Osman Sarı Şiirleri

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Kurşun Gazeli..(osman sarı)

Savaşa girdin kalbim bin yara aldı beni
Ne denli acı varsa aradı buldu beni

Seni bir bomba gibi taşımak bu göğüste
Bir Ebubekir kıldı bir Ömer kıldı beni

Kurmak bize düştü bu kalbi sökülmüş çağı
Buyruk en ağır yükün altına saldı beni

Atıldık kurşun gibi kentin alanlarına
Bir kaç put ve taş gördü birden irkildi beni

Parça parça bir yürek delik deşik bir bağır
Bir beş değil sevgili bin kurşun deldi beni

Bir de bakışlarındır kurşun gözlerin senin
Kılı kıpırdamadı el gördü geldi beni

Yine seni özlemek birikti bir dağ gibi
Ve yürüdü üstüme altına aldı beni

Bir katılık döşenmiş upuzun bulvarlara
Adım atar atmaz bir donma aldı beni

Böyle çıktım alana ve yürüdüm yürüdüm
Ne görebildi kimse ne anlayabildi beni

Ve put alanlarından geçtim İbrahim gibi
Bir savaş bildi beni bir eylem bildi beni
Osman Sarı
 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Hüzün Şiiri


Çöl çöl olmuş kalbimiz bir hal olmuş bize
Şam nerede bu akşam bir hal olmuş bize

Yağmalanmış kalbimin ülkesi Kudüs
Filistin ve Endülüs bir hal olmuş bize

Buhara nerede ey baharı unutmuş kalbim
ªam nerede bu akşam bir hal olmuş bize

Sürülmüş sahipleri canım İstanbul'un
Tükenmiş gurbetlerde bir hal olmuş bize

Kurumuş ta içerden İstanbul çeşmeleri
Kalmamış bir damla su bir hal olmuş bize

Bizlere sunulmuş gerçi şarabı kevser
Nerdedir içenleri bir hal olmuş bize

Sen niçin susmaktasın ey şiiri şairin
Bu zulüm boğmuş bizi bir hal olmuş bize

Önümüzde uçuşan sayfaları tarihin
Savrulmuş dört bir yana bir hal olmuş bize

Geride paramparça bir şiir coğrafyası
yıkılmış viran olmuş bir hal olmuş bize

Çıkmaz olmuş nerdedir kahraman dergilerin
Kahraman sayfaları bir hal olmuş bize

Öpsek yeridir hüzünlü gözlerinden
Narin minarelerin bir hal olmuş bize

Kan gölleri içinde şimdi Filistin gülleri
Kapanmış Kudüs yolları bir hal olmuş bize

Derin uykular tutmuş bizi ey
Dağlar gürleyin bir hal olmuş bize

Ey bizi bekleyip bekleyip hüzünlenen çağ
Bir hal olmuş bize bir hal olmuş bize
Osman Sarı
 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ölüm ve önden giden atlılar (osman sarı)

Beklemiş beklemiş birden gelmiş ölüm
Sanki bin yıl beklemiş beni bulmuş ölüm

Kuşatmış her yandan bütün yolları tutmuş
Herkesi bir av gibi önüne katmış ölüm

Siz niçin böyle dimdik ayaktasınız dağlar
Sanki sizi görmemiş sizi unutmuş ölüm

Ey bir türlü doymayan gözleri zulmün
Seni de vurmak için pusuya yatmış ölüm

Ey zulüm denizleri köpürüp taşan
Her yanı tutmuş ölüm her yanı tutmuş ölüm

Nerede bir can varsa ağını atmış ölüm
Kendi hiç uyumamış bizi uyutmuş ölüm

Beklemiş beklemiş birden gelmiş ölüm
Sanki bin yıl beklemiş beni bulmuş ölüm
 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
önden Giden Atlilar


Issız sıcak çölleri
Karşı karlı dağları
Çoktan aşıp gittiler
Kayboldular uzakta
Önden giden atlılar
Ben burada kaldım böyle

İşleri aceledir
Çok uzundur yolları
Bense geride kaldım
Yetişemedim size
Önden giden atlılar

Gittiler hep gittiler
Aştılar kızgın çölü
Toprak tükendi bir gün
Denize ulaştılar

Çektiler dizginleri
Kendileri dursa da
Atlar duramadılar
Çaresiz kalıp birden
At sürdüler denize
Önden giden atlılar

Önlerinde okyanus
Kızgın bir çöl arkada
Asıl içlerindedir
Zaptedilmez bir deniz
Önden giden atlılar

Teknik değişti diye
Bıraktılar atları
Atlarsa bu kıyıda
Sanki sevgili gibi
Onları beklediler
Günlerce beklediler

Yeri yırtar ayaklar
Göğe fırlar başları
Nerden çıktı bu deniz
Bizi ayıracaklar
Önden giden atlardan

Sevgiliden daha zor
Ayrılmak bu atlardan
Buğulanmış gözlerle
Geri dönüp onları
Gemilere aldılar
Önden giden atlılar
Üç gün duramadılar
Yaptıkları gemide
Karşı kıyıda yeni
Güzel atlar buldular
Yaktılar gemileri
Önden giden atlılar

Vardılar Kurtuba’ya
İnmediler atından
Gülle karşılandılar
Ne güzel atlar bunlar
Bunca yol çiğnediler
Çiçek çiğnemediler
Önden giden atlılar

Önden giden bu atlar
Seni gördüler kalbim
Sahabe atlar bunlar
Dünyanın beklediği
Önden giden atlılar
Önden giden atlılar




 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
şiir Daği

Merhum Cahit Zarifoğlu’na

I.
Bugün de akşam oldu
Bir yaprak daha düştü toprağa

Çıkarken hızla merdivenleri gördüm
Tüm basamakları tükenmiş ömrün

Henüz işin başındayım ben
Yeni oturmuşum bu dünya sofrasına

Üç kez çıkmadım dünya dağlarına
Bir avuç bahar yaşamadım daha

Dışarı çıkmak istiyorum şimdi
Bir tay gibi koşmak istiyorum kırlarda

Gülle karşılayın gülerek karşılayın eşlerinizi
Çocukları sevin ölümlü dünyadır dünya

Dışarda
Bir bahar güneşi vurmuş dağlara

Bir yanardağ patlamış sanki
İçimde acı sağnakları

Dağlara çıkın yüce dağlara çıkın benim için
Seyredin nasıl akıyor ırmak denize

II.
Akşamları
Evde baba bekleyen çocuklara

Ölümü nasıl açıklasın şimdi
Anne bu zarif çocuklara

Biz yine geç kaldık tırmandık Beylerbeyi yokuşlarını
Sen erken çıkmışsın yola yine erkenden karşıladın bizi

İstanbul’da suyu çekilmiş çeşmeler gibi
Öyle kurumuş dudakları

Koşan at yeleleri sanki siyah saçları
Gözleri tarifsiz Osmanlı gözleri

Bir şiir dağı devrildi kalbim
Bir hazine gömdün bugün toprağa

Derin serviler altına
Zarif bir can bıraktın


Osman SARI
 

sâlik

intifada
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
298
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Haber Versem Toprağa
I.
Bütün varım toplasam sonra varsam toprağa
Hepsin üstüne atsam ve savursam toprağa

Er geç basar bağrına sevgili gibi beni
Ne denli meydan okur gibi dursam toprağa

Elbet bilir uğruna niçin öldüğümüzü
Ve bir bir söyler bana, bir gün sorsam toprağa

Anlatsam üzerinde ne olup bittiğini
Çıkar toprak olmaktan, haber versem toprağa

Kimse karşı koyamaz alır götürür bir bir
Çeker beni ne denli, göğüs gersem toprağa

Uğraşıp biriktirip döksem alın terimi
Bir özgürlük evreni varıp kursam toprağa


II.
Bütün varım toplasam, sonra varsam toprağa
Senin çağınla olsam, senle girsem toprağa
Senin doğduğunu ve geldiğini senin
Atılır yerden yere, haber versem toprağa
Bulsam ve saptasam bir bir ayak izlerin
Öpsem öpsem ve sonra alnım vursam toprağa
Kutlu ayaklarındır, değdi diye sevgili
Yalnız senin adına,bir kapansam toprağa
İncinmesin diye sen, taşlara dikenlere
Diz çöküp te önünde ve yakarsam toprağa

Osman Sarı
 

sâlik

intifada
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
298
Tepkime puanı
102
Puanları
0

Susuşlar

sen gidiyorsun git herşeyler gitsin
bu çiçekler bu bahar bana neyler gitsin

herşey bölünür ama bir bölünmezlik vardı
yalnız onu aldım başka herşeyler gitsin

bir bağlılık anıtı gibidir duruşların
bu kalsın bana öbür bütün huylar gitsin

bu şavktır gözlerinde yalnız onu koru
ki evreni ışıtır güneşler ve aylar gitsin

gel gül çağına çek bizi gül çağına
kim getirmiş bunca yönleri kuzeyler batılar gitsin

ıı.
sen gidiyorsun git herşeyler gitsin
yaralar ve acılar bu cana neyler gitsin

ben taş değilim kent kaldırımlarına konmuş
bunca tepeleyişler anlamsız deneyler gitsin

öyle bir acı yangını sarsın ki yürekleri
inler ve bağrı deler neyler gitsin

beni al dağ başlarına çek beni
bütün yerleşme yerleri kentler ve köyler gitsin

bir tohum yarar toprağı ve gökleri görür
seni görür bir seni başka herşeyler gitsin

ııı.
sen gidiyorsun git herşeyler gitsin
bu ölüm bu ölüm bana neyler gitsin

kalbim sonsuzca sana akar kalbim
bunca denizler körfezler koylar gitsin

sen yetersin bize ey sonsuz ve derin ırmak
bu su birikintileri dereler çaylar gitsin

bir bitmez hüzünle bakışların kalsın
sana uymaz bütün ölçü ve boylar gitsin

yalnız o günleri kalsın bir o günler
atıver başka vakitleri yıllar ve aylar gitsin


osman sarı
 

Hüzün Seli

. . .
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
1,228
Tepkime puanı
512
Puanları
0
Konum
A'raf
Web sitesi
huzundusumu.blogcu.com
Haber Versem Toprağa
I.
Bütün varım toplasam sonra varsam toprağa
Hepsin üstüne atsam ve savursam toprağa

Er geç basar bağrına sevgili gibi beni
Ne denli meydan okur gibi dursam toprağa

Elbet bilir uğruna niçin öldüğümüzü
Ve bir bir söyler bana, bir gün sorsam toprağa

Anlatsam üzerinde ne olup bittiğini
Çıkar toprak olmaktan, haber versem toprağa

Kimse karşı koyamaz alır götürür bir bir
Çeker beni ne denli, göğüs gersem toprağa

Uğraşıp biriktirip döksem alın terimi
Bir özgürlük evreni varıp kursam toprağa


II.
Bütün varım toplasam, sonra varsam toprağa
Senin çağınla olsam, senle girsem toprağa
Senin doğduğunu ve geldiğini senin
Atılır yerden yere, haber versem toprağa
Bulsam ve saptasam bir bir ayak izlerin
Öpsem öpsem ve sonra alnım vursam toprağa
Kutlu ayaklarındır, değdi diye sevgili
Yalnız senin adına,bir kapansam toprağa
İncinmesin diye sen, taşlara dikenlere
Diz çöküp te önünde ve yakarsam toprağa

Osman Sarı


[SES]http://www.fileden.com/files/2008/11/23/2197741/Haber%20Versem%20Topra%C4%9Fa.mp3[/SES]
 

sâlik

intifada
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
298
Tepkime puanı
102
Puanları
0
emeğinize sağlık.yüreğiniz dert görmesin Hüzün Seli.
 

sâlik

intifada
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
298
Tepkime puanı
102
Puanları
0
önden giden atlılar

Issız sıcak çölleri
Karşı karlı dağları
Çoktan aşıp gittiler
Kayboldular uzakta
Önden giden atlılar
Ben burada kaldım böyle

İşleri aceledir
Çok uzundur yolları
Bense geride kaldım
Yetişemedim size
Önden giden atlılar

Gittiler hep gittiler
Aştılar kızgın çölü
Toprak tükendi bir gün
Denize ulaştılar

Çektiler dizginleri
Kendileri dursa da
Atlar duramadılar
Çaresiz kalıp birden
At sürdüler denize
Önden giden atlılar

Önlerinde okyanus
Kızgın bir çöl arkada
Asıl içlerindedir
Zaptedilmez bir deniz
Önden giden atlılar

Teknik değişti diye
Bıraktılar atları
Atlarsa bu kıyıda
Sanki sevgili gibi
Onları beklediler
Günlerce beklediler

Yeri yırtar ayaklar
Göğe fırlar başları
Nerden çıktı bu deniz
Bizi ayıracaklar
Önden giden atlardan

Sevgiliden daha zor
Ayrılmak bu atlardan
Buğulanmış gözlerle
Geri dönüp onları
Gemilere aldılar
Önden giden atlılar

Üç gün duramadılar
Yaptıkları gemide
Karşı kıyıda yeni
Güzel atlar buldular
Yaktılar gemileri
Önden giden atlılar

Vardılar Kurtuba’ya
İnmediler atından
Gülle karşılandılar
Ne güzel atlar bunlar
Bunca yol çiğnediler
Çiçek çiğnemediler
Önden giden atlılar

Önden giden bu atlar
Seni gördüler kalbim
Sahabe atlar bunlar
Dünyanın beklediği
Önden giden atlılar
Önden giden atlılar

Osman Sarı
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
Hüzün Şiiri






Çöl çöl olmuş kalbimiz bir hal olmuş bize
Şam nerede bu akşam bir hal olmuş bize

Yağmalanmış kalbimin ülkesi Kudüs
Filistin ve Endülüs bir hal olmuş bize

Buhara nerede ey baharı unutmuş kalbim
ªam nerede bu akşam bir hal olmuş bize

Sürülmüş sahipleri canım İstanbul'un
Tükenmiş gurbetlerde bir hal olmuş bize

Kurumuş ta içerden İstanbul çeşmeleri
Kalmamış bir damla su bir hal olmuş bize

Bizlere sunulmuş gerçi şarabı kevser
Nerdedir içenleri bir hal olmuş bize

Sen niçin susmaktasın ey şiiri şairin
Bu zulüm boğmuş bizi bir hal olmuş bize

Önümüzde uçuşan sayfaları tarihin
Savrulmuş dört bir yana bir hal olmuş bize

Geride paramparça bir şiir coğrafyası
yıkılmış viran olmuş bir hal olmuş bize

Çıkmaz olmuş nerdedir kahraman dergilerin
Kahraman sayfaları bir hal olmuş bize

Öpsek yeridir hüzünlü gözlerinden
Narin minarelerin bir hal olmuş bize

Kan gölleri içinde şimdi Filistin gülleri
Kapanmış Kudüs yolları bir hal olmuş bize

Derin uykular tutmuş bizi ey
Dağlar gürleyin bir hal olmuş bize

Ey bizi bekleyip bekleyip hüzünlenen çağ
Bir hal olmuş bize bir hal olmuş bize

Osman Sarı
 
Üst