yahu arkadaslar,bu mesele hakkinda simdiye kadar ciddi sekilde hic kafa yormamisdim,dün biraz düsündüm ve bu vahdeti-vucud meselesinin aslinda cok mantikli oldugunu anladim.
Allahin vucut sifati varmi?
var.
Akaid kitablarinda ne yaziyor?
Vücud, Zâtı`nın Kendisidir.
ALLAHIN var olması yani...
Simdi biri sorsa,"madem Allah var,nerede?
madem Allah vucud sahibi nasil bir vucud?
Bu soruya bazilari derki "Allahin eli var,arsin üzerindedir",vahabiler gibi...
Hakbuki biliyoruzki Allahin sureti yoktur ve mekandan münezzehdir.
Allah var,Allah vucud sahibi ,mahlûkun zihnine, aklına ve gözü önüne gelen her şeyden pâk ve âlîdir. ve mekandan münezzehdir ohalde nasil anlayacagiz bunu?
Allah her yerdemi?
Yoksa Vahdeti-vucud karsitlarinin dedikleri gibi Allah yarattiklarinin disindami?
Yani bir yandan Allahin göklere ve yere sigmayacak derecede büyük ve yüce oldugunu söylerken esyadan ve insandan ayri oldugunu iddia ederler...Böyle anlarsak Allahin eksik oldugunu söylemis gibi oluruz,Allahi bölmüs oluruz,Alalha mekan bicmis oluruz.
peki esyadan ve insandan ayri olmadigina göre esyalar ve insanlar Allahin bir parcasimi olmus olur?
Buda yanlis bir tarifdir.
Esyalar,insanlar ve tüm yaratiklar Allahin vucud sifatindan ayri olamayacaklarina göre vucud sifatina dahildir.
Vahdeti vücüd anlayisi bana göre Allahin vucud sifatinin izahidir ve cok mantiklidir.
Vahdeti vücut " varlik birligi " demektir. Vahdeti vücut, "bizatihi kâim" (kendiliğinden var olan) vücûd yani varlık birdir o da Hakk Teâlâ'nın vücûdudur. Bu vücûd kadim ve ezelîdir, çoğalma, değişme, yenilenme ve bölünme kabul etmez. Ancak Hak zatı itibariyle değil sıfat ve fiilleri itibariyle bütün suret ve şahıslarda mutlak olmaktan çıkmaksızın ve asla değişikliğe uğramaksızın tezâhür ve tecellî etmektedir. İçinde farklılıklar, değişme barındıran tüm evren ve içindeki canlı ve cansız her unsur, ancak O'nun varlığı ile ayakta durmakta ve onun fiil ve sifatlarinin mazhar ve tecellileridir.
Allahin mutlak vücuda sahip oldugunu kabul eden her muvahhid bunu isbat etmek icin vahdeti vücudu kabul etmekten baska caresi yoktur, aksi taktirde ya Allahin eksik oldugunu kabul etmek zorunda kalacaklardir veya, Allah disinda bütün varliklarin hayal ve vehimden ibaret oldugunu söyleme zorunda kalcaklardir. Hem Allahin mutlak vücuda sahip oldugunu kabul edip hem de allahtan gayri bütün yaratiklarin mustakil varliklarini kabul etmek tevhid ile bagdasmaz.