Bahaeddin Karakoç Şiirleri

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
http://www.youtube.com/watch?v=fv2SgjweEwk&eurl=http%3A%2F%2Fshahidasdairy%2Ewordpress%2Ecom%2F]


Dilimde sabah keyfiyle yeni bir ümit türküsü
Kar yağmış dağlara , bozulmamış örtüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerlerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum ,geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Beklesen de olur , beklemesen de
Ben bir gökkuruşum sırmalı kesende
Gecesi çok süren karlar buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa seni bana
Geleceğim diyorum,takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarımı aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtmem, ne olur takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri saracağım ben
Yeter ki bir çağır çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalarda geleceğim sana
On iki ayın birisinde,kesin takvim sorma bana
ıhlamurlar çiçek açtığı zaman

Bak işte notalar karıştı ,ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmur arsız
Ey benim yeni alfabemdeki kadim elif
Ne güzellik ,ne tad var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum biraz mühlet tanı bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Ihlamur çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sadığım ,sadığım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bahattin Karakoç​
 
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
97
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
muhteşem bu şiir çok güzel .cumartesi akşamları arifan radyoda kulvarlar adında bir program var .orada alper tuna abi okuyo süper dinlemenizi tavsiye ederim:D
 

gurbet

Asistan
Katılım
10 Haz 2006
Mesajlar
638
Tepkime puanı
3
Puanları
0
IHLAMURLAR ÇIÇEK AÇTIĞI ZAMAN II


Bilirsin ki burda değilim artık
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...
Gelir benim yüreğimde toplanır,
Dağların üstünden sıyrılan duman.
Bir yanım mosmordur, bir yanım beyaz,
Bir yanım karakış, bir yanım ilk yaz.
Can evime bakışların saplanır;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman;
Ne sen gurbetçisin, ne ben sılacı.
Senden gayrısına bakmam mümkün mü;
Gözlerimi esir alan dağlardan.
Kapımı üç defa çalan postacı
Adresinde yok! Diye notlar düşer,
Eski adresimde bir hüzün eser;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Eski adresimse kurumuş bir gül,
Gizemli bir ıtır, domur domur kan,
Yaba yaba yelde savrulur gönül,
Firkatli turnalar geçer uzaktan.
Dalgınlığım debimetre tanımaz,
Başım çarpar bir gemi bordasına
Düşerim bir girdabın ortasına
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Birden bezeklenir sevda haritam,
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman...
Lâleler toplarım ben tutam tutam,
Bizim için çalar kıvrak bir keman.
Gök papatya, yer ise lâle bahçesi,
Aşka ışık dokur kuşların sesi.
Seninle hep aynı yerde oluruz;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Kumaşı eprimiş üç mevsim geçer,
İlkyazla uyanır derin uyuyan.
Tan sesine cıvıldaşır serçeler,
Sevdadır anlıma namlu dayayan.
Havuzuma ay ışığı dökülür.
Bilirsin ki burda değilim artık,
Ruhum yağmur yağmur göğe çekilir;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Gülde çiy damlası... Buzum sırçayım;
Güneşe çarpınca param parçayım.
Bir gün Emirgândayım, bir Kanlıcada,
Üsküdarda, Beykozda, Çamlıcada.
Şehir bir hançerken kan burgacında.
Mekâna sığar mı bu deli yürek?
Bir sevda çeşmesi, bu deli yürek.
Baylanır, beklerken baygın düşerim;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Bahaettin KARAKOÇ (Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman/Ayışığında Serenatlar-Sıla Kitapları)
 

musabbinumeyr

Asistan
Katılım
21 Ağu 2006
Mesajlar
778
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
uhud...
Yürek Bir Kırmızı Güldür Seninle


Güzel duygular yeşerip
Gök tatlı yemişler verince
Gönül kanatlarını gerince
Gördüklerine gösterip
“Bu hal ne hâldir? ” diye
“Bu yol ne yoldur? ” diye
Soramazsın ki…

Sen bayramlar kadar
Canlı ve güzelsin
Bazen yanık bir türkü
Bazen gazelsin
Can masmavi bir göldür
Yürek bir kırmızı güldür seninle
İstesen de istemesen de
Koparamazsın ki…

Ellerin bir çift beyaz kuş
Tanımıyor ki dur durak
Gönlümde pervaza durmuş
“Gel! ” demişse dostun sana,
“Git! ” demişse deli yürek
Bağlasalar da yerinde
Duramazsın ki…

Sen bayramlar kadar canlı,
Has bahçelerden güzelsin
İp nerde inceliverse
Daha sağlam bağlar sesin
Sen hep özümde özelsin
Yürek bir kırmızı güldür seninle
İstesen de istemesen de
Ayıramazsın ki…

Bahaeddin KARAKOÇ (Kar Sesi – Ocak Yay. 1983 / ANKARA)​
alıntıdır..
 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Daüssıla..(BAHAETTİN KARAKOÇ)

Yadellerde bayrağımı görünce,
İlim düşer, obam düşer aklıma.
Kapılırım bir sınırsız sevince,
Görür görmez selâm düşer aklıma.

Ne bir benzeri var, ne de bir eşi;
Odur gökyüzünün Ay'ı-Güneş'i...
Bir özgürlük imi, bir aşk ateşi,
Bengi-çiçek sılam düşer aklıma.

Neler çağrıştırmaz ah, neler neler;
Bulutlara değse yağmur çiseler...
Işığına emeklerken bebeler,
Şiir düşer, kelâm düşer aklıma.

Hatıralar birbirine ulanır,
Hasret kuşak kuşak cana dolanır,
Vurgun yemiş gibi gönlüm bulanır
Anam düşer, babam düşer aklıma.

Babam şimdi bağda çubuk buduyor
Annem benim için oruç adıyor
Rızkı olan çorbamızdan tadıyor,
Üç aylarda tövbem düşer aklıma.

Dayım, Düztarla'da toprak belliyor,
Yengem börek yapmış, azık yolluyor
Sarı öküz kuyruğunu sallıyor
Dirgenimle yabam düşer aklıma.

Kardeşim bir kıza gönül kaptırmış
Ne yazı yaz imiş ne de kışı kış,
Tünele girenler arar bir çıkış,
Kaç bıldırlık çabam düşer aklıma.

Ben de çocuk iken çok kuzu güttüm,
Yeşil nohut yolup firikler üttüm,
Elimle besleyip koçlar büyüttüm;
Yün çorabım, abam düşer aklıma.

Yadellerde bayrak vatan demektir
Her kutsalda birim aşk ve emektir
Vatansız, bayraksız dünya temektir;
Defter-kâğıt, kalem düşer aklıma.

Yürü hey KARAKOÇ, bayrak aç, yürü;
Düğüne çağırır aldığın dürü...
Bazen gündüz, bazen gecenin körü
Eşim-dostum, balam düşer aklıma…

Bahaeddin KARAKOÇ (Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman / Ayışığında Serenatlar – Sıla Kitapları / İstanbul -2001)

Bahattin Karakoç
 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Bahaeddin KARAKOÇ
(Uzaklara Türkü)
Bahattin Karakoç
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Ne sen gurbetçisin, ne ben sılacı.

Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

Bilirsin ki burda değilim artık
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...
Gelir benim yüreğimde toplanır,
Dağların üstünden sıyrılan duman.
Bir yanım mosmordur, bir yanım beyaz,
Bir yanım karakış, bir yanım ilk yaz.
Can evime bakışların saplanır;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman;
Ne sen gurbetçisin, ne ben sılacı.
Senden gayrısına bakmam mümkün mü;
Gözlerimi esir alan dağlardan.
Kapımı üç defa çalan postacı
Adresinde yok! Diye notlar düşer,
Eski adresimde bir hüzün eser;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Eski adresimse kurumuş bir gül,
Gizemli bir ıtır, domur domur kan,
Yaba yaba yelde savrulur gönül,
Firkatli turnalar geçer uzaktan.
Dalgınlığım debimetre tanımaz,
Başım çarpar bir gemi bordasına
Düşerim bir girdabın ortasına
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Birden bezeklenir sevda haritam,
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman...
Lâleler toplarım ben tutam tutam,
Bizim için çalar kıvrak bir keman.
Gök papatya, yer ise lâle bahçesi,
Aşka ışık dokur kuşların sesi.
Seninle hep aynı yerde oluruz;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Kumaşı eprimiş üç mevsim geçer,
İlkyazla uyanır derin uyuyan.
Tan sesine cıvıldaşır serçeler,
Sevdadır anlıma namlu dayayan.
Havuzuma ay ışığı dökülür.
Bilirsin ki burda değilim artık,
Ruhum yağmur yağmur göğe çekilir;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Gülde çiy damlası... Buzum sırçayım;
Güneşe çarpınca param parçayım.
Bir gün Emirgândayım, bir Kanlıcada,
Üsküdarda, Beykozda, Çamlıcada.
Şehir bir hançerken kan burgacında.
Mekâna sığar mı bu deli yürek?
Bir sevda çeşmesi, bu deli yürek.
Baylanır, beklerken baygın düşerim;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Bahaettin KARAKOÇ
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Vakit Akşama Kilitlendi

90236816el0.png



Vakit Akşama Kilitlendi

Vakit akşama kilitlendi
Kuşlar da farkında mıdırlar bilmiyorum
Bir gün daha geçip gitti ömrümüzden
Bir elma daha düştü daldan

Vakit akşama kilitlendi
Atlar da farkında mıdırlar bilmiyorum
Esintinin yönü değişti durup-dururken
Gökkuşağı bilezikler takmışlar
Ayakları görünmüyor halhaldan

Vakit akşama kilitlendi
Ya balıklar, onlar farkında mıdır
Dayanılmaz boyutlarda çağrısı ötelerin
Belki kaza, belki kader
Denize bir insan düşüyor sandaldan

Vakit akşama kilitlendi
Ya gardiyanlar, onlar da farkında mıdır
Bir gün daha eksilirken mahpusun cezası
Tâdatta
Bir ceset çıkıyor çuvaldan

Vakit akşama kilitlendi
Hamaklarda sallanıyor Don Kişot şairler
Tanıklık yapmaya reşit değiller
Bir daha, bir daha derken
Son elma da düştü-düşecek daldan

Vakit akşama kilitlendi
'En büyük takım, bizim takım'dır
'En büyük asker, bizim asker'
Hep hava basıp durur körükler
Kırmızı şeritli bir aferin gelecek diye
Örümcek kraldan…

Bahattin Karakoç
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Anlarım / Anlatamam

adszth8.png



Anlarım / Anlatamam

Eprimiş giysiler gibi hüzünlü, yorgun
Ve dopdolu bir hâlin var ki anlarım anlatamam! ...

Seslensem dökülecek gülleri gözlerinin
Bu bir deli bahar ki anlarım anlatamam! ...

Has kokunu bir rüzgâr yaralamış süt çağı
Bu öyle bir rüzgâr ki anlarım anlatamam! ...

Yüreğinin parkına ışık ekerken kuşlar
Bu sevdada ne var ki anlarım anlatamam! ...

Ey canımın toprağı, sevincimin kumaşı!
Bu çokluk o kadar ki anlarım anlatamam! ...

Gökleri kucaklarım senin esenliğine
Bu sevgi bir pınar ki anlarım anlatamam! ...

Yüreği yaka yaka derinden akmak nedir?
Gülüm, KARAKOÇ der ki anlarım anlatamam! ...


Bahaeddin KARAKOÇ
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Aşkın Âvaresi Oldum

adszhd4.png


Aşkın Âvaresi Oldum

Akılgından bir dal kestim
Sopa yapmak değil kastım
Ben anadan doğma mestim,
Sen gitsen gizin kalıyor.

Yol oldum yoluna ulak
Ne aşım, ne işim dölek
Ne yapar yanmışsa bulak?
İçimde sızın kalıyor.

Avârelik işim oldu,
Gülümsedim hışım oldu,
Hüzün kan-kardeşim oldu
Her şeyde izin kalıyor.

Sevdiğini ah bir bilsem
Umursamam yüzyıl yelsem
Oturup resmini silsem,
Ortada ağzın kalıyor.

İstihâreye yatarken
Çok derin kulaç atarken
Her yıldız bir bir batarken
Senin yıldızın kalıyor.

Döküldüm yârim döküldüm
Çok kırıldım, çok büküldüm
Sapa dağlara çekildim
Ayrık denizin kalıyor.

Doruklara duman çöker
Gökyüzü gözyaşı döker
Kolumu ayrılık büker,
Elde hep hüzün kalıyor.


Bahaettin KARAKOÇ

 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Anladım

adszpq7.png


Anladım

(Aranağme)

Aşkın hem ateş hem yağmur olduğunu
Kemiklerime kadar ıslanınca anladım…

Adildir Padişahım, yan tutmaz, emek yemez
İnanıp erkine yaslanınca anladım…

Sınırları karıştırdım deliliğin met cağında
Gerçeği, som gerçeği uslanınca anladım…

Fiziğini aşan yanık sesin yeni ufuklara
Nasıl pençe vurduğunu, seslenince anladım…

Aşkın fotoğrafı gözlerimde fer / kanat
Yürek sürekli zikir ile beslenince anladım…

Yaş dorukta, gönül hâlâ çıktığı yolun başında
Başım dağlar gibi sislenince anladım….

Bahaettin KARAKOÇ

 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Beyaz Dilekçe'den...

adszvt1.png



Beyaz Dilekçe'den

Rahman Ve Rahim Olan Adına Sığınarak,
Açtım İki Elimi, Kor Gibi İki Yaprak.

Bir Edep Ölçeğinde Umutlu Ve Utangaç,
İşte Dünya Önünde, Benim Ruhum Sana Aç.

Bu Seyriyen Ellerle, Senden Seni İsterim,
Senden Seni İsterken, Canımdan Çıkar Tenim.

Sana Âşık Ruhumdur, Merceği Yakan Işık
Gözlerim, Cemalini Görmeden De Kamaşık

Bir Mirasyediyim Ben, İflasın Eşiğinde,
Hep Sabırla Çürüyor, İhlas Bileşiğinde.

Kimin Kimlik Ararken, Hem Güler Hem Ağlarım
Yükseklerden Dökülen, Sular Gibi Çağlarım.

Çok Tuzlu Bir Denizim, Her Anım Med ve cezir,
Sana Âşık Olalı, Yüreğim Kutla Esrir.

Döşeğim Kara Toprak, Yorganım Kara Bulut,
Ben Seninle Doluyken, Vurgun Yapamaz Umut.

Her İnsan Günah İşler, Sen’den Saklanır Mı Sır?
Tövbe Dilekçesiyle Sırttan Kalkar Bu Nasır.

Kainatı Yarattın, Donattın, Rızk Verdin,
Kimine Sonsuz Körlük, Kimine Işık Verdin.

”Yanlış Adım Atmayın! ”, Diye İndi Her Kitap,
Sana Açılan Eli, Geri Çevirmezsin Rab.

Ulu Birsin, Sineden Peygamberler Gönderdin,
Gök Yüzüne Yıldızlar, Yere Çiçekler Serdin.

Senden Önce Bir Sen Yok, Kâinatta İlk Sen’sin!
Bu Kâinat Bir Meta, Hepsine Malik Sen’sin!

Rabb’im Seni Tanıyan, Bilir Doluyu – Boşu.
Kapına Geldi İşte, Yorgun Bir Aşk Sarhoşu.

Garibim, muzdaribim Ama Umutsuz Değil,
Seninle Dost Olanlar, Cihanda Mutsuz Değil,

Kulunun Kurbanıyım, Rabb’im Senin Mülkünde,
Garip Kulun, lütfeyle Gülümse Dilekçeme.

Senin İçin Verince, Verenin Feyzi Artar,
Gönülden Bir Sadaka, Dağca Bir Ömrü Tartar.

Kainatta Ne Varsa, Hepsinin Zikrinde Sen!
Hamd Ve Şükür Sanadır, Her Şey Sen’inle Esen!

Sen Ki Sana Geleni, Çevirmezsin Eli Boş,
Âşık Boşa Dememiş: Lütfûn da Kahrın da Hoş!

Bir Beyaz Dilekçedir, Sana Her Yalvarışım,
İmanımla Amelim, Hem Perdem, Hem Nakışım.

Çalı Bile, Kendine Sığınan Kuşu İtmez,
Sen Gafursun, Azizsin, Senin Keremin Bitmez!

Geldim İşte Kapına, Kul Senden Irak Olmaz
Sana Adanmamışsa, Yürekte Yürek Olmaz!

Her Müslüman Bir Kartal, Vurulur Da Pesetmez,
Oruçtan Tad Alanlar, Kemik Peşinde Gitmez.

Bezm-İ Elest'te Sana, Secde Eden Ruh İçin;
Verdiğin Söze Sadık, Doğru Giden Ruh İçin:

Hiç Kimseyi Vatansız, Milletini Devletsiz,
Gönülleri Sevdasız, Şehirleri Mabetsiz;

Bayrakları Rüzgârsız, Ocakları Ateşsiz
Bırakma Ulu Rabbim, Asi Kul Değiliz Biz.

Benden Önce Esirge, Muhammet Ümmetini,
Esen Gitsin Her Kervan, En Sona Ula Beni!

Kâinat Bir Mozaik, Her Şeye Sahip Allah!
Ey Gizli Ve Aşikâr, Her Derde Tabip Allah! ...

Bahattin Karakoç

 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Ve Bu Andaç Şiir Kaldı

72941718lp5.png


Ve Bu Andaç Şiir Kaldı

Benim ışıklı küremde ne mavi ne de al kaldı
Boşaldı bütün kovanlar, ne arı ne de bal kaldı.

Fırtınanın şiddetini anlatacak her söz eksik
Savruldu bütün yapraklar, ne sağlam kök ne dal kaldı.

Bağ viran, bağban çaresiz, çit çekmenin yararı ne,
Kader dağ koydu omuza, yürüyecek ne hâl kaldı?

Bel ince, bilekler ak gül, gözlerse yağmur ormanı
Ne o ince belde kuşak, ne de omuzda şal kaldı.

Kuğu boyunlu sevgilim, akşam sedef, sabah köpük
Gökte ayla bütünleşmiş, ne hasret ne visâl kaldı.

Tanklarla ezdi içimi, ahımı duymadan geçti
Ne onda insaftan eser, ne bende bir mecâl kaldı.

Kurtulunca her kesretten, tat aldım aşktan, hasretten
Bendeki ben'i buldum ben, ne Merih ne Zuhal kaldı.

Unuttum kuruyu yaşı, dağıttım doluyu boşu
Neyleyim toprağı taşı, gönlümde zü-l-celâl kaldı.

İlişkiler zincirinde eşyanın nabzını tuttum
Islık çalmayı unuttum, dilimde zü-l-cemâl kaldı

Çöl çiçeğinin ak düşü, çıktığı yerde battı su
Karakoç'un aynasında yârin yüzü zülâl kaldı...

Bahaeddin KARAKOÇ
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
O Sevda Burada Bitti

kjlqp7.png


O Sevda Burada Bitti

Bir edayla bir cilveyle
Yüreğimi çeldi gitti.

Elim ayağım tutuldu
Bozuldum, o güldü gitti.

Tefe koydu sırlarımı
Sokak sokak çaldı gitti.

Saltanatım bitti artık
O yıktı, o sildi gitti.

Bir kuştu, belki bir ışık
Uçtu, göğü deldi gitti.

Zamandan mekandan öte
Gitmesini bildi gitti.

Gel desem gelmez ki gayri
Gelmezlere yeldi gitti.

Gördüğüm bir düşmüş meğer,
Bir sevdaymış geldi gitti…


Bahaeddin KARAKOÇ
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

adszpa0.png



Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Bahaeddin KARAKOÇ
 
Üst