Üniversite Hocalarına Ergenekon Gözaltısı

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Ergenekon çetesine yönelik operasyonlarda üniversite hocaları da gözaltına alındı. Dün 4 ilde eşzamanlı yapılan baskınlarda aralarında Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Sayın, emekli öğretim üyesi Orhan Tunç'un da yer aldığı 10 kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında gazeteci Vedat Yenerer, ünlü kuyumcu Hayrettin Ertekin ile Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut da bulunuyor. Sabah saatlerinde gerçekleşen operasyonda elde edilen çok sayıda belge ile birlikte bilgisayarlara da el konularak İstanbul Emniyeti'ne getirildi.

Terörle Mücadele ekiplerinin sabah saatlerinde yaptığı eşzamanlı baskınlarda çok sayıda belgeyle birlikte zanlıların bilgisayarlarına da el konuldu.

Gözaltına alınan Doç. Dr. Emin Gürses ile Doç. Dr. Ümit Sayın'ın adı Ergenekon çetesiyle anılıyordu. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nde öğretim üyesi olan Sayın'ın bazı askerler ve kuvvacılarla yaptığı bilgisayar yazışmaları, o tarihte İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak'a gönderdiği bir tehdit mektubunun ardından ortaya çıkmıştı. Tehdit e-mail'ini Sayın'ın yolladığını tespit eden polis, bilgisayarda yazışmalara rastlamış; ancak bunlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştı.

Gözaltındaki Hayrettin Ertekin ise adını 'Semra Özal'ın kuyumcusu' olarak duyurmuştu. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün sorgusunda adı geçen Ertekin'in Ümran Üzümcü'nün Kıbrıslı Yalısı'ndan kaybolan 2 milyon YTL değerindeki tablolarla ilgili sorgulandığı öğrenildi. Noel Baba Vakfı Başkanı Muammer Karabulut da, tutuklu sanıklardan Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz'le birlikte Ayasofya Derneği'nin kurucu üyeleri arasında yer alıyor. Ümraniye Çak-mak Mahallesi Güngör Sokak'taki bir gecekonduda 27 adet el bombası ve TNT kalıpları ile fünyelerin ele geçirilmesinin ardından ortaya çıkarılan 'Ergenekon terör örgütü' ile ilgili soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Savcılığı sürdürüyor.

Operasyonlarda emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün yanı sıra Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sözcüsü Sevgi Erenerol, Kuvvayı Milliye Derneği Genel Başkanı emekli Albay Fikri Karadağ, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, yazar Ergün Poyraz, Susurluk hükümlüsü Sami Hoştan ile avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu 32 kişi tutuklandı.

ZAMAN
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Bilim yuvalarında bilimden başka herşey mevcuttu,bunlara bir de çeteler eklendi.Sonuna kadar devam inşallah...
 

Masmavi_

Paylaşımcı
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ergenekonun aklı hocalarına bakın.
 
Katılım
29 Ocak 2008
Mesajlar
97
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Web sitesi
www.cicikagan.co.cc
AKP karşıtı insanlar, Fethullahcı kadrolar tarafından gözaltına alınıp susturulmaya çalışılıyor.

Dünü unutanlar yarına güvenle bakamazlar.
28 şubatta nefes almaya korkanlar, onlara övgü düzenler, bunu unutmuşa benziyorlar.

Bunun yarını olmayacağınımı sanıyorsunuz.

Merak etmeyin bunun yarını var. ve yarınlar ümmetciler için pek parlak günler olmayacak.

Yapılanlar kimsenin yanına kar kalmayacak. Bugünkü kadronun büyük bölümü soluğu yurt dışında alacak.

Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.

Bir atasözü vardır. "Tepme kapısını teperler kapını."

Emperyalist karşıtı Ergenekon düşüncesindeki insanlar Siyonist işbirlikcileri tarafından bugün susturulmak isteniyor. Çünkü siyonistlere boyun eğmediler, onlardan ödül almadılar.Siyonistlerin maşaları günü geldiğinde bunların hesabını verecekler elbette.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
AKP karşıtı insanlar, Fethullahcı kadrolar tarafından gözaltına alınıp susturulmaya çalışılıyor.

Dünü unutanlar yarına güvenle bakamazlar.
28 şubatta nefes almaya korkanlar, onlara övgü düzenler, bunu unutmuşa benziyorlar.

Bunun yarını olmayacağınımı sanıyorsunuz.

Merak etmeyin bunun yarını var. ve yarınlar ümmetciler için pek parlak günler olmayacak.

Yapılanlar kimsenin yanına kar kalmayacak. Bugünkü kadronun büyük bölümü soluğu yurt dışında alacak.

Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.

Bir atasözü vardır. "Tepme kapısını teperler kapını."

Emperyalist karşıtı Ergenekon düşüncesindeki insanlar Siyonist işbirlikcileri tarafından bugün susturulmak isteniyor. Çünkü siyonistlere boyun eğmediler, onlardan ödül almadılar.Siyonistlerin maşaları günü geldiğinde bunların hesabını verecekler elbette.

Ergenekon terör örgütü operasyonu kapsamında önceki gün gözaltına alınan Doç. Dr. Emin Gürses'in Psikolojik Harekât Tabur Komutanlığı'na danışmanlık yaparken meslektaşlarını fişlediği ortaya çıktı.

İşte raporun en can alıcı bölümü:
Galatasaray Üniversitesi'nde rektör seçimi yaklaşırken Cumhuriyet karşıtı faaliyetlere tanık olunduğu, gizlilik içinde sürdürülen toplantılarda Prof. Dr. Barlas Tolon'u rektörlüğe getirme hesapları yapıldığı,

Prof. Dr. Barlas Tolon'un hem tarikatlara yakın olanlardan hem de ikinci Cumhuriyetçilerden destek gördüğü, Prof. Dr. Barlas Tolon'a tarikat desteğini üniversitenin felsefe bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kenan Gürsoy'un sağladığı, ikinci Cumhuriyetçilerin desteğini kesinleştirme görevini ise aynı bölümden Prof. Dr. Tülin Bumin'in üstlenmiş olduğu,

Prof. Dr. Kenan Gürsoy'un Rufai tarikatının şeyhi Kenan Rifai'nin torunu olduğu, 'türban ultramodern başörtüsüdür' görüşünü taşıyan Tülin Bumin'in ise Cumhuriyet'imize düşman görüşlerini her fırsatta dile getiren Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarlarından Kürşat Bumin'in eşi olduğu,

Prof. Dr. Barlas Tolon'un aynı zamanda Fransız vatandaşı olduğu, çifte vatandaşlık statüsünü izinsiz sürdürmekte sakınca görmediği, bahse konu şahsın eşinin Fransız olduğu, Fransa Dışişleri Bakanlığı'nda kadrolu görünmekle birlikte, Fransız Gizli Servisi'nin bir elemanı olarak görev yaptığı, Barlas Tolon ve eşinin Fransız Gizli İstihbaratı ile sürekli ilişki içinde olduğu,

Galatasaray Üniversitesi'ndeki Cumhuriyet'e gönülden bağlı Atatürkçü bilim adamlarımızın rektör seçimi yaklaşırken gelişen olayları endişe ve kaygıyla izledikleri bilgileri istihbar edilmiştir.

, Zaman


Yani uydurdukları Atatürkçülük ideolojisine herkes tapınmak zorunda, onun dışındakiler devlet düşmanlığımı oluyor? Herkesin kendi ideolojisine uymayanları fişleyip, tuzağa düşürdüğü bir sistem tehlike değilmi?
 

LİKa

Asistan
Katılım
30 Nis 2007
Mesajlar
240
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ergenekon çetesine yönelik operasyonlarda üniversite hocaları da gözaltına alındı. Dün 4 ilde eşzamanlı yapılan baskınlarda aralarında Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Sayın, emekli öğretim üyesi Orhan Tunç'un da yer aldığı 10 kişi gözaltına alındı.

ZAMAN

Emin Gürsese ve Ümit Sayın tutuklandı
 

Özduygu

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
652
Tepkime puanı
2
Puanları
0
5 Rektör Ergenekon'un İçinde

Ergenekon Operasyonu'na yönelik iki doçentin tutuklanmasından sonra örgütün içinde olan 5 Rektör ve 2 Dekan ortaya çıktı.

Ergenekon soruşturması 2 doçentin tutuklanmasıyla büyürken, bazı rektör ve dekanların da ulusalcı çetelerle ilişkisinin belirlendiği öne sürüldü. Kuvayı Milliye ve vatansever gibi adlarla kurulan ulusalcı çetelere yönelik operasyonlar sırasında elde edilen telefon kayıtları, liderleri cezaevinde bulunan bazı ulusalcı örgütlerin 5 rektör ve 2 dekanla ilişkileri olduğunu ortaya koydu.

ULUSALCI UYGULAMALAR

Örgüt üyeleriyle telefon görüşmelerinin kayda alındığı öne sürülen bu isimlerin, başında bulundukları üniversitelerde 'ulusalcı kadrolaşma'ya gittikleri, kampüslerinde düzenledikleri açık oturum ve panellere ulusalcı isimleri davet ederek öğrencilere propaganda yaptırdıklarına dair bilgilere ulaşıldı.

Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi'nin Mersin ve Diyarbakır'da çocukları da parayla kullanarak düzenlediği bayrak yürüyüşleri ile seçim öncesi örgütlenen Cumhuriyet mitingleri sırasında örgüt üyeleriyle görüşen rektörlerin, öğretim üyeleri ve öğrencilerin eyleme katılmasını konuştuğu belirlendi.

İHALELER ÖRGÜTE GİDİYOR

Örgüt üyelerinin rektör ve dekanlarla 'üniversitelerdeki ihaleleri' de sık sık konuştuğu, fakültelere malzeme alımları ve 'uzmanlık alanı' olan özel güvenlik sistemi kurulması işlerinin kendilerine yakın şirketlere verilmesini görüştükleri belirlendi.

Ulusalcı örgütlerle ilişkisi belirlenen rektörler arasında halen görevde olan ve bugünkü Üniversiteler Arası Kurul toplantısına katılacak isimlerin de bulunduğu öğrenilirken, güvenlik birimlerinin bu isimlere yönelik incelemesinin sürdüğü belirtiliyor.

aktifhaber
 
Katılım
29 Ocak 2008
Mesajlar
97
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Web sitesi
www.cicikagan.co.cc
Yani uydurdukları Atatürkçülük ideolojisine herkes tapınmak zorunda, onun dışındakiler devlet düşmanlığımı oluyor? Herkesin kendi ideolojisine uymayanları fişleyip, tuzağa düşürdüğü bir sistem tehlike değilmi?

Dünü unutanlar yarını huzur içinde yaşayamazlar.
Hatırlarsanız bir dönemler Müslüm Gündüzler ,Ali Kalkancılar,Fadime Şahinler vardı.Operasyon başlatılmıştı.

Bugün ise milli direnç gösterenlere karşı Milli dirençleri kırabilmek için operasyonlar başlatılmıştır.
Hiç önemli değil sadece bugünü unutmasınlar ki yarın mazlum ayaklarına kimse yatmasın.ABD bugün Tarikatcılara biçtiği rolü yarın ateistlere yada birilerine biçer o zaman yanınızda kimleri göreceksiniz merak ediyorum.Milli düşünemeyen her fikir kullanılır işi bitince terk edilir.Bundan Milli dirençe düşman olanlarda payını alacak elbette.
Yarın pek uzak değil.

Alıntılar hep Fethullah basını kaynaklı sanırım söylediklerimizde ne kadar haklı olduğumuz orta çıkıyor.
ABD den Fethullah aracılığı ile yönetilen bir operasyon. Bu operasyonlar az bile fethullahın yüzü Ülkücüler tarafından ne kadar çok anlaşılırsa Ülkücülere saldırısı o kadar derinleşecek.
Ben buna yemin ederim ki çok seviniyorum.Fethullahın gercek yüzünü hala görememiş Ülkücüler vardı.Bu olaylardan sonra gercek yüzünü görürler.

Bu arada operasyonun başında ki İstihbarat daire başkanı kim?
Eski istanbul Valisi bu adam hakkında ne demişti?
Bunu Ülkücü kardeşlerim çok iyi görecek ve değerlendirecektir.
 

yosun

Asistan
Katılım
17 Ara 2006
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
doçent Sayın'ın paşalara mail attığı ortaya çıktı. O maillerde yazanlar

ERGENEKON soruşturması kapsamında tutuklanan İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Ümit Sayın’ın bilgisayarında yapılan incelemelerde, ilginç bağlantılar ve yazışmalar ele geçirildi. Sayın’ın bilgisayarından emekli generaller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’a gönderdiği ‘17’inci Türk devletinin yıkılışını desteklemenizi bekliyorum’ yazılı belgeler çıktı

PKK saldırılarının artmasından sonra Sayın’ın, emekli generaller Hurşit Tolon, Şener Eruygur ve Tümgeneral Reha Taşkesen’e gönderdiği mesajlarda, ‘17’inci Türk devletinin yıkılışını desteklemenizi bekliyorum. Ben umutsuzluk içindeyim. Türkiye’nin gidişinden, PKK ile mücadeleden endişeliyim. Bir an önce kara harekatı yapılmalı’ dediği öğrenildi.

ŞİMDİ O FİKİRLERİ SAVUNMUYORUM

Polisteki sorgusunda Sayın’a generallere gönderdiği bu mesajlar soruldu. Yazışmaları reddetmeyen Sayın, sadece fikirlerinin değiştiğini söyledi: ‘Şimdi o fikirleri savunmuyorum. Kara harekatı başladı. Türkiye gereğini yapmaya başladı. Türkiye’de artık askeri darbe veya ihtilal olmaz.’

HABLEMİTOĞLU AKTİF KONUMDAYDI

Sayın, ‘İç savaş bildirisi’ yayınlayan Kemalist Güçler Birliği’nin yöneticisi olduğu yönündeki iddiayı ise reddetti. Kurucu olmadığını belirten Sayın, ‘Sadece üyeyim. Bana gelen mailleri birçok kişiyle paylaştım. Benden daha çok siteye Necip Hablemitoğlu yazı gönderirdi. O aktif konumdaydı’ dedi.

İÇ SAVAŞ ÇAĞRISI

Soruşturma kapsamında tutuklanan Erkut Ersoy’un da Ümit Sayın’a ‘Türk Halkına Çağrı Bildirisi’ adı altında ayaklanma çıkartılmasını isteyen bir mail gönderdiği tespit edildi. Sayın, polisteki ifadesinde Ersoy ile aralarının açık olduğunu, yazılarını izinsiz alarak dağıtım grubuna gönderdiğini söyledi.

SAYIN İÇİN GÖNÜLLÜ GENÇLER

Ümit Sayın’a, Ümraniye soruşturması kapsamında tutuklanan Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk’ün evinde çıkan ve kendisi hakkında yazılmış belgeler de soruldu.

Söz konusu belgelerde, Öztürk’ün bazı dernek üyelerine gönderdiği mesajlar yer alıyor. Bu mesajlarda, ‘Ümit Sayın’ı susturmak istiyorlar. Ona destek olalım. Gönüllü gençler var. Gençleri silahlı bir şekilde örgütleyelim’ ifadeleri yer alıyor. Sayın, hakkındaki bu iddiayı da ‘Benim dışımda gelişen olaylar’ diye cevapladı.

TEHDİT DEĞİL HAKARET

Bu arada, Ümit Sayın’ın, sürekli yazılar yazdığı ‘Açık istihbarat’ isimli internet sitesinden ayrıldıktan sonra, sitenin kendisi hakkında ‘Şerefsiz ödlek’ diye yazmasının ardından İstanbul Terörle Mücadele Şubesine çağrıldığı ortaya çıktı. Sayın, kendisini sorgulayan savcı Zekeriya Öz’ün ‘Bu bir ölüm tehdidi mi’ sorusuna ‘Hayır bunu hakaret olarak kabul ediyorum’ yanıtını verdiği öğrenildi.

Kaynak: Star

 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şu başörtüsünü yasaklayan rektörlerin en az yarısının ergenekon terörüyle ilişkileri yakında ortaya çıkar inşallah.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Akademisyenin çantasında bombası çıktı

Atatürk Havalimanı'nda Viyana'ya uçmak isteyen öğretim üyesi Yener Yaman, el bombası bulunan çantasını tuvalette bıraktığı gerekçesiyle gözaltına alındı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü önceki gün sabah arayan bir kadın, Kadıköy'deki bir alışveriş merkezinin tuvaletinde şüpheli bir çanta bulunduğunu söyledi. Olay yerine giden Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, çantada Yener Yaman'a ait uçak bagaj fişi, seri numarası silinmiş bir el bombası, el kremi ve kolonyalı mendil buldu. Çanta ve içerisindeki malzemelerde yapılan kriminal incelemede parmak izine rastlanmadı.

Polis, çantanın kim tarafından konulduğunu belirlemek için alışveriş merkezinin güvenlik kameralarını inceledi, ancak zanlının kimliği belirlenemedi. Yaman'ın Atatürk Havalimanı'ndaki giriş çıkışlarını incelemeye alan ekipler, THY uçağıyla 15.45'te Viyana'ya uçacağını belirledi. Terörle Mücadale Şube Müdürlüğü ekipleri, uçağın kalkmasına 5 dakika kala THY yetkilileri ile irtibata geçti.

Yolcuları indirilen uçakta bagaj kontrolü yapıldı. Kadıköy'deki çantada bagaj fişi bulunan Yaman, gözaltına alınarak Emniyet'e getirildi. Sorguya alınan Yaman, Avusturya'da bir üniversitede öğretim üyesi olduğunu söyledi. Yener Yaman'ın Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyon kapsamında sorgulanacağı bildirildi. Geçtiğimiz şubat ayında Ankara Sıhhiye'de düzenlenen 'Türbana hayır' mitinginden bir gün önce alana yakın camide seri numarası kazınmış el bombası bulunmuştu.

SAMANYOLUHABER
 

rota

Doçent
Katılım
15 Nis 2007
Mesajlar
551
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Kemal Alemdaroğlu GÖZALTINDA

Alınan bilgilere göre Alemdaroğlu'nun da gözaltına alındığı belirlendi...

Dün gece başladığı belirtilen operasyonlar kapmasında şu ana dek 8 ismin gözaltına alındığı belirlendi. Ergenekon Soruşturmasını sürdüren Savcı Zekeriya Öz'ün talebiyle gözaltına alınan isimler arasında Doğu Perinçek, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Adnan Akfırat, İşadamı İbrahim Benli, İlhan Selçuk ve Kemal Alemdaroğlu'nun bulunduğu tespit edilebildi. Bir kişinin ismi tespit edilemedi...
 

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yılardır tek başına bu milletin başına bela kesilmişti , belasını bulmuş, devamıda beter olsun inşallah.
 

SirayeT

Asistan
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
215
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Alınan bilgilere göre Alemdaroğlu'nun da gözaltına alındığı belirlendi...

Dün gece başladığı belirtilen operasyonlar kapmasında şu ana dek 8 ismin gözaltına alındığı belirlendi. Ergenekon Soruşturmasını sürdüren Savcı Zekeriya Öz'ün talebiyle gözaltına alınan isimler arasında Doğu Perinçek, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Adnan Akfırat, İşadamı İbrahim Benli, İlhan Selçuk ve Kemal Alemdaroğlu'nun bulunduğu tespit edilebildi. Bir kişinin ismi tespit edilemedi...

HAZIR YAKALANMIŞKEN BİLİM HIRSIZLIĞINDANADA YARGILANSIN
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
İşte Alemdaroğlu’nun ilginç bağlantıları

Rektörlük döneminde Alemdaroğlu ile birlikte hareket ettiği isimlerden Güneş Ayas, “Tanıdığım Alemdaroğlu, Üniversitede Bir Deli Dumrul” adıyla yazdığı kitap tam anlamıyla şok edici bilgilerle dolu.

İddialarda bir dönem yardımcılığını yapan CHP Millet vekili Nur Serter ve Doğu Perinçek’in adı geçiyor.

Bir dönemin iç yüzüne tanıklık eden kitapta birbirinden ilginç iddialar yer alıyor. Alemdaroğlu ve ekibine yönelik; PKK ve TİKKO terör örgütlerini desteklemek, Perinçek’e ‘CIA ajanı’ deyip üniversiteyi İşçi Partisi’nin okulu haline getirmek, İlhan Selçuk’a Cumhuriyet’in hisselerini alma vaadinde bulunmak, öğretim üyelerine ‘beni paşalar destekliyor’ diye baskı yapma suçlamaları okuyanları hayrete düşürüyor. Kitabın yazarı Ayas, eski rektör döneminde Öğrenci Konseyi ve Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonluğu (ADKF) başkanlığı yaptı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi olan Ayas, halen Türksolu Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yürütüyor.

Güneş Ayas, konser, şenlik gibi bahanelerle terörist gruplara ‘korkunç’ olarak nitelediği paralar aktarılmasına dikkat çekiyor. Okuldaki bölücü gruplarla ilişkileri rektör yardımcısı Nur Serter ve öğretim üyesi Tülin Polat’ın yürüttüğünü anlatıyor. Önceleri Alemdaroğlu’ndan destek gördüklerini daha sonra Amerika ve İsrail karşıtı eylemlerden dolayı aralarının açıldığını savunan Güneş Ayas, İstanbul Üniversitesi’nin İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek ve İP’in okulu haline geldiğini kaydediyor.

Yüksek lisans programlarına da İP’li kişilerin öncelikle alındığını da iddia ediyor. İÜ yöneticilerinin ilk zamanlar Perinçek hakkında ‘Topal, ajan, PKK’lı’ gibi ifadeler kullandığını belirten Ayas, belirli bir süre sonra Alemdaroğlu’nun hızlı Perinçekçi olduğuna dikkat çekiyor. Perinçek’le ilgili fikir değişikliği ise şu ifadelerle anlatılıyor: “Ama gün geldi Alemdaroğlu hızlı Perinçekçi oldu. Birlikte Kuvayı Milliye hareketini başlattılar. Perinçek iki haftada bir üniversiteye konferansa gelmeye başlamıştı. İÜ adım adım İP’in Parti Okulu haline getiriliyordu. Hatta öğrencilikle ilgisi olmayan 30 yaşın üstündeki adamlar Perinçek’in konferanslarında karşıt görüşlü öğrencileri dövmeye bile başlamıştı. Nur Serter de çeşitli fakültelerde bize alternatif olarak İP’li öğrencilere kulüp kurduruyordu.

Alemdaroğlu’nun İP ile ilişkisi bununla da sınırlı değildir. Perinçek 15 günde bir İÜ’de konferans verir. İP’in her sene geleneksel düzenlediği Halkçılık Sempozyumu, bir süredir İÜ’de düzenlenmektedir. Alemdaroğlu Perinçek’le birlikte sık sık yemeğe çıkmakta, fotoğraf çektirmekte, basında da İP’liymiş görüntüsü yaratmaktadır. Hatta Alemdaroğlu Perinçek ile bir siyasi hareketi başlatmıştır. Perinçek dostluğu İstanbul Üniversitesi’ni, Rus Büyükelçiliği çalışanlarının ve faşist Rus papazlarının uğrak yeri yapmıştır. İÜ’ye türbanla girmek yasaktır, erkeklerin sakal bırakması yasaktır, iyi güzel de Rus papazı Dugin boğazına kadar sakalla ve papaz kılığı ile iki günde bir nasıl okula girebilmektedir. Bu nasıl laiklik anlayışıdır.” Alemdaroğlu’nun Perinçek’e hakaret etti diye Atatürkçü gençlere soruşturma açtığına da değinen Ayas şunları anlatıyor: “Rektör ADKF Başkanı ve İÜ öğrencisi Özgür Billur’a Perinçek’e hakaretten soruşturma açtı.

samanyoluhaber
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Alemdaroğlu tören Atatürkçüsü

Atatürkçü Düşünce Kulüplerinin yaptığı İsrail karşıtı eylemlerin Alemdaroğlu’nu rahatsız ettiğini anlatan Güneş Ayas, “Mason Atatürkçülerin bundan rahatsız olması da gayet normaldi. Bizim Atatürkçülüğümüzün Alemdaroğlu’nun masonik Atatürkçülüğüyle uyuşmadığı ortadaydı. Rektör yardımcısı Emin Darendeliler masonların düzenlediği bir toplantıya İÜ adına katılmamı ve rektörün bu toplantıya çok önem verdiğini, mutlaka orada bulunmam gerektiğini söyledi.

Toplantıya yalnız davetiyesi olanlar katılabiliyordu. Davetiyeyi aldım ve gitmedim. Masonların toplantısında İÜ temsil edilmiyordu. Acaba bu da suçlarımız arasında mıydı?” diye sordu. Alemdaroğlu’nun gidişi ile üniversitede sahte Atatürkçülük döneminin kapandığını da belirten Ayas, kitabını şu cümlelerle bitiriyor: “Alemdaroğlu’nun gidişi sahte Atatürkçülük dönemini kapatmaktadır. Ama aynı zamanda kapıkulu Atatürkçülüğü, kapıkulu solculuğu da kapanmaktadır. Öyleyse hep beraber bu ölümü ilan edelim. Sahte Atatürkçülüğü toprağa gömerken, onun cenaze namazını da kılmıyoruz. Çünkü hakkımızı helal etmiyoruz. Kendi etti kendi buldu, sonunda Allah’ından buldu.”

Güneş Ayas 2 yıl boyunca katıldığı üniversite yönetim kurulu toplantılarındaki hava hakkında da bilgiler veriyor. Alemdaroğlu’nun dekanları azarlamasının sıradan bir olay haline geldiğini kaydeden Ayas, toplantıları komünist partilerin politbüro toplantılarına benzetiyor. Üniversite Öğrenci Konseyi Başkanı Güneş Ayas, yönetim toplantılarından birinde geçen konuşmaları şöyle aktarıyor: “Yurtdışında mühendislik gibi bir bölümde okuyan birisi sahte bir belge hazırlayarak tıp fakültesine geçiş yapmış, dördüncü sınıftan başlayarak tıp fakültesini bitirmiş ve daha sonra da cerrah olmuştu. Hatta şimdi iyi bir cerrah olduğu söyleniyordu. Ama hazırladığı sahte belge sayesinde tıp eğitimi almaktan kurtulmuştu. Bu durumun ne olacağına karar verilecekti. Alemdaroğlu tartışma sırasında ‘Boş verin mademki şimdi iyi bir cerrah, yapacak bir şey yok. Cerrah olmak için tıp eğitimine pek de gerek yok, cerrah olduğum için biliyorum, el becerisi iyiyse pekala cerrah olunur.’ dedi. O gün herkes bu lafa epey gülmüştü.”

Üniversite aile şirketi gibiydi’

Güneş Ayas kitabında Alemdaroğlu’nun üniversiteyi aile şirketi gibi yönettiğini de iddia ediyor: “Alemdaroğlu döneminde üniversitenin yapı işlerinin başında bacanağının bulunduğunu da hatırlatalım. Yani üniversitenin tüm parasal işleri Alemdaroğlu’nun akrabaları tarafından yürütülüyordu. Anlayacağınız üniversiteyi tam bir aile şirketi olarak işletiyorlardı.” İÜ’nün eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ise kitapta yer alan hiçbir iddiayı cevaplamak istemediğini söyledi. Alemdaroğlu, “Ben hiç kimseye cevap vermiyorum. Yargıda bütün bunlarla hesaplaşacağım. Konuşacak başka bir konum yok.” dedi.

Dekanlar, Cumhuriyet hissesi alma sözü verdi

Güneş Ayas, üniversitedeki seçimlerin ardından YÖK tarafından ikinci sıraya konan Alemdaroğlu’nun çeşitli gazetelere destek ziyaretçileri gönderdiğini anlatıyor. Ayas, Cumhuriyet’e yapılan ziyarette yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Cumhuriyet gazetesine İlhan Selçuk’u ziyarete giden ekipte bulunmuştum. Heyet 5 dekan ve bir öğrenci temsilcisinden oluşuyordu. Daha sonra sadede gelindi ve Selçuk, Cumhuriyet’in hisselerine ortak olma kampanyasından bahsetti. Bundan güzel bir fırsat mı olur, seçim ziyareti sırasında. Dekan sözü vermişti bile. Fakülteden tüm öğretim üyelerine Cumhuriyet’e destek olmak için hisse aldıracaktı.”

samanyoluhaber
 

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Alemdaroğlu ‘Beni paşalar koruyor’ diye baskı kurardı

YÖK tartışmalarının kızıştığı günlerde Ankara’da yapılan yürüyüşte ‘Ordu göreve’ pankartını kendilerinin açtığını anlatan Güneş Ayas, bu yürüyüşe İstanbul Üniversitesi’nin tren kaldırdığını ve yürüyüşün düzenlenme amacının orduya mesaj vermek olduğunu yazdı. Ayas şunları dedi: “Pankartta ‘Ordu göreve’ yazıyordu. Öğretim üyeleri arasında büyük coşkuyla karşılandı. İÜ öğretim üyeleri ve Alemdaroğlu pankartın hemen yanındaydı; ama hiçbirisi yürüyüş sırasında ağızlarını açıp bir şey söylemedi. Zaten yürüyüşün düzenlenme amacı da orduya bu mesajı vermekti.” Güneş Ayas, Kemal Alemdaroğlu’nun konumunun sarsıldığı durumlarda ‘Beni paşalar koruyor.’ diyerek öğretim üyelerini baskı altına aldığını ileri sürdü. Ayas’ın iddiaları kitaba şöyle yansıdı: “Alemdaroğlu tüm öğretim üyelerini ‘Beni paşalar destekliyor.’ diyerek baskı altına alıyordu. En son YÖK, görevden alma talebiyle Cumhurbaşkanı’na başvurduğunda da senatoyu toplamış ‘Merak etmeyin paşalar beni kurtaracak.’ demişti.”

“Bölücü gruplarla ilişkiyi Nur Serter sağlıyordu”

Güneş Ayas, kitabında Alemdaroğlu’nun yardımcısı Nur Serter’le ilgili ilginç bilgilere yer veriyor. Kitapta şöyle deniliyor: “Rektör bölücü gruplarla ilişkilerini Nur Serter ve daha çok da Tülin Polat aracılığı ile sağlardı. Nur Serter bu gruplara şirin gözükmek için PKK’nın da içinde bulunduğu grupların YÖK karşıtı eylemlerine bile giderdi. Polisle eylemci grup arasına girerek polisin müdahalesini önlerdi. Alemdaroğlu’nun sol örgütleri idare etmekten sorumlu öğretim üyesi Tülin Polat’tı. Çok sıkı bir Alemdaroğlu savunucusudur. Ama aynı zamanda çok radikal bir solcudur da. TİKKO’nun kurucusu İbrahim Kaypakkaya’nın bir gün elinden tutup kendisini caddeden karşıdan karşıya geçirmesiyle övünür. 1 Mayıs’tan bir gün önce başını PKK’nın çektiği terörist gruplar benim de aralarında bulunduğum az sayıda Atatürkçü öğrenciyi, öldürmek kastıyla saldırdı. Birçok arkadaşımız ağır yaralandı. Saldırıda satırlar kullanıldı. Kullanılan satırlar İÜ Öğrenci Kültür Merkezi’nin bahçesinde hazırlanmıştı. Polat her şeyden haberdardı.”

samanyoluhaber
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste...

Başörtüsü yasağıyla,suçsuz başörtülü kızlara yaptığı o zulümlerle neleri saklıyorduysa,hepsi tek tek çıkarılsın ortaya..Ve hepsinin tek tek sorulsun hesabı...

 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
ALEMDAROĞLU'NUN DARBE DİYALOGLARI

Ergenekoncuların bu Mart'ta, 27 Mayıs gibi düşük rütbelilerin yapacağı bir askeri darbe bekledikleri ortaya çıktı. Kirli plan örgüt üyelerinin ele geçen gizli belgeleriyle deşifre oldu.

İlhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu'nun, TSK'nın emir komuta zinciri dışına çıkarak alt rütbeli subaylarla işbirliği içinde bir askeri darbe planladıkları öğrenildi. İnternet üzerinde birçok emekli ve muvazzaf askerle yazışan Ergenekoncular, Mart 2008'de askeri darbe yapılacağını açıkça belirtiyorlar.

ŞİFRELİ BELGELER

Özellikle Ümit Sayın-Kemal Alemdaroğlu ile Doğu Perinçek- Veli Küçük görüşmelerinde ısrarla hükümete karşı askeri darbe yapılması konularının görüşüldüğü öğrenildi. Ergenekon operasyonları çerçevesinde Ümit Sayın ve Veli Küçük'ü takibe alan polis, bu örgütün diğer bağlantılarına ulaştı. Sayın ve Küçük'ün evinden çıkan gizli damgalı bilgiler ile şifreli yazışmalarda elde edilen veriler sonucunda Perinçek, Selçuk ve Alemdaroğlu'nun gözaltına alındığı öğrenildi.

Perinçek, Ümit Sayın ve Emin Gürses'in sıklıkla devletin bazı birimlerine istihbarat raporları hazırladığı ve ordu içerisinde emir komuta zincirinin bozulması için çaba sarfettikleri tesbit edildi.

DARBE MART'TA!

Alemdaroğlu-Sayın görüşmelerinde ordudaki emir komuta zincirinin bozularak 1960 darbesi gibi bir darbenin yapılacağı ve bunun Mart 2008 yılında gerçekleşeceği öne sürülüyor. Sayın'ın, İstanbul'a gelmek isteyen Ergenekon üyelerinden birine 'Mart'ta gelme, darbe olacak' dediği öğrenildi. Terör örgütü üyesi olduğu iddiası ile tutuklan Ümit Sayın'ın 2007'de darbe ile ilgili Alemdaroğlu'na şunları söylediği belirlendi: 'Alt taraftan olacak. 60 darbesi gibi. Aynı şekilde bir yerde patlak verecek. Önemli şeylere gebeyiz. Üç beş ay bekle. Öyle miting yapmak gaz almaktan başka bir şey değildir.'

Sarıkız günlüğünde darbe çağrısı yapmış

Gözaltına alınan Prof. Kemal Alemdaroğlu'nun ismi emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükte de yer aldı. 'Sarıkız' kod adıyla kamuoyuna yansıyan, darbe girişimlerini deşifre eden günlükte, Örnek'in Alemdaroğlu ile 7 Kasım 2003'te bir görüşme yaptığı bilgisi yer alıyor. Günlükte görüşmeyle ilgili şu sözlere yer veriliyor: 'YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile birlikte bu tutucu ve dinci iktidara karşı tam bir kurtuluş savaşı veriyorlar. Adamların bütün derdi iki Kemal'i halletmek. Kendisi ile bu mevzuları konuştuk. Bana 'Artık sizin de biraz sesinizin çıkması lazım. Çok yalnız kalıyoruz' dedi. Kendisine; 'Öyle değil. Bizler sesimizi açamaz hale getirildik. Açsak bir türlü, açmasak bir türlü. Ama sizlere el altından her türlü desteği veriyoruz. Sıkılmadan ve çekinmeden devam edin, gerektiğinde arkanızda bizlerin olduğunu daima hatırlayın Biz lazım olduğumuzda sizlerin yanınızda olacağız' dedim.

Askeri darbeye bel bağlıyordu

Yakınları tarafından 'darbelere bel bağlayan biri' olarak tanınan İlhan Selçuk, yazılarında 27 Mayıs darbesini 'devrim' olarak niteledi. Selçuk'un adı, bu darbenin tekrar edilmesi için oluşturulan grup arasında da gösterildi. '9 Martçılar' olarak anılan grubun başında Cemal Madanoğlu'nun bulunduğu, dönemin tanıkları tarafından dile getirildi. Emekli Binbaşı Erol Bilbilik 10 Mart 1996 'da 'Madanoğlu grubunun içinde siviller vardı. İlhan Selçuk, Doğan Avcıoğlu, Cemal Reşit Eyüpoğlu gibi... ...Bu sözünü ettiğim sekiz kişi Devrim Konseyi üyeleri olacaktı.' demişti.

Aktifahaber
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
ALEMDAROĞLU'NUN DARBE DİYALOGLARI

DARBE MART'TA!

Alemdaroğlu-Sayın görüşmelerinde ordudaki emir komuta zincirinin bozularak 1960 darbesi gibi bir darbenin yapılacağı ve bunun Mart 2008 yılında gerçekleşeceği öne sürülüyor. Sayın'ın, İstanbul'a gelmek isteyen Ergenekon üyelerinden birine 'Mart'ta gelme, darbe olacak' dediği öğrenildi. Terör örgütü üyesi olduğu iddiası ile tutuklan Ümit Sayın'ın 2007'de darbe ile ilgili Alemdaroğlu'na şunları söylediği belirlendi: 'Alt taraftan olacak. 60 darbesi gibi. Aynı şekilde bir yerde patlak verecek. Önemli şeylere gebeyiz. Üç beş ay bekle. Öyle miting yapmak gaz almaktan başka bir şey değildir.'

Sarıkız günlüğünde darbe çağrısı yapmış

Gözaltına alınan Prof. Kemal Alemdaroğlu'nun ismi emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükte de yer aldı. 'Sarıkız' kod adıyla kamuoyuna yansıyan, darbe girişimlerini deşifre eden günlükte, Örnek'in Alemdaroğlu ile 7 Kasım 2003'te bir görüşme yaptığı bilgisi yer alıyor. Günlükte görüşmeyle ilgili şu sözlere yer veriliyor: 'YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile birlikte bu tutucu ve dinci iktidara karşı tam bir kurtuluş savaşı veriyorlar. Adamların bütün derdi iki Kemal'i halletmek. Kendisi ile bu mevzuları konuştuk. Bana 'Artık sizin de biraz sesinizin çıkması lazım. Çok yalnız kalıyoruz' dedi. Kendisine; 'Öyle değil. Bizler sesimizi açamaz hale getirildik. Açsak bir türlü, açmasak bir türlü. Ama sizlere el altından her türlü desteği veriyoruz. Sıkılmadan ve çekinmeden devam edin, gerektiğinde arkanızda bizlerin olduğunu daima hatırlayın Biz lazım olduğumuzda sizlerin yanınızda olacağız' dedim.

Aktifahaber

Demek martta darbeden kastediği kapatma davasıymış! Ama kendisi içinde bir kehanette bulunup tedbirini alsaymış iyi olurmuş . Dilerim uzun yıllar hapiste kalır.
 
Üst