Sinirli Anne Babaların Bir Derdi Olsun!/ Mehmet Emin Karabacak

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
e tamam işte. ben de böyle düşünüyorum. ama şimdi anlamayıp yanmayanlar, sonra anlayıp da yanacaklar. ama ateşle değil.

yanarak arınacaklar ve hafifleyecekler. böylelikle yolculukları başlayabilecek.

İnsan bahane üretir ve bu bahaneler kararlarını etkiler ve zamanla bu bahaneler yüzünden aldığı kararlardan pişmanlık duymaya başlar ve kafasını taşa vurmak deyimi gerçekleşir.

genç birine sigara içme şöyle zararlı böyle zararlı diyorsun fakat sana saymaya başlıyor, stres sıkıntı vs vs bahaneler ve zaman geliyor sigaranın zararlarını çekmeye işte o zaman ateş içine düşünüyor :) (burası senin dünyaya gelmeden önce kişilerin nasıl bir yapıyla geliyor sorunada cevap teşkil ediyor) Yaratılırken geçtiğin yolda sana hep söyleniyor ve tebliğ ediliyor.

Bu yüzden yakıtı taşlar olacak yani bahaneler olacak insanı bahaneleri yakacak anlayacağın burada aslında mecaz anlatım yok zaman ile kelimelerin beşiğinden kayarak farklı anlatım çıkarımı yada sunmasıdır. Yoksa bu kelimeleri asıl yapının içndeki yerine koyduğunda hiçte mecaz olmadığını görüyorsun.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
İnsan bahane üretir ve bu bahaneler kararlarını etkiler ve zamanla bu bahaneler yüzünden aldığı kararlardan pişmanlık duymaya başlar ve kafasını taşa vurmak deyimi gerçekleşir.

genç birine sigara içme şöyle zararlı böyle zararlı diyorsun fakat sana saymaya başlıyor, stres sıkıntı vs vs bahaneler ve zaman geliyor sigaranın zararlarını çekmeye işte o zaman ateş içine düşünüyor :) (burası senin dünyaya gelmeden önce kişilerin nasıl bir yapıyla geliyor sorunada cevap teşkil ediyor) Yaratılırken geçtiğin yolda sana hep söyleniyor ve tebliğ ediliyor.

Bu yüzden yakıtı taşlar olacak yani bahaneler olacak insanı bahaneleri yakacak anlayacağın burada aslında mecaz anlatım yok zaman ile kelimelerin beşiğinden kayarak farklı anlatım çıkarımı yada sunmasıdır. Yoksa bu kelimeleri asıl yapının içndeki yerine koyduğunda hiçte mecaz olmadığını görüyorsun.

mecaz işte. cehennem dediğinde o dönemin insanlarının anladığı gehennum vadisindeki gibi bir yer oluyor. kelime o vadinin isminden geliyor zaten. insanlar somut düşünme ve somut algılama yanlışına düşüyor.

insanlara soyut düşünme ve algılama yeteneğini geliştirmemiş oldukları bir dönemde bazı şeyleri nasıl anlatmak gerekir? tabii ki somut kavramlarla...

evrim sürecinden habersiz insanlara yaygın kıssa yoluyla bazı şeyleri anlatmak mümkün. "bana tertemiz, arınmış bir olanlar yaklaşsın" diyen kuran herhalde maddî temizliği kastetmiyordu. cennet ve cehennemin insanların içinde olduğunu anlatmak da mümkün değildi. ama bunu bilenler vardı.

mesela mevlana... bu aşkın düşünür, filozof, sufî, bir çok şeyi çok iyi anlamıştı, biliyordu ve dizelerinde öğretmeye çalışıyordu.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
mecaz işte. cehennem dediğinde o dönemin insanlarının anladığı gehennum vadisindeki gibi bir yer oluyor. kelime o vadinin isminden geliyor zaten. insanlar somut düşünme ve somut algılama yanlışına düşüyor.

insanlara soyut düşünme ve algılama yeteneğini geliştirmemiş oldukları bir dönemde bazı şeyleri nasıl anlatmak gerekir? tabii ki somut kavramlarla...

evrim sürecinden habersiz insanlara yaygın kıssa yoluyla bazı şeyleri anlatmak mümkün. "bana tertemiz, arınmış bir olanlar yaklaşsın" diyen kuran herhalde maddî temizliği kastetmiyordu. cennet ve cehennemin insanların içinde olduğunu anlatmak da mümkün değildi. ama bunu bilenler vardı.

mesela mevlana... bu aşkın düşünür, filozof, sufî, bir çok şeyi çok iyi anlamıştı, biliyordu ve dizelerinde öğretmeye çalışıyordu.

Yine evrime bağlamışsın :)

Kitap ne diyor!! Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağar.. Eskiden bilginin taşınması yada depolanması KUTSAL adı altında yapılıyormuş. Şimdi eskilerin aklını kullanmıyor olmaları yada kullandıkları kadarı ile bize naklettikleri onların evrim sürecinden habersiz olduklarını değil, kitaptan habersiz olduklarını gösterir daha doğru söylemek gerekirse doğru okumadıklarını gösterir.

Bizim kullandığımız dilde mecaz içerir o günün anlatımının mecaz içermesi kavramı mecaz yapmıyor ki? yada kavramın kendisi mecaz olmuyor.

İçeriden dışarı çıkan bir sorumluluk var insan önce içini temizlemesi gerekiyor. bunu için elçileri dinlemesi gerekiyor ve dediklerinden öğüt alarak yol alması gerekiyor.

duru bir suya taş attığında oluşan dalga hareketi, tek bir taşın oluşturduğu dalga hareketinden başka dalgaların oluşması, adem ile başlayan yaratılış okumak fakat doğru okumak gerekiyor.


Bazıları neden, niçin, niye inanması gerektiğini bilmeden inanıyor. Çoğunluğun gücünden güç alarak sorgulamadan araştırmadan inanıyor. Oysa özgür bir şekilde sorgulamak ve çıkış bulmak için çabalamak gerekiyor. Senden önce buradan çıkamamış bir kişinin sana yolu göstermesi kadar anormal bir durum olabilir mi? Nasıl inanırsın ki?
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Bizim kullandığımız dil de mecaz içerir o günün anlatımının mecaz içermesi kavramı mecaz yapmıyor ki? yada kavramın kendisi mecaz olmuyor.

mecaz lafına takılıp kalma. soyut olanı somut kavramlarla ifade etme diyelim. misal, dağların yürümesinden söz eder kuran. dağlar tabii ki yürümez. ama hareket hâlindedir. bunun gibi...

kuran'da ateşten içeceklerin beklediği yazılı. bunlar benzetme, somutlaştırma. gerçekte öyle olması gerekmiyor. soyutlaştırarak, kavramsallaştırarak almak gerek. sen de öyle alıyorsun zaten. tek sorun, tam olarak ne anlatmak istediğin anlaşılmıyor. sadece çok kapalı olarak değinip bırakıyorsun.

mesela "adem ile başlayan yaradılışı doğru okumak" diyorsun. ama bunu açmıyorsun. doğru okumak ne demek, belirtmiyorsun. herkes de kendine göre doğru okuduğunu sanabilir. ben açıkça diyorum ki oradaki "adem" insanoğlunun isimleşmiş ve cisimleşmiş hâlidir. "adem ile havva" ise avcı-toplayıcı atalarımızın, çiftçiliğe ve yerleşik düzene geçmiş çağdaşlarına yönelttiği eleştirel bir metindir. "cennetten kovulmak" budur. yani düşmüştür çiftçi toplum. tanrının tekelinde olan yaratıcılık gücünü, bilgi ağacındaki yasak meyveyi yiyerek, eline almıştır. tanrıdan yaratıcılığı çalmıştır. bu yüzden kovulmuş ve indirilmiştir.

habil, kabil'i, yani çiftçi olan çoban olanı öldürmüştür. yani çiftçi toplum, göçebe toplulukları yerinden etmiş, katletmiş, soylarını tüketmiştir. bundan 10 bin yıl önce başlayan büyük dramın dramatize edilmiş hâli.

ben böyle açık açık yazarken, sen kapalı yazmayı marifet gibi sürdürüyorsun. bunu deyince de "çirkefleşme" suçlaması geliyor, bir de savunma: "ben sana anlatamam, sen kendin anlamaya çalışmalısın". peki...

bu cehennem tasviri ile ilgili güzel paylaşımlar yapmayı umuyorum. sadece bulmam gerek. sıkı durun.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
sadece çok kapalı olarak değinip bırakıyorsun.

kapalı bırakmıyorum açılacak konu öyle bir iki saatte net üzerinden anlatılıp anlaşılacak bir konu değil. uzun süreçler ve uzun anlatımlar ve uzun birliktelikler gerektiren konular.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
kapalı bırakmıyorum açılacak konu öyle bir iki saatte net üzerinden anlatılıp anlaşılacak bir konu değil. uzun süreçler ve uzun anlatımlar ve uzun birliktelikler gerektiren konular.

işte böyle söyleyip geçiyorsun. olabilir. ama açamayacağın sözü neden sarfediyorsun? madem uzun zaman gerektiriyor, neden gösterip geçiştiriyorsun? ne işe yarayacak?
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
hutame: yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateş...

hümeze 104/1-7:

mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkasından çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline! o, malının, kendisini ebedileştirdiğini sanır. hayır! andolsun ki o, hutame'ye atılacaktır.

hutame'nin ne olduğunu sen ne bileceksin?
o allah'ın yüreklere işleyen, tutuşturulmuş ateşidir.



görüldüğü gibi burada bilinmeyen bir kelime ve içindeki bir kavram var. bir nesne. hutame. ama ne? şimdilik bilemeyeceğiz. o nedenle tasvir edilip bırakılmış.

burada asıl üzerinde durulması gereken, mal mülk düşkünlüğüne karşı kuran'ın ağır uyarısı. mal-mülk, nimet-mimet, yağma-ganimet dini yaşayanlara sert bir ihtar. ama bilerek gözden uzak tutulmuş bu, maliklerce, mülk sahiplerince.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
mesela "adem ile başlayan yaradılışı doğru okumak" diyorsun. ama bunu açmıyorsun. doğru okumak ne demek, belirtmiyorsun. herkes de kendine göre doğru okuduğunu sanabilir. ben açıkça diyorum ki oradaki "adem" insanoğlunun isimleşmiş ve cisimleşmiş hâlidir. "adem ile havva" ise avcı-toplayıcı atalarımızın, çiftçiliğe ve yerleşik düzene geçmiş çağdaşlarına yönelttiği eleştirel bir metindir. "cennetten kovulmak" budur. yani düşmüştür çiftçi toplum. tanrının tekelinde olan yaratıcılık gücünü, bilgi ağacındaki yasak meyveyi yiyerek, eline almıştır. tanrıdan yaratıcılığı çalmıştır. bu yüzden kovulmuş ve indirilmiştir.

40 yaşındayım sana bu 40 seneyi iki satırda nasıl izah edebilirim ki?

adem senin yada benim gibi değil ki.. Hava ile eşleşip avcı toplayıcı vs vs günümüz çiftçiliğini yapsın.. Meleklerin adem 'e secde ettiklerini hatırlamalısın boyut çok farklı yere gidiyor. adem 'e öğretilen esma ve meleklere söylemesi burası çok uzun metrajlı bir filmdir. Sen burayı anlamadan taşları kendi alanındaki yerlere koyuyorsun fakat adem 'in zamanı ve mekanı çok farklı aynı yerde değilsiniz ki? Senin bunu görmen gerekiyor.

Bunu daha öncede söyledim ve yine tekrar ediyorum.
Dünya üzerindeki maddelerini yapı taşlarının hepsi aynı örnek: yerdeki taş ile kafatası içindeki beyin 'in temel yapı taşları aynı fakat bu ikisini farklı kılan nedir? Aldıkları bilgi yani yüklendikleri sorumluluk değil mi?

Kalp ile mide aynı bedende ve oluşumunda tek bir yumurtadan birleşme sonucu büyüdükçe bir birinden ayrılan et parçası değil mi? Fakat farklı yapıları ve farklı çalışma sistemleri var.

işte bunların hepsi adem ile bağlantılıdır.

burasının okunması öyle iki saatlik bir okuma değil..
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
hutame: yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateş...

hümeze 104/1-7:

mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkasından çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline! o, malının, kendisini ebedileştirdiğini sanır. hayır! andolsun ki o, hutame'ye atılacaktır.

hutame'nin ne olduğunu sen ne bileceksin?
o allah'ın yüreklere işleyen, tutuşturulmuş ateşidir.



görüldüğü gibi burada bilinmeyen bir kelime ve içindeki bir kavram var. bir nesne. hutame. ama ne? şimdilik bilemeyeceğiz. o nedenle tasvir edilip bırakılmış.

burada asıl üzerinde durulması gereken, mal mülk düşkünlüğüne karşı kuran'ın ağır uyarısı. mal-mülk, nimet-mimet, yağma-ganimet dini yaşayanlara sert bir ihtar. ama bilerek gözden uzak tutulmuş bu, maliklerce, mülk sahiplerince.

"yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateş"... evet beyler, hanımlar. dikkatinizi çekerim. odun ateşi değil, kömür ateşi de değil. lazer ışığının yakıcı ateşi de değil bu. çünki dikkat: bedenlere değil, yüreklere işleyen!..
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
habil, kabil'i, yani çiftçi olan çoban olanı öldürmüştür. yani çiftçi toplum, göçebe toplulukları yerinden etmiş, katletmiş, soylarını tüketmiştir. bundan 10 bin yıl önce başlayan büyük dramın dramatize edilmiş hâli.

Bu sadece bir algı sen buna açık açık anlatmamı diyorsun :)
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
ben böyle açık açık yazarken, sen kapalı yazmayı marifet gibi sürdürüyorsun. bunu deyince de "çirkefleşme" suçlaması geliyor, bir de savunma: "ben sana anlatamam, sen kendin anlamaya çalışmalısın". peki...

Benim kapalı yazıyor olmam senin beyninde gerçekleşen senin algın sana göre kapalı olabilir. Beni yargılayacak yada sana öğretecek olan ben değilim ki? Fakat sen bana öğreticisin her ne kadar farklı bir düşünce yapısına sahip olsanda çevremdeki bütün varlıklar bana öğretici durumundadır. Bu yüzden benim kimseye açık olmama yada onlar net anlaşılır olmam gerek yok zaten olamam neden? Allah dilemedikçe zaten mümkün değil!! Ayrıca O dilemeden ben kimseye şefaatte edemem ki?

İşte sen burayı anlamıyorsun, anlamadığın gibi bende kusur arıyorsun niye bende arıyorsun ki? Ben yolunu kaybetmiş bir yolcuyum sana yolumu soruyorum sana yol göstermiyorum.

Çirkefleşmeye bu kadar takılacağını hiç tahmin etmemiştim, bana senden daha ağır şekilde davranan ve çirkefleşenler var peki benden onlara karşı böyle bir şey duydun mu? İşte kişileri tanımıyor olman senin zaafın ve bu zaaf üzerinden yaptığın hatayı birilerine yükleme lütfen, kimse mükemmel değildir 1 gr olsun hata yaptığını düşün yada benim tarafımdan bakmaya çalış.

gizemli olmak yada kapalı yazarak marifet olmaz bunu yapınca bana kim ücret veriyor ki? Senin algında sorun olabilir istersen biraz sorgula
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Bu sadece bir algı sen buna açık açık anlatmamı diyorsun :)

algı da olabilir, doğru değil, yanlış da olabilir. ama açık açık yazıyorum. anlaşılmayan bir husus yok yazdıklarımda.

bu düşünceye varmamızın bilimsel sebepleri yazılıp çiziliyor, anlatılıyor. ben burada o kadar ayrıntılı aktaramıyorum. sadece bu hikayelerin pek çok kültürde biraz farklı biçimlerde yer alması, kavramların simgesel gücü ("çiftçi" habil ile "çoban" kabil, yasak "bilgi" ağacı, vb) gibi unsurlar göz önünde bulunduruluyor. duvar resimleri, motifler vb dikkate alınıyor. tabii milyonlarca yıllık göçebe toplumların yaşayış tarzı ile 10 bin yıllık yerleşik çiftçi toplumların yaşam tarzı da iskelet, kemikler, dna analizi, bulunan eşyalar vb ile az çok biliniyor.

bunları da açıkça anlattım işte.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
işte böyle söyleyip geçiyorsun. olabilir. ama açamayacağın sözü neden sarfediyorsun? madem uzun zaman gerektiriyor, neden gösterip geçiştiriyorsun? ne işe yarayacak?

Haccın ne demek olduğunu biliyormusun? bu sözlerinde ne demek olduğunu bilmediğin ortaya çıkıyor.

ne yapmamı bekliyorsun bütün gün işi gücü bırakıp sana senin anlayacağın şekilde yazmayı mı deneyim yahu bende senin nasıl anlayacağına dair bir güç yok ki nasıl başarayım bunu bende senin gibi aynı varlık içinde bulunuyorum ben varlığı okurken sen nakilleri okuyorsun. Benim söylediklerimi nakillerde bulamayınca sana söylediklerim kapalı geliyor.

mevlanadan örnek veriyorsun fakat herkes mevlanayı anlamıyor. Yazdığı şiirler yada yazılar ortada neden açık değil!! Yada kitabın ayetleri ortada neden açık değiller ki? Neden tam net anlatmıyor sadece değinip geçiyor?

acele etme sadece aklının bir köşesinde bulunsun onu terleyip toplamak kimin görevi?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
algı da olabilir, doğru değil, yanlış da olabilir. ama açık açık yazıyorum. anlaşılmayan bir husus yok yazdıklarımda.


bunları da açıkça anlattım işte.

gerçek olmayan şeyin açık açık yazmanın bir manası yok ki...

hayal ürünü nice yaratıklar var millet açık açık yazıyor ne oluyor yetmiyor filmini çekiyor!! Yahu halen inatla aynı şeyleri savunuyorsun.

Bana göre senin yazdıklarının hiç bir açıklığı yok.. tencere dibim kara senin ki benden kara misali
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
1-...Fakat sen bana öğreticisin ...2-Allah dilemedikçe zaten mümkün değil!! Ayrıca O dilemeden ben kimseye şefaatte edemem ki?

3...Ben yolunu kaybetmiş bir yolcuyum sana yolumu soruyorum sana yol göstermiyorum.

4-Çirkefleşmeye bu kadar takılacağını hiç tahmin etmemiştim...

1- peki benden ne öğreniyorsun?

2- buna katılıyorum ve önemli.

3- bunu da ilginç buldum. "yolunu kaybetmiş bir yolcu"...

4- "çirkefleşme"ye zerre kadar takmadım ve aynı şekilde cevap bile vermedim. sen takmıştın ve tekrarlayıp duruyordun. şimdi burada yine aynı cevabı vereceğin zannıyla, önceden belirtmek istedim.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
1- peki benden ne öğreniyorsun?

2- buna katılıyorum ve önemli.

3- bunu da ilginç buldum. "yolunu kaybetmiş bir yolcu"...

4- "çirkefleşme"ye zerre kadar takmadım ve aynı şekilde cevap bile vermedim. sen takmıştın ve tekrarlayıp duruyordun. şimdi burada yine aynı cevabı vereceğin zannıyla, önceden belirtmek istedim.

Seni zanlarınla başbaşa bırakmak istiyorum fakat öğreceklerime odaklanmam gerekiyor.

1- senden öğrendikleri sana kapalı nasıl anlatabilirim ki?

2- katılmaya bilirsin çünkü sen her ayete katılmıyorsun :) gerçi bu ayet için kapalı demen gerekiyordu yada neden değinip geçmiş ki dimi

3- sorularımdan bunu fark etmen gerekiyordu :)

4- çirkefleşme sende nasıl bir manası var çok merak ediyorum. Kötü bir söz mü? yada hakaret mi?
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Farsça çirkāb چرك آب "pislik suyu, lağım" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça çirkچرك "pislik" ve Farsça āb آب "su" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi için çirkin, abmaddelerine bakınız.

http://www.etimolojiturkce.com/kelime/çirkef

İşte senin sorununda bu, karşındaki kişinin diline göre anlamaya çalışmıyorsun.

Sen arapça kitabı arapça bilmeden okumaya kalkarsan zaten kitap sana kapalı olur. Kelimeler kullanıldıkları alana göre farklı farklı mana ve anlam içerir çok dar bakıyorsun olaylara bu yüzden beni kapalı olmakla suçluyorsun.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
İşte senin sorununda bu, karşındaki kişinin diline göre anlamaya çalışmıyorsun.

Sen arapça kitabı arapça bilmeden okumaya kalkarsan zaten kitap sana kapalı olur. Kelimeler kullanıldıkları alana göre farklı farklı mana ve anlam içerir çok dar bakıyorsun olaylara bu yüzden beni kapalı olmakla suçluyorsun.


yahu edıms'cığım, sen ömür törpüsü müsün yahu? lafları ne kadar da en olmayacak şekilde anlıyorsun?!
ben senin lafına takmadım. önemsemedim. hâlâ istediğin yerden kırpıp alıyorsun lafı.

sen bana "çirkefleşme sende nasıl bir manası var çok merak ediyorum. Kötü bir söz mü? yada hakaret mi?" diye sordun. ben de bendeki mânâsını yazdım. buna cevaben insan biraz düşünür, biraz "hımmm" yapar. sense hemen karşındakini eleştirmeye, itham etmeye kalkıyorsun.

bana ne "çirkef"in sendeki anlamından?! dil ortak anlaşma aracıdır. kuran için de bu böyledir, diğer metinler için de.

kuran dili gizemlidir, semboliktir, ezoteriktir, vb... bu böyle ama, ortak anlaşılan anlam tanımından ayrılmaz kuran dili de. "edıms'ın anladığı şekilde anlatayım, ama ya mugo anlamazsa" demez.
 
Üst