Haksöz Dergisi (Ali’siz Alevilik)

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-kapak247_ekim2011.jpg


Haksöz Dergisi'nin 247. Sayısı (Ekim 2011) Çıktı



Haksöz Dergisi bu ay ilköğretimdeki başörtüsü yasağını kapağa taşıdı. İsmail Kara’nın eleştirildiği “İslamcılık” yazısı dikkat çekiyor.

Milliyetçiliğin nasıl koyu bir cahiliye olduğunun bir kere daha net biçimde gözler önüne serildiği bu günlerde cahilî kirliliklerden arınmanın büyük kurtuluş olduğu belirginlik ka*zanıyor. Rabbimiz bu ülkeyi ve insanlarını ateş çukurunun kenarına götüren bu cahiliye*den hepimizi kurtarsın, korusun, uzak tutsun! Bize aklımızı ve vicdanımızı temiz tutmayı, insanlığımızı yitirmeyi getirebilecek bu cinnet atmosferinden beri kalmayı nasip etsin!

Bu duayla başlıyor Haksöz Dergisi son sayısı… PKK-MİT görüşmelerinin yaşanan kirli savaşın anlamsızlığını ortaya koyduğunu yazan Murat Koç, görüşmelerle birlikte son günlerde PKK’nın tırmandırdığı şiddet ve TSK operasyonları çerçevesinde Kürt sorununu tartışıyor.
“Kızlarımızın Hak ve Onurlarının Çiğnenmesine İzin Vermeyelim!” başlıklı Gündem yazısında ilköğretimde bazı okulların başörtüsü yasağını uygulamadaki ısrarı işleniyor. Yaşanan zulme son vermenin fırsatına dikkat çekilen yazıda çocuklarımızı, geleceğimizi ve kimliğimizi zorbaların ya da boş vermişlerin insafına terk edemeyeceğimiz vurgusu öne çıkıyor. Dergide bu bağlamda bazı ilköğretim okullarında yaşanan hadiselere yer veriliyor. Yine bu çerçevede Yusuf Tanrıverdi “okul” ve “eğitim” konusunu irdeliyor: Okul ne işe yarar? İnsanlığımızı okula mı borçluyuz!
“Yasalar değişti; ya kafalar?” diye soran Rıdvan Kaya, Hizbut Tahrir yargılamaları üzerinden “Yüce Türk Adaleti”nden keyfilik manzaralarına yer veriyor. Niyet okumakta, ciğer sökmekte uzmanlaşmış bir yargının zulümlerine Müslümanların kayıtsızlığını da eleştiriyor Kaya.
Zeytinburnu’nda şehit edilen Çeçenlerle ilgili olarak İMKANDER Başkanı Murat Özer ile bir röportaj yapılmış dergide. Röportajda Çeçen mültecilerin dramına da dikkat çekiliyor.
Güney Uzun ise Suriye’deki halk gösterilerine yönelik Türkiyeli Müslümanların farklı tutumlarını kategorize ederek değerlendirmiş.
Amani Maged, Mısır’daki güçlenen İslami akımların seçim sürecindeki tavırları yorumlarken Crescent’ten yapılan çeviride Anders Breveik üzerinden Batı’nın Hıristiyan-Siyonist teröristlerine dikkat çekiliyor.
Fevzi Zülaloğlu, Kur’an’daki iki kavram; takva ve fücur kavramlarını incelediği Kur’an çalışmasının yanı sıra Cengiz Duman, gelenek içerisinde yanlış yorumlanan bir kıssayı analiz ediyor: Hz. Davud ve Davacılar kıssası… Hamza Türkmen, Mustafa Siel’in “Günlük Hayatımızda Tevhid ve Şirk” kitabını merkeze alarak hayatın ve gaybın anlamını irdeliyor.
İsmail Kara, Akif ve İslamcılık…
Dergide Kenan Alpay’ın uzun yazısı dikkat çekici… “Mehmet Akif’in Kur’an anlayışı vesilesiyle İslamcılık akımı, modernizme ve oryantalizme nasıl bağlanır?” diye soran Alpay, İsmail Kara’nın Akif’in Kur’an anlayışı üzerinden İslamcılık eleştirilerini masaya yatırıyor. Kara üzerinden gelenekçi-muhafazakâr kesimin İslamcılık saldırılarını analiz eden Alpay, İsmail Kara’nın ve öne çıkardığı müellifler Nurettin Topçu ile İsmet Özel’in yanılgılarını, komplekslerini bir bir ortaya koyuyor.
Derginin kültür-sanat/edebiyat sayfalarında Osman Atavi Erdemir ile Bünyamin Doğruer’in şiirlerine; Sezai Arıcıoğlu ile Gülşen Demirkol Özer’in denemelerine yer veriliyor. Arka kapakta ise Çeçen şehitlerle ilgili bir çalışma var.
HAKSÖZ-HABER
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Haksöz Dergisi

haksoz-dergisi_248_kasim2011_kapak.jpg

Haksöz Dergisi Kasım 2011 Sayısı Çıktı


Haksöz Dergisi, bu ayki yeni sayısında da ilginizi çekeceğini düşündüğümüz yazılar var.



1991’den bu yana “Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, Kasım 2011 tarihli 248. sayısında PKK şiddetini Van-Erciş’teki deprem acısını kapağa taşıdı.
“PKK Şiddeti Çözümsüzlüğü Büyütüyor!” başlıklı Gündem yazısında Kürt sorununda sorunun kaynağının Türk milliyetçiliği olduğu belirtilirken, gelinen noktada çözümsüzlüğün adresinin ise Kürt milliyetçiliği olduğu vurgulanıyor.
Van-Erciş depreminde yaşanan acıya kısaca yer verilen dergide Haşim Ay’ın “Enkaz Altında Kalan Ne?” başlıklı yazısı dikkat çekiyor.
“Kapitalizmin Krizi ve Muhalefetin Açmazı” başlıklı yazısında Hamza Türkmen, ABD’de başlayıp Avrupa’ya sıçrayan küresel krizi analiz ediyor. Bu bağlamda Wall Street eylemlerini yorumlayan Türkmen, eylemlerin arka planı, örgütlenme biçimi, hedeflerini ortaya koyuyor, ancak kapitalist sistem içinde çözüm arayan muhaliflerin açmazlarının da altını çiziyor.
Hamas’ın İsrail ile esir takası zaferini Rıdvan Kaya yorumluyor. İslami direniş farkını ortaya koyan Kaya, konuyla ilgili soru ve iddialara da tek tek cevap veriyor. Salih en-Naami de bizzat Gazze’deki gözlemlerine dayanarak esir takasının arka planına ışık tutuyor. Naami, ayrıca İsrail zindanlarındaki açlık grevine de dikkat çekiyor.
Kaddafi’nin devrilmesini ve Kaddafi sonrası Libya’nın muhtemel geleceğini Lokman Doğmuş analiz ediyor. Doğmuş, Kaddafi sonrası Libya’daki iç tartışmalar, kabilecilik ve çatışma riski, laik-İslamcı çekişmesi gibi konulara dikkat çekerek her şeye rağmen umutlu bir başlangıç yaşandığını ifade ediyor.
Murat Özer, “Kafkasya’da İslam’ın Baharı Yakın” başlıklı yazısında Kafkas ülkelerindeki Müslümanların mücadelelerine dikkat çekiyor. Bir diğer yazısında Hamza Türkmen, Suriye İntifadasına Müslümanların yaklaşımlarını irdeleyen uzunca bir analizde bulunuyor.
Ersoy Göveç, Bakan Ömer Dinçer’in Milli Eğitim’deki yeni icraatlarını değerlendiriyor. “Devlet Halkın Mürebbisidir Anlayışı Eğitim Mevzuatından Çıkarılmalıdır!” başlıklı yazısında Göveç, eğitimle ilgili neler yapılması gerektiğini tartışıyor.
Emin Ahsen Islahi, hadis ve sünnet arasındaki farkı konu ediniyor. Islahi, sünnete duyulan ihtiyaca işaret etmekle beraber, hadisin sünnetten farklılık içerdiğini temellendirmeye çalışıyor.
Fevzi Zülaloğlu Kur’an çalışmalarına “Bir Şükretme Yöntemi: İNFAK” adlı makalesiyle devam ederken; Cengiz Duman Kur’an kıssalarını doğru anlamaya dönük çalışmasını “Davud ve Davacılar Kıssası”yla sürdürüyor.
Derginin kültür-sanat ve edebiyat sayfalarında Ali Değirmenci, Murat Belge’nin “Genesis: Büyük Ulusal Anlatı ve Türklerin Kökeni” adlı kitabını, Asım Öz ise İrvin Cemil Shick’in “Bedeni, Toplumu, Kâinatı Yazmak” adlı kitabını kritik ediyor. Bünyamin Doğruer’in şiirine ve Gülşen Demirkol Özer’in deneme türündeki yazılarına bu sayıda da yer veriliyor.
Derginin arka kapağı esir takası ile ilgili bir çalışmaya ayrılmış: Direniş özgürleştirir!
İrtibat: 0212 524 10 28 / 534 58 08
HAKSÖZ-HABER
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_249_aralik2011_kapak.png

Haksöz Dergisi 249. Sayısı (Aralık 2011) Çıktı!


Haksöz Dergisi 249. sayısı çıktı. Aralık 2011 tarihli sayısında Haksöz, Dersim ve Suriye tartışmalarını öne çıkardı.

1991’den bu yana “Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, Aralık 2011 tarihli 249. sayısında “Kemalist Rejimle Hesaplaşmadan Dersim Vahşetiyle Hesaplaşmak Mümkün mü?” sorusunu kapağa taşıdı.
Dersim tartışmalarının değinildiği Gündem yazısında Dersim’le yetinmeyip Cumhuriyet döneminin kanlı tarihi ve Kemalist zulüm tarihiyle hesaplaşmanın önemine dikkat çekiliyor. Tartışmaların arka planını uzun bir analiz yazısıyla irdeleyen Bahadır Kurbanoğlu, Dersim harekâtlarının ulusalcı barbarlığın “medenileştirme” projesi olduğunu dikkat çekiyor. Tartışmaların farklı yönlerine ışık tutan Kurbanoğlu, konuyu, dönemin şartları, Atatürk faktörü, sol ve sağ-muhafazakâr yaklaşımlar, arşivler, CHP ve Kemalistler, raporlar, kanunlar, tanıklıklar vb. başlıklar altında irdeliyor.
Dergide Suriye konusu bu ay da önemli bir alan kaplıyor. Musa Üzer, Türkiyeli Müslümanların yaklaşımlarıyla ilgili tezleri değerlendiriyor. Konuyu, ümmet bilinci, komplo teorileri, emperyalizm faktörü, medya ve İran merkezli bakış açısından irdeleyen Üzer, “Suriyeli kardeşlerimiz ne kadar umurumuzda?” diye soruyor. Bülent Şahin Erdeğer ise Şah dönemi ve devrim sonrası İran’dan bugüne Suriye-İran ilişkilerini ele aldığı yazısında pragmatizmin ilkelerle savaşına dikkat çekiyor. Basil Kudat imzalı çeviri yazı ise Özgür Suriye Ordusu’na mercek tutuyor.
Van-Erciş’te yaşanan depremden hemen sonra deprem bölgesinde bulunan ve günlerce arama-kurtarma çalışmalarına katılan Murat Koç, deprem izlenimlerini dergi okuyucularıyla paylaşıyor. Mehmet Ballı ise tabii afetlerin ilahi bir ceza mı yoksa doğanın bir isyanı mı olduğu sorusuna cevap arıyor.
Bedelli askerlik yasası ve vicdani ret gündemini kaleme alan Haşim Ay, konuyla ilgili Müslümanların nasıl bir tutum sahibi olmaları gerektiğini tartışıyor. Güney Uzun, “İslami site” üzerinden zengin gettolaşması, kent ideolojisi ve sermaye-iktidar ilişkilerine ayna tutuyor.
Libya’da Kaddafi sonrası mevcut durumu analiz eden Lokman Doğmuş, komplo teorilerinin bir bir çöktüğüne dikkat çekerken Amani Macid, Tunus ve Mısır’daki seçim sürecinde İhvan’ın tutumunu ele alıyor.
Asım Öz, bu sayıda Nihat Uzun’un yeni çıkan kitabı dolayısıyla kendisiyle Hicrî II. Asırda siyaset-tefsir ilişkisi üzerine bir röportaj yapmış. Ulema-iktidar ilişkisi ve ideolojik tefsirin de konuşulduğu röportajda ilk dönem tefsir anlayışıyla ilgili ipuçları edinmek mümkün.
Dergide Fevzi Zülaloğlu’nun deneme tadındaki Kur’an çalışmasının yanı sıra Ali Değirmenci’nin İslam tarihinden bir portre çalışmasına yer verilmiş. Değirmenci, Hz. Fatıma’yı anlatıyor.
ABD, Fransa ve Türkiye’deki laiklik modellerini inceleyen Ahmet T. Kuru’nun “Pasif ve Dışlayıcı Laiklik” kitabının Münevver Sofuoğlu tarafından eleştirel değerlendirmeye tabi tutulduğu dergide Süleyman Ceran da “Anadolu Kartalları” filmi üzerinden başta Havva Kuvvetleri olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin sinema üzerindeki etkisine dikkat çekiyor.
Son olarak Bünyamin Doğruer’in bir denemesinin yer aldığı derginin arka kapağı Suriye intifadasıyla ilgili bir çalışmaya ayrılmış.
İrtibat: 0212 524 10 28 / 534 58 08
HAKSÖZ-HABER
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...

 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Hz. Fatıma'nın çeyizinde neler vardı?

Ali Değirmenci

Ali Değirmenci, Haksöz Dergisi’nin Aralık sayısında İslam mektebinin ilk öğrencilerinden Hz. Fatıma’yı ve düğün hediyesini yazdı.

Ali Değirmenci, Haksöz dergisinin Aralık sayısında İslam’ın getirdiği ve yerleşik kabullerin ötesine geçerek değiştirdiği en büyük özelliklerden birinin insana bakışı olduğunu belirterek İslamın hangi renkten, ırktan, coğrafyadan gelirse gelsin herkesi Allah indinde yalnızca kul yapan, iman edenleri kardeş kılan, üstünlüğün ölçütü olarak takvayı öne çıkaran bir din olduğunu vurgulamış.

Ve yazar buradan hareketle İslam öncesi dönemi de bizlere aktarmış. Toplum, kadınlara kötü gözle bakmış, onlara ölümü yakıştırmıştı. İnsanları köleleştirmiş, fakirlere söz hakkı tanımamıştı. İnsan, İslam ile şereflendiğinde bir uyanış gerçekleşmiş ve ezilenlerden, küçümsenenlerden “ufuk insanlar” çıkmıştır.

Vahiy ve sünnet ile biçimlenen bu değişim kadına bakışta da kendini göstermiş, değerler skalasında ve toplumsal statüde daha önceleri neredeyse adı bile geçmeyen kadınlar, ilk dönem İslam toplumunda sadece iyi bir eş, örnek bir anne olarak kalmamış; onların arasından öğretmenler, direnişçiler, komutanlar, fakihler, bilgeler, öncüler de çıkmış...
İşte Hz. Fatıma bu hanımlardan biriydi.

Vahiyle müjdelenen “Kevser”

Hz. Fatıma İslam Peygamberi’ nin dördüncü ve en küçük kızıdır. Erkek çocuğun her baba ve her aile için övünç kaynağı olduğu bir toplumda, erkek çocukları yaşamamış bir ailenin son kız evladıdır.

Bu yüzden Ümeyyeoğullarının gözünde güç, Haşimoğullarından kendilerine geçmiştir. “Muhammed ebter oldu.” Söylentilerini yayarak, kendilerini erkek evlatlarıyla yüceltmişlerdir.

Ancak Muhammed(sav)in Rabbi resulünü ebter olarak isimlendiren kâfirlere karşı ona zürriyet bereketi müjdesi vermişti.

Erkek evladı olmayan adam “ebter”di. “Kevser” hayrın ve bereketin çokluğu, bolluğu. Kevser Suresi 1-3. ayetlerde müjdeler verilmişti.

Hz. Fatıma bir oğlan çocuğunun yerine, babasının itibar ve soy ağacını devam ettirecek olan kişidir.

Muhammed (sav), kız olma utancının ancak diri diri toprağa gömerek temizlendiği ve her baba için en ideal damadın “toprak” olduğu bir toplumda, kaderin ona neler göstereceğini bilmektedir.

Hz. Fatıma da kim olduğunun farkındadır.

Ümmü ebiha/ Babasının annesi

Muhammed(sav)in küçük kızı Fatıma’ya karşı davranışlarına, onunla konuşmalarına, olağan dışı övgülerine hayretle bakılıyordu.

Muhammed(sav)in evi Fatıma’nın eviyle yan yanaydı. Her sabah baba küçük kapısını açıp kızına selam verirdi.

Öyle ki her sefere çıkışında, Fatıma’nın kapısını çalar, onunla vedalaşırdı. Seferden dönüşünde de önce ona uğrar, halini hatırını sorardı.

Bazı tarihi metinler şunu yazar: “Peygamber Fatıma’nın yüzünü ve iki elini öperdi.”

Öyle bir toplum, bir babanın küçük kızına olan muhabbetine tanık oluyordu. Bir babanın kızına olan sevgisi, merhameti resmediliyordu insanların bakışlarına.

Peygamber sadece bir baba muhabbeti olarak değil, bir ‘vazife’ , ‘önemli bir görev’ olarak da Fatıma’yı yüceltmiştir. (sav) buyuruyor ki:

“Dünya kadınları: Meryem, Asiye, Hatice ve Fatıma’dır.”

“Allah onların sevinçleriyle sevinir, üzüntüleriyle kederlenir.”

“Fatıma’nın sevinci benim sevincimdir. Onun kızgınlığı benim kızgınlığımdır. Her kim ki kızım Fatıma’yı severse, beni sevmiş olur. Fatıma’yı üzen beni üzmüş olur. Fatıma’yı kızdıran beni kızdırmış olur.”

Hz. Fatıma daha çocukken tecrübe olarak acı, keder ve şiddeti yaşamıştı. Çok küçük olduğu için rahat bir şekilde dışarı çıkabiliyordu. Bu özgürlük ona babasıyla yoldaşlık imkanı da sağlıyordu.

Fatıma babasını bir an olsun yalnız bırakmıyordu. Çünkü biliyordu ki babası şehrin düşmanlık ve kin dalgalarında mücadele etmeliydi.

Babasının çarşı halkının kalabalıklarında durup, onlara sakin bir şekilde tebliğ ettiğine, onlarınsa babasını sert bir şekilde kovduklarına şahit olmuştu.

Bir gün Peygamber, Mescid-i Haram’ da secde halindeyken müşrikler kafasına deve işkembesi dökerler. Minik Fatıma hemen babasına koşar elleriyle yüzünü temizler ve birlikte eve dönerler.

Halk her zaman yalnız babanın yanında bu küçük zayıf kızı görür. Çocuğun babasına olan muhabbetini, masumane konuşmalarına şahitlik ederler. Bu yüzden Fatıma’ya “babasının annesi” lakabı verilir.

Peygamber’in Zehra’sı, Ali’nin evinde aşk ve yoksulluk içinde
Fatıma büyümüş, evlilik yaşına gelmiştir. Ancak kendini Peygambere vakfetmiş, kendini onun annesi yerine koymuştu. Hz. Ali’nin de niyetini açıklayamamasındaki çekince bu idi aslında. Babasına bu kadar yakın olan bu kızı nasıl o evden alıp götürebilirdi?

Hem küçük bir çocukken peygamberin evine gelmiş, gençliğini mücadele yolunda geçirmiş ve bir şeyler elde etmeye hiç fırsatı olmamıştı.

Fakat yine de Muhammed(sav) e gitti. Yanına oturup, sükut ve utangaçlıkla onunla konuştu.

-Ne yapıyorsun Ebu Talib’ in oğlu?

Hz. Ali, utancından yumuşak ve ince bir ses tonuyla Fatıma’nın adını anar.

Peygamber:

-Merhaba, hoş geldin, der.

Ertesi gün Hz. Ali’ye mescitte sorar:

-Elinde bir şey var mı?

-Hiçbir şeyim yok ey Allah’ın Resulü.

-Bedir’de sana verdiğim zırh nerede?

-Yanımda ey Allah’ın Resulü.

-Onu ver.

Ali zırhı Peygamberimize verir. Peygamberimiz zırhı satmasını söyler. Ve Hz. Ali mehir olarak Bedir gazvesinde ganimetten payına düşen zırhı satarak vacip olduğu üzere Fatıma’ ya 400 gr. gümüş mehir verir.

Ardından Efendimiz onlara salih evlatlar nasip etmesi için Allah’a dua eder. Hurma kaplarını getirirler. Düğün merasimleri olur. Hz. Fatıma’nın çeyizi kadife bir örtü, hurma lifi doldurulmuş deri bir yastık, iki el değirmeni ve deriden yapılmış iki su kabından ibarettir.

Hz. Hamza iki deve kesmiş ve Medine halkını davet etmişti.

Hz. Fatıma’ya damadın evine kadar Ümmü Seleme eşlik etmiş, Hz. Bilal yatsı ezanını okumuş, namazdan sonra Peygamber, Hz. Ali’nin evine gitmiştir. Bir tabak su isteyip, Kuran’dan bir ayet okumuş. Gelin ve damadın o sudan içmesini emretmiştir.

Fatıma babasından ilk kez ayrılıyor olmanın verdiği acıyla ağlar. Baba kızını şu kelimelerle sakinleştirir:

-Seni insanlar içerisinde imanda en güçlü, bilgide en derin, ahlakta en iyi, ruhen en yüce kişiye emanet ediyorum.

Fatıma baştan beri baba evinde zorluk ve fakirlik içinde doğup büyümüştü. Biliyordu ki şimdi Ali’nin evinde de aşk ve yoksulluk dışında bir şeye sahip değildi.

Peygamberimizin kızının “düğün hediyesi”

Hz. Ali, Fatıma’ya yardım etmesi için savaş esirlerinden bir yardımcı istemişti. Efendimiz ise bunun olamayacağını, o esirleri satıp Ashabı Suffe’nin karnını doyuracağını dile getirmişti. Ertesi gün Peygamber kızını ziyarete gittiğinde gördü ki küçük bir örtüyle örtünmekteler. Hz. Ali ve kızının sıkıntı içerisinde olduğunu gören Peygamber şefkat dolu bir edayla:

-Size benden istediğiniz şeyden daha güzel bir şey vereyim mi? diye sormuş ve Cebrail’in O’na öğrettiği sözleri kızı ve damadına söylemiştir. “Her namazın ardından on kez Allah’ı tesbih edin. On kez hamd edin ve on kez de tekbir getirin. Yatağınıza yattığınızda da otuz dört kez tekbir getirin, otuz üç kez hamd edin ve otuz üç kez de Allah’ı tesbih edin.”

Fatıma varlığının derinliklerinde “kendisinin Fatıma olduğunu” hatırlamış ve gerçeği bir kez daha öğrenmişti.

Ve ölene kadar babasının düğün hediyesi olan bu dersle yaşamıştır.

Fatıma annemiz bugünün Müslüman hanımları için bir “şahit”tir.

Ancak Fatımavari bir yaşam cennet nimetleri ile müjdelenmenin bir yoludur.

Sade bir hayat…

Fatıma’nın yaşamı, bakışlarımıza ve her halimize aksettiğinde, kendi kendini inşa eden -ne Batının ne geleneğin ortaya çıkardığı kadın tiplemesine bürünmeden- Müslüman hanımlar olabileceğiz.



Esra Erdoğan haber
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_250_ocak2012_kapak.jpg


Haksöz 250. Sayısını Ortadoğu İntifadasına Ayırdı!



Tam 250 sayıdır “Kur’an’ın aydınlığına doğru” aylık yayını sürdüren Haksöz, 250. sayısında bir yılı geride bırakan Ortadoğu intifadasını öne çıkardı.

HAKSÖZ-HABER
Tevhid, adalet ve özgürlük yolunda bilgi, inanç ve eylem şiarıyla sürdürdüğü yolculukta bugün çıkan Ocak 2012 tarihli nüshasıyla Haksöz 250. sayıya erişti.

Bu sayıda Tunus’ta başlayan Mısır, Libya, Suriye, Yemen, Bahreyn gibi ülkelerde devam eden Ortadoğu intifadasıyla ilgili bir dosyaya yer veriliyor. Ortadoğu’daki ayaklanmalarla ilgili komplo merkezli karamsar bakış açısını tartışan yazılar dergide ciddi bir yer tutuyor. Böylece bir yılı geride bırakan Ortadoğu intifadasına nasıl yaklaşılması gerektiğine ilişkin Haksöz, kendi bakış açısını oldukça ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu çerçevede Rıdvan Kaya’nın Ortadoğu intifadasıyla ilgili “toplu muhasebe” içerikli yazısı, Hamza Türkmen’in tutum farklılıklarını analiz eden makalesi, Bahadır Kurbanoğlu’nun komploculuğun nedenlerini irdeleyen yorumu, Lokman Doğmuş’un “Kuşkulu Devrimler Çağı” adını verdiği ve özellikle Libya ile ilgili ithamlara açık ve net cevaplar getirdiği yazısı Ortadoğu intifadasını anlamaya yönelik ciddi katkı içeren perspektif ve materyaller içeriyor. Yazılarda genel değerlendirme ve muhasebenin yanı sıra sıklıkla gündeme getirilen iddialar, “Arap Baharı” kavramı, Batı faktörü, NATO müdahalesi, liberal-demokratik değerler, anti-emperyalizm, Suriye, İran’ın tutumu, geleceğin nasıl kurulacağı vs. gibi birçok başlık tartışılıyor.
Derginin Gündem yazısı Fransa’da yasalaşan “Ermeni soykırımı” hakkında. “Türkiye Ermeni Sorunuyla da Yüzleşmelidir!” başlıklı gündemde konu değerlendirilerek gerçeğin inkârı üzerine kurulu İttihatçı-Kemalist mirastan arınılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Dergide yer alan diğer yazılar şunlar:
Halid Davud, Mısır seçimlerini değerlendiriyor ve liberallerin yaşadığı hüsranı gözler önüne seriyor.
Ali Değirmenci, Kuzey Kore lideri Kim Jong-il’in ölümü ve ekranlara yansıyan görüntüler üzerinden, edebi üslubuyla “ağlama” konusunu ele alıyor; Türkiye’de kimlerin, neden ağladığına ilişkin vurgulara yer veriyor.
Musa Üzer, Müslümanların gündemle olan ilişkilerine daha doğrusu gündemsizliklerine dikkat çekiyor. Gündemi aşma kaygısıyla gündem dışına sapanların ve mücadeleden uzak post-modern tavırların tahliline yer veriyor.
Cengiz Duman, kıssalarla ilgili yeni çalışmasında Hz. Süleyman ile Sebe Melikesi arasında geçen diyaloglar üzerinden kıssanın tarihî arka planını ve ders alınması gereken mesajlarını okuyucularıyla paylaşıyor.
M. Masum Yokuş, ahlakın toplumsal dönüşümdeki rolünü ele aldığı yazısında ahlakla ilgili eski ve yeni tanımlara ve doktrinlere ve İslam’ın ahlak konusuna yaklaşım biçimine yer veriyor.
Bahadır Kurbanoğlu, Sebilürreşad dergisi ve “Risale-i Nur”lar üzerinden çok partili dönemde (1946-1960) İslamcıların fikrî ve siyasi duruşlarını ele alıyor. Özellikle Eşref Edip ve Said Nursi’nin yazı ve görüşlerini mercek altına alan Kurbanoğlu, dönemle ilgili belgelere de yer verdiği yazısında önemli tartışma başlıklarını analiz ediyor.
Gülşen Demirkol Özer, yorum bilgisi bağlamında hayatı farklı açılardan okumanın doğurduğu sonuçları Suriye gündemi üzerinden ele alıyor.
Dergide son olarak Bünyamin Doğruer’in bir şiir ve denemesine, Abdurrahman Çeliker’in Hama katliamına bakışta dün (1982) ve bugün (2011) değişen yargıları edebi bir dille kaleme aldığı yazısına yer veriliyor.
İrtibat: 0212 524 10 28 / 534 58 08 ● [email protected]
***
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi-252-subat2012_kapak_iskilipli-atif-hoca.jpg



Haksöz Dergisi Şubat Sayısında İskilipli Dosyasıyla Çıktı!



Haksöz Dergisi, bugün çıkan Şubat 2012 tarihli 251. sayısında geniş bir İskilipli Atıf Hoca ve İstiklal Mahkemeleri dosyası yayınladı.

HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, Şubat 2012 itibariyle 251. sayısını yayınladı. Bu sayıda çeşitli konuların yanı sıra şehadetinin 86. yıldönümü dolayısıyla İskilipli Atıf Hoca ile ilgili bir dosya hazırlanmış.
“Kemalist Vesayet Bitti mi” başlığıyla Gündem’de son günlerin en çok tartışılan konulardan birini değerlendiren Haksöz, sıklıkla duyulmaya başlayan bu iddianın tutarlılığını sorguluyor.
“Gelecek Tasavvurumuzda Aşamalar” başlıklı yazısında Hamza Türkmen, sıklıkla kullanılan bazı siyasi kavramların Müslümanları ne kadar ifade ettiğini tartışıyor. Gelecek tasavvuru için doğru tahlil edilmesi gereken başlıkları irdeleyen Türkmen, yaşadığımız kuşatmayı aşmada merhalelerin altını çiziyor.
Uludere’de yaşanan katliamı Kenan Alpay değerlendiriyor. Hükümetin beklentilere cevap veremediğini belirten Alpay, Uludere’de gördükleri ve izlenimleri üzerinden bölgedeki taburun katliamdaki rolünü ve Kürt ulusalcıların fırsatçılığını da yorumluyor. Alpay’a göre Uludere süreci, Kürt sorununda yeni bir imtihan ve zorlu bir dönemeci ifade ediyor.
Serdar Bülent Yılmaz, AK Parti politikaları ve Kürt açılımı üzerinden Kürt sorununda gelinen noktayı irdeliyor. Açılımın kazanım ve zaaflarını bir arada değerlendiren Yılmaz, Kürt sorununda değişenlere ve değişmeyenlere de dikkat çekiyor.
Mehmet Ali Aslan, Milli Güvenlik Dersinin kaldırılmasını ve eğitim-öğretim alanında 19 Mayıs törenlerine neşter vurulması gibi kimi özgürleşme adımlarının mahiyetini değerlendiriyor.
Murat Özer, “Suriye Direnişinin Öğrettikleri” başlıklı yazısında Suriye’de yaşanan süreçten alınması gereken derslere dikkat çekiyor.
Amira Huveydi, seçim sonrası Mısır’da İhvan’ı bekleyen süreci özetliyor.
Mustafa Siel, ölüm gerçeğini ve Kur’an ve Sünnet ışığında ölümle barışık yaşayabilmenin mümin hayatına etkisini ele alıyor.
Bahadır Kurbanoğlu, “Sebilürreşad” ve “Risale-i Nur”lar bağlamında kaleme aldığı ve çok partili dönemde İslamcıların fikir ve tutumlarını değerlendirdiği çalışmasına devam ediyor.
Yıldırım Bozkurt, Van depremi sonrası Müslümanların çalışmalarını ve Uludere faciasını duygularda yol açtığı sarsıntıyı betimliyor.
Mektup Köşesinde İsmail Şah Balta’nın F tipinden M tipine sürgün hikâyesini ve KCK tutuklusu Mustafa Avcı’nın dergimizin önceki sayısında yayınlanan deprem analizine yönelik eleştirisini okuyabilirsiniz.
Dergide Murat Aydoğdu, Abdurrahman Çeliker ve Bünyamin Doğruer’in de şiirlerine yer verilmiş.
- İSKİLİP ATIF HOCA DOSYASI -
Bu ay dergide kapsamlı bir dosyaya yer verilmiş. Bu nedenle 96 sayfa çıkan dergide Bülent Gökgöz ile Bahadır Kurbanoğlu’nun İskilipli Atıf Hoca’nın hayatı, ilmi ve siyasi görüşleri ve mücadelesini konu alan, ayrıca İstiklal Mahkemelerinin işleyiş mantığını ve zulümlerini deşifre eden araştırma yazıları dosya olarak dergi okuyucusunun istifadesine sunulmuş. Konuyla ilgili çalışmaların da değerlendirildiği geniş dosya, “cumhuriyet” döneminin ilk yıllarını gözler önüne seriyor.
Derginin arka kapağında Milli Güvenlik Bilgisi dersinin kaldırılmasıyla ilgili bir çalışmaya yer verilmiş.
İrtibat: 0212 524 10 28 / 534 58 08 ● [email protected]
***
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...

DERGİNİN SUNUŞ YAZISI:
Zulümle Hesaplaşmak Korkuları Yenmekle Mümkündür!
Çelişkili süreçler yaşanıyor; gelişmeleri tanımlamanın, anlamlandırmanın zorlaştığı süreç­ler. Vesayetin aşıldığına dair veriler bir yandan umutları artırırken, diğer yandan belli noktalarda sistem patinaj yapmayı sürdürüyor.
Ülkenin muhtelif yörelerinde arkeolojik amaçlı olmayan kazılar yapılıyor. Kirli savaşın top­rak altına sürülmüş çirkinlikleri, günahları gün yüzüne çıkartılıyor mütemadiyen. Diyarbakır İçkale’den Şırnak’taki tugay bölgesine kadar toprak adeta geçmişin suçlarını bir bir ortaya döküyor. Arınma fırsatı, zulümle yüzleşme fırsatı yakalandığına seviniyoruz ama öyle şeyler yaşanıyor ki bu ülkede her defasında “sevinmek için çok erken” dedirtiyor!
Genelkurmay Başkanlığı sırasında parmağını sallayarak halkı hizaya sokma gayretinde olan bir komutan yasadışı faaliyetleri nedeniyle tutuklanıyor. Bu ülkede normal yargı prosedürünce genelkurmay başkanlarının da tutuklanabildiğini görmek sevindiriyor ama hemen aynı günler­de muvazzaf genelkurmay başkanının anadilde eğitim dâhil olmak üzere pek çok konuda sarf ettiği sözlerden silah gölgesinde siyaset zaafının ne ölçüde derinleştiğini görebiliyoruz.
Tam Ergenekon ve Balyoz davalarıyla birlikte devlet içinde çeteleşme olgusunun tasfiyesine yönelik tarihî adımlar atılıyor derken, Hrant Dink davasında verilen kararla sözümüz ağzımıza tıkılıyor. Çeteci yapılanmanın açığa çıkartılıp cezalandırılmasını bekleyen kamuoyu vicdanın­da derin bir yara açılıyor.
Ve Mustafa Muğlalı isminin Özalp’taki kışladan sökülmesiyle bir dönemin kapanmakta olduğu­nu ve geleceğe daha bir güvenle bakabileceğinizi düşündüğünüz anda Uludere faciası adeta kan donduruyor. 34 insan orduya ait uçaklardan atılan bombalarla paramparça ediliyor. Askerî vesayeti sonlandırma ve Kürt sorununa çözüm yönünde birtakım olumlu adımlarına şahit olduğunuz Hükümet yetkilileri ardı ardına garip tutumlar takınıyorlar. Sanki bir trafik kazasın­dan söz edercesine “operasyon kazası”ndan söz ediyorlar, sürekli tazminattan bahsediyorlar, adeta yaşanan acıya gözlerini ve vicdanlarını kapıyorlar.
Bu zihniyetle, bu yaklaşımla bu yangın söner mi, bu kadar derinleşen, bunca zamandır ka­nayan yara kapanır mı diye düşünmüyorlar! Ve “Türk devletinin büyüklüğü” saçmalığından, ilkelliğinden kurtulamadıkça attıkları her adımın pusuda bekleyen Kürt milliyetçiliğinin da­marlarına kan pompaladığını göremiyorlar. Ve sonuçta bu halk, her kesimden, her kökenden kitleler milliyetçilik bataklığında debelenmeye devam ediyor.
Tam bu noktada vesayetin aşılması ve bir normalleşme ortamının yaşanabilmesi için sistemin anayasadan, yasalardan, kurumlardan önce zihinlere koyduğu, yüklediği ipoteğin yıkılması­nın önemi kendisini hissettiriyor. Yüreklerde bin bir korku, zihinlerde türlü engeller varken hesaplaşmadan, yüzleşmeden, arınmadan söz edilmesinin anlamlı olamayacağını görmek ge­rekiyor.
İşte İskilipli Atıf Hoca dosyasının tozlu raflardan indirilip Kemalist sistemin zalim yüzüne çar­pılmasının bu hesaplaşma, yüzleşme söylemlerinin tutarlılığı, inandırıcılığı açısından önem arz ettiğini düşünüyoruz. Şehadetinin 86. yıldönümünde Atıf Hoca’nın şahsında başta şapka dayatmasının kurbanları olmak üzere Kemalist diktatörlüğün zulmettiği, şehit ettiği tüm mü­minleri rahmetle anıyor, Rabbimiz katında mükafatlandırılanlardan olmaları için dua ederken, mücadelelerini sürdüreceğimizi yineliyoruz.
Haksöz
 

mehmetsami

Paylaşımcı
Katılım
12 May 2011
Mesajlar
127
Tepkime puanı
9
Puanları
0
itidal...
sönmüş yangına körükle gitsen ne olacak sanki...
unutmayacaklarmış..affetmeyeceklermiş zamanında ses çıkarsaydı islamcı büyükleriniz
iskilipli hocanın öldürülmesinden daha önemli işleri vardı herhalde ondan ses çıkarmadılar
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_253_nisan-2012-kapak_suriye-bosna-olmasin.jpg


Haksöz’ün Nisan Sayısı Çıktı: “Suriye Bosna Olmasın!”



Haksöz Dergisi, Nisan 2012 tarihli 253. sayısında Suriye konusunu kapağa taşıdı: “Suriye Bosna Olmasın!”

“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren ve bu ay 22. yayın yılına giren Haksöz Dergisi, 252. Sayısıyla okurlarının karşısına çıktı. Dergide bu ay da Suriye konusu ağırlıklı işlenen konular arasında.
Bir yılı geride bırakan Suriye direnişinin geldiği noktanın değerlendirildiği Gündem’de Suriye’de yaşananlar ile 1990’lı yılların ortalarında Bosna’da yaşananlar kıyas ediliyor.
Bahadır Kurbanoğlu, Ortadoğu’daki intifadalar üzerinden yapılan tartışmaları değerlendiriyor. “Suriye İmtihanımız” başlığıyla merceği Türkiyeli Müslümanlar üzerine tutan Kurbanoğlu, Suriye halkının direnişinin kimliğine dikkat çekerken bizlere düşen sorumlulukları da gündeme getiriyor.
Bülent Şahin Erdeğer, Adem Özköse ve Hamit Coşkun’un Suriye’deki durumlarını ve bu kardeşlerimizin Suriye’ye gitmelerinin verdiği mesajı konu ediniyor. Dergide Suriye İntifadasının 1. Yılı etkinliklerine de yer veriliyor.
Dikkat çekici iki çeviri yazıda Basil Kudat, Suriye’nin İsrail karşıtlığının gerçek olmadığını ortaya koyarken; Osman eş-Şarnubi Mısırlı doktorların Suriye ile ilgili Türkiye’dekine benzer tartışmalarını ve yardım seferberliklerini anlatıyor.
Haşim Ay, Suriyeli Kürtlerin intifada sürecine yaklaşımlarını irdelediği inceleme yazısında, bölgedeki Kürt grupların yapısına ilişkin doyurucu bilgiler sunuyor.
İade edilen mültecilerin de gündemleştirildiği dergide konuyla ilgili 4 oğlunu, eşini ve babasını Çeçen cihadında şehit veren ve kalan tek oğlu da iade edilmek istenen Kesirat Teyze ile röportaj yapılmış.
Dergide öne çıkan bir diğer konu Sivas Davası… Aranan 5 kişi hakkında verilen zaman aşımı kararının nasıl bir linç kampanyasına dönüştüğünü; Sivas Davasıyla ilgili çelişkilerini, sol-sosyalist, Alevi ve Kemalist çevrelerin tutarsızlıklarını ve Sivas’ın tümüyle nasıl yakılmak istendiğini Bahadır Kurbanoğlu ve Süleyman Ceran’ın kalemlerinden okuyacaksınız.
Hasip Yokuş, Irak Kürdistanındaki İslami hareketler hakkında bilgi verdiği yazısında, Kürdistan’daki İslami hareketlerin geleceğine de projeksiyon tutuyor. Ayrıca Halepçe katliamı tanıklarından Güney Kürdistan İslami Hareketi liderlerinden İkram Kerim’le Halepçe üzerine yaptığı röportajı Haksöz okuyucularıyla paylaşıyor.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması ve 4+4+4 sistemini değerlendiren Ersoy Göveç, konuyu tüm yönleri ve detaylarıyla tartışıyor.
Bir diğer çeviri yazılarda Şeyh Gazi et-Tevbe başta Mısır olmak üzere Ortadoğu’daki son gelişmeler sonrası İhvan-ı Müslimin ve Selefilerde yaşanan değişimi; Mustafa Ziyab bin Garbiyye ise Libya özelinden hareketle anayasalarda “şeriat” ifadesinin geçmesinin neye tekabül ettiğini irdeliyor.
Kur’an çalışmalarına her sayıda olduğu gibi bu sayıda da yer verilmiş. Mustafa Siel, “Şeytan Hayatımızın Neresinde?” başlıklı yazısında özellikle İslami kimlikli şahsiyetlerin şeytan ve şeytani vesveselerle imtihanını; "Murat Kayacan ise “Kur’an Yolu” adlı tefsirde “adalet” kavramının nasıl ele alındığını yorumluyor."
M. Yunus Gezer ve Bünyamin Doğruer’in birer şiirlerinin yayınlandığı dergide Gülşen Demirkol Özer ve Sezai Arıcıoğlu’nun Suriye özelinde kaleme aldıkları denemeleri ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Derginin arka kapağı ise İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında şehit edilen Halk Direniş Komiteleri lideri Zuheyr el-Kaysi ve 25 Filistinliye ayrılmış.
İrtibat: 0212 524 10 28 / 534 58 08 ● [email protected]
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_254_mayis-2012_28subat.jpg

Haksöz Dergisi Mayıs Sayısı Çıktı!


Haksöz Dergisi, Mayıs 2012 tarihli 254. Sayısında 28 Şubat operasyonlarını kapağa taşıdı: “28 Şubat Hukuksuzluğunun Köküne İnilsin!”

HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, 254. Sayısıyla okurlarının karşısına çıktı. Dergide bu ay 28 Şubat soruşturması, Suriye ve Kutlu Doğum gibi konular önplanda.
“28 Şubatçılar Yine Sincan’dalar” başlıklı Gündem yazısında soruşturma sürecini yorumlayan Haksöz, 28 Şubatçıların yargılanamayacağını söyleyenlerin tezlerinin çöktüğüne dikkat çekiyor. Haksöz, soruşturmanın tüm yönleriyle genişletilmesi gerektiğini ifade ederek 28 Şubat’ın Kemalizm demek olduğunu vurguluyor ve darbecilerle birlikte darbeci zihniyetle de tümüyle hesaplaşmaya çağırıyor.
Konu bağlamında Musa Üzer, 28 Şubat sürecinde çözülen, içine kapanan ya da direnişi bırakıp sivil toplumculuğu keşfeden cemaatlerin muhasebe ihtiyacına dikkat çekerken Bahadır Kurbanoğlu, dönemin medya manşetlerinden hareketle medya ile darbe ilişkisini gözler önüne seriyor.
SURİYE: İddialar ve Üstatlar
Suriye gündemini sıcak tutmaya devam eden dergide bu ay Rıdvan Kaya, konuyla ilgili öne çıkan tüm tartışmaları soru-cevap yöntemiyle değerlendiriyor. Suriye direnişi, muhalefeti, dış müdahale ve emperyalizm olgusu, Suriye halkının Esed yönetimine desteği, İran-Hizbullah’ın tutumu ve Filistin meselesiyle ilgili iddialara cevap veriyor.
Suriye özelinde Yılmaz Çakır’ın yazısı da dikkat çekici. Çakır, “Üstatlar, Abiler ve Tâbiler” başlıklı yazısında özellikle şiir ve edebiyat alanında “üstat” addedilen kişilerin siyasi analizlerindeki yanlışları ve bu analizlerin mürit edasıyla öne çıkartılmasındaki sorunları değerlendiriyor: “Kim demiş, başarılı edebiyatçılar, cins şairler, sa*nattan, şiirden anladıkları, bildikleri kadar siyasetten; iç ve dış politikadan, iktisattan, tarihten, felsefeden ya da ne bileyim psikolojiden de anlar*lar ve anlatırlar diye?”
Basil Kudat’ın çeviri makalesi ise Suriye’de BM gözlemcilerini ve ateşkes ihlallerini konu alıyor. Dergide Adem Özköse’nin eşi Raziye Özköse ile de bir röportaj gerçekleştirilmiş.
Hamza Türkmen, Yemen’in siyasi tarihini ve diktatör Abdullah Ali Salih sonrası süreci değerlendiriyor. Barry Rubin’in yazısı ise Mısır devrimini ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir Siyonist gözünden aktarıyor.
Murat Koç, “Kutlu Doğum Haftası” vesilesiyle geçtiğimiz günlerde yapılan etkinliklerin mahiyetini irdelerken nasıl bir peygamber tasavvuruna sahip olmamız gerektiği noktasında analizlerde bulunuyor.
Mustafa Siel, son ayların çokça gündeme gelen bir konusunu, komplo teorilerini ayetler bağlamında ele alıyor.
Cengiz Duman, Hz. Süleyman ile karınca kıssasını masaya yatırarak konuya farklı yaklaşımlar getiriyor.
Kamil Yeşil’in Şura, Tevhid ve Hicret dergileri üzerinden 1970’li, 80’li yıllarda İslami düşüncedeki radikal tavrı gözler önüne seren araştırması da dikkat çekici.
Gülşen Demirkol Özer’in 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili “İkna Olmadık” başlıklı denemesi, Mücahit Gökduman’ın Özgür Üniversiteli Buluşmaları notları, Mustafa Siel ve Bünyamin Doğruer’in şiirlerinin de yer aldığı dergide Uludere ve Filistinli esirler de unutulmamış.
İRTİBAT: 0212 524 10 28 / 534 58 08 ●
[email protected]
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_255_haziran2012_kapak_seyh-said_uludere_adem-ozkose.jpg



Haksöz Dergisi Haziran Sayısında Şeyh Said’i Kapağa Taşıdı!



Haksöz Dergisi, Haziran 2012 tarihli 255. Sayısında Şeyh Said’i kapağa taşıdı. Uludere ve Suriye de derginin öne çıkan gündemleri arasında.

HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” yayınladığı 255. Sayıda Haksöz, “Şehadetinin 87. Yıldönümünde Şeyh Said’i Rahmetle Anıyor; Laik-Ulusalcı Katilleri Lanetliyoruz!” manşetiyle çıktı.
Sistematik inkâr ya da ilhad kampanyasına karşı baş eğmeyen direniş erlerinden bir şehidi, Şeyh Said’in mücadelesini ve onun şahsında ümmet kimliğine karşı icra edilen zulmü etraflıca ele alan Hamza Türkmen ve Bahadır Kurbanoğlu imzalı iki yazıyla Haksöz, Şeyh Said kıyamıyla ilgili belge ve tartışmalara dikkat çekiyor.
Derginin Gündem yazısı Uludere konusuna ayrılmış. “Uludere Yarası Kanamaya Devam Ediyor!” başlıklı yazıda Hükümetin sorumsuzluktaki inatçılığı ve yanlış politikasının milliyetçilik değirmenine su taşıdığı ifade ediliyor. Konuya ayrıca ele alan Murat Koç da Hükümetin Uludere’de çözümsüzlüğü dayattığını ifade ederek “istismar meselesi”nin de bir adalet katline yol açtığını ifade ediyor.
Suriye’deki esaret günlerini Adem Özköse ile konuşan Gülşen Demirkol Özer’in röportajı Suriye’de yaşanan tabloyu gözler önüne seriyor.
Rıdvan Kaya, Mısır seçimlerini değerlendirirken M. Ali Aslan Filistinli esirlerin açlık grevi zaferini yorumluyor. Lokman Doğmuş ise yine Libya üzerine kaleme aldığı yazısında ülkede fıkhi açıdan yapılan seçim tartışmalarını analiz ediyor. Yvette Talhamy’den yapılan çeviride ise Suriye İhvanının inişli-çıkışlı tarihsel süreci ele alınıyor.
“Uluslararası Kafkasya Konferansı”nın Murat Özer tarafından değerlendirildiği dergide Mustazaf-Der’in kapatılması ilgili de bir habere yer verilmiş.
Şefik Sevim, sıkça tartışılan bir konuyu ele almış. “Müslümanlar ve Geç Kalmışlık Sendromu” başlıklı yazıda Kürt sorunu, işçilerin hakları ve kurumsallaşma gibi konularda Müslümanların süreç içindeki tavırları ele alınmış.
Ömer İslam, Kur’an’ı nüzul sırasına göre ama Siyer bilgisi ile birlikte okumanın teorik ve pratik faydalarını kaleme almış.
Ekrem Baytap, Âdem kıssası üzerinden “dil”in, insanı inşa edici misyonuna dikkat çekmiş.
Bünyamin Doğruer ve Mustafa Siel’in şiirlerine de yer verilen dergide cezaevinden gelen bir mektup da yayınlanmış. Derginin arka kapağı ise Mavi Marmara şehitlerimizle ilgili bir çalışmaya ayrılmış.

İRTİBAT: 0212 524 10 28 / 534 58 08 ● [email protected]
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Uçak Krizi mi, İnsanlık Krizi mi?

haksoz-dergisi-256-temmuz2012-kapak.jpg



Haksöz dergisi, 256. sayısında Suriye’deki insanlık krizini kapağa taşıdı. Mısır’daki gelişmeler ve PKK şiddeti de öne çıkan konular arasında.

Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz dergisi, 256. sayısıyla okurlarının karşısına çıktı. “Suriye’de Uçak Krizi mi, İnsanlık Krizi mi?” manşetiyle çıkan dergi, Suriye’de yaşanan trajediyi istatiksel olarak kapaktan vermiş.
Suriye’ye savaş senaryolarının değerlendirildiği Gündem yazısında Türkiye’nin Suriye’ye askerî müdahalede bulunmasının Esed rejimi için “hayat öpücüğü” olacağı ifade ediliyor. Haksöz’ün önerisi tüm Müslümanların Suriye direnişini destekleyerek direnişin gücüyle Baas rejimini yıkmak.
Hamza Türkmen, Mısır’daki süreci analiz eden “Meydanların Dili ve İnkılâp Yolunda Merhale Tutarlılığı” başlıklı yazısında Mursi’yi ve Mısır’ı bekleyen geleceğe ve inkılâp sürecinde merhaleciliğin önemine dikkat çekiyor.
Rıdvan Kaya, PKK’nın son Dağlıca saldırısı üzerinden Kürt sorununda gelinen noktayı yorumluyor. PKK eylemlerinin ve milliyetçiliği daha fazla şiddet ve çözümsüzlük ürettiğini ifade ediyor.
Murat Koç, Türkçe Olimpiyatlarının neye “hizmet” ettiğini sorguladığı yazısında olimpiyatları düzenleyen hareketin düşünsel ve yapısal arka planını, Türk milliyetçiliğiyle irtibatını, İslamcıların ve gazeteci-aydınların organizasyona yaklaşımını değerlendiriyor.
Gülsüm Peker Alpay, ahlakı, nesli ve toplumu ifsat eylemi olarak nitelediği “kürtaj” tartışmalarını ve soruna nasıl yaklaşmak gerektiğini ayrıntılı bir şekilde irdeliyor.
Lokman Doğmuş, Libya’da gelinen süreci nasıl okumak gerektiğini yaşanan son gelişmelere de dikkat çekerek ortaya koyarken; Haşim Ay, Suriye Ulusal Konsey başkanlığına getirilen Abdulbasit Seyda ile Kürtlerin Suriye muhalefetine yaklaşımında yaşanabilecek muhtemel değişimi sorguluyor.
Mustafa Siel, ayetlerden örneklerle bir başkasının ölümünün insanlarda bıraktığı izin peşini sürerek insan ile merhamet arasındaki ilişkiyi ele alıyor.
Cengiz Duman, Kur’an’da Hz. Süleyman’ın ölümünü alan ayet hakkında müfessirlerin yorumlarından hareketle Süleyman Peygamberin ölümü kıssasındaki İsrailîyat etkisini analiz ediyor.
Bahadır Kubanoğlu, Şeyh Said ile ilgili araştırma yazısına yine uzun bir çalışmayla devam ediyor. Kurbanoğlu, bu sayıda Şeyh Said’in kimliğini ve “kıyam”ın sosyolojik boyutlarını irdeliyor.
Dergide “cezaevleri” konusu da yoğun bir şekilde işlenmiş. Özgür-Der’in yaptığı forum ve mahkûmların resimlerinden oluşan sergiden notların aktarıldığı dergide ayrıca Bolu F Tipi Cezaevine bazı kuruluş temsilcileri tarafından yapılan ziyaretin gözlem raporuna yer veriliyor. Ayrıca adli mahkûmların yaşadığı mağduriyetler ve taleplerine dikkat çeken bir mektup dergi sayfaları arasındaki yerini almış.
Bünyamin Doğruer’in bir şiirinin yayınlandığı dergide üç de edebi denemeye yer veriliyor. Süleyman Ceran, ABD’nin Felluce saldırısında kullandığı kimyasal silahların devam eden etkisine; Sezai Arıcıoğlu ve Gülşen Demirkol ise Suriye’de yaşananlarla ilgili bazı Müslümanların merhametten uzak ve zulme destek çıkan yaklaşımlarına yazdıkları denemeler ile dikkat çekiyorlar.
Derginin arka kapağı ise yaklaşan Ramazan ayı dolayısıyla dua içerikli bir çalışmaya ayrılmış.
İrtibat: 0212 524 10 28 / [email protected]

Burak Gültekin haber verdi
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_agustos-eylul_257-258_suriye-ozel-sayisi_sorusturma.jpg


Haksöz Dergisinden Özel Suriye Sayısı



Haksöz Dergisi, Suriye için yayınladığı özel sayıda “Suriye: Neden Bu Kadar Sessizlik?” başlıklı bir soruşturmaya yer veriyor.

HAKSÖZ-HABER
257 ve 258. Sayılarını birleşik olarak yayınlayan Haksöz Dergisi, tam 184 sayfa ile okurlarının karşısına çıktı. İslami camiadan 39 ismin katıldığı “Suriye: Neden Bu Kadar Sessizlik?” başlıklı bir soruşturmanın yanı sıra Suriye gündemi ile ilgili yazıların yer aldığı dergi Suriye Özel Sayısı niteliğinde.
Ağustos-Eylül 2012 tarihli derginin Gündem konusu “Kan Kılıca Galip Geliyor!” başlığıyla Suriye-Halep’teki direnişe ayrılmış. Muhaliflerin ve direnişin gücüyle ilgili iddiaların tartışıldığı yazıda Suriye’nin bölüneceği yönündeki korku propagandaları da değerlendiriliyor.
Suriye devriminin temel dinamikleri; Arap coğrafyalarındaki diğer isyanlardan farkı, “dış güçler” faktörü, silahlı direniş seçeneğinin tercih edilmesi; muhaliflerin Batı, Rusya, BM, NATO, Arap Birliği, Türkiye ve İran’a yaklaşımları; İslami camianın Suriye sınavı ve yapılması gerekenler gibi konuların tartışıldığı “SURİYE SORUŞTURMASI”na şu isimler katılmış: Abdurrahman Koç, Adnan İnanç, Ahmet Faruk Ünsal, Ahmet Kaya, Ahmet Varol, Ahmet Yıldız, Asım Gültekin, Bülent Yıldırım, Bünyamin Doğruer, Celal Sancar, Davut Güler, Ersoy Dede, Feriduddin Aydın, Fırat Toprak, Gülşen D. Özer, Harun Ünal, Hüsnü Yazgan, Kazım Sağlam, M. Fesih Kaya, Mahmut Kar, Mehmet Ballı, Mehmet Göktaş, Mehmet Şahin, Mustafa Özcan, Mustafa Siel, Nehir A. Gökduman, Nuri Yılmaz, Osman Atalay, Ömer Ekşi, Ramazan Kayan, Ramazan Yazçiçek, Sait Şahin, Salih Serdar, Selahaddin E. Çakırgil, Serdar Demirel, Süleyman Arslantaş, Turgay Aldemir, Yalçın İçyer, Yıldız Ramazanoğlu.
Dergide öne çıkan bir yazı da Hamza Türkmen’in “Küresel Bloklar Arasında Suriye’nin ve İran’ın Geleceği” başlıklı yazısı. Türkmen, eski ve yeni kapitalist blok ve İslami dayanışma süreci eğilimleri üzerinden Suriye’nin geleceğini ve İran’ın süreçteki tavrını değerlendiriyor.
Musa Üzer, özellikle Suriye sürecinde daha görünür olmaya başlayan emperyalizm ve anti-emperyalizm olgusunu tartışmaya açıyor. Üzer, emperyalizm kavramının tarihsel kökenlerine inerek sol literatürde nasıl kullanıldığını gözler önüne seriyor ve birçok Müslümanın kavramı “çarpık” bir biçimde kullandığını ortaya koyuyor.
Haşim Ay, son günlerin öne çıkan gündemi Suriye Kürdistanındaki gelişmeleri yorumluyor.
Av. Mehmet Alagöz, kenarda kalmış bir konuya, cezaevleri sorunu ve tecrit gerçeğine dikkat çekiyor.
Şuayb Mekeç, tezkiye ve muhasebe ayımız Ramazanı nasıl idrak etmek gerektiğini ele alıyor.
Cengiz Duman, Hz. Süleyman’ın ölümü kıssasını Kur’an perspektifinden analiz ediyor.
Şeyh Said ile ilgili araştırmalarına devam eden Bahadır Kurbanoğlu, bu sayıda uzun bir makaleyle konuyu değerlendiriyor. Kurbanoğlu, bu makalesinde Şeyh Said Kıyamı sonrası hükümet politikalarını masaya yatırarak TCF süreci üzerinden diktatörlüğün nasıl inşa edildiğini anlatıyor.
Murat Aydoğdu, O. Atavi Erdemir ve Bünyamin Doğruer’in şiirlerine yer verilen dergide Fevzi Zülaloğlu’nun “Ramazan ve Ümmet Duası”nı da okuyabilirsiniz.
Derginin arka kapağı Arakan Müslümanlarının yaşadığı zulümle ilgili bir çalışmaya ayrılmış.
İRTİBAT: 0212 524 10 28 [email protected]
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_259_ekim2012_peygamber-muhammed-suriye-ummet.jpg

Haksöz Dergisi Ekim 2012 Sayısı Çıktı


Haksöz Dergisi, "Resulullah'a Hürmet; Ancak Ümmete Sahip Çıkmak ve Zulme Karşı Durmakla Mümkündür!" manşetiyle çıktı.

HAKSÖZ-HABER
Haksöz Dergisi, “Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla sürdürdüğü aylık yayınında 259. Sayısını yayınladı. Ekim 2012 tarihli derginin manşeti Resulullah (s)’a hakaret içeren filme yönelik tepkiler ile Suriye’de yaşanan katliamlara yönelik sessizliği birleştirdi: “Resulullah'a Hürmet; Ancak Ümmete Sahip Çıkmak ve Zulme Karşı Durmakla Mümkündür!”
Gündem yazısında Peygamberimiz ve İslami değerlere yönelik saldırılara karşı asla sessiz kalınmaması gerektiğine dikkat çekilirken bütüncül bir perspektif sahibi olmanın; tepkileri doğru hedefe ve ölçülü bir şekilde ortaya koymanın önemine dikkat çekiliyor.
Rıdvan Kaya ve Murat Özer de kaleme aldıkları yazılarıyla konuyu değerlendiriyorlar. Rıdvan Kaya, “Sağlıklı Tepkiler ve Boş Tepkisellikler” başlıklı yazısında tepkiler ortaya konarken marjinal çıkışlardan daha ziyade olarak öncelikle emperyalist saldırganlığın hedeflenmesi gerektiğini belirtiyor; ayrıca ümmetin maruz kaldığı zulmü görmezden gelinerek Resul’e sahip çıkılamayacağını ifade ediyor. Murat Özer ise başta Hizbullah-İran çizgisi olmak üzere “Müslümanların Masumiyeti” adlı filme dönük tepki koyanların “tutarlılığını” değerlendiriyor.
Hamza Türkmen, son günlerin Türkiye’de en çok konuşulan konusunu analiz ediyor: İslamcılık. Vahyî siyaset ile reel siyaset arasında İslamcılık tartışmalarına nasıl yaklaşmak gerektiğini analiz eden Türkmen, tartışmaların zeminini de yoklayarak “Ümmetin mi iktidarın mı inşası öncelikli?” sorusuna cevap arıyor.
Dergide Suriye konusu bu ay da yoğun bir içeriğe sahip. Sol-sosyalist ve ulusalcı çevrelerin kara propaganda ve ırkçı kampanyalarının hedefi olan Suriyeli muhacirlerle ilgili tartışmaları değerlendiren Bahadır Kurbanoğlu, muhacirlere sahip çıkılması gerektiğini belirterek “Ensar” sorumluluğunun yerine getirilmesi yönünde çağrıda bulunuyor. Orhan Güvel’in mez*hepler tarihiyle ilgili çalışmalarıyla bilinen Mu*hammed B. Muhtar eş-Şankıti ile yaptığı röportaj da Suriye ile ilgili temel sorulara cevap içeriyor.
Ayrıca Suriye direnişiyle ilgili Avrupa solunda yaşanan tartışma da iki çeviri yazıyla okuyucuya sunuluyor. Corey Oakley ve Gilbert Achcar sol ve emperyalizm olgusuna da dikkat çektikleri ifadelerinde neden Suriye direnişinin desteklenmesi gerektiğini ortaya koyuyorlar.
Dergide Jennifer Loewenstein tarafından kaleme alınan ve Nazilerin Yahudilere yönelik soykırımının simge isimlerinden Anne Frank ile Siyonist İsrail’in katlettiği Rachel Corrie’nin dünya vicdanındaki durumunu kıyaslayan yazısı oldukça ilgi çekici.
Münevver Sofuoğlu, “Kemalist Paradigmada Kadın” başlıklı yazısında Tanzimat sonrası Osmanlı kadını ile Cumhuriyetin ilk yıllarındaki kadının dönüşümünü ele alıyor.
Mustafa Siel, Hac Suresinin ilk 37 ayetinin ışığında kulluk, hac ve kurban konusunu analiz ediyor ve yaptığı tefsir ile söz konusu ibadetlerin hikmetine dikkat çekiyor.
Mahya Yayınları editörü Sabahattin İhvan ile Mehmed Âkif’in “Kur’an Meali” üzerine bir söyleşinin de yer aldığı dergi, Günay Bulut’un kaleme aldığı öykü ve Bünyamin Doğruer’in şiiriyle renkleniyor.
Derginin arka kapağı Suriye’de şehit düşen Türkiyeli kardeşlerimizle ilgili bir çalışmaya ayrılmış.
İRTİBAT: 0212 524 10 28 [email protected]
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi-260_kasim2012-kapak_29ekim.20121104034634.jpg


Haksöz Dergisi Kasım 2012 Sayısı Çıktı



Haksöz Dergisi, Kasım 2012 sayısı “Ergenekon Cephesi 29 Ekim Nöbetinde!” manşetiyle çıktı. Derginin ağırlıklı gündemini yine Suriye oluşturuyor.

HAKSÖZ-HABER
Haksöz Dergisi, “Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla sürdürdüğü aylık yayınında 260. Sayısını yayınladı. Kasım 2012 tarihli derginin manşeti “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” kutlamalarına atıfta bulunuyor: “Ergenekon Cephesi 29 Ekim Nöbetinde!”
Gündem’de 29 Ekim yürüyüşleri üzerinden Ergenekon ittifakının Kemalist Cumhuriyetin asıl varisi olduğu işleniyor. Ankara’daki yürüyüşün engellenmesinin değerlendirildiği yazıda “Kim Daha Cumhuriyetçi Yarışı”nın da doğurduğu acziyet haline dikkat çekiliyor.
Hamza Türkmen, 11-12 Ekim’de düzenlenen “İstanbul Küresel Forumu”nda öne çıkan bir vurgu olarak adalet arayışını yorumluyor. Batılı kalkınma sistemiyle adalet aramanın beyhude olduğuna işaret eden Türkmen, Batı’nın hâkimiyetinden kurtulmak anlamında Başbakan Erdoğan’dan sadır olan sözleri değerlendiriyor.
Derginin Ağırlıklı Gündemi Yine Suriye…
Rıdvan Kaya, Zaman gazetesinde Ahmet Turan Alkan’ın Suriye’den bir fotoğraf karesi üzerinden yazdığı ve muhaliflerle ilgili karamsar bir tablo çizdiği makalesi üzerinden Suriye fotoğrafına nasıl bakılması gerektiğine ilişkin bir analiz yapıyor.
Musa Üzer, Türkiye’deki aydın karakterinin Suriye direnişine yaklaşımını sorguluyor. İslamcı aydınların zihin dünyasına inen Üzer, Ali Bulaç örneği üzerinden Suriye üzerine yazılan yanlış tezleri tek tek ve etraflıca eleştiriye tabi tutuyor.
Suriye’de şehit düşen Ömer Bukerati’nin annesi Şaza Hanım’la yapılan röportaj mümin bir annenin vakur ve örnek duruşunu göstermesi açısından ilgi çekici. Bukerati, Ömer’in iç dünyası kadar, Müslümanların Suriye direnişiyle imtihanı hakkında da açıklamalar yapıyor.
Simon Assaf, Türkiye’dekine benzer şekilde Avrupa solunda yaşanan tar*tışmaya dikkat çekerek Suriye devriminin mezhebî bir kalkışma değil, bir halk hareketi olduğunu ve devrime bizzat Suriye halkının öncülük ettiğini vurguluyor.
Basil Kudat, Humus’ta devam eden kuşatmayı, bizzat Humus’ta bulunan tanıkların gözünden aktarıyor.
Rıdvan Kaya, dergideki ikinci yazısında Kurban organizasyonu için gittiği sınır ötesindeki Suriye kasabalarından izlenimlerini paylaşıyor.
***
Dergide bir röportaj da Hanife Sevde Köse ile yapılmış. Köse, “Arap Devrimlerinde Sosyal Medyanın Rolü” konulu tez çalışması üzerinden Mısır başta olmak üzere Ortadoğu’daki halk ayaklanmalarında sosyal med*yanın etkisine yönelik sorulara cevap veriyor.
Haşim Ay, anadilde eğitim gündemine dair Başbakan Erdoğan ve Burhan Kuzu’nun ifadelerini değerlendiriyor.
Mustafa Siel, bu ay da bir tefsir çalışması ile dergiye katkıda bulunuyor. Siel, Necm Suresinin tefsiri ışığında vahyin korunmuşluğu ve şefaat meselesini ele alıyor.
Fevzi Zülaloğlu, “Vasat Ümmet Duası”yla bir dua örneğini okuyucularla paylaşıyor.
Ayşenur Korkmaz ve Hanife KarasuMuhammad And The Believers” (Muhammed ve İnançlılar) adlı Fred Donner’in “Muhammed yalnızca İslam’ın değil, üç dinin lideriydi.” tezini içeren kitabını değerlendiriyorlar.
Dergide Sezai Arıcıoğlu’nun kale aldığı deneme, Ali Emre’nin Suriye’den iki fotoğrafa dönük yazdığı öykü ve Bünyamin Doğruer’in Suriyeli bir çız çocuğuna ithaf ettiği şiir ilgiyle okunabilir.
Derginin arka kapağı ümmetin Suriye’de şehit düşen muhacir ve genç çocuklarına yönelik bir çalışmaya ayrılmış.
---------
İRTİBAT: 0212 524 10 28 [email protected]
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
481744_305325722900492_1446840311_n.jpg


Haksöz Dergisi kapak ve iç tasarımında yaptığı değişiklikle 261. Sayısını yayınladı.


“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi 2012 yılının son sayısında yeni bir tasarımla okurlarının karşısına çıktı.

... MEB’in kılık-kıyafet yönetmeliğine atfen “Başörtüsünü Yasaklayan Hiçbir Kanun ve Yönetmeliği Tanımadık, Tanımayacağız!” manşetiyle çıkan dergi, başörtüsüne şartsız-sınırsız özgürlük talebinde bulunuyor.

Dergide bu ay MEB Yönetmeliği ve başörtüsü yasağı, İsrail'in 8 günlük saldırısı ve Gazze direnişi, Suriye'deki gelişmeler, Suriye Kürtleri ve direnişin kurumsallaştırdığı yargı sistemi, Mısır'daki son gelişmeler, PKK ve açlık grevleri, Uludere, Mavi Marmara Davası gibi güncel konuların yanı sıra her sayıda olduğu gibi fikrî, usuli ve edebi çalışmalar da yer alıyor.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi-aralik2012-261-kapak.jpg

Haksöz Dergisinin 261. Sayısı Çıktı!



Haksöz Dergisi kapak ve iç tasarımında yaptığı değişiklikle 261. Sayısını yayınladı.

HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi 2012 yılının son sayısında yeni bir tasarımla okurlarının karşısına çıktı.
MEB’in kılık-kıyafet yönetmeliğine atfen “Başörtüsünü Yasaklayan Hiçbir Kanun ve Yönetmeliği Tanımadık, Tanımayacağız!” manşetiyle çıkan dergi, başörtüsüne şartsız-sınırsız özgürlük talebinde bulunuyor.
Dergide bu ay MEB Yönetmeliği ve başörtüsü yasağı, İsrail'in 8 günlük saldırısı ve Gazze direnişi, Suriye'deki gelişmeler, Suriye Kürtleri ve direnişin kurumsallaştırdığı yargı sistemi, Mısır'daki son gelişmeler, PKK ve açlık grevleri, Uludere, Mavi Marmara Davası gibi güncel konuların yanı sıra her sayıda olduğu gibi fikrî, usuli ve edebi çalışmalar da yer alıyor.
Dergi içeriği aşağıdadır...

İÇİNDEKİLER:
Gündem - Hükümet, 12 Eylül Darbecilerini Yargılatırken, Yasaklarına Sahip mi Çıkıyor?
Hamza Türkmen – BM’de Filistin Devleti ve Küresel Direnç
Mehmet Ali Aslan – Gazze’nin “Siccil Taşları” İsrail’in Tepesinde
Ahmed Eleiba – İsrail Ordusunun Üstünlüğü Sallantıda
Hasan Soylu – Mısır’da İhvan’a Karşı Kirli İttifak
Haşim Ay - Suriye’de Kürt-Arap Çatışması mı?
İsmail Özgüven – Özgür Suriye Topraklarında Yargı Sistemi
Gökhan Ergöçün – Gençler Cephelerde, Gençler Meydanlarda
Rıdvan Kaya – Açlık Grevleri Eylemi: Talepler ve Hedefler
Serdar Bülent Yılmaz – Üç Roboski
Röportaj - Gülden Sönmez İle Mavi Marmara Davası Üzerine
Murat Aydoğdu – Ortadoğu’daki Emperyalist Politikaların Tahlili
Hamza Türkmen – Ali Şeriati Nasıl Davranırdı?
Mustafa Siel – Diyalog ve Maskeler
Ahmet Parlakışık – Yabancı Sermaye
Abdurrahman Yıldırım – Bir Öncü Şahsiyetin Zihin Dünyasına Yolculuk
Necmettin Asma – Günümüz Sanatçılarının Hali Pür Melali
Sezai Arıcıoğlu – Bataklığa Saplanmış Fetvaların Öldürdüğü Çocuklar
Mektup - Cezaevinden Örnek Bir Dayanışma
Süleyman Ceran – Hür Suriye’ye Yorgan Olmak
Bünyamin Doğruer – Yaklaşıyor Yaklaşmakta Olan
Gülşen Demirkol Özer - Rüstem İçin
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_ocak2013_262_suriye.jpg


Haksöz Dergisinin 262. Sayısı Çıktı!
Ocak 2013 tarihli 262. Sayısıyla okurlarının karşısına çıkan Haksöz Dergisi, Suriye’ye yönelik yardım çağrısını kapağa taşıdı.



HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi 2013 yılının ilk sayısında Suriye halkıyla dayanışmaya çağırıyor: “Suriyeli Kardeşlerimize Ensar Olma Zamanı”
“Bir İnsanlık Testi Olarak Suriye ve İman İmtihanımız” başlıklı Gündem yazısında Suriye için yardım seferberliğinin önemine dikkat çekilirken yardımın da ötesine geçip şahitlik sorumluluğumuzun altı çiziliyor. Konu çerçevesinde İHH Hatay Kriz Merkezi Sorumlusu Muhammed Yorgancıoğlu ile Özgür-Der Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonu Sorumlusu Hasip Yokuş ile yapılan röportajlar kardeşlerimizin içinde bulunduğu hali gözler önüne seriyor.
Yardım seferberliğinin haricinde de Suriye gündemi dergide ağırlıklı yer edinmiş. Bülent Şahin Erdeğer, şiddet karşıtı söylemleriyle yeniden öne çıkan Cevdet Said’in düşüncelerini eleştiriye tabi tutarken, Haşim Ay, Suriye Kürt grupları ile intifada hareketi arasında gelişen ilişkileri değerlendiriyor. Adnan Zülfikar, Barry Rubin ve Basil Kudat’tan yapılan çeviriler de Suriye direnişini farklı perspektiflerden anlama açısından önemli veriler içeriyor. Son Suriye şehidimiz Hamza Yavuz’u ise Bahadır Kurbanoğlu’nun kaleminden okuyabilirsiniz.
Mısır’daki gelişmeler ve Mursi karşıtlarının tutarsızlıkları Rıdvan Kaya’nın kaleminden değerlendiriliyor. Referandum sonuçlarını yorumlayan Kaya, Mısır İslamcılarını bekleyen iktidar imtihanına dair kanaatlerini paylaşıyor.
Son zamanların en çok tartışılan konularından biri, İslamcıların AK Parti iktidarı sürecinde sisteme eklemlenmesi meselesi Musa Üzer tarafından tahlil ediliyor. İslamcıların dünü ve bugününü de kıyas eden Üzer, İslamcılık üzerine ortaya konan tespitlerin yüzeyselliğine ve “dışarıdanlığı”na dikkat çekiyor.
Kenan Levent, Batı’nın Ortadoğu intifadaları üzerindeki rolü tartışmalarını ele alarak tarihî ve toplumsal yasaları göz ardı eden yaklaşımların kolaycılığına dikkat çekiyor.
Hasan Soylu, ODTÜ olaylarını analiz ediyor. ODTÜ olaylarını öğrencilerin özgürlük haykırışı olarak okumak doğru mu?
Mustafa Siel, tefsir çalışmalarına İnsan Suresi üzerinden devam ediyor. Siel’in çalışması hayatın ve gaybın anlamı üzerine.
Şuayp Mekeç, Kur’an’daki ayetlerden kalkarak zulme karşı çıkmanın imani bir gereklilik olduğunu işliyor.
Dergide dikkat çeken bir diğer yazı Ali Değirmenci’ye ait. Değirmenci, Mehmed Âkif ve İslamcılık konusunu tahlil ediyor.
Derginin edebiyat sayfalarında da bir yoğunluk gözleniyor:
Murat Koç, Roboski ziyareti üzerinden bir deneme kaleme alırken, Gülşen Demirkol Özer, kamudaki başörtüsü yasağına farklı bir üslupla yaklaşıyor. Süleyman Ceran ise Srebrenitsa’daki gözlemlerini Suriye’de yaşananlarla kıyaslayan içten bir çalışmayı dergi okuyucularıyla paylaşıyor. Son sayfa ise Bünyamin Doğruer’in şiirine ayrılmış.
Derginin arka kapağı ise 1. Yıldönümü dolayısıyla adalet talebiyle Roboski katliamına ayrılmış…
---------
İRTİBAT: 0212 524 10 28 [email protected]
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_263_subat2013_kapak-basortusu.jpg


Haksöz Dergisinin 263. Sayısı Çıktı!
Şubat 2013 tarihli 263. Sayısıyla okurlarının karşısına çıkan Haksöz Dergisi, başörtüsünü kapağa taşıdı.

HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, 2013 Şubat sayısını “Mümin Kadının Özgürlük Şiarı Başörtüsü Her Yerde Özgür Olmalı!” manşetiyle yayınladı.
“Başörtüsüne Yönelik Hiçbir Engellemeye Ya da Sınırlamaya Boyun Eğmemeliyiz!” başlıklı Gündem yazısında başörtüsünün her yerde özgürleştirilmesi için aktif bir çalışma içerisinde olmak gerektiğine vurguda bulunuluyor.
Murat Koç, İmralı görüşmelerinin Kürt sorununda barışın kapısını aralayıp aralayamayacağını tartışırken Müslümanların konuyla ilgili yaklaşımın ne olması gerektiğine de dikkat çekiyor.
Rıdvan Kaya, “Gerçekten Eşit Kimliklere mi Sahibiz?” başlıklı yazısında CHP’li Birgül Ayman Güler’in ırkçı ifadelerine yönelik tepkileri tahlil ediyor.
Hamza Türkmen, Tunus örneğinden hareketle metodik tartışmalara da yer vererek Müslüman coğrafyalarda gerçekleşen kıyam sürecinin geleceğine dair öngörülerini paylaşıyor.
Murat Özer, Tunus izlenimlerinden yola çıkarak Selefiliğin ve Selefilerin geldiği noktayı yorumluyor.
Abdulkadir Şen, Fransa’nın Mali’ye yönelik askerî müdahalesini ele aldığı yazısında işgalin nedenlerine ve muhtemel sonuçlarına değinide bulunuyor.
Bahadır Kurbanoğlu, Mali ve Fransa kıyaslamasında yaşanan tartışmalara binaen anti-emperyalizm söyleminin çelişkilerine dikkat çekiyor.
Çeviri yazılarda Suriye’de yaşanan kıyımın insanları neden rahatsız etmediğine ilişkin tahlillerin yanı sıra Cephetun Nusra’nın Suriye’de neden ve nasıl güçlendiğine dair makalelere de yer veriliyor.
Mustafa Yılmaz, ümmetin yetim bırakılan çocuklarını, Arakanlı Müslümanları genişçe ele aldığı yazısında Arakan’ın dününe ve bugüne ilişkin önemli bilgiler aktarıyor.
Ersoy Göveç, eğitimde yaşanan yenileşme ve özgürleşme adımlarına karşın ideolojik tutumdan kaynaklanan başat sorunların devam ettiğine dikkat çekiyor.
Mustafa Siel, İslam’ı gerçekte yaşamanın ne anlama geldiğini irdelediği yazısında sorumluluklarımızı doğru tespit etmek üzerinde duruyor.
Fevzi Zülaloğlu, “Ey Nefsim!” başlıklı yazısında kişisel arınmaya ilişkin vurgularda bulunuyor.
Bahadır Kurbanoğlu ile Ekin Yayınlarından yeni çıkan kitapları “Şeyh Said” ve “İskilipli Atıf Hoca” hakkında bir röportajın da yer aldığı dergide Süleyman Ceran ve Gülşen Demirkol Özer’in deneme tadındaki yazıları ve Bünyamin Doğruer’in şiiri de ilgiyle okunabilir.
---------
İRTİBAT: 0212 524 10 28 [email protected]
Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
haksoz-dergisi_266_mayis2013_kapak.jpg



Haksöz Dergisinin Mayıs Sayısı Çıktı
Mayıs 2013 tarihli 266. Sayısıyla okurlarının karşısına çıkan Haksöz Dergisi, çözüm sürecine Peygamberimizin bir hadisini öne çıkartarak destek verdi.

HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, Mayıs 2013 tarihli 266. Sayısında Kürt sorununda yaşanan çözüm sürecini manşete taşıdı.
“Kalıcı Bir Adalet ve Kardeşlik İkliminin Tesisi İçin Çözüm Süreci İlk Adım Olabilir!” manşetiyle çıkan dergi, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in de bir sözünü öne çıkardı: “Kendin İçin İstediğini Kardeşin İçin de İste!”
Gündem yazısında çözüm sürecine ilişkin savaş lobisinin fobileri körükleyen kışkırtmalarına teslim olunmaması gerektiği ifade edilirken nihai anlamda adalet, kardeşlik ve barış ortamının İslam’la oluşturulabileceğine de vurguda bulunuluyor.
Dergide Hamza Türkmen’in liberalizm üzerine kaleme aldığı fikrî yazı dikkat çekiyor. “Liberalizm İdeoloji Değil midir?” başlıklı yazıda Türkmen, İslam ile liberalizmin yan yana durup duramayacağını da irdeliyor.
Libya üzerine mini bir dosyaya yer verilen dergide devrim sonrası Libya’da yaşanan süreci Rıdvan Kaya, Murat Aydoğdu, Ahmet Yıldız ve Mehmet Ali Kaçmaz anlatıyor.
Aron Lund’un Batı’nın merhametsiz Suriye politikasını ortaya koyan analizlerinin yer aldığı dergide Hizbullah’ın Suriye’de Esed ordusunun saflarında fiilî savaşa katılmasıyla ilgili değerlendirmelere de yer veriliyor. El-Kaide savaşçılarının çocuklarının ve eşlerinin Irak’ta yaşadığı dramı anlatan çeviri yazı ise hiç gündemleşmeyen bir zulmü açığa çıkarıyor.
Murat Özer, “Tekfircilik Psikolojik Bir Rahatsızlıktır!” başlıklı yazısında tekfir mantığını ve tekfirci şahsiyet ve yapıların gayri ahlaki duruşlarını eleştiriyor.
Bahadır Kurbanoğlu, tarih-inceleme içerikli dikkat çeken yazısında “19 Mayıs Bayramı”nın hikâyesini okuyucularla paylaşıyor. Kurbanoğlu, 19 Mayıs, bayram, beden sağlığı üzerinden nasıl bir faşizmin inşa edildiğini analiz ediyor.
Güney Uzun, Türkiye’nin Ortadoğu intifadalarına ilişkin konumunu ve bu süreçte izlediği politikaları irdeliyor.
Bünyamin Doğruer’in bir şiirinin yanı sıra Gülşen Özer Demirkol’un “Beni de Sınır Dışı Et!” başlıklı denemesi derginin edebiyat sayfalarındaki yerini alıyor.
Son olarak Grup Yürüyüş imzalı “Hurriyya” başlıklı bir metne yer verilmiş dergide. Grup Yürüyüş, yeni albümünü neden “Hurriyya” olarak adlandırdığını açıklıyor.
-----------
İRTİBAT: 0212 524 10 28 [email protected]


Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Haksöz Dergisinden Gezi Parkı Dosyası


Temmuz 2013 tarihli 268. Sayısıyla okurlarının karşısına çıkan Haksöz Dergisi, Gezi Parkı olaylarını etraflıca masaya yatırıyor.

HAKSÖZ-HABER
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz Dergisi, Temmuz 2013 tarihli 268. Sayısında Gezi Parkı olaylarını kapağa taşıdı. Konuyu dosya olarak işleyen Haksöz, ayrıca konuyla ilgili bir soruşturmayı okurlarının ilgisine sunuyor.
Gezi Parkı olaylarının Mısır gündemiyle birlikte değerlendirildiği Gündem’in başlığı “Türkiye’den Mısır’a Laik Tahammülsüzlük ve Kaos Stratejisi”
Rıdvan Kaya, laik duyarlılığın yeni bir mevzisi olarak değerlendirdiği Gezi Parkı olaylarını düşündürdükleri ve öğrettikleriyle ele alırken Hamza Türkmen, Mısır’daki kalkışmayla birlikte olayın küresel boyutunu irdeliyor ve konuyu reel siyaset nazarından irdeliyor.
Bahadır Kurbanoğlu, özellikle sosyal paylaşım ağlarındaki aklı karışıklar için bir “kılavuz” olması niyetiyle Gezi Parkı olaylarını analiz ederken yaşananları “Kemalist kalkışma” olarak niteliyor. Kurbanoğlu, bir diğer yazısında meselenin medyada ve kimi köşe yazarlarınca nasıl ele alındığını tartışıyor. Musa Üzer ise “Gezide Kaybolanlar” başlıklı uzun yazısında olayın özellikle içeriden nasıl algılandığını ve eskiden ya da hâlâ “İslami camia” içinde yer aldıkları ifade edilen kişilerin meseleye nasıl yaklaştıklarını, çelişkileri/tutarsızlıkları masaya yatırıyor.
Konuyla ilgili yapılan “Gezi Parkı Olayları: Değişen Gündem, Değişmeyen Saflaşma” başlıklı soruşturmaya cevap veren Abdülhakim Beyazyüz, Ahmet Yıldız, Demet Tezcan, Fırat Toprak, Hüsnü Yazgan, Muharrem Balcı, Sait Şahin ve Şefik Sevim’in yazıları Gezi Parkı olaylarını farklı bakış açılarıyla okura sunuyor.
Guardian’dan yapılan bir çeviride başta Irak olmak üzere İran, Lübnan ve Pakistan’dan “türbe korumak” bahanesiyle Suriyeli muhaliflerle savaşmaya gelen Şii savaşçıların Suriye’de mezhep savaşını nasıl körüklediğini ortaya koyarken Suriye direnişine ilişkin Thomas Pierret ile yapılan çeviri-röportajda çarpıcı tespitler yer alıyor. Afganistan’da NATO’ya karşı savaşan Taliban’ın son siyasi kazanımları ise Murat Özer tarafından tahlil ediliyor.
Sezai Arıcıoğlu’nun bir denemesi, Bünyamin Doğruer’in de bir şiiri kültür-sanat sayfalarındaki yerlerini alırken Cemal Şakar’ın “Mürekkep” adlı öykü kitabı da Ali Emre’nin kaleminden okuyucu için değerlendiriliyor.
-----------
İRTİBAT: 0212 524 10 28 [email protected]

haksoz-dergisi_268_temmuz-2013geziparkiolaylari.jpg

Haksöz Dergisine İnternet Üzerinden Abone Olmak İçin TIKLAYIN...
 
Üst