Ömer isminin anlamı nedir?

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Erkek Arapça
İslam Devleti'nin II. Halifesi Ömer b. Hattab. Dünya durdukça adaletinden dolayı ondan bahsedilecek. Cennetle müjdelenmiştir. Hak ile Batılı çok iyi ayırt edebilen bir alim olduğu için Ömeru'1-Faruk adını almıştır
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Ömer Müslüman olunca Cebrail bana geldi ve dedi ki: Gök ehli Ömer’in Müslüman olmasından şenlik ediyor.
Hadis-i Şerif
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Ömer müslüman olduktan sonra, şeytan kendisini görünce yüzüstü yıkıldı.
Hadis-i Şerif
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Şeytan, Ömer’e bir yolda rastlayıp sesini duyunca yolunu değiştirir.
Hadis-i Şerif
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0
"Benden sonra peygamber gelecek olsaydı Ömer olurdu"
(Tirmizi, Menâkıb 18)
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0
HZ ÖMER RA VE KERAMET...
Hâfız Ebû Nüaym’ın ve İmâm Beyhekî'nin Delâilu’n-Nübüvve’lerinde de rivâyet ettikleri ve İbnü Hacer’in el-İsâbe’de isnâdının hasen olduğunu söylediği haberde şöyle denilmektedir:

{ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ قَالَ بَيْنَمَا عُمَرُ يَخْطُبُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ إِذْ تَرَكَ الْخُطْبَةَ فَقَالَ يَا سَارِيَةُ الْجَبَلَ مَرَّتَيْنِ أِوْ ثَلَاثًا ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَى خُطْبَتِهِ فَقَالَ بَعْضُ الْحَاضِرِينَ لَقَدْ جُنَّ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ فَدَخَلَ عَلَيْهِ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ وَكَانَ يَطْمَئِنُّ إِلَيْهِ فَقَالَ إِنَّكَ لَتَجْعَلُ لَهُمْ عَلَى نَفْسِكَ مَقَالًا بَيْنَا أَنْتَ تَخْطُبُ إِذْ أَنْتَ تَصِيحُ يَا سَارِيَةُ الْجَبَلَ أَىُّ شَيْئٍ هَذَا قَالَ وَاللهِ إِنِّى مَا مَلَكْتُ ذَلِكَ رَأَيْتُهُمْ يُقَاتِلُونَ عِنْدَ جَبَلٍ يُؤْتَوْنَ مِنْ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ فَلَمْ أَمْلِكْ أَنْ قُلْتُ يَا سَارِيَةُ الْجَبَلَ لِيَلْحَقُوا بِالْجَبَلِ فَلَبِثُوا إِلَى أَنْ جَاءَ رَسُولُ سَارِيَةَ بِكِتَابِهِ أَنَّ الْقَوْمَ لَقُونَا يَوْمَ الْجُمُعَةِ فقَاتَلْنَاهُمْ حَتَّى إِذَا حَضَرَتِ الْجُمُعَةُ سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِى يَا سَارِيَةُ الْجَبَلَ مَرَّتَيْنِ فَلَحِقْنَا بِالْجَبَلِ فَلَمْ نَزَلْ قَاهِرِينَ لِعَدُوِّنَا إِلَى أَنْ هَزَمَهُمُ اللهُ وَقَتَلَهُمْ... }

“Amr İbnu Hâris’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir:

Ömer radıyallahu anhu Cuma günü (Medine'deki minberden) hutbe îrâd ederken birden hutbeyi bıraktı ve iki veya üç kerre ‘Ey Sâriye dağa dikkat, dağdan kendini koru, ey Sâriye...’ dedi. Sonra da hutbesine döndü. Orada bulunanların bazısı ‘Cinnet geçirdi; O kesinlikle bir mecnûndur’ dedi.

Bunun üzerine Abdurrahman İbnu Avf yanına girdi. O’na kalbi mutmain olan bir kimseydi. O’na, ‘İnsanların senin aleyhinde konuşmalarına sebebiyet veriyorsun; Hutbe îrâd ederken, Ey Sâriye dağa dikkat et, dağdan korun!… diye bağırmaya başladın; nedir bu?’ Ömer radıyallahu anhu da ‘Vallahi kesinlikle kendi elimde dedildim, onları dağın yanında harb ederken gördüm. Önlerinden ve arkalarından onlara geliniyordu. Elimde olmayarak, dağa yetişmeleri içün Ey Sâriye dağa dikkat et, dağdan korun... dedim’ dedi.

Nihâyet, Sâriye’nin elçisi, O’nun mektûbunu getirdi; onda şöyle yazılıydı: Düşman ordusu Cuma günü bizimle karşılaştı. Onlarla harb ettik. Nihâyet Cuma gelince, iki defa ‘Ey Sâriye!.. Dağa dikkat, dağdan kendinizi koruyun’ diye bağıran birini işittik. Bunun üzerine dağa yetiştik ve Allah onları bozguna uğratana ve helak edene kadar düşmanlarımıza hep ğâlib olmaya devâm ettik…”Ebû Nüaym, Delâilü’n-Nübüvveh (H:526,527,528) [Lafız O’nundur], Beyhekî, Delâilü’n-Nübüvveh

Hâsılı, Sâriye radıllahu anhu bu feryâdı işitti ve İslâm orduları bu îkaz ve imdât sayesinde bozgundan kurtuldu.
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Hazret-i Ömer

Tam başlığı yazmıştım ki, elektrikler söndü... «Necip Fazıl’la Başbaşa» isimli eserime de böyle bir gecede başlamıştım... Aynen:
-“Ortada bir mum.
Sıkıntı, yalnızlık ve çaresizlik, bezginlik ve yılgınlık, size neyi anlatıyor?.. Bunları günlük hayatın gelip geçici püf dertleriyle dertlenenler de, en çok bildiğini sandığı ve yakını iken en az tanıdığının «kendisi» olduğunu düşünenler de, bir ideolocya manzumesini hayata geçirme mücadelesi verirken imkânsızlıklarda boğulanlar da kullanır. Aynı kavramlar içinde değişik «hâl» ifadesi bin tane ton.
Yalnızız!»
Sene 1970... Çöle İnen Nur’u okuyorum... Eriyorum, eriyorum, eriyorum... Ve Hazret-i Ömer’le ilgili bir sahne... Allah Resulü’nün her müslümanın sessizce Mekke’den ayrılmasını söylemesi... Allah’tan, küfre karşı silâhla mücadele emri gelmesi ve karargâhın Medine olarak seçilmesi... Herkes gizlice çıkıp gittiği hâlde, Ömer, belinde kılıç ve elinde ok, hareketinden evvel Kâbe’yi tavafa gitti, yedi kere tavaf etti ve oradaki müşriklere şöyle haykırdı:
-“İşte ben gidiyorum!.. Anasını ağlatmak, karısını kocasız ve çocuğunu babasız bırakmak isteyenler şu vâdiye doğru arkamdan gelsin!»
Bu sahne beni öyle çıldırtıyor ki, ertesi gece Eskişehir’deki «Erkekler Hamamı»nın karşısında av malzemeleri satan dükkânın vitrinini yumrukla kırıp iki tüfek alıyorum... Vesaire!..
Hazret-i Ömer’in çizdiği şahsiyet tipi, bütün ruhuma hâkim aşk rengidir!..
Aksiyon, bir fikir hareketi ve hareket hâlinde fikir demekse, fikirden daha mümtaz bir yeri var demektir!.. Fikir, hareketi ve hareket fikri varsa kıymetlidir!.. Zevzek adamda, ne aksiyon, ne ahlâk, ne de amel!..
Salih MİRZABEYOĞLU
 

Cevad

Profesör
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
826
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Allah ömer hazretlerinden razı olsun. hz.ali ve hz.huseyin oğullarına ömer ismini vermişlerdir
 

Cevad

Profesör
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
826
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer, Ebû Bekir’e “Rasûlullah (s.a.v.)’den sonra insanların en hayırlısı diye” hitab etmişti. Ebû Bekir bunun üzerine şöyle dedi: “Madem sen bunu söyledin. Ben de Rasûlullah (s.a.v.)’den senin hakkında şöyle söylediğini işittim: “Güneş Ömer’den daha hayırlı bir kimse üzerine doğmamıştır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Arkadaşlar,
Bilindiği gibi "Ömer" ismi esasen Arapçada başındaki "ayn" harfiyle "Umer" olarak yazılıp-okunsa da bizim lisanımıza "Ömer" olarak telaffuz edilmektedir. Manâsı bulabildiğimiz kadara "Hayat,yaşama,canlılık" demektir. Başka manâkarı varsa biz de öğrenmek isteriz.
 
Üst