Sarkozy İle Erdoğan'ın Benzerlikleri

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
İKİ lider arasında ilginç benzerlikler var.İkisi de sinirli, ikisinin de öfkeleri burunlarında... Üslupları haşin, kırıcı. Kızdıkları zaman ona buna hakaret ediyorlar. İkisinin de laiklik ve demokrasi anlayışları kendilerine özgü.

İkisi de aklına koyduğunu yapıyor. Hatır gönül konusunda katı, hoşgörüsüzler. Sarkozy, seçildikten sonra yaptığı gezilerde Fransız halkının en duyarlı olduğu laiklik konusunda kuşku uyandıracak sözler söyledi:

"Ülkeler, insanlar dini göz ardı etmemelidir. Ama bu laikliğe zarar vermemelidir." Ne var bunda diyeceksiniz, ama Fransa’da kıyametler koptu. Yazarlar, aydınlar ayağa kalktı ve "Laik bir ülkenin cumhurbaşkanı nasıl böyle konuşur, laikliği temelinden nasıl sarsar?" diye bağırdılar.

İmza kampanyaları açıldı, gazetelere ilanlar verildi. Sarkozy geçtiğimiz hafta içinde Paris’teki tarım fuarına gitti. Orada vatandaşlarının ellerini sıkıp gülücükler dağıttı. Elini uzattığı gözlüklü bir adam, kendisine "Yoo dokunma bana" diye elini çekti.

Sarkozy öfkelendi ve "Çek arabanı öyleyse" dedi. Adam, "Beni kirletiyorsun" diye diklendi. Sarkozy çıldırdı: "Defol git karşımdan pislik... Zavallı aptal... Geri zekálı..." Şimdi de Erdoğan’ın söylediklerinden bazılarını (hepsine sayfalar yetmez) anımsayalım:

"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye, millet isterse tabii gidecek be." "Ben Müslümanım diyenin aynı zamanda laikim demesi mümkün değil." "Sana mı kaldı türban konusunda karar vermek, bu ulemanın işidir. Ulema ne diyorsa o olur." (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne)

"Efendi kim oluyorsun, buna mecelle (şeriat hukuku) karar verir." (Türban kararı için Danıştay’a) "Sallama, elini kolunu sallama, her yerin oynuyor be!" (Muhalefete)

"Yahu bu millet yatıp kalkıp size mi çalışacak?" (Erzurum’da çiftçilere) "Ulan terbiyesizlik yapma! Artistlik yapma ulan! Hadi ananı da al git burdan. (Mersin’de bir narenciye üreticisine)

"Askerlik yan gelip yatma yeri değildir." (Şehit yakınlarına) "Ne konuşacam ben o kadınla yahu." (Şehit annesine) "Söyleyin şu sahtekára ne istiyormuş." (Almanya’da yeşil sermayenin dolandırdığı gurbetçiye)

Farkındayım, Erdoğan’ın söyledikleri hem içerik, hem de sayı bakımından Sarkozy’nin yüz katı. Şimdi bir karşılaştırma yapalım. Fransız toplumu aydınıyla, yazarıyla, çizeriyle, sokaktaki vatandaşıyla Sarkozy’yi yerden yere vuruyor.

Bizde ise toplum sessizlik içinde olan biteni izlemekle yetiniyor. Daha düşündürücü olanı da şu: Fransa’da Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin reytingi 20 puan birden düşüyor. Bizde ise Başbakan Erdoğan’ın reytingi durmadan yükseliyor.:O

Tufan türenç


 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Fransa’nın Tayyip’i

FRANSA Cumhurbaşkanı Sarkozy, her geçen gün daha çok Başbakan Tayyip Erdoğan’a benzemeye başladı...

Mesela...Sarkozy’nin Paris’i birbirine katan getto gençleriyle buluşmasında, "Size iş vereceğim... Ama yan gelip yatmak yok ha! Sabahları erken kalkacaksınız" diye verdiği öğüdü ele alalım...

Bu öğüt, Başbakan Erdoğan’ın miting meydanlarında iş isteyen gençlere "Her şeyi devletten beklemeyin... Gerektiğinde taşı sıkacaksınız" şeklindeki çıkışını anımsatmıyor mu?

Hadi bunu geçtik...Peki şuna ne buyrulur: Paris’te "Tarım Fuarı"nı gezen Sarkozy, elini uzattığı bir ziyaretçi tarafından, "Beni kirletiyorsun" diye terslenince...

Sinirlenip, "O zaman çek arabanı dingil!" diye yanıt vermiş...Peki bu olay, bizim yakın tarihimize "Ananı al da git yaklaşımı" olarak geçen o meşum olaya benzemiyor mu?

Hadi hepsinden vazgeçtik...Henüz bu iki örnek olay ortaya çıkmamışken...

Gazeteci Osman Ulagay’ın, "AKP Gerçeği ve Laik Darbe Fiyaskosu" adını verdiği kitapta yer alan "Sarkozy ile Erdoğan arasındaki benzerlikler" listesine ne demeli?

İşte o liste...

BİR: Her ikisi de yerinde duramayan tipler...

İKİ: Her ikisi de siyasette adım adım tırmanarak zirveye ulaşmış.

ÜÇ: Her ikisi de "outsider", yani geleneksel yönetici seçkinler katına dahil değil...

DÖRT: Eğitimleri ve yetişme tarzları da seçkin bürokrat kesimden farklı...

BEŞ: Her ikisi de toplumun nabzını yakalayarak iktidar olabilmiş...

ALTI: Her ikisi de eylem adamı... Konuşma değil iş üretme peşinde...

YEDİ: Her ikisi de piyasa ekonomisinin gücüne ve önemine inanmış.

SEKİZ: Her ikisi de inançlı ve kararlı...

DOKUZ: Her ikisi de toplumu dönüştürmeyi istiyor...

ON: Her ikisi de kurallarını esnetmeye eğilimli...

Ahmet hakan

 
Üst