Kapatma Gerekçeleri : Mutlak Allah'tır Demek Suç

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
nelere kaldık ya Rabbi Sen ıslah et onları..
 

sağanak

Paylaşımcı
Katılım
28 Nis 2007
Mesajlar
162
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Müslüman olmak laikliğe aykırı. mason komunist ateist ırkçı olmak aykırı değil.

Akpnin kapatılmak istenmesinin başka nedenleride var.

Türkiyenin Afganistana asker göndermek istememesi,

İran konusunda,ABD ye ters düşmesi,

başbakanın filistin nedeni ile İsraile sert çıkışları,

İçte ;yapılan ergenekon operasyonu,

başörtüsünün serbest bırakılması,gülün seçilmesi.
 

vakiTamam

Doçent
Katılım
18 Kas 2007
Mesajlar
713
Tepkime puanı
3
Puanları
0
onların inadına ALLAH diyecegiz inş!

hadi partileri kapattınız insanların düsüncelerini nasıl sansürleyecek nasıl kapatacaksınız!!
 

vakiTamam

Doçent
Katılım
18 Kas 2007
Mesajlar
713
Tepkime puanı
3
Puanları
0
İşte AKP’yi Kapatma Dosyasından çarpıcı Gerekçeler

AKP’nin gizli anlamı: AKP harflerinin gerçek anlamı ortaya çıktı. AKP’nin kuruluşunda görev almış bir yetkili, elimizde bulunan ses kayıtlarında; harflerin Adalet ve Kalkınma Partisi’ni değil Allah ve Kuran Partisi kelimelerini ifade ettiği, ancak şartlar olgunlaşmadığı için gerçeğin açıklanamadığını itiraf etti..

Havadan konularla bile laikliğin altı oyuluyor: Meteoroloji Meslek Liseleri öğrencilerine 4 adet yağmur duası ezberleme zorunluluğu getirildiği iddia edildi

Bağcılar Lisesi’nde namaz skandalından sonra Hac skandalı: Namaz skandalı yaşanan Bağcılar Lisesinde yapılan incelemelerde kamuoyunu dehşete düşürecek yeni bilgilere ulaşıldı. Bodrum katının da altında olan bir dehlizde, öğrencilerin Kabe maketi etrafında hac farizalarına yerine getirdikleri öğrenildi.

Doğan Medya Center’da da namaz skandalı: Doğan Medya Center içinde bulunan yoga ve reiki salonunu saat:05.00’de temizlemek için gelen bir grup temizlikçi kadın başörtülülerini takarak salonda namaz kılmaya teşebbüs etmişler, bir cumhuriyet mitingi dönüşü gazeteye gelmiş bulunan Milliyet Gazetesi çalışanları, namaz kılma eylemini henüz kıyam halindeyken bastırmayı başarmışlardır. Temizlikçilerin AKP iktidarı döneminde işe alındıkları, AKP iktidarından cesaret alarak geçtiğimiz Ramazan ayında da oruç tutma eylemi yaptıkları ortaya çıkarıldı

İnsanları inanan ve inanmayan şeklinde kamplara ayırıyorlar: AKP’li Bakan tarafından atanan Mamak Milli Eğitim Müdürü, öSS sınavına girecek öğrencilere yaptığı konuşmada “ Allah hepinize sınavda zihin açıklığı versin” diyerek sadece Allah’ın sevdiği dini bütün öğrencilerin başarılı olmasını istediği, dinle daha limoni bir ilişkisi olan gençlerin ise yerle yeksan olmasını dilediği anlaşıldı.
AKP’li seçmen davranışlarında artan irtica eğilimi: 14 Nisan 2006 günü, AKP seçmeni olduğu tespit edilen 67 yaşındaki Hatice Benli, Gaziosmanpaşa – Bakırköy hattında çalışan belediye otobüsüne sağ ayağıyla bindi ve ayağını atarken içten içe “bissmillahirrahmanirrahimm” dedi.


AKP’nin Atatürk karşıtı kadrolaşma hareketi: AKP’li bakan tarafından yeni atanan Rize Tapu Kadastro Müdürü’nün odası boyanırken Atatürk resmi duvardan indirildi. Kullanım talimatnamesinde boyanın 12 saatte kuruyacağı belirtilmişken, resim 15,5 saat sonra yani 3,5 saat gecikmeli olarak tekrar eski yerine asıldı. Dolayısıyla söz konusu partinin Atatürk’ü hazmedemeyen kişilerle kadrolaşma yaptığı ispatlanmış oldu

THY’nin başörtülü açık ayrımı yaptığı belgelendi: 25 Şubat 2004 tarihinde Ankara – Urfa uçağında başı açık bir kadına cam kenarı koltuk kalmadığı söylenmişken, daha sonra gelen türbanlı kadına cam kenarından yer verildiği belgelendi. Yolcuların biniş kartları da ekte delil olarak sunulmuştur.

Antalya Saime Yahşigil İlköğretim Okulunda skandal: Antalya Saime Yahşigil İlköğretim Okulunda ders programı yapılırken, din derslerinin zihinlerin zinde olduğu sabah saatlerine, İnkılâp Tarihi derslerinin ise hemen öğle yemeğinden sonra, çocuklara rehavet çöktüğü saatlere konması dikkat çekti. Ayrıca, rehaveti arttırmak için İnkılap tarihi derslerinin olduğu günler yemekhanede ayran dağıtıldığı belirlendi. Tüm bunlarla körpecik beyinlerin dini bilgilerle doldurulması, Atatürkçülüğü ise öğrenecek takati kalmaması amaçlanıyor.

Halka okunmuş su içiriliyor: AKP’li İstanbul Belediyesi Terkos ve ömerli barajları kıyısında her Cuma günü 41 imama 41 yasin okutuyor. Okunmuş sular şebekeye veriliyor, bu sayede insanların dini duyguları coşturularak amaçlanan şeriat devleti için taban oluşturuluyor.

Ampul Gavur icadı: CHP’nin amblemi bir Türk savaş aleti olan OK, DP’nin amblemi yine bir Türk taşıma aracı olan AT iken AKP’nin sembol olarak Amerikalı Edison tarafından icat edilmiş AMPüL’ü seçmiş olması Türkiye’yi Batıya peşkeş çekeceğinin en güzel kanıtıdır.

Erdoğan neden Fenerbahçeli? Fenerbahçe’nin bayrağı sarı-laciverttir. Bayrak 15 dakika kezzaplı suda bekletildiğinde iki rengin karışmasından yeşil renk ortaya çıkmaktadır. Erdoğan’ın şeriat özlemi takım tercihinde bile kendini ele vermektedir

AKP iktidarı dini futbola bile alet etmiştir: AKP döneminde eşi türbanlı olan Ertuğrul Sağlam Beşiktaş teknik direktörü olurken, namaz kıldığı bilinen futbolcular sürekli ilk onbirlerde takımda yer bulmaya başlamışlardır. AKP iktidarı döneminde Anelka ve Aurilio’nun Müslüman olmaya zorlanması ve aynı iktidar döneminde İlhan Mansız’ın (İ.Mansız) ise futbolu bırakmak zorunda kalması da dikkat çekmiştir.

dogru söze ne denir....kaynak : genç siviller..
 

kandiyar

Üye
Katılım
24 Şub 2008
Mesajlar
72
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Web sitesi
www.hatsanati.tr.cx
selam ve muhabbetle.zamanın birinde leyla ile mecnun hikayesi vardır. aslında leyla okadar güzel bir kız degildir. zamanın insanları mecnunun bu haline cok üzülürler.bir gün mecnunu yanlarına alarak bu sevdadan vazgeçmesini aslında leyla bu aşka degecek kadar güzel olmadıgını anlatmaya başlamışlar. mecnun bakmış kendisine leylanın cok güzel olmadıgını anlatmaya çalıştıklarını görünce, bakmış mecnunun halinden anlayan yok.demişki:!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!ey benim milletim dediginiz kadar güzel olmayabilir.ne mutlu ki bana leylamı benim gözümle görmediginizi anladım.şayet siz : sizin için güzel olmayan leylamı benim gözümle görseydiniz . leylamı benden alırdınız.EY ASRIN LEYLARI MECNUNLARI İYİKİ ALLAH IMIZIN BİZE HZ.MUHAMMED SAV. IN TEBLİGİ OLAN İSLAMI BİZİM GÖZÜMÜZLE GÖRMEMİŞLER DİYEMEYECEGİM.BEN ALLAH A VE RESULUNE OLAN AŞKIMDA PİNTİ DEGİLİM.BEN DİNİMİN EMİR VE YASAKLARI KONUSUNDA EŞİTLİKÇİĞİM ONLAR GİBİ EŞİTLİK ADI ALTINDA HERKESİN DİN VE VİJDAN HÜRİYETİNDE ZULMETMİYORUM.BEN ASLINDA ADİLİM ALLAH BİZE ADELETİ EMRETTİGİNDEN ADİLİM.ADİL OLMAK ZORUNDAYIM ADALETE ONLARIN GÖZÜYLE İYİKİ GÖRMEMİŞİM.YOKSA ZALİMLERDEN OLURDUM.ALLAH ZALİMLERİ GÜRÜHA ERİŞTİRMEZ.ALLAH ZALİMLERİ SEVMEZ.VESSELAM.
 

kandiyar

Üye
Katılım
24 Şub 2008
Mesajlar
72
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Web sitesi
www.hatsanati.tr.cx
Benim Leylaya Baktigim Gözümdeki Görmemimizi Saglayan Bilim Adamlarinin Ifadesi Ile Göz Görebilmesi Için Işik Salgilar Bu Işik Bakiş Niyetine Göre Görmek Istedigi Yere Bakarken Niyete Göre Görürmüş .ona Göre Işik Vurur Onun Yansimasi Tekrar Göze Ordanda Beyne Ulaşir.algilarmiş:benim Leylaya Bakişim Allah In Rizasi Oldugu Mütdetce Baktigimimdaki Nazar Bana Geriye Beynime Girerken Hayirli Olacak Sizin Leylaniza Olan Aşkinizda Adalet Diye Adaletsizlik Hak Ve Hürriyetler Der Hangi Hak Ve Hürriyetler Adamin Varsa Paran Varsa Etrafin Varsa Ona Göre Muamele Sizin Gözünüzde Böyle Degilse Buyurun Erenler Meclisine Erenler Dergahinda Oturun Bilyorsaniz Uygulayin Bilmiyorsaniz Susun Biliyor Sansinlar. Adam Böyle Görüyoirsa Bunda Hakn Adalet Bekleyenler Kendini Kandirmasin Bizim Gözümüzdeki Aşki Muhabbet ölüm Ve ötesi Için Hasretle Gerdek Gecesinideki Vuslata :!!!!!!!!!!!!!!!!
Selam Ve Muhabbetle.vesselam
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Bir gerekçe de ben ekleyeyim
Savcıya yardımcı olmak babında

Savcımız Ramazan ayında ki iftar cadırlarını da irticai faliyet ekseninde kapatma gerekçesi saymış

Bende Ramazan davulcularının da bu irticai faaliyete ortak olmalarından dolayı TEK TEK tespit edilmesini ve ömür BOYU DOVUL çalmama ile cezalandırılmalarını ve yine her türlü vurmalı TOKMAKLI çalgılardan MEN edilmesini TALEB ediyorum

Laikliği RAMAZAN Davulcularına kurban etmeyeceğimizi de kamuoyuna ilan ediyoruz

VesseLam

[dn]Benzer içerikli konular birleştirilmiştir [/dn]
 

Limon

Üye
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kurt kuzuyu yemeye karar verince binlerce bahane bulur derler, günümüz Türkiye’sinde bu durum sıkça yaşanır oldu. Hepimizin bildiği hikâye susamış olan kuzu, nehrin aşağı tarafından su içmektedir. Nehrin daha yukarılarında su içen kurt, kuzuyu çoktan gözüne kestirmiş, kuzuya seslenir:
“Hey sen! Benim içtiğim suyu ne hakla bulandırıyorsun?"der.
Kuzu ise masum masum:
"Ben sizin suyunuzu bulandıramam ki! Baksanıza, sizin içtiğiniz su bana doğru akıyor". Diyerek cevap verir.
Aklına kuzuyu yemeyi koymuş olan kurt biraz daha hiddetlenerek
"bir de bana itiraz ediyorsun öyle mi?" diye haykırmış ve nihayetinde, kuzuyu yemek niyetinde olan kurt sözünü bitirir bitirmez, kuzunun üstüne atlayıp onu parçalamış.:)
 

rota

Doçent
Katılım
15 Nis 2007
Mesajlar
551
Tepkime puanı
9
Puanları
0
muhtıracılar nasıl rezil olduysa bu adamda öyle rezil olacak inşallah.
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Savcıya Ek Deliller!

Davaya tepki verirken, AKP’li milletvekillerinden Bülent Arınç ölümden, musalladan söz etmiştir. Sayın milletvekili ahiret hayatı, insanların ölünce yaptıklarından hesaba çekileceği gibi konuları ima etmiştir.

Bunlar tamamen dini konulardır, laik bir sistem içerisinde bunların kokusunun bulunması bile kabul edilemez!

Yine açılan davaya tepki gösteren Cumhurbaşkanı, tepki gösterdiği sırada, Senagal’de İslam Konferansı Teşkilatı toplantısındaydı. Ne işi var orada cumhurbaşkanının? Biz İslam ülkesi miyiz ki, bu tür toplantılara devletin tepesi katılıyor? Savcı bu nokta üzerinde de durmalı.

Gözden kaçan başka bir nokta, başbakanın, bakanların çocuklarının isimleridir. Mesela başbakanın çocuklarının adlarına bir bakın: Ahmet Burak, Necmeddin Bilal, Esra, Sümeyye…

Maliye Bakanı’nın çocuklarının ismi Zeynep, Abdullah, Fatma… Diğer bakanların ve çocuklarının isimlerine de bakılabilir. Hepsi de dinsel çağrışımları olan isimler. Maksatlarının İslami çağrışımları canlı tutmak olduğundan adım gibi eminim.

Laiklik “İnsanı kul olmaktan çıkarıp birey yapan” bir ilkedir (Bknz. Başsavcı’nın iddianamesi, s. 11). Ama cumhurbaşkanının adı Abdullah’tır, yani Allah’ın kulu. Şimdi nerde kaldı laiklik? Bunlar ne zaman birey olacaklar?

Gerçi başsavcının adı da Abdurrahman’dır ve bu da “Rahman’ın kulu” anlamına geliyor ama o siyasetçi değildir. Siyasetçiler adlarına da dikkat etmek durumundadırlar. Aksi halde laiklik karşıtı bir odak haline getirebilirler partilerini.

Bu arada laik isim koymak isteyenler, ülkemizde laiklik konusunda duyarlı insanların Arapça olmayan, herhangi bir tarihi ismi çağrıştırmayan (örneğin Deniz, Baykal, Aydın, Doğan,Onur, Öymen, Sezer vb.) isimlerini düşünmelidirler. Çocuklarını siyasetçi yapacaklara ileride laiklik karşıtı odak olmamak adına şimdiden duyurmuş olalım.

Daha durun, aslıl bomba şimdi. Abdullah Gül, siyasete atılmadan önce nerede çalışmış? Cidde’de, İslam Kalkınma Bankası’nda.

Zaman zaman başını örten kızlar için sürgün yeri olarak düşünülen ve bir şeriat devleti olan Suudi Arabistan’ın bir şehrinde yıllarca çalışmış, oranın kültürünü almış birisini getirdiler, Atatürk’ün makamına, Çankaya’ya oturttular. Bundan daha feci bir laiklik karşıtlığı olabilir mi?

Şimdi belki de çaktırmadan Arap kültürünü ülkeye yaymaya çalışmaktadır. Bu da iddianamede yer almalıydı, ya da bundan sonra düşünülebilir.

Başsavcı sanırım zamansızlıktan dolayı daha bir çok delili dosyasına koymayı unuttu. İşini kolaylaştırmak adına yukarıdaki konular benden olsun.

Aslında daha yüzlerce delil bulunabilir, ama ona benim de vaktim yetmez.

serhat atabey
 

bimemed

Üye
Katılım
3 May 2007
Mesajlar
28
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
81
Esprili olma güzel

Davaya tepki verirken, AKP’li milletvekillerinden Bülent Arınç ölümden, musalladan söz etmiştir. Sayın milletvekili ahiret hayatı, insanların ölünce yaptıklarından hesaba çekileceği gibi konuları ima etmiştir.

Bunlar tamamen dini konulardır, laik bir sistem içerisinde bunların kokusunun bulunması bile kabul edilemez!

Aslında daha yüzlerce delil bulunabilir, ama ona benim de vaktim yetmez.


serhat atabey
Esprili olmak güzel ama yasaları bu kadar hafife alma gücünü nereden alıyorsunuz anlamadım.
Espri yaparken bile gerçekler su yüzüne çıkmış.
Evet haklısınız laik bir ülkede siyasi anlamda dini konuların yeri yoktur.

Düzen değişir o ayrı. Ama anayasa bu şekliyle kaldıkça ki % 92 çoğunlukla halk tarafından kabul edilmiş bir anayasadır, bu anayasanın hükümleri geçerlidir.

Bunu kabul etsenizde etmesenizde durum bundan ibarettir.

Ekseriyet olmak devletin kuruluş ilkelerini değiştirmeye yetmez.
Bunun yolları farklıdır. Burada buna girmek istemiyorum.

İnsanlar işine geldi mi halk çoğunluğu işlerine gelmedi mi bu savcı haksız yere bu davayı açtı dememelidirler.

Savcı yasayı mevcut anayasaya göre ve yine mevcut anayasanın kendisine verdiği yetki çerçevesinde açmıştır. % 92 halk çoğunluğunu tekrarlayarak cevabımı bitirmek istiyorum.
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yarın İNANÇLI BİR SAVCI iş başına geçtiğinde ve CHP ye ters kararlar verdiğindede göreceğiz HUKUKA NE KADAR SAYGILISINIZ!!!!
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Evet NE işi var Cumhurbaşkanının SENEGAL İslam Örgütü Toplantısında

Laik bir ülkeye yakışıyor mu değil mi?

Gül derhal vatana ihanetten yargılanmalı, hatta yetmez kaynar suda haşlanmalı

Laikliğin kapsama alanını okadar genişletmeye çalışıyorlar ki,yakında hanelerimize

de sokarlar

Liselerde "Allah" denilen GÖRÜNMEZ bir varlığa ibadet eden öğrenciler tesbit edildi.
Bu öğrencilerin sorgusunda AKP döneminde OKULA Kayıt yaptırdıkları tesbit edildi.

Savcıya bir delil de benden
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu Kuran'ı Kerim'i halka kim dağıttı

108267dr7.jpg


Bu Kur'an-ı Kerim'i halka dağıtan Belediye Başkanının adı AK Parti'yi kapatmak için hazırlanan dosyada yok. Çünkü o ne AKP'li ne de artık belediye başkanı. Sizce kim?

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun adı Kuran'ı Kerim dağıttığı gerekçesiyle siyasi yasaklı olması talebiyle Başsavcı Abdurahman Yalçınkaya tarafından dava dosyasına eklendi.

Bu Kuran'ı Kerim'i dağıtan Belediye Başkanı hakkında ise hiç bir suç duyurusu yapılmadı. Ama o da aynı ilde aynı şekilde halka bu Kuran'ı Kerimleri dağıtan isimdi. Kocaeli'de CHP'li Belediye Baykanı Sefa Sirmen'in halka dağıttığı Kuran'larla İbrahim Karaosmanoğlu’nun dağıttığı Kuran'lar arasında bir fark yok. Farkı nedir derseniz. Cevabı basit: Partisi!

haber7

HADİ BAKALIM NİYE O BAŞKAN HAKKINDA DAVA AÇILMIYOR. İŞTE CHP ZİHNİYETİ YARGIYI ELE GEÇRDİĞİNİN DELİLİ. HUKUKMUŞ HADİ ORADAN!
 

bimemed

Üye
Katılım
3 May 2007
Mesajlar
28
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
81
Yarın İNANÇLI BİR SAVCI iş başına geçtiğinde ve CHP ye ters kararlar verdiğindede göreceğiz HUKUKA NE KADAR SAYGILISINIZ!!!!
Sayın arkadaşım, umarım arkadaşım dememe kızmazsınız. Aynı platformu paylaştığımız için kendimde bu cesareti buldum.
Ben CHP' li değilim. SHP' li de değilim.
Hatta yekten söyleyeyim solcu da değilim.

Türkiye' deki gibi bir sağı da benimsemiyorum.

Ben katıksız bir hümanistim. Benim için esas olan insandır. Ötesi laf-ı güzaftır.

Hukuki açıdan savcının inançlısı, inançsızı olmaz.
Savcı tarafsız olmak ve sadece yasaları göre hareket etmek durumundadır.
Bunun ötesi zaten elinden gelmez. Böyle bir gücü yoktur.

Savcı iddiada bulunur. Yargıçlar karar verir. Bu kararlarda keyfi olamaz. Yasalar çerçevesinde olmak zorundadır.

Bu tespitiniz bile laikliğin ne kadar önemli olduğunu ispatlıyor.

Hakem maçı yönetirken nasıl taraftar formasını evde bırakmak zorunda ise savcı ve yargıçlarda diğer kimliklerini evde bırakmak zorundadır.

İnançlı olsun veya olmasın.

Anlayamadığım bir hususu daha sizin aracılığınız ile herkese sormak isterim.

Din gibi, Allah gibi, Peygamber gibi tüm dünyevi pisliklerden uzak tutulması gereken son derece ulvi kavramları siyaset gibi en temiz hali bile leş kokan bir mecraya çekmekle bu ulvi kavramlara haksızlık etmiyor musunuz?

Benim için Din, Allah, Peygamber en temiz yerde vicdanım da yaşatılmalıdır.

İnsanın nefsi sapabilir, farkında olmadan yanlış işler yapabilir. Bilirsiniz hatasız kul olmaz.

Benim için hata olması ihtimali yüksek bir konuda Din olmamalıdır.

Bırakınız dünya işleri dünya ehlinde yapılsın. Dinimiz hep ulvi kalsın.

Binlerce defa rica ediyorum.
 

Mihenk

Asistan
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
338
Tepkime puanı
0
Puanları
0
savcı iş yerinine gidince kapıda dini imanı bırakıp, içeriye öylemi giriyor.

inançlara saygılı bir savcı SUÇ DİYE DÜZDÜRÜLEN O SAÇMALIKLARDAN DAVA AÇMAZ.

BİLİRKİ BUNLRA NORMALDİR

O LAFLARI SÖYLEMEKLE LAİKLİK TEHLİYE GİRMEZ.

Bu Kur'an-ı Kerim'i halka dağıtan Belediye Başkanının adı AK Parti'yi kapatmak için hazırlanan dosyada yok. Çünkü o ne AKP'li ne de artık belediye başkanı. Sizce kim?

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun adı Kuran'ı Kerim dağıttığı gerekçesiyle siyasi yasaklı olması talebiyle Başsavcı Abdurahman Yalçınkaya tarafından dava dosyasına eklendi.


Bu Kuran'ı Kerim'i dağıtan Belediye Başkanı hakkında ise hiç bir suç duyurusu yapılmadı. Ama o da aynı ilde aynı şekilde halka bu Kuran'ı Kerimleri dağıtan isimdi. Kocaeli'de CHP'li Belediye Baykanı Sefa Sirmen'in halka dağıttığı Kuran'larla İbrahim Karaosmanoğlu’nun dağıttığı Kuran'lar arasında bir fark yok. Farkı nedir derseniz. Cevabı basit: Partisi!

haber7

HADİ BAKALIM NİYE O BAŞKAN HAKKINDA DAVA AÇILMIYOR. İŞTE CHP ZİHNİYETİ YARGIYI ELE GEÇRDİĞİNİN DELİLİ. HUKUKMUŞ HADİ ORADAN!
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
AKP'yi kapatmak için bizim gerekçelerimiz daha sahici

Genç Siviller, kendi parti kapatma iddialarını açıkladı.

AKP'nin gizli anlamı: AKP harflerinin gerçek anlamı ortaya çıktı. AKP'nin kuruluşunda görev almış bir yetkili, elimizde bulunan ses kayıtlarında; harflerin Adalet ve Kalkınma Partisi'ni değil; Allah ve Kuran Partisi kelimelerini ifade ettiği, ancak şartlar olgunlaşmadığı için gerçeğin açıklanamadığını itiraf etti.

Bağcılar Lisesi'nde namaz skandalından sonra hac skandalı: Namaz skandalı yaşanan Bağcılar Lisesi'nde yapılan incelemelerde kamuoyunu dehşete düşürecek yeni bilgilere ulaşıldı. Bodrum katının da altında olan bir dehlizde, öğrencilerin Kabe maketi etrafında hac farizalarına yerine getirdikleri öğrenildi.

Lisede gerici ayaklanma: Avcılar Selami Yetişgil İlköğretim Okulu'nun bazı öğrencilerinin, okulun bodrum katında 'ALLAH' olarak isimlendirdikleri görünmez bir varlığa ibadet ettikleri tespit edildi. Bir öğrenci babasının kızını ispiyonlaması üzerine ortaya çıkan habere göre; çocukların son zamanlarda davranışlarının değiştiği, bazı öğrencilerin kanatlarının çıkmaya başladığı, duvarlardan geçebildikleri ve hatta gözlerinden ateş çıkarabilenlerin bile olduğu öğrenildi.

Havadan konularla bile laikliğin altı oyuluyor: Meteoroloji Meslek Liseleri öğrencilerine 4 adet yağmur duası ezberleme zorunluluğu getirildiği iddia edildi.

İnsanları inanan ve inanmayan şeklinde kamplara ayırıyorlar: AKP'li bakan tarafından atanan Mamak Milli Eğitim Müdürü, ÖSS sınavına girecek öğrencilere yaptığı konuşmada "Allah hepinize sınavda zihin açıklığı versin." diyerek sadece Allah'ın sevdiği dini bütün öğrencilerin başarılı olmasını istediği, dinle daha limoni bir ilişkisi olan gençlerin ise yerle yeksan olmasını dilediği anlaşıldı.

AKP'li seçmen davranışlarında artan irtica eğilimi: 14 Nisan 2006 günü, AKP seçmeni olduğu tespit edilen 67 yaşındaki Hatice Benli, Gaziosmanpaşa-Bakırköy hattında çalışan belediye otobüsüne sağ ayağıyla bindi ve ayağını atarken içten içe 'bissmillahirrahmanirrahimm' dedi.

THY'nin başörtülü-açık ayrımı yaptığı belgelendi: 25 Şubat 2004 tarihinde Ankara-Urfa uçağında başı açık bir kadına cam kenarı koltuk kalmadığı söylenmişken, daha sonra gelen türbanlı kadına cam kenarından yer verildiği belgelendi. Yolcuların biniş kartları da ekte delil olarak sunulmuştur.

İçki yasağında son perde: AKP, içki yasağı politikasını uygulamak için pilot bölge olarak Samsun Devlet Hastanesi'ni seçti. AKP yönetimi tarafından başhekim yapılan imam hatip kökenli, Samsun Devlet Hastanesi başhekimi Kamil çoban, siroz hastası 59 yaşındaki B.T. isimli hastasına, içki içmeye devam etmesi durumunda tedaviye devam etmesinin bir anlamı kalmayacağını söyleyerek içki içmemesi konusunda baskı yaptı.

AKP Belediyeleri'nin yeşil takıntısı: AKP'li belediyelerin geçmiş dönemlere göre iki kat fazla yeşillendirme çalışması yaptığı belgelendi. Şeriatı temsil eden yeşil ile rejim değişikliğine park, bahçe ve refüjlerden başladıkları açıkça görülmektedir.

Halka okunmuş su içiriliyor: AKP'li İstanbul Belediyesi, Terkos ve Ömerli barajları kıyısında her cuma günü 41 imama 41 yasin okutuyor. Okunmuş sular şebekeye veriliyor, bu sayede insanların dini duyguları coşturularak amaçlanan şeriat devleti için taban oluşturuluyor.

Ampul Gavur icadı: CHP'nin amblemi bir Türk savaş aleti olan OK, DP'nin amblemi yine bir Türk taşıma aracı olan AT iken AKP'nin sembol olarak Amerikalı Edison tarafından icat edilmiş AMPÜL'ü seçmiş olması Türkiye'yi batıya peşkeş çekeceğinin en güzel kanıtıdır.

Erdoğan neden Fenerbahçeli?: Fenerbahçe'nin bayrağı sarı-laciverttir. Bayrak 15 dakika kezzaplı suda bekletildiğinde iki rengin karışmasından yeşil renk ortaya çıkmaktadır. Erdoğan'ın şeriat özlemi takım tercihinde bile kendini ele vermektedir.

Menderes'in köpek davasından sonra Erdoğan'ın kedi davası: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Van ziyareti sırasında hediye edilen(!) ve adını CANSU koyduğu kedisi yine Başbakan'ın inisiyatifiyle başbakanlık konutuna yerleştirilmiş ve konutun tüm imkanları kedi Cansu'ya seferber edilmiştir. Halkımız sefaletle boğuşurken bununla da yetinilmemiş, bir yabancı misyon şefinin getirdiği pahalı mama 'hill's' ve altın işlemeli tasma memnuniyetle kabul edilmiştir!!

AKP iktidarı dini futbola bile alet etmiştir: AKP döneminde eşi türbanlı olan Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş teknik direktörü olurken; namaz kıldığı bilinen futbolcular sürekli ilk onbirlerde takımda yer bulmaya başlamışlardır. AKP iktidarı döneminde Anelka ve Aurelio'nun Müslüman olmaya zorlanması ve aynı iktidar döneminde İlhan Mansız'ın (İ.Mansız) ise futbolu bırakmak zorunda kalması da dikkat çekmiştir.:yahoo:

zaman:clap2:
 

şifa_

Doçent
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
551
Tepkime puanı
0
Puanları
0
'Kaos'un sırrı ortaya çıktı

Kur’an-i Kerim dağıtılmasını hatta İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif’in Safahat’ını dağıtmayı bile suç delili sayan Yalçınkaya’nın, “kaos arayan çevrelerin ve kartel basınının dolduruşuna geldiği” açıkça ortaya çıkıyor.

İŞTE SORULARIN CEVABI
MAZLUMDER Genel Başkanı ömer Faruk Gergerlioğlu, bir anda siyasi tansiyonun yükselmesine, ekonomiye 30 milyar doları aşan bir yükün binmesine, halkın neredeyse yarısının rencide olmasına neden olan kapatma davasının gerginliğe zirve yaptırdığını ifade ederek, bu soruların cevabını değerlendirdi.

“DANIŞTAY KARARI KESMEDİ”
Haftalık yazısını AK Parti’nin kapatılması yönündeki davanın perde arkasına ayıran Gergerlioğlu, yargı bürokrasisinin çeşitli taktiklerle başörtüsünün önünü kesmeye çalıştığını, YöK başkanının genelgesinin yürütmesini durduran Danıştay’ın önceki dönemlerdeki YöK Başkanlarının rektörlere yönelik yazıları incelendiğinde çifte standartların hemen ortaya çıktığını hatırlatarak, “Eski YöK Başkanı Kemal Gürüz 2000 yılında tarafından genel kurul kararı olmaksızın üniversitelere gönderilen yazıyla başörtüsü yasaklanabiliyorken şimdi jet Danıştay kararları ile bu tür genelgelerin ancak genel kurul kararı ile olabileceği vurgulanıyor. Bu da işte yargı 2008 hatırası. Ama amaca ulaşmaya bunların da kâfi gelmeyeceğini düşünen güçler sonunda yargısal bir hamle ile son darbeyi vurmayı tercih ettiler” değerlendirmesinde bulundu.

SAFAHAT BİLE SUç DELİLİ SAYILDI
Başsavcı’nın iddianamesine bakıldığında genel olarak bir zorlama delil bulma halinin mevcut olduğunun altını çizen Gergerlioğlu, iddianame ile ilgili şu önemli tespitlerde bulundu: “Adeta komediye varacak ölçüde deliller bulunmaya çalışılmış. Mehmet Akif’in Safahat’ını dağıtma suçu ve yalan olduğu yayınlandığı gazeteler tarafından kabul edilmiş birçok haber ve demeç yer alıyor. Bu iddialar Ak Parti’yi aksine kapatılsa bile daha da güçlendirecek mahiyettedir. Anadolu’dan yükselen öfke ve tepki bunu söylüyor.”

“Başörtüsü’ne özgürlük kısmen de olsa getirilmeye çalışıldığında Deniz Baykal’ın CHP’si başta olmak üzere medya organları kaos edebiyatı yapmaya başlamışlardı” diyen Gergerlioğlu’nun diğer çarpıcı tespitleri şöyle:

“KAOS’UN SIRRI ORTAYA çIKTI”
“Herkes ülkede bir kaos çıkmayacağını söylemesine ve bunu sağlam delillerle ispat etmesine rağmen bu çığlık yasakçılar tarafından yükseltilmeye çalışılmıştı. Şimdi bu kaos kelimesinin anlamı anlaşılıyor. Bürokratik oligarşi ‘sen bizim hassas olduğumuz konulara yani Başörtüsü konusu gibi konulara değinirsen başına olmadık işler açılır” mesajı vermeye çalışıyormuş. Meğer bahsedilen kaos elitist güçler eliyle çıkartılacak bir süreçmiş. Bu süreci nereye vardıracakları şu an belli değildir fakat gözlerini karatmış oldukları bellidir. Zaten bu söylemi kullanırken bir şeyler ima eder şekilde konuştukları belli oluyordu.”

“VAROL AMA PRESTİJİMİZE DOKUNMA”
“Bu çılgınlık niçin göze alındı? diye soracak olursak herhalde en başta gelen cevap mevzi kaptırmak istememek arzusundan olduğudur. Başörtüsü’ne özgürlük getirilmesi yönünde atılan adımlara ‘haddini bil, canının derdine düşersin, kaos içinde kalırsın’ cevabı verilmektedir. Yoksa bu devirde artık parti kapatmaların kar etmeyeceğini herkes bilmektedir. Hatta parti kapatmaların reaksiyoner bir etki ile o partinin oylarını arttırmasına yol açacağını artık hemen herkes bilmektedir. Amaç ‘ne olursan ol bizim çizdiğimiz sınırlar içinde kalman gerekir, aksi takdirde canının derdine düşecek işler başına gelir’ mesajı vermektir. ‘Varol ama prestij konusu yaptığımız hassas konulara dokunmamak şartıyla’ denmektedir.”

“BELDEN AŞAĞI VURMA TAKTİĞİ TUTMADI”
“Milyonlarca kişi, oylarının, iradelerinin birileri tarafından bu sefer açıkça ve zorbalıkla çalınmaya çalışıldığını fark etmiştir. Bu partiye oy vermemiş birçok kişi bile bu davayı şık bulmamıştır. Zira abartılı delillerle sandıkta yenemediği rakibini belden aşağı vurarak yenmeye çalışan bir boksör vardır artık ringde. Ama bu belden aşağı vurma taktiği tutmamıştır. DTP’yi kapatarak Kürt sorununu bitireceğinizi, Ak Partiyi kapatarak Başörtüsü tartışmasını bitireceğinizi sanıyorsanız aldanıyorsunuz demektir. Partiler örgütlenme özgürlüğünün doğal sonucu olarak ortaya çıkmış demokrasinin vazgeçilmez kurumlarıdır.”


HABERVAKTİM
 

Sabr-el-Hayat

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
3,776
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Asıl davacı'nın her konuştuğu kelime suç sayılabilecek derecede.

Bu ülkede ADALET İSTİYORUM!!!!

O kişiye karşı derhal gereken adımlar yapılmalıdır...

Adaletsiz ülke "karışmaya" mahkum mudur...

İnadına: Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber
Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber...
 
Üst