Fethullah Gülen'in bugüne kadar devirdiği çamlar ve kırmış olduğu bardaklar ...

yusufsaid

Profesör
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
873
Tepkime puanı
407
Puanları
0
Konum
Ankara
İlim bir nokta idi onu cahiller çoğalttı.
Bir konuda az biraz kırıntılarla meseleye dalanlar işin içinden doğal olarak çıkamayınca indi mütalaalarını (şahsi görüşlerini) teyidsiz ve desteksiz konuya katarlar. Bir minnacık nokta bu sayede sulandıkça bulanarak genişlemeye başlar. Süzgeçsiz çay içmeyen birileri, sansürsüz yabancı fikirleri meseleye katınca böyle iri ve bulanık meseleler gelir düşer adamın önüne. Mesele zordur ama çözümü kısaca şöyledir. Önce Kuranı Kerimi yağmur hasretiyle çatlamış toprak misali kana kana içine çekeceksin. Ardından felsefedeki panteizm ve pan enteizm maddelerini okuyacaksın. Ondan sonra Cüneydi Bağdadiden Yunus Emreye mutasavvıfların Vahdeti Vucud görüşlerini kaynağından okuyacaksın. Tevhid inancıyla karşılaştıracaksın ( Kuranı Kerimi Okumuştunya ilkin)ve kesin kanaata ulaşacaksın. İmamı Rabbaninin VAHDETİ ŞUUD ifadesini de sona doğru bir gözden geçirirsen ballı börek olur iç dünyan. Şimdi bu kadar işi ben nasıl ve ne kadar zamanda yapabilirim diyebilirsin. Hiç başlamazsan hiç bitiremezsin ve yıllar yıllar sonra bu konu yeniden gündeme geldiğinde bir yerinden başlamışsan çok hikmetli kelam eder, kimin özde kimin kabukta dolaştığını tebessümle seyr edersin.

vesselam...

Ve aleykümselam.Aynen katılıyorum söylediklerinize. Havada uçuşan fikirler, kesip kopyalanan cümleler yerine kendim okumalıyım. Hem de İbn Arabiyi okurken İbn teymiyye'yi de okuyup araştırmalı. İşin tembelliğine kaçtığımı itiraf ediyorum. Ayrıca arkadaşların birbirine bu şekilde ithamda bulunması da beni hayli üzüyor.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com

Abdülkadir Geylâni'nin görüşü:
Te'vil etmeksizin istiva sıfatını kullanmak gerekir. Allah zâtıyla Arş'in üzerine istiva etmiştir. O'nun keyfiyetsiz olarak Arş'ın üzerinde olduğu, gönderilmiş her peygambere indirilmiş kitapta söz konusu edilmiştir.

Bulduğum bir yazıya göre sözün aslı şu şekildeymiş

Kaynaklara ne kadar yabancı olduklarını sergilemesi bakımından Şeyh Abdülkadir el-Geylânî’nin şu sözlerini de vermeyi uygun görüyoruz “Allah, yükseklik yönünde (yukarı tarafta) arşına istivâ edendir, mülkü kapsayandır İlmi, eşyayı (çepeçevre) kuşatandır: “O’na ancak güzel söz yükselir (çıkar) Onu da sâlih amel yükseltir” (Fâtır, 10), “Allah, gökten yere (kadar) her işi (yaratma işini) düzenleyip yönetir Sonra (bütün bu işler) sizin sayageldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O’na çıkar” (Secde, 5) Allah’ı her yerde olmakla nitelemek câiz değildir Aksine Allah; gökte, arşa istivâ etmiştir, denmesi gerekir Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Rahmân arşa istivâ etti” (Tâhâ, 5) İstivâ sıfatını herhangi bir te’vîle kaçmaksızın (olduğu gibi) kullanmak gerekir Öyle ki bu istivâ, arşa yapılan zât istivâsıdır Ne Mücessime ve Kerrâmiyye’nin dediği gibi (arşın üzerine) oturmak ve (onunla doğrudan) temas etmek yâni (ona doğrudan) değmek anlamındadır, ne Eş’ariyye’nin dediği gibi kadrinin ve sıfatlarının yüceliği ve yüksekliği anlamındadır ne de Mu’tezile’nin dediği gibi (arşı) istilâ etmek ve (ona) galebe çalmak anlamındadır Çünkü Kur’ân ve Sünnet nasları, istivâ sözüyle bunları kastetmemiştir Aksine onlardan aktarılan istivâ sıfâtının doğrudan kendi anlamına hamledilmesidir Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in eşi Ümmü Seleme radiyallâhu anhâ’nın Allah’ın “Rahmân arşa istivâ etti” buyruğu hakkında şöyle dediği rivâyet edilmiştir: ‘İstivânın niteliği akıl ile bilinemez (Anlamı ise) bir bilinmez değildir Ona inanmak gerekli (farz), onu inkar etmek ise küfürdür’ O’nun niteliği bilinmeksizin Arş’ın üzerinde olması Allah’ın her peygambere indirdiği her kitapta söylenegelmiştir” Abdülkadir el-Geylânî, el-Günye (s 56) Ayrıca bk Zehebî, el-Uluvv (Muhtasar, sh: 284, No: 348)
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
ya arkadaş sen okuma konusunda yada anlayıs konusunda eksıklıgınmı var kafana gore diyorsun ben mezhep ımamlarının gorusunu aktardım ister inanırsın ister ınanmassın gider ıtırazını ebu hanıfeye ımam malıke ımam şafiiye ımam ahmet bın hambele abdulkadır geylanıye ve nıce islam alımıne yaparsın evet doğru dıyorsun ehlı sunnet bu konuda ıttıffak halındedır ki bu saydıgım zatlat ehlı sunnet ıtıkadının en onde gelen alımlerındendır

ben o eklemis oldugun yaziyi okumadim.
Itirazim alttaki sana ait olan görüsdür:
ALLAH ARŞIN ÜSTUNDEDIR BEN ARSIN USTUNDEYIM DIYOR BUNA BU SEKILDE IMAN ETMEKTEN BAŞKA ÇAREMIZ YOK
Asil sapiklik mecaz anlamda kullanilan müteşabih ayetleri hakikat olarak anlayip Allaha suret ve mekan bicmektir.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
ben o eklemis oldugun yaziyi okumadim.
ıtirazim alttaki sana ait olan görüsdür:

Asil sapiklik mecaz anlamda kullanilan müteşabih ayetleri hakikat olarak anlayip allaha suret ve mekan bicmektir.

arkadasım hala anlamakta ısrar edıyorsun mutesabıh ayetlerın tevılını ancak allah bılır değilmi çunku bunu bıze allah bıldırmıstır mutesabıh ayetlerın pesınden kosmayın der ilimde ilerleyen mumınler zahırı manasına gore uyarlar bunuda allahu teale dıyor .pekı bıze ne oluyorkı kakıp bu anlam dısında tevıl edelım ayetlerı ıslam alımlerının gorusunu sundum sana sen hala hakıkat anlayıp diyorsun arkadas elinde deili varmı yok arsa cıkan varmı yok allahın bu ayetler dısındı bıldırdığı bısey varmı yok eee allahta sana dıyorkı işittim ve ittat ediyorum de bızde boyle yapıyoruz
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Beyler, konu mecrasından saptıurılmasın !
Biz devrilen çamlardan ve kırılan bardakalrdan bahsetmiştik !
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Beyler, konu mecrasından saptıurılmasın !
Biz devrilen çamlardan ve kırılan bardakalrdan bahsetmiştik !

BİR DELİ KUYUYA BİR TAŞ ATMIŞ BİN AKILLI ONU ÇIKARMAK için uğraşıp durmuş BÖYLE BİR ATASÖZÜ vardı değilmi ?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Beyler, konu mecrasından saptıurılmasın !
Biz devrilen çamlardan ve kırılan bardakalrdan bahsetmiştik !

BİR DELİ KUYUYA BİR TAŞ ATMIŞ BİN AKILLI ONU ÇIKARMAK için uğraşıp durmuş BÖYLE BİR ATASÖZÜ vardı değilmi ?

Forum Üyeleri

FAKİRİ nin gerçek yaşamında içinde bulunduğu dini oluşumda Ö.Öngüt ün yanına sızan SIZMALAR

Mahmut Efendi ve Cemeatini

Erbakan ve gönül verenleri

Süleyman efendi cemeatini YENİ BİR DİN KURMAKLA itham edip

CEHENNEMDE YANACAKLARINI beyan etmişlerdir

.F.GÜLEN GURUBUNada NARCILAR demişlerdir.

İşte bakalım hadi buyrun bakalım Kırılan bardakları DEVRİLEN ÇAM AĞAÇLARINI
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
[sıze="6"]forum üyeleri

fakiri nin gerçek yaşamında içinde bulunduğu dini oluşumda ö.öngüt ün yanına sızan sızmalar

mahmut efendi ve cemeatini

erbakan ve gönül verenleri

süleyman efendi cemeatini yeni bir din kurmakla itham edip

cehennemde yanacaklarını beyan etmişlerdir

.f.gülen gurubunada narcılar demişlerdir.

Işte bakalım hadi buyrun bakalım kırılan bardakları devrilen çam ağaçlarını[/sıze]
evet evet doğru demıs f.gulen gurubu narcılar tam soylemıs ne eksık ne fazla cehenneme karşı dıklenenlere guzel bır yakıstırma olmuş
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
sen bu yazıya ınandınmı allah her yerdedır demek cazı degıldır dıyor seyh buna ne dıyeceksın
Siz hep Allah CC ın ZATI ile ilgili yazıyorsunuz.

ZATI ile ilgili düşünürsen Hz. Pir KS ın bu sözüne katılıyorum.

Çünkü "her yer" bir yerdir, mekandır. Oysa Allah CC mekandan münezzehtir.

Aynen Vahdet-i Vücudda olduğu gibi.

Vahdet-i Vücud da Allah CC ın ZATININ BİRLİĞİNİ anlatmıyor.

Siz öyle anlıyorsunuz.

Kendi anladığınız şeye de sonra küfürdür diyorsunuz.

İyi de o mübarek zatlar size sizin anladığınız şeyi söylemiyor ki..

Onlar bambaşka birşeyden bahsederken, siz bambaşka şeyler anlıyorsunuz...

Aynen Hz. Pir KS ın dediği gibi...

ALLAH CC ZATIYLA HER YERDEDİR DEMEK CAİZ DEĞİLDİR.

ÇÜNKÜ HER YER DERKEN MEKAN İSNAD EDİYORSUNUZ.

Fakat ALLAH CC İLMİYLE, RAHMETİYLE, ... HERŞEYİ KUŞATMIŞTIR DEMEK CAİZDİR.

Derken ALLAH CC IN ZATINA MEKAN İSNAD ETMİŞ OLMUYORSUNUZ

Arada dünyalar kadar fark var...
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Siz hep Allah CC ın ZATI ile ilgili yazıyorsunuz.

ZATI ile ilgili düşünürsen Hz. Pir KS ın bu sözüne katılıyorum.

Çünkü "her yer" bir yerdir, mekandır. Oysa Allah CC mekandan münezzehtir.

Aynen Vahdet-i Vücudda olduğu gibi.

Vahdet-i Vücud da Allah CC ın ZATININ BİRLİĞİNİ anlatmıyor.

Siz öyle anlıyorsunuz.

Kendi anladığınız şeye de sonra küfürdür diyorsunuz.

İyi de o mübarek zatlar size sizin anladığınız şeyi söylemiyor ki..

Onlar bambaşka birşeyden bahsederken, siz bambaşka şeyler anlıyorsunuz...

Aynen Hz. Pir KS ın dediği gibi...

ALLAH CC ZATIYLA HER YERDEDİR DEMEK CAİZ DEĞİLDİR.

ÇÜNKÜ HER YER DERKEN MEKAN İSNAD EDİYORSUNUZ.

Fakat ALLAH CC İLMİYLE, RAHMETİYLE, ... HERŞEYİ KUŞATMIŞTIR DEMEK CAİZDİR.

Derken ALLAH CC IN ZATINA MEKAN İSNAD ETMİŞ OLMUYORSUNUZ

Arada dünyalar kadar fark var...
Kaynaklara ne kadar yabancı olduklarını sergilemesi bakımından Şeyh Abdülkadir el-Geylânî’nin şu sözlerini de vermeyi uygun görüyoruz “Allah, yükseklik yönünde (yukarı tarafta) arşına istivâ edendir, mülkü kapsayandır İlmi, eşyayı (çepeçevre) kuşatandır: “O’na ancak güzel söz yükselir (çıkar) Onu da sâlih amel yükseltir” (Fâtır, 10), “Allah, gökten yere (kadar) her işi (yaratma işini) düzenleyip yönetir Sonra (bütün bu işler) sizin sayageldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O’na çıkar” (Secde, 5) Allah’ı her yerde olmakla nitelemek câiz değildir Aksine Allah; gökte, arşa istivâ etmiştir, denmesi gerekir Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Rahmân arşa istivâ etti” (Tâhâ, 5) İstivâ sıfatını herhangi bir

ARKADAŞIM USTEKI PARAGRAF SENIN GETIRMIS OLDUGUN DELIL Allah her yerde demek caiz değil diyor ve acıklıyor ya sen getırdıgın delılıde inkar edeceksın yada doğrulayacaksın bile bıle batılı hakkın uzerıne ortmeyın
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Benim ne yazdığımı anlayabiliyor musun?

Allah’ı her yerde olmakla nitelemek câiz değildir Aksine Allah; gökte, arşa istivâ etmiştir, denmesi gerekir Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Rahmân arşa istivâ etti”

Allah CC ın zatı vardır, bir de sıfat ve esması vardır.

Allah CC her yerdedir dediğin zaman eğer ki ALLAH CC ZATI İLE HER YERDEDİR dersen ALLAH CC IN ZATINA Mekan isnad edersin.

Burayı anlayabildin mi?

Hem Allah CC a mekan isnad etmemek hem de Kurana uymak için ALLAH CC HER YERDEDİR DEMEK CAİZ DEĞİLDİR

Hem Allah CC a mekan isnad etmemek hem de Kurana uymak için ALLAH CC IN İLMİ HERŞEYİ KUŞATMIŞTIR, RAHMAN ARŞA İSTİVA ETMİŞTİR DEMEK CAİZDİR.

Bunları anlayabiliyor musun?
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
arkadasım hala anlamakta ısrar edıyorsun mutesabıh ayetlerın tevılını ancak allah bılır değilmi çunku bunu bıze allah bıldırmıstır mutesabıh ayetlerın pesınden kosmayın der ilimde ilerleyen mumınler zahırı manasına gore uyarlar bunuda allahu teale dıyor .pekı bıze ne oluyorkı kakıp bu anlam dısında tevıl edelım ayetlerı ıslam alımlerının gorusunu sundum sana sen hala hakıkat anlayıp diyorsun arkadas elinde deili varmı yok arsa cıkan varmı yok allahın bu ayetler dısındı bıldırdığı bısey varmı yok eee allahta sana dıyorkı işittim ve ittat ediyorum de bızde boyle yapıyoruz

mutesabıh ayetleri zahirine göre anlamakta bir tevil seklidir.
Allah arsin üzerinde eli var vs gibi anlamak gibi...oysa mücdehidlik derecesindeki büyük ehli-sünnet alimlerimiz Allah hakkinda "Mahlûkun zihnine, aklına ve gözü önüne gelen her şeyden pâk ve âlîdir" ölcüsünde ittifak etmislerdir.
iste bu ayet ve hadisleri kendi kafalarina göre anlam verenlerin sayisi artinca mücdehid alimlerimiz islamiyeti ana cizgisinden cikmasini engellemek icin butür ayetleri ölcüler icerisinde tevil etmislerdir.ehli-sünnet disinda bir anlöam verilmesini böylece engellemislerdir.
Misaldeki ayete zahirine göre anlam verenler Allaha mekan ve suret bicerlerken mücdehid alimlerimiz bu ayetin sadece bir misal oldugunu,mecazi anlamda bu ifadeler kullanildigini vs aciklamislardir,böylece "Mahlûkun zihnine, aklına ve gözü önüne gelen her şeyden pâk ve âlîdir" ölcüsünün disina cikilmasina engel olmuslardir.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Benim ne yazdığımı anlayabiliyor musun?



Allah CC ın zatı vardır, bir de sıfat ve esması vardır.

Allah CC her yerdedir dediğin zaman eğer ki ALLAH CC ZATI İLE HER YERDEDİR dersen ALLAH CC IN ZATINA Mekan isnad edersin.

Burayı anlayabildin mi?

Hem Allah CC a mekan isnad etmemek hem de Kurana uymak için ALLAH CC HER YERDEDİR DEMEK CAİZ DEĞİLDİR

Hem Allah CC a mekan isnad etmemek hem de Kurana uymak için ALLAH CC IN İLMİ HERŞEYİ KUŞATMIŞTIR, RAHMAN ARŞA İSTİVA ETMİŞTİR DEMEK CAİZDİR.

Bunları anlayabiliyor musun?

ben farklı bi eymi söyledim bende defalarca sunu soyledım Allah her yerde değildir ancak ilmi ile her yerdedır dedim istiva haktır keyfiyeti meşhuldur dedim
Allah var olduğuna göre bir yerde olması lazım ama bu yer yaratılmış bir yer değildir.
Allah hiç bir şeyi yaratmadan öncede yaratılmamış bir yerdeydi.

Allah ın zatı eksik olan insanın ve dünyanın içinde değildir
Allah sıfatları ile kullarının yanındadır.Allahın zatının gelmesine gerek yok ki zaten
Allah yücelerdedir. Bizim algılayamadigimiz ve algılayamacığımız bir yüceliktir bu. Bu tıpkı aksine bir hüküm buluınmadıkca Kur'an ayetleri zahirine göre anlaşılmalıdır Ehi sünnet alimlkerinin deyişi gibidir. Kimisi bu yüceliği gök diye tabir eder fakat kasit yine yüceliktir. Kimi ehli sünnet alimlerde bu tanimin haricinde Allah'in elini istivasini Allah'ın rahmetidir şudur budur diye tefsir anlamaya çalışmışlardır
Allah'in isim ve sıfatlarını anlamada ehli sünnet Kur'anın ve rasülün çizgisini takip ettiğimizde ne tartılışılacak bi konu nede eleştirilecek bir kişi kalıcaktır ortada Allah'ın zatı ve fiileri söz konusu olduğunda kişinin isim ve sırfat tevhidini gerçkleştirmesi gerekmektedir. Bu da Allah in kendini Kur'nada vasfettiği Rasülün bizlere sahih sünnetinde açıklaldığı üzere bütün noksanlıklardan uzak yani kemal sıfatlara sahip olduğuna, mahlukata benzemediğine ve buy sıfatların varlığına iptal etmeksizin inanmaktır. Bu tevhidi sağlayabilmek için uç temel noktaya dikkat etmke gerekir.
1- Allah'in isim ve sifatlarini Kur'ani kerim ve sahih sünnet te bildirildiği şekilde kabul etmek bu isim ve sıfatları arttırmdadan azaltmadan saptırmadan sapık tevillerle tevil etmeden olduğu gibi kabul etmek Buharinin şeyhi Nain ibn i Hammadın da dediği gibi Allah'a ayarattığına benzeten kili kafir olur. Allah'ın kendisini ve Rasulullahın Allah'ı vasfettiği şeyleri inkar eden de kafir olur. Er Radve En Nediye. Dolayısıyla Alimler Allah Kur'anda el diyorsa Allah'ın eli vardır. Fakat nasıl olduğunu biz bilemeyiz.
2-Allah'ı mahlukata benzetmemek. Bunu dayanağı ise hiçbirşey ona denk değildir. İhlas 4 ayetidir.
3-Allah'ın sıftlarınn mahiyetini araştırmamak. Allah'ın sıfatlarını olduğu gibi kabul etmek. Mahiyeti ahakkında soru sormamak gerekir. ALLAH'IN SIFATLARI ZATININ MAHİYETİNE BAĞLIDIR. ALLAH'IN ZATININ MAHIYETYİNİ BİLMEDİĞİMİZ İÇİN ZATININ FİİLLERİNİDE BİLEMEYİZ. ZATEN ONUN İÇİN ALİMLER İSTİVA HAKTIRR MAHİYETİ MEÇHULDUR GİBİ ŞEYLER SÖYLEMİŞLERDİR. (imam Mailik Allah'ın istivası hakkında soru sorulduğunda şöyle cevap verdi "istiva bilinen birşeydir. KEYFİYETİ VE NASIL olduğu bilinmez. O'na iman farzdir. Mahiyeti hakkında soru sormak bidattir" demiştir. Bu sebepten ötürü bu 3 kaidenin dışına çıkmayan tefsirlerideki ihtilaflar lafsi ihtilaflardan ibarettir.



Allah arşa niye istiva etti?Allahın eli niye var ? Allahın ipi niye var?

Allahın ihtiyacı mı var.

Allah zatıyla heryerde değildir ilmi ile heryerde dir.


 

barayev

Doçent
Katılım
24 Mar 2010
Mesajlar
608
Tepkime puanı
21
Puanları
0
dedikodu ve bıdı bıdı dan öte hiç bişey yok..asrın FİTNESİ İnternet.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Konunun şahsileşmesini istemediğim halde, ''İslamın hatırı, şahısların hatırından öncedir'' hikmetli sözü muvacehesinde, üstad Kadir Mısıroğlunun kitabından derlenen

aşağıdaki yazıyı iktibas ederken, üstadın kitabının şimdiye kadar tekzib görmediğini sitenin muhterem üyelerine arz ederim...Bu konunun biraz daha detaylarını

(yani diyalog hareketi ve türkiyedeki zatın düşünceleri) üstadın Ramazanda çıkmasını beklediğimiz önemli kitabı ''Tahrif Hareketleri 2''' kitabına havele ediyoruz..Meraklısı ve tetkid etmek isteyenler

o kitaba müracaat etsinler...Bu konular kamunun malı olduğu olduğu için ve dinin akaidine mündemiç olduğu için, gıybet veye şunu bunu yapıyorsunuz deme

hakkı söz konusu değildir....(Hikem)



Üstad Kadir Mısıroğlu


Kitaplar'dan İktibas
Antep'te davam devam ederken, bir duruşmaya gittiğimde beraberimdeki Orhan Hulâg...u'nun teklifi üzerine Adana'nın Tekir Yaylası'nda gecelemiştim. Orada karşılaştığım Hilmi Türkmen (Antalya eski milletvekili) bana şunları söyledi:

" İzmir'in Kestane Pazarı'ndaki Kur'an-ı Kerim Kursu'nun idarecilerini tanıyordum. O'nu çocuk okutmak üzere oraya yerleştirdim. Beş on gün sonra halini hatırını sormak için oraya uğradığımda, başbaşa bir kimseyle fiskos ettiğine rastgeldim. Konuştuğu adam, beni görünce yaydan çıkmış bir ok gibi fırlayıp kaçtı.

Kendisine: "- Bu kimdir?" diye sorduğumda: "- Bir talebe velisi!..." diye cevap verdi. Bu söz doğru değildi. Tahkikatım da onu göstermiştir. Bu adam, böyle bir karşılaşmadan beş-altı ay evvel bana müftülük makamına gelmiş ve MİT'çi hüviyetini gösterdikten sonra, benimle açıkça bir meseleyi konuşmak istediğini söylemişti.

Söylediği söz şuydu: "- Bizim teşkilat (MİT'i kasdediyor), Müslümanlar'ın M. Kemal Paşa'ya menfi bir tavır almasından rahatsızdır. Istiyoruz ki, bu münafereti giderelim. Sen, en büyük dini cemaatlerden biri olan Süleymancı Cemaati içinde söz sahibi bir kimsesin. Sizin cemaat de M. Kemal Paşa hakkında "deccal" ithamında bulunmakta ve ağza alınmayacak sözler söylemektedir.

Sen bunu düzeltebilirsen. Bunu yaptığın takdirde, bizden ne istersen işte, seni Diyanet İşleri Başkanı yapalım!..." Kendisine yanlış kapı çaldığını, benim bahsettiği cemaat içinde böyle bir sey yapacak gücüm olmadığını, bunu ancak Kemal Kaçar Bey'in yapacağını söyledimse de ikna olmadı ve:
"- Sen bilirsin, biz seni seçmiştik. Anlaşılan sen bunu yapmak istemiyorsun. Amma biz bu işin peşini bırakmayacağız. Bu işi, birisini bularak muhakkak yapacağız!..." diyerek ayrılmıştı.

Şimdi anlıyordum ki, buldukları adam Fethullah Gülen'di. Fakat o sıralarda Fethullah Gülen, .... bir adamdı. Bunu nasıl becerebilecekti?!...

İşi takip ettim. MİT güdümlü olarak nasıl nafiz bir mevkiye getirildiğine safha safha şahit oldum." Bunu şifahi olarak ilk ve müessir bir surette ifşa etmiş bulunan bir arkadaşımızın (teşkilatın bütün kıdemli üst idarecilerince çok iyi tanınan kuyumcu Saadeddin Çetin Bey'in) kendisi Fethullah Gülen'e en büyük hizmetleri ifa etmiş bir kimse olduğu halde cesedi parçalanmış olarak bir yol kenarında bulunmuştur.

Sadece bunu hatırlamak, bu sahada gerçeği beyan etmenin ne ağır bir bedeli olabileceğini anlamaya kafidir sanırız.

[Kadir Mısıroğlu / Gurbet Içinde Gurbet, Sh:190, Dipnot:64]Devamını Gör
Ekleyen: Üstad Kadir Mısıroğlu
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Kitaplar'dan İktibas
Ben öteden beri, Fethullah Gülen'in Türkiye'deki mekteplerinin kendisi için artı...k bir yük olduğunu, bunları çoktan devlete ciro etmek istediğini, bunu da çalışanlarının, aldıkları yüksek maaşı kaybetmemek için önlediğini, zira O'nun gayesinin 'milli' olmaktan çıkıp 'beynelmilel' bir vasfa büründüğünü söylüyor ve bu safhada O'nun gayesinin ne olduğunu söyle ifade ediyordum:
Fethullah Gülen'in vazifesi, Islam Dünyası'nın her tarafından süper zeki çocukları seçerek Amerika'da okutmak ve sonra onları kendi ülkelerine müstakbel siyasi ve idari kadrolar olarak göndermektir. Bu çocuklarda Müslümanlığın hemen hemen bütün şiarları mevcud olacak, sadece dinin 'muamelat' kısmının çeşitli bahanelerle tayyedilmesi istikametinde bir görüş bulunacaktır.

Bu hareketin gayesi, 'muamelatsız sapık bir Islam muhtevasi' ortaya çıkmıştır. Şu sözleri benden defaatle dinlemiş olan Yusuf Cevahir, bundan beş on sene evvel Sudan'da iş yapıyordu. Orada Fethullahcılar'ın bir mektep açtığını duyunca, gurbette milli tesanüd namına onları tebrike gitmiş. Kendisini, o anda makamında bulunmayan müdürün odasına oturtmuşlar ve biraz beklemesini, müdürün hemen geleceğini söylemişler.

Müdür gelene kadar O'nun masası üzerindeki yığınla evrakın en üstünde duran bir kağıt alakasını çekmiş ve gayr-i ihtiyari onu okumuş. Bu UNESCO'dan geliyor ve Hartum'da açılmış bulunan bu mektebin masraflarının kendileri tarafından karşılandığını, paranın ne suretle ve hangi bankaya intikal ettiği hususundaki bilgiyi ihtiva ediyormuş.

O, bu yazıyı gayr-i ihtiyari okuduktan sonra müdür, odasına gelmiş ve O'nunla selam-kelam tebrikleşmeden sonra aralarında söyle bir konuşma geçmiş: "- Siz burada ne yapıyorsunuz? Arapça öğretiyoruz desen, bunların anadili Arapça!.. Şeriat öğretiyoruz desen, resmi nizamları Şeriat! Allah için burada ne yapmak istiyorsunuz?!.."

"- Bunların hiçbiri değil! Biz burada Sudan'ın müstakbel idarecileri olacak süper zeki çocukları bulup Amerika'ya göndermek için bulunuyoruz. Orada bir üniversitemiz var. Onları yetiştirip tekrar buraya göndereceğiz!.." O zaman Yusuf Cevahir masa üzerindeki muhtevasina muttali olduğu mektubun bir suretini istemiş, müdür:

"- Hayır, hayır asla!.." diyerek, o mektubu kaptığı gibi çekmecesinin gözüne koymuş.

[Gurbet Içinde Gurbet Sh:188 Dipnot:64]Devamını Gör
Ekleyen: Üstad Kadir Mısıroğlu
 
Üst