Hz.İsa ve Hz.Mehdi (a.s) şu an gelmiştir, ancak gizlenmektedirler..

tevhidul_hareket

پايگاه ا
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
829
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Kardes Merak Ettİm Harun Yahyanİn Kİtabİnde Belİrtİlen Mehdİ TÜm Bunlarİ GerÇaklestİrİyomuymus
 

HARIS

Asistan
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Verilen haberler bir bir çıkıyor

Writers_20061205215445.jpg


Mustafa KAPLAN

Kütüb-i Sitte’de geçen şu metin çok dikkat çekicidir. Sahabe-i kirâmdan Hz. Huzeyfe bin El-Yeman (ra) şöyle demiştir: “Allah’a kasem ederim ki, bilmiyorum acaba Peygamberin sahabelerine bu hadîsler unutturuldu mu, yoksa unuttular mı? Allah’a kasem ederim, Rasûl-i Ekrem (asm), dünyânın sonuna kadar gelecek olan fitneleri ve o fitneleri çıkaran reisleri, tâ üç yüzden daha fazla kimseleri bize isimleriyle, babalarının isimleriyle ve kabîlelerinin isimleriyle haber verdi.” (Ebû Dâvûd)


Demek, Allah Rasûlü (sav) Efendimiz, kıyâmete kadar olacak mühim hâdiseleri isimler vererek bildirmiş. İşte Hz. Ebû Zer (ra)’in rivâyet ettiği şu hadîs de bunlardan birisidir:
“Benî Ümeyye’den dessâs bir adam [Kuveyt Emîri], bir beldede [Kuveyt’te] hâkim olur. Bir sultan [Saddam] gelir onun saltanatına gálib olur veyâ saltanatı onun elinden alır. O da Rumlara [Amerika] sığınır ve Rumları ehl-i İslâm üzerine getirir. İşte bu, âhirzamânın kanlı harblerinin başlangıcıdır.” (Naim bin Hammad, Kitâbü’l-Fiten, 291)
Evet, Saddam’ın Kuveyt’e girmesiyle dananın kuyruğu koptu. Cin bir kere şişeden çıktı, bir daha geri sokulması mümkün de değildir. Şimdi şu hadîse dikkat edelim, Efendimiz (sav)’in mûcizesini görelim:
“Sonra Şam bölgesinden olan Irak’da cebbâr bir adam zuhûr eder ki; o adam Süfyânîlerden biridir ve onun bir gözünde hafif bir aksama vardır. Onun ismi ‘Saddam’dır. O, kendisine muârız olanlara karşı saddamdır.” (Kelde bin Zeyd, Esme’l-Mesâlik Lieyyâmi’l-Mehdiyyi’l-Meliki Li-külli’d-Dünyâ Bi-emrillâhi’l-Mâlik, 216)
Saddam Hüseyin’in hem zulmünü, vuruculuğunu ve hem de sûretini ifâde eden metin, aynı zamânda onun “Süfyânî” (İslâmı bozanlardan) olduğunu haber veriyor. Metne bakalım:
“Bütün dünyâ ‘Küçük Kût’ta [Kuveyt’te] onun için toplanırlar ki, Saddam da bu Kuveyt’e daha evvel aldatılarak girmiştir. Bu Süfyânîde [Saddam’da] hiçbir hayır yoktur. İllâ ki İslâmiyyete dönerse o zaman onda hayır olur. O hem hayır, hem de şerdir. Mehdî-yi Emîn’e hâin olana veyl olsun!” (age)
Yaşayarak gördük ki, Saddam kendi saltanatı için yaptığı bâtıl kánûnları terk ederek İslâmiyyetin hâkimiyyeti için çalışmadı. Hz.Mehdî (as)’ın ordusunu teşkîl eden mücâhidlerin kıymetini de anlamadı. Bu hadîs, 1991’deki Irak Harbini haber verdiği gibi, Saddam devrinde Hz. Mehdî (as)’ın zuhûruna da işâret etmektedir. Çünkü, devâmında diyor ki:
“Hicretten bin dört yüz sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say [Hicrî 1420-1430 târihleri arası]. O vakit Mehdî-yi Emîn çıkar ve bütün dünyâ ile harb eder. Dalâlete düşenler [Hıristiyanlar] ve Allah’ın gadabına uğramış olanlar [Yahûdîler] ve [İslâm ülkelerinin başındaki] münâfıklar İsrâ ve Mi’râc beldesi olan Kudüs’teki ‘Meciddûn Dağları’nda onun için toplanırlar. Bütün dünyânın ve bütün hîlelerin melîkesi de Mehdî’ye karşı çıkar ki, onun ismi zâniyedir [Amerika]. Bu melîke [Amerika] o gün bütün dünyâyı dalâlet ve küfre sevk eder. Yahûdîler de o gün dünyâca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’e, mukaddes beldeye hâkimdirler. Bütün dünyâ denizden ve havadan Mehdî’nin üzerine hücûm eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesnâ [Afganistan işgáline karışmayan İskandinav ve Afrika ülkeleri]. Mehdî bakar ki, bütün dünyâ çirkin hîle ve planlarla aleyhinde ittifâk ettiklerini görür. Fakat, bilir ki, Allah daha şiddetli mekr sâhibidir ki, onların bütün hîlelerini akím bırakır. Ve bütün kâinât O’nun mülküdür ve O’na dönecektir ve merci yalnız O’dur. Ve bütün dünyâ aslı ve fer’iyle O’nun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete mâlik olan Cenâb-ı Hak, Mehdî’ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semâyı onlar üzerine yandırır. Ve semâ da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffâra la’net eder. Allah da bütün küfrün zevâlini irâde eder.” (age)
Başka bir söz ilâve etmeyi zâid addederim. Demek oluyor ki, kâfirlerin şu anki güçlü görüntüleri kimseyi aldatmasın. Yakında Allah’ın yardımı gelecek; Afganistan tarafından çıkacak İslâm mücâhidleri İsrail’i de yıkarak Kur’ân’ın hâkim olduğu şer’î devleti kuracaklar ve Hz. Mehdî (as)’a teslîm edeceklerdir. Verilen haberler çıktığına göre, elbet bu da yakındır.
Bize de o zamân gerine gerine harmandalı oynamak düşecek herhalde! Ya bugün bize bıyık altından gülenler?..

http://www.vakit.com.tr/News.aspx?NID=7377
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Hazreti Mehdinin varlığı haktır. Şahsiyeti sırrı ilahidir. Alametleri zahirdir. Mehdi a.s. şahsından ziyade onun hareketini tesbit edip ona tabi olmak önemlidir. Mehdi hareketi 1979 da İslam Ahkamının yürürlüğe girmesiyle İran İslam Cumhuriyeti ile başlamış bulunmaktadır. İnsanlar başka ne ararlar anlamış değiliz. Afganistan, 1979 İranda İslam devrimi olduktan sonra, İslami bir devlete dönüşmesin diye sovyet blokunca işgal edildi. Amerika ise yine İslamın eline geçmesin diye işgalle birlikte Afganistana yerleşti. Sovyet Rusya ve Amerika ikisi birlikte Afganistanın İslamın eline geçmesini önlemiş oldular, silah sanayii birikimlerini müslüman afganları çarpıştırarak test ettiler yıllarca, bu arada abd nin kültürel faaliyetleride devam etti. Amerikan tarzı mücahitler yetiştirildi. Hikmetyarlar, Molla Ömerler, Üsameler, Azzamlar. Neticede bir islam ülkesi olan Afganistanı bin yıl geriye götürülen bir virane haline getirdiler. Ve şu andada abd. işgali altında. İslam Ümmeti bu viraneden nasıl umuda kapılır anlaşılır gibi değil. Hemen yanında Horosanın siyah sancaklıları, bayındır, teknik yönden ilerlemiş, nükleer enerji ve teknoloji üreten bir İslam Ülkesi İran İslam Cumhuriyeti dururken. Her şey açık olsa bile gözü ve gönlü kapalılar için yapılabilecek hiç bir şey yoktur ne yazıkki.
 

HARIS

Asistan
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Amerikan tarzı mücahitler yetiştirildi. Hikmetyarlar, Molla Ömerler, Üsameler, Azzamlar. Neticede bir islam ülkesi olan Afganistanı bin yıl geriye götürülen bir virane haline getirdiler.

Bu konularda Bilgin Olmadığı Anlaşılıyor Kardeşim ! İstersen Gıybet Yahut İftira Etme... Hucurat Suresi 6ncı ve 12nci Ayeti Hatırlatırım... !
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
devrimizde bu mehdi meselesi islam magazincilerinin promosyon reyting yukseltici haberi gibi oldu.

merak ediyorum agizlarda sakiz, bacak bacak ustune atip bugun mehdi ile ilgili ne okuyacagiz diye neti gazeteyi tvyi acanlar acaba olusmaya basladi mi?

mehdi ranti mehdi ile cikar saglayicilarin vazgecilmez argumani artik...
 

HARIS

Asistan
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
devrimizde bu mehdi meselesi islam magazincilerinin promosyon reyting yukseltici haberi gibi oldu.

merak ediyorum agizlarda sakiz, bacak bacak ustune atip bugun mehdi ile ilgili ne okuyacagiz diye neti gazeteyi tvyi acanlar acaba olusmaya basladi mi?

mehdi ranti mehdi ile cikar saglayicilarin vazgecilmez argumani artik...

Bu Kadar Basit Değil !

http://img46.imageshack.us/img46/8941/mehdi14008km.jpg

http://img80.imageshack.us/img80/8936/mehdi140013um.jpg

http://img81.imageshack.us/img81/9323/2001deccalmuhasaras305mehdi4rl.jpg
 

samsunlu

Üye
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
38
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
Konum
samsun
hz. isa gelmiş olsa şimdiye kadar çok değişiklik olmaz mı idi.bunlara fazla takintı iyi olmaz
 
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Geçenlerde annemin dayısını, ondan bir-iki hafta önce eniştemi toprağa verdik.

"Ey kul! Etme dünya nazı! Kıl namazını!
Sonra kılarım diyenin, dün kıldık namazını!"

Müslüman'ın binler derdi içinde binler meselesi içinde ehemmiyet açısından belki 38 bininci sırada olan bir meseleyi temcit pilavı gibi pişirip pişirip insanların önüne sunmayın.

Bizim kendi imanımız tehlikede, çoluğumuzun-çocuğumuzun-anamızın-babamızın-kardeşimizin-komşumuzun-bacımızın imanı tehlikede Hz. Mehdi ile uğraşıyoruz.

Yani gelse ne değişecek imansız, amelsiz, hidayetsiz, ruhsuz bir toplum için.

Eline sihirli deynek alıp herkesi hokus-pokus imana mı getirecek.

Sorarım size dün ölen zatın adına. Benim ne günahım vardı da ben dururken Hz. Mehdi'nin derdine düştünüz ey yakınlarım, ey akrabalarım, ey evladım, ey kardeşim, ey anneciğim, ey babacığım, ey hayat arkadaşım...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Her şeyin doğrusunu Allah bilir.. Allah bildirmeden, kullarının bilmesine imkan ve ihtimal yoktur.. Yaşanan ve yaşanacak hadiselerin sıradan olmadığı artık belli oluyor.. Ama ne olacağını, Mehdi AS'ın nerede ve ne zaman zuhur edeceğini, edince Onu herkesin bilip bilemeyeceğini yine Allah bilir..

Evliyaullah Hazeratından kulağınızı ayırmayınız.. "Biz onların konuşan dili oluruz" buyurulanlara itibar ediniz.. Onların dediğine boyun eğip onların red ettiğini red ediniz..

Bizim kulağımız onlarda..

(Size önemli bir ip ucu: Bir kere Mehdi AS, seçkin kimselerin "Sen Mehdi'sin, görevine başla" demelerine rağmen önce bunu kabul etmeyerek "Ben dediğiniz Zat değilim" diye Mekke ile İstanbul -ya da bunların teşbih edildiği başka iki şehir- arasında mekik dokumak suretiyle kaçacaktır.. Onu gelip İstanbul'da da bulacaklardır.. Ordan Mekke'ye kaçacaktır.. Ordan tekrar İstanbul'a.. En son, Kabe'deyken mecbur kalacak ve görevine öylece başlayacaktır.. Daha önce okuduğum Hadis-i Şeriflerden.. O yüzden "Ben Mehdi'yim" diyenlerin Mehdi AS. olmadığından emin olunuz..)
 

rumuz6

Üye
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Herkezi selamlaıyorum .Kıyametde geleceği (Ehli sünnet itikadına göre )ne inanılan mehdi aley rahmi Sait nursi hz (allah celle celaluhu onlardan razı olsun)değildir, ancak bu muberek zat çok sıkıntı çile çekmiş çok seneler hapis ve sürgün hayatı yaşamış ,zamanın büyük ilim ve alimlerinden birisidir.
Mehdi aleyhisselamın şun an belli yaşta olduğu kendisi dahi bu hususu henüz bilmediği ve zamanın müceddidinin tasarrufu ile yetişip işereti ile şahlanacağı rivayettir.ancak şuan kendini mehdi ilan edenler marazlılardır. bunlar sahte mehdiler çıkacaktır rivayetinin tecellisidir
bizlerin sahtelerini anlamak için keramate ,uçmak ,kaçmak gi hellere değil Allah ve resulullahın emirlerinden en ufak kayma varmı ve hulefai raşidin ve onlara tabi olanlara tabi olmuş olacaktır bu enbüyük özelliği olacaktır.vesselam
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Üstad Bediüzzaman Mehdi Hareketinin teorik dönemini temsil ediyor. Mehdi olduğunu zaten söylemiyor, çiçeklerin baharda geldiğini ve bunu intizar ettiğini belirtiyor. Üstad Bediüzzaman Mehdi değil ama Mehdi hareketinin Miladıdır.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Bu konularda Bilgin Olmadığı Anlaşılıyor Kardeşim ! İstersen Gıybet Yahut İftira Etme... Hucurat Suresi 6ncı ve 12nci Ayeti Hatırlatırım... !

Yeterince bilgim olduğunu biliyorum Haris kardeş. İstersen sizler bilgilerinizi yeniden ve test ederek yoklayın.
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Her şeyin doğrusunu Allah bilir.. Allah bildirmeden, kullarının bilmesine imkan ve ihtimal yoktur.. Yaşanan ve yaşanacak hadiselerin sıradan olmadığı artık belli oluyor.. Ama ne olacağını, Mehdi AS'ın nerede ve ne zaman zuhur edeceğini, edince Onu herkesin bilip bilemeyeceğini yine Allah bilir..

Evliyaullah Hazeratından kulağınızı ayırmayınız.. "Biz onların konuşan dili oluruz" buyurulanlara itibar ediniz.. Onların dediğine boyun eğip onların red ettiğini red ediniz..

Bizim kulağımız onlarda..

(Size önemli bir ip ucu: Bir kere Mehdi AS, seçkin kimselerin "Sen Mehdi'sin, görevine başla" demelerine rağmen önce bunu kabul etmeyerek "Ben dediğiniz Zat değilim" diye Mekke ile İstanbul -ya da bunların teşbih edildiği başka iki şehir- arasında mekik dokumak suretiyle kaçacaktır.. Onu gelip İstanbul'da da bulacaklardır.. Ordan Mekke'ye kaçacaktır.. Ordan tekrar İstanbul'a.. En son, Kabe'deyken mecbur kalacak ve görevine öylece başlayacaktır.. Daha önce okuduğum Hadis-i Şeriflerden.. O yüzden "Ben Mehdi'yim" diyenlerin Mehdi AS. olmadığından emin olunuz..)[/quot

Ben islami kaynakların hiç birisinde bu güne kadar bu söylenenlerle ilgili bir şey göremedim, kim uydurmuş istanbulmistanbul diye.
 

dilhuba

Profesör
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
2,630
Tepkime puanı
20
Puanları
0
Konum
Manisa
Web sitesi
mustafababuroglu.sitemynet.com
SAHİH-İ BUHARİ
İmam Muhammed bin İsmail Buhari (810-870)'nin sahih hadis kitabıdır. Kütüb-ü Sitte'nin en önemli kitabıdır. Ehl-i Sünnet alimleri Sahih-i Buhari'yi Kuran-ı Kerim'den sonra İslam dininde en temel ikinci kitap olarak kabul etmektedirler. İçinde 7275 hadis vardır. İmam-ı Buhari bu sahih hadisleri yaklaşık 600 bin hadis-i şerif arasından seçmiş ve Sahih-i Buhari'yi onaltı senede yazmıştır.
Ebu Hureyre (RA)den rivayete göre Resulullah (SAV): "İbni Meryem gökten sizin yanınıza indiği zaman devlet reisiniz kendinizden, namazda imamınız olduğu (İsa da imamınıza iktida ettiği) halde bakalım nasıl olursunuz?" buyurmuştur. (Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Hadis No: 1406, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1986, c. 9, s. 182)
Yine Ebu Hureyre (RA)den Resulullah (SAV) şöyle buyurdu dediği rivayet edilmiştir:
Hayatım yed inde olan Allah'a yemin ederim ki, muhakkak yakında İbn-i Meryem, Muhammed ümmeti arasında (Muhammedi) bir hakim-i adil olarak (gökten yere) inecektir. (O) salibi (Nasarayı) kıracak, hınzır katl edecek, (zımmilerden) cizyeyi kaldıracak, mal çoğalacak hatta kimse mal kabul etmez olacak. (Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Hadis No: 1018, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1986, c. 6, s. 532)
SAHİH-İ MÜSLİM
Ebul-Hüseyn Müslim bin Haccac Kuşeyri (821-874)'nin sahih hadis kitabıdır. İmam Müslim, hadis alimlerinin en meşhurlarındandır. Hadislerini 300 bin hadis içinden seçmiştir. Sahih-i Müslim, Sahih-i Buhari'den sonraki en temel hadis kitabıdır. Bu iki temel kitap "Sahihayn" olarak adlandırılır.
242- (155)..........: Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV) buyurdu ki: "Hayatım yed'inde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu (İsa Aleyhisselam)'ın adil bir hakim olarak sizin içinize inmesi muhakkak yakındır. O, salibi (haçı) kıracak, domuzu ödürecek, cizyeyi kaldıracaktır. (O zaman) mal o kadar çoğalıp taşacak ki, hiç kimse mal kabul etmez olacaktır. (Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 206)
243- ..........: Ebu Hureyre (RA) dedi ki: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: "Allah' a yemin ediyorum, Meryem oğlu, adil bir hakim olarak muhakkak inecek, haçı muhakkak kıracak, domuzu muhakkak öldürecek, cizye vergisini muhakkak kaldıracaktır. (O zaman) genç dişi develer muhakkak terkolunacak, onlara rağbet edilmeyecek, bütün düşmanlıklar, buğzlaşmalar ve hasedleşmeler muhakkak zail olup gidecektir. O, muhakkak mala çağıracak (yahut insanlar mala çağrılacaklar) fakat malı hiçbir kimse kabul etmeyecektir." (Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1967, c. 1, s. 207)
244- ..........: Ebu Hureyre (RA) dedi ki: Resulullah (SAV): "İmamınız (devlet reisiniz) kendinizden olduğu halde Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği (imamınıza iktida ettiği) zaman acaba nasıl olursunuz?" buyurdu. (Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c.1, s. 208)
245- ..........: Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir:
Resulullah (SAV): "Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği ve size iktida ettiği zaman sizler nasıl olacaksınız?" buyurdu. (Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c .1, s. 208)
246- ..........: Ebu Hureyre (RA) den: Resulullah (SAV): "Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği ve sizden (birini) imam yaptığı zaman haliniz nasıl olacaktır?" buyurdu. (Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 208)
247- (156)..........: Cabiru'bnu Abdillah (RA) şöyle demiştir:
Peygamber (SAV) den işittim, buyuruyordu ki: "Ümmetimden bir taife kıyamet gününe kadar hak üzerinde mukatele ederek muzaffer olmakta devam edecektir."
Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona: Gel, bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa: Hayır, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersizin, der". (Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 209)
SÜNEN-İ TİRMİZİ
Hadis alimlerinden Muhammed bin İsa Tirmizi (824-893) tarafından derlenmiş sahih hadis kitabıdır. Altı cilttir. Tirmizi, meşhur hadis alimleri ve imamlarından olup, hadis ezberinde şöhrete ulaşmıştır. Aslen, Ceyhan Nehri'nin doğusunda bulunan "Tirmiz" şehrinin Bug köyünde doğmuş, hadis tahsili için, Horasan, Irak, Hicaz gibi yerlere seyahatlerde bulunarak, Muhammed b. İsmail el-Buhari'den ders almış ve aynı zamanda beraberce bazı hadis alimlerinden ilim tahsil etmişlerdir, Ahmed b. Hambel, ed-Daremi ve üçüncü asır hadis alimlerinden yararlanmıştır. Eş-Şemail, el-İlel, et-Tarih ve el-Camiu's-Sahih adlı kitapları bunlardandır. Özellikle onun bu son kitabı, Ehl-i Sünnet'te büyük değere ve şöhrete sahiptir. Aynı zamanda Kütüb-ü Sitte'den de biridir. Bu kitabıyla ilgili birçok şerhler yazılmıştır. Sünen'in dördüncü cildinde, İmam Mehdi aleyhi's-selâm hakkında hadisler nakletmiştir.
Ebu Said El-Hudri (RA) den rivayet edilmiştir; dedi ki: "Peygamberimizden sonra bir hadise baş göstermesinden korktuk ve Resulullah' (SAV)a sorduk, buyurdu ki:
Ümmetimde Mehdi vardır; çıkacak ve beş veya yedi veya dokuz -şübhe eden, ravilerden Zeydi'dir- yaşayacaktır."
Ebu Said diyor ki: "Bu müddet nedir?" diye sorduk ve Rasul- i Ekrem "senedir!" buyurdu ve şöyle devam etti:
"İnsan ona gelecek ve "ey Mehdi! bana da ver, bana da ver!" diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır." (Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2333, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 92-93)
Abdullah (RA) dan rivayet edilmiştir: dedi ki: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu:
"Ehl-i beytimden ismi ismime mutabık olan bir kişi Arablara malik oluncaya kadar dünya sona ermeyecektir." (Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2331, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 91)
Abdullah (RA)den rivayet edilmiştir: Resulullah (SAV) buyurdu ki:
"Ehl-i beytimden ismi ismime mutabık olan bir kişi başa geçecektir." Asım diyor ki: Ebu Salih, Ebu Hüreyre'nin şöyle dediğini bize bildirdi: "Dünyanın ancak bir günlük ömrü kalmış olsa, onun başa geçmesi için Cenab-ı Allah o günü behemehal uzatır." (Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2332, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 92)
Ebu Hureyre (RA) den rivayet edilmiştir; Resulullah (SAV) buyurdu ki:
"Benliğime hakim olan zata yemin ederim ki, Meryem'in oğlunun adaletli bir hakem olarak size inmesi pek yakındır. O, Haç'ı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak; mal (o nisbette) çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecektir." (Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2334, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu, Yunus Emre Yayınları, c. 4, s.
 

HARIS

Asistan
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
(Size önemli bir ip ucu: Bir kere Mehdi AS, seçkin kimselerin "Sen Mehdi'sin, görevine başla" demelerine rağmen önce bunu kabul etmeyerek "Ben dediğiniz Zat değilim" diye Mekke ile İstanbul -ya da bunların teşbih edildiği başka iki şehir- arasında mekik dokumak suretiyle kaçacaktır.. Onu gelip İstanbul'da da bulacaklardır.. Ordan Mekke'ye kaçacaktır.. Ordan tekrar İstanbul'a.. En son, Kabe'deyken mecbur kalacak ve görevine öylece başlayacaktır.. Daha önce okuduğum Hadis-i Şeriflerden.. O yüzden "Ben Mehdi'yim" diyenlerin Mehdi AS. olmadığından emin olunuz..)

Bu Yorum Allahualem Hatalıdır... İtilafa Kapı Açar...

Gümüşhaneli Ahmed Ziyâeddîn Hazretleri'nin hazırladığı Râmûz el-Ehàdîs isimli hadis mecmuasından alınmış, kıyamet ile ilgili hadis-i şeriflerden oluşmaktadır.
1949 - 1952 yılları arasında Abdül'aziz Bekkine Hazretleri'nin yapmış olduğu Râmûz el-Ehàdis derslerinde, Osman Çataklı tarafından tutulan notlardan İktibaslar ;

http://img301.imageshack.us/img301/7825/mekkemehdi6aj.jpg
 

HARIS

Asistan
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yeterince bilgim olduğunu biliyorum Haris kardeş. İstersen sizler bilgilerinizi yeniden ve test ederek yoklayın.

Kardeşim Bahsettiğim Konu şudur ;

Amerikan tarzı mücahitler yetiştirildi. Hikmetyarlar, Molla Ömerler, Üsameler, Azzamlar.

İlmi Delillerle İspat et İnş...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Abilerim,

Çok önce okuduğum bir kitap serisiydi ya da el yazması bir eserin tercümesiydi.. Yanlış hatırlamıyorsam; ya Süleymaniye Kütüphanesi mahreçli bir kitap idi; ya da Orhan Baytam'ın Geleceğin Tarihi serisiydi.. Hangisi olduğunu kesin hatırlayamıyorum: Ama orda bunları okumuştum, işte Konstantiniyye filan.. Hatta bazı Hadis-i Şeriflerde İstanbul'un ikinci kez fethi filan diye de ibareler görmüştüm..

Yani Mehdi AS.'ın önce kendisini kabul etmemesi ve İstanbul'a kaçması bunlar hafızamda kalanlar idi.. Kaynağımı tekrar okursam inşallah burdan vereceğim.. Belki bu kaynağın sahih olup olmadığını da değerlendirir arkadaşlarım..

Kesin böyledir diye, şimdilik ısrar etmiyorum..
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
HADDİM OLMAYARAK İSTANBULLA İLGİLİ KISIMLARI ALINTI YAPIYORUM..SAYGILAR..

Allah O'nun eli ile Konstantiniyye'yi fethedecektir.
Hz. Mehdi ordusunu her tarafa gönderir. Zulüm ve zalimlerin hepsini yok eder. Beldeler onun emrine girer. Allah Teala O'nun elindeki Konstantiniyye'nin fethini müyesser kılar. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 56)
Allah Konstantiniyye'yi çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek. (Kıyamet Alametleri, s.181)
… Muhtelif ülkelerden birçok alim, birbirlerinden habersiz şekilde Mehdi'yi aramak üzere yollara çıkacak ve her birisine 310 kadar insan refakat edecek. Sonunda hepsi de Mekke'de buluşurlar ve birbirlerine buraya ne için geldiklerini sorduklarında hepsi de: "Bu fitneyi önleyecek ve Konstantiniyye'yi fethedecek olan Mehdi'yi arıyoruz, çünkü biz onun babasının, anasının ve ordusunun isimlerini öğrendik. Şeklinde cevap verdiler." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52 / El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 42 / Kıyamet Alametleri, s. 169)
Doğruyu, yanlışı ayırt eden, aldatmayan, çalmayan ve dinine bağlı emiriniz Konstantiniyye'yi fethedecektir. (Mehdilik ve İmamiye, s. 196)
Dünyada hiçbir zaman kalmayıp ancak tek bir gün kalsa bile o günde benim ailemden bir zatın Deylem dağına (yahut eyaletine) ve Konstantiniyye şehrine sahip olması için Allah (c.c.) muhakkak o günü uzatacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 74 / Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 440)
Mehdi Konstantiniyye ve Deylem dağını fethedecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
Mehdi Konstantiniyye'nin fethi sırasında sabah namazı için abdest alırken bir bayrak dikecek, deniz ikiye ayrılarak su kendiliğinden uzaklaşacak ve açılan yolu takip eden Hz.Mehdi karşı kıyıya geçecektir. (Kıyamet Alametleri, s. 181/ El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 57)
Peygamberimiz buyurdu ki: Ey Ümmet! Altı şey vardır ki; onlar olmadan kıyamet kopmaz, (altıncısı) medinenin fethi.
- Denildi ki: Hangi medine? (Hangi şehir?)
- Buyurdu ki: Konstantiniyye. (Kıyamet Alametleri, s. 204/Ramuz-el Ehadis, s. 296)
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
YARARLI VE YARDIMCI OLMASI AMACIYLADIR....1

Konstantiniyye Neresidir?

- KONSTANTİNİYYE: İslam dünyasında, İstanbul şehri için kullanılmış isimlerden biri. (Büyük Lugat, TÜRDAV)
- Bu şehir (Bugünkü İstanbul), 4. yüzyıldan itibaren buradaki imparatorun adına izafeten Constantinopolis adını aldı. (Meydan Larousse)
- 325'te Roma imparatoru olan Constantinus'dan sonra bu kent onun ismi ile anılmaya başlandı. (Gelişim Hachette Ansiklopedisi)
- İmparator Constantin eski Bizans'ı kendi adıyla anılmaya başlayan yeni bir başkent yapmıştır. (Dünya Tarihi ve Çağdaş Uygarlıklar Ansiklopedisi)


Bir kısım rivayetler de ise Roma ve Konstantiniyye ayrı şehirler olarak ele alınmıştır.
Mehdi maiyetindeki kuvvetlerle birlikte Roma'yı, Konstantiniyye'yi ve Altın kiliseyi fethetmek için yola çıkar. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 441)
 
Üst