Bahaeddin Karakoç Şiirleri

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Anladim

adszrs6.png



Anladım

Aşkın hem ateş hem yağmur olduğunu
Kemiklerime kadar ıslanınca anladım…

Adildir Padişahım, yan tutmaz, emek yemez
İnanıp erkine yaslanınca anladım…

Sınırları karıştırdım deliliğin met cağında
Gerçeği, som gerçeği uslanınca anladım…

Fiziğini aşan yanık sesin yeni ufuklara
Nasıl pençe vurduğunu, seslenince anladım…

Aşkın fotoğrafı gözlerimde fer / kanat
Yürek sürekli zikir ile beslenince anladım…

Yaş dorukta, gönül hâlâ çıktığı yolun başında
Başım dağlar gibi sislenince anladım….

Bahattin KARAKOÇ
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Bekleyiş

adszrk3.png


Bekleyiş

Nerdesin tedirginliğimi öpen güzel,
Bağbozumu sal-sal üzümler tepen güzel?

Sen gelirsin diye yürek sürdüm fırına,
Çam çanağa bengi-bengi özedim kına...

Sürmeli keçiden süt sağdım iki güğüm
Hasretinle hayâlinle oldum kördüğüm.

Bir cevizden bir cevize salıncak kurdum
Ve her yöne, çift haberci kuşlar uçurdum,

Kuyuda soğuttum taze nar şurubunu
Kanımla, sevgimle kardım çöreklik unu,

Sana sunacağım çiçekler hepten taze
Şiirler-ezgiler kanat vurur öze...

Can-evimi ne döşedim, eh bir göresin
Gel ki yaprak döken dallar tekrar göversin.

Aşk yoksa dünyamızda, bu dünya da yalan
Ben anamdan âşık doğdum, yüreğim talan.

Doğduğum gibi ölmektir arzum emelim
Ki beş vakit Allah'a açıktır ellerim.

Küfür bir bayraktır inkâr sitelerinde
Bizim sınırlarımızın ötelerinde...

Hep akılla dostuz, ak-yürekle dostuz biz
Kin tutmaz, kirlenmez, nurdur bizim içimiz.

Seni bekliyorum gönlümün merkezinde,
Her gün daha inançlı, aydınlık ve zinde

Gel artık bütünleş, ey can, ey yarım elma
Vadide kurtlar geziyor, sakın geç kalma! ..

Bahattin KARAKOÇ
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Bir Sevgi Oylumu Mor Menekşe


adszdy9.png




Bir Sevgi Oylumu Mor Menekşe

Sevgi olmasa,
Üşürdüm kuyularda ey dost!
Karanlığın rüzgârı dalgalandıkça,
Sevgidir çoğaltan soyumuzu;
Sevgiliyi andıkça.

Şiir olmasa,
Olur muydum sanki şimdi ben?
Geçmişin ve geleceğin dilidir şiir.
Ne zaman yakalasa beni içimden,
Nadide çiçeklerden bir iksir.

Umut olmasa,
Yürekte ne ışıyacaktı kandil kandil?
O umutlar ki her zaman bir kutlu asa,
Yeşertir en çorak gönül topraklarını
Çil çil! ...

Düş olmasa,
Tükenir miydi hiç penceresiz geceler?
Can kendini vururdu yokuşa,
Kilitli kapılar gibi
Birbirine kilitlenirdi bilmeceler.

Hülyâ olmasa,
Ruh nasıl hicret ederdi tâ yıldızlara?
Şiir, düş, umut ve hülyâ
Bir sevgi oylumu mor menekşe;
Selâm kaleme, kâğıda.

Sabır olmasa,
Nasıl yumuşatacaktık ayrılığın kemiklerini?
Hayatlarımızla bağlı olmasak toprağa,
Ezgilere karıştırıp kimyasını
Böylesine koklayabilir miydik çiçeklerini?

Hasat vaktidir şimdi,
Şiirin en güzel sabahı,
Sevginin ak topuklarını yüreğe vurduğu an,
Ne ışık, ne rüzgâr, ne de sular uyuyabilir artık;
Dipdiri bir medeniyettir kan…

Bahattin KARAKOÇ
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Ateş Olan Sözleri Yine Söylettin Bana

uodk0.png


Ateş Olan Sözleri Yine Söylettin Bana

Hayat bir bıçak sırtı yanarken gök ekinler
Tonlarca ağırlıkta çelikten silindirler
Buruşukluk bırakmaz,ütüler gökyüzünü
Kirpi kulaklı toprak yağmur sesini dinler
Söylerse yürek söyler sözlerin en düzünü

Umudun memesine bir dokunsun dudağın
Sular kabarcıklanır,ateşi çıkar dağın
Şimşek parıltıları ufuklarda kol gezer
Bu nasıl bir sevda ki kurur dilin damağın
Her kuş senin resmini kendi gönlüne çizer

Kime sorsam diyor ki,yitiğini kendin bul
Düşsüz-duvarsız kaldım,öteler uğul uğul
Bilmem nasıl kapanır aradaki uçurum
Gözlerimde gezinir yol şaşmış bir karadul
Tütsüle toprağımı benim ince yağmurum

Çadırımın üstüne tıpır tıpır düştükçe
Yer-gök çiçeğe durur çocuklar gülüştükçe
Yalnızlığı unutur,içimde çoğalırım
En acılı aşklar da bal olur bölüştükçe
Azığım aşk olmasa kör yollarda kalırım

Emi-alba parfümü egzotik bir rüyâdır
Birleşimi lavanta,menekşe ve fulyadır
Gökkuşağıyla yansır güzelim saçlarına
Biraz sır,biraz cezbe,biraz malihülyâdır
Asılır damla damla ince dal uçlarına

Gece ay ışığında gölge aslını aşar
Duman dağılıp gider,dağ yine dağca yaşar
Kutsarım toprağımın kumunu çakılını
Bir nehir yatağından nasıl fırlayıp taşar
Bu şiirle öğrendim nasılın nasılını

Çalgımın adı güzdür,dinlettiğim resital
Meyve ağır basmazsa hiç eğik durur mu dal
Vurgun yemiş gibiyim göç yolu üzerinde
Med ve cezir uyumlu sulara saldım sandal
Söz kıtlığı olur mu pişmiş bir sözerinde

Kesin tahammülüm yok bahaneye ve cenge
Ne zaman bir ah çeksem o an bozulur denge
Lâl olur ağzım/dilim hepten kurak düşerim
Kapılırım evreni ırgalayan ahenge
Canânın kapısında cana ırak düşerim

Ne zaman gökyüzünü okusa bir müneccim
Ne memurluk isterim ne de o biçim tecim
Kendimi bir denizin abisinde bulurum
Güzel bir sese karşı çıra gibidir içim
Umudum,bereketim,nerdesin ey yağmurum?

Kapım-pencerem açık,kucağım seni bekler
Dilimi ve gönlümü senin adın bezekler
Saklandığın bulutun arkasından çıkta gel
Kışa hazırlanmakta bütün börtü-böcekler
Engel koyan utansın,her engeli yıkta gel

Yazdan güze geçişin hüznüdür duyduklarım
Seni hayâl ederim,adak oruç tutarım
Gönül kabullenmiyor köşesiz sığlıkları
Sensiz her yer karanlık,sensiz her şeyler yarım
Gittikçe sıklaşıyor kuşların çığlıkları

Ey sevgili,şiirin solmayan gül demeti,
Bir can sana âşıksa dillendirmez nikbeti
Kaptırır perçemini en delişmen akışa
Şimdi seninle seni çağırmamın hikmeti
Nakkâşını bulanlar takılır mı nakışa?

Bir nehir yatağından taşınca böyle taşar
Cins atlar yarışlarda koşunca böyle koşar
Yeryüzü ve gökyüzü,hepsi benim özümde
Hiç özünden ağlar mı ısmarlanmış nevhager?
Saf aşkla yaşarım ki,katkı yoktur tözümde

Haset yüreksizlerin kapalı kafesidir
Göklerin gürlemesi bir muştunun sesidir
Gözlerini oyarım kim eğri baksa sana
Sözüm bir âyet değil salt şair nefesidir
Ateş olan sözleri yine söylettin bana

Bahattin Karakoç​
 

Berke

Kıdemli Üye
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
3,878
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Konum
Masal Aleminde
Senin Denizine Çeker Attığım her Kulaç Beni

Firakına kilitlendim, ne hasta bil ne aç beni;
En ehil çilingir sensin, açacaksan sen aç beni!

Aşkım ve cezam müebbed, firar gibi umarım yok;
Köküm-dalım, damarım yok, cılız koydu kıraç beni!

Sabırdan has tiryak bilmem yüreğimin sızısına
Ne tabip anlar derdimden, ne sağaltır ilaç beni!

İptal edilmişse ilâm bir ılgımdır darüsselâm
Pamuk atar gibi atar tezgâhında hallaç beni!

Meskenim kuytu koyaklar, korkuyla basar ayaklar
Sapa düştüm amacıma götürmüyor araç beni!

Kemendin geçmiş boynuma, menzilim avlağın olmuş,
Sen say ki türü azalan bir garibân turaç beni!

Kaşındıkça kanar yaram, üşüdükçe kalmaz çârem,
Koşum yapar, eyer yapar bir delişmen saraç beni!

Mayamda yok korkup kaçmak, muradım seninle uçmak
Derneğinden-desteğinden sakın etme ihraç beni!

Ey sevgili, ey sevgili, ey sevgili, ey tek sebep;
Senin denizine çeker attığım her kulaç beni! ...

Bahaeddin KARAKOÇ
 

Savm

Profesör
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
3,874
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Kemendin geçmiş boynuma, menzilim avlağın olmuş,
Sen say ki türü azalan bir garibân turaç beni!

Kaşındıkça kanar yaram, üşüdükçe kalmaz çârem,
Koşum yapar, eyer yapar bir delişmen saraç beni!

Mayamda yok korkup kaçmak, muradım seninle uçmak
Derneğinden-desteğinden sakın etme ihraç beni!

Berke Kardeşim ALLAH Razı Olsun ...



Selam ve Dua ile...
 

Ahver

Âsî İşgâl Kuvvetleri
Katılım
24 Tem 2007
Mesajlar
2,871
Tepkime puanı
701
Puanları
0
Senin denizine çeker attığım her kulaç beni! ...


...
Umalım ki,attığımız her kulaç ,hep doğru denize çeksin bizi,girdaplarda ziyan olmayalım...

Teşekkürler.:)
 

zübeyde

Doçent
Katılım
25 Nis 2007
Mesajlar
652
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
36
Sabırdan has tiryak bilmem yüreğimin sızısına
Ne tabip anlar derdimden, ne sağaltır ilaç beni!


eyvAllah güzeldi ALLAH razı olsun
 

TevekkuL

...
Katılım
4 Mar 2007
Mesajlar
1,660
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Konum
İs. / Üs.
Web sitesi
mutevekkil.blogcu.com
O kulaçlar çok güçlüdür...
Namaz, tefekkür, açlık, fakirlik...
Bunları kalbi ile yaşayanların kulaçları öyle güçlü olur ki O'nun ucsuz bucaksız denizinin derinlerine iner...
İndikçe iner...

Teşekkürler Berke abi...
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Benden Uzak Dur


258tz0.png



Benden Uzak Dur

Başımı derde sokma, benden uzak dur!
Her tan ağartısı seninle uyanamam.
Gökçül bir yalnızlığı kucaklamışım,
Başkasıyla bölüşmeye dayanamam;
Sen benim gözlerime uzaktan bak dur…

Sesin unuttuğum eski bir yağmur,
Bir tüfek kayışı gibi boynuma geçen...
Bense bütün tünelleri aklamışım
Tekrarlar çıkmazına girerken tren
Sen de bir düş gülü gibi ap-ak dur…

Tekne değişse de hamur eski hamur,
Kar tanesi gibi iniyorum yitik bir gezegene,
Belki de yüreğimi hep sana adamışım
Her gün, her hafta, her ay, her sene
Yalancı aynalara kurak dur…

Ballaşa ballaşa bir sevgi domurur
Dinç yüreklerinde sabah çalgılarının,
Karanlık duvarını ben böyle aşmışım
Ezgisini dinleyi dinleyi bir bozkırın
Sen görkemli hayâlimde yaprak yaprak dur.

Bahar kokusuna uçan bir çift kumrudur
Ellerin, her zaman gözlerimin önünden geçer,
Gökçül bir coşkuyla kucaklamışım
Her tan ağartısı kapımı taze bir hayat açar
Sen hep uzaktan bir ışık yak dur...

Bahattin KARAKOÇ
 

semih_TEK

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
598
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Çadırımın üstüne tıpır tıpır düştükçe
Yer-gök çiçeğe durur çocuklar gülüştükçe
Yalnızlığı unutur,içimde çoğalırım
En acılı aşklar da bal olur bölüştükçe
Azığım aşk olmasa kör yollarda kalırım


:clap2::clap2::clap2::clap2::clap2::clap2:.
 
Katılım
3 Haz 2007
Mesajlar
304
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
38
AşK

AŞK

And olsun bütün örtülere,
And olsun bütün örtünenlere ki;
Kar altından terleyerek uyanmaktır aşk,
Yanmış iki cesedin kına gibi külleri arasından fışkın sürerek dirilip,
Yeniden yanmaktır aşk,
Cümle ağaç kapıları, cümle demir kapıları aşıp,
Bir gönül kapısına dayanmaktır aşk,
Sevgilinin otağını gök kuşağına boyayıp gece gündüz,
Hüznün safran sarısıyla boyanmaktır aşk,

Yaratmaktır; yada sevgilinin toprağından yaratılmak,
Her nefes alıp verişte yanmaktır aşk,
İsmail'i bir gönülle teslim olmaktır bu çağa,
Birini kandırmak değil, bilerek kanmaktır aşk,
Diline arılar konar, koynunda karıncalar gezer,
Sevgilinin ölçeğiyle her zaman sınanmaktır aşk,
İsrafil’in surunu ruhunda duymaktır aşk,
Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktır aşk,
Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktır aşk.

alıntıdır...
 
Katılım
3 Haz 2007
Mesajlar
304
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
38
ablam senin kadar olmasa da paylaşımlarım... Sağolun a dostlar bre...
 

Berre Tuna

Nazende
Katılım
3 Kas 2007
Mesajlar
1,816
Tepkime puanı
587
Puanları
0
Konum
İstanbul
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Bahattin Karakoç
 

dreamer

Asistan
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
çok severim bu şiiri..unutmuşum çoktandır..emeğinize sağlık
 
Üst