şeytan ve imtihan

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
ŞEYTAN VE İMTİHAN

Bismillah.Elhamdülillah.Allahu Teala Hazretlerine (celle celaluhu) Hamdu senalar olsun,Resulu Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem ) efendimize de sonsuz salatu selamlar olsun.Rabbim biz günahkar kullarına yardım eylesin.Ne kadar islamı biliyoruz desek de, hep bir tarafımız yıkık dökük. Kimse ben dört dörtlük müslümanım diyemez.Hazreti ömer (radıyallahu anh) için buyurulmuştur ki; ömerin cübbesi boyunu aşmıştı.Sadece Hazreti ömer (radıyallahu anh) değil, bütün sahabiler öyleydi.Onlar gecemize doğan yıldızlarımızdı. Hangi birine tutunursak tutunalım ,bizleri doğru yola ulaştıracaklardı.

Ulaştıracaklardı diyorum.Diyeceksiniz şüphen mi var ? Haşa; onlar benim gibi sözünden dönen yalancı değiller.Onlar götürürler doğru yola da ,ben o yolu bulabilir miyim? Orası meçhul.Bakınız Hazreti Ömer (radıyallahu anh) ile şeytan aynı ortamda bulunmazmış. Şeytan hazreti ömer (radıyallahu anh) efendimizi gördüğünde gerisin geri döner, yolunu değiştirir başka sokağa kaçarmış.Hazreti osman ( radıyallahu anh) efendimizden melekler bile haya ederlermiş.

Bir keresinde hazreti peygamberin yanına (sallallahu aleyhi ve sellem) hazreti Ebubekir ve hazreti ömer (radıyallahuanhum ecmain ) gelmişler ,peygamberimiz onlar geldiğinde oturduğu halini bozmamış. Daha sonra hazreti osman geldiğinde ise (radıyallahu ecmain) toparlanmış.Sorulduğun da ise, meleklerin haya ettiği zattır buyurmuş ve davranışının sebebini açıklamış.

Ben, bu tabloya bakıyorum da, hazreti Rabiatül adeviyye anamızın Hasanı basri Hazretlerinw karşı dediği şu sözü diyorum.Bizde kırılacak kalpte yok ne yazık ki.Bir keresinde Hasanı basri seccadesini suyun üzerine sermiş (deniz ve ya göl) ,Rabiatül adeviyye anamız bunu görünce oda seccadesini göğe sermiş ve demiş ki; marifet seccadeyi suya ya da havaya sermek değil, ... Hasanı basri de cevaben, Ey rabia bu sözünün ağırlığından kalbim hüzünlendi kırıldı, buyurmuş. Koca kadın evliya da, ben de kırılacak kalp bile yok demiş.

Ben de yazdıklarımdan hisseme düşeni almadığım için benim de ,kıssadan hisse çıkaracak bir aklım yok ne yazık ki.Bir papağanın yaptığını yapıyorum.Eğer okuduklarımı ve duyduklarımı hayatıma aktarabilseydim,şu ana kadar yaptığım bazı hataları işlemezdim.Bu kalbimin muhasebesi,hüznünden kaynaklanıyor ama haşa, İsyandan veya kadere karşı gelmekten değil Ey Rabbim.Hazreti Adem ile Hazreti musa (aleyhisselam) bir keresinde kendi aralarında münakaşaya girişmişler haşa,münakaşa değil ,olsa olsa konuşma denilir buna.Hazreti musa demiş ki; Eğer sen cennette o yasaklanan meyvayı yemeseydin biz bu dünyaya gelip eziyet çekmezdik.Hazreti Adem de, sen, ben yaratılmadan evvel takdir edilen şeyi mi sorguluyorsun deyince buyuruyor peygamberimiz Sallallahu aleyhi vessellem, Adem musa yı susturdu...

İnsan günah işlemeye meyilli yaratılmıştır. Ne melekler gibi günahsız durabilir ne de hayvanlar gibi başı boş bırakılır.Sürekli denetim altındadır.Bu sayede ,bazı kullar Allahın dostları olma şerefine ererken, bazı kulları da günaha girmelerinden ,hatalarını telafi etmemelerinden,zıtlaşmalarından dolayı en şerli konumuna düşmektedir.


Mevlana Celaledini rumi hazretlerinin mesnevi isimli eserinin 3.cildin de bir beyitinde şöyle buyuruyor. " Toprağa giren için yağcılık şansı yoktur. (orada ) akıl için hileye imkan yok.Her saçmalayanın başına ve ***ına indirirler gürz darbelerini..."

Bu dünya hayatı imtihan yeridir.Tabi ki sıkıntılar çekeceğiz.Ancak sabredip ,salih ameller işleyenler ve birbirlerine hakkı sabrı tavsiye edenler müstesna gerisi hüsrandadır.Ölen kişi için bütün hakikatler gözler önüne serilmiştir.Melekleri de görmüştür şeytanları da görmüştür artık.Dünya hayatı bitip, ebedi sonsuz bir hayatın kapıları sonuna kadar açılmıştır.Münker ve nekir tüm dehşetiyle kabir de ölüyü öyle bir terletirler ki bırak terletmeyi, evvela kabir öyle bir sıkar ki; müslüman için kucaklaşma, hasret gidermedir.Kafir için ise ahirette ki azabının ilk durağına gelmiş bulunmaktasın karşılamasıdır. Teşbihte hata olmasın.

Münker ile nekir sırasıyla imandan sorarlar.Rabbin kim, eğer Allah derse ilk sorudan geçti, yok diyemezse mevlananın dediği gibi sopayı yer.Orda yenilen sopanın cezadan başka bir önemi de yoktur ,bazıları müstesna yani bazı günahkar müslümanların günahlarının dökülmesine sebeb olur ve günahları dökülmüşlerden olurlar.(allahu alem)

Nasrettin hoca fıkrasında hepimizin bildiği üzere, çocuğun eline testiyi verir ama çocuğa da bir tokat yapıştırır.Sorduklarında ise , testi kırıldıktan sonra ne önemi var ki o sopanın der.Kabir de de böyle, Rabbim dünya hayatında bizim elimize testiyi vermiş ve o testiyi kırmayın...Teşbihte hata olmasın.Bunca ayet bizlere rahmet tokatı değil midir? Bazı ebeveynler vardır severken biraz sert davanırlar. Bazen öyle bir sarılırlar ki; sanırsınız kaburgalarınız kırılacak.Kabirin sıkıştırması da aynen öyle olacak müslümana.Bunca ayet rahmet tokatıdır aslında.Sakın testiyi kırmayının uyarısı.


Bizler ne testiler kırdık oysa ki,Ne sütler döktük, ne çamlar devirdik hayatımız boyunca.Kırık dökük testilerle gidiyoruz kabre.Hazırlığımız yok.Su dolması gereken testiler damlatıyor .Yaptığımız ameller tek tek damlıyor sevap hanemizden.Gıybetini yapmıştık fulanın, biraz ona verdik sevaptan, ötekinin malını çalmıştık, birazını da ona verdik sevabın.Geriye hiç bir şey kalmadı verecek ama alacaklar bekliyor hala kapıda. O zaman onların senden alacağı sevaplar kadarınca sen onların günahlarından alacaksın ...Ve sonra seni cehennemde görenler diyecekler ki; ama sen dünya da beş vakte beş vakit katar nafile kılardın. Ayda 2 hatim ederdin. Oruçsuz zikirsiz geçmezdi günün.Seni buraya düşüren nedir?

Şeytana tapmayın demedim mi size? buyuruyor Allah.Özellikle şu yaz gününde, Milletin açılıp saçıldığı şu zaman dilimlerinde bilhassa, dikkat etmeli değil miyiz müslüman olarak.Millet açık gezsin bana ne ? demek yanlış.Zira bir kavim bu, neme lazımcılıkları yüzünden batmıştı.Günümüz müslümanına da neme lazım, neme lazım diyerek artık hiç bir şey lazım olmamaya başladı.Din yanlış anlaşılıyor dediğinde, bana ne diyor... Sahiplenmemişsin ki dinini, sahiplenirler mi seni ötede?

Eski ümmetler zamanında Allah cebrail 'e aleyhisselam buyurdu ki; Git, falanca şehri alt üst et.Cebrail gittiğinde orada 70,000 (sayısını Allah bilir) alim görür.Geri gelir huzura durumu söyler. Aldığı cevap ise şudur.Git ,o alimlerden başla evvela.Zira onlar millete bildiklerini anlatmadılar.Günah işleylerle oturdular.Yediler ,içtiler.Emri bil maruf nehyi anil münkeri ifa etmediler.Ve cebrail o şehirde evvela o alimlerden başlar helak etmeye.

Bizler yanlış yolda olan kardeşlerimizi uyaracağız.Küfür edebilirler.Fakat, sövene dilsiz, dövene elsiz gerek düsturunca, hoş göreceğiz bunları.bilseler yapmazlardı. Bilmiyorlar. Bilenler de bildiklerini anlatmazsa, kim kime vesile olacak.Kim kime el uzatıcak.Düşeni kim kaldıracak çamurdan.Hep beraber el ele tutunup, o çamurdan, kirden ,pasaktan arınıp yıldızları takip edeceğiz.


Nur Suresi 30. ayetin mealinde rabbim buyuruyor ki; " Habibim mümin erkeklere söyle gözlerini (haramdan ) sakınsınlar ve ırzlarını da korusunlar .bu kendileri için daha temizdir.şüphesiz hz Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır."

Bir rahmet tokatıdır bu ayet aslında.Testiyi kırmayın ikazı.Yarın ahirette cevap veremezsin bu ayeti duyduysan, bu ayet sana iletildiyse, emri bil maruf nehyi anil münker vazifesini yaptıysa üstüne düşenler ve seni zinadan alıkoymaya kalkıştılarsa ,sen de bunu duyunca vazgeçtiysen ne mutlu sana.Yok duyduğun halde zinaya düştüysen. Tövbe etmelisin.Tövbe etmeliyiz.

Hiç birimiz hazreti yusuf aleyhisselam gibi ,zina teklif edildiğinde gerisin geri dönemeye biliriz.Bir anlık beyin bulanıklığı insanın başına olmadık işler açabilir.Mevlam zinadan bizleri korusun.Bir sufi varmış.Bu sufi çarşıda dolaşırken gözü bir evin kapısından içerisini görüyor.Yolda yürürken bizim de başımıza gelir. Sağa sola bakarken değişik şeylerle karşılaşırız. Aynısı bu sufinin de başına geliyor.Sufi efendi o kapı içinden ,içerde oturan kadını fark ediyor ve o an nefsi galip gelip onun yolunu eve yöneltiyor.Sufi efendi kadınla randevulaşıyor ,bütün malını satıp, elinde bir kese altınla bu ahlaksız kadının yanına geliyor.

Kadın sufi efendi de bir değişiklik seziyor.Herkesden farklı bir özellik.Zira sufi gömleğinin her düğmesini açtığında rengi sararıyor,kendinden geçiyor ve en sonunda büyük bir çığlık atıp bayılıyor.Kadın sufi efendiyi ayıltıyor ve ona bu halin sebebini soruyor.Sufi de bu zamana kadar çektiğim zikirler, getirdiğim salavatler, kıldığım namazlar vs geldi de aklıma, yaptığım şeyin yanlışlığını idrak ettim.Allah korkusundan bayıldım diyor.Bu iş ilk başta şer gibi gözüküyor ama içinde nice hayırlar besliyor. Sufinin o tavrı kadına tokat gibi geliyor. Kadın kendinden utanıyor ve tövbe ediyor.

Emri bil maruf nehyi anil münker vazifesi müslümanın birinci temel vazifesidir. Bu vazifeye hepimiz memuruz. İnşaAllah bir çok kardeşimizin doğruyu bulmasına vesile oluruz. Bir kardeşimize bir ehli sünnet alimin kitabını okuması için vesile olsak.Bir sohbet dinlettirsek,bizim için mutluluk vesilesidir.Bir hayra vesile olan o hayrı işlemiş gibidir buyuruyor peygamberimiz sallallahu aleyhi vessellem

İsmail hakkı bursevi hazretleri;" zinaya yaklaşmayın çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur" mealindeki isra 32.ayetinin tefsirinde şöyle buyurmuştur." zinaya yaklaşmayın demek, zinanın öncülerinden olan şehvet ile harama bakmayın demektir.”

Bu toplumda özellikle büyük şehirlerde gözüne hakim olana selam olsun.Millet avret yerlerini açmak için neler yapmıyor.Moda diyor, devir diyor.Helal haram tanımıyor.Allah yardımcımız olsun.Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi vessellem bir hadislerinde buyuruyor ki;" Gözlerde zina eder" Rahman ,bizlere ,kuran ayetleriyle dikkat edin şeytana tapmayın buyuruyor.Şeytanın hilesi pek çetincedir. Ancak onu ilim sahipleri yenebilir.Zİra o ; Hazreti Adem aleyhisselam yaratılmadan evvel meleklerin başkanıydı.Bilgisi vardı ve secde etmediği bir yer kalmamıştı.Hadisi kudside de buyurulduğu üzere;Bazılarını ilim saptırdı (allahu alem)

Hazreti İsa aleyhisselam buyurdu ki;" Harama bakmaktan sakının çünkü o şehvete götürür.Şehvette insanı inaya götürür" Mümin suresi 19 .ayette ise " Hazreti Allah,gözlerin hain bakışlarını hem de kalplerin gizlediği şeyleri bilir" buyurulmuştur.

Muaz b.cebel radıyallahu anh hazretlerinin rivayet ettiğine göre şeytan demiştirki;"Her hangi bir kadın evinden çıktığı zaman onun sırtına ve hatta kucağına birer şeytan oturur. Bakanlara onu güzel ve süslü gösterir.Sonra kadına elini kolunu çıkar göster der ,o da çıkarır. Sonra kadına diğer yerlerini açtırır.Böylece kadın kendi eliyle iffet ve haya perdesini yırtar."

Bakın dikkat edin suçu üstlenmiyor farkındaysanız.Kendi eliyle dedi.Uyanık olmalı ve Rahmanın, şeytana tapmayın emrini dinlemeliyiz. Zira o hadisin devamında da diyor ki;" Ey muhammed sallallahu aleyhi vessellem, Ben aslında kimseyi hak yoldan saptıramam, ben sadece vesvese veririm.Ya da kötü işleri güzel gösteririm o kadar"...

Hazreti peygamber sallallahu aleyhi vessellem hazreti Ali’ye radıyallahu anh hitaben buyurdu ki," Ya Ali, bir kadını görürsen ,yüzünü ondan ayır.Ona tekrar bakma.Ansızın görmek, günah olmaz ise de tekrar bakmak günah olur." Bu kadar (anlatmak)la yetinelim.Bir kaç tane de şeytndan korunmak için ayet ve hadis zikredeyim. Peygamberimiz Hazreti Ebu hureyre radıyallahu anh hadisinde buyurduğu üzere ,ayetel kürsiyi okumak şeytandan insanı korur.Özellikle gece yatağa yattığınız da bir kere okuyunuz. Zaten günde beş vakit namazın akabinde de okuyoruz. Demin dini kitapları karıştırırken bir rivayete denk geldim.Orada buyuruluyordu ki; Evden çıkarken ayetel kürsi okuyun, eve girerken ayetel kürsi okuyun... Faziletini de beyan etmişlerdi ama şu an hatırıma gelmedi.

Ebu bekir radıyallahu anhdan rivayet ediliyor. Resulullah sallallahu aleyhi vesselem buyurdu ki; Sabah,akşam ve uyurken 10 defa, "la havle ve la kuvvete illa billah" deyin.Bu onlardan uyurken bütün dünya belalarını ,akşamleyin şeytanın hilelerini,sabahleyin ise, gazabımın en kötü şekilde tezahhürünü defeder.(kaynak; deylemi/ kenzul ummal/ 2/ 170,no 3607)

Rabbim günahlarımızı affeylesin.Uzun bir makale oldu.İnşaAllah hayırlı olur.Dualarınızda bana da yer ayırırsınız inşaAllah... Velhamdülillahi rabbil alemin.

21 Haziran 2008
17 Cemaziyel Ahir 1429
Cumartesi
Alper...
 
Üst