Hz.İsa ve Hz.Mehdi (a.s) şu an gelmiştir, ancak gizlenmektedirler..
- Konbuyu başlatan HarunYahya
- Başlangıç tarihi
kurtarici beklentisi ilkel bir tavirdir. insan, kendi ayaklari uzrinde yasamini emredilene ittiba, yasaklanandan kacis ile surdurmek zorunda bir varliktir.
mehdi aleyhisselam evet haktir ve gelecegi ile ilgili hadisler mutevatir derecesine ulasmistir neredeyse; ama mehdi aleyhisselam'in gelmesi, onun askerligine layik olmayanlari ancak husrana ugratacaktir.
mehdi'nin askerleri kaza namazi borcu olmayan, helal harama dikkat eden sahih muslumanlar olacak.
dolayisiyla mehdi'nin gelmesinden ziyade mehdi'ye asker olabilmek icin vasiflarimizi dusunelim.
bediuzzaman rahimehullah, mehdiyyundur. nasil ki deccalden once deccalin ameline benzer ameller isleyeceklere deccaliyyun denilir, boylece mehdi'den once mehdi'nin yoluna calisanlara da mehdiyyun denilir.
mehdi'nin alametleri, vasiflari apacik, tevile imkan birakmaz netliktedir. en belirgin vasfi, ehli beytten olmasi, adinin muhammed babasinin adinin da abdullah olmasidir.
tekrar belirtmem gerekiyor, kurtarici hevesleri calismayi koreltir.
islam, kurtarilmasi gereken bir bunalim din degildir; kurtaricilik vasifli serefli bir dindir.
islami kurtarmaya degil, İslam ile kurtulmaya bakalim.
selametle
mehdi aleyhisselam evet haktir ve gelecegi ile ilgili hadisler mutevatir derecesine ulasmistir neredeyse; ama mehdi aleyhisselam'in gelmesi, onun askerligine layik olmayanlari ancak husrana ugratacaktir.
mehdi'nin askerleri kaza namazi borcu olmayan, helal harama dikkat eden sahih muslumanlar olacak.
dolayisiyla mehdi'nin gelmesinden ziyade mehdi'ye asker olabilmek icin vasiflarimizi dusunelim.
bediuzzaman rahimehullah, mehdiyyundur. nasil ki deccalden once deccalin ameline benzer ameller isleyeceklere deccaliyyun denilir, boylece mehdi'den once mehdi'nin yoluna calisanlara da mehdiyyun denilir.
mehdi'nin alametleri, vasiflari apacik, tevile imkan birakmaz netliktedir. en belirgin vasfi, ehli beytten olmasi, adinin muhammed babasinin adinin da abdullah olmasidir.
tekrar belirtmem gerekiyor, kurtarici hevesleri calismayi koreltir.
islam, kurtarilmasi gereken bir bunalim din degildir; kurtaricilik vasifli serefli bir dindir.
islami kurtarmaya degil, İslam ile kurtulmaya bakalim.
selametle
doğuhan
Profesör
çok cesur bir açıklama:clap2: :clap2: :good[1]:
islamveinsan
Doçent
Kardeş hala aynı yerdesin ?
Bid'a olması için hangi ahkam ı ilahi kalkmış hang isünnet i seniye gitmiş te yerine ecnebi adet i mezhepsizlik gelmiş ?
Bidat çıların liderleri sahabiler mi ?
Tabiin mi ?
Tebei tabiin mi ?
Kullandığınız kelimeler ve hükümler geçmişi ve gelecegi kucaklasın lütfen....
selam ve dua ile
hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Bazı arkadaşlarım meseleyi Mezhep tartışmalarına taşıdılar.. Ne ilgisi olduğunu tabi kendileri daha iyi bilir ama, bence bu konunun yeri burası değil..
--------------------------------------------------------------------
Bu iddialara Nur Talebesi kardeşlerim ne diyorlar?
Eğer bu söylenenler doğruysa; benim anladığım, o zamanlardan bu zamana gelinceye kadar bir takım hususlar gizlenmiş.. Bir takım eserler yasaklanmış.. Başka açıdan bize ulaşanlar izin (!) verilenler kadar olacaktır...
Yine böyleyse, Üstad Said Nursi Hz. hakkında bildirilmiş bir çok hususa nasıl bir sıhhat ve emniyet hissiyle yaklaşabiliriz ki?
Ciddiye alınması gerektiğini düşündüğüm bu iddialar İnşallah doğru değildir..
----------------------------------------------------------------------
Anlaşılan bu söylenilenlerin ciddi bir konu olduğu konusunda kimse, hatta Nur Mensubu kardeşlerim de benimle aynı fikirde değiller..
Yoksa sukutu (sessizliği), ikrar (kabul) olarak mı almalıyım?
--------------------------------------------------------------------
Bu iddialara Nur Talebesi kardeşlerim ne diyorlar?
Eğer bu söylenenler doğruysa; benim anladığım, o zamanlardan bu zamana gelinceye kadar bir takım hususlar gizlenmiş.. Bir takım eserler yasaklanmış.. Başka açıdan bize ulaşanlar izin (!) verilenler kadar olacaktır...
Yine böyleyse, Üstad Said Nursi Hz. hakkında bildirilmiş bir çok hususa nasıl bir sıhhat ve emniyet hissiyle yaklaşabiliriz ki?
Ciddiye alınması gerektiğini düşündüğüm bu iddialar İnşallah doğru değildir..
----------------------------------------------------------------------
Anlaşılan bu söylenilenlerin ciddi bir konu olduğu konusunda kimse, hatta Nur Mensubu kardeşlerim de benimle aynı fikirde değiller..
Yoksa sukutu (sessizliği), ikrar (kabul) olarak mı almalıyım?
Ne diyeyim hirahos kardeş imzamıza taktılar. Benim sözüm degil. Dogru söyleyenin üstüne giderler.
e-kitap bölümünde Mezhepsizlik kitabındanda bulabilirsiniz.
http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=10127
e-kitap bölümünde Mezhepsizlik kitabındanda bulabilirsiniz.
http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=10127
hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
--------------------------------------------------------------------
Bu iddialara Nur Talebesi kardeşlerim ne diyorlar?
Eğer bu söylenenler doğruysa; benim anladığım, o zamanlardan bu zamana gelinceye kadar bir takım hususlar gizlenmiş.. Bir takım eserler yasaklanmış.. Başka açıdan bize ulaşanlar izin (!) verilenler kadar olacaktır...
Yine böyleyse, Üstad Said Nursi Hz. hakkında bildirilmiş bir çok hususa nasıl bir sıhhat ve emniyet hissiyle yaklaşabiliriz ki?
Ciddiye alınması gerektiğini düşündüğüm bu iddialar İnşallah doğru değildir..
----------------------------------------------------------------------
Anlaşılan bu söylenilenlerin ciddi bir konu olduğu konusunda kimse, hatta Nur Mensubu kardeşlerim de benimle aynı fikirde değiller..
Yoksa sukutu (sessizliği), ikrar (kabul) olarak mı almalıyım?
Allah Allah... Gariptir, Nur Mensubu arkadaşlarım bunu görmüyorlar mı? Yoksa görüyorlar da bu mevzuuya hiç mi girmek istemiyorlar?
Neyse.. Biraz daha bekleyeyim.. Belki biri lutfeder..
Bu iddialara Nur Talebesi kardeşlerim ne diyorlar?
Eğer bu söylenenler doğruysa; benim anladığım, o zamanlardan bu zamana gelinceye kadar bir takım hususlar gizlenmiş.. Bir takım eserler yasaklanmış.. Başka açıdan bize ulaşanlar izin (!) verilenler kadar olacaktır...
Yine böyleyse, Üstad Said Nursi Hz. hakkında bildirilmiş bir çok hususa nasıl bir sıhhat ve emniyet hissiyle yaklaşabiliriz ki?
Ciddiye alınması gerektiğini düşündüğüm bu iddialar İnşallah doğru değildir..
----------------------------------------------------------------------
Anlaşılan bu söylenilenlerin ciddi bir konu olduğu konusunda kimse, hatta Nur Mensubu kardeşlerim de benimle aynı fikirde değiller..
Yoksa sukutu (sessizliği), ikrar (kabul) olarak mı almalıyım?
Allah Allah... Gariptir, Nur Mensubu arkadaşlarım bunu görmüyorlar mı? Yoksa görüyorlar da bu mevzuuya hiç mi girmek istemiyorlar?
Neyse.. Biraz daha bekleyeyim.. Belki biri lutfeder..
Sadece tefekkür Yeterlidir... Ama DERİN TEFEKKÜR GEREKİR... ''HERKES HERŞEYİ BİLMEZ'', ''HERKES HERŞEYE İSABET EDEMEZ'' VEDE ''HER DOĞRU HERYERDE ZİKREDİLMEZ''
http://www.guncelhaber.org/viewnews.php?id=178
5. Barut Hakkı
Üye
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 79
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Tarikatı bilen veya ehl-i tarik birisi için aslında çok basit bir konu değil mi bu?
Bediüzzaman elbette bazı risaleler-i bazı özel gerekçelerle umuma vermemiş, bazı yakın talebelerine vermiş ve bazı özel sözler sarfetmiş olabilir.
Meşayıhın binler esrarına inanıp bunu anormal bulmak biraz hoş olmuyor gibi.
hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Abim yapma..
Ne ilgisi var..
Tamam Tarikatlerde bir takım bilgiler o makamlara gelmeyenlerin selameti için herkese verilmez; doğrudur.. Herkesin makamına göre sohbetin mevzuları da değişebilir..
Ama burada kıyamete kadar insanlığın imanını kurtarmak azim ve çabasında olan, yani herkese açık, hatta Müslüman olmayanlara dahi açık bir İlmi hareketten ve onu takip edenlerin bir takım kitapları herkesten gizlemesinden bahsediyoruz..
Asıl senin konuya böyle yaklaşman olmadı..
Kıyas bile kabul etmez..
Zahirde bir takım gizlemeler şüphe uyandırıyor..
Tarikatte herkese söylenmeyen konularla ilgili eserler de piyasadadır, unutmayınız.. Aslında gizli saklı da bir şey yok.. Çok merak eden bu konulara kitab olarak ulaşa da bilir
Ne ilgisi var..
Tamam Tarikatlerde bir takım bilgiler o makamlara gelmeyenlerin selameti için herkese verilmez; doğrudur.. Herkesin makamına göre sohbetin mevzuları da değişebilir..
Ama burada kıyamete kadar insanlığın imanını kurtarmak azim ve çabasında olan, yani herkese açık, hatta Müslüman olmayanlara dahi açık bir İlmi hareketten ve onu takip edenlerin bir takım kitapları herkesten gizlemesinden bahsediyoruz..
Asıl senin konuya böyle yaklaşman olmadı..
Kıyas bile kabul etmez..
Zahirde bir takım gizlemeler şüphe uyandırıyor..
Tarikatte herkese söylenmeyen konularla ilgili eserler de piyasadadır, unutmayınız.. Aslında gizli saklı da bir şey yok.. Çok merak eden bu konulara kitab olarak ulaşa da bilir
5. Barut Hakkı
Üye
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 79
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Abim yapma..
Ne ilgisi var..
Tamam Tarikatlerde bir takım bilgiler o makamlara gelmeyenlerin selameti için herkese verilmez; doğrudur.. Herkesin makamına göre sohbetin mevzuları da değişebilir..
Ama burada kıyamete kadar insanlığın imanını kurtarmak azim ve çabasında olan, yani herkese açık, hatta Müslüman olmayanlara dahi açık bir İlmi hareketten ve onu takip edenlerin bir takım kitapları herkesten gizlemesinden bahsediyoruz..
Asıl senin konuya böyle yaklaşman olmadı..
Kıyas bile kabul etmez..
Zahirde bir takım gizlemeler şüphe uyandırıyor..
Tarikatte herkese söylenmeyen konularla ilgili eserler de piyasadadır, unutmayınız.. Aslında gizli saklı da bir şey yok.. Çok merak eden bu konulara kitab olarak ulaşa da bilir
Aslında bunun net cevabını o gizlenenen kitabı bulup okuyarak elde edeceksin galiba.
Google'la bulunabilir belki.
Şu internet ne ilginç değil mi? Google'da iki kelime giriyorsun anında çoğu istediğine ulaşıyorsun.
hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Abim Allah razı olsun,
Tılsımlar Mecmuasını hiç bir yerde bulamazsın demişti o kardeş..
Ben de sözüne itimad ettim..
Evet az önce google yaptırdım.. Tamamını veren site var mıdır henüz göremedim ama bu risalenin verildiği yerler var..
Yani o arkadaşım beni yanılttı.. Gizlendiği iddiası doğru değilmiş, herkeslerden özür dilerim.. İstemeden düştüm..
Tılsımlar Mecmuasını hiç bir yerde bulamazsın demişti o kardeş..
Ben de sözüne itimad ettim..
Evet az önce google yaptırdım.. Tamamını veren site var mıdır henüz göremedim ama bu risalenin verildiği yerler var..
Yani o arkadaşım beni yanılttı.. Gizlendiği iddiası doğru değilmiş, herkeslerden özür dilerim.. İstemeden düştüm..
5. Barut Hakkı
Üye
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 79
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Özrüm geçerli ama biraz erken oldu sanırım..
Google'dan çıkan sitelerin ilk yarısından fazlasına baktım..
Nur mensubu sitelerde verilen "Tılsımlar Mecmuası"nda tek kelime bile Mehdi konusu geçmiyor..
Ama diğer bir çok sitede bu "Tılsımlar Mecmuası"na atıf var ve bu atıflar Mehdi AS'a ilişkin.. :thinking:
Ben işin içinden çıkamadım.. Bari bir arkadaşım bu Mecmuanın tamamını veren bir site tavsiye etse.. Ya da elinde elektronik kitabı olan upload edip linkini ulaştırsa..
Google'dan çıkan sitelerin ilk yarısından fazlasına baktım..
Nur mensubu sitelerde verilen "Tılsımlar Mecmuası"nda tek kelime bile Mehdi konusu geçmiyor..
Ama diğer bir çok sitede bu "Tılsımlar Mecmuası"na atıf var ve bu atıflar Mehdi AS'a ilişkin.. :thinking:
Ben işin içinden çıkamadım.. Bari bir arkadaşım bu Mecmuanın tamamını veren bir site tavsiye etse.. Ya da elinde elektronik kitabı olan upload edip linkini ulaştırsa..
5. Barut Hakkı
Üye
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 79
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
HarunYahya' Alıntı:
İmam-ı Rabbani Hazretleri Mektubat-ı Rabbani 251. Mektup:
"Evliyâlık yolları arasında Silsile-tüz-zeheb (Altın Silsile, Nakşibendi Silsilesi) yolu, Sıddîk-i Ekberin “radıyALLAHü anh” yolu olduğundan, bu yolun yolcuları uyanık olur. Onun için de, yolların en üstünüdür. ...
Peygamberimizin “sallALLAHü aleyhi ve sellem” haber verdiği hazret-i Mehdî, vilâyetin en yüksek derecesinde olacağına göre, o da bu yoldan yetişmiş ve bu yolu temâmlamış ve düzeltmiş olacakdır. Çünki bütün vilâyet yolları, bu yoldan aşağıdır ve ulaşdıkları vilâyetlerde, Peygamberlik makâmının kemâllerinden az birşey vardır." (H. Hilmi Işık Çevirisi)
-----------------------------------------------------
"Bilindiği üzere Nakşi Silsilesi, diğer velilerin silsilesi içinde Sıddîk (Ebu Bekir Efendimiz)'e nispetlidir. Binaenaleyh onlarda sahv (ayıklık) nispeti ağırlıklı olan haldir, irşadları daha tamamdır ve Sıddîk'ın kemalatı onlarda daha çok ve daha fazladır. Doğal olarak da onların nispeti diğer silsilelerin nispetinin üstündedir. ...
Geleceği vadedilmiş ve en mükemmel veliliğe sahip olduğu bilinen Mehdi'nin de bu nispet üzere olacağını, bu yüksek silsileyi tamamlayacağını ve ikmal edeceğini zannediyorum. Zira bütün velayetler bu yüksek nispetin altındadır. Çünkü diğer velayetlerin nübüvvet kemalatından payları azdır" (Darül Hikme Komisyonu çevirisi)
---------------------------------------------------------
Bu hadis olarak rivayet edilen sözler Abbasilerin Emevi saltanatına karşı halkı ayaklandırmak için uydurdukları propaganda hadislerdir.Bu hadislerle(!) halk iyice hazırlandıktan sonra dedikleri gibi de Ebu Müslim Horasani eline siyah bir bayrak alarak isyanı başlattı.
(Ebu Müslim, zalim Emevi saltanatını yıkan ayaklanmanın başkomutanıdır.)
Ayaklanma başarıyla sonuçlandı ve Abbasiler devri başladı.Tabii Abbasi zulmü Emevileri aratmadı.Halk tarafından çok sevilen Ebu Müslim Horasani başlarına iş açar korkusuyla Abbasiler tarafından öldürüldü.Mehdinin gelmesi ileri tarihlere ertelendi.Bu günlerde geldiğine dair rivayetler var ama boşuna heveslenmeyin kıyamete kadar gelmesi beklenecek ve asla da gelmeyecektir doğal olarak.
Saflığımızdan dolayı işte bizi böyle kullandılar,kullanıyorlar ve kullanacaklar.