Hâtemü'l-Evliyâ'nın Apaçık Alâmetleri Kur'an-ı Kerim'deki Bazı Âyet-i Kerime'lere ve Hadis-i Şerîf'lere Yerleştirilmiştir!

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
Bu işler eserle olsaydı kimseye gerek yoktu
Kuran hepimize yeter de artar bile

1-) Eğer evliya-i kiram'a ihtiyaç olmasaydı, Allah'u Teala onları vazifedar kılmazdı!!!

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyururlar ki:
“Ümmetimin âlimleri benî İsrail’in Peygamberleri gibidir.”

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:

“Her şeyden haberdar olan Allah gibi sana hiç kimse haber veremez.” (Fâtır: 14)
Sana hakikatı bildirecek olan, herşeyden kemaliyle haberdar olan zât-ı kibriyâ’dır, diğer haber verenler değil...

Şimdi,
Senin söylediğin iddiayı kuranniyyun zerzevatı sürekli dile getiriyor..
Amma bak hadis-i şerifler öyle demiyor...

2-) “Allah-u Teâlâ bu ümmete, her yüz yıl başında dinini yenileyecek bir müceddid gönderir.” (Ebu Dâvud)
Neden?
Din-i islam her türlü yoldan fesada uğratılmaya çalışılıyor da ondan!!!
Ümmet-i muhammed bu ifsadçıları din-i islam'ın önderi sanıyor, peşine takılıyor...
En yakın örneği, F.Gülen...Şimdi bunlara saf duygularla yardım eden, zekatını verenler neye ortak oldu?
Fâsığa ikram eden kimse İslâmiyet'in yıkılmasına yardım etmiş olur.” (Münâvi)
Görüyorsun değil mi..
Bu işler öyle basit değil!!!
Müslüman akıllı olacak, okuyacak, araştıracak, bu işlerde büyük vebal ve imanı kaybetmek var Allah muhafaza...
 

alitufan2003

Profesör
Katılım
27 Ağu 2013
Mesajlar
1,370
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Konum
Yalova
O zaman niye forumlarda öngütün reklamını yapıp duruyorsun?

Bizim amacımız reklam değil..
Hakikat'ı ümmet-i muhammed'in duyması...
Neden?
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde buyururlar ki:
“Sizin için Deccal’den daha çok Deccal olmayanlardan korkarım.”
“Onlar kimlerdir?
“Saptırıcı imamlardır.”
(Ahmed bin Hanbel)

Neden Deccal'den daha tehlikeli bir düşün???
Çünkü bunlar suret-i haktan görünüp, müslümanlığı kendi menfaatleri uğruna ifsat etmeye çalıştıklarından!!!!


Kim bunlar?
* Hadis-i şerif’te: “Onların dinleri para olacak.” buyuruluyor. (Münâvi)

* Hazret-i Ali -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:
"İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm'ın yalnız ismi, Kur'an'ın ise resmi kalacak. Mescidler dış görünüşleri ile mamur, fakat içleri hidayetten mahrum olacak. Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı ve yine onlara dönecektir." (Beyhakî)
Görüldüğü üzere bunlar gökkubbe altındaki en şerli ve en tehlikeli insanlardır. Çünkü onlar ilâhî hükümlere değil de kendi zanlarına uymuşlar, kendi mesnetsiz iddiâlarını hüküm yerine koymuşlardır.
Gökkubbe altındaki en şerli kişiler olan âhir zaman âlimleri, İslâm dinini menfaatleri için aslından çıkarmaya çalışırlar.

* Bir diğer Hadis-i şerif’te şöyle buyuruluyor:
Âhir zamanda öyle kimseler türeyecektir ki, bunlar dinlerini dünyalığa âlet edeceklerdir. İnsanlara karşı koyun postuna bürünmüş gibi yumuşak ve güzel huylu görünürler. Dilleri şekerden bile tatlıdır, ama kalpleri kurt gönlü gibidir.
Aziz ve Celil olan Allah-u Teâlâ (bu gibi kimseler için) şöyle buyuruyor:
‘Bunlar acaba benim sonsuz affediciliğime mi güveniyorlar, yoksa bana karşı meydan mı okuyorlar? Ululuğum hakkı için, onlara öyle ağır bir musibet vereceğim ki aralarında bulunan yumuşak başlılar şaşakalacaklardır.”
(Tirmizî)

Kimi çıkar küfrü hoş görür,
kimi çıkar fakirin hakkı zekat'a el koyar,
kimi çıkar faiz alınabilir der,
kimi çıkar sünnet-i seniyye'yi inkar eder...
İşte bunlar bilinsin, bu ifsadı yapanları ümmet-i muhammed görsün, Allah ve Resul'ünün yolunda birleşilsin diye bunlar anlatılıyor..
Çünkü bu fasıklara yardım etmenin vebalini görün!!!
Fâsığa ikram eden kimse İslâmiyet'in yıkılmasına yardım etmiş olur.” (Münâvi)
Allah'ım muhafaza etsin...

 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Ben şunu sorabilir miyim size
@kurt26, @alitufan2003

1) bir cümle ile hatmül velinin özelliklerini bize anlatın copy paste yapmadan

2) Bu şahıstan sonra kimse Allah'ın veli kulu olamayacaksa, bu ümmet içinden kıyamete kadar, Allah'a yakın mukarreblerden, salih amel ve iman sahibi kimse çıkmayacağına deliliniz nedir, böyle biri olabilme ihtimali varsa o kişi neden Veli değildir?

1.54 evliya Hatemi Veliyi anlatmış.Sitede var ekledik.copy paste yapmadan hatemi velinin bir özelliği;Benim gördüğüm rüyaları tabir etmesi,hadisleri açıklayabilmesi,kuranın her ayetini kolayca tefsir edebilmesi,Anlatmak istediği her şeyi birkaç cümle ile bile basitce anlatabilmesi ve bizler tarafından kolayca anlaşılması,En karmaşık rüyaları bile tabir edebilmesi,konuyu ayet ve hadislerle anlatması,eserlerinde batın,ledün ilmi görünmesi(bu ilimleri inkar edenler zaten anlatsakda anlamaz boşa cevap yazmasın),eserlerinin çok fazla olup tamamı ayet ve hadislerle anlatılması,hiç kimseden korkmayıp bütün bölücülerle tek başına savaşması(en basit örnek organ nakli herkez caiz derken caiz değildir diyerek halkı uyarmaya çalıştı.Uyan uydu uymayan uymadı fakat kimsede inkar edemedi dediklerine cevap yazılamadı,hiç reddiye yok.Bu ilim karşısında sadece susup dinlerler.Zanla konuşan zaten hep konuşur ama bir anlamı yok.),Hz.Mehdi(a.s) doğduğu zamanı ,oturduğu yeri,geleceği zamanı bilmesi,kıyamet alametlerinin tamamının görüyor gibi anlatması(inanmayan bizi ilgilendirmez verilen tarihte geliyor mu gelmiyor mu görürler),54 evliyanın anlattığı gibi biri olması,Peygamber efendimiz(s.a.v) yolundan,kuran ve sünnetden zerre dahi şaşmaması(Çünkü zaten vazifeli koruyucusuda Allah kim zarar verebilmiş.Ancak iftira,yalan attılar onların kötülüğünedir.Şer gibi görünende hayır olabilir.)

Şimdi bazı anlatamdığım şeyi copy,paste yapıyorum.Kopyala,yapıştır.

"Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Dünyada da muhakkak bir cennet vardır. Onu bulan kimsede cennet arzusu kalmaz. O cennet mârifetullahtır.” buyurmuştur.
Biz bunu gönül cenneti diye vasıflandırıyoruz, bu hayat her şeyin fevkindedir.
Allah-u Teâlâ dilediklerini derecelerine göre dilediği sahada çalıştırır. Çok sevdiğini ise kendi maiyyetine alır.
Zâtî tecelli ile beşeri sıfatlar yok olduğu zaman, Allah-u Teâlâ’nın zâtına karşı irfan husule gelir. Marifetullah’a yükselen bir ârif, Hakk’ın nuru ile hakikatı görmeye başlar. Bu ise vahyin bir kolu olan “İlhâm-ı ilâhî” ile olur, “Kalp gözünün açılması” ile veya “Rüyây-ı sâdıka” ile olur.

Bu ilim sahiplerinin muallimi Allah-u Teâlâ’dır, onlara dilediği kadar duyurur.
Onlar Fenâfillâh makamına alınmış olan ve halkı Hakk’a götüren kimselerdir, sayıları çok azdır.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“Yarattıklarımızdan öyle bir topluluk da vardır ki, onlar Hakk’a iletirler ve Hakk ile hüküm verirler.” (A’râf: 181)"


Daha detaylı okumak istersen.
MARİFETULLAH EHLİ VE MARİFETULLAH İLMİ
http://www.hakikat.com/nur/tsvf/tsvf16.html

2)Hatem-i Velî'nin Zuhuru
Kıyametin Yaklaştığının Büyük Bir Delilidir:
Zira artık Hatem-i veli'den sonra irşadla vazifeli bir veli gelmeyecek, gelse de kendi çapında olacak. Ondan çok kısa bir zaman sonra Hazret-i Mehdi ve Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın devri başlayacak.


Bu soruya çok cevapladık.Bakınız kendi başına iş yapamaz Hz.Mehdi(a.s) nasıl yapacakları belliyse onunda yapacakları belliydi.Yaptıkları Allahın izniyledir.Herkez korkarken o korkmadı bu kadar bölücüyle kalemle savaşan ve kimseden çekinmeyip iç yüzünü anlatan kimi gördünüz?
Eserin dünyaya yayılmasıda elbette Allahın izniyledir.Aslında herkeze duyulduğu görülüyor dileyen inanır dileyen inanmaz.

Eserde bakınız nasıl anlatmıştır.
" Bu “Nûr”un girdiği yerde zulümât çökmeye, yok olmaya mahkûmdur! Allah-u Teâlâ dilerse kendi “Nûr”unu yayacak; bu “Nûr” bu zulümâtı delecek, bunlara bu sahayı bırakmayacak. Bundan emîn olun!..

Bu Nûr-i ilâhi ortaya çıkınca zulümâtı deldi ve bu “Nûr” dünyanın birçok yerlerine yayıldı. Böylelikle bunların içyüzleri meydana çıktı, küfürleri meydanda kaldı. Ne cevap verebildiler, ne de tevbe ettiler, bu “Nûr-i ilâhî” karşısında şaşırıp kaldılar!

“Hâtem”likle ıslahat başladı. Birinci ıslahat “Nûr”la, “Hâtem”likle olacak. Mehdî Hazretleri kılıçla ıslahat yapacağı gibi, İsâ Aleyhisselâm da müslümanlar’la hıristiyanlar arasında hakemlik yapacak ve deccâli öldürecek.

Bu üç vazife, üç basamaklı bir merdiven gibidir.

Bu “Nûr” çığır açıyor, karanlıkları deliyor. Bu çığır Mehdî Hazretleri’nin zamanına kadar gidecek. “Nûr” da yayılacak, türemeler de türeyecek. Bunlar dâima birbirlerine karşı olacaklar. Mehdî Hazretleri zuhur ettiği zaman, ona en çok buğz eden ve karşı gelen de, “imansız imamlar”la “türemeler”i olacak. İmanları yok çünkü. İmamları var, imanları yok!..

İşte Mehdî Hazretleri de o zamanki fukahâ ile, o zamanki imansız imamlarla çarpışacak.

Bizim bu bölücülerle cihâdımız, sanmayın ki küçük bir çarpışmadır. Bütün bölücülerle karşı karşıya gelmiş durumdayız. Nasibdar olan tenvîr oluyor, nasîbini alıyor. Nasîbi olmayan göremiyor!

Allah-u Teâlâ bir Âyet-i kerime’sinde şöyle buyuruyor:

“İşte bu yol Allah’ın hidâyet yoludur. Allah kullarından dilediğini bu yola eriştirir, (kime dilerse ona nasip eder).” (En’âm: 88)"


__
İman kurtarmaya çalışıyoruz.Şu bölücülerin peşinden gitmeyin diye.
Biz nasiplendik Elhamdülillah inşaAllah Allah bu yoldan bizi ayırmasın.Fakat öyle iftiralar,yalanlar,hakaretler ediliyor ki sabrımızı zorluyorlar.Hatemi Veli Hz. ise sabrının ne kadar yüksek olduğu görülüyor çünkü herkezle kalemle cihad etti.Yaşadıkları zorlukları eserlerinden okuyabilirsiniz.Fakat Allah dilediğine yolu açıyor.Zor olanı kolay ediyor.

Hüküm Allahındır.Dilediğini yapar.Dilediğini seçer dilediğine vazife verir.

Biz kimsenin bu bölücülere paralarını imanlarını kaptırmalarını istemeyiz.Gönül isterki herkez kurtulsun cennete gitsin.Allah sevdikleri hürmetine bizleri bağışlasın ne diyebilirim ki.Onun takdirine razıyız.Dilediğini kurtarır.Kimsenin imanla öleceği garanti değildir.Biz bu sebeble korku ve ümitle yaşarız.İnşaAllah bizleri bağışlarda selametle cennetine alır.

Son olarak eserden alıntı yapıyorum.

"İki gayemiz var bizim. İman ve vatan. Çünkü ben vatanın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Bunun sebebi ben Yugoslavya'da doğdum. Siz bu bayrağın şerefini bilmezsiniz, çünkü bu bayrak altında büyüdünüz. Amma yabancı bir bayrak altında büyüseydiniz o zaman bayrağın kıymetini bilirdiniz. Ben bunu çok iyi biliyorum...

Ben aslen Seyyid-i Kâinat Sebeb-i Mevcûdat Efendimiz'in aslındanım, Medine-i münevvere'denim. Orada kalabilirdim. Hatta 1952'de kalmaya da gittim ve fakat baktım ki oranın halkı Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e karşı çok lâubali. "Ben lâubâli yaşamaktansa hasretle yaşayayım daha hayırlı." dedim, buraya geldim.

Bir yakınım askere gittiği zaman, "Gittiğin yer Peygamber Ocağı" diye ona nasihat ediyorum.

Biz her zaman şöyle dua ederiz:

"Allah'ım! Ümmet-i Muhammed'i affet! Vatanımızı muhafaza et! Ordumuzu muzaffer et!"

Allah korusun, bir harp çıkmış olsa en önde savaşmak isterim, ordumuza her türlü yardımda bulunmak için bütün imkânlarımı seferber ederim. Bu ne suç ne de günahtır.

Zira Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz: "Vatan sevgisi imandandır." buyuruyorlar.

"İmansız vatan, vatansız iman müdafaa edilmez."

Ancak bu bölücüler kendilerini öyle ayırdılar, kalplerini öyle bir kinle doldurdular ki, hiçbir hakikati duymak istemiyorlar. Her iftirayı peşinen kabul ediyorlar. Yarın bir harp olsa cepheden kaçmak isterler. Çünkü düşman olmuşlar.

Herkes icraatını yapıyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Halk bunları biliyor.

Binaenaleyh biz Hazret-i Allah'a bağlıyız. Bize "Birilerinin elemanı" yaftasını yapıştırmak çok büyük bir hakarettir. Zira Hazret-i Allah'ın nurunu yayma vazifesini yapan bir kimseye bu iftirayı atmak, Hazret-i Allah'ın nurunu söndürmeye, hükümsüz kılmaya çalışmaktır. Zaten bunların maksadı da budur.

Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:

"Onlar Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktır." (Saff: 8) (Hâin Tezgâh sh: 102-103)"


 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
kurt26

Kimseyi birşeye zorlayamazsın.İnsanlar birşeye inanmış.Bir konuyu bir kere söyledin tamam inanan inanır inanmayan inanmaz.

Hele ki , forum,chat gibi ortamlarda bir kimseyi kendine inandırman daha da zordur.Çünkü İnsanlar Klavye Alimliğine sığınabilir.

Öte yandan , Ömer Öngüt Efendi Peygamber değildir.Kimse iman etmek zorunda değildir.

Veli ise , Allah rahmet etsin.Derecelerini yükseltsin.Bu kadar.

Zamanın boşa gidiyor.Amellerine yönel , zamanın israf oluyor. Burda boşuna kürek çekiyorsun.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
kurt26

Kimseyi birşeye zorlayamazsın.İnsanlar birşeye inanmış.Bir konuyu bir kere söyledin tamam inanan inanır inanmayan inanmaz.

Hele ki , forum,chat gibi ortamlarda bir kimseyi kendine inandırman daha da zordur.Çünkü İnsanlar Klavye Alimliğine sığınabilir.

Öte yandan , Ömer Öngüt Efendi Peygamber değildir.Kimse iman etmek zorunda değildir.

Veli ise , Allah rahmet etsin.Derecelerini yükseltsin.Bu kadar.

Zamanın boşa gidiyor.Amellerine yönel , zamanın israf oluyor. Burda boşuna kürek çekiyorsun.
Allahın izniyle yaptımız hiçbirşey boşa gitmez.Belki yakında görürsün.
Önemli olan ihlası elde etmektir.Biz şöyle dua ederiz Allahım rızanda yürüt.Dilerse yürütür.

Sana bir kişiyi örnek gösteriyorum.
Organ nakli konusunda benimle dalga geçen biri çıktı.Birçok kişiye sürekli ilmi olarak cevap verdim.Sonra şöyle söyledi senin anlatığına kimse inanmaz,kimse seni desteklemez.
İlginçtir anında bir kişi çıktı eseri okudum doğru bende böyle inanıyorum dedi.
Şimdi kim zanına göre konuşuyor?
Biz gücümüz yettiğini yaparız dilerse Allah kabul eder.Biz kimseden birşey beklemeyiz biz Allah rızası için çalışırız.Kimseye inan diye zorlamayız sorana bildimiz doğruları söyleriz.
Uyan uyar uymayan uymaz.Allah dilediğine duyurur.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
1-) Eğer evliya-i kiram'a ihtiyaç olmasaydı, Allah'u Teala onları vazifedar kılmazdı!!!
Birader

Biz de aynı şeyi söylüyoruz zaten

Bu işler ahirete intikal etmiş zatlarla, kitaplarda yazılanlarla olmuyor

İlla ki göz önünde olan birşeyler olacak

Ömer Öngüt bilmem kaç ciltlik kitap yazmış...

Hiç önemi yok

Bunlar dediğiniz şeylere delil olamaz
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Tam alıntı niye yapmadın?Ben orada ne anlatım sen ne anladın?

Yalanlarla,iftiralarla,hakaretlerle engel olunuyor.Bunlar bu kadar kötülük yapmasa biz daha fazla şey eklerdik.Hepde aynı sorular yani neden okumuyorsunuz okuyun anlayın sonra ilmi cevap yazın veya sorun.Öyle değil mi?

http://hatemiveli.blogspot.com.tr/
Şimdi kardeş neresinden başlansa da bir gerçi.
1) Size kimse ilmi reddiye yapmaz zira ilmi bir yanınız neredeyse hiç yok. En başta Kur'an idrakinden fersah fersah uzaksınız, hatta Kur'an ile uzak yakın hiçbir alakanız yok iyice tahkik ettim.

2) Allah tarafından görevli diyorsunuz bu sizin kuruntunuz.
Delil diyoruz Muhiddin Arabi'den giriyorsunuz Muhiddin Arabi'ye kim delil olacak da, O birilerinin delili olsun, huccet midir Arabin'nin dediği, hatasız mıdır, yanılmaz mıdır, Peygamber bile bireysel hatadan mahfuz değilken Arabi'nin tüm çıkarımı dinde huccet oluyor.

3) Bırak Allah tarafından görevli seçilmiş bir elçiyi, ahlaklı bir avam müslüman bile lakap takarak tenkid yapmaz, bu ancak bir cahilin şiarıdır.

Nurculukla uzak yakın bir ilişkim yok, hiç bir ortak yanımda yok, ancak yine de 'Narcılar' diye lakap takıp cahillik yapmıyorum. Bu da en bariz gösterge
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Siz olmayan bir şeyi müslümanlara varmış gibi anlatacaksınız, kimse de size ses çıkarmayacak öyle mi?
Yok mu?
Demek sende hatemi veli diye birşey yok diyorsun öyle mi?
54 evliya hatemi veliyi boşuna anlatmış diyorsun yani...Tamamda sen hem araştırmadım diyorsun hemde rahat rahat inkar ediyorsun.Bilmediğin şeyi neden inkar ediyorsun.

Sendede mi konuşma hastalığı var?Üstelik yaptığın şeyde ayıptır tam alıntı yapmıyorsun ki başkası farklı anlasın.

http://hatemiveli.blogspot.com.tr/

Böyle cahilce mesajlar yazarsan sana cevap vermeyiz.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Şimdi kardeş neresinden başlansa da bir gerçi.
1) Size kimse ilmi reddiye yapmaz zira ilmi bir yanınız neredeyse hiç yok. En başta Kur'an idrakinden fersah fersah uzaksınız, hatta Kur'an ile uzak yakın hiçbir alakanız yok iyice tahkik ettim.

2) Allah tarafından görevli diyorsunuz bu sizin kuruntunuz.
Delil diyoruz Muhiddin Arabi'den giriyorsunuz Muhiddin Arabi'ye kim delil olacak da, O birilerinin delili olsun, huccet midir Arabin'nin dediği, hatasız mıdır, yanılmaz mıdır, Peygamber bile bireysel hatadan mahfuz değilken Arabi'nin tüm çıkarımı dinde huccet oluyor.

3) Bırak Allah tarafından görevli seçilmiş bir elçiyi, ahlaklı bir avam müslüman bile lakap takarak tenkid yapmaz, bu ancak bir cahilin şiarıdır.

Nurculukla uzak yakın bir ilişkim yok, hiç bir ortak yanımda yok, ancak yine de 'Narcılar' diye lakap takıp cahillik yapmıyorum. Bu da en bariz gösterge

Yaptınız büyük kötülüktür.Çünkü bilmeden konuşuyorsunuz.
1.Sİzin zanınızdır.
2.54 evliya hatemi veliden bahsetmiştir.Üstelik daha temin siz bana iftira attınız ben yinede size cevap verdim.


  1. ABDULLAH-I BOSNAVÎ -Kuddise Sırruh-”
  2. ABDÜLGÂNÎ İSMÂİL EN-NABLUSÎ -Kuddise Sırruh-”
  3. ABDÜLKERİM-İ CİLİ -Kuddise Sırruh-”
  4. ABDÜRREZZAK-I KÂŞÂNİ -Kuddise Sırruh-”
  5. AFÎFÜDDÎN et-TLİMSÂNÎ -Kuddise Sırruh-”
  6. ALÂÜDDEVLE SEMNÂNÎ -Kuddise Sırruh-”
  7. AZİZ MAHMUD HÜDÂYİ -Kuddise Sırruh-
  8. BAHAEDDİN SULTAN VELED -Kuddise Sırruh-”
  9. Bandırmalı-zâde Hâşim Mustafa el-Üsküdâri -kuddise...
  10. Bâyezîd-i Bestâmî -Kud*di*se Sır*ruh-”
  11. BOSNALI ABDULLAH RÛMİ -Kuddise Sırruh-”
  12. Cemâleddîn Mahmûd Hulvî -kuddise sırruh-
  13. CÜNEYD-İ BAĞDÂDÎ -Kuddise Sırruh-”
  14. Ebû Abdullah Muhammed bin Ali el-Hakîm et-Tirmizî ...
  15. Elvân-ı Şîrâzî" -Kuddise Sırruh- (1)
  16. FAHREDDİN IRÂKÎ -Kuddise Sırruh-”
  17. HÂCE MUHAMMED PÂRİSÂ -Kuddise Sırruh-”
  18. HALLÂC-I MANSUR -Kuddise Sırruh-”
  19. HASAN SEZÂÎ-İ GÜLŞENÎ -Kuddise Sırruh-”
  20. Hüsâmeddîn Ali el-Bitlisî -kuddise sırruh- (1)
  21. Hüseyin bin Abdullah el-Abbâsî -kuddise sırruh-
  22. İBN-İ ATÂULLAH EL-İSKENDERÎ -Kuddise Sırruh-”
  23. İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârukî -kuddise sırruh-
  24. İsmâil Hakkı Bursevî -kuddise sırruh- (1)
  25. Kâdı Muhammed bin Mehmed -kuddise sırruh-
  26. Karabaş Velî -kuddise sırruh- (1)
  27. KEMÂLEDDÎN ABDÜRREZZÂK el-KÂŞÂNÎ -Kuddise Sırruh- ...
  28. Mahmûd bin Ali ed-Dâmûnî -kuddise sırruh- (1)
  29. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî -kuddise sırruh-
  30. MEVLÂNÂ SÂ’İNÜDDÎN ALİ et-TÜRKÎ -Kuddise Sırruh-”
  31. MOLLA ABDURRAHMAN CÂMÎ -Kuddise Sırruh-”
  32. Mu’înüddîn Ahmed el-Buhârî -Kuddise Sırruh- (1)”
  33. Mu'Azîz en-Nesefî -Kud*di*se Sır*ruh-”
  34. Muhammed Ca'fer Ed-Dımeşkî -kuddise sırruh- (1)
  35. MUHAMMED el-VERRÂDÎ -Kuddise Sırruh-”
  36. MUHYİDDÎN İBNÜ’L-ARABÎ -Kuddise Sırruh-”
  37. MÜEYYEDÜDDÎN MAHMÛD el-CENDÎ -Kuddise Sırruh- (1)”...
  38. Nev'î Yahyâ Efendi -kuddise sırruh-
  39. Niyâzî-i Mısrî -kuddise sırruh-
  40. RÜKNEDDÎN eş-ŞÎRÂZÎ -Kuddise Sırruh-”
  41. Sa'deddîn el-Hamevî -kuddise sırruh-
  42. SADREDDİN MAHMUD KONEVÎ -Kuddise Sırruh-”
  43. SAÎDÜDDİN SAÎD-İ FERGÂNÎ -Kuddise Sırruh-”
  44. Seyyid Ali el-Hemedânî" -Kuddise Sırruh- (1)
  45. Seyyid Mustafa Râsim Efendi -kuddise sırruh-
  46. Seyyid Yâkub Hân Kâşgârî -kuddise sırruh- (1)
  47. Şeyh Abdürrezzak bin Ebû'l-Gınâ -kuddise sırruh- (...
  48. Şeyh Ahmed Mûsâ -kuddise sırruh- (1)
  49. ŞEYH BÂLÎ-İ SOFYAVÎ -Kuddise Sırruh-”
  50. ŞEYH MAHMUD ŞEBÜSTERİ -Kuddise Sırruh-”
  51. Şeyh Mekkî Efendi -kuddise sırruh- (1)
  52. Yazıcı-zâde Ahmed Bîcân -kuddise sırruh-
  53. Zeyneddîn el-Hâfî -Kud*di*se Sır*ruh-”
  54. ZİYÂEDDİN MUHAMMED BİN AMMÂR EL-BİTLİSÎ -Kuddise S...
3.Narcı dediği fetullah gülen ve takip ettikleridir.
naron.jpg

http://www.hakikat.com/anab2.html


Başlığa bakıp konuyu anlıyacağınızı sanmanız büyük cahilliktir.Ayrıca Ömer Öngüt(k.s) her şekilde kötü gösterme çabalarınız ancak sizi helak eder.Bizlere dahi iftira atmaktan çekinmiyorsunuz.Sürekli bana hakaretde ettin.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri II. Mektubunda; para toplayan nurculara da şöyle sesleniyor:
“O mezkûr ve malûm talebesinin hediyesine karşı cevaptan bir parçadır.
Bana bir hediye gönderdin, gayet ehemmiyetli bir kaidemi bozmak istersin. Ben demiyorum ki: “Kardeşim ve biraderzadem olan Abdülmecid ve Abdurrahman’dan kabul etmediğim gibi senden de kabul etmem.” Çünkü sen onlardan daha ileri ve ruhuma daha yakın olduğundan, herkesin hediyesi reddedilse, seninki bir defaya mahsus olmak üzere reddedilmez. Fakat bu münasebetle o kaidemin sırrını söyleyeceğim.
Şöyle ki:
Eski Said minnet almazdı. Minnetin altına girmektense ölümü tercih ederdi. Çok zahmet ve meşakkat çektiği halde kaidesini bozmadı. Eski Said’in, senin bu biçare kardeşine irsiyet kalan şu hasleti ise, tezehhüd ve sun’i bir istiğna değil, belki dört beş ciddi esbaba istinat eder.
Birincisi; Ehl-i dalâlet, ehl-i ilmi, ilmi vasıta-ı cer etmekle itham ediyorlar, “İlmi ve dini kendilerine medar-ı maişet yapıyorlar” deyip insafsızcasına onlara hücum ediyorlar. Bunları fiilen tekzip lazımdır.
İkincisi; Neşr-i hak için enbiyaya ittiba etmekle mükellefiz. Kur’an-ı Hakim’de, Hakkı neşredenler “Benim mükafatım âlemlerin Rabbine aittir.” (Yunus: 72, Hud: 29, Sebe: 47) diyerek insanlardan istiğna göstermişler. Sûre-i Yasin’de “Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, ancak onlar doğru yoldadırlar.” (Yasin: 21) cümlesi, meselemiz hakkında çok manidardır.
Üçüncüsü; Birinci sözde beyan edildiği gibi, Allah namına vermek, Allah namına almak lazımdır. Halbuki, ekseriya ya veren gafildir, kendi namına verir, zımnî bir minnet eder. Ya alan gafildir; Mün’im-i Hakkiye ait şükrü, senâyı zâhîrî esbaba verir, hatta eder.
Döndüncüsü; Tevekkül kanaat ve iktisat öyle bir hazine ve bir servettir ki, hiçbir şeyle değişilmez. İnsanlardan ahz-ı mal edip o tükenmez hazine ve defineleri kapatmak istemem. Rezzak-ı Zülcelale yüz binler şükrediyorum ki küçüklüğümden beri beni minnet ve zillet altına girmeye mecbur etmemiş. Onun keremine istinaden, bakiye-i ömrümü de o kaideyle geçirmesini rahmetinden niyaz ediyorum.
Beşincisi; Bir iki senedir çok emâreler ve tecrübelerle kat’i kanaatım oldu ki, halkların malını hususan zenginlerin ve memurların hediyelerini almaya mezun değilim. Bazıları bana dokunuyor, belki dokunduruluyor, yedirilmiyor, bazen bana zararlı bir surete çevriliyor. Demek gayrın malını almamaya mânen bir emirdir ve almaktan bir nehiydir.
Hem bende bir tevahhuş var. Herkesi her vakit kabul edemiyorum. Halkın hediyesini kabul etmek, onların hatırını sayıp istemediğim vakitte onları kabul etmek lazım geliyor. O da hoşuma gitmiyor. Hem tasannu ve temellükten beni kurtaran bir parça kuru ekmek yemek ve yüz yamalı bir libas giymek, bana daha hoş geliyor. Gayrın en âlâ baklavasını yemek, en murassâ libasını giymek ve onların hatırını saymaya mecbur olmak bana nâhoş geliyor.
Altıncısı; Ve istiğna sebebinin en mühimi, mezhebimizce en muteber olan İbn-i Hâcer diyor ki: “Salâhat niyetiyle sana verilen birşey sâlih olmazsan kabul etmek haramdır.”
İşte, şu zamanın insanları, hırs ve tama yüzünden küçük bir hediyesini pek pahalı satıyorlar. Benim gibi günahkâr bir biçareyi, sâlih veya veli tasavvur ederek, sonra bir ekmek veriyorlar. Eğer -hâşâ- ben kendimi salih bilsem, o alâmet-i gururdur, salâhatin ademine delildir. Eğer kendimi sâlih bilmezsem, o malı kabul etmek caiz değildir. Hem ahirete müteveccih a’mâle mukabil sadaka ve hediyeyi almak, âhiretin bâki meyvelerini dünyada fâni bir surette yemek demektir.”

Bu mübarek zât bunları ne kadar güzel görmüş ve söylemiş. İşte bu beyanında dinini dünyaya değiştiren bu gibi kimseleri tarif ediyor. Fakat o nûrlu yolunu, nûrlu izini takip edenlere hiç bir sözümüz yok."
http://www.hakikat.com/nur/risaleler/narci/fetu3.html


BUNLAR AYETLERİ ÇARPITTIĞI GİBİ BİZİM SÖYLEDİKLERİMİZİ AYRICA ÖMER ÖNGÜT(K.S) SÖZLERİNİ ÇARPITMAKTADIR.
AMAÇLARI GÖRÜLÜYOR...

BİRÇOĞU BİZE DÜŞMANDIR ÇÜNKÜ TÜM BÖLCÜLERİN,MÜNAFIKLARIN İÇ YÜZÜNÜ AÇIKLAMIŞTIR.


 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
@alitufan2003 isimli forumcu, hangi resim sitelerini link olarak kullanıyorsa, zannedersem o sitelerden kaynaklanıyor. Ondan resim linkini alıntıladığım sayfalar iptal oluyor. Burda bir deneme yapalım. Twittera yükledim aynı resmi:

B76FwAJCQAAWXRw.jpg

Mevlana'nın kastettiği Hz. Ömer'dir. İftira atma Mevlana'ya.

Bu da eser çarpıtmanın bariz bir ispatı oldu... Allah razı olsun @lafons7275 abi..

Hadis-i Şerifte geçen "Ömer" kelimesini dahi Öngüt'e yamamaya kalktıklarına şahid olmuşuzdur... Hadis'deki Ömer, Hz. Ömer efendimiz. Hadisi çevirmekten korkmayan, alim çevirmekten korkar mı? :)

İlgili konuyu açamıyorum. O nedenle burdan devam edeyim.

Öngütçü forumdaş yukardaki resmi verdi.

Şu kaynağın resmi diyerek:

Seyyid Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri'nin "Hâtemü'l-velâye" hakkında son derece mühim ifşaatlarda bulunduğu "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eserinden iki yaprak. Süleymâniye Ktp. Şehid Ali Paşa, nr.: 2794/37, vr. 533[SUP]b[/SUP]-534[SUP]a

[/SUP]
Biz de çok uğraşmamıza rağmen resimden okuyamadık. Yaşlılık malum :) Hatta birine daha gösterdim, Arapça bilen; harfleri tam seçemediğini söyledi. Kurtubi kardeşimiz de seçemedi:


@alitufan2003 , resmin normal olduğunu, okunabildiğini, bahane uydurduğumuzu yazmış. Madem kendisi okuyabiliyor, öyleyse ilgili cümleleri resimde bize işaretleyebilir. Belki okumayı kolaylaştırır. Resim üzerinde altını çizmek için resim programları kullanılıyor, nasıl olduğu netten araştırılabilir.

@alitufan2003

resimde şu alttaki iki paragrafın altını çizebilir misin?

"Hâtem-i rusül'ün rûhundan istimdâd etmedikçe, peygamberlerden hiç kimse Hakk'ı göremez, bilemez ve Hakk'a erişemez. Resullerin bile Hakk'ı ancak arada Hâtem-i evliyâ'nın kandili bulunduğu taktirde görebilmesi nedeniyle, aynı şekilde velîler de O'nu veliyy-i Hâtem'in kandilinden başka bir yerden göremezler. Şu hâlde Hakk'ın isimlerinin mazharları olan Enbiyâ aleyhimüsselâmın cümlesini (ona) muhtaç kılan öne geçme nerede olur?"

"Muhammedî velâyetin hazînesi olan Hâtem-i evliyâ da böyledir; peygamberler de, velîler de onun tâbî ve müntesibleridir. 'Âdem benim bayrağım altındadır.' Şu hâlde velîler ve resuller Hakk'ı ancak Hâtem-i evliyâ mişkâtından (kandilinden, ışığından, nurundan) görebilirler"

@alitufan2003

116. mesajımdaki paragraflar, yani göster dediğim kısımlar, Sf. 533 a ve b'de... Sen sf. 534 a ve b'yi ya da 533 b ve devamını getirmişsin. 533 a ve b'yi tam rica ediyoruz. 534 düğümü çözmez. Paragrafların büyük kısmı 533 a'da geçiyor gibi alıntılamıştınız. Bak:

Seyyîd Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem" adlı eserinde:

"Hâtem-i rusül'ün rûhundan istimdâd etmedikçe, peygamberlerden ...

("Şerh-i Fusûsu'l-Hikem", Süleymâniye Ktp. Şehid Ali Paşa, nr.: 2794/37,vr. 533[SUP]a[/SUP])

Seyyid Ali el-Hemedânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Fusûsu'l-Hikem Şerhi"nde, peygamberlerin ve velilerin kendisine intisab ettiği:

"İşte mutlak Muhammedî velâyetin hazînesi olan Hâtem-i evliyâ da ...

("Şerh-i Fusûsu'l-Hikem", Süleymâniye Ktp. Şehid Ali Paşa, nr.: 2794/37, vr. 533[SUP]a[/SUP]-533[SUP]b[/SUP])

Fi emanillah.

(Bu yazıyının bir kısmını kopyalamıştım. Ordan aldım)
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Her ihtimale karşı şu yazımızı da tekrar edelim:

Kurtubi Nickli Üyeden Alıntı

Bu söz Ka'b Hz.lerine aittir:

Ka'b şöyle demiş: Bize Mehdi’nin çıkışının alameti, batı tarafından gelecek olan, başlarında Kinde’den topal bir adamın bulunduğu bayrak(lı)lardır. Batılılar Mısır’a galip geldiğinde, o gün Şamlılar için yerin altı üstünden daha hayırlıdır.

(Ebû Amr ed-Dânî’nin es-Sünenu’l-Vâride fi’l-Fiten IV, 913-4)
@Kurtubi

Biz Kab Hz.lerinin bu sözünden, Batı'dan çıkacak Kindeli Topalın iyi bir şahsiyet değil, aksine "Mısır'ın" işgaliyle beraber zikredilmiş şerli bir kimse olduğunu anlıyoruz. Allahu alem. Sifil hoca da buna ilişkin bir şeyler söylemişti:

"Bu sözde Hatemu'l-Evliya ile ilgili en küçük bir ima dahi yoktur.

Mehdi (a.s) öncesi vuku bulacak olaylara el-Berzenci'nin anlattıkları ile bakılacak olursa Şam'dan çıkacak olan Süfyani ile, aynı dönemde Batı'dan "topal adam" (A'rac), Arap Yarımadası'ndan "kızıl" (Asheb) ve Mısır'dan "alacalı" (Ebka') çıkacak, aralarında şiddetli savaşlar olacaktır. (Bkz. el-İşa'a, 92.) Bu anlatıma göre Kinde'li topal adam, tıpkı diğerleri ("kızıl" ve "alacalı") gibi, savaşan bir grubun liderinden başka bir şey değildir.

Yine Ka'b'a göre bu topal adam batı tarafından gelecek ve Mısır'ı ele geçirecektir. Yani –ille de itibar edilecekse– Ka'b'ın sözü, batı tarafından gelip Mısır'ı istila edecek muharip bir grubu anlatmakta ve başlarında da Kinde'li topal bir adam bulunacağını belirtmektedir ki bu haliyle bu zatın Hatemu'l Evliya ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı açıktır.

Keza Hatemu'l-Evliya'nın özelliklerini zikredenler arasında, onun ayağının topal olacağını söyleyen birisinin bulunduğu da meçhulümüzdür"


Sifil'in sözleri burda bitti.

Gerçi buna da bir kulp takan olabilir ama, Kindeli Topal ile Mısır'ın işgali aynı nakilde peş peşe gelmiştir. Kindeli Topal'ın Mısır işgalinde rolü olmadığını iddia etmek için kuvvetli (ikna edici) sözler edilmeli...

Madem Kindeli Topal Öngüttür... Ve madem Mehdi As'ın alametlerindendir?! Öngüt tarafından ya da onun zamanında Mısır'ın Batı tarafından işgali diye bir alamet görülmedi.

Bir de "bayraklılar" ifadesi kullanılıp duruyor. (Bayraklı ifadesi, ordular, savaşçı birlikler için kullanılmaktadır) Bu bayraklılar Öngüt ya da onla birleşecek bir grup gibi anlatılıyor. Merak ediyoruz, Öngüt'ün bayrağı vardı da yahud bir bayraklı birlikle buluştu da biz mi görmedik?! Neresine el atsan dökülüyor.

alitufan2003 Nickli Üyeden Alıntı

İnkâr Edilen Hadis-i şerif:

Nuaym bin Hammâd'ın Ka'b -radiyallâhu anh-den rivayet ettiği Hadis-i şerif'lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

"Mehdi'nin çıkış alâmetlerinden bir tanesi de Batı'dan, başlarında Kinde kabilesinden ayağı sakat bir adamın bulunduğu Bayraklılar'ın çıkmasıdır."

(Nuaym bin Hammâd, "Kitâbu'l-Fiten ve'l-Melâhim", s. 205; İmam-ı Suyûtî, "Kitâbu'l-Arfi'l-Verdi fî Ahbâri'l-Mehdî", Cârullah Efendi, nr.: 1494, vr. 98b, 7/13.)
@alitufan2003

Kendi naklinizle kendinizi çürütüyorsunuz.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Kardeş

Sen okuduğunu anlamııyorsun herakde

Hatremül veliyi kabul ediyoruz, sizin hatemi veli dediğiniz kişiyi hatemi veli olarak kabul etmiyoruz

Olmayan şey Ömer öngütün hatemi veli olması

Bak bu cümlenle ne anlaşılıyor?
Siz olmayan bir şeyi müslümanlara varmış gibi anlatacaksınız, kimse de size ses çıkarmayacak öyle mi?

1.Tam alıntı yapmayıp çarpıtmaya kalktın.
2.Aklın yerinde mi diye beni alaya aldın.
3.Hala aynı şekilde yanlış anladığımı söyleyip duruyorsun.

Araştırmadım ama de ki var

Ne anlamalıyız bundan

Bu cümleyide kuran sensin.Okuyan bir kişi senin ne dediğini iyi anlar hiç merak etme.

Başlığı okuyarak konuyu anlayacağını sanan ve zanla konuşan ve rezil olan çok.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Hatem-i Veli Allah-u Teâlânın kabazasındadır.

“Peygamberlerin yolu velîlerin yolundan başkadır. Peygamberler O’nun dilemesiyle himâye edilmeye ehildir; velîler ise O’na yönelmeleriyle O’nun hidâyetine ermeye ehildir.
Nitekim O, indirdiği Âyet-i kerime’de bunu beyan ederek şöyle buyurmuştur:
‘Allah dilediği kulunu kendine seçer, kendisine yönelen kimseye de hidâyet eder.’ (Şûrâ: 13)
O seçtiği kimsenin kalbini kendine doğru çeker, sonra da onun kalbini, kendisine çekeceği bir yol üzere kendisine doğru seyrettirir. O’na yönelen ise, kendisine O’na yönelme yolunu açarak hidâyetine erdirdiği bir kimsedir. Peygamberlerin yolu tahsis edilme yolu, velîlerin yolu ise; tâ ki O’na vâsıl oluncaya kadar, kalpleri tathir ve ahlâkı tasfiye ile, sıdk ve bağlılık üzere kullarına şeriat kıldığı lütuf yoludur. Peygamberlere onları nefisleri yoluyla değil, çekilmeleri yoluyla sirâyet ettirir. İşte peygamberlerle velîler arasındaki fark budur.
Sonra bir de O’nun, velilerden sırf kendi hizmetinde bulunmaları için kendilerini seçip temizlediği, Allah-u Teâlâ’ya dâvet eden, yarın mahşerde velilerin saflarının öncülüğü ile kendisini senâya da ehil kılacağı bir ‘Bayraklılar ashâbı’ vardır ki; onlar peygamberlerin yolu üzere kendilerini seçtiği ‘Hassü’l-Has’; yâni ‘Seçkinlerin de seçkini’ dir. O kalplerini onların yolu üzere kendisine çekip de seyrettirdiği için, cezbe ile onları kendisine seyrettirir, sonra da onları nefsen bu yol üzerinde yürütür.
Onlar peygamberler ve veliler arasında, kendilerinden başkalarını ikâme ederler. Onlar, neredeyse peygamberlerin yakınına kadar ulaşmışlık üzeredir; diğer veliler de onun idrak ve anlayışı üzerindedir. Onların uykusu da, uyanıklığı da çok büyüktür. Onlar bu lütuf yoluyla seyrettikleri için peygamberlerin yolunu da görürler. İşte onlar, kalplerini kendi vahdâniyyet’inin içinde boğduğu ve kendilerini eşyâya karşı ferdleştirdiği ‘münferidler’ in arasındadır.
Ayrıca onlar, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- in rivâyet ettiği muhaddes’lerdendir....
İşte bu, O’nun kendi dilemesinin bir karşılığı olarak kendilerini seçtiği; kendileri için bu kerâmeti bâriz kıldığı, peygamberlerle veliler arasındaki tabakadır. Onlar O’nun kabzasında (himâyesi içinde)dir; O’nunla işitir, O’nunla görür, O’nunla düşünürler, hâllerinde de O’nunla tasarruf ederler. O da onları kendi hâllerini görmekten, nefislerini hatıra getirecek şeylerden ve hevânın gölgesinden alıkoyarak hareket ettirir. İşte Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-in tâbileri de onlardır.
Nitekim şöyle buyurulmuştur:
‘De ki: İşte benim yolum budur, basîret üzere Allah’a dâvet ediyorum.’ (Yusuf: 108)
Yâni bana gösterilerek O’na dâvet ediyorum.
Devamla şöyle buyuruldu:
‘Ben de, bana tâbi olanlar da!’ (Yusuf: 108)
O’na tâbi olandan başkası Allah’a dâvet etmiş sayılmaz.
Ve buyuruldu ki:
‘Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, ben müşriklerden değilim.’ (Yusuf: 108)
Rabb’i şirkten tenzih, O’nu yüce tutmak ve zikrettiğimiz şeye göre; hâllerini görmekten, nefsi hatıra getirmekten ve hevânın gölgesinden uzaklaşmaktır. İşte onlar Âyet’ten konuşmaları, O’nun tedbirini keşifleri, O’nun ferdâniyyet’ini zikretmeleri ve nefislerinin şımarıklıklarına ve âfetlerine, dünyâ hayâtının ayıbına, aldatmacasına ve gurûruna karşı; kendileri hakkında gerek amellerinde, gerek yükselişlerinde, gerekse derecelerinde kalplerinin sıdkını talep edip, Allah-u Teâlâ’nın verdiği nimetleri zikredip, kendisine gelen ilâhî vergiler karşısında nefsi tasfiye husûsunda devamlılık göstermelerine nisbetle, hikmet ve güzel öğütle basîrete ve Allah’a dâvete de ehildirler, başkalarını da O’nun yoluna dâvet ederler. Onlar O’nun tahsisine ehildirler.
İlk sınıf O’nun dininin kumandanları ve emînleridir. Zayıf imâna mübtelâ olanları O’nun ilmine dâvet ederler ve aynı zamanda yarattıkları üzerine Allah’ın bir hüccetidirler. İkinci sınıf da O’nun dâvetçileri, hakîmleri ve idârecileridir, O’nun nimetini telkin ederler. Üçüncü sınıf ise târife sığmaz.” (“Kitâbu Şifâu’l-Alîl”; Veliyyüddin, no: 770, 5a-6a yaprağı)


Not: Bu beyanlar ve alıntılar kalın ve cahil kafalar için değildir. Bu sebeple yorum yapacak olanlarda bu özellikler varsa başka kapıya gitsinler ! Çünkü, eçhelleri ancak nar-ı cehennem paklar !


 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
@lafons7275
Sürekli iftira atan biridir.Bir iftira,yalan atıyor onun iftira ve yalan söylediğini kanıtlıyoruz sonra başka oradan buradan bulduğu iftiraları hiç araştırmadan siteye taşıyor.İşte böyle bir düşmanlığı var.
@hirahos
Buda iftira atan biridir.Biraz utanmaları olsa bu kadar yüzsüzlük etmez, iftiralara devam etmezlerdi.

Bunların çok hakaretleri oldu.
Hadisi inkar etmelerine verilen cevap.Elbette dahada herşey ortaya çıkacak şimdilik inkar ede dursunlar.Hepsi sadece bir imtihan.

Ebubekir Sifil'in "Sefilnâme"sine Cevap
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?152447-Ebubekir-Sifil-in-Sefilnâme-sine-Cevap&highlight=

İftiraya cevaptır...http://www.ihvanforum.org/showthread.php?151566-%C4%B0ftiraya-cevapt%C4%B1r&highlight=

Birçok iftiralarına cevap verilmiştir.Eserlerin Orjinal halleri gözlerinin önüne konulmuş fakat bunlar hala çaptıma iftiralarına vazgeçmemiştir @alitufan2003 kardeşimize Allah razı olsun diyoruz.

Cübbeli Ahmet Hocanızın iç yüzü iyice çıktı...Zamanında ehli sünnet diye toz kondurmadığınız Cübbeli Ahmet Hocanız neden ismailağa cemaatini hala temsil edebiliyor?Mahmut Efendiye madem iftira attı nasıl hala konuşabiliyor?

Sizlerin yaptıklarını daha sonra nasip olursa yazacağım.
Buradakileri şimdilik cevap verebilirseniz verin.
http://www.ihvanforum.org/showthrea...en-Satılıyor&p=1539911&viewfull=1#post1539911
Ömer Öngüt(k.s) tüm bölücü,münafıkların iç yüzünü görmüş ve açıklamıştır.Bu sebeble düşmanımız çoktur.Özellike ismailağa cemaatinde ayrı bir düşmanlığı vardır.Çünkü hem erbakanın hemde bunların iç yüzü yıllar önce açıklanmıştır.

Ömer Öngüt(k.s) Fetullah gülene herkez ehli sünnet deyip överken o 1988 yılında iç yüzünü görüp nasihatler etmiştir.
4276495_orig.jpg

1997565_orig.jpg



Kadir mısıroğlu peşinden gideni çoktu.Zahiri ilmi vardı.Ne oldu şimdi zahiri ilmiyle uçuyor ...

Bunlar gerçekten batıni,ledün ilminden haberleri bile yoktur.Gerçekten siz tasavvufu yaşıyormusunuz?
Veli kulları Allah seçer halk değil.Zahir ilimlemi veli olunacağını sanıyorsunuz.Peygamberleri halk mı seçti?
Sizler düşünmüyorsunuz.

Evliyaların eserlerinde zayıf,uydurma hadis var diyorlar.İlk önce evliyalar nasıl eser yazıyor onu öğrenin.Normal bir kulla evliyayı karıştırmayın.

Tamam vehhabiler bu farkı bilmez ama siz ehli sünnetim diyorsunuz.
Kuran ve süünnetden zerre şaşmayan Ömer Öngüt(k.s) hatemi veli konusunu anlamadığınız için düşman oluyorsunuz.Ne hayatını ne 38 cilt eserini okudunuz.

Sadece şuanakadar ilimle değil zannınıza göre konuştunuz .Yalan,iftira,hakaretden başka elinizden hiçbir şey gelmedi.

Batın,ledün ilmini bilmeyen eserlerde nasıl görücek ?
Evliyları kabul etmeyen sözlerini önemsemeyen Hatemi Veliyi nasıl kabul edicek?
Peygamber Efendimiz(s.a.v) bile tüm insanlar iman etmemişken Hatemi Veliye kim iman edicek.Peygamberler ailelerini kurtaramazken biz nasıl kurtaracağız.

Hüküm Allahındır.Kulun seçim hakkı yoktur.Allah böyle istedi ve onu seçti.Eğer okursanız nasıl büyük bir tevazu sahibi olduğunu anlarsınız.

Yazıyorum ama sizin akıllanıcağınız yok.Bana dahi basit basit iftiralar atan nefsinize söz geçiremeyenler elbette helak olur.Dilini tutamayıp bu veli kula hakaret edenler helak olur.
Siyah dillerinizle nuru söndüremezsiniz nur zaten dünyaya yayıldı.
Eserlerin kıymeti bilinecek fakat çok geç olucak vakit yaklaştıkça yaklaştı.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Kurt26 sana anlatayım mı rüyamı, dede dinlemek istemedi.
 
Üst