Said Ercan Şiirleri

  • Konbuyu başlatan Murat Sâki
  • Başlangıç tarihi
M

Murat Sâki

Guest
Imenova'ya Ağıt

iMENOVA'YA AĞIT
SONNE 1

GİDİLMEMİŞ BİR ŞEHİRDİR DUYGULARIM
SÜRGÜN ÜLKELER GÖRDÜĞÜN İÇİN TECRÜBELİSİN
BU KENTİ SANA HAVALE EDİYORUM
NASIL BİLİRSEN ÖYLE YAP

DOMANİÇ YAYLASINDA DÖRTNALA KOŞARKEN KISRAKLAR
BİR ALMA ATI BİR DÜŞANBE BİR DÜŞÜRÜLEMEYEN ELİFBEDİR GURURUM
SAÇLARINI SALDIĞIN RÜZGARLARDAN
İLENÇ ALMA ZAMANIDIR ŞİMDİ
ŞİMDİ SAÇLARIN BİR TEK,
RÜZGARLAR MİLYONLARCA
ŞİMDİ HER YER POYRAZ HER YER KEŞİŞLEME

SONNE 2

BİR MUHAMMED ACISI OTURDU İÇİNE
BİR DE MUHAMMESLER YAZILDI ARKANDAN
BİR SEN KALDIN ÖYLECE BİR DE BOZKIR KURDU BİR OĞLAN

SONNE 3

İTİRAFIN İTLERLE DALAŞTIĞI
KUZUNUN KURT İLE DOLAŞTIĞI
AĞITLARIN GÖKYÜZÜNE ULAŞTIĞI
ZAMANLARDAN GEÇTİN SEN

SONNE 4

BİR SEVİMLİK AŞKIM VARDI ONUDA KULLANDIM
ÜZGÜNÜM

SONNE 5

BİR AĞLAMALIK HIÇKIRIĞIM VARDI ONU DA KULLANDIRDIN
ÜZGÜNSÜN

SONNE 6

BİR ANLAMALIK ZEKAM VARDI
ANLADIM
ANLAMAZ OLAYDIM

SONNE 7

İMTİHANIN EN ÇETİNİNİ YAŞADIN BELKİ
HİÇ DOSTUN OLMADI SENİN
DEĞİŞMENİN BEDELİ AĞIRDIR
İNSANCIKLARDAN UZAĞA DÜŞTÜN İMENOVA
İNSANLIK ŞAHİT OLSUN Kİ
MÜKAFATINI ALACAKSIN ORADA

SONNE 8

BU MÜLTECİLİKTE NERDEN ÇIKTI
SAVAŞ GÖRMEDİN Kİ SEN
BİZİM BURDA PSİKOLOJİK SAVAŞ DEDİKLERİ ŞEY
SİZİN ORDA
ONKOLOJİK ÖLÜM MÜDÜR?
OLMAZ İMENOVA OLMAZ
SENİ KENDİ ELLERİMLE RUH HASTALARINA TESLİM EDEMEM
SENİN NURUNA MELEKLER ŞAHİT
DUR YOLMA SAÇLARINI
LAVOBAYA AKLIN AKIYOR

SONNE 9

BİLİNÇLENME SÜRECİ
ÇETREFİLLİ BİR YOL
BUNU BENDEN İYİ BİLEMEZSİN
SAKLAMAYA ÇALIŞMA
GÖZYAŞI SU DEĞİLDİR SİLEMEZSİN

TARİHİ SULANDIRMIŞ MOSKOF PİÇLERİ
SOKULLU MEHMET PAŞA ŞEYH ŞAMİL HACI MURAT
CAN ÇEKİŞİYOR
KAHRAMANLAR BİR KEZ ÖLMEZ
BUNU İYİ BİL DAMARLARINDA Kİ ASİLİK
EN ANLAMLI MİRASIDIR ATALARININ

SONNE 10

BİR DAHA SAÇLARINI GÖREMEYECEK OLMANIN NEFRETİ VAR KEM GÖZLERDE
CENNETE GÜLÜMSEYEN GÖZLERİNİ ÇEVİRME BENDEN
UTANILACAK ŞEY DEĞİL ŞÜPHESİZ BAŞINA MANAYI TAKMAK
MAHCUBİYETİNİN ERDEMİDİR ŞEREFSİZLERİN GÖZÜNÜ DÖNDÜREN

SONNE 11

SANA ACIMADIM KENDİME ACIYORUM
BİR İMENOVA ŞİİRİ KALDI GENZİMDE YAZAMADIM YAZAMIYORUM


Said ERCAN
 

gurbet

Asistan
Katılım
10 Haz 2006
Mesajlar
638
Tepkime puanı
3
Puanları
0
çok güzel emeğine saglık zınar kardeş...

SONNE ne demek açıklarmısın kardeş :unsure[1]:
 
M

Murat Sâki

Guest
Sone: bir çeşit kafiye.

Beğendiğinize sevindim.Said Ercan abimin sevdiğim şiirlerinden bir tanesidir.
 
S

SaLtan

Guest
Sone bir çeşit kafiye türüdür.normal kafiye dörtlük olurken sone dizisi sekiz ila 16 arası galiba..sone ler bestelenmek için yazılır o nedenle dize uyumu ses ede uymalıdır.
 

zübeyde

Doçent
Katılım
25 Nis 2007
Mesajlar
652
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
36
BİR ANLAMALIK ZEKAM VARDI
ANLADIM

ANLAMAZ OLAYDIM


gerçekten güzelmiş eyvallah
 

Seyfullah Kara

Kula KUL olma!
Katılım
18 Mar 2007
Mesajlar
1,585
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Eyvallah Murat.

Said dostumu bir kez daha tebrik ederim.Şiiri bütünleyendir,kalemide kuvvetli...Hatırlattığı için de Nuray Azizoğlu'na çok teşekkürler.
 

Nuray Azizoğlu

Paylaşımcı
Katılım
7 Şub 2007
Mesajlar
107
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
blog.milliyet.com.tr
Rica ederim

die Sonne= Güneş demektir aynı zamanda Almancada.

İsmim Nuray Seyfullah Bey, sanıyorum müstear ismim hâlâ gündemde :). Olsun...

Wesselam
 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Çok muhteşem bir şiir...

Sevgili Said Ercan'ın kendi sesinden dinlemek de çok güzel...; )

İmenova'nın hikayesini Kerem'den dinlemiştim çok az,
fakat Said Ercan'ın kaleminden de okumak isteriz. Bekleriz inşaallah buraya.

Çok teşekkürler paylaştığınız için Murat Sâki.


 

Elem

Paylaşımcı
Katılım
16 Eyl 2007
Mesajlar
122
Tepkime puanı
0
Puanları
0
iki elif miktarı uzat acılarımı,

Ne gelirse senden boynum kıldan ince,

Madem ki seni sevmek, çile çekmek,

Seni sevdiğimin kanıtı olsun; dağlanmış bir yürek.



Elifle başlamadıysam hiç bir sözümü 'be'ye geçirme,

Bütün hayatım senin aşkınla dolsun,

Madem ki seni bulmak, kendini kaybetmek,

Kaybolduğumun kanıtı olsun; ölü şehirlere göçmek.



Elif, Lam, Ra... Olsun tüm sırlarım ifşa,

Gönlüm yalnız senin sevdanı saklasın,

Madem ki seni bilmek adını sayıklamak,

Adına kurban olduğumun kanıtı olsun; her gece ağlamak.



Elif, Lam, Mim... Günahkar titrek ellerim,

'Elif Elif ' diye diye senden seni isterim,

Madem ki sana varmak,dikenli yollar geçmek,

Vuslatımın kanıtı olsun; kevser suyundan içmek..

SaiD eRCaN
 

Hüzün Seli

. . .
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
1,228
Tepkime puanı
512
Puanları
0
Konum
A'raf
Web sitesi
huzundusumu.blogcu.com
İmenova'ya Ağıt

3041535052_69e16f5b33.jpg



UNUTMA...KAN KAYBINDANDAN DEĞİL, SEN KAYBINDAN OLACAK SONUM

İMENOVA´YA AĞIT


-I-

Gidilmemiş bir şehirdir duygularım
Sürgün ülkeler görüdüğün için tecrübelisin
Bu kenti sana havale ediyorum
Nasıl bilirsen öyle yap


Domaniç yaylasında dörtnala koşarken kısraklar
Bir alma atı bir düşanbe bir düşürülemeyen elifbedir gururum
Saçlarını saldığın rüzgarlardan
İlenç alma zamanıdır şimdi
Şimdi saçların bir tek,
Rüzgarlar milyonlarca
Şimdi heryer poyraz heryer keşişleme


-II-

Bir Muhammed acısı oturdu içine
Bir de muhammesler yazıldı arkandan
Bir sen kaldın öylece bir de bozkır kurdu bir oğlan


-III-

İtirafın itlerle dalaştığı
Kuzunun kurt ile dolaştığı
Ağıtların gökyüzüne ulaştığı
Zamanlardan geçtin sen


-IV-

Bir sevimlik aşkım vardı onu da kullandım
üzgünüm


-V-

Bir ağlamalık hıçkırığım vardı onu da kullandırdın
üzgünsün


-VI-

Bir anlamalık zekam vardı anladım
Anlamaz olaydım


-VII-

İmtihanın en çetinini yaşadın belki
Hiç dostun olmadı senin
Değişmenin bedeli ağırdır
İnsancıklardan uzağa düştün İmenova
İnsanlık şahit olsun ki
Mükafatını alacaksın orada


-VIII-

Bu mültecilikte nerden çıktı
Savaş görmedin ki sen
Bizim burada psikolojik savaş dedikleri şey
Sizin orarada onkolojik ölüm müdür?


Olmaz İmenova olmaz
Seni kendi ellerimle ruh hastalarına teslim edemem
Senin nuruna melekler şahit
Dur yolma saçlarını
Lavobaya aklın akıyor


-IX-

Bilinçlenme süreci
Çetrefilli bir yol
Bunu benden iyi bilemezsin
Saklamaya çalışma
Gözyaşı su değildir silemezsin



Tarihi sulandırmış moskof itleri
Sokullu Mehmet Paşa, Şeyh Şamil, Hacı Murat
Can çekişiyor
Kahramanlar bir kez ölmez
Bunu iyi bil damarlarında ki asilik
En anlamlı mirasıdır atalarının


-X-

Bir daha saçlarını göremeyecek olmanın nefreti var kem gözlerde
Cennete gülümseyen gözlerini çevirme benden
Utanılacak şey değil şüphesiz başına manayı takmak
Mahcubiyetinin erdemidir ********lerin gözünü döndüren


-XI-

Sana acımadım kendime acıyorum
Bir İmenova şiiri kaldı genzimde yazamadım yazamıyorum...



- SAİD ERCAN -




[SES]http://www.musicwebtown.com/huzunlusehide/playlists/225997/1963827.mp3[/SES]




 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Devrim Nazlı Bir Gelindir...

5335_hanzala1.jpg

Boyacı gecekondu çocukları,

Şimdi köşeden çıkacak,

ayakkabılarım nasırlı,

ben bunu düşlememiştim ki;

devrim nazlı bir gelindir bilirim,

duvağında kurşun kurşun kan lekesi,

adımı satılığa çıkarmışlar

ayet ayet iniyor bana sabır,

şimdi bir sapan kadar yakın özgürlük,

bir esemes kadar uzak,

beş yeteleye kurtulacakmış filistin,

şu adı vurdumduymazlık olan kahpe şey

sarıp sarmalamış ruhları,

dışarsı soğuk çıkma üşürsün ibrahim,

kapanını yanına al

cumaya giderken,



benim hiç kızım olmadı,

adı doğmadan konulan çocukları severim ben,

ama hepsi masum ve şirin,

devrim nazlı bir gelindir,

astılar onu gördüm,

devrimin babası osman amca,

köyde işci

tütün işcisi

demirele oy vermiş

devrimi dün astılar gelinliği kan bere içinde.

babasını gördüm bugün

sen ben gibi bir adem işte.



devrim nazlı bir gelindir

ha doğdu ha doğacak,

şimdi burada bu saniye

bir masum vurulacak,

ben devrim hiç gelin olmayan.

ben devrim adını bilmem kimin koyduğu,

ben faili meçhul,

reşadiyeli osmanın kızı,

pazartesi kadar başlangıç

ölüm kadar gerçek,

devrim bu ha geldi ha gelecek.

bugün cuma

ibrahim namaza gidecek

yollar açık olsa bari

daha şimdi bir tank geçti

başka bir ibrahim kışlaya gidecek,

ibrahimler birbirinden habersiz

devrim nazlı bir gelindir

acep hangi ibrahimle evlenecek?



ah devrim!

Tanrı aşkına çıkar şu gelinliği,

naz sana en çok anadan üryan yakışıyor...​



Said Ercan
 

Hüzün Seli

. . .
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
1,228
Tepkime puanı
512
Puanları
0
Konum
A'raf
Web sitesi
huzundusumu.blogcu.com
Somun



Somun


İki koltuğumda iki çift göz
Yolumu gözleyenler var,

Bir çift somun gibi taşıyorum aşımı,
Anamın sulugözlü uğurlamaları,
Arkama serpilen denizler,
Erken dönmedim diye hiç küsmediler.

Bakkaldan dönerken ucundan ısırdığım ekmek
Bana şimdi yere parça düşünce,
Kim 'Allah yakar' diyecek

İki koltuğumda iki çift somun,
Omuzlarım daha düşmedi,
Asgari ücretliler benden daha yorgun,
Şükür ki herkesin bir davası var;
Ekmek davası hangi davanın yerine bakar,

Kaç hanehalkı paylaşacak kuru ekmeği,
Yaşı kuramadan yenisini ekleyene ne demeli,
Anladım böyle yaşamanın bedeli;
Bir soğan, bir sarımsak bir de sarı sıcak,

Emeğimde emeli olanlar,
Garibanın birtek lokmasına göz koyanlar,
Bu dünyada zor belki ama
Bunun rövanşıda var,
Sürecek savaşımız mahşere kadar.


- Said Ercan -




 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
Gittikçe İstanbul Oluyorsun (Said Ercan)

Sabah ezanları ayrılığa çağırıyor beni,
Üsküdar vapuruna son binen yolcu olmayı ben seçmiyorum.
Dolmabahçede dolan gözlerim,
Arkandan bir kova su oluyor,
Erken gelesin diye.

İki gözüm iki köprü,
Arabalar mı hızlı akıyor
Yoksa Gözyaşlarım mı?

Beyazıt meydanında mendilimi yitiriyorum;
Yerebatan kuruyor,
Yerebatasıca gurbet,
Beni can evimden vuruyor.
Süleymaniye gibi heybetli oluyorsun bazen,
Ortaköy gibi mağrur,
Kızkulesi gibi yalnız
Ayasofya gibi mahsun olma diye;
Uzatıyorum elimi Yeditepe üstünden,
Elin elime değmeden,
Ayaklarım Haliç´e değiyor,
Sen istanbul oluyorsun,
Ben deniz.

Tam ortasından geçiyorum bu şehrin.
Bir yanım Avrupa,
Diğer yarım Asya,
İki yakamı bir araya getiremiyorum,
Sen ulaşılmaz oluyorsun,
Ben uzlaşılmaz..

Galata kulesinden uzatmanı bekliyorum saçlarını,
Sen prenses oluyorsun;
İstanbul rüyalar şehri.
Sultanahmet meydanına bağlıyorum atımı,
Atım tarih oluyor,
Adın istanbul.

Bir bir ışıkları yanıyor şehrin,
Bir siluet gibi önümde duruyorsun,
Sende beyoğlu gibi beni umursamıyorsun,
Gittikçe istanbul oluyorsun.

Ben,
Fatih´in
Eyyüp Sultan´ın olan
Bu kutlu kentte
Sadece senin olmak istiyorum.

Gittikçe İstanbul oluyorsun,
Gitme öyleyse,
İki İstanbul hasreti,
Fazla bu gönüle…​

Said Ercan
 

Lili YAR

Asistan
Katılım
5 Haz 2007
Mesajlar
419
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Hüzünler Şehri
21 martta yazarlar birliğinde programda gördüm, gayet iyi idi : )

selam olsun kendisine, bu harika şiirle..

ben teşekkür ederim..
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İMENOVA SAGUSU

Taşliman camisinde taş gibi bir imam
Sözleri günaha karışıyor
Üç imam hatipli kız
Bir kentsoylu adam
Bir de esas oğlan
Düz ovada yolunu şaşırıyor

Seninle öğrenecek çok şey vardı
Hüznün Türkçesinde takıldık kaldık
Sizin dilde bana sabrı söyler misin?

Tanrıya bizim burada Allah derler
Bir de Allahsızlar var sizin oradakilerden beter

Nazlı bir heyecan
Kırmızı yanak
Yere düşen iki lira
Ve
Göklere çıkarılan beş para etmezler

Bir rüyanın içinde sırra bulanmış iki ceset,
Paslı bıçaktan sorulur tüm ****** erkeklerin adamlığı
Bir menteşesiz kapıya emanettir namusumuz
Bilmem hangi mini etek kapatır günahların üstünü

İmenova payıma hayıflanmak düştü
Teslim aldığım tüm gecelere leş kargaları üşüştü
Herkeste var sandığın kalp, kimilerinde süstü
Yalnız sen mi? Ah bilsen! Kaç İmenova hayata küstü

Sen hayata atılmış nadide bir ilmeksin
Kim giyse bol gelir üstüne
İmenovalar çoğalır bir gün
Taşlar oturur elbet yerine

Ey Asya’nın asil kızı
Doktor olamamışların en güzeli
Saçlarını siyaha boyandığından beri
Başörtüler soluk bakışlar mat

Ta şuramda emanet bir pişmanlık
Yoldaysan dardaysan ve hala ölmediysen
Burada mevsim zemheri
Hadi sırtlan tüm güneşleri
Sana ihtiyacım var.

Ben cenneti yalnız sende buldum
Yıllarca kendi cehennemimle avundum durdum

Şimdi ahşap bir evde olmalıydın
Bir köşede Muhammed’in okul çantası
Diğer köşede kışlık erzak
Pembe panjurlardan yosunlu denize bakmalıydın

İmenova sen bir melek olmalıydın
Ben Mikail
Her yağmur yağdığında düşmeliydim aklına

Hazin öyküler dinledim hep senden
Çok güçlü, dayanıklı diye bahsederdin benden
Ben geçtim kendimden, geçemedim bu bedenden
Yanaş biraz sana ağlayacaklarım var

Duvarımda tane tane işlediğin alın terin
Her bir tanesi için boncuk boncuk gözyaşı döksem döner misin?

Said Ercan
 
Üst