sayın elbiss, aynı hatayı tekrarlıyorsunuz. bakın, o örneğinizdeki sevgi sözcükleri de, tokat atmanın öğretilmesi de, bütün bunların hepsi beyne aittir. sevgi kelimelerini de beyin öğrenir, nefret sözlerini de. kalbin hiç bir ilgisi bulunmuyor.
kalp sadece kan pompalıyor.
beyin ise kumanda merkezi. sadece anlamayı, düşünmeyi, öğrenmeyi değil, duygularımızı da yönetiyor. içgüdülerimizi, ruyalarımızı, hayallerimizi, altbenliklerimizi, bilinçaltımızı, aşık olmamız, sevmemiz, bir dine veya inanca inanmamız gibi en yüce duygularımızı da beyinde yer alan görevli bölümlerde buluyoruz.
mesela deney yapıyorlar. adamın beyninin ilgili bölümünü bir süreliğine uyuşturuyorlar. adam o bölümün görevi olan işleri yapamıyor. mesela kötü bir adamın beyninin ilgili bölümüne müdahale edip düzeltseler, adam artık kötü biri olmaktan çıkar. bunun gibi...
Öncelikle Sohbetin için teşekkür ederim...Sonrasında konuya dönmem gerekirse
Beyin nasıldır biliyormusun?...
Gerçek manada söylemek gerekirse tamamen sistemsel hesaplamalar üzere kurulu bir tasarım harikasıdır...Beyin içerisinde o kadar fazla kılcal köprü damarlar var ki halen bir çoğunun gerçek manada tespitinden ziyade görevleri tartışılır...
Dünya yeryüzeyinde tüm bilgisayarları toplasan bir BEYİN etmez...Bu kadar sistemsel devasa bir organdan bahsediyoruz...bu organın hayati öneminden tutda İnsanlara ışık saçmasına kadar bir çok konuda bilgi hazinesi diyebilirim....
Fakat BEYİN aynı bilgisayar hafızası gibidir ögrendiğini ,tecrübe edindiğini bunun yanında teorikteki ve uygulamadaki esasiyetleri gerçekleştirir en son olarak tüm verileri zihin denilen hafızaya kayıtlar...
Hani bazen çokça derler ZİHİN KONTROL ü diye...işte bu kontrolün esas amacı sana bir kaç ilüzyon gösterip sen istesende istemesende bilinç altında bu hafızana kayıtlanması gibi...Zihin hafızanın içerisine bilgi senin isteğinin dışında kayıtlanması senin otokontrolünde sapmalar olmasına vesile olabiliyor...
Fakat dogruyu yada yanlışı seçmende BEYİN bir işe yaramıyor....
Şöyle diyelim..
BEYNİ aynı bilgisayar verileri gibi ÖYLE düşün ...Nasıl bir masaüstü bilgisayarda sistemin olduguyla yetinebiliyorsan işte beyinde ÖYLE dir fakat ALLAH beyne o kadar fazla kılcal damarlar ve elektiriksel işletimler vermiş ki işte belkide DÜnyada ki bilgisayar verilerini işlemsellerini toplasan bir insan BEYNİ yapmaz....
Burada anlatmak istediğim..
Sistemsel yargının ötesine gidemiyorsun.....yani var olan bir bilgisayarla özelliklerinin üstünü yaşıyormusun en son ulaşabildiğin max verimden ötesinde olamıyorsun....İnsan beynide ÖYLE....
Nasıl masaüstü bilgisayarda
Duygular aşklar üzüntüler yok ise insan Beyninde de ÖYLE...fakat Nasıl bilgisayar bir veri üzerinde tasarım yapabiliyor ise bunun yanında Düşünme yani veri hesaplama programlarıyla yapabiliyor ise İşte insan BEYNİ de ÖYLE dir...Yani tamamen sistemsel tasarımla alakalı....Elbette Dogrusunu ALLAH bilir demeyi unutmak istemiyorum....
KALP ise BEYİN den çok farklı ve ayrı tasarımlanmıştır...
KALP ALLAH ın insanlara sunduğu en harika bir tasarım gerçekliliğidir....Kalpsiz insan ruhsuz insandır derler....genelde de öyledir...
KALP İLHAMIN ANA KAYNAGI MERKEZİDİR...
İnsan İlham alacağı zaman KALP e danışmalıdır...İlhamsız bir kalp IŞIĞINI kaybetmişe benzer...
Kalpte sevgi üzüntü mutluluk vardır....Fakat Kalp in bunu hissedip insana yanısatabilmesi için işte burada ALLAH ın muhteşem tasarımı ortaya girer....Beyin ile KALP ilişkisinde ortak bir köprü kurulduğunda beyin içerisinde belli bölümler çarpışmaya başlar ben buna farklı birer kanal yol açımı diyorum....
İşte bu yolda KALP i üstün basan benim deyimimle ilahmı yerinde ve olumlu alan birinin AKIL ŞUURU açılmış demektir...
Dikkat et dünyada bir çok insan kalp taşır fakat bir çok insan dogruyu seçemez...Çünkü İlham kaynakları eksiktir...Kalbin sürekli ilham alabilmesi için onu beslemelisin yada beslemeyi bilmelsin
evet ben güldüm belki ama sakın gülme gerçekten ÖYLE..
Kalp birer bogaz değildir ama KALP in de beslenmeye ihtiyacı var ...Kalp in en iyi yiyecek kaynagı sevgi dir....İnsan sevgiyi ögrenmesi gerekiyor bunun yanında hürmet nezaket saygı edep ahlak vb gibi bir çok kaynak kalp in besin kaynagıdır...
Beyin bu verileri kayıtlar fakat beslenmemiş bir kalp ile beyin doyuma lezzete ulaşamaz....
Beyin sadece uygular sorgulamaz yargılamaz hesaba çekmez...Düşünür üretir ama sadece bildiği üzere yapar ....
Yani bugün bir mimarsın diyelim...
Beynin bu yönde eğitim alsın diyelim...
işte o beyni mimar olan sen sahaya çıktığında sadece işini yapar ve senden istenileni yaparsın....o yapılan mimariyi sorgulamaz yada niçin gibi sualler sormassın belki yaratıcı yeteneğin var ise kendinden birşeyler katarsın....anlatmak istediğim mimar olarak sen işini yapar sorgulamaz görevin ne ise onla ilgilenirsin...işte beyin de tam BÖYLE çalışır...sorgulamaz görevini bildikleri gördükleri kazanım sağladıkları vss şekilde yapar...
Fakat KALP i beslenen ve sürekli beslenmeye devam eden insan yaptıgı mimariye güzellikler katar mimari içerisine insanları düşünen kolaylıklar koyar bunun yanında mimari yapının göze hoş gelmesinin yanı sıra ruha hoş gelecek yanlarıda ekler...
Bugün Iphone un AŞK olmasının sebebide RUH a hitap edilerek düşünülen DİZAYN tasarımlarıydı...
Bugün Mimarın AŞK ı DUYGU yu dokuması önemlidir fakat kaç mimar Bu ruhu yansıtır işte o muamma....yaratıcılık zeka vsss inan hepsi bir yere kadar....Fakal AKIL ile geen ince dokunuşlar AKIL ile KALP ile gelen ruha hitap etmelerin yeri bambaşkadır...
KALP te insan vücüdunda birer organdır fakat KALP in de BEYİN gibi görevi vardır...KALP te belki beyin gibi çarpışan patlamalar yoktur ama içlerinde hassas dokular duyular vardır...KALP beyinden yardım alır burası dogru fakat KALP in İLHAM ın ana kaynagı oldugu oldukça dogru....
ALLAH ben sizin KALP lerinize bakarım diyor ise ALLAH bu güzel sözü boş yere söylemez...
Belki sen öldükten sonraki hayata inanmıyor olabilirsin belki kendince bildiğin dogrular üzere yaşamak isteyebilirsin sana birşey diyemem ama ben BÖYLE durumu aynı BEYNİN durumuna benzetiyorum yani bildiği ve öğrendiği inandığı şeyi yapması gibi....
Fakat KALP ÖYLE değildir...KALP görsede görmesede Yaratıcısını AŞKLA SEVGİYLE bagrına basar ve Öldükten sonrada ki zaten her insan birgün ölecek çok şey kaybetmeyeceğini bilir ve insana İLHAM verir...ALLAH ın varlığıyla yüzleştiğinde kalp in ne kadar dogruyu yönlendirdiğini insan o zaman anlar...
İşte Beslenen bir KALP doğruyu-yanlışı ayırt edebilen yada etmeye çalışabilen bir kalptir....kişilerin ilhamına bağlı...
Beyin dogruyu-yanlışı ayırt edemez....istediğin kadar uğraşş sadece bildikleri tecrübe kazandıkları vss durumlarda yapabilir ötesini yapamaz....yapabilseydi bugün Dünyada İnsanlar daha mutlu mesut hayat yaşayabilirlerdi..
Madem bu kadar BEYİN orjinal ve güzel dogruyu ayırt edebiliyor....
Neden Dünyada İNSANLAR sürekli birbirine KAZIK atmaya çalışıyor diyorsun ki....beyinde bir bölge var bulunsa olmayacak....sen hiç etkiye tepki kanunu bilmiyorsun sanırım...bir yeri onarmak için başka bir yeri bozacaksın...
Sistemin bir çarkını düzenlemek için diğer çarkı bozmak gibi....yanlış anlama ama Dünyada ki hangi sistemi düzeltmek istersen iste inan başka yerden hasar çıkacaktır...yani hiçbir sistem tam olmayacaktır...Dünyanın düzeni kanunu bu...
Yani ALLAH ın koymuş olduğu düzen ve sistemsel yapısallıklar tam İNSAN için iyi olandır...Eğer Dünyada insan iyi olmak istiyor ise KALP ini beslesin kalp ine dogru güzel gelen ALLAH tan İLHAM olacak sözler uygulasın...
Görüyorum bir çok insanda...
İnsan dogruyu bahseder anlatır ibadetinide yapar ama insanın iç kişiliği dünyası çok farklıdır neden biliyormusun ?...
Çünkü Dünya Beyni onu olumsuza yönlendirmiştir...
Bu kadar güzel ibadete sahip bu kadar güzel düşünceye sahip insan çıkar ilişkisi olduğunda oldukça kötü ve acımasız olabiliyor çünkü burada etken Hayat tecrübesi adı altında Beynine dogru yanlış demeden ayırt etmeden ZİHİN altında bilgiler yükleyip kayıtlaması....
zamanı gelince yada anlık süreçlerde insan bu zararlı etmenleri kendi için yani BU MEŞHUR BEN DUYGUSUNU kullanıyor...yani bu karşısındaki EZİP GEÇTİĞİ İNSAN değerlimiymiş yok onun hakkı varmıymış yok ALLAH katında kardeşimiymiş...
yani İNSAN nasıl işine geliyor ise ÖYLE davranır güzel kardeşim..Bu da tamamen KALP in İLHAM kaynağı eksikliğindendir..eğer kişi KALP ini besleyebilir ise dogruyu -yanlışı en azından İLHAM alabilir ama uygulamak yada uygulamamak yine BEYİN de ....KALP ilham etsede BEYİN kullanmazsa RED eder ise o zaman ortaya AKIL çıkmıyor HATA çıkıyor yani....
O yüzden İnsan beyni ile birlikte KALP inide kullanmasını bilebilmeli ki ortaya AKIL çıksın...
Boşuna dememişler AKILSIZ biriyle gezeceğine AKLI olan biriyle gez rahat et diye....
Akılsız insan APTAL insan değildir bunu sakın yanlış anlama...Akılsız insan seni her an hatta salise içerisinde çıkar dahilinde satabilir ama Akıllı insan işte bunlara ALLAH yoldaşları derler işte bu adamlar insanlar senin hertürlü sağ kolun olur bilirsin ki adam gibi adamdır satmaz arkadan vurmaz yolda eğilsende sana tekme atmaz...bilirsin ki akıllı adam ALLAH ı senin için kaybetmez...ALLAH ı kazanmak onun AKLININ yoludur...
Bizde suallere cevaplar tükenmez ALLAH istemediği süre içerisine kadar...
Dogru yanlış işte orasını bilemem onu KALP ini kullanıp ayırt etmeye çalışırsan o suale bence cevap bulabilirsin yoksa BEYİN her anlamda pek işe yaramıyor yarasa bende fayda verirdi satayim....
Böyle.