Hayatımız ve Yaşamımız gözlerimizi açıp hayat ve yaşam bulduğumuz Dünya yaşamı içerisinde geçti...
Tüm yaşantı alanımız çerçevesi içerisinde kimi zaman görerek kimi zaman ise yaşayarak öğrendik ve uyguladık...
Zamanımız içerisinde bir çok istek ve hayallerimiz oldu ...ki bu süreçler içerisinde bir çoğumuz istek ve hayallerine kavuşurken aslında bir çoğumuzda istek ve hayallerinin dışında yaşamını şekillendirdi ve şekillendirmeye devam etti....
Yaşadığımız hayat çerçevesi içerisinde birbirinden çok değerli insanlar tanırken bazı zamanlar ise bize zorluklar yaşatan insanlarıda tanır hale geldik...
Yaşam alanımız o kadar çeşitlenip şekillenirken aslında Dünyanın bize sunduğu diğer canlı yaşam türlerini ve nimetlerinide tanır hale geldik...
Bazı zamanlar sevgiyi insanlardan arayıp bulurken bazı zamanlarda ise sevgiyi dünyanın kendisinde ve canlı yaşam türlerinde bulduk...
Samimi diyarlar ararken bazen samimilerin yanı başımızda olduğunu farkedemeden yaşar halde olduk bazı zamanlar ise samimileri farkedip yeterli duyarlılığı nede olsa varlar diyerekten veremedik...
İşin özü hayat ve yaşamımız Dünya da bir şekilde acısıyla ,tatlısıyla,hüznüyle ve mutluluğuyla geçti ve geçmeye yaşayan adına devam ediyor...
Dünyamız adına bu değerleri bilebiliyorken
Acaba Dünyanın dışında neler olabiliyor düşünebildik mi ?...
Yada düşünürken ne kadar hayatımıza aktarıp yansıtabiliyoruz ?...
Gerçekler ve doğrular çoğu zaman kişilerin düşüncelerine göre değişiklik göstrebiliyor elbet fakat esas gerçekliklere verilen yanıtlar çoğu zaman aynı...
esas gerçeklikler derken...
Dünyanın varlığı yada uzayın sonsuz varlığı bununla birlikte muhteşem matematiksel hesaplamalar ve gezegen konumlandırmaları vssss diyebiliriz....
Çoğu zaman Büyüklerimiz GİTMEK ten söz eder....ve bu söz ile BİLİM adına çalışmalar yaparlar....aslında BİLİM adına İNSANLIK için güzel bir etmen....
Fakat çoğu zaman bende düşünürüm...
Acaba gitsek İNSANLIK olarak Dünyadan başka bir gezegen bulabilirmiyiz diye??..
Eğer olurda bulursak bu gezegende yaşayabilirmiyiz diye...?..
Açarım UZAY haritasını gözümün önünde canlandırırım...
Neptün...mars...jupiter diye sıralarım...
sonrasında yok bu olmaz...hayır buda olmaz diye başlarım elemeye sonrasında bakarım ki....
elediklerimden sonra elimde hiçbirşey kalmadı....gidemiyoruz derim...
ama sonrasında Düşüncem der ki....
yaa dur hemen pes etme ...
Uzayda binlerce gezegen var bunu detaylı araştırırsam bulabilirim....diye...
ama bu uzaydaki gezenler binlerce değil ki derim TİRİLYON larca...
nereye bakabilirim hangisini araştırabilirim...sonrasında hepsine bakmaya ömrüm yetmez ne benim nede tüm insanlığın hele ki Dünyanın 7 milyar yıllık bir ömrünün 5.5 milyarını harcamışken...fakat bu bizlerin hesabı belki yanlıştır 3 milyar ekstramız olabilir diyerek konuyu ele alır düşünürüm...
AMA kocaman bir ifade ile derim ki...
Yaaa kocaman ekstra 3 milyarımız olsa ne olur ki derim....
Çünkü insan rahat durmuyor ki ...Dünyanın ömrüne 3 milyar yıl eklense artı 1.5 milyarda olsa etti 4.5 milyor ömrümüz var desek...bu Dünya ömrünün 5.5 milyar geçen yıllarını düşündüğümde...
Aslında derim ki...
Bugüne kadar birbirimize İNSANLIK olarak neler sunabildik ki derim....
Yani kalan 4.5 milyar yıl sonunda bir yaşanabilir DÜNYA bulsak ne olacak ki...
Gideceğimiz yerlere acıyı..zulmü ve hüznü yine götüreceğiz...
Anladım ki mesele gitmekte yada ayrılmakta değil...
Mesele Birbirimizi İNSANLIK olarak anlayabilmekte ve sevebilmekte...
ama derim ki...
İnsan çıkarları için herşeyi ezip yıkıp geçebiliyor hele işin içinde TÜCCAR lık varsa PARA gibi büyük bir kazanım varsa iş çok derim....
Bu konuda neden ALLAH biz insanları sadece DÜNYA da yaşamımızı istedi diye sorarım kendime?...çok cevap bulabiliriz..
ALLAH bizim yeni gezegenler arayacağımızı bilmiyor mu ki derim?...
ALLAH bizle ilgili herşeyi çok iyi biliyor hemde herşeyi...
Dünya gezegenlerinin aralarının her genişleme ile açılması ve genişlemesi aslında bizleri uzak tutmak için diye düşünüyorum....
Peki neden uzak tutuluyoruz....neden UZAY başlı başına ayrı bir sistem üzerine tasarlanmış....
Yani sadece DÜNYA olabilirmiydi??...
olabilirdi...ama neden UZAY oluşturulmuş....
Aklıma gelen ilk şey....
Dünyada yalnız olduğunuzu hissetmeyin diye gökyüzünü ışıklandırıp sizlere aydınlık ve esenlik kıldık diye....Burada her düşünen için bir ŞÜKÜR kapısı açtık diye...denir...
ALLAH bizler için İNSANLAR için kocaman UZAY ı oluştururken bizleri nimetiyle boğuyor diyebiliriz...
Fakat UZAY göründüğü kadar sessiz mi??..
Hayır...
Her gün şekillenen bir KÜP biçimi var...
KÜP filmini izleyenler demek istediğimi anlayabilir kanısındayım...
her gün sonunda kaydırılan ve genişleyen evren fakat sistematiğini koruyan bir yapı var....
Uzay da öyle bir kristal tanecikleri var ki...
Bu taneciklerin metalle buluşacağı yerler anında donabiliyor ve parçalanabiliyor...
Uzayda gezinen ÖYLE meteorlar var ki her an çarpışma tehlikesi an meselesi...
Uzayda ÖYLE ölü ve karanlık noktalar var ki her an ışıktan yoksunsunuz...
Uzay ÖYLE soğuk ve havasız ki dışarda kalmanız İMKANSIZ...
Uzay o kadar fazla bilinmezlikleri barındırıyor ki saniyeler içierisinde karşınıza ne tür zorluklar geleceğini bilemez olursunuz...
Uzayda ÖYLE anlık çıkan kara delikler var ki size ne yapacağı ve nereye götüreceği belirsiz.....
Uzay bu kadar bilinmezlikleri taşırken yolculukta harita belli değilken yolculuk nereye olabilir ki....
Bildiğimiz gözlerimizi açıp yaşam sürdüğümüz tek bir EVREN DÜNYA varken yolculuk nereye olabilir ki....
Yoksa Mavi Gezegen mi buranın adı....
Duyamadım...?...
Bilmem kaç milyon Kilometre uzaklığa mı yolculuk?....
Yolculuğa çıkan kaç insan ulaşacak ...hiç kimse...
sonrasında ....doğanlar mı ...hayır onlarda ulaşamaz...
Çünkü ulaşılamaması için her günün sonun UZAY genişliyor ...sizler her gün bir yol katettiğinizi düşüneceksiniz ama hergün katettiğiniz kadar yol size iki kat daha fazla uzayacak...
sonunda yiyecek seralarınız güneşten uzaklaşınca bozulacak....ürün vermeyecek...sonralarında ise MARS cazibeli gözükecek huniler içinde ama DÜNYA gibi mi olacak?...
Hayır ...
Dünya gibi hiçbirşey güzel olamaz...
MARS a çarpan meteor taşlarını unuttuk değil mi?...
Aslında MARS ın yüzeylerine çarpan meteor oyuklarını görsek unutmayabilirdik...
GERÇEK manada söylemek gerekirse....
Dünya çok eşsiz ve güzel oluşturulmuş...o kadar değerli ki bir eşi ve benzeri bulunamıyor...
Ki zaten ALLAH biz insanlara söylüyor...
Şöyle bir bakın hadi deneyin bir eşini ve benzerini yapabilecekmisiniz diye??...Hiç düşünmüyormusunuz size sunduklarımızı diye...
Aslında..
Her başarılı insanın ardında bir DÜŞÜNCE yapısı yok mu??...
Hele insanın düşüncesini olumlu kullanıp değerlendirdikleri anlar başarıların en güzeli değil mi?....
Düşünelim o zaman???..
neden sadece Dünya yaşıyoruz??..
Çünkü ALLAH bizim burada nimetlerden faydalanmamızı isterken ŞÜKRET memizi istiyor....
Diğer gezegenlerin oluşturulması aslında sadece bir yansımaydı?...
Yansıma mı??...
Nedir bu yansıma...
Gerçek esaslığını ALLAH bilir ama UZAY daki gezegenler şekilsel ve sistematik şemasal olarak DÜNYA nın aynısı sadece boyutsal ve işlevsel özellikleri farklı...
bu düşünüldüğünde gerçekliğin yansımalarını görüyor olacağız...
Yani aslında tek bir gerçek var o da DÜNYA diğer gezegenler ise YANSIMA.....
Sadece amaç için birer OBJE ler gibi...
Buradaki amaç...
Gökyüzünün bize ışık olması ve şükür için sunulup hizmet etmesii...
eğer yukarıdaki amaç biliniyor ise YANSIMA nın kendilerini görebiliyoruz demektir...
peki gerçekte yaşanabilir bir YENİ DÜNYA varmıdır?...
Varsa nasıl TRİLYONLARCA uzak bir gezegene seyahat yapılabilinir?...
Dünyanın bugün ki...Teknolojisi yeterli mi??..
Aslında bu konu üzerine çok soru kalıpları ve cevapları oluşturabiliriz...
ama mesele GERÇEĞE ulaşmak ise gerçek için FELSEFE den yola çıkıp KURAM oluşturmamız gerekir...
KURAMIMIZ YANSIMA olsun..
Bir ışığın bir AYNA merçeğe çarparak yansıyarak diğer bir kareye gitmesi sonrasında o kareden diğer bir kareye çarpması gibi vb ilerliyor....
Fakat her çarpan karede görüntü süzmeleri değişiyor ve farklı yapısallıklar kendini gösteriyor...
şimdi bu KURAMI FELSEFE ile birleştirdiğimizde...
Uzayda ki gezegenlerin aslında Doğru bir mercek süzmesi ile birleştiğini görebiliyor olmamız gerekir diye düşünüyorum...
Yani dünyanın verdiği ilk IŞIK diğer gezegenlere çarpan MERCEKLERE YANSIMA oluyor...
Aslında Dünyanın dışında gördüğümüz gezegenler gerçek mi??...yoksa gerçeğin yansımalarımı....
Aynı merceklere çarpan ışığın başka bir yerde farklı görüntüde olması gibi....
Denilecek ki....diğer gezegenlerde gezildi ve farklı durumlar var...??..
Evet güzel bir dinleyicinin güzel bir sorusu diyebilirim (eğer bu soru aklınızdan geçtiyse)
Söylediğim üzere...
Tek bir gerçek ve yaşanabilir bir DÜNYA yı düşünelim....sonrasında bu dünyanın çarptığı alanları düşünelim...sizce hangisi sizin için gerçek dersem....
Sizler bana DÜNYA daha gerçek ve yaşanabilir diyeceksiniz...
Neden Dünya??..
Çok güzel bir soru daha...
Çünkü Dünyada yaşayabiliyor ve hayat bulabiliyorsunuz hatta çoğalabiliyorsunuz ama diğerlerinde bunu yapamadık ve yapamayızda...
Çünkü diğerleri YANSIMA olduğu için gerçeklerin kendileri değil...yani hangisine giderseniz gidin mutlaka bir eksiği olacaktır...(ta bi bu benim düşüncem....)..
Bugüne kadar UZAY daki gezegenlerin dizilimlerine bakmadıysanız iyi bakın iyi gözlemleyin derim ne demek istediğimi anlayacağınız kanaatindeyim...
Belki söylediklerim gerçek bir kanaat olmayabilir yada gerçeğin kendiside olmayabilir ama Düşünmek para ile değil ya en azından YANSIMA ile ilgili belkide farklı bir BİLİM bulunabilinir bilinmez...
Düşünüyorum da....
Yansımaların birbirine çarpma yolunu takip ettiğimizde belkide uzayda bir yol ve harita bulunabilinir...aynı küp filminde olduğu gibi...
Uzayda bir HARİTA olabilmesi çok önemli...
Eğer ilk doğrunun ilk doğru yansımalarını takip edebilirsek belkide sonda saklı bir yaşayan EVREN bulunabilinir bilinmez...
Fakat o kadar yansıma var ki EVREN de hangi yansıma yolu izlenecek...
Yada yansımanın ilk çıkış adresleri nasıl bulunacak gibi pek çok sorular beraberinde getiriyor???...
Yani bugün o pek çok soruların hepsini sormaya kalksam ve yanıtlar aramaya çalışsam SAYFALAR ve METİN ler bitmez sanırım....ki bu kadar sahifeleri okuyacak SABIRLI insan dünyada az bulunur...
Mesele yazmak değil...
Mesele doğru soruları bulabilmek ve doğru yanıtlar alabilmekte olsa gerek...
ALLAH ın GİZEM leri sunması çok özel insanlık için kılıyor...
Bence ALLAH ın sanatı o kadar güzel ki bilmediğimiz çok gizemleri beraberinde gizli....
Belkide GİZEM leri aramamız istenmiş olabilir...kim bilir günün birinde gizemler bulmamız için gizlenmişte olabilir...
Olağanüstü bir bilim kurgu oldu değil mi....?
Kendim bilim kurgu hayranıyım ama hayatın gerçeklerin bilinmeyen ve halen öğrenemediğimiz çok bilimsel saklı gerçekleri var....
ALLAH Dünya oluşturulduğundan beri İNSAN lığa hiçbirşeyi saklamadı.....aksine düşünüp arayışlar bulup öğrenmemizi bulmamızı istedi....
Düşünüyorum da....???
Yeni gezegenler bulsak orya neler götürebiliriz??...
yada yeni gezegenlerde yaşam ve hayat nasıl olabilir????..
İşin açıkçası acı ve hüznü yeni gezegenlere götüreceğimiz oldukça aşikar bununla birlikte hırs ve bencillikte oraya gidecek...
Yani işin özü esas gerçek yansımayı bulabilmekte diye düşünüyorum....
Bu gerçek yansımanında İNSANIN gerçek kendi özünü ve kimliğini bulabilmesinde diye düşünüyorum...
Yani İNSANLIK olarak birbirimize ALLAH için inanmayı ve sevmeyi başarabilmeliyiz diye düşünüyorum sonrasında ise yardımlaşma ve dayanışma diye düşünüyorum...
bana diyeceksiniz ki yansımaya tekrar dönelim???...
Peki dönelim derim...
sonrasında bana soracaksınız ki ?...
Yansımada GÜNEŞ VE AY ne durumda ve farklılıkta....
Hepimiz ortaokul yıllarında YANSIMA DENEYLERİ yapmışızdır hatta ben size 7/C sınıfında YANSIMA deneyi yapan youtube dan bir arkadaşımızı buldum bakıp izleyebilirsiniz...
işte bu deneylerde yansımanın esaslıklarını öğrendik değil mi??...
hayır diye olmaz sanırım....genelde evet çıkar....
o zaman bu yansımayı düşündüğümüzde bizler için önemli olan neydi ?...
IŞIK VE SAYDAM bir yapı sonrasında vurması ve yayılması için kapalı bir düzenek ....
yayılması ne işe yarayacak...?
Aydınlatacak...
hadi PUZZLE ları birlikte birleştirelim...
Bizim ışığımız GÜNEŞ...
Saydam geçirğen yapımız DÜNYA...
Yayılmasını sağlayan etrafı aydınlatan AY ....
Güneşten gelen ışık dünyaya çarpıp ay ile ışıl yayılıyor desek ve dünya ile yayılmalar etrafa dağılıyor desek
Her dağılma farklı bir Dünya benzerini oluşturacak ama yayılımın yakınlığına göre boyutlarda ve ebatlarda değişiklik gösterecek fakat işin kısmı iç yaşam atmosferinde olacak yayılmaların sunacağı bozulmalar ile iç yapısallık dünyanın bozuk hali gibi gözükecek bu hali durumu anlatabilmek çok zor çünkü benim düşünceme yakın düşünebilmeniz gerekmekte yoksa ne kadar anlatsam anlaşılması zor...
diyeceksiniz kiii.....
hadi yansıma bir iki bilemedin binlerce oldu....ama trilyonlarca nasıl oluyor yani yansımanın bir gücü olmal...neticede güneş belli mesafeye kadar yansıyabilir??..
evet bu da harika bir dinleyicinin ve okuyucunun sorusu diyebilirim ....ta bi bu soru aklınıza geldiyse....
burada şu kavram aklıma geliyor...
UZAY ın KARA bir PERDE ile kaplanır olması....
Yani sizler hiç düşündünüz mü ??..
Neden uzay KARA bir PERDE ile kaplı???...
Aslında ben hayatımda çok kez düşünüyorum....
Yani ALLAH isteseydi...UZAY MAVİ gökyüzü renginde olabilir ama ÖYLE olmamış KARA renkte olmuş.....
Bunada 7/C sınıfındaki yukarıdaki deneye baktığımızda görebiliriz diye düşünüyorum....
Yukarıdaki deneyde KARANLIK YANSIMA için çok büyük etken...eğer UZAY mavi renk olsaydı yansıma açık renkte çok uzaklara olması çok zordu ama karanlıkta oldukça etkili bir yapıda YANSIMA daha fazla olabilir....her birinin çarpması ile....
Bir yerlerde mi okudum tam bilemiyorum ama 7 GEZEGEN den bahsediliyor bu yedi gzegende YEDİ ADEM nesilinden bahsediliyor ve biz adem neslinin 6 cı kuşağındaki olduğumuz söyleniyor yani bizden sonra başka bir gezegende 7.ci adem nesli belkide yaşıyor ve bizden sonra son bulacak ama diğer tüm nesillerin akibeti sonla bitmiş...7.ci nesilde son YOK OLUŞ ile bitecek...
yani 7 kıyamet gibi...
elbette bu gerçek dışı ama ele alıp akılda düşüncede kenarda tutabilmek önemli...
Buradan şu neticeyi bulabiliriz kesin olmasada....
7 farklı yansımanın birleştiği bir BÜYÜK ÇEMBER DAİRE...
Uzayda Dünyada herşey çember yaşam dairesi üzerine değil mi???..
O halde...
Çember daireleri bulabilmek yansımaların bittiği yerlerde olabilir mi???..
Yani bu biten yerler bize harita olabilir mi??.
Peki bu harita bulunsa ve izlense karşımıza bitmiş gezegen çıkabilir mi??..
olası daire içinde....
o zaman bulmamız gereken tek bir daire ve harita yolu var 7.Adem neslinin yaşadığı Dünya...
O yüzden dedim ya doğru yansıma ve dogru harita yolu önemli diye ...
Bunu bulabilmek İMKANSIZ...Olup olmadığı bile belli değil çünkü yazılan herşey gerçek olmayabilir...sadece birer TEORİ den ibarette olabilir...fakat düşünmek güzeldir...en azından UFKU geliştirebilir insan adına...
Bu kadar TEORİ ler üzerine çok şey daha üstüne eklenebilir...
Belki okuyanlar adına keyif verici bir yazı bana kalsa çok çok düşündüklerimi yazarım fakat bu kadarı yeterli...
Gerçek şu ki....
ALLAH TRİLYON KARE kadar var ve GERÇEK tir...Bu gerçeklerden hiç ayrılmayalım derim ...
Çünkü ...
ALLAH o kadar muhteşem tasarımların ve sanatların sahibi ki bizler sadece görebildiğimiz kadarıyla İNSANLIK olarak görebiliriz fakat göremediğimiz çok çok çok şeyler var...
Yani ALLAH hükmün ve hikmetin hatta gücün TEK sahibi ve Hakimidir o yüzden bizler İNSANLAR olarak acizdir...ALLAH dilemedikçe ve istemedikçe hiçbir daim bize yeni şeyler vermez....
ALLAH isterse ve OL derse herşey olur...
Bugün burada yazdıklarım aklınızı karıştırmasın sadece DÜŞÜNMENİZ için yazdım belki farklı bir TEORİ alanları bulunabilinir ve düşünülebilinir diye düşünüyorum...
Çünkü Dünyada uzun zmandır YENİ BİR TEORİ açmayalı çok zaman olmuş ...Bunlar SADECE teoridiri gerçekle ilgisi olmasada düşünmek ve üretebilmek güzeldir..
Sohbet sohbeti açarmış...işte düşüncede düşünceyi açmış olsun diyelim..
Okuyanlarada ayrıca Teşekkür Ederim..
Böyle..