Yüreğim Yandı Yine Bugün

saf deha

Profesör
Katılım
26 Kas 2007
Mesajlar
1,307
Tepkime puanı
120
Puanları
63
Konum
ankara-kayseri
Bugün 8 şehit haberiyle akşam ettik işyerinde. Hep aynı nakaratlaşmış sohbetler ve lanetler okundu dillerde. Suçlu arandı. Siyasi idi konuşmalar. Neden bulunamıyordu çözümler hala… Bu tür sohbetlere 1980 öncesinde de tanık olmuştum. O zamanlar, sokaklarda bile gezilemiyordu. Her sokakta jandarmalar asayişi sağlamak için ellerinde makineli tüfekle geziyorlardı. İnsanlar arasında hep şu konuşma geçiyordu

“Bizi kim kurtaracak bu durumdan?”
“Kim kurtarırsa her şeyimi vermeye hazırım.”
“Bıktık, yetti ya…”

Yıllar geçti yine aynı sohbetler, aynı gözyaşları ve aynı karamsarlık içimizde geziniyor. Değişen oyuncuları ve şahitlik eden kişileridir sadece. Birde biz yaşlandık. Milliyetçi söylemler ve sloganlar dillerde dolaşıyor. O zamanlar mitingler olurdu. Büyük kitlelere ateşleyici liderler konuşurlardı. Ama artık böyle liderlerde yok, o ateşleyici sözcüklerde. Her yeri saran sanal medya ve onu yönlendiren programlar izlenir oldu. Her haber anında cep telefonlarında dolaşıyor artık. Gizli saklı bir şeyde kalmadı teknik olarak.

İki ayrı Türkiye yaşıyoruz. Batıda insanlar tatil yapmayı düşlerken, doğuda can emniyetinin olmadığı ve çarpışmaların devam edebildiği ortamların her an olma olasılığı olan insanlar hayata tutunmaya çalışıyorlar. Askere gönderdiği yavrusunun bir an önce askerliğini sağ salim bitirmesini dört gözle bekleyen batılı anneler, doğuda dağlara zorla götürülüp dinsiz ve şuursuzca yetiştirilen ve niçin öldüğünü bilmeyen yavrusuna üzülen doğulu anneler… İkisi de anne ve yaşadıkları acı aynı. Sebeplere isyan ediyorlar!

Kaçırılan doğulu kız çocuklarının dağdaki namussuzca yaşamaya zorlanması bir yana, batıda evlenmeden yaşamaktan tutunda, mankenliğe ve hatta oyunculuğa özendirilen kız çocuklarının ekrana yansıyan dramları, ahlaksızlığın nasıl yaygınlaştığını ve normal görüntü gibi lanse edildiğini en az şehitlik kadar acınasıdır…

Sömürmeye alışmış ve şu günlerde ekonomileri de bozulmuş Avrupa’nın, yıllarca bize serptiği bu namussuzluk ve dinsizlik akımlarının yanında, güçlü bir Türkiye’nin işlerine gelmediği neticesiyle bu terörü desteklediği ve ajanlarının terörist kılığında yaşadığı eylem bölgelerinde; bizi karamsar yapmaya, bizi kardeşlik ilkesinden uzaklaştırmaya yönelik gayretlerinde başarılıdırlar. Avrupa’da her ülkede bu teröristlere destek verilmekte, paralar toplanmakta ve bu destekleri demokrasi adına yapılmaktadır. Esrar, içki, zina ve akla gelen her türlü ahlaksızlık serbesttir bu ülkelerde. Kendilerine benzememiz için ellerinden geleni yaptılar yıllarca. Dinimizi, tarihimizi ve kardeşliğimizi yok etmeye çalıştılar. Ermeni olayları birçok ülke meclisinde oylandı aleyhimize. Din adına çare aranılan mahkemelerindeki sonuçlar hep aleyhte oldu. Yüzümüze dost gibi göründüler arkamızdan çevirmedikleri film kalmadı. Özellikle Yunanistan’da yıllarca terörist yetiştirdiler. Yetişen teröristler askerimize, elçimize, polisimize kurşun sıktılar.

Bu acıları yaşarken, biz neden onlarla hala dost oluyoruz ya da Avrupa birliğine girmeye çalışıyoruz ki… Ölen insanımıza üzüntü mesajlarının bile gelmediği bu görüntülere rağmen hala nasıl dost görebiliyoruz ki! Onlardan gelecek nelerine ihtiyacımız var ki… İslam dinine göre, Bir Müslüman, Müslüman’dan başka din ya da kitlelerle dost olamaz. Hoşgörü ayrıdır dostluk ayrıdır.

Bizi millet olarak birleştirecek yegâne temeldir din. Dinini bilen, dinle eğitilen ve zenginlik dolu ahlakı, ölene kadar çalışmayı tavsiye eden dinimiz, kardeşliği de desteklemektedir. Yaratıcının Rahmet ve Rahman isimleriyle beslenen beden ve ruh; yine ölüm ile ona dönüşün resimlendiği ilahi takdir ile yaşama mutluluk ve mana katmaktadır. Eğer yaratıcıya her yönden teslim olmuş bir nesil yetişirse, bu yaşadığımız manzaralar olmayacak çevremizde. Şehitler için ağlamayacağız, eğer ağlayacaksak, Allah’a olan aşkımızdan, Ona kavuşmak için ağlayacağız.

Eğer Allah yanımızda, içimizde ve her yerde olursa İslam sancağı altında, ırklardan ve ayrımcılıktan konuşulmayan, kardeşliğin var olduğu bir memleketimiz ve ay-yıldızımız kıyamete kadar özgürce sallanacaktır semalarımızda…

Allah şehitlerimize gani gani rahmet etsin, Ailelerine sabır versin. Ateş düştüğü yeri yakar. Artık terör belasından konuşmadığımız, yazmadığımız ve üzülmediğimiz günler temennisi ile!


Saffet Kuramaz


 
Üst