ismail
Yeni
- Katılım
- 3 Mar 2007
- Mesajlar
- 20,475
- Tepkime puanı
- 2,063
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
NEDEN NEDEN NEDEN?
Bülent Akyürek’i neden seviyoruz?
Kitaplarını okuyoruz, konuşmalarını dinliyoruz. Peki biz Bülent Akyürek’i neden çok seviyoruz.
Hani meşhur hikâyedir, İmam-ı Azam bir çocuğa ‘bal yeme’ demek için kırk gün bal yememiş ya, Bülent Abi de hakikaten anlattığı gibi yaşayan antimodernist bir adam olduğu için…
Moderniteyi eleştirmekle kalmayıp çözüm olarak ‘ot yiyelim’ reçetesini verdiği için…
Hiç gocunmadan havaalanında bipleyen cihazdan birkaç defa geçtiği halde üzerini arayan memura gülümseyebildiği için…
Hiçbir zaman çağırılmadığı yerde görülmeyip, çağırıldığı her yere hiç erinmediği için. Bu popülerlik hali her ne kadar kendisiyle tezat teşkil etse de hep aynı kahverengi montu giydiği için…
Sigarayı bırakmak için bile dua istediği için…(Tevekkülde son radde)
Herkesin dengeler üzerinden tahlil yapıp ahkâm kestiği Mavi Marmara hadisesinde vileda sopasına dikkat çektiği için…
Konuşurken kendisinden 20 yaş küçük birisine de tv spikerine de, hiç öyle kitapları 50-60 baskı yapmış yazar pozlarına girmeyip ‘ağbi’ diye hitap ettiği için…
Torpil tanıdık olmadan, menajerine danışmadan telefon açılabildiği ve telefona “Buyur kurban!” diye cevap verdiği için…
Herkesin kalori hesaplarıyla oturup kalktığı, vücut ölçüleri ile övündüğü âlemde 44 kiloyu koruduğu için…
Bilhassa öküze anlayacağı dilden konuşulması gerektiğini gösterdiği ve bu yüzden ülkedeki öküzlerin boynuzlarını üzerine çektiği için…
Allah ömrüne bereket katsın.
Çağatay Hakan Gürkan bu ağbiyi çok sevdi
Bülent Akyürek’i neden seviyoruz?
Kitaplarını okuyoruz, konuşmalarını dinliyoruz. Peki biz Bülent Akyürek’i neden çok seviyoruz.
Hani meşhur hikâyedir, İmam-ı Azam bir çocuğa ‘bal yeme’ demek için kırk gün bal yememiş ya, Bülent Abi de hakikaten anlattığı gibi yaşayan antimodernist bir adam olduğu için…
Moderniteyi eleştirmekle kalmayıp çözüm olarak ‘ot yiyelim’ reçetesini verdiği için…
Hiç gocunmadan havaalanında bipleyen cihazdan birkaç defa geçtiği halde üzerini arayan memura gülümseyebildiği için…
Hiçbir zaman çağırılmadığı yerde görülmeyip, çağırıldığı her yere hiç erinmediği için. Bu popülerlik hali her ne kadar kendisiyle tezat teşkil etse de hep aynı kahverengi montu giydiği için…
Sigarayı bırakmak için bile dua istediği için…(Tevekkülde son radde)
Herkesin dengeler üzerinden tahlil yapıp ahkâm kestiği Mavi Marmara hadisesinde vileda sopasına dikkat çektiği için…
Konuşurken kendisinden 20 yaş küçük birisine de tv spikerine de, hiç öyle kitapları 50-60 baskı yapmış yazar pozlarına girmeyip ‘ağbi’ diye hitap ettiği için…
Torpil tanıdık olmadan, menajerine danışmadan telefon açılabildiği ve telefona “Buyur kurban!” diye cevap verdiği için…
Herkesin kalori hesaplarıyla oturup kalktığı, vücut ölçüleri ile övündüğü âlemde 44 kiloyu koruduğu için…
Bilhassa öküze anlayacağı dilden konuşulması gerektiğini gösterdiği ve bu yüzden ülkedeki öküzlerin boynuzlarını üzerine çektiği için…
Allah ömrüne bereket katsın.
Çağatay Hakan Gürkan bu ağbiyi çok sevdi