Tasavvuf hanifleşmektir. Hanifleşmekle şeyhin ne alakası var, diyeceksiniz!
İbrahim aleyhisselam bütün putları kırdığında baltayı en büyük putun boynuna asmıştır. Gelenlere ''bu kırdı'' demesi nazik bir anlam içerir.
Şeyh, işte bu put (!) gibidir. Aslında eviren de çeviren de Allah'tır, şeyh değil. Şeyh, sadece diğer putperestlere karşı bir bahanedir. Şeyhin öyle sanıldığı gibi büyük bir fonksiyonu yok. Putperestlerce büyük anlam ifade ettiği için vardır.. Vakti zamanı geldiği zaman şeyh efendi kendisini sana kırdırtır zaten.. Fena fi resulü aşanlarda da aynı efekt oluşur..
Millet şu noktayı birbirine çok karıştırıyor. İnsan fen fi şeyh makamını geçince şeyhinin mertebesini geçmiş olmuyor. Şeyhi zaten bekâ bulmuş da şeyh olmuş. Sen sadece fena fi şeyhten fena fi resule geçmiş oldun, hepsi bu.. Daha fena fillah ve bekâ billah var önünde..
Hz. Ebubekir, ''kim ki Muhammed'e tapıyorsa bilsin ki Muhammed ölmüştür. Kim ki Allah'a tapıyorsa bilsin ki Allah ölümsüzdür'' demesini iyi anlayın!! Hz. Ömer'i de anlayın. ''Kim ki Muhammed öldü derse kılıcımla boynunu vururum''.. Bu iki çıkışın arasında ne fark var? Hz. Ebubekir'i Hz. Ömer'den üstün yapan nedir? Sıddıklık nedir? Sahabenin de kendi arasında mertebeleri var. Hz. Peygamberi görmüş olmanın getirdiği bir başlangıç noktası elbette diğerlerin son noktasından üstün olacaktır, bunu tartışmıyorum. Sahabe dairesinin içinde de bu geçişleri bulursunuz. Bu usül değişmiyor çünkü model olarak sahabenin hayatında bu var. Nesilden nesile aktarılan bir ortamdır tasavvuf ortamı..
..........
Tasavvuf, adı üstünde saflaşmak.. Kapasite olarak saflaşmak değil, kalben saflaşmak! Tevhid zikriyle seni hanifleştiriyor, berraklaştırıyor. Farkı iyi anlayın..
Dolayısıyla fena fi ihvan makamında ki müridlere bakarak bunlar şeyhlerine tapıyor gibi saçma sapan çıkarımlar yapmayın lütfen.. Bu yolun bir gayesi var. Adım adım kemâlata erdiriyor. Yol adım adım gidilir, değişe değişe.. Yola girenin lop diye kemâlata ermesini bekleyemezsiniz. Uzun bir süreç bu ve Kur'an 23 senede indi..
Millet kitaplarda yazan bilgileri kuru kuru okumakla erebileceğini sanıyor. Yazı nedir yahu! Kuru gürültüden ibaret, belki kibre vesile olacak enformasyonlardan ibaret. Allah'ı zikretmeye başla bakalım, kalbini arındırmaya bi başla, nefsini ıslah etmeye bi başla bakalım. Bu iş için ter dökmeye, emek sarf etmeye bi başla.. O vakit göreceksin bakış açında, yargılamalarında, karakterinde nasıl değişiklikler olmaya başlıyor, algılar nasıl açılıyor. Millet bu işleri hikaye sanıyor yahu..