girdap
Ordinaryus
- Katılım
- 8 Şub 2007
- Mesajlar
- 2,541
- Tepkime puanı
- 252
- Puanları
- 0
Başörtüsü meselesi sandığımız gibi olumlu değil,olumsuz istikamette ilerliyor bence.Görünen o ki AKP & MHP başörtüsü oylamasında büyük bir tuzağa düştüler,hem de kendi elleriyle...
Önce Anayasa değiştirildi,genel kanaat bu anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi'nden geçeceği.Onun için herkes rahat.Zaten AK PARTİ ve MHP Anayasa Mahkemesi'ndeki dengeleri gözetmeden,iptal edilme ihtimali olduğu halde bu Anayasa değişikliğini yaptılarsa bu ayrıca bir fiyasko...Neyse,Anayasa Mahkemesi'nden bunların geçtiğini düşünelim.
Sonra ne olacak? Ilımlı bazı rektörler "Artık başörtüsü serbesttir, türbanlı öğrencilerimiz üniversiteye girebilirler" diyecekler.Kısmi özgürlük başlayacak.Yasakçı rektörler ise "Anayasa değişikliğinde açıkca başörtüsünden bahsedilmiyor,yasağa devam " diyecekler.
Eğer AKP-MHP işbirliğiyle 17. madde de değiştirilirse işte o zaman bu yasanın Anayasa Mahkemesi'nden veto yiyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.Çünkü bu bir Anayasa değişikliği değil,mahkeme bunu "içerik" yönünden de denetleyebiliyor ve yasa da açıkca "çene altından bağlanan başörtüsü"nden bahsediliyor.Eğer bu yasa çıkarılır ve Anayasa Mahkemesi veto ederse önceden değiştirilen Anayasa maddelerinin de bir anlamı olmayacak,yasak tüm üniversitelerde uzun yıllar daha devam edecek.Bunun vebali de Ak Parti ve MHP'nin boynuna kalacak.Bunu AK PARTİ de farketti,yasakçılarda.AKP neden bu yasada bekleme kararı aldı,yasakçı rektörler neden "illaki YÖK yasası da değişsin.." diyorlar ki?İşte tam da bu yüzden...
Dolayısıyla şu anda yapılacak en mantıklı iş YÖK yasasını bekletmek,kısmi özgürlükle yetinmek ve ileride yapılacak atamalarla uygulamada başörtüsü yasağının tüm üniversitelerde kalkmasını sağlamaktır.Tabi önce Anayasa değişiklikleri mahkemeden dönmezse...
Önce Anayasa değiştirildi,genel kanaat bu anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi'nden geçeceği.Onun için herkes rahat.Zaten AK PARTİ ve MHP Anayasa Mahkemesi'ndeki dengeleri gözetmeden,iptal edilme ihtimali olduğu halde bu Anayasa değişikliğini yaptılarsa bu ayrıca bir fiyasko...Neyse,Anayasa Mahkemesi'nden bunların geçtiğini düşünelim.
Sonra ne olacak? Ilımlı bazı rektörler "Artık başörtüsü serbesttir, türbanlı öğrencilerimiz üniversiteye girebilirler" diyecekler.Kısmi özgürlük başlayacak.Yasakçı rektörler ise "Anayasa değişikliğinde açıkca başörtüsünden bahsedilmiyor,yasağa devam " diyecekler.
Eğer AKP-MHP işbirliğiyle 17. madde de değiştirilirse işte o zaman bu yasanın Anayasa Mahkemesi'nden veto yiyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.Çünkü bu bir Anayasa değişikliği değil,mahkeme bunu "içerik" yönünden de denetleyebiliyor ve yasa da açıkca "çene altından bağlanan başörtüsü"nden bahsediliyor.Eğer bu yasa çıkarılır ve Anayasa Mahkemesi veto ederse önceden değiştirilen Anayasa maddelerinin de bir anlamı olmayacak,yasak tüm üniversitelerde uzun yıllar daha devam edecek.Bunun vebali de Ak Parti ve MHP'nin boynuna kalacak.Bunu AK PARTİ de farketti,yasakçılarda.AKP neden bu yasada bekleme kararı aldı,yasakçı rektörler neden "illaki YÖK yasası da değişsin.." diyorlar ki?İşte tam da bu yüzden...
Dolayısıyla şu anda yapılacak en mantıklı iş YÖK yasasını bekletmek,kısmi özgürlükle yetinmek ve ileride yapılacak atamalarla uygulamada başörtüsü yasağının tüm üniversitelerde kalkmasını sağlamaktır.Tabi önce Anayasa değişiklikleri mahkemeden dönmezse...