Fethullah Gülen'in bugüne kadar devirdiği çamlar ve kırmış olduğu bardaklar ...

yusufsaid

Profesör
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
873
Tepkime puanı
407
Puanları
0
Konum
Ankara
derin konular
derin olmayan alimler
derine inmeyen ben:)

Kardeş burda kimsenin alimlik iddiası yok. Farkındaysan zaten ileri sürülen fikirler de alim dediğimiz şahsiyetlere ait. Ayrıca bir konuda alim olabilmek için okumak, fikir teatisinde bulunmak ve bolca düşünmek lazım. Kimse anasının karnında alim olmuyor. Saygılar...
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara


Allahin mutlak vücuda sahip oldugunu kabul eden her muvahhid bunu isbat etmek icin vahdeti vücudu kabul etmekten baska caresi yoktur, aksi taktirde ya Allahin eksik oldugunu kabul etmek zorunda kalacaklardir veya, Allah disinda bütün varliklarin hayal ve vehimden ibaret oldugunu söyleme zorunda kalcaklardir. Hem Allahin mutlak vücuda sahip oldugunu kabul edip hem de allahtan gayri bütün yaratiklarin mustakil varliklarini kabul etmek tevhid ile bagdasmaz.
Allahın dışındaki bütün varlıklar hayaldir vehimdir demek onlar yoktur demektir,Allah hiç bir şey yaratmamıştır demektir.
Oysa Kuran bütün kainatın yoktan yaratıldığını ve hayal değil gerçek olduğunu söylüyor.
Varlık hakkında 3 görüş var.
1-Madde yaratılmamıştır ezeldir diyen materyalzm.
2-Tek bir varlık vardır o da Allahtır görünen her şey Odur diyen vahdeti vucud...yani panteizm.
3-Allah mutlak varlıktır kainat Allah tarafından yoktan ve gerçek olarak yaratılmıştır diyen semavi dinler.[/B]
[/COLOR]
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com


Bana inanmıyorsan vahdeti vucudculara sor.
İslama göre varlık 2 dir.
1-Mutlak varlık ve yoktan vareden Yüce Allah.
2-Allah tarafından sonradan ve yoktan vardedilen bütün kainat.
Sor bakalım kainat Allah tarafından yoktan mı yaratıldı yoksa Allahın parçasımıdır?

Kainat Allah CC tarafından yoktan varedilmiştir.

Kainat Allah CC ın bir parçası değildir.
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
bahsettiğiniz konularda farklı mezheplerin farklı görüşleri mevcut

şuna göre şu buna göre bu olabilir
bir neticeye varamazsınız
varmanıza gerek olduğunu da düşünmüyorum
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,084
Tepkime puanı
1,924
Puanları
113
Herhangi bir cemaate ya da tarikata bağlılığım yok. Bu sitede nur cemaatindeki kimi yanlışları benim de eleştirmişliğim vardır. Ancak an itibariyle pişmanım. Bu onların tamamen hak olduğunu anlamamla alakalı değil. Son zamanlarda ibn Arabi, ibn Teymiyye, Gazali, Nur risalelerine eleştiride bulunan Abdulaziz bayındır vb karşıt görüşleri, birbirine ithamlarını okudum. Bir görüş vahdeti vücudu savunuyor, bir diğeri bunu küfr olarak niteliyor. Risaleleri az çok okumuşluğum var, bayındırı okuduğumda özellikle Bediüzzaman’ın risaleleri ve şahsını Hz. Ali’ye dayandırması; Kuranın bir sayfasındaki bir kelimeyle örneğin 200 sayfa sonraki aynı yere denk gelen bir kelime ile bağlantı kurması, sin altına gizlenmiş sad (ya da tam tersi hatırlayamıyorum), yazdırıldı, ihtar edildi.. Mevlananın müstehcen hikayeleri, Yunus Emrede bile vahdeti vücuda göndermeler, vs vs. Bunların hepsi gerçekten kafamı çok karıştırdı. Gerçeklik sanki bir anda silindi. Yaratılışın en büyük gayesi olan Allaha ibadet iken kimilerine göre o Allah aslında biziz ya da biz Onun bir parçasıyız, kimine göre bizler tamamen Ondan bağımsızız. Bu örnekleri veriyorum, ancak ‘arkadaşlar hepiniz yanılıyosunuz, boşuna tartışıyosunuz, doğrusu şu’ diyemiyorum. Ve düşünüyorum: Rabbim Sen seni bilmemizi ve ibadet etmemizi diledin (ya da Allah dilemekten münezzehtir; Onun dilemesi bizimki gibi düşün-dile-gerçekleştir şeklinde değildir heran faaldir ve eylemleri zamandan münezzehtir derseniz o da ayrı bişey). Peki neden sıratı mustakimi bulmak bu kadar güç? Yani siteye bakıyorum, kendimi de içine katarak diyorum, herkeste bir ‘doğru’ algısı ve savunusu var. İlgili tarafların her biri kendince ayet ve hadis örnekleri dile getiriyor ve müstakil olarak düşününce her savunuda da haklı yanlar var. Biliyorum ki tüm arkadaşlar bu savunuları Hakkın adını yüceltmek için yapıyor. Ama anlamadığım şu, her birinize tamamen birebir bir taraf temsilcisi olarak değil de bireysel olarak sormak istiyorum: Nasıl bu kadar eminsiniz? İki taraf da Aynı bir Allah’a inanıyor, ancak bir taraf diğer tarafın fikrini –hadi yumuşak bir ifade ile diyelim- dini düşüncede büyük hatalara götürücü bulabiliyor. Ve aslında bakınca bu ayrımlar aslında teferruat sayılamayacak kadar önemli noktalarda ve işin temelinde gerçekleşiyor. Bazen 10 haneli bi köyde yaşayan dünyadan bi haber koyun güden bi çoban olmak ve hiç düşünmeden ya da ufak tefek basit düşüncelerle tartışmasız şu doğrudur diyebilmek istiyorum. Ama bu kafa bendeyken zoooor…

İlim bir nokta idi onu cahiller çoğalttı.
Bir konuda az biraz kırıntılarla meseleye dalanlar işin içinden doğal olarak çıkamayınca indi mütalaalarını (şahsi görüşlerini) teyidsiz ve desteksiz konuya katarlar. Bir minnacık nokta bu sayede sulandıkça bulanarak genişlemeye başlar. Süzgeçsiz çay içmeyen birileri, sansürsüz yabancı fikirleri meseleye katınca böyle iri ve bulanık meseleler gelir düşer adamın önüne. Mesele zordur ama çözümü kısaca şöyledir. Önce Kuranı Kerimi yağmur hasretiyle çatlamış toprak misali kana kana içine çekeceksin. Ardından felsefedeki panteizm ve pan enteizm maddelerini okuyacaksın. Ondan sonra Cüneydi Bağdadiden Yunus Emreye mutasavvıfların Vahdeti Vucud görüşlerini kaynağından okuyacaksın. Tevhid inancıyla karşılaştıracaksın ( Kuranı Kerimi Okumuştunya ilkin)ve kesin kanaata ulaşacaksın. İmamı Rabbaninin VAHDETİ ŞUUD ifadesini de sona doğru bir gözden geçirirsen ballı börek olur iç dünyan. Şimdi bu kadar işi ben nasıl ve ne kadar zamanda yapabilirim diyebilirsin. Hiç başlamazsan hiç bitiremezsin ve yıllar yıllar sonra bu konu yeniden gündeme geldiğinde bir yerinden başlamışsan çok hikmetli kelam eder, kimin özde kimin kabukta dolaştığını tebessümle seyr edersin.

vesselam...
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
yahu arkadaslar,bu mesele hakkinda simdiye kadar ciddi sekilde hic kafa yormamisdim,dün biraz düsündüm ve bu vahdeti-vucud meselesinin aslinda cok mantikli oldugunu anladim.

Allahin vucut sifati varmi?

var.

Akaid kitablarinda ne yaziyor?

Vücud, Zâtı`nın Kendisidir.
ALLAHIN var olması yani...

Simdi biri sorsa,"madem Allah var,nerede?
madem Allah vucud sahibi nasil bir vucud?

Bu soruya bazilari derki "Allahin eli var,arsin üzerindedir",vahabiler gibi...

Hakbuki biliyoruzki Allahin sureti yoktur ve mekandan münezzehdir.

Allah var,Allah vucud sahibi ,mahlûkun zihnine, aklına ve gözü önüne gelen her şeyden pâk ve âlîdir. ve mekandan münezzehdir ohalde nasil anlayacagiz bunu?

Allah her yerdemi?
Yoksa Vahdeti-vucud karsitlarinin dedikleri gibi Allah yarattiklarinin disindami?

Yani bir yandan Allahin göklere ve yere sigmayacak derecede büyük ve yüce oldugunu söylerken esyadan ve insandan ayri oldugunu iddia ederler...Böyle anlarsak Allahin eksik oldugunu söylemis gibi oluruz,Allahi bölmüs oluruz,Alalha mekan bicmis oluruz.

peki esyadan ve insandan ayri olmadigina göre esyalar ve insanlar Allahin bir parcasimi olmus olur?

Buda yanlis bir tarifdir.

Esyalar,insanlar ve tüm yaratiklar Allahin vucud sifatindan ayri olamayacaklarina göre vucud sifatina dahildir.

Vahdeti vücüd anlayisi bana göre Allahin vucud sifatinin izahidir ve cok mantiklidir.

Vahdeti vücut " varlik birligi " demektir. Vahdeti vücut, "bizatihi kâim" (kendiliğinden var olan) vücûd yani varlık birdir o da Hakk Teâlâ'nın vücûdudur. Bu vücûd kadim ve ezelîdir, çoğalma, değişme, yenilenme ve bölünme kabul etmez. Ancak Hak zatı itibariyle değil sıfat ve fiilleri itibariyle bütün suret ve şahıslarda mutlak olmaktan çıkmaksızın ve asla değişikliğe uğramaksızın tezâhür ve tecellî etmektedir. İçinde farklılıklar, değişme barındıran tüm evren ve içindeki canlı ve cansız her unsur, ancak O'nun varlığı ile ayakta durmakta ve onun fiil ve sifatlarinin mazhar ve tecellileridir.

Allahin mutlak vücuda sahip oldugunu kabul eden her muvahhid bunu isbat etmek icin vahdeti vücudu kabul etmekten baska caresi yoktur, aksi taktirde ya Allahin eksik oldugunu kabul etmek zorunda kalacaklardir veya, Allah disinda bütün varliklarin hayal ve vehimden ibaret oldugunu söyleme zorunda kalcaklardir. Hem Allahin mutlak vücuda sahip oldugunu kabul edip hem de allahtan gayri bütün yaratiklarin mustakil varliklarini kabul etmek tevhid ile bagdasmaz.

Allah her yerde değildir ancak ilmiyle her yerdedir Allah eksik olan sonradan yaratılmış olan bu dunya içinde olamaz Mesela Allah her yerde dediğiniz zaman haşa bastıgın yerde bıle agaç kovugunda diş oyuğunda necaset yerde vs vs yerde olması gerekıyorkı Allah bundan munezzehtır dediğim gibi Allah zatı ıle her yerde değildir ancak ilmiyle her yerdedır.

VAHDETUL VUCUD ALLAHTAN BAŞKA MEVCUT YOK DİYE EDENLER YOLDAN ÇIKMIŞ KAFİRLERDİR

ALLAH KENDINI KURANDA BIZE TANITMISTIR TANITTIGI KADIRIYLA IMAN ETMEK ZORUNDAYIZ ALLAH ARŞIN ÜSTUNDEDIR BEN ARSIN USTUNDEYIM DIYOR BUNA BU SEKILDE IMAN ETMEKTEN BAŞKA ÇAREMIZ YOK ELIMIZDE BAŞKA DELILDE YOK
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
VAHDETUL VUCUD ALLAHTAN BAŞKA MEVCUT YOK DİYE EDENLER YOLDAN ÇIKMIŞ KAFİRLERDİR

kafir kimmiş:)
Allah ın sevgili kulum dediği mi.
münafıkların bile bilinmediği ortamda
kafirleri nasılbilebiliyorsun
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83

NERDEN BILDIN :)

bak ımamı malık ımamı ahmed abdulkadır geylanı gıbı zatlarda bu sekılde ınamaktadırlar sımdı bu zatlardamı vahhabı egerkı vahhabı bu goruste ıse ısabet etmıslerdır .ayrıca vahhabılıkte ne var senden benden daha baglı değillerse dınlerıne ben bır şey bılmıyorum

mezhep ımamlarının konuyla ılgılı goruslerı


İşte Ebû Hanife, ashabı yanında meşhur olan bu sözlerine göre, «Rabbim gökte midir, yerde midir bilmiyorum» diyerek tevakkuf eden kimseyi tekfir etmiştir. Artık «gökte değildir» veya «ne göktedir, ne yerde» diyerek O'nun gökte olmasını red ve inkâr eden nasıl olur, orasını sen düşün. O kişinin küfrüne de Ebû Hanife «Rahman Arş'a istiva etti" âyetini delil getirmiş ve «Arş'ı yedi göğün üstündedir» demiştir.
Bununla, "Rahman Arş'a istiva etti» âyet-i kerîmesinin, Allah'ın göklerin üstünde ve Arş'ın üzerinde olduğunu açıkladığını göstermiştir. Arş'a istiva etmiş olması, Allah'ın binefsihi Arşın üstünde olduğuna delildir.
Sonra Ebû Hanife, «O'nun Arş üzere istiva ettiğini kabul ettiği halde, Arş'ın gökte mi, yoksa yerde mi olduğu konusunda tevakkuf eden» kimsenin de kâfir olduğunu ilâve etmiş ve «çünkü O'nun gökte olmasını inkâr etmiştir, oysa Allah yüceler yücesin-dedir ve O'na yukarı doğru dua edilir. Aşağı doğru değil» demiştir.
îşte bu sözler Ebû Hanife' nin, «Allah'ın gökte olmasını inkâr eden kimseyi kâfir saydığına dair sarih ifadelerdir

Eş'ari'nin görüşü :
Kelâma ve Eş'ari kelâm ekolünün kendisine nisbet edildiği Ebu'l-Hasen Ali b. İsmail el-Eş'ari, «İhtilâfu'l-Musallin ve Makalâtu'l-İslâmiyyin» konusunda yazdığı eserinde' Rafızî, Havaric, Mürcie ve Mutezile ve diğer fırkaların görüşlerine de yer verdikten sonra «Ehl-i Sünnet ve Hadis ashabının görüşü» başlığı altında şöyle der:
Hadisçilerin ve Sünnet Ehlinin görüşü, Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, Allah'tan gelene ve güvenilir ravilerin Resûlullah (s.a.v.)'den naklettiklerine inanmaktır. Bunlardan hiçbir şeyi reddetmezler. Allah bîr ve tekdir. Sameddir (başkalarına ihtiyacı olmadığı halde başkaları kendisine muhtaçtır). Kendisinden başka ilâh yoktur ve ne eş edinmiştir, ne de çocuğu vardır. Muhammed O'nun kulu ve Resulüdür. Cennet ve cehennem haktır. Kıyamet kesin olarak kopacaktır, bunda şüphe yoktur. Allah, kabirlerde olanları tekrar diriltecektir. Allah Arş'm üzerindedir. Nitekim O şöyle buyurmuştur: «O Rahman Arş'a istiva etmiştir»(221). Keyfiyetsiz olarak iki eli vardır. Nitekim O, şöyle buyurmaktadır: «Elimle yarattığıma...»(222), «Hayır, Allah'ın iki eli de açıktır»(223). Yine keyfiyetsiz olarak iki gözü vardır. Nitekim O, şöyle buyurmaktadır: «... gözlerimizin önünde akıp gidiyordu»(224) Bir de yüzü vardır. Nitekim O, şöyle buyurmaktadır: «Yalnız Rabbinin, celâl ve ikram sahibi yüzü baki kalacaktır (225)

Abdülkadir Geylâni'nin görüşü:
Tasavvuf ehlinin müteahhirininden Şeyh îmam Ebû Muhammed (Abdülkadir b. Ebî Salih el-Geylânî), «Gunye» adlı kitabında şöyle demektedir: Yaratıcıyı âyet ve delillerin ışığında kısaca tanımaya gelince, kişi bilmeli ki Allah, bir ve yegânedir...
Geylâni sözü sonunda şuraya getirir ve der ki: Allah, yukarı taraftadır ve Arş üzere istiva etmiştir. Mülkü kapsamıştır. İlmi, eşyayı kapsamıştır. «Güzel söz O'na çıkar, iyi amel onu yükseltir»(205). (Allah yaratma işini) gökten yere düzenler. Sonra sizin saydığınız (yıllar)dan bin yıl kadar süren bir günde O'na çıkar»(206). Allah her yerdedir demek caiz değildir.. Aksine gökte Arş'ın üzerindedir, demek gerekir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: «O Rahman Arş'a istiva etmiştir»(207).
Bu konuda bir takım âyet ve hadisleri zikrettikten sonra da şunları söyler: Te'vil etmeksizin istiva sıfatını kullanmak gerekir. Allah zâtıyla Arş'in üzerine istiva etmiştir. O'nun keyfiyetsiz olarak Arş'ın üzerinde olduğu, gönderilmiş her peygambere indirilmiş kitapta söz konusu edilmiştir.
Abdülkadir Geylânî bu konuya uzun yer verir ki, hepsini buraya aktarmak mümkün değildir. Diğer sıfatlara da aynı şekilde genişçe yer verir.
Âlimlerin bu konuda söylediklerini buraya aktaracak olsak, kitabın hacmi gereğinden fazla büyüyecektir.


îmam Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî rivayet eder ve der ki: «Bize Süreye b. en-Nu'man haber verdi ve dedi ki: Mâlik b. Enes'i işittim, şöyle diyordu: «Allah, göktedir, ilmi ise her yerde, ilminin olmadığı bir yer yoktur».
Şafiî dedi ki: «Ebû Bekir Sıddık (r.a.)'ın halifeliği haktır, buna Allah gökte hükmetmiş ve kullarının kalbini bu hak üzere birleştirmiştir.»
Enes b. Mâlik' ten gelen sahih bir hadiste geçer. Dedi ki: »Zeyneb, Peygamber (s.a.v.)'in diğer hanımlarına karşı iftihar eder ve der ki: Sizi, aileleriniz evlendirdi, beni ise göklerin üstünden Allah evlendirdi»(88). Onun bu sözü Şafiî'nin sözü gibidir.
Ebû Hanife'nin öğrencilerinden Ebû Yûsuf'un kıssası da meşhurdur: Bişr el-Müreysî'yi Allah'ın Arş'ın üstünde olmasını inkâr ettiği için (89) tevbeye davet etmiş, ancak adam kaçmıştı». Bu kıssayı İbn E b i Hâ tem ve başkası zikretmişlerdir

ŞİMDİ SEN KALKIP BU IMAMLARIDA VAHHABI ILAN EDERSİN BİZ BU IMAMLAR NE SOYLEMISSE ONU DIYORUZ.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
[sıze="3"]

kafir kimmiş:)
allah ın sevgili kulum dediği mi.
Münafıkların bile bilinmediği ortamda
kafirleri nasılbilebiliyorsun
[/sıze]

sen daha kafırle munafıgı bır bırınden ayırd edemıyorsan ben sana ne yapayım.hadı susu senı alım sansınlar
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Ayetleri kendi kafana göre anlarsan Allaha mekan bicmis olursun...
Allah zamandan ve mekandan münezzehdir.
Mahlûkun zihnine, aklına ve gözü önüne gelen her şeyden pâk ve âlîdir.
Bu hususta Ehli-Sünnet ittifak halindedir.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com

Abdülkadir Geylâni'nin görüşü:
Te'vil etmeksizin istiva sıfatını kullanmak gerekir. Allah zâtıyla Arş'in üzerine istiva etmiştir. O'nun keyfiyetsiz olarak Arş'ın üzerinde olduğu, gönderilmiş her peygambere indirilmiş kitapta söz konusu edilmiştir.
BU nasıl oluyor ya HU

Hem keyfiyetsiz olup hem de zatı arşı istiva ediyor??
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
asıl sen kimi kafirle suçladığının farkında mısın
o görüşü savunanları çıkarsan zaten geriye birkaç kişi kalır
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,084
Tepkime puanı
1,924
Puanları
113
Ama sorun şu: Allah'ın yoktan varettiği bir varlıkla ile ilgili bilgisi nasıl olurda Onun o varlığa müdehalesinden ayrılabilir. Uzun uzun yazdım ilgilenen okur. En doğrusunu Allah bilir...


Sorun nedir tam anlayamadım.:(
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
ayetleri kendi kafana göre anlarsan allaha mekan bicmis olursun...
Allah zamandan ve mekandan münezzehdir.
Mahlûkun zihnine, aklına ve gözü önüne gelen her şeyden pâk ve âlîdir.
Bu hususta ehli-sünnet ittifak halindedir.

ya arkadaş sen okuma konusunda yada anlayıs konusunda eksıklıgınmı var kafana gore diyorsun ben mezhep ımamlarının gorusunu aktardım ister inanırsın ister ınanmassın gider ıtırazını ebu hanıfeye ımam malıke ımam şafiiye ımam ahmet bın hambele abdulkadır geylanıye ve nıce islam alımıne yaparsın evet doğru dıyorsun ehlı sunnet bu konuda ıttıffak halındedır ki bu saydıgım zatlat ehlı sunnet ıtıkadının en onde gelen alımlerındendır
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Allah her yerde değildir ancak ilmiyle her yerdedir Allah eksik olan sonradan yaratılmış olan bu dunya içinde olamaz Mesela Allah her yerde dediğiniz zaman haşa bastıgın yerde bıle agaç kovugunda diş oyuğunda necaset yerde vs vs yerde olması gerekıyorkı Allah bundan munezzehtır dediğim gibi Allah zatı ıle her yerde değildir ancak ilmiyle her yerdedır.

VAHDETUL VUCUD ALLAHTAN BAŞKA MEVCUT YOK DİYE EDENLER YOLDAN ÇIKMIŞ KAFİRLERDİR

ALLAH KENDINI KURANDA BIZE TANITMISTIR TANITTIGI KADIRIYLA IMAN ETMEK ZORUNDAYIZ ALLAH ARŞIN ÜSTUNDEDIR BEN ARSIN USTUNDEYIM DIYOR BUNA BU SEKILDE IMAN ETMEKTEN BAŞKA ÇAREMIZ YOK ELIMIZDE BAŞKA DELILDE YOK

Bu Forum da herkesle düşünce bazında uyuşamadığım noktalar sosyal tespitler olabilir.

Bu Forum da herkesle avam deyimle ters düşebilirim.

FAKAT

ASLA

yapmaktanda ALLAH a sığınırım

VAHDETUL VUCUD ALLAHTAN BAŞKA MEVCUT YOK DİYE EDENLER YOLDAN ÇIKMIŞ KAFİRLERDİR

Bu şekilde dolaylı , Direk Düşünce ürünü cümle kullanmaktan.


ALLAH a sığınırım.
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
nasıhatımı nedne dınlemıyorsun sus alım sansınlar

alim olmak istemiyorum
konuştuğuna göre sen kendini alim mi sanıyorsun

sen şunca kişiyi açık açık kafir ilan ederken
susmamı bekleme
fikir beyanı başka şey
fikrine uymayanı kafir ilan etmek ayrı birşeydir
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
derin konular
derin olmayan alimler
derine inmeyen ben:)

uyardık ama millet sakalım yok diye mi solçu sanıyor:)
sonuca ulaştırmayacak konularla vakit kaybetmeyin

besmele bile çekmeyen milyonlar varken
siz nelerle uğraşıyorsunuz
 
Üst