Youtube'da Selçuk Ve Alemdaroğlu'nun Darbe Konuşması Yayınlandı

LİKa

Asistan
Katılım
30 Nis 2007
Mesajlar
240
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Daha önce paylaşım sitesi Youtube'ye düşen Erdoğan Teziç'in konuşmasının ardından şimdide İlhan Selçuk ve Kemal Alemdaroğlu'nun konuşması yayınlandı. İşte İlhan Selçuk'un telefondaki darbe planlarına giden yolda, kesişen kavşaklar ve MHP'ye biçilen rol...

Bunlar da İlhan Selçuk'un Ergenekon Operasyonu çerçevesinde dinlemeye takılan konuşmalarından:

"Davayı açtırıyoruz. (kapatma) İddianeme hazırlanıp dava açılacak. Bugüne kadar Türkiye'de ekonomik kriz çıkmadı ama kapatma davasından sonra mutlaka kriz çıkar. Bunlardan kurtulmak lazım”

Ergenekon Operasyonu'nda ortaya çıkan garip ilişkiler ağı, şemalarla çözülemeyecek kadar karmaşık. Erdoğan Teziç'in ses kayıtlarından, İlhan Selçuk'un telefon dökümlerine, Emin Gürses'in msn kayıtlarından, Doğu Perinçek'in söylemlerine kadar her şeyi alt alta koyduğunuzda, farklı cephelerden, farklı tarzlardan tek amaç üzerinde birleştiklerini görüyorsunuz: “Ekonomik kriz, kaos ve darbe”

Gözaltındaki Kemal Ameldaroğlu dinlemeye takılan konuşmasında “Kansız olmaz. Darbe lazım. Öncelikle de bu davanın açılması lazım” derken, İlhan Selçuk'un bu işle bizzat ilgilendiğini öğreniyoruz.

İlhan Selçuk'un dinlemeye takılan bir başka telefon görüşmesinde kapatma davasının açılmasının ardından ses getirici eylemler düzenlenerek Türkiye'yi yönetilemez hale getirmek (kaos) için çalışılmasını istediği belirleniyor. Selçuk'un, Ergenekon üyeleriyle yaptığı konuşmalarda da darbeye zemin hazırlamak için sarsıcı eylemler isteği kayıtlara giriyor.

Ergenekon Operasyonunda ele geçirilen belgelerde 2009 yılı için hazırlanan darbe planının biraz öne çekildiği anlaşılıyor.
Aslında Ergenekon adına bir başarı çizgisi sözkonusu. İlk adım olarak kapatma davası planlanan biçimde açtırıldı. İlhan Selçuk'un köşesinden aleni biçimde Yargıtay Başsavcısını “hele bi açma da gör” satırlarıyla tehdit etmesi bir yana; kapatma iddianamesinin Ergenekoncuların bilgisayarlarında çıkması, ilk adımın nasıl titizce atıldığının kanıtı. İddianamenin Ergenekoncuların bilgisayarlarına kayıt tarihi, Başsavcının Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği tarihten iki gün öncesine ait. Son kontroller titizlikle yapılmış olmalı.


İkinci adım ise ekonomik ve siyasi kaos haliydi. Dava açıldıktan sonra yaşanan “kara pazarteside” 22 milyar doların uçtuğunu, milim milim indirilebilen faizlerin jet hızıyla tırmandığını, doların şaha kalktığını hep beraber gördük.

Siyasi kaosta ise CHP'den sonra devletin ikinci partisi olan MHP de devreye sokulmuş gözüküyor. MHP, jet hızıyla AKP'ye parti kapatmayla ilgili anayasa değişikliği önerisi getirdi. MHP'nin önerisinde parti kapatılmayacak ancak kişilere siyasi yasak sözkonusu olabilecek.

Bu kuzu görünümlü bir kurt planı.
Yüzde 47 oy almış bir iktidar partisini kapatmak, Anayasa Mahkemesi üyeleri için oldukça zor bir karar. Ama MHP'nin kuzu görünümlü değişikliği gerçekleşirse, “partiler kapatılmayacak, kişiler yasaklanabilecek” böylece yüzde 47'lik partiyi kapatmanı zorluğu üyelerin üzerinden alınmış olacak. “Milleti kapatma” yükünden kurtulan Anayasa Mahkemesi üyeleri de “kişileri yasaklama” konusunda daha ikna edilebilir hale gelecek.

Üyelere gerekli “ikna ziyaretleri” büyük ihtimalle 367 sürecindeki yöntemle olacaktır. Sonrasında 71 kişilik listede kurtulanlar olacaktır ama Erdoğan dahil ağır topların biçilmesiyle AKP'nin başsızlaştırması siyasi koas için ikinci adımı da tamamlayacak.
Sonrasında darbe için zemin oluşturma kısmı kalıyor ki bu; 9 Mart 1971 Cuntacısı İlhan Selçuk için çocuk oyuncağı…

Ergenekoncuların taktikleri, planları, ilişkileri üstüne daha da yazacağım çok şey var ama Erdoğan Teziç, Youtube'a düşen ses kaydında felsefeyi süper özetliyor: “Devlet biziz”

Gerçekte kim olduğunuzu ise Ergenekon operasyonunda yavaş yavaş düşen maskelerinizle göreceğiz.

Erdoğan Teziç'in Youtube'a düşen ses kaydından:

“Türkiye'de bütün krizler çoğunluk olduğu zaman çıkmıştır, koalisyonlarda kriz çıkmamıştır. Ekonomik kriz her zaman oluşturulmuş bir şeydir ama siyasi krizler.. Osmanlı'dan size örnek vereyim dedim. 1913 Babıâli isyanı. 1960.. Demokrat Partinin anayasayı değiştirdiği, çoğunluk olduğu, kendini bitirdiği Menderes.. Parlamentoda çoğunluğu oluşturdukları dönemler.

MC hükümeti.. Yok biz farklıyız biz anayasaya göre değiştiriyoruz dedi. Devletten ne anlıyorsunuz dedi. Devlet devlettir dedim, siz dedim iktidarsınız Devlet biziz dedim. Devletin kendine ait mekanizmaları vardır. Siz dedim misafirsiniz. Yargı.. devlet adına karar veriyor.. Biz dedim; YÖK, devletin bir kurumuyuz, bizi aşarak yapamazsınız bunu.”

Aktifhaber
 
Üst