Zaman Tarikat Zamanı Değildir." diyenlere !

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
"Zaman Tarikat Zamanı Değildir." diyenlere !

Günümüzde necip tarikatlara dil uzatarak **Tarikatlar bir dönemdeki misyonunu eda etmişlerdir. Zaman böyle fert zamanı değil, cemiyet zamanıdır.** diyen nadânların varlığı dikkat çekmektedir. Halbuki Hazret-i Allah Kelâm-ı kadiminde:
**İyi bilin ki Allahın veli kulları için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.** buyuruyor. (Yunus: 62)
Hazret-i Allah böyle buyururken, o bu sözü hangi kaynaktan almıştır? Siz bunun kaynağını soruyor musunuz? Onlar bunun kaynağını küfürden alıyorlar. Çünkü bu söz küfürdür. Birçok Âyet-i kerimeyi alenen inkâr etmiştir. Allah-u Teâlâ Âyet-i kerimesinde:
**Sizin her birinize bir şeriat ve bir yol tayin ettik.** buyuruyor. (Mâide: 48)
Fahrüddin-i Râzi ve diğer bazı müfessirler bu Âyet-i kerimeye **Ey kullarım! Sizin her birinize iki şeyi vacip ettim. Evvela şeriat sonra tarikat.**
mânâsını vermişlerdir. Çünkü **Minhac**lügat mânâsı itibarıyla **Münevver bir yol** demektir.
Diğer bir Âyet-i kerimesinde:
**Ey iman edenler! Allahı çok çok zikredin.**buyuruyor. (Ahzâb: 41)
Bu konuda, İman abidesi, büyük mücahid, hakikat güneşi, Bediüzzaman Hazretlerinin 29. mektubu mevcuttur. Şöyle der:
**Tarikatın dini ve uhrevî ve ruhânî çok mühim ve ulvî neticelerinden sarf-ı nazar, yalnız Âlem-i İslâm içindeki kudsî bir râbıta olan uhuvvetin inkişafına ve inbisatına en birinci, tesirli ve hararetli vasıta tarikatlar olduğu gibi; âlem-i küfrün ve siyaset-i hıristiyaniyyenin, Nûr-u İslâmiyeti söndürmek için müdhiş hücumlarına karşı dahi, üç mühim ve sarsılmaz kala-i İslâmiyyeden bir kalasıdır. Merkez-i Hilafet olan İstanbulu, beşyüz elli sene bütün âlem-i hıristiyaniyyenin karşısında muhafaza ettiren, İstanbulda beşyüz yerde fışkıran envâr-ı Tevhid; ve o Merkez-i İslâmiyedeki ehl-i imanın mühim bir nokta-i istinadı, o büyük camilerin arkalarındaki tekkelerde ‘ALLAH, ALLAH! diyenlerin kuvvet-i imaniyeleri ve Mârifet-i İlâhiyyeden gelen bir muhabbet-i ruhanî ile cuş-u huruşlarıdır. İşte ey akılsız hakimiyet-füruşlar ve sahtekâr milliyet-perverler! Tarikatın hayat-ı içtimaiyenizde bu hanesini çürütecek hangi seyyiatlardır, söyleyiniz ? **
İşte o zât tarikatı böyle ifade ediyor. İman abidesi, büyük mücahid, Bediüzzaman Hazretlerinin izini takip edenler İslâmda hizmet edenlerdir. Yukarıdaki cahice sözleri edenler ise narcılık dinini kuranlardır. Tarikata takındığı tavır ve sözleriyle Evliyaullah hazerâtına da karşı gelmiş ve her zaman mevcut bulunan bu topluluğu yok saymıştır. Bir Hadis-i kudsîde:
**Her kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben ona harp açarım.** buyuruluyor. Hadis-i şerifte:
**Her asırda benim ümmetimden sâbikûn (önde gelenler) vardır ki bunlara büdelâ ve sıddikûn ıtlak olunur (söylenir). Haklarındaki inâyet ve merhamet-i ilâhiye o kadar boldur ki, sizler de o sayede yer ve içersiniz. Yeryüzü halkı için vukûu tasavvur olunan belâ ve musibetler onlarla def ve ref olur.**
(Nevadirül Usul, Tirmizî)
Bir diğer Hadis-i şerifte:
**Bâtın ilmi Allah-u Teâlânın sırlarından bir sır, hikmetlerinden bir hikmettir. Onu ancak dilediği kulun kalbine atar.**buyuruluyor. (Buhari)
Bu Âyet-i kerime ve Hadis-i şerifler velilere ve mârifetullah ehline aittir. Zâhiri âlimler bu ilimden mahrumdur. İmâm-ı Gazali Hazretleri İhya-u Ulumiddin adlı eserinde ise o topluluğu şöyle ifade ediyor:
**Sakın anlamıyorum diye bu ilmi inkâra kalkışma, aklî ilimleri kavradığını zannederek çizmeden yukarı çıkan âlimlerin helâk noktası burasıdır. Allah dostlarının bu hallerini inkâr eden bir ilimden cehalet çok daha iyidir. Kaynak bir olduğu için velileri ve kerametlerini inkâr ise tamamen dinden çıkmaktır.**
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyururlar ki:
**İlim ikidir. Birisi dilde olup (ki bu zahirî ilimdir) Allah-u Teâlânın kulları üzerine hüccetidir. Bir de kalpte olan mârifet ilmi vardır. Asıl gayeye ulaşmak için faydalı olan da budur.** (Tirmizî)
İşte bu gayeye ulaşanlar bunlardır. Allah-u Teâlâ Âyet-i kerimesinde:
**Allah kime dilerse ona kat kat verir.**buyuruyor. (Bakara: 261)
İşte ihsanı ve ikramı bol olan Allah-u Teâlâ tasavvura sığmayan ihsanlarını kat kat lûtfetmiştir. Yalnız, mârifetullah ehli olan veli kullarına bahşetmiştir. Başkasına şâmil değildir.
Şimdi tarikatı kabul edip de, şimdi zamanı değildir diyenlerin hâli bu olunca, bu nûrlu yolu hiç kabul etmeyip, İslâm'ın dışında bir uğraşmış gibi görenlerin durumlarını varın siz tasavvur edin.
Rabbimiz sapmış ve saptırılmış olmaktan cümlemizi muhafaza buyursun.
 

SeNoL

MUEYABYA
Katılım
16 Kas 2006
Mesajlar
4,867
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Kocaeli
<------------
Maide - 100 - De ki: "Pis ile temiz bir olmaz, pis olanın çokluğu tuhafına gitse bile. O halde ey temiz özü, düşünür beyni olanlar, Allah'a sığının ki, kurtuluşa eresiniz!
----------------->
Mahmut efendi hz.`lerinin tarikatla ilgili çok güzel bir söylemi var..Şeriat ALLAH`ın hazinesidir..Tarikat ise bu hazinenin anahtarıdır..
 
Katılım
22 Ocak 2007
Mesajlar
1,433
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ankara
zaman tarikat zamanı değil demek..
tarikatlar gereksiz boş koful lüzumsuz demek değil. rabbime kasem ederim ki aklı selim bir mümin böyle düşünmez....

çünkü insanlar benim yolum en iyi hakk yol diyebilir.
fakat tek hakk benim diyemez. demek de haddi değildir..
buna gülen'de said nursi' de dahil. ki yıllarca da böyle bişeyin uzağından yakınından geçmemişlerdir.

böyle iddia edenler de varsa bu insanların eserlerini inceleyebilirler...
muhabbetle...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Harbi gibi dosdoğru olalım.

Kardeşler,
Farkında mısınız bilmem, ulu-orta kelâm edenler sözleri tepki görünce hemen mevzi değiştirip ; "Efendim, ben onu demek istememiştim de , asıl vugulamak istediğm şuydu da buydu."v.s. kabilinden gönül almalara başlıyor.
Bu tip rollere hiç girmeye gerek yok diye düşünüyorum. Adam bir söz ett mi, harbi gibi dosdoğru arkasında durmalı, halktan tükürük de gelse , alkış da gelse tashih ve rotuş cihetine gitmemeli !
Ve yahutta savunamayacağımız sözleri hiç seslendirmemeli !.. Vesselâm.

:good[1]:
 

MUSAB21

Paylaşımcı
Katılım
11 Kas 2006
Mesajlar
314
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Web sitesi
www.huzuriklimi.com
zaman tarikat zamanı değildir diyen bediüzzaman ve diğer kişiler zannımca şunu kastetmiştir. hep dergahında oturup başkalarının ayağına gelmesini bekleyen tarikatları kastetmiştir. toplumdan uzak bir köşeye çekilen. toplumdan soyutlanan. aralarında kıdemsel fark olan tarikatlardan bahsetmiştir...
bunları yapmayan bir çok tarikat vardır.. günümüzdede o zamanlardada... zaten şeyh saidde kıyam ederken düzene karşı oda bi tarikat ehliydi. oda nakşibendiyd.. yada asılan binlerce alimimizinde çoğu tarikat ehliyde.. iskilifli gibi....

velhasılı kelam. bekleyen değil çabalayan anlatan yorulan bir kesim için denilmiş bir söz değildir...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Musab yine sen misin ?

Bak arkadaş! Bahsettiğin hususular öyle her müslümanın kendi aklıyla alacağı kararlar ve yapacağı işler değildir. Size tavsiyem siz de kenid başınıza bu işlere kalkışmayınız. Çünkü, gerek bu din korumasız ve gerekse iman edenler sahipsiz, başsız çil yavrusu değildirler. Herşeyin yeri, yurdu, zamanı ve usülü vardır. Bugünkü gibi, her kafadan bir ses çıkarsa ortaya kaostan başka bir şey konulmaz. Bu sebeple sen yukarıda ifade edilen cümleyi kendi işine geldiği gibi yorumlamaktasın. Bu sözü edenler ise, büyük bir ihitmalle çok daha başka maksatlarla ettiler bu sözü...Onun için sırf müstekbirlere karşı kıyamettiği için bozuk fikirli insanların peşinden de gitme ! Her hapse girenin kahraman ve muvahhid olduğunu zannetme ! Bu ayenen her gördüğün sakallıyı deden gibi algılamana benzer.
Akıllı ve sabırlı ol, olayları delikanlılık heyecanı ile değil soğukkanlı bir şekilde akl-ı selim ile zile ! Göreceksin, hem en kadar farkedecek ve hem de "yanılıyormuşum" diyeceksin.
 

MUSAB21

Paylaşımcı
Katılım
11 Kas 2006
Mesajlar
314
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Web sitesi
www.huzuriklimi.com
Musab yine sen misin ?

Bak arkadaş! Bahsettiğin hsusular öyle her müslümanıın kendi aklıyla alacağı kararlar ve yapacağı işler değildir. Size tavsiyem siz de kenid başınıza bu işlere kalkışmayınız. Çünkü, gerek bu din korumasız ve gerekse iman edenler sahipsiz, başsız çil yavrusu değildirler. Herşeyin yeri, yurdu, zamanı ve usülü vardır. Bugünkü gibi, her kafadan bir ses çıkarsa ortaya kaostan başka bir şey konulmaz. Bu sebeple sen yukarıda ifade edilen cümleyi kendi işine geldiği gibi yorumlamaktasın. Bu sözü edenler ise, büyük bir ihitmalle çok daha başka maksatlarla ettiler bu sözü...Onun için sırf müstekbirlere karşı kıyamettiği için bozuk fikirli insanların peşinden de gitme ! Her hapse girenin kahraman ve muvahhid olduğunu zannetme ! Bu ayenen her gördüğün sakallıyı deden gibi algılamana benzer.
Akıllı ve sabırlı ol, olayları delikanlılık heyecanı ile değil soğukkanlı bir şekilde akl-ı selim ile zile ! Göreceksin, hem en kadar farkedecek ve hem de "yanılıyormuşum" diyeceksin.



kardeş yazdıklarımı dikkatli okumuyorsun galiba ben cümlenin başında zannımca diye bir tabir kullandım. onların tam olarak ne düşündüğünü bilmiyorum kitaplarındanda tam ve net bi bilgi yok..
ben kendi anladığımı dedim..

ikincisi kardeş bence tepkisel yaklaşıyorsun..
sözün başında kullandığın yinemi sen lafı bana tepkisel yaklaştığını gösterir.. bence insan yazılan konuya bakmalı insanın farklı konular hakkında farklı düşünceleri olabilir değilmi.. sonuçta hepimiz bişeyler okuyoruz.. okuduklarımızdan hayatı anlama adına bişeyler çıkarıyoruz.. eğer kuranla çelişen şeyler yoksa bence tepkisel yaklaşmamak gerekiyor.. yinede tercih sizin

s.a
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Musab Arkadaşım,
Bizden size acizane tavsiye :
Hiçbir şey için "zann" etme ! Çünkü zannın birçoğu günâhtır ve yasaklanmıştır.
(Hucûrat Sûresi :12)
İnsanların Farklı düşünceleri dünyevi meseleler üzerinde olabilir. Dini konularda farklı düşünmek mezheplere ait bir durumdur. Bizler de bir mezhep sahibi olmadığımıza göre, farklı düşünmek gibi bir durum söz konusu olmamalıdır.
Şimdilik bu kadarla iktifa ediyorum.
 
Üst