Uydurma Olduğunda İttifak Edilen Hadisler

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
70. HADÎS: "Ben Rahman'm nefesini Yemen tarafında buluyorum." [188] Irakî diyor ki: Bunun aslını bulamadım. [189]


[188] bkz. Gazzalî, İhya: 1/104; 3/222; Heysemî, Mecmeu'z-Zevaid: 10/55; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.154; Aclûnî, Keşf: 1/304.


[189] Irakî'nin İhya Tahricinde (1/104 Dip not 2) Akaid Esasları kitabının ikinci faslının sonlarında gördüğüm ifadesi aynen şu şekildedir: "Ben Rahman'm nefesini Yemen tarafında buîuyorum."Ahmed b. Hanbel, Ebu Hüreyre'nin hadisi olarak rivayet etmiştir. Bu hadisin ravileri sika/güvenilir kişilerdir."

Hafız Heysemî ise Mecmeu'z-Zevaid' de (10/55-56) Ebu Hurreyre'den şu hadisi nakletmektedir: Peygamberimiz (s.av) buyurdular ki: "iyi bilin ki; iman Yemen'e mensuptur. Hikmet, Yemen'e mensuptur. Ben, Rabbinizin nefesini Yemen tarafından buluyorum." Bu hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri sahih hadisravileri. Ancak Şebîb Ebî Ravh müstesnadır. Ama o da sikadır." Beyhakî, bu hadisi el'Esma ve's Sıfat''ta şahabı Selemo b. Nüfeyl es-Sekûnî'den rivayet etmektedir. Onun hadisinde şu ifade yer almaktadır: Peygamberimiz (s.a.v), Yemen tarafına sırtını döndüğü bir sırada şöyle demiştir: Ben Rahman'm nefesini işte şuradan duyuyorum. Bu hadisi Bezzar Afiflerinde rivayet etmiş, Taberanî Kebir'de, Peygamberimiz (s.a.v) Yemen'e işaret ederek; ''Ben Rahman'm nefesini işte şuradarı duyuyorum", lafzıyla rivayet etmiştir. Yine Taberanî> Müsnedü 'ş -Şamiyyîn 'de Ebu Hürcyre'den; "iman, Yemen 'e mensuptur. Hikmet, Yemen'e mensuptur. Ben, Rahman'm nefesini Yemen tarafından buluyorum"; Evsat kitabında Ebu Hüreyre'den "Ben Rabbinizin nefesini Yemen tarafından duyuyorum", lafzıyla rivayet etmektedir. Şeyh Muhammed b. Kasım el-Haydar-Abadînin, Hasan el'Basrî'nin Hz. Ali (r.a)'den hadis işitmesinin isbatı konulu etKavliV'Müstahsen fi Fahri't Hasen kitabında (s.118-120) geniş bir şekilde açıkladığı gibi bu rivayetlerin senedleri sahihtir.


Beyhakî, el-Esma ve's Sıfat'ta hadisin manasını; Peygamber (s.a.v), bu hadisle; Ben huzur ve rahatlığı Yemen tarafından buluyorum, demek istemiştir, şeklinde açıklamaktadır.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
71. HADİS: "Gül, Hz. Peygamber (s.av)'in terinden -veya Burak'ın terinden- yaratıldı." [190] Nevevî; Sahih değildir [191] demiş; Askalanî ve başkaları ise: Uydurmadır, demişlerdir. [192]


[190] bkz, Nevevî, Fetâvâ: a. 288; İbn Hacer, Lisan: 2/219; Sehavî, elMakasıd: s.130; Semhudî, Gammaz: s.46; İbnü'd'Deyba', Temyiz: s.55; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.151; Aclûnî, Keşf 1/30.
[191] bkz. Nevevî, Fetâvâ: s. 288.
[192] "Sahih değildir" ve "Uydurmadır" ifadeleri farklı iki ifade olmakla birlikte; kitabımızın mukaddimesinde (s.40) işaret edildiği gibi ıstılahı açıdan manaları aynıdır.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
72. HADİS: "İman kalple tasdik, dille ikrar, azalarla ameldir." [193] Ibnü'l-Cevzî, bu hadisin uydurma olduğuna hükmetmiştir. (Abdülfettah Ebu Gudde: Doğru olan budur, demiştir.) [194] Sehavî ise şöyle demiştir: Bu hadis, İbn Mace'de Abdüsselâm b. Salih'in hadisi olarak yer almaktadır. [195]


[193] bkz. İbn Mace, Sünen 1/25 (Mukaddime 9); Beyhakî, Şüab: 1/47 No:16; Süyûtî, İbnü'l-Cevzî, Mevzuat 1/128; el-Çamiıı's-Sagir (Feyzu'l-Kadir 3/185); Süyûtî, Leâlî: 1/33; Îbnü'l-Cevzî, Mevzuat: 1/128-129; Zehebî, Mizan: 2/616; Süyûtî, Leâli: 1/33-36; Sehavî, Makâsıd: s.140; Semhudî, Gamımız: s.48; ibn Arrak, Tenzih: 1/79,151; İbnü'd-Deyba, Temyiz: s.59; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.158; Şevkânî, Fevaid: s.293,452; Aclunî, Keşf: 1/21; Hut, Esne'l Metalib: s. 102.


[194] Parantez arasındaki bu cümle bir sonraki dipnotun son cümlesi olup önemine binaen metne alınmıştır. (Çev).


[195] Ebu Gudde diyor ki: Hadisin Sünen ibn Mace'de olması, onun uydurma olmasına engel değildir. Zira Sünen ibn Mace'de otuzdan fazla uydurma hadis bulunmaktadır: (Leknevî, el' Ecvîbetü'l-Fadıla: s. 71-72, thk. Abdülfettah Ebu Gudde).


Süyûtî, bu hadisi el-Leali'l Masnûa'da. (1/33-36) zikretmiş, bu hadis hakkında verilen "uydurma" hükmünün reddedilmesini güçlendiren (mütabil) rivayetler nakletmiştir. İbn Arrak da Tenzîhü'ş- Şeriati'l Merfûâda. (1/151-152) Süyûtî'yi desteklemiştir.


Ancak bu hadisin ravilerinden olan (Abdüsselam b. Salih el'Herevî) hakkında Ebu Hatim: Bana göre sadûk (doğru sözlü) değildir, demiş; Ebû Zür'a hadisini kabul etmemiştir. Ukaylî: Rafizîdir, habistir, demiştir, ibn Adiyy: Hadis uydurmakla suçlanmıştır, derken; Nesaî: Güvenilir değildir, demiştir. Darakutnî: Rafizîdir, ha- bistir, "iman kalple ikrardır" hadisini uydurmakla suçlanmıştır, demiştir. (Zehebî, Mizan: 2/616) Ukaylî ve Muhammed b. Tahir eh Makdisî onun yalancı olduğunu ifade etmişlerdir. İbn Arrak Tenzîhü'ş-$eıiati'I Merfûa'da (1/79): "Onu pek çok muhaddis, hadis uydurmakla suçlamıştır", demiştir.


İbn Maîn'den sika olduğuna dair gelen rivayeti Allâme Abduırahman eİ'Muallimî el-Yemanî (r.a) Şevkânfnin el-Fevaidü'l' Mecmua kitabına yazdığı ta'Iikatında (s.293,452) güzel bir şekilde cevaplamıştır. Oraya bakılmalıdır!. Ayrıca hadiste mezhebi tarifler sanatı açıkça görülmektedir. İbnü'l-Cevzî'den Önce Hafız Darakutnî de bu hadis hakkında uydurma hükmünü verenlerdendir. Onun bu görüşü az önce Mizan'dan nakledilmişti. Nitekim Bu konudaki görüşlerin tamamını İbnü'l-Cevzî Mevzûât'ında. (1/128-129) nakletmektedir. Doğru olan da budur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
73. HADİS: "Ey İbn Ravaha!. Seci'den (kafiyeli konuşmaktan) sakın." [196] Ihya'da böyledir. Irakî şöyle demiştir: "Bu şekilde bulamadım. Hadis, İbn Sünnî'nin er-Riyada ve Ebu Nuaym'in Hılye kitabında Hz. Aişe (r.a) hadisi olarak sahih isnadla rivayet edilmiştir. Hz. Aişe (r.a) Saib'e şöyle demişti: "Seci'den sakın. Zira Peygamberimiz (s.a.v) ve ashabı seci' yapmıyorlardı." İbn Hıbban rivayetinde: Seci'den kaçın, denilmiştir. Buhari’de İbn Abbas'ın sözü olarak benzeri bir ifade nakledilmiştir."[197]

[196] bkz. Gazzalî, İhya: 1/35 Dipnot 2; Aliyyü’l-Karî, Kübra: s. 156.
[197] Asıl nüshada bu şekilde yer almaktadır. Irakî'nin; ihya Tahririnde (1/35) İlim bölümünde "İlimlerin lafızlarında değiştirilen şeyler" konusunda ifadesi ise şöyledir: "Hadis, Ahmed, Ebu Ya'lâ, İbnüs-Sünnî ve Ebu Nuaym'ın er-Riyada kitabında Hz. Aişe (r.a) hadisi olarak sahih isnadla rivayet edilmiştir..." Zebidî, İhya Şerhi'nde (1/246) diyor ki: "Ey İbn Ravaha! Seci'den sakın." hakkında Irakî şöyle demiştir: Merfû olarak bulamadım. Ahmed ve Ebu Ya'lâ (Müsnedlerinde); Ibnü's Sünnî ve Ebu Nuaym ise Riyadatü'l Müteaüimîn isimli kitaplarında Hz. Aişe (r.a) hadisi olarak... rivayet etmişlerdir."
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
74. HADİS: "Gizli olan nedir? denildi. Olmayan şey, dedi." [198] Askalanî: Bunun aslını bilmiyorum, demiştir.



[198] bkz. Sehavî, Makasıd: s. 139; Semhudî, Gammaz: s.47; İbnü'd-Deyba', Temyiz s.58; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.157; Aclûnî, Keşf 1/252; Hut, Esne'l Metalib: s.98.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
75. HADİS: "Patlıcan ne niyetle yenilirse o gerçekleşir." [199] Batıldır, aslı yoktur. Hadis hafızları bunu açıkça ifade etmişlerdir.

[199] bkz. Sehavî, Makasıd: s.141; İbnü'd-Deyba': Temyiz: 60; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s. 159; Aclûnî, Keşf 1/252; Hut, Esne'l-Metalib: s. 107'.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
76. HADİS: "Bakla hadisi." [200] Sâbıt değildir.[201]

[200] bkz. Süyûtî, Zeylü'bMevzûât s. 141; Sehavî, Makasıd: s.141; İbnü'd-Deyba': Temyiz: 60; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.161; Aclûnî, Keşi: 1/252.

[201] (Bakla); Kamus ve şerhi Tacü'l-Arus'&a B-K"L maddesinde şöyle açıklanmaktadır: (el-Bakl) topraktan çıkan her yeşil bitkidir. (el-Bakılâ) ve (el-Bakıllâ) bakla demektir. Müfredi (Bakılaetün) ve (Bakıllatün) şeklinde gelir.

Bakla hadisine gelince; bu uzun bir hadistir. Bu sebeple müellif, hadisin metnini zikretmemistir. Uydurma hadis konusunda eser telif edenlerin bir çoğu da hadisin uzunluğu sebebiyle sadece işaret etmekle yetinmişlerdir. Bu hadiste baklagillerin pek çok cinsinin faydaları zikredilmektedir. Bakla da bunlarda biridir. Bu sebeple bu hadise kısaca (Bakla hadisi) ismiverilmistir. Ben işaret edilen hadisin bilinmesi için hadisin tamamını zikretmek istiyorum:

Bu hadis, Süyûtî (r.a)'nin uydurma olduğuna hükmettiği hadislerden biri olup Süyûtî, bu hadisi Zeyîü'l-Mevzûât kitabında (s.141-142) şu senedle zikretmektedir:

"Bu hadisi Tuyurî, Tuyûriyyaf'ta, şu şekilde talıric etmektedir: Bize Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed

b. Osman es-Sevvak haber verdi: Dedi ki: Bize Ebu'l- Kasım ibrahim b. Ahmed b. Ca'fer el-Hurakî haber verdi. Dedi ki: Bize Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Büşeyra nakletti. Dedi ki: Bana Ebu't-Tayyibi's-Sayyad Muhammed b. Ishak el-Huzaî nakletti. Dedi ki: Bize Ali b. Huseyn nakletti. Dedi ki: Bize -Muhammed b.-Musa b. İbrahim; Hişam b. Urve'den; o babasından; o da Hz. Aişe'den merfû olarak nakletti:

l."Kim yatsı namazından sonra cırcır yer, sonra uyursa cüzzam hastalığı burnundan çıkar gider."

2 ."Kini pırasa yer, sonra uyursa, kokusu çirkin olur, basurdan emin olarak geceler, iki melek sabaha kadar ondan uzak durur."

3."Kim kereviz yerse güzel kokuyla geceler, diş ağrılarından emin olarak geceler."

4."Kim. hindiba otundan yerse, kendisine zehir ve sihir dokuir maksızın geceler. Hayvanlardan yılan ve akrep dahil hiçbiri ona yaklaşamaz."

5."Kim cennet baklasını yerse, Allah meleklere ona haseneler yazmalarını emreder."

6."Kim. sedef bitkisi yerse, zatülcenb ve taun hastalıklarından emin olarak geceler."

7."Kim turp yerse, usanç hastalığından emin olarak geceler.

8."Kim soğan-sarımsak yerae, bu mescidimize sakın yaklaşmasın. Zira melekler, Ademğullarmm rahatsızlık duydukları şeylerden rahatsızlık duyariar."

9."Kim mercimekle birlikte kabak yerse, Allah'ın adı anıldığı zaman gönlü hassas olur, zihni açılır."

10."Kim baklayı kabuğuyla birlikte yerse, Allah yediği kadar derdi ondan çıkarıp atar."

11."Kim yemekten önce ve sonra tuz yerse, en basitleri cüzzam ve baras (alacalık) hastalığı olan, üçyüz altmış çeşit dertten emin olur." (Ayrıca 436 nolu paragrafın sonundaki 864 nolu notta bulunan Tuz hadisi'ne bakınız.)

İbn Arrak, Tenzihü'ş-Şerîa' da (2/266) bu hadisi Süyûtî'den nakletmekte ve şöyle demektedir: "Süyûtî, bu hadisin illetini (kusurunu) beyan etmemiştir. Bu hadisin senedinde Hişam b. Urve'den rivayette bulunan Muhammed b. Musa b. ibrahim yer almaktadır. Bu kişiyi tanımıyorum. Lısanü'J-Mızun'da (5/401) deniliyor ki: Muhammed b. Musa b. ibrahim eHstahrî: Meçhul bir şeyhtir." Bu kişi o mudur, başkası mıdır bilmiyorum." İbn Arrak'ın sözü burada sona ermektedir.

Abdülfettah —Ebu Gudde— diyor ki: ibn Arrak (r.a)'m burada adı geçen râvinin durumu hakkındaki açıklaması, hadisin uydurma olduğu hükmünü tamamlamak için değil, sadece yalancılığı ve sahibini ortaya koymak içindir. Zira adı geçen hadiste yalancılık kokuları her taraftan hissedilmektedir- Bu hadis, senedi araştırılmaya ihtiyaç duyulmayacak kadar asılsız bir hadistir.

Aclûnî, Keşfü'1-Hafa'da, (1/339) diyor ki: Zerkeşî diyor ki: Bakla ve mercimek hadisleri bâtıldır. Necm (el-Gazzî): Bakla hakkında hiçbir şey sahih değildir, demiştir. Firûz- âbadî. uydurma hadisler hakkındaki bazı genel hükümleri açıklamak için tahsis ettiği Sifrü'sSeadeh kitabının Hatime bölümünde (s.150) şöyle diyor: "Mercimek, bakla, peynir, ceviz, patlıcan, nar ve kuru üzümün fazileti babında hiçbir şey sahih olmamıştır. Zındıklar —Allah onları rüsvay eylesin- bu konularda hadisler uydurmuşlar ve İslâmı lekelemek için bu uydurdukları uydurma hadisleri muhaddislerin kitaplarına karıştırmışlardır;' İbnü'l-Cevzî, Mevzuat kitabında (2/293) Darakutnî tarikiyle Hz. Aişe'nin; "Kim baklayı kabuğuyla birlikte yerse, Allah, ondan onun kadar derdi çıkarır," şeklindeki sözünü nakletmiş ve şöyle demiştir: "Bu sahih olmayan bir hadistir. İbn Adiyy: Bu, batıl bir hadistir, demiştir." Süyûtî, el-Leâli'l-Masnûa'da. (2/218) ve İbn Arrak, Tenzîhü'ş-Şerîa' da İbnü'l-Cevzî'nin bu ifadesini kabul etmişlerdir.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
77. HADÎS: 'Ümmetimin cimrileri terzilerdir." [202] Sehavî diyor ki: Bunu —hadis olarak- görmedim. [203]

[202] bkz. Sehavî, Makasıd: s. 143; İbnü'd-Deyba': Temyiz: s.60; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s. 162; Aclûnî, Keşf. 1/332.

[203] İbnü'd-Deyba’, Temyîzü't-Tayyib mine'l-Habîs'de (s.60): Bunun aslı yoktur, demiştir. Aclûnî ise, Keşfül-Hafa'da. (1/332) şöyle demiştir: "İbnü’l Gars, bu kelimenin bazı yazma nüshalarda buğday satanlar anlamındaki (hannatûn) şeklinde olduğunu zikretmektedir."
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
78. HADİS: "Cimri, çok ibadet eden [204] biri olsa bile; Allah'ın düşmanıdır." [205] Bunun aslı yoktur.

[204] Asıl nüshada bu şekildedir. Ancak bu hadisi zikreden kitaplarda (âbid) yerine (rahib) ifadesi yer almaktadır.

[205] bkz. Sehavî, Makasıd s.143; İbnü'd-Deyba': Temyiz: 61; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.163; Aclûnî, Kcşf: 1/252.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
79. HADİS: "Soğuk, din düşmanıdır."[206] Hadis değildir, âlimlerden birinin sözüdür.[207]

[206] bkz. İbnü'd-Deyba': Temyiz: 61; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.163; Aclûnî, Keşf 1/252.

[207] Bu sözün sahibi olan zat, İmam Malik ve İmam Evzaî'ye benzetilen, Şam diyarının fakîh ve salih zatı büyük imam Saıd b. Abdülaziz ed-Dimaşkî et-Tenûhî'dir. 167 yılında vefat etmiştir. (Allah rahmet eylesin.)
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
80. HADİS: "Bereket, pidenin küçüklüğündedir." [208] Nesaî'den bunun hadis olmadığı nakledilmiştir.

[208] Hadisin tamamı: "Bereket, pidenin küçüklüğünde, ipin uzunluğunda ve nehrin küçüklüğündedir", şeklindedir.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
81. HADİS: "Ortaklık tenceresi [209]kaynamaz." [210] Hadis değildir.

[209] Bu hadis, Aclûnî'nin Keşfü’l Hafa kitabında (1/331) "Şirk tenceresi kaynamaz", şeklinde nakledilmektedir. Bu ifade, hadisin tahrif edilmiş şeklidir.

[210] bkz. Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.165; Aclûnî, Keşf: 1/331.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
82. HADİS: "Güler yüzlülük, misafire ikram etmekten daha hayırlıdır." [211] Sehavî: Bunu -hadis olarak-bilmiyorum, demiştir.

[211] bkz. Sehavî, Makasıd: s.145; Semhudî, Gammaz, s.50; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.166; Aclûnî, Keşfü'l-Hafa: 1/252; Hut, Esne'l-Metalib: s. 108; Kavukçî, Lü'iü'-s. 30.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
83. HADİS: "Katile öldürüleceğini müjdele." [212] Sehavî: Bunu -hadis olarak- bilmiyorum, demiştir.

[212] bkz. Sehavî, Makasıd: s.145; Semhudî, Gammaz, s.50; İbnü'd-Deyba': Temyiz: 62; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s. 166; Aclûnî, Keş£ 1/252; Kavukçî, Lü'lü: s.30.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
84. HADİS: "Şişmanlık, zekâyı giderir."[213] Hadis değildir. Amr b. As (r.a) ve başkalarının sözüdür. [214]

[213] bkz. Sehavî, Makasıd: s.145; İbnü'd-Deyba': Temyiz: 62; Aliyyü'1-Karî, Kübra: s.167; Aclûnî, Keşf: 1/252; Hut, Esne'l-Metalib: s. 109.

[214] Bu mana, pek çok sahabîden (r.anhüm) nakledilmiştir.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
85. HADİS: "Karpuz ve faziletleri hadisi." [215] Zerkeşî: Sabit olmamıştır, demiştir. [216]

[215] bkz. Deylemî, Zehru'l-Firdevs: 2/35; İbnü'l-Cevzî: Mevzuat: 2/285; Sehavî, Makasıd: s. 146; Semhudî, Gammaz, s. 50; Aliyyü'l Karî, Kübra: s. 166; Aclûnî, Keşi: 1/252; Hut, Esne'b Metalib: s.109; Kavukçî, Lü'lü': s.30.

[216] Müellif, el-Mevzûatü'l-Kübra kitabında Zerkeşî'nin bu sözünden sonra şöyle diyor: "Karpuzun faziletine gelince, o da aynı şekildedir. -Yanı bu konuda da hiçbir şey sahih değildir-. Ancak Tirmizî'nin Şemailinde ve başka eserlerde karpuz hakkında gelen, Aleyhissalâtü ve's-Selâm Efendimiz'in karpuz yediği, özellikle taze hurma ile birlikte karpuz yediği şeklindeki rivayet sabittir." Bu konudaki hadis Sünen-i -Ebî Davud ve Sünen'i Tirmizi'de Hz. Aişe (r.a) den; Peygamberimiz (s.a.v) karpuzu taze hurma ile birlikte yerdi, şeklinde yer almaktadır. Ebu Davud rivayetinde şu cümle ilave edilmiştir: "...ve Peygamberimiz (s.a.v): "Bunun hararetini şunun soğukluğuyla, bunun soğukluğunu şunun hararetiyle kırıyoruz, derdi."

Tamamlayıcı Bilgi: İmam Ahmed'in; Peygamberimiz (s.av)'in karpuzu nasıl yediğini bilmediği için karpuz yemediği şeklinde zikredilen rivayet sahih değildir. Bazı âlimler bu konuda uyarıda bulunmuşlardır. Bunlardan biri İmam İbn Müflih el-Hanbefî'dir. Fürü' kitabında (6/308) şöyle demiştir: "İmam Ahmed'in; Peygamberimiz (s.av)'in yeme şeklini bilmediği için, karpuz yemekten kaçındığı şeklinde nakledilen rivayet yalandır. Bu hükmü İbn Teymiyye zikr etmiştir."
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
86. HADİS: "Din, temizlik üzerine bina edilmiştir." [217] İhya'da zikredilmiş, Irakî şöyle demiştir: [218] "Bu şekilde bulamadım. İbn Hıbban'ın ed'Duafa (zayıf raviler) kitabında Hz. Aişe hadisi olarak; "Temiz olun. Zira islâm temizdir", rivayeti; ayrıca Taberanî'nin el-Evsat kitabında çok zayıf bir senedle İbn Mes'ııd hadisi olarak! "Temizlik imana davet eder", rivayeti bulunmaktadır."[219]

[217] bkz. Gazzalî, ihya: 1/49,125; Sehavî, Makasıd: s.146; Semhudî, Gammaz, s.50; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.62; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.167; Aclûnî, Keş£ 1/25; Kavukçî, Lü'lü': s.30.

[218] Irakî bu sözü, İhya Tahricinde (1/49) İlim bölümünde Talebe ve Üstadın Adabı konusunda ve Taharetin Sırları bölümünün başında (1/125) zikretmektedir. Münzirî, bu hadisi Tergibin başında parmakların hilallenmesi konusunda zikretmiş ve şöyle demiştir: Bu hadisi Taberanî, Kebirde İbn Mesud'dan hasen bir isnadla mevkuf olarak rivayet etmektedir. Daha isabetli olan da budur."

[219] Benzeri bir rivayeti, Tirmizî Süneninde (10/240-241) Edeb bablarında (Temizlik hakkında varid olan hadisler) babında Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a)'dan rivayet etmektedir: Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki: "Şüphesiz ki, Allah iyidir, iyiyi sever. Temizdir, temizliği sever. Son derece ikram edicidir, ikramı sever. Cömerttir, cömertliği sever. Evlerinizin avlularını temiz tutun." Tirmizî: "Bu, garib bir hadistir, —Senedinde bulunan— Halid b. Ilyas zayıf kabul edilmektedir", demiştir. Dolayısıyla hadis, Mişkâtü'l Mesabîh'de (2/503) "hasen hadistir", diye not düşülmesine rağmen; Ebubekir İbnü'l- Arabi'nin Arıdatü'l Ahvezî ve Mübarek-Fûrî'nin Tuhfetü'l-Ahvezî: kitabında (4/20) dedikleri gibi; zayıf hadistir.

Münavî'nin Feyzu'l-Kadirdeki (2/239) ifadesi hatadan uzak değildir. Zira, Tirmizî hadisi hasen kabul etmemiş ve Nablusî'nin Zehairu'I Mevaris'de (1/237) ifade ettiği gibi. hadisi sadece bir tarikle rivayet etmiştir.

Heysemî, Mecmeu'z-Zevaidde (5/132) Hz. Aişe'den; Allah Rasûlü buyurdu ki: "islam temizdir, temiz olun. Zira Cennet'e sadece temiz olanlar girecektir", hadisini rivayet edip şöyle demiştir: Bu hadisi Taberanî Evsatta rivayet etmiştir. Senedinde (Nuaym b. Müverra) bulunmaktadır. O da zayıftır."

Suyûtî de el'Camiu's Sagîr'de Ebu Hüreyre'den Peygamberimiz (s.a.v)'in; "Gücünüzün yettiği her şeyle temizlenin. Zira Allah islâm'ı temizlik üzerine bina etti. Cennete sadece temiz olanlar girecektir", hadisini nakletmiş ve şöyle demiştir: Bu hadisi Ebu's-Saalîk et-Tarasûsî Ebu Hüreyre'den Rivayetler cüz'ünde rivayet etmiştir." Şihab el-Hafacî'nin Nesimü'r-Riyaz .fî Şerhi'ş-Şifa li'1-Kadi Iyaz (1/428) kitabında zikrettiği gibi; Rafiî, bu hadisi Tarihli Kazvînde rivayet etmiştir.

Bütün bu zayıf hadisler, çeşitli tariklerle nakledilmesi sebebiyle bu mananın sabit bir aslının olduğunu ifade etmektedir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'dır!..
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
87. HADİS: "Beytü'l-Makdis, akreplerle dolu altından bir tastır." [220] Hadis değildir. Bu söz, Tevrat'a nısbet edilmektedir.

[220] bkz. Sehavî, Makasıd: s.148; İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.63; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.345; Aclunî, Keşf 1/252.
 

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
88. HADİS: "BeytuIIah'ta tavaf, Tahıyyetü'l-Mescid namazı yerine geçer."[221] Sehavî: [222] Bu lafızla görmedim, demiştir.[223]

[221] bkz. İbnü'd-Deyba', Temyiz: s.6o; Aliyyü'l-Karî, Kübra: s.170; Aclûnî, Keşf 1/252.

[222] Bu hadisi Sehavî'nin et Makasıdüt Hasene kitabının elimizdeki baskısında bulamadım. Sehavî, bu hadisi bu eserin bir başka yerinde ya da bir başka eserinde zikretmiş olabilir mi. bilemiyorum. Ancak Sehavî'nin talebesi İbnü'd-Deyba', bu hadisi Temyizü't-Tayyib kitabında zikretmiş ve hadis hakkında yukarıdaki ifadeyi kullanmıştır. Dolayısıyla bu sözün İbnü'd" Deyba'a nisbet edilmesi daha doğrudur. (Çev.)

[223] Müellif (rahmetullahi aleyh), el-Mevzûatü'l- Kübra'da şöyle diyor: "Bu ifade, fakihler ve diğer alimlerden sadır olup manası doğrudur. Nitekim Sahih hadisler arasında Hz. Aişe validemizden şu hadis yer almaktadır: "Peygamberimiz (s.a.v)'in, Mekke'ye geldiğinde ilk yaptığı şey, abdest alıp tavaf etmesi idi." Zira Mescid-i Haram'a giren herkesin önce farz veya nafile olarak tavaf yapması sünnettir. Bir özür veya başka bir şey sebebiyle tavaf yapma niyeti olmadığı takdirde Tahıyyetü'l-Mescid namazı kılabilir. "BeytuIIah'ta tavaf, Tahıyyetül-'Mescid namazı yerme geçer", hadisinin manası, bu konuda bazı zekâ özürlülerinin yanlış düşündükleri gibi; Tahıyyetü'l-Mescid namazı bu mescidde kılınmaz, demek değildir.
 

BySuskun

Paylaşımcı
Katılım
22 May 2013
Mesajlar
122
Tepkime puanı
18
Puanları
18
Bu konu bittiğinde hadis kalmayacak herhalde.
 
Üst