TÜrbana Hayir Kampanyasi BaŞlatan Cahİllere Cevap Yazmak İstermİsİnİz..

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,128
Tepkime puanı
1,244
Puanları
113
Konum
bâbil...
teşekkür ediyorum... doğru bir karar.. sonra bu adamlar karşımıza çıkıyor 'yok efendim en çok hit alan yazı'' vs. gibi cümlelerle... Eee haksızda değiller.. Bizim insanlarımız onlardan fazla çalışıyor bu reklam konusunda... Böyle bir olayı direk link vererek yayıyorlar.. Bu da hoş olmuyor... Tabiri caizse onların ekmeğine yağ sürüyoruz.. Zaten amaçlarıda bu... Ne kadar tepki, o kadar prim...

Neyse...

evet önemli bir reklam kaidesidir... : reklamın iyisi kötüsü olmaz... bilinmek için her yol mübah...
 

mvardar968

Paylaşımcı
Katılım
5 Eyl 2006
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
izmir
Web sitesi
ismarsiv.sitemynet.com
gerçekten artık böyle yazılar,haberler gördükçe migdem bulanıyor..
onlarla aynı topraklarda olmaktan aynı havayı teneffüs ediyor olmaktan aynı ECDADIN torunları olmaktan utanıyorum :thinking: :thinking: :thinking:

nefisleri okadar azmış ki etraflarındaki insanların onlar gibi olmadıgını görmek acı verir olmuş.
aynı hz. Lut'a yapıldıgı gibi ...

ozamanlar kavminde eşcinsellik peyda olmuştuda uyardıgında yurtlarından çıkarmak istemişlerdi Lut ve ona inananları...

"Bunlar temiz kalmak isteyenlerdenmiş" diyerek... aynı o kavmin mantıgını güdüyorlar şimdide..

atatürk bir zamanlar Atıf Hoca gibi birçok muhteremi astırmış olabilir sapık davası ugruna!!!!

ancak gün gelir devran döner bu topraklarda yine bir Osmanlı dönemi yaşanacak, yine Fatihler gelecek ve yanlışla-dogru ayırt edilecek istemeyende çekip gidecek bu kutsal topraklardan!!!!

:eek:fftp: lütfen Atatürk'ü sevmeyebilirsin ama, chp'nin icraatlarını Atatürk'e maletmen son derece gülünç lütfen yakın tarihimizi dikkatlice inceleyebilirim. din adamlarını asan muhteremse falanca gazetenin dağıttığı kur'an-ı Kerim meal ve tefsir ansiklopedisini kim hazırlattı acaba bu bir çelişki değil mi? ayrıca Atatürk'ün kötü arkadaşları çokça bilinmesine rağmen acaba Hafız Kemal, Hafız Kemaleddin, Hafız Yaşar ve nicelerini bu konu hakkında bir bölüm açılırsa paylaşmak isterim. burada bu konu hakkında linkler vermek istemiyorum. ayrıca bizim töremizde ölen biri için ya iyi konuşuruz ya da susarız. :uzgunum[1]:
 

mutahhara

Üye
Katılım
24 Ara 2006
Mesajlar
44
Tepkime puanı
1
Puanları
0
bu insanlar tansiyon cikarmaktan baska bi işe yaramazlar ki..kardesimizin dedigi cok dogru..tiklanma sayisini arttirmamak lazim..biz onlar yokmuş gibi yasayabiliyoruz..ama görüyoruz ki onlar bizi yok sayamiyorlar..sayamazlar biiznillah..Rabbim SEN ne kadar sabirlisin ya..bunlar böyle yaptikça insanoglu daha cok Rabbine yaklaşiyor..her şerrde bi hayr vardir..
 

ÇiLe-i AşK

Asistan
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
:eek:fftp: lütfen Atatürk'ü sevmeyebilirsin ama, chp'nin icraatlarını Atatürk'e maletmen son derece gülünç lütfen yakın tarihimizi dikkatlice inceleyebilirim. din adamlarını asan muhteremse falanca gazetenin dağıttığı kur'an-ı Kerim meal ve tefsir ansiklopedisini kim hazırlattı acaba bu bir çelişki değil mi? ayrıca Atatürk'ün kötü arkadaşları çokça bilinmesine rağmen acaba Hafız Kemal, Hafız Kemaleddin, Hafız Yaşar ve nicelerini bu konu hakkında bir bölüm açılırsa paylaşmak isterim. burada bu konu hakkında linkler vermek istemiyorum. ayrıca bizim töremizde ölen biri için ya iyi konuşuruz ya da susarız. :uzgunum[1]:

bakın burada atatürkün icraatları dogrumuydu degilmiydi diye tartışacak degiliz!!!

tarihe baktıgımızda neler oldugunu rahatlıkla gayet net bir şekilde görebiliyoruz..

ayrıca üstadınız büyük Allah dostu Bediüzzaman saidi nur'un başına gelenlerede çok iyimser bakmanız ilginç:uzgunum[1]:

her neyse bu konular burada tartışlıcak konular degil sunu belirtmek isterim atatürkle kişisel bir problemim yok!!!

Sadece getirdigi sapık düzen sonucu bunlar olmuştur.. kendisinin haberinin olup olmadıgının bir önemi yok..

burada ki asıl konumuz belki çok sevdiginiz masum atatürkün bile hoşnut olmayacagı kemalistlerin başlattıgı garip kampanya ve düşmanca tutumlarıdır..
onların bu tutumları karşısında en azından bölünmeden tek bir vücut halinde hakkımızı savunabilelim Allah aşkı için !!!!
 

mvardar968

Paylaşımcı
Katılım
5 Eyl 2006
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
izmir
Web sitesi
ismarsiv.sitemynet.com
bakın burada atatürkün icraatları dogrumuydu degilmiydi diye tartışacak degiliz!!!

tarihe baktıgımızda neler oldugunu rahatlıkla gayet net bir şekilde görebiliyoruz..

ayrıca üstadınız büyük Allah dostu Bediüzzaman saidi nur'un başına gelenlerede çok iyimser bakmanız ilginç:uzgunum[1]:

her neyse bu konular burada tartışlıcak konular degil sunu belirtmek isterim atatürkle kişisel bir problemim yok!!!

Sadece getirdigi sapık düzen sonucu bunlar olmuştur.. kendisinin haberinin olup olmadıgının bir önemi yok..

burada ki asıl konumuz belki çok sevdiginiz masum atatürkün bile hoşnut olmayacagı kemalistlerin başlattıgı garip kampanya ve düşmanca tutumlarıdır..
onların bu tutumları karşısında en azından bölünmeden tek bir vücut halinde hakkımızı savunabilelim Allah aşkı için !!!!

Mademki hayat tarzlarımızı Atatürk'ten seçtiğimiz hatıra, vecize ve sözlerle savunup meşrulaştırmak âdet olmuştur, ben de size rahmetli'den bazı hâtıralar nakletmek istiyorum.
"Ramazanların Atam için çok büyük önemi vardı. Ramazan gelir gelmez incesaz heyeti Çankaya Köşkü'ne giremezdi. Kandil geceleri de saz çaldırmazlardı. Sadece beni huzurlarına çağırır, Kur'an-ı Kerîm'den bazı sureler okuturlardı. Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşû içinde dinlerlerdi. Ruhen çok mütelezziz oldukları her halinden anlaşılırdı (...) Peygamber Efendimiz'den de büyük takdirle bahsederlerdi. O devirler için hep, 'Hz. Peygamber'in zaman-ı saadetlerinde' diye saygı kelimeleri kullanırlardı." (Hafız Yaşar'ın ifadesi; Gottard Jaesche'nin "Yeni Türkiye'de Kur'an-ı Kerim Kursları" isimli makalesinden)

Bedir Savaşı hakkındaki değerlendirmesi:

"Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslüman'la mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fâni insanların kârı değildir. O'nun peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır." (Ahmet Gürtaş'ın "Atatürk ve Din Eğitimi" adlı eserinden, s. 24 vd.)

Fransız gazeteci Maurice Perno'ya verdiği mülakattan:

"Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor." (Sadi Borak, Atatürk ve Din, s. 85-86)

Bu iktibasları, Prof. Dr. İsmail Yakıt'ın, Ötüken Yayınları'ndan neşrettiği Atatürk ve Din isimli kitaptan naklediyorum (İst. 2006, 84 s.) Bu mealde çok iktibas var kitapta ama en çok hoşuma gideni, sona sakladım.

Sene 1916, Ocak ayı, Edirne. Çanakkale cephesinin yorgun ama muzaffer birlikleri, istirahat maksadıyla Edirne'ye alınmıştır. Ünlü hattatlarımızdan Kemaleddin Batanay da o esnada 16. Telgraf Bölüğü'nde hesap memuru (yedeksubay) olarak vatani vazifesini görmektedir. Bir cuma günü namaz için erkenden Üç Şerefeli Camie gider; esasen hâfız da olduğu için içinde Kur'an kıraat etmek arzusu uyanır, müezzin mahfiline gidip görevlilerden izin aldıktan sonra Kur'an okumaya başlar, ardından müezzinlerin ısrarı ile iç ezanı da okur. Namaz dağıldıktan sonra bir er yanına yaklaşarak "kumandanım sizi istiyor" deyince Kemâl Bey, "Eyvah, subay kıyafetiyle Kur'an ve ezan okuduğum için usule aykırı iş yaptık" endişesiyle neferi takib eder. Maiyetiyle avluda bekleyen kumandan Anafartalar'ın muzaffer askeri Mustafa Kemal Paşa'dır:

-Oğlum, terbiye görmüş güzel bir sesin var. Okuduğun ezanı çok beğendim ve duygulandım. Seni tebrik ederim!

Adını sorar, adaş olmaları dikkatini çekmiştir ve sonra, "Edirne'de bulunduğum zaman zarfında ben hangi camiye gidersem sen de o camiye gelecek ve iç ezan okuyacaksın." emrini alır.

Bir hafta sonra yaveri Hâfız Kemal Bey'i arayarak M. Kemal Paşa'nın cuma namazı için Selimiye'ye gideceğini haber verir. Kemâl Bey erkenden camiye giderek kendisini müezzinbaşına tanıtır; görevlilerin haberi vardır, buyur ederler. Kemâl Bey, o muhteşem mâbedde bulunmanın verdiği hazla okuyuşta daha bir özenir. Namaz çıkışı yine avluda maiyeti ile bekleyen Mustafa Kemal Paşa'ya selam verir, elini öper. Paşa der ki,

-Oğlum, bugün yine bizi yaktın. Gelecek hafta hangi camiye gidersem sen de oraya geleceksin!

Kemal Bey, ertesi hafta Eskicami'ye gitmesinin emredildiğini kaydetmiş. (Muhittin Serin, Türk Hat Üstadları 3, Kemal Batanay, Kubbealtı Neşriyat, s. 31-32)
 

mvardar968

Paylaşımcı
Katılım
5 Eyl 2006
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
izmir
Web sitesi
ismarsiv.sitemynet.com
'Oğlum, bugün yine, bizi yaktın!'
Mademki hayat tarzlarımızı Atatürk'ten seçtiğimiz hatıra, vecize ve sözlerle savunup meşrulaştırmak âdet olmuştur, ben de size rahmetli'den bazı hâtıralar nakletmek istiyorum.

"Ramazanların Atam için çok büyük önemi vardı. Ramazan gelir gelmez incesaz heyeti Çankaya Köşkü'ne giremezdi. Kandil geceleri de saz çaldırmazlardı. Sadece beni huzurlarına çağırır, Kur'an-ı Kerîm'den bazı sureler okuturlardı. Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşû içinde dinlerlerdi. Ruhen çok mütelezziz oldukları her halinden anlaşılırdı (...) Peygamber Efendimiz'den de büyük takdirle bahsederlerdi. O devirler için hep, 'Hz. Peygamber'in zaman-ı saadetlerinde' diye saygı kelimeleri kullanırlardı." (Hafız Yaşar'ın ifadesi; Gottard Jaesche'nin "Yeni Türkiye'de Kur'an-ı Kerim Kursları" isimli makalesinden) Bedir Savaşı hakkındaki değerlendirmesi: "Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslüman'la mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fâni insanların kârı değildir. O'nun peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır." (Ahmet Gürtaş'ın "Atatürk ve Din Eğitimi" adlı eserinden, s. 24 vd.) Fransız gazeteci Maurice Perno'ya verdiği mülakattan: "Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor." (Sadi Borak, Atatürk ve Din, s. 85-86) Bu iktibasları, Prof. Dr. İsmail Yakıt'ın, Ötüken Yayınları'ndan neşrettiği Atatürk ve Din isimli kitaptan naklediyorum (İst. 2006, 84 s.) Bu mealde çok iktibas var kitapta ama en çok hoşuma gideni, sona sakladım. Sene 1916, Ocak ayı, Edirne. Çanakkale cephesinin yorgun ama muzaffer birlikleri, istirahat maksadıyla Edirne'ye alınmıştır. Ünlü hattatlarımızdan Kemaleddin Batanay da o esnada 16. Telgraf Bölüğü'nde hesap memuru (yedeksubay) olarak vatani vazifesini görmektedir. Bir cuma günü namaz için erkenden Üç Şerefeli Camie gider; esasen hâfız da olduğu için içinde Kur'an kıraat etmek arzusu uyanır, müezzin mahfiline gidip görevlilerden izin aldıktan sonra Kur'an okumaya başlar, ardından müezzinlerin ısrarı ile iç ezanı da okur. Namaz dağıldıktan sonra bir er yanına yaklaşarak "kumandanım sizi istiyor" deyince Kemâl Bey, "Eyvah, subay kıyafetiyle Kur'an ve ezan okuduğum için usule aykırı iş yaptık" endişesiyle neferi takib eder. Maiyetiyle avluda bekleyen kumandan Anafartalar'ın muzaffer askeri Mustafa Kemal Paşa'dır: -Oğlum, terbiye görmüş güzel bir sesin var. Okuduğun ezanı çok beğendim ve duygulandım. Seni tebrik ederim! Adını sorar, adaş olmaları dikkatini çekmiştir ve sonra, "Edirne'de bulunduğum zaman zarfında ben hangi camiye gidersem sen de o camiye gelecek ve iç ezan okuyacaksın." emrini alır. Bir hafta sonra yaveri Hâfız Kemal Bey'i arayarak M. Kemal Paşa'nın cuma namazı için Selimiye'ye gideceğini haber verir. Kemâl Bey erkenden camiye giderek kendisini müezzinbaşına tanıtır; görevlilerin haberi vardır, buyur ederler. Kemâl Bey, o muhteşem mâbedde bulunmanın verdiği hazla okuyuşta daha bir özenir. Namaz çıkışı yine avluda maiyeti ile bekleyen Mustafa Kemal Paşa'ya selam verir, elini öper. Paşa der ki, -Oğlum, bugün yine bizi yaktın. Gelecek hafta hangi camiye gidersem sen de oraya geleceksin! Kemal Bey, ertesi hafta Eskicami'ye gitmesinin emredildiğini kaydetmiş. (Muhittin Serin, Türk Hat Üstadları 3, Kemal Batanay, Kubbealtı Neşriyat, s. 31-32)
 

ÇiLe-i AşK

Asistan
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
sevgili vardar abi dedigim gibi burada sen atatürkü seversin icraatlarından memnunsundur bir digeri degildir ikna etme çabası niye?
ben diyorum ki burada konumuz bu degil !!!
ama siz belkide bilinçli bir şekilde konuyu başka mecraalara çekiyorsunuz benide fanatik bir atatürk düşmanı gibi göstermeye çalışıyorsunuz..
az önceki yazımdada dedim benim atatürkle kişisel bir problemim yok yaptıgı ve getirdigi birçok uygulamanın yanlışlıgını belirtmek istedim hepsi bu...

konuyu sulandırmayın hakkınızdaki iyi niyetimide suistimal etmeyin lütfen :thinking:
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
bakın burada atatürkün icraatları dogrumuydu degilmiydi diye tartışacak degiliz!!!

tarihe baktıgımızda neler oldugunu rahatlıkla gayet net bir şekilde görebiliyoruz..

ayrıca üstadınız büyük Allah dostu Bediüzzaman saidi nur'un başına gelenlerede çok iyimser bakmanız ilginç:uzgunum[1]:

her neyse bu konular burada tartışlıcak konular degil sunu belirtmek isterim atatürkle kişisel bir problemim yok!!!

Sadece getirdigi sapık düzen sonucu bunlar olmuştur.. kendisinin haberinin olup olmadıgının bir önemi yok..

burada ki asıl konumuz belki çok sevdiginiz masum atatürkün bile hoşnut olmayacagı kemalistlerin başlattıgı garip kampanya ve düşmanca tutumlarıdır..
onların bu tutumları karşısında en azından bölünmeden tek bir vücut halinde hakkımızı savunabilelim Allah aşkı için !!!!
Bu memlekette en samimi atatürkçü chp liler ve baykaldır. Onlar ne yapıyorlarsa atatürkçülüğe en uygun olanı yapıyorlar. chp lilerin atatürkçü ve onun yaptıklarını yaşatmak ve yapmak istemekten başka bir suçlarıda yoktur.
 
Üst