Günümüz ''İslami Cihad'' olgusunun Alman Kaiseri Friedrich Willhelm'in konsepti olduğunu kaç kişi biliyor acaba?!
Osmanlı ile çıkar ittifakı kuran almanlar Osmanlıyı bir dünya savaşına zorlamıştır. Sultan Reşad'ın halife olarak ingilizlere karşı genel bir cihad ilan etmesi için ikna çalışmaları yapmıştır. Halifenin meşhur GENEL CİHAD çağrısını bilen bilir. O çağrıdan sonra ne oldu biliyor musunuz? Kafkasları elinde tutan türkmen dere beyi (adı aklıma gelmiyor!) halifenin çağrısına uymamış. Araplardan ise şerif Hüseyin karşı cihad ilan edip türklerin görüldüğü yerde katline fetva vermiştir. İngiliz altınına tav olan arap aşiret beyleri ''altın aldım'' demez. Kuranda böyle yazıyor, der. Bu işler o zaman böyleydi de şimdi başka mı sanıyorsunuz?
Anlıyacağınız Kaiserin cihad konsepti elimizde patlamıştır. Gerisi malum..
Bu ermeni meselesinin fikir babası ve planlayıcısı almanlardır. Bunu hiç kimse gündeme getirmiyor, tartışmıyor. Almanlar bu konuda ki arşivlerini açmıyorlar. Gerekçeleri de şu; ''dostumuz olan Türkiye'nin zor duruma düşmesini istemiyoruz!'' yesinler seni.. Osmanlı neyi biliyordu ki o dönemde?! Elimizi almanların rusya çıkarları için kana buladığımızla kaldık!. Dünyayı tanıyan ve bu savaşta lokomotif rolü oynayan alman arşivlerinde neler var neler. Ama açmazlar. Holokaust yaftasından sonra niye bir de bu kana ortak olsun ki? Herifler aptal mı?
Siyasal islam olgusunun içinden doğan günümüz cihad anlayışı da emperyalist ülkelerin NATO ittifakı içinde kurduğu derin devletin (stay behind!) o dönem komünizmine karşı işleyen mekanizmasıdır. Çepeçevre taliban ve farklı fraksyonları ilk olarak militarist eğitimlerini bizzat CİA'dan almıştır. Bu kirli ilişkilerin hemen unutulup amerikaya karşı tavır aldıklarını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ayak takımı bunları bilmez. Bilmesine de gerek yoktur. Kuranda böyle yazıyor deyip tefsirini de ona göre yaptımı herifler canını veriyor. İstismar çok kötü bir şey. Hele din istismarı. Zira din denen duygunun kökleri sanıldığından daha derinlere iner. Bir insana dini üzerinden ikna edici bir söylemle her işi yaptırabilirsiniz. Bu müthiş ve o derece korkunç bir şey. İslam da böyle olduğu gibi hristiyanlıkta ve musevilikte de bu böyledir. Mesele islam değil, bizzat din duygusudur. Adı ne olursa olsun. Hele bir de işin içinde izolasyon ve kompleks duygusu girdimi sormayın gitsin. Fitili yakılmaya hazır dinamit gibi bir ortamdır bu.
Nasıl ki türk yumruğu altında ki Avrupa, çepeçevre dini kullanmışsa aynı manzara tersinden bizde şekil alıyor.
Dediğim gibi, mesele islam meselesi değildir. İzolasyon önce kompleksi doğrur. Oluşan kompleks, kendine çareler arar. Batist bir futbol maçında attığı bir golü bile zafer naralarıyla kutlar. Işık arar, umutsuzluğuna bir damla ilaç gibi gelir. Kompleks budur işte. Sonra birileri eline silahı alır ve sıkmaya başlar. Dışından bunu kınasa da içten içe, oh olsun, der. Çünki yarası vardır. Şimdi soruyorum; din bunun neresinde? Arkadaşlar, olay tamamen toplum psikolojisine bakılarak değerlendirilmelidir. Burada İslam, tamamen işin bahanesi. Bu konuda Kuran'a uyduğumuzu sanmayın. Bu işin içinde olanlar Kuran'ı tamamen kendilerine uyduruyor.
Batı dünyası bütün bunları çok iyi bilyor. Sadece imaj çalışmasıyla İslam'ı öcü göstermekteki marifetini uyguluyor. Maşallah biz de buna çok iyi alet oluyoruz. Karikatür meselesi ortada! Yıllarca Hz. İsa'yı karikatürize ettiler. Hangi müslümanın sesi çıktı? Samimi olmadığımızı oradan anlayın. İsa karikatürlerine sesimizi çıkartsaydık Peygamberimizin karikatürünü çizmeye inanın hiç tenezzül bile etmezlerdi. Oradan anlayın ki mesele islam değil, komplekstir.
Ne hazin bir manzaradır ki emperyalizme karşı bir söylemle iktidara gelenler gene aynı emperyalizmin gözünün içine baka baka merhamet bekliyor. Allah aşkına bu tepeden aşağı kompleks değildir de nedir? Kendimizi kandırmayalım. Yeter artık. Bazı şeylerle yüzleşmesini bilelim. Olan bize oluyor.