Bahaeddin Karakoç Şiirleri

Katılım
16 Ocak 2008
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Okumaktan keyif aldığım bir şiirdir. Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman.. ellerine sağlık...
 

Savm

Profesör
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
3,874
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Vakit Akşama Kilitlendi...


VAKİT AKŞAMA KİLİTLENDİ

Vakit akşama kilitlendi
Kuşlar da farkında mıdırlar bilmiyorum
Bir gün daha geçip gitti ömrümüzden
Bir elma daha düştü daldan

Vakit akşama kilitlendi
Atlar da farkında mıdırlar bilmiyorum
Esintinin yönü değişti durup-dururken
Gökkuşağı bilezikler takmışlar
Ayakları görünmüyor halhaldan

Vakit akşama kilitlendi
Ya balıklar, onlar farkında mıdır
Dayanılmaz boyutlarda çağrısı ötelerin
Belki kaza, belki kader
Denize bir insan düşüyor sandaldan

Vakit akşama kilitlendi
Ya gardiyanlar, onlar da farkında mıdır
Bir gün daha eksilirken mahpusun cezası
Tâdatta
Bir ceset çıkıyor çuvaldan

Vakit akşama kilitlendi
Hamaklarda sallanıyor Don Kişot şairler
Tanıklık yapmaya reşit değiller
Bir daha, bir daha derken
Son elma da düştü-düşecek daldan

Vakit akşama kilitlendi
"En büyük takım, bizim takım"dır
"En büyük asker, bizim asker"
Hep hava basıp durur körükler
Kırmızı şeritli bir aferin gelecek diye
Örümcek kraldan…

Bahaeddin KARAKOÇ...
 

Cenan

Ordinaryus
Katılım
13 Eyl 2007
Mesajlar
3,062
Tepkime puanı
1,756
Puanları
113
Allah razi olsun elinize saglik.

Konu basligini gorunce Vakit Gazetesi kapatildi zannettik :)
 

Savm

Profesör
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
3,874
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Allah razi olsun elinize saglik.

Konu basligini gorunce Vakit Gazetesi kapatildi zannettik



Amin Ecmain olsun inşaALLAH Tebessüme vesile oldunuz :):)


Selam ve Dua ile...
 

~∂üяя-ι ¢αη

Kıdemli Üye
Katılım
15 Ağu 2009
Mesajlar
5,846
Tepkime puanı
1,226
Puanları
0
ıhlamurlar çiçek açtığı zaman...

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış örtüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana


-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman


Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtmem, ne olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bak işte notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadim elif
Ne güzellik, ne tad var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Ihlamur çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sadığım, sadığım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman


Bahaettin Karakoç

 

~∂üяя-ι ¢αη

Kıdemli Üye
Katılım
15 Ağu 2009
Mesajlar
5,846
Tepkime puanı
1,226
Puanları
0
bunu ilk kez sanırım 2005 yılında ki türkçe olimpiyatlarında duymuştum..
sonra daha sonra bir çok kez karşıma çıkmış şiirdir..
çok güzel.ben çok beğeniyorum :)
 

_sercan_

Doçent
Katılım
21 Ağu 2009
Mesajlar
687
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış örtüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana

-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman


beğenilmeyecek gibide değil yani:)
 

NehaR

HüZüNBaZ
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
745
Tepkime puanı
151
Puanları
0
Konum
Burda :)
Kar altında terleyerek uyanmaktır aşk

ask.jpg


Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki,
Kar altında terleyerek uyanmaktır aşk.

Yanmış iki cesedin kına gibi külleri arasından
Fışkın sürerce dirilip yeniden yanmaktır aşk.

Cümle ağaç kapıları, cümle demir kapıları aşıp,
Bir gönül kapısına dayanmaktır aşk.

Sevgilinin otağını gökkuşağına boyayıp gece-gündüz,
Hüznün safran sarısıyla boyanmaktır aşk.

Yaratmaktır ya da sevgilinin toprağından yaratılmak,
Her nefes alıp verişte yanmaktır aşk.

İsmaili bir gönülle teslim olmaktır bıçağa,
Birini kandırmak değil, bilerek kanmaktır aşk.

Diline arılar konar, koynunda karıncalar gezer,
Sevgilinin ölçeğiyle her zaman sınanmaktır aşk.

İsrafil’in Sur’unu ruhunda duymaktır aşk,
Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktır aşk.


Bahattin Karakoç
 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0
Ihlamur çiçek açtığı zaman

ihlamurcl4.jpg

[SES]http://www.fileden.com/files/2009/3/6/2352240/mem_u_zin.mp3 [/SES]

Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman



Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.

Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

Bahaeddin KARAKOÇ




 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0


Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman II



Bilirsin ki burda değilim artık
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...
Gelir benim yüreğimde toplanır,
Dağların üstünden sıyrılan duman.
Bir yanım mosmordur, bir yanım beyaz,
Bir yanım karakış, bir yanım ilk yaz.
Can evime bakışların saplanır;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman;
Ne sen gurbetçisin, ne ben sılacı.
Senden gayrısına bakmam mümkün mü;
Gözlerimi esir alan dağlardan.
Kapımı üç defa çalan postacı
Adresinde yok! Diye notlar düşer,
Eski adresimde bir hüzün eser;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Eski adresimse kurumuş bir gül,
Gizemli bir ıtır, domur domur kan,
Yaba yaba yelde savrulur gönül,
Firkatli turnalar geçer uzaktan.
Dalgınlığım debimetre tanımaz,
Başım çarpar bir gemi bordasına
Düşerim bir girdabın ortasına
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Birden bezeklenir sevda haritam,
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman...
Lâleler toplarım ben tutam tutam,
Bizim için çalar kıvrak bir keman.
Gök papatya, yer ise lâle bahçesi,
Aşka ışık dokur kuşların sesi.
Seninle hep aynı yerde oluruz;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Kumaşı eprimiş üç mevsim geçer,
İlkyazla uyanır derin uyuyan.
Tan sesine cıvıldaşır serçeler,
Sevdadır anlıma namlu dayayan.
Havuzuma ay ışığı dökülür.
Bilirsin ki burda değilim artık,
Ruhum yağmur yağmur göğe çekilir;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Gülde çiy damlası... Buzum sırçayım;
Güneşe çarpınca param parçayım.
Bir gün Emirgândayım, bir Kanlıcada,
Üsküdarda, Beykozda, Çamlıcada.
Şehir bir hançerken kan burgacında.
Mekâna sığar mı bu deli yürek?
Bir sevda çeşmesi, bu deli yürek.
Baylanır, beklerken baygın düşerim;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...



 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0

Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman III



Saçlarına pütür pütür yapışmış,
Gözlerinin rengi ile sıvanmış
Bir avuç kuru çiçek topladım.
Kırılıp dökülmesinler diye
Sevgiyle, özenle tek tek topladım.
Yürek fideledim zamana ve mekâna,
Hasat vakti geldi yürek topladım.
Belli ki bu yıl da vuslat gecikecek
Aşıdır, serumdur, besindir her umut,
Ey sevgili umudunu diri tut! ...
Bedenim hür değil, mühlet ver bana,
Er veya geç çıkıp geleceğim sana;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

Mevsimi geçiyormuş, geçsin varsın,
Hep böyle dönüyor zaman tekeri.
Biri gider, biri gelir mevsimlerin,
Sonsuzluğu, diri aşklarla kucaklarsın.
Acılardan damıtırsın şekeri,
Sabrı da güzel olur çeyizi hazır kızların.
En ışıltılı çağında yıldızların
Kaç bıldır öteden göz kırpar bana,
Her umut bir yoldaş, her dert âşina.
Sorma ıhlamurlar ne zaman çiçek açar? ...
Beni güneşin ortasına atsalar da
Yanarım, pişerim, gelirim sana;
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman! ...

BAHAETTİN KARAKOÇ (Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman/Ay Işığında Serenatlar - Sıla Kitapları)

Bahattin Karakoç


 

Azra

Eylül yüzlü kız...
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
1,061
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Konum
İstanbul
Söz Olsun !

yelkenli_kalemvemum.jpg

Yitirdiğim birşey var, sende arıyorum
Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum
Yaklaşma diyorsan 'Peki' umudum
Bir daha kimseden sormayacağım seni
Söz olsun...

Akrep tutmuş gibi kirpiklerinin ucundan
Beni görünce üşüyorsun, 'Tamam'
Uğramam bir daha, kamçılasa da kanım
Sana kör bakacağım, görmeyeceğim seni
Söz olsun...

Dağlara doğru uçan kuşlarla
Tüm sırları soyulmuş nemli düşlerle
Öfke çiçekleri getiren kışlarla
Korkma, yokuşlarda yormayacağım seni
Söz olsun...

Kurtlar gibi ulusa da gönlüm ardından
Sormayacağım yüzünü izini yollardan
Tüfeğimin namlusunun ucuna konan
Kınalı keklik olsan da vurmayacağım seni
Söz olsun...

Bir kuvvet iksiridir eski fotoğrafların
Bakışların konuşur, kilitlense de dudakların
Şimdi yol ayrımındayız, sakın
Af çıkmazsa artık, sarmıyacağım seni
Söz olsun...

Elindedir, dönüştür bu ağıtı serenotlara
Düş atları uçursun bizi bulutlara
İki kılınç gibi dövüşürken akla kara
Adak olsan da kurban vermeyeceğim seni
Söz olsun, söz olsun, söz olsun. . .​


Bahaettin Karakoç
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
Sevgilim Kıskansada..


giyinir kuşanır yabanlığını
şehirler de geziye çıkar bazen
alıp başını çok uzaklara gider
sanki aşk ile pervazlanan bir semâzen
istanbul da o şehirlerden birisidir
hicaz’da terkedilmiş bir tren garında gördüm ben
görür görmez hem şaşırdım hem de sevindim
sarıldım kıvrak beline bırakmam mümkün değil
sevgilimi öper gibi öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u

kitapmış, haritaymış, giysilermiş
özenle doldurup valizlerine
şehirler de geziye çıkar bazen
alıp başını çok uzaklara gider
her gittiği yere bir bedel öder
istanbul da o şehirlerden birisidir
yaşı dipte başı göklere ermiş
buhara’da bir cuma günüydü gördüm ben
yapıştım saçlarına ölsem bırakmam
sevgilimi öper gibi öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u

kalemmiş, deftermiş, senet-sepetmiş
gerek görülenler valize girmiş
bir tarafta hüzün bir tarafta neşe
şehirler de geziye çıkar bazen
istanbul da o şehirlerden birisidir
bir pazar günüydü paris’te çıktı karşıma
padişah tuğraları şavkıyordu tepelerinden
yapıştım ellerine ayaklarına
tamamen istanbul’a kilitlendim
sevgilimi öper gibi öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u

cebindedir pasaportu, kimlik cüzdanı
şişe şişe parfüm gözyaşlarından
şehirler de daralır geziye çıkar bazen
istanbul da o şehirlerden birisidir
gene bir cuma günüydü üsküp’te
burun buruna geldik, gözlerimiz çarpıştı
andık ulu yezdan’ı
aşkla ürperdi zaman
dikildim karşısına, bileklerinden tuttum
duyunca sevgilim kıskansa da
sevgilimi öper gibi öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u
öptüm istanbul’u


Bahaettin Karakoç


 
Üst