yosun
Asistan
- Katılım
- 17 Ara 2006
- Mesajlar
- 278
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 0
Konya'daki "testis" haberi yalan çıktı ama Samanyolu Televizyonu "Kurtlar Vadisi" ekibini topladığı dizisinde misilleme yaptı. İşte olay yaratacak dizi.
Samanyolu TV'den olay yaratacak dizi: Doktorlar, kurşunla ağır yaralı bir kadını türbanını açmadı diye ölüme terk etti.
Konya'da türbanlı doktorların 16 yaşındaki bir gencin testis ultrasonunu çekmediği iddialarının ardından 'Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile tanınan Samanyolu TV'deki bir dizi, senaryosuyla karşıt iddiaları gündeme getirdi.
DOKTORLAR KADINI ZORLADI
"Yağmurdan Sonra" adlı dizinin son bölümünde kurşunla yaralanan bir kadın hastaneye gitti. Doktorlar kadını başörtüsünü çıkarması için zorladı. Kadın başını açmayı reddedince müdahale edilmedi ve kadın öldü.
ŞOK İDDİA: OLAY YAŞANDI
Sabah'ın konuştuğu dizi yönetmeni Hüdaverdi Yavuz "Bu bir misilleme değil. Ben de sert bulmuştum. Senaristlere sordum. Böyle bir olayın yaşandığını söylediler" dedi. Ancak böyle bir olayın yaşanıp yaşanmadığı bilinmiyor.
DİZİNİN O BÖLÜMÜ İKİ HAFTA ÜST ÜSTE YAYINLANDI
Geçen hafta perşembe günü yayınlanan ve önceki gece de Samanyolu TV'de tekrarlanan dizide Atilla Olgaç (solda) başrolde. Dizi yönetmeni Hüdaverdi Yavuz ise "Bu dizi Türkiye üzerine oynanan oyunları işliyor" diyor.
İşte Sabah Gazetesi'nden Yüksel Altuğ'un iki bölüm halindeki Yazısı
Hastane olayına Samanyolu'ndan misilleme
Konya Numune Hastanesi'nde türbanlı görevlinin testis röntgenlerini çekmediği iddia edilen ve gecikme nedeniyle testislerinden birini kaybettiği yolunda haberler çıkan çoban A.G.'nin durumu büyük tartışma yaratmıştı. Olayı haberleştiren Arena programının yapımcısı Uğur Dündar, haberi görevli doktorun verdiği rapora dayandırdıklarını belirtirken, hastaneden ve Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise adı geçen türbanlı doktorun o gece hastanede nöbetçi olmadığı ifade edilmiş ve "Türbanlı doktor film çekmedi" diye rapor yazan doktor, soruşturma süresince açığa alınmıştı.
Daha bu olayın dumanı tüterken, Samanyolu TV'de yayınlanan Yağmurdan Sonra adlı diziden "kontratak" geldi. Dizide başörtülü bir kadın, göğsünden vurularak hastaneye getirildi. Ancak doktorlar kadını başörtüsünü çıkarması için zorlayıp, "Aksi halde müdahale etmeyiz. Başını açman gerekir" dediler. Kadın başını açmayı reddettiği için müdahale edilmedi ve ilk yardım geciktiği için de öldü. Türbanı tartışacak değilim. Benim karşı durduğum nokta, toplumun bu denli hassasiyet gösterdiği bir konunun televizyon gibi bir kitle iletişim aracı üzerinden "karşılıklı propaganda" şekline dönüşmesi, yangına su yerine benzin dökülmesi...
Konya'daki olay, henüz soruşturma aşamasında. Olayın bir ihmalden mi kaynaklandığı yoksa siyasi bir propaganda için mi kullanıldığı daha sonra anlaşılacak. Durum böyleyken ve sağduyuya ihtiyaç varken, "Bazı hastanelerin acil servislerinde hastaların baş örtüleri zorla açtırılıyor" gibi ciddi bir iddianın, belge ve bilgiye dayandırılmadan, sadece bir televizyon dizisi yoluyla ifade edilmeye kalkılması sadece kamplaşmaya, çatışmaya hizmet eder ve bu durumdan medet umanların ekmeğine yağ sürer. Arena da dikkatli olmak zorunda, Yağmurdan Sonra dizisi de... Lütfen daha fazla hassasiyet, daha fazla sağduyu...
Yağmurdan Sonra tufan mı?
Yapımcılığını Salih Asan'ın, yönetmenliğini Hüdaverdi Yavuz'un yaptığı, başrollerinde Seçil Mutlu, Ali Sürmeli, Atilla Olgaç, Kayra Şenocak ve Sefa Zengin'in yer aldıkları Yağmurdan Sonra, Samanyolu TV'nin internet sitesinde "İnanca uyanan bir genç kızın zorlu mücadelesi" olarak tanıtılıyor.
Tanıtım metni şöyle devam ediyor: Işık, görünürde hiçbir inanca sahip olmayan bir ailenin kızıdır. İlk ve tek sevgilisi Tuncay'ın, Kaçkar dağlarında kayboluşunun ardından 11 ay geçmiştir. Genç kız, aylar geçmesine rağmen sevdiği adamın öldüğünü bir türlü kabullenemez. Bir gün, Tuncay için yaptırdığı, içi boş bulduğu bir zarf, onu büyük bir sürprize götürür. Aylardır izine rastlanamayan Tuncay, tam da Işık'ın ümitlerinin tükenmek üzere olduğu bir zamanda ansızın çıkagelmiştir. Üstelik serseri ve çılgın kişiliği gitmiş, eski maceracı adam şimdi daha olgun birine dönüşmüştür. Tuncay, vakit kaybetmeden Işık'a evlenme teklifi eder. Işık daıllardırği bu teklifi gözyaşları içinde kabul eder. Işık'ın babası Vendor, Tuncay'daki bu ani değimi şüpheyle karşılasa da asıl istediği kızının mutluluğudur.
Tanınmış bir hukukçu olan Vendor, aynı zamanda kendi kurduğu VITRIOL isimli bir yazılım şirketinin patronudur. Müstakbel damadını kanatları altına alarak ona şirketinde iyi bir iş teklif eder. Fakat ortada büyük bir problem vardır. Geçirdiği kazanın ardından adeta yeniden doğan Tuncay, bu süre içerisinde Müslüman olmuştur. Genç adam artık bambaşka biridir ve kendisini eski hayatına ait hissetmemektedir. Işık anlayışla karşılamış olsa bile ailesi böyle bir durumu kabullenebilecek midir? Her şeyden önemlisi Işık'ın babası Vendor, bu duruma nasıl bir tepki gösterecektir? Tanıtım metni "İyiyle kötünün mücadelesi hiç bu kadar trajik olmamıştı" ara başlığının ardından, şöyle devam ediyor: Işık, Tuncay'ın Müslüman oluşunubaşka herkesten gizliyor olmasına bir anlam veremez.
Tuncay ise Müslüman olmadan önce üye olduğu ve üç büyük dinle savaşan tehlikeli bir topluluğun kendisine ve çevresindekilere zarar vermesinden korkmaktadır. Tuncay'ın bahsetmekten ısrarla kaçtığı bu konu, aslında Işık'ı çok yakından ilgilendirmektedir. Çünkü babası Vendor, hayatını 'şeytani bir sırrın' peşinde koşmaya adamış bu gizli topluluğun lideridir. Evet, görünen o ki, Şubat Soğuğu'ndan sonra yeni bir "Yeşil Kurtlar Vadisi" daha türemiş. Üstelik Kurtlar Vadisi'nin Kılıç'ı Atilla Olgaç da yine cüppesiyle bu kez Yağmur'dan Sonra'da gizli bir örgütün ayinlerini yönetiyor. Vatana millete hayırlı olsun!
Samanyolu TV'den olay yaratacak dizi: Doktorlar, kurşunla ağır yaralı bir kadını türbanını açmadı diye ölüme terk etti.
Konya'da türbanlı doktorların 16 yaşındaki bir gencin testis ultrasonunu çekmediği iddialarının ardından 'Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile tanınan Samanyolu TV'deki bir dizi, senaryosuyla karşıt iddiaları gündeme getirdi.
DOKTORLAR KADINI ZORLADI
"Yağmurdan Sonra" adlı dizinin son bölümünde kurşunla yaralanan bir kadın hastaneye gitti. Doktorlar kadını başörtüsünü çıkarması için zorladı. Kadın başını açmayı reddedince müdahale edilmedi ve kadın öldü.
ŞOK İDDİA: OLAY YAŞANDI
Sabah'ın konuştuğu dizi yönetmeni Hüdaverdi Yavuz "Bu bir misilleme değil. Ben de sert bulmuştum. Senaristlere sordum. Böyle bir olayın yaşandığını söylediler" dedi. Ancak böyle bir olayın yaşanıp yaşanmadığı bilinmiyor.
DİZİNİN O BÖLÜMÜ İKİ HAFTA ÜST ÜSTE YAYINLANDI
Geçen hafta perşembe günü yayınlanan ve önceki gece de Samanyolu TV'de tekrarlanan dizide Atilla Olgaç (solda) başrolde. Dizi yönetmeni Hüdaverdi Yavuz ise "Bu dizi Türkiye üzerine oynanan oyunları işliyor" diyor.
İşte Sabah Gazetesi'nden Yüksel Altuğ'un iki bölüm halindeki Yazısı
Hastane olayına Samanyolu'ndan misilleme
Konya Numune Hastanesi'nde türbanlı görevlinin testis röntgenlerini çekmediği iddia edilen ve gecikme nedeniyle testislerinden birini kaybettiği yolunda haberler çıkan çoban A.G.'nin durumu büyük tartışma yaratmıştı. Olayı haberleştiren Arena programının yapımcısı Uğur Dündar, haberi görevli doktorun verdiği rapora dayandırdıklarını belirtirken, hastaneden ve Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise adı geçen türbanlı doktorun o gece hastanede nöbetçi olmadığı ifade edilmiş ve "Türbanlı doktor film çekmedi" diye rapor yazan doktor, soruşturma süresince açığa alınmıştı.
Daha bu olayın dumanı tüterken, Samanyolu TV'de yayınlanan Yağmurdan Sonra adlı diziden "kontratak" geldi. Dizide başörtülü bir kadın, göğsünden vurularak hastaneye getirildi. Ancak doktorlar kadını başörtüsünü çıkarması için zorlayıp, "Aksi halde müdahale etmeyiz. Başını açman gerekir" dediler. Kadın başını açmayı reddettiği için müdahale edilmedi ve ilk yardım geciktiği için de öldü. Türbanı tartışacak değilim. Benim karşı durduğum nokta, toplumun bu denli hassasiyet gösterdiği bir konunun televizyon gibi bir kitle iletişim aracı üzerinden "karşılıklı propaganda" şekline dönüşmesi, yangına su yerine benzin dökülmesi...
Konya'daki olay, henüz soruşturma aşamasında. Olayın bir ihmalden mi kaynaklandığı yoksa siyasi bir propaganda için mi kullanıldığı daha sonra anlaşılacak. Durum böyleyken ve sağduyuya ihtiyaç varken, "Bazı hastanelerin acil servislerinde hastaların baş örtüleri zorla açtırılıyor" gibi ciddi bir iddianın, belge ve bilgiye dayandırılmadan, sadece bir televizyon dizisi yoluyla ifade edilmeye kalkılması sadece kamplaşmaya, çatışmaya hizmet eder ve bu durumdan medet umanların ekmeğine yağ sürer. Arena da dikkatli olmak zorunda, Yağmurdan Sonra dizisi de... Lütfen daha fazla hassasiyet, daha fazla sağduyu...
Yağmurdan Sonra tufan mı?
Yapımcılığını Salih Asan'ın, yönetmenliğini Hüdaverdi Yavuz'un yaptığı, başrollerinde Seçil Mutlu, Ali Sürmeli, Atilla Olgaç, Kayra Şenocak ve Sefa Zengin'in yer aldıkları Yağmurdan Sonra, Samanyolu TV'nin internet sitesinde "İnanca uyanan bir genç kızın zorlu mücadelesi" olarak tanıtılıyor.
Tanıtım metni şöyle devam ediyor: Işık, görünürde hiçbir inanca sahip olmayan bir ailenin kızıdır. İlk ve tek sevgilisi Tuncay'ın, Kaçkar dağlarında kayboluşunun ardından 11 ay geçmiştir. Genç kız, aylar geçmesine rağmen sevdiği adamın öldüğünü bir türlü kabullenemez. Bir gün, Tuncay için yaptırdığı, içi boş bulduğu bir zarf, onu büyük bir sürprize götürür. Aylardır izine rastlanamayan Tuncay, tam da Işık'ın ümitlerinin tükenmek üzere olduğu bir zamanda ansızın çıkagelmiştir. Üstelik serseri ve çılgın kişiliği gitmiş, eski maceracı adam şimdi daha olgun birine dönüşmüştür. Tuncay, vakit kaybetmeden Işık'a evlenme teklifi eder. Işık daıllardırği bu teklifi gözyaşları içinde kabul eder. Işık'ın babası Vendor, Tuncay'daki bu ani değimi şüpheyle karşılasa da asıl istediği kızının mutluluğudur.
Tanınmış bir hukukçu olan Vendor, aynı zamanda kendi kurduğu VITRIOL isimli bir yazılım şirketinin patronudur. Müstakbel damadını kanatları altına alarak ona şirketinde iyi bir iş teklif eder. Fakat ortada büyük bir problem vardır. Geçirdiği kazanın ardından adeta yeniden doğan Tuncay, bu süre içerisinde Müslüman olmuştur. Genç adam artık bambaşka biridir ve kendisini eski hayatına ait hissetmemektedir. Işık anlayışla karşılamış olsa bile ailesi böyle bir durumu kabullenebilecek midir? Her şeyden önemlisi Işık'ın babası Vendor, bu duruma nasıl bir tepki gösterecektir? Tanıtım metni "İyiyle kötünün mücadelesi hiç bu kadar trajik olmamıştı" ara başlığının ardından, şöyle devam ediyor: Işık, Tuncay'ın Müslüman oluşunubaşka herkesten gizliyor olmasına bir anlam veremez.
Tuncay ise Müslüman olmadan önce üye olduğu ve üç büyük dinle savaşan tehlikeli bir topluluğun kendisine ve çevresindekilere zarar vermesinden korkmaktadır. Tuncay'ın bahsetmekten ısrarla kaçtığı bu konu, aslında Işık'ı çok yakından ilgilendirmektedir. Çünkü babası Vendor, hayatını 'şeytani bir sırrın' peşinde koşmaya adamış bu gizli topluluğun lideridir. Evet, görünen o ki, Şubat Soğuğu'ndan sonra yeni bir "Yeşil Kurtlar Vadisi" daha türemiş. Üstelik Kurtlar Vadisi'nin Kılıç'ı Atilla Olgaç da yine cüppesiyle bu kez Yağmur'dan Sonra'da gizli bir örgütün ayinlerini yönetiyor. Vatana millete hayırlı olsun!