Abdulkadir Geylanî'nin Ğunyesi'ne tahrifatlar yapılmış mıdır?

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Kürtlerin müslüman olmayacağı gibi bir şey mi söylemiş.bende bütün ciltleri yok.nette tefsir varsa bakmamk lazım.
Bak simdi bu bir söz degil mi dogru ise alinip vede tasdik olunur ve yok böyle degil de o zaman ne alinir ne de makbul ve muteber olur.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Kürtlerin müslüman olmayacağı gibi bir şey mi söylemiş..bende bütün ciltleri yok.nette tefsir varsa bakmamk lazım.


إذا قرعت شبهته بالحجة القاطعة وافتضح لا يبقى له مفزع إلا المناصبة واتفقت كلمتهم على إحراقه لأنه أشد العقوبات.
وقال ابن عمر رضي الله عنهما : إن الذي أشار بإحراقه رجل من أعراب العجم يعني من الأكراد ولعمري أنهم لفي فسادهم وجفائهم وغلوهم في تعذيب الناس بعد يقدمون ولا ينفكون عنذلك ما ترى للإسلام الذي هو دين إبراهيم الخليل عليهم أثراً في خلق ولا عمل خلقهم نهب أموال المسلمين وعلمهم ظلم وسرقة وقتل وقطع الطريق والله ما هؤلاء بأهل الملة الغراء لا كثر الله في الناس مثل هؤلاء إياك والمصاحبة بأصلحهم والمرور ببلادهم {وَانصُرُوا ءَالِهَتَكُمْ} بالانتقام لها {إِن كُنتُمْ فَـاعِلِينَ} أمراً في إهلاكه يعني أن الإحراق هو المعتد به في هذا الباب.

Hayatıma yemin ederim ki, insanlara cefa ve eziyet vermelerinde şimdi de ileri gidiyor ve ondan ayrılmıyorlar. Halil İbrahim’in dini olan İslâmiyet’in ahlakından ve amelinden onlar üzerinde bir eser göremezsin. Kürtlerin ahlakları onların mallarını talan etmektir. İşleri zulümdür, hırsızlıktır, öldürmektir ve yol kesmektir. Vallahi bunlar, yani Kürtler Müslüman değildir. Allah, insanlar arasında bunların benzerlerini çok etmesin. Sakın bunların en Salihleriyle bile arkadaşlık etmeyin ve bunların bastığı toprağa da basmayın!
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Bu söze bakar ve de bir esas alip degerlendirme yaparsak olursak sonuc olarak dan onlarin Burseviye göre ehli iman olmadiklari ortaya cikmis oluyor.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Vallahi bunlar,yani Kürtler Müslüman değildir.
Burda ki söz sabit ve de adeta bir tekid eder gibi sözünün girisinde o bunu kuvvetli kilmak icin de yemin le buyurmus.

Buna göre daha önce dedigim gibi o irk ehli iman olmadigini da vurgulamis olur.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Burda ki söz sabit ve de adeta bir tekid eder gibi sözünün girisinde o bunu kuvvetli kilmak icin de yemin le buyurmus.

Buna göre daha önce dedigim gibi o irk ehli iman olmadigini da vurgulamis olur.

Onun bu sözleri kullanmasının sebebi, rivayete göre, Hz. İbrahim’in ateşte yakılması fikrini ortaya atan kişinin güya Kürt asıllı olmasıdır. Farklı rivayetler de vardır malumunuz…

Oysa bir Arap asıllı olan Ebu Cehil, Ebu Leheb ve benzeri kâfirler yüzünden, koskoca bir Arap milletini-âlemini tamamen suçlu görmek, iman şuuruyla bağdaşmaz. Bu değerlendirme İslâmî ölçülere uymaz.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Onun bu sözleri kullanmasının sebebi,rivayete göre,Hz.İbrahim’in ateşte yakılması fikrini ortaya atan kişinin güya Kürt asıllı olmasıdır.
Bir sey olarak bu su acidan degerlendirmeli bu mümkün olarak gibi ve nedir bir mümkün vucud cinsinden olur.

Ve sonra bunun varligi da bir soru isareti olur vakia olarak dan.

Vede farz edelim ki öyle denilmis olsa bilene bundan yolla cikip da bütün bir kavmi ehli küfür demek ve de kabul etmek de neye göre bir mümkün olur ki?.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
157095_468551631510_6042081_n.jpg



Bursevi bu konuda hata yaptığı görülüyor..Nette bilgiler var.Lakin tefsirindeki güzellikler bununla gölgelenmemeli..
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Bunu kim derse desin bu söz sakat ve böyle birsey den oda yüce rabbine siginmasi gerekir idi.

Böyle bir söz cahil bir insan dan da cikmaz vede cikmamasi gerekir ve sayet sasarim cikacak da olursa.

Bu söz malesef direk konu olarak küfür sözler cinsine giriyor suanda ki vakia ise bir fiil olarak ef al-i küfür nevinden dir.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Bursevi bu konuda hata yaptığı görülüyor.Nette bilgiler var.Lakin tefsirindeki güzellikler bununla gölgelenmemeli..
Ahter bu söz var ise aklimdan su da gecti kimbilir daha ne gibi sözler var diye düsündüm ve bunada Allahu alem derim.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
المراد بالأكراد، اللصوص منهم

Kürtlerden kastedilen , onların hırsızlarıdır.Tümü kastedilmemiştir.

Böyle de tevil edilebilir.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Osmanlinin son dönemindeki yasamis ulemasinin yazmis olduklari tefsirler de bizim insanlara bir kafi olur.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Her ilim dalında kendisinden sonra gelenlere iz açıp yol gösteren, rehberlik ve kaynaklık eden çalışmalar vardır. Konuyu Tefsir sahasına inhisar ettirerek örneklendirecek olursak, ez-Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı, Fahruddîn er-Râzî’nin Mefâtihu’l-Gayb’ı ve Ebû Hayyân’ın el-Bahru’l-Muhît’inin dirayet tefsirleri, et-Taberî’nin Câmi’u’l-Beyân’ı ve İbn Kesîr’in Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm’inin rivayet tefsirleri üzerindeki etkisi malum ve müsellemdir. İşarî/Tasavvufî tefsirler arasında da –mütekaddimuna ait eserleri hariç tutarak söylersek– İsmail Hakkı Bursevî’nin Rûhu’l-Beyân’ı böyle bir özelliğe sahiptir. Kendisinden sonra kaleme alınmış birçok eserde Rûhu’l-Beyân’ın izi ve etkisi vardır.17. asır ricalinden olan İsmail Hakkı Bursevî (rh.a), 20 seneyi aşkın bir zamanda tamamladığı tefsirinde ayetlerin bütün vecihleri üzerinde durmamış, bunun yerine kolay anlaşılacak sade bir tefsir tarzını benimsemiştir. Eserinde bol miktarda nasihat, terğib, öğüt ve ibret ağırlıklı kıssalar, Farsça beyitler ve Tasavvufî eserlerden alıntılar vardır.Her ne kadar Tasavvufî/işarî tefsir kategorisinin tipik örneklerinden ise de, Rûhu’l-Beyân’da Kur’an’ın Kur’an’la, Sünnet’le ve Sahabe ve Tabiun akvaliyle tefsirine de riayet edilmiştir. Bu bakımdan onun hem rivayet hem de dirayet tefsiri olduğunu söylemek mümkündür.Şu kadar ki, ihtiva ettiği bazı rivayetler dolayısıyla Rûhu’l-Beyân’ın, el-Kevserî ve Abdülfettâh Ebû Gudde gibi Hadis sahasının otoritesi olan ulema tarafından eleştiri konusu yapıldığını görüyoruz. Eserin çevirisinin başında yer alan “İsmail Hakkı Bursevî Hazretlerinin Hayatı ve Eserleri” isimli çalışmasında Dr. Ali Namlı da bu noktaya dikkat çekmiş ve Ebû Gudde’nin, Bursevî hakkında kullandığı “Lâ yede lehû bi ilmi’l-Hadîs” (Hadis ilminde birikimi yoktur) ifadesine itiraz ederek bu tenkidin mübalağalı olduğunu söylemiştir. Ardından da onun, İbn Hacer’in Nuhbetü’l-Fiker’ini şerh ettiğini hatırlatmış ve meselenin, Bursevî’nin Muhaddisler tarafından belirlenen Hadis Usulü kriterlerine riayet etmekle birlikte “keşf”i de hadis tesbit ve tashihinde bir kriter olarak benim semesinden kaynaklandığını söylemiştir.Hadis tesbit ve tashihinde “keşf”in belirleyici kılınıp kılınamayacağı, Ehl-i Tasavvuf ile Ehl-i Hadis arasında süregelen bir tartışmadır ve yukarıdaki problem de buradan kaynaklanmaktadır. Kısmetse ileride bu mesele üzerinde ayrıca dururuz…Rûhu’l-Beyân’ın çevirisinde dikkat çeken noktalara gelince, itina ile hazırlanmış fizik görüntü (cilt, sayfa düzeni, kapak, harf karakterleri vb.) konusunda söylenebilecekleri bir kenara bırakırsak, mütercimlerin, eserin aslında mevcut bazı yerleri faydadan hali olduğu düşüncesiyle tercüme etmeyip, dileyenleri cilt ve sayfa numarasını verdikleri yerlere havale ettikleri görülüyor. Birinci cildin başına yayınevi tarafından konan “sunuş” yazısında da okuyucu bu noktada uyarılıyor.Bu haliyle Rûhu’l-Beyân çevirisine, “tartışmak” ya da “eleştirmek” için değil de “öğüt ve ibret almak” için Kur’an tefsiri okumak isteyenlerin hedeflendiği bir eser özelliği kazandırılmış. Çeviride sağlanan akıcılığın da bu noktada önemli bir rol üstlendiğini özellikle belirtmek –dolayısıyla mütercimleri de ayrıca kutlamak– gerekiyor.Dr. Ebubekir Sifil

 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Kürtlerden kastedilen,onların hırsızlarıdır.Tümü kastedilmemiştir.Böyle de tevil edilebilir.
Bunu da bilmem ve kim tevil eder ve de neye göre bir tevil i gerekli görür de ben de bizzat bir sahsiyet olarak orda bir söz var degil mi bu direk umum mu degil mi ve asikar mi degil mi buna bakarim vede ister istemez bunuda bir esas da almak isterim.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Benim acimdan ortada ki konu direk itikadi olmak da bu ise ehem olur isin icinde bu var ise mesele de bir müskül olur.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
وَأَخْبَرَنِي حَرْبُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الْكَرْمَانِيُّ، قَالَ: سَأَلْتُ أَبَا عَبْدِ اللَّهِ، قُلْتُ: إِنَّ عِنْدَنَا حُصُونًا عَلَى طَرَفِ الْمَفَازَةِ يُرَابِطُ فِيهَا الْمُسْلِمُونَ الْعَدُوَّ، وَهُمُ الْأَكْرَادُ، وَهُمْ مِنْ أَهْلِ التَّوْحِيدِ يُصَلُّونَ، وَلَكِنَّهُمْ يَقْطَعُونَ الطَّرِيقَ، فَمَا تَرَى فِي الرِّبَاطِ فِي هَذَا الْمَوْضِعِ؟ فَاسْتَحْسَنَهُ وَقَالَ: مَا أَحْسَنَ هَذَا؟ قُلْتُ: إِنَّهُمْ مِنْ أَهْلِ الْقِبْلَةِ، قَالَ: وَإِنْ كَانُوا مِنْ أَهْلِ الْقِبْلَةِ، أَلَيْسَ يَرُدُّ عَنِ الْمُسْلِمِينَ؟

Bana Harb b. İsmail Kermânî haber verdi : Dedi ki : Ebu Abdullah'a ''Bizim oralarda çöl taraflarında kaleler,surlar var , orda Müslüman Kürtler düşmanlar için nöbet tutuyor.O Kürtler namaz kılan Tevhid Ehlinden fakat yolları kesiyorlar .Bu bu mevkide nöbet tutmak hakkında ne dersin? ''diye sordum.

Uygun buldu ve ''Ne güzeldir bu'' dedi.

Ama onlar kıble ehlinden ''dedim.

O ''Kıble Ehlinden olsa bile'' dedi.

Sonra : Müslümanlardan düşmanı uzaklaştırmıyorlar mı? ''dedi.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Bu kitab bugün insanlarin evinde var degil mi ona orda bakilamaz mi nerde gectigine vede hangi meselenin altin da olarak.
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Gunyet´ut Talibin/Abdulkadir Geylani kitabinda baktim tek bir yerde mürcie meselesi gectigini mevzufularin firistinde gectigine sahid oldum ve simdi o konuyu kitabtan oldugu gibi aliyorum buraya ekliyorum.

FASIL: Mürcie firkasi

Mürcie firkasi, kendi aralarinda on ikiye ayrilmistir. Sunlardir:
Cühemiye, Salihiye, Semriye, Yunusiye, Yunaniye, Necariye, Giylaniye, Sebibiye, Hanefiye, Maaziye, Merisiye, Kiramiye.

Hanefiye tayfasi..
Bunlar, Imam-i Azam Ebu Hanife´ye tabi olanlardan bir zümredir. (Gunyet´ut-Talibin Sf.278.280/Abdulkadir Akcicek)
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Yukarida da gördügünüz gibi bunlarin icin de o firkadan olarak gösterilmek de ve 9 cu olarakdan daha sonra ki sayfasi buna dair bilgi vermesi gecmektedir.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
A her yerde buzak arama hastaları !

Tahrifat sizin kalplerinizde kalplerinizde !..
 
Üst