Kalp mi beyin mi?

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
eskiden insanlar düşünmenin merkezi olarak kalbi görürlermiş. beyni ise işe yaramaz bir pıhtı sanırlarmış. bu nedenle, mesela ölüleri mumyalarken, burunlarına sokulan bir çubukla beyinlerini alıp çıkarırlarmış.

ama kalp çok önemliymiş. çünki sürekli çarpan kalp, düşüncenin, duyguların, yaşamanın organı gibi algılanırmış.

ama şimdi biliyoruz ki, asıl önemli organ beyin. bütün duygularımızın, hareket edebilme yeteneğimizin ve düşüncelerimizin kaynağı beyin.

kalbin ise duygu ve düşüncelerimizle bir ilgisi yok.

bunu biz son birkaç yüzyıldır biliyoruz. ama eski çağlarda bunu insanlar doğal olarak bilemezlerdi ve bilmiyorlardı.......
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
işte size bir la fontain masalı:

aslanın karnı acıkmış. tilkiye emretmiş; "git bana geyiği getir. canım geyik eti yemek istedi."

tilki emri ikiletmemiş. gidip tatlı dille geyiği aslanın huzuruna getirmiş. geyik de biraz safmış yani... :)

aslansa biraz yaşlıymış sanırım. geyiğin üzerine atılmış ama geyik kaçıp kurtulmuş.

bir süre sonra aslan tilkiye o geyiği yine getirmesini emretmiş.

tilki itiraz edecek gibi olmuş ama edememiş tabii... çaresiz gitmiş çok daha fazla tatlı dille geyiği gelmeye yeniden ikna etmiş. masal bu ya...

geyik içeri girince aslan bu sefer atlayıp geyiği öldürmüş. başlamış onu yemeğe.

tilki de açmış ve aslan farketmeden geyiğin kalbini alıp yemiş.

aslan sonra farketmiş kalbin olmadığını. tilkiye sormu, "nerede bunun kalbi?" diye.

tilki, bir tilki gibi zekice cevap vermiş: "aman efendim, bu geyikte kalp yokmuş herhalde. baksanıza, onda akıl olsaydı ikinci kez sizin huzurunuza gelir miydi?"
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
eskiden insanlar düşünmenin merkezi olarak kalbi görürlermiş. beyni ise işe yaramaz bir pıhtı sanırlarmış. bu nedenle, mesela ölüleri mumyalarken, burunlarına sokulan bir çubukla beyinlerini alıp çıkarırlarmış.

ama kalp çok önemliymiş. çünki sürekli çarpan kalp, düşüncenin, duyguların, yaşamanın organı gibi algılanırmış.

ama şimdi biliyoruz ki, asıl önemli organ beyin. bütün duygularımızın, hareket edebilme yeteneğimizin ve düşüncelerimizin kaynağı beyin.

kalbin ise duygu ve düşüncelerimizle bir ilgisi yok.

bunu biz son birkaç yüzyıldır biliyoruz. ama eski çağlarda bunu insanlar doğal olarak bilemezlerdi ve bilmiyorlardı.......

Evet beyin çok önemli, onun yaşaması için kalpte çok önemli.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
eskiden insanlar düşünmenin merkezi olarak kalbi görürlermiş. beyni ise işe yaramaz bir pıhtı sanırlarmış.

bunu biz son birkaç yüzyıldır biliyoruz. ama eski çağlarda bunu insanlar doğal olarak bilemezlerdi ve bilmiyorlardı.......


Peki vucutta bir sürü organ varken eski insanlar neden kalbi düşüncenin merkezinde görmüş.

Oysa ki tam tersine insan çok düşündüğünde, kafasını birşeye taktığında genellikle başı ağrır.

Demek ki dini öğretilerde insanın düşünme yeri kalp geçmiş de ondan insanlar kalp demiş.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Evet beyin çok önemli, onun yaşaması için kalpte çok önemli.

"kalpte" değil, "kalp de" olmalı. onun dışında doğru. :)

konumuza devam edecek olursak, eski çağlarda insanlar beynin görevlerini kalbin yaptığını düşündüklerine göre, bunun çeşitli alanlardaki yansımaları nasıl oluyordu? la fontain öyküsünü anlattım. aklın merkezi olarak kalbi gören bir anlayışın ürünü bir öykü. bunun gibi başka öyküler de var mıdır acaba?

yani insanlığın yanlış bilgisine dayalı ilginç öyküler var mıdır?
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Risale-i Nurdan:
İşaratül İcaz,Bakara 7.ayet tefsirinden:
Allah kalplerini, kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde var, pek büyük azâb onlara.
S - Bu âyette kalbin
sem’ ve basara takdimindeki hikmet nedir?

C - Kalb, imanın mahalli olduğu gibi, en evvel Sânii arayan ve isteyen ve Sâniin vücudunu delâiliyle ilân eden, kalb ile vicdandır. Zira kalb, hayat malzemesini düşünürken, en büyük bir acze maruz kaldığını hisseder etmez, derhal bir nokta-i istinadı; kezalik, emellerinintenmiyesi (nemalandırmak) için bir çare ararken, derhal bir nokta-i istimdadı aramaya başlar. Bu noktalar ise, iman ile elde edilebilir. Demek, kalbin sem’ ve basara hakk-ı takaddümü vardır.


İhtar: Kalbden maksat, sanevberî (çam kozalağı) gibi bir et parçası değildir. Ancak, bir lâtife-i Rabbaniyedir ki, mazhar-ı hissiyatı vicdan,mâkes-i efkârı dimağdır. Binaenaleyh, o lâtife-i Rabbaniyeyi tazammuneden o et parçasına kalb tabirinden şöyle bir letafet çıkıyor ki, o lâtife-i Rabbaniyenin insanın maneviyatına yaptığı hizmet, cism-i sanevberînin cesede yaptığı hizmet gibidir.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Kalp ; şuurda açığa çıkan iman nûrunun adıdır.

Hadislerdeki "kalp" kelimesiyle işaret edilenin "yürek" olduğunu düşünenler, kalp nakli ameliyatlarıyla başkasının kalbini alanların durumunu sorgulasınlar!

Dinsel anlatımla, beyin, insanda ALLÂH isimlerinin işaret ettiği anlamların zâhire (açığa) çıktığı merkezdir...

AHMED HULUSİ


 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Kalpsiz beyin, beyinsizde kal bir işe yaramaz
anatomi açısından kalpsiz beyin bir işe yaramaz
ruhsal/psikolojik açıdanda beyinsiz kalp bir işe yaramaz.

kalpsiz derken vicdansız ve merhametsiz anlamıda düşünürsek
kalpsiz ve duygusuz bir insan, bencil ve mutsuz olur zannımca.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Kalp ; şuurda açığa çıkan iman nûrunun adıdır.

Hadislerdeki "kalp" kelimesiyle işaret edilenin "yürek" olduğunu düşünenler, kalp nakli ameliyatlarıyla başkasının kalbini alanların durumunu sorgulasınlar!

Dinsel anlatımla, beyin, insanda ALLÂH isimlerinin işaret ettiği anlamların zâhire (açığa) çıktığı merkezdir...

AHMED HULUSİ



bu açıklamadan, kuran'da geçen "kalp" ifadesi ile beynin kastedildiğini mi anlamalıyız?

bu anlamda şunu da sormak istiyorum: kuran'da düşünmenin, duyguların, anlamanın ve aklın merkezi olarak kalp değil de beyne işaret edilseydi, bu o zamanki insanlık idraki açısından doğru olur muydu?

bu da felsefî bir soru.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
@Mugalata kardeş çekinme söyle derdini. Bu forum her düşünceden insana kapısını açmıştır. Kendini gizlemene gerek yok.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Yani Kuran haşa yanlış mı yapmış bu konuda?

@Mugalata kardeş çekinme söyle derdini. Bu forum her düşünceden insana kapısını açmıştır. Kendini gizlemene gerek yok.

saklambaç oynamıyoruz ki gizleyeyim kendimi. :) fikir tartışması ve sohbeti yapıyoruz.

neden kişileri tartışmaya bu kadar meraklısınız? kişileri değil, fikirleri tartışmaya yatkın olmalısınız.

benim yazdığım cümleden başka bir anlam çıkıyor. biraz düşünüp öyle cevaplamalısın.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
İnsan denen varlığın tanımını yaparak başlasaydık kalbini bulmakta zor olmazdı diye düşünüyorum...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
benim yazdığım cümleden başka bir anlam çıkıyor.

Nasıl bir anlam çıkıyor? Bulmaca mı oynuyoruz.

Yıllarım ateistforumlarda geçti. Leb demeden leblebiyi anlarız elhamdulillah.

Ateist olup olmamanız bu forumda hiç problem teşkil etmez. Dürüstçe düşüncelerinizi yazın ki biz de size cevaplarımızı verelim.
 

Rosasepia

Ordinaryus
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
2,427
Tepkime puanı
787
Puanları
0
Konum
Seyyâh-ı âlem
Akıl kanıt ister duymak görmek ve hissetmek gibi
Eğer dinen düşünürsek sadece akıl ile iman edemeyiz
kalbende inanmak mutmain olmak gerekiyor.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Nasıl bir anlam çıkıyor? Bulmaca mı oynuyoruz.

Yıllarım ateistforumlarda geçti. Leb demeden leblebiyi anlarız elhamdulillah.

Ateist olup olmamanız bu forumda hiç problem teşkil etmez. Dürüstçe düşüncelerinizi yazın ki biz de size cevaplarımızı verelim.

bulmacalık söz söylemiyorum ki. kuran'da kalp kelimesi yerine beyin kelimesi geçseydi, o dönemin insanlarının idraki açısından bu olur muydu, bunu sordum. devamında da bunun felsefî bir konu olduğunu belirttim.

ne demek istediğimi anladın mı şimdi?

ateist forum veya teist forum... sonuçta insanlarımızın alışkanlıkları, eğilimleri değişmiyor. kişlerle uğraşma eğilimi her yerde aynı.

ben gizlenmek istediğimden değil, fikirlerin tartışılmasına önem verdiğimden bu şekilde davranıyorum.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
kuran'da kalp kelimesi yerine beyin kelimesi geçseydi,

Haticeye değil neticeye bakalım. Kuranda kalp kelimesi geçti mi geçti.

Sence yanlış mı?

Yanlış.

Çünkü ne demişsin en tepede:

ama şimdi biliyoruz ki, asıl önemli organ beyin. bütün duygularımızın, hareket edebilme yeteneğimizin ve düşüncelerimizin kaynağı beyin.

kalbin ise duygu ve düşüncelerimizle bir ilgisi yok.

bunu biz son birkaç yüzyıldır biliyoruz. ama eski çağlarda bunu insanlar doğal olarak bilemezlerdi ve bilmiyorlardı.......




Leblebiyi anladınız mı?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
KALP İLE BEYİN ARASINDA BİR KÖPRÜ BULUNDU.

Bu köprünün henüz NE yaptığı bilinmiyor.Muhtemelen BİLGİ taşıyor. Çünkü nöron demek bize ait bilgiler demek.Ya bizim kalbe kayıt ettiğimiz ya da doğuştan gelen.. Kalbimizin beynimizden 100 kere daha güçlü elektrik Alan ve 5000 kere daha güçlü manyetik Alan ürettiği saptandı. O kadar güçlü manyetik bir Alan ki 22.000 mil uzaktaki uydudan bile ölçülebiliyor.

Dünyanın manyetik alanındaki dalgalanmalardan biz insanların etkilendiği biliniyordu, ancak bizim kalbimizin yaydığı manyetik alanın dünya manyetik alanını etkilediği pek bilinmiyordu. Yeryüzünün manyetik alanları ve bu alandaki dalgalanmalar uydulardan düzenli olarak ölçülüyor.

Örneğin ikiz kulelerin yıkıldığı 11 Eylül günü dünyanın manyetik alanlarında bilim adamlarının anlayamadığı anormal bir sapma olmuş. Sonradan araştırdıklarında o gün televizyonlardan kulelerin yıkılma görüntüsünü dünyanın çeşitli yerlerinden izleyen insanların duyduğu üzüntüden kaynaklandığı anlaşılmış.


Kalbe dayalı yaşamı geliştirmek için bir Kalp Matematiği Enstitüsü bile kurulmuş. Belki internetten girip bakmak isterseniz diye İngilizcesini de yazayım: IHM, açık hali ile Institute of Heart Math. Başında Howard Martin adında bir bilim adamı var.


Sürekli kalp zekası ve kalpten evrene yayılan dalgalarla ilgili çeşitli bilimsel araştırmalar yapıyorlar. Aslında tavsiyem, belkiye bırakmayın, mutlaka bu web sitesini ziyaret edin. Bu enstitünün misyonu kalbe dayalı yaşamı geliştirmek, insanların stres düzeylerini azaltıp kalp ve beyin ilişkisinin COHERENCE dedikleri durumda kalabilmelerini sağlamak.


Bir de Global Coherence adını verdikleri bir yeryüzü manyetik alanı ile insan kalbi ve beyin manyetik dalgaları arasındaki ilişkiyi gözlemleyen bir proje ya DA sistem kurmuşlar.Coherence (uyum, ahenk , eş fazlı) durumunda kalp ve beyin dalgaları arasındaki ilişki uyumlu oluyor ve ölçülebiliyor. 0.10 hertz olduğunda coherence yani uyum gerçekleşiyor. Ve bu dalga boyuna gelebilmek ise ancak bir başkası için şefkat, (çare, takdir, affetme ve şükran duyguları hissettiğinizde oluyor.


Bu durumda olmak ise sizin bağışıklık sisteminizin güçlenmesine, hastalıklarınız varsa iyileşmesine yardımcı oluyor, stres hormanları düzeyi düşüyor. Aynı zamanda yeryüzü manyetik alanı ile de uyum içerisinde oluyorsunuz. Hatta coherence durumunda olup olmadığınızı ölçmek için bir alet bile geliştirmişler. Aletin adı DA EM Wave. Artık bazı bilim adamları bu aleti takıp dolaşıyor. Eğer uyum durumunda değilseniz alet de kırmızı ışık yanıyor. Kalp ve beyin arsındaki iletişim uyumlu ise yani takdir, şükran ve sevgi duyguları içerisindeyseniz alet yeşil yanıyor. Tabii kırmızı görünce hemen toparlanıp, bir dakika ben NE düşünüyorum, hissediyorum DA kırmızı yanıyor diye kendinizi yoklamanız gerekiyor. Ve hemen zorla DA olsa kendinizi daha olumlu duygular hissetmeye yönlendiriyorsunuz. Sizdeki yeşil ışıktan hem sağlığınız, hem de dünya manyetik alanı olumlu etkileniyor. Bir süre sonra kendinizi iyice eğitip muhtemelen artık çoğunlukla yeşil ışıkta kalmayı başarıyorsunuz. Bir de elinizi bizzat kalbiniz üzerine koymak DA, elin yarattığı baskı yüzünden zihnin dikkatini oraya çekip kalbe inmeyi, kalple bağlantı kurmayı kolaylaştırıyormuş. Bu sitede stresi azaltmak, kalp boyutunda yaşamayı öğretmek için başka teknikler de var. Kısacası artık analitik zihinlerimizden uzaklaşıp daha çok kalp boyutunda yaşamayımutlaka öğrenmemiz gerekiyor. Bilim de bunu söylüyor."


 
Üst