Merak edenlere ve Alıntı yapacaklara Çeşitli Konularda Görüşlerim

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Hayal dünyasında yaşıyorsunuz. Hadisler adı üstünde "rivayet" edilir. Rivayet edilen bir şey nasıl kesin olabilir? Ben şundan duydum, o da şundan duydu, o da bundan duydu diye giden bir listeyi siz senet sayıyorsanız tebrikler.

Vahiy kavramı ise bambaşkadır. Kutsal Kitap yazarları bilinmektedir. 40 tan fazla yazarın 1500 senede yazdığı bir eseri sorgularken dikkatli olmak gerekir. Yazarı net olmayan kitapların ise Kutsal Kitap kanonunda olduğu bilinmektedir. Kutsal Kitap kanonu 3500 yıldır korunmaktadır. Hristiyanlarla Yahudiler'in birebir aynı kitabı kabul ediyor olması da buna bir delildir. Binlerce yıllık el yazmalarının birebir uyuşması da delildir. Bunlar böyle gider. Size sunabileceğim pek çok kanıt vardır. Ancak şunu da biliniz ki yazarın adından çok Tanrı'nın vahyi önemlidir. Siz hep hadislerin yazılma yöntemi uygulansa İncil kalmaz diyorsunuz. Ben de diyorum ki İncil'in sahip olduğu deliller aransa Hadis sözünü anmaya utanırsınız...

insan karsisindakini kendisi gibi sanirmis.. bu durumda hayal dünyasinda yasayan kim diye sorun kendinize?
Rivayet olunan sey, nasil kesin olabilir diye sorguluyorsaniz, en basta sorgulamaniz gereken incillerinizdir.

Sizin iddialariniz dogru degil bir kere incillerin yazarlari bilinmiyor, birisi cikip diyorki, bunu bu yazmistir. Bitti! Baska bir bag falan fulan yok. Bende diyorumki, islamiyetteki hadisler icin benzer sekilde "bunu bu söylemistir deseniz" bu red olunur, o kabul edilmez . Hadisler icin getirilinen kriterler cok daha saglamdir.

Bilinen bir sey varki, yine bunu otoriteler kabul ederki, Hz, Isanin ögretileri rivayet yoluyla aktarilmistir. Daha sonrada birileri cikip rica üstüne akillarinda kalanlari yazmistir. Farkli incillerin ortada dolasmasida , farkli kisiler tarafindan kaleme alindiginin acik göstergesidir. Ve öyleki yer yer birbrileriyle uyusmayan metinler de vardir iclerinde. Ayrica Incillerde hadislerdeki gibi senedin sahihligi gibi bir kriter aranmamistir. Bence bu nokta cok önemlidir. Bende bunu vurgulamak istedim zaten.
Yine biliyoruzki, bilinen 4 incil disinda daha baska incillerde vardi ve hala daha var. Bunlarin sahihligini neye göre ölcüyorsunuz ? Ne biliyorsunuzki, ordaki ögretiler belki sahih , sizin hristiyan akidesinin esasini teskil eden yuhanna belki de sahih degil?

Hayalcilik acaba nedir? sahih olmayan seyleri sahih gibi göstermek hayal degilmidir ?

Dedigim gibi; Hadislerin senedleri incillere göre cok saglamdir.


NOT: hayrdir neden kutsal kitaba gecme ihtiyaci hissetniz? Konu inciller.
Birde 4 incil yok gibi iddialar cok komik.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
insan karsisindakini kendisi gibi sanirmis.. bu durumda hayal dünyasinda yasayan kim diye sorun kendinize?
Rivayet olunan sey, nasil kesin olabilir diye sorguluyorsaniz, en basta sorgulamaniz gereken incillerinizdir.

Sizin iddialariniz dogru degil bir kere incillerin yazarlari bilinmiyor, birisi cikip diyorki, bunu bu yazmistir. Bitti! Baska bir bag falan fulan yok. Bende diyorumki, islamiyetteki hadisler icin benzer sekilde "bunu bu söylemistir deseniz" bu red olunur, o kabul edilmez . Hadisler icin getirilinen kriterler cok daha saglamdir.

Bilinen bir sey varki, yine bunu otoriteler kabul ederki, Hz, Isanin ögretileri rivayet yoluyla aktarilmistir. Daha sonrada birileri cikip rica üstüne akillarinda kalanlari yazmistir. Farkli incillerin ortada dolasmasida , farkli kisiler tarafindan kaleme alindiginin acik göstergesidir. Ve öyleki yer yer birbrileriyle uyusmayan metinler de vardir iclerinde. Ayrica Incillerde hadislerdeki gibi senedin sahihligi gibi bir kriter aranmamistir. Bence bu nokta cok önemlidir. Bende bunu vurgulamak istedim zaten.
Yine biliyoruzki, bilinen 4 incil disinda daha baska incillerde vardi ve hala daha var. Bunlarin sahihligini neye göre ölcüyorsunuz ? Ne biliyorsunuzki, ordaki ögretiler belki sahih , sizin hristiyan akidesinin esasini teskil eden yuhanna belki de sahih degil?

Hayalcilik acaba nedir? sahih olmayan seyleri sahih gibi göstermek hayal degilmidir ?

Dedigim gibi; Hadislerin senedleri incillere göre cok saglamdir.


NOT: hayrdir neden kutsal kitaba gecme ihtiyaci hissetniz? Konu inciller.
Birde 4 incil yok gibi iddialar cok komik.

Saçmalamanın dibine vurdunuz. Hristiyanlığı hocalarınızdan öğrenirseniz sonuç böyle olur tabii. Kutsal Kitap'ın 4 müjde dahil hiç bir kitabı "hadi bu da iyiymiş" diye orada değildir. Hepsinin Kanona dahil olmasında çeşitli sebepler vardır. Bazı kitapların dışarıda bırakılması ise onların kötü olduğunu veya bize ters olduğunu göstermez. Ölçü kitabın vahiy olup olmamasıdır. Yeni Ahit'in tamamı İsa Mesih'in öğrencileri tarafından yazılmış veya yazdırılmıştır. Rivayet yoluyla aktarılmamıştır. Şahitler kaleme almıştır. Her şeyden önce vahiydir ve rivayet olması söz konusu değildir.

Hadislerin senetleri sağlamdır dediğinizde ekranın karşısında gülmekten yerlere yatıyorum. Nasıl bir hayal dünyanız var sizin. Bir de neymiş biz Yuhanna İncil'i kullanıyormuşuz. Biz Eski ve Yeni Ahit'in 66 kitabının tamamını kullanırız. Aralarında seçim yapmayız. Siz Kur'an'ı sure sure kullanıyorsanız diyecek bir şey yok. Bakın size İncil'in kanonuyla ilgili bir alıntı metin paylaşayım. Belki bir şey öğrenirsiniz.

"Kanon” terimi, tanrısal olarak esinlendirilmiş olan ve bu yüzden de Kutsal Kitap’a ait olan kitapları tanımlamakta kullanılır. Kutsal Kitap’ın kanonunu belirlemenin zorluğu, Kutsal Kitap’ın bizlere Kutsal Kitap’a ait olan kitapların bir listesini vermemesindendir. Kanonu belirlemek, ilk önce Yahudi hahamlar ve bilginler ve daha sonra da ilk Hıristiyanlar tarafından gerçekleştirilen bir süreçti. Nihai olarak, Kutsal Kitap kanonuna hangi kitapların ait olduğuna Tanrı karar vermiştir. Kutsal Yazılar’a ait bir kitap, Tanrı onun yazımını esinlendirdiği an kanona aitti. Bundan sonra Tanrı’nın sadece, Kendisini izleyen insanları hangi kitapların Kutsal Kitap’a dahil edilmesi gerektiği konusunda ikna etmesi kalmıştı.

Eski Antlaşma’nın kanonu üzerinde, Yeni Antlaşma’yla kıyaslandığında çok az tartışma olmuştu. İbrani inanlılar Tanrı’nın mesajcılarını tanımışlar ve onların yazılarını esinlendirilmiş Tanrı Sözü olarak kabul etmişlerdi. Eski Antlaşma kanonu konusunda da tartışmalar olduğu inkâr edilmediği halde, M.S. 250 yılında İbrani Kutsal Yazıları kanonu konusunda neredeyse evrensel bir görüş birliği vardı. Geriye kalan tek sorun Apokrif’ti, ki bu konudaki tartışma ve görüşmeler bugün de devam etmektedir. İbrani bilginlerin çoğu, Apokrif’i iyi tarihsel ve dinsel belgeler olarak kabul ediyorlar ama onu İbrani Kutsal Yazıları’yla aynı düzeyde tutmuyorlardı.

Yeni Antlaşma için, tanıyıp bir araya toplama süreci, Hıristiyan kilisesinin ilk yüzyıllarında başladı. Yeni Antlaşma kitaplarından bazıları çok erken zamanlardan kabul edilmişti. Pavlus, Luka’nın yazılarını Eski Antlaşma kadar yetkili saymıştı (1 Timoteos 5:18; ayrıca bkz. Yasa’nın Tekrarı 25:4 and Luka 10:7). Petrus, Pavlus’un yazılarını Kutsal Yazılar olarak kabul etmişti (2 Petrus 3:15-16). Yeni Antlaşma kitaplarının bazıları kiliseden kiliseye yollanıyordu (Koloseliler 4:16; 1 Selanikliler 5:27). Romalı Klement, Yeni Antlaşma’nın en az sekiz kitabından söz etmiştir (M.S. 95). Antakyalı İgnatyus kitaplardan yedi kadarını kabul etmişti (M.S. 115). Elçi Yuhanna’nın bir öğrencisi olan Polikarp, 15 kitabı kabul etmişti (M.S. 108). Daha sonra İrenyus 21 kitaptan söz etmiştir (M.S. 185). Hippolitus 22 kitabı kabul etmiştir (M.S. 170-235). Üzerinde en çok tartışılan Yeni Antlaşma kitapları, İbraniler,Yakup, 2 Petrus, 2’ci Yuhanna ve 3’cü Yuhanna’dır.

İlk “kanon,” M.S. 170 yılında derlenmiş olan Muratoryan Kanonu’ydu. Muratoryan Kanonu’na, İbraniler, Yakup ve 3’cü Yuhanna hariç bütün Yeni Antlaşma kitapları dahildi. M.S. 363 yılında Laodikya Konseyi, kiliselerde sadece Apokrif’le birlikte Eski Antlaşma ve Yeni Antlaşma’nın 27 kitabının okunması gerektiğini bildirmişti. Hippo Konseyi (M.S. 393) ve Kartaca Konseyi (M.S. 397) de aynı 27 kitabın yetkili olduğunu onaylamıştı.

Konseyler, hangi Yeni Antlaşma kitabının gerçekten Kutsal Ruh tarafından esinlendirilip esinlendirilmediğini belirlemek için aşağıdaki ilkelere benzer bir yol izlemişlerdir: 1) Kitabın yazarı elçilerden biri miydi ya da elçilerden biriyle yakın bir bağlantısı var mıydı? 2) Kitap Mesih’in bedeninin büyük bir çoğunluğu tarafından kabul edilmekte miydi? 3) Kitabın doktrinleri tutarlı ve öğretisi doğru muydu? 4) Kitap, Kutsal Ruh’un bir işini yansıtan yüksek ahlaksal ve ruhsal değerlere kanıt taşır mı? Yine, kilisenin kanonu belirlemediğini hatırlamak çok önemlidir. İlk kilisenin hiçbir konseyi kanon konusunda bir karara varmamıştı. Kutsal Kitap’a hangi kitapların ait olduğuna karar veren sadece ve sadece Tanrı’ydı. Tanrı izleyicilerine Kendisinin zaten karar vermiş olduğu bir şeyi bildirmişti. İnsanların gerçekleştirdiği Kutsal Kitap kitaplarını derleme süreci hatalıydı, ama Tanrı Kendi egemenliğinde ve bizim bilgisizlik ve inatçılığımıza karşın, ilk kiliseye Kendisinin esinlendirmiş olduğu kitapları kabul ettirmişti."
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Saçmalamanın dibine vurdunuz. Hristiyanlığı hocalarınızdan öğrenirseniz sonuç böyle olur tabii. Kutsal Kitap'ın 4 müjde dahil hiç bir kitabı "hadi bu da iyiymiş" diye orada değildir. Hepsinin Kanona dahil olmasında çeşitli sebepler vardır. Bazı kitapların dışarıda bırakılması ise onların kötü olduğunu veya bize ters olduğunu göstermez. Ölçü kitabın vahiy olup olmamasıdır. Yeni Ahit'in tamamı İsa Mesih'in öğrencileri tarafından yazılmış veya yazdırılmıştır. Rivayet yoluyla aktarılmamıştır. Şahitler kaleme almıştır. Her şeyden önce vahiydir ve rivayet olması söz konusu değildir.

Hadislerin senetleri sağlamdır dediğinizde ekranın karşısında gülmekten yerlere yatıyorum. Nasıl bir hayal dünyanız var sizin. Bir de neymiş biz Yuhanna İncil'i kullanıyormuşuz. Biz Eski ve Yeni Ahit'in 66 kitabının tamamını kullanırız. Aralarında seçim yapmayız. Siz Kur'an'ı sure sure kullanıyorsanız diyecek bir şey yok. Bakın size İncil'in kanonuyla ilgili bir alıntı metin paylaşayım. Belki bir şey öğrenirsiniz.
......

evet, evet.. devam edin. Sacmalamakmis... YIne basladiniz bir takim varsayimlar öne atarak bir takim olmadik suclamalara.. asil bu tavir ve tutum sacmalamaktir.
Ben söyledigimin seyde israrciyim; en basta da dedigim gibi incillerin sahihlik derecesi islamdaki senedi sahih hadislerin seviyesine bile varamaz. Hatta zayif hadisler dercesinde dahi degildir desek yanlis olmaz.

Benim hristiyanligi nerden kimden ögrendigimi ne biliyorsunuz kI? Nerden bilebilirsiniz? Butür söylemler varsayimdan ileri gitmez ve yanlis degerlendirmeye yol acar. Su an sizin yaptiginiz gibi maalesef.
SIze söylediklerimin delillerini sunmustum, kafadan konusmuyorum. Hos deliller getirince begenmemekte yapmiyor degilsiniz.
Sizin söyledikleriniz belki gönlünüzden gecenler olabilir, örnegin yeni ahit/incillerin Hz. Isanin ögrencileri tarafindan yazildiginin yazdirildigini söylüyorsunuz.
Bu dogru degil. Simdi beni ugrastirip, delilleri koyacagim önünüze ama , yine bir kulp bulacaksiniz, buna cok eminim. Onun icin sizi arastirmaya davet ediyorum. Bu iddianiz ve daha diger söylemlerinizin cogu dogru degil.

Hadislere tekrar gelince senedi sahih nedemek biliyormusunuz acaba? Senedi sahih olan demek A Hadisinin ta.. Hz. Muhammede kadar izini eksiksiz sekilde kim, kimden aktarmis, güvenilir bir kisimiymis detaylariya sürebilirsiniz demektir. SIz ayni seyi inciller/yeni ahit icin söyleyebilirmisiniz?

Ben söyledigimde israrciyim, incillerin sahihlik derecesi hadislerinkine kadar ulasmaz. Hatta zayif hadisler derecesinde dahi degildir desek yanlis olmaz.

Kalin yazilan kisima dair, siz yazilani önce bir dogru okuyun. Ben yalniz yuhanna demedim. herhangii bir incilin sahih derecesini neye göre tayin ediyorsunuz, diye sordum. Ve hristiyan akidesinin esasi yuhanna ´ya dayandirilir bunu vurguladim . Yani diyorumki, belki yuhanna incili, sahih degildir, bunu nasil tayin ediyorsunuz? Bilindigi gibi yeni ahitin icinde olmayan baska incillerde var, bunlarin sahih olmadigini neye dayanarak söylüyorsunuz? Onlar vahiy degil diye bir sey söylemeyin, o zaman nerden biliyorsunuz vahiy olmadigini diye sorarlar adama. BUrdan yine Konstantinin hristiyan alimlerini toplayip belli bir akide dayattigini da hatirlatmak isterim.

YIne kalin yazilan kisma dair, eski ahiti kullandiginizi söylüyorsunuz, ancak buda dogru degil. Siz kendiniz söylediniz, eski ahitin seriatini biz attik diye.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
evet, evet.. devam edin. Sacmalamakmis... YIne basladiniz bir takim varsayimlar öne atarak bir takim olmadik suclamalara.. asil bu tavir ve tutum sacmalamaktir.
Ben söyledigimin seyde israrciyim; en basta da dedigim gibi incillerin sahihlik derecesi islamdaki senedi sahih hadislerin seviyesine bile varamaz. Hatta zayif hadisler dercesinde dahi degildir desek yanlis olmaz.

Benim hristiyanligi nerden kimden ögrendigimi ne biliyorsunuz kI? Nerden bilebilirsiniz? Butür söylemler varsayimdan ileri gitmez ve yanlis degerlendirmeye yol acar. Su an sizin yaptiginiz gibi maalesef.
SIze söylediklerimin delillerini sunmustum, kafadan konusmuyorum. Hos deliller getirince begenmemekte yapmiyor degilsiniz.
Sizin söyledikleriniz belki gönlünüzden gecenler olabilir, örnegin yeni ahit/incillerin Hz. Isanin ögrencileri tarafindan yazildiginin yazdirildigini söylüyorsunuz.
Bu dogru degil. Simdi beni ugrastirip, delilleri koyacagim önünüze ama , yine bir kulp bulacaksiniz, buna cok eminim. Onun icin sizi arastirmaya davet ediyorum. Bu iddianiz ve daha diger söylemlerinizin cogu dogru degil.

Hadislere tekrar gelince senedi sahih nedemek biliyormusunuz acaba? Senedi sahih olan demek A Hadisinin ta.. Hz. Muhammede kadar izini eksiksiz sekilde kim, kimden aktarmis, güvenilir bir kisimiymis detaylariya sürebilirsiniz demektir. SIz ayni seyi inciller/yeni ahit icin söyleyebilirmisiniz?

Ben söyledigimde israrciyim, incillerin sahihlik derecesi hadislerinkine kadar ulasmaz. Hatta zayif hadisler derecesinde dahi degildir desek yanlis olmaz.

Kalin yazilan kisima dair, siz yazilani önce bir dogru okuyun. Ben yalniz yuhanna demedim. herhangii bir incilin sahih derecesini neye göre tayin ediyorsunuz, diye sordum. Ve hristiyan akidesinin esasi yuhanna ´ya dayandirilir bunu vurguladim . Yani diyorumki, belki yuhanna incili, sahih degildir, bunu nasil tayin ediyorsunuz? Bilindigi gibi yeni ahitin icinde olmayan baska incillerde var, bunlarin sahih olmadigini neye dayanarak söylüyorsunuz? Onlar vahiy degil diye bir sey söylemeyin, o zaman nerden biliyorsunuz vahiy olmadigini diye sorarlar adama. BUrdan yine Konstantinin hristiyan alimlerini toplayip belli bir akide dayattigini da hatirlatmak isterim.

YIne kalin yazilan kisma dair, eski ahiti kullandiginizi söylüyorsunuz, ancak buda dogru degil. Siz kendiniz söylediniz, eski ahitin seriatini biz attik diye.

Eski Ahit'in şeriatını attık demedim. Ondan özgür bırakıldık dedim. Kastettiğim "günah işleyince bir koyun kes" gibi kurallardı. Eski Ahit geçersiz değildir. Geçerlidir. Şeriat İsa Mesih'te tamamlanmıştır. Eski Ahit'i geçersiz kılmaya değil tamamlamaya gelmiştir İsa Mesih. Eski Ahit olmadan Yeni Ahit'i okuyan biri hiç bir şeyi doğru anlayamaz. Çoğu yerde kastedileni kavrayamaz çünkü hep Eski Ahit'e dayalıdır. Eski Ahit'in tamamı şeriat değildir ayrıca. Sadece ilk 5 kitabı şeriatı içerir. Gerisi tarihi olaylar ve peygamberlik sözleridir. Lütfen sapla samanı ayıralım. Hristiyan akidesi Yuhanna'ya değil tüm İncil'e dayalıdır. Bir diyorsunuz ki Pavlus kurmuş, bir diyorsunuz ki Yuhanna'ya dayalıdır. Bir eserin vahiy olup olmadığını şuradan anlıyoruz. Havariler ve elçiler bellidir. Bunlar yazmış veya yazdırmışsa ve vahiy olduğunu belirtmişse vahiydir. Ayrıca Hristiyanlar Konstantin den çok önce toplantılar düzenleyip, bu konuda dua ederek ve delil toplayarak kanonu oluşturmuşlardır. Konstantin 300 lü yıllardadır. Oysa bugünki Yeni Ahit kanonu çok öncesinde bellidir.
Alıntıdan ilgili kısmı kopyalıyorum;
"Konseyler, hangi Yeni Antlaşma kitabının gerçekten Kutsal Ruh tarafından esinlendirilip esinlendirilmediğini belirlemek için aşağıdaki ilkelere benzer bir yol izlemişlerdir: 1) Kitabın yazarı elçilerden biri miydi ya da elçilerden biriyle yakın bir bağlantısı var mıydı? 2) Kitap Mesih’in bedeninin büyük bir çoğunluğu tarafından kabul edilmekte miydi? 3) Kitabın doktrinleri tutarlı ve öğretisi doğru muydu? 4) Kitap, Kutsal Ruh’un bir işini yansıtan yüksek ahlaksal ve ruhsal değerlere kanıt taşır mı? Yine, kilisenin kanonu belirlemediğini hatırlamak çok önemlidir. İlk kilisenin hiçbir konseyi kanon konusunda bir karara varmamıştı. Kutsal Kitap’a hangi kitapların ait olduğuna karar veren sadece ve sadece Tanrı’ydı. Tanrı izleyicilerine Kendisinin zaten karar vermiş olduğu bir şeyi bildirmişti. İnsanların gerçekleştirdiği Kutsal Kitap kitaplarını derleme süreci hatalıydı, ama Tanrı Kendi egemenliğinde ve bizim bilgisizlik ve inatçılığımıza karşın, ilk kiliseye Kendisinin esinlendirmiş olduğu kitapları kabul ettirmişti.""

Bu arada size karşı kaba olduğumu farkettim. Kusura bakmayın.

Ancak düşüncelerinizin hala çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Size bana tavsiye ettiğiniz şeyi tavsiye ediyorum. Hadisler konusunu iyi araştırın.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Eski Ahit'in şeriatını attık demedim. Ondan özgür bırakıldık dedim.

iste burasi cok tuhaf. Hristiyanlar eski ahiti kabul ettiklerini, iman ettiklerini söylerler , yine Hz.Isanin incildede gectigi gibi eski ahiti tamamlamaya geldigini söylerler ancak eski ahiteki bir cok hükmü kabul etmezler .
Bakiniz , eski ahiti kaldirmaya gemedigini söylüyorsunuz, tamamlamaya geldigini söylüyorsunuz, ancak eski ahitin seriatinin hükmünü iptal edersiniz tamamlamis degil, kaldirmis olursunuz.

Hadisler konusunda söylediklerim dogrudur, senedi sahih hadisleri Rasulullaha kadar eksiksiz takip edebilrisiniz. Hristiyan kaynaklari ancak böyle degildir.
Ben bunu vurguladim, bu malum olan bir gercektir.

Ben görüsümü belirttim, ve hadisler konusunuda iyi bilirim. selamlar...
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
iste burasi cok tuhaf. Hristiyanlar eski ahiti kabul ettiklerini, iman ettiklerini söylerler , yine Hz.Isanin incildede gectigi gibi eski ahiti tamamlamaya geldigini söylerler ancak eski ahiteki bir cok hükmü kabul etmezler .
Bakiniz , eski ahiti kaldirmaya gemedigini söylüyorsunuz, tamamlamaya geldigini söylüyorsunuz, ancak eski ahitin seriatinin hükmünü iptal edersiniz tamamlamis degil, kaldirmis olursunuz.

Hadisler konusunda söylediklerim dogrudur, senedi sahih hadisleri Rasulullaha kadar eksiksiz takip edebilrisiniz. Hristiyan kaynaklari ancak böyle degildir.
Ben bunu vurguladim, bu malum olan bir gercektir.

Ben görüsümü belirttim, ve hadisler konusunuda iyi bilirim. selamlar...

Şeriatı iptal etmiyoruz. Şeriatı reddetmiyoruz da. Şeriatı yerine getirdiğimizi söylüyoruz. Yerine getirdiğimizi söylediğimiz bir şeyi iptal veya red etmek gibi bir durum olabilir mi? İmanımız bunu sağlıyor. Şeriatın hükümleri Kutsal Ruh'tan yoksun olanlar içindir. Kimse onu tam anlamıyla uygulayamaz. Bizler İsa Mesih sayesinde onu tamamladık. Bizim için verilen sunulan son ve en kutsal adak şeriatı tamamladı. Bu şeriatı reddetmek değildir.

Diğer hususta anlaşamayacağız.

Esenlikler...
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Şeriatı iptal etmiyoruz. Şeriatı reddetmiyoruz da. Şeriatı yerine getirdiğimizi söylüyoruz. Yerine getirdiğimizi söylediğimiz bir şeyi iptal veya red etmek gibi bir durum olabilir mi? İmanımız bunu sağlıyor. Şeriatın hükümleri Kutsal Ruh'tan yoksun olanlar içindir. Kimse onu tam anlamıyla uygulayamaz. Bizler İsa Mesih sayesinde onu tamamladık. Bizim için verilen sunulan son ve en kutsal adak şeriatı tamamladı. Bu şeriatı reddetmek değildir.

Diğer hususta anlaşamayacağız.

Esenlikler...
Gecen sefer baska anlatiyordun, hatadan mi döndünüz yoksa baska bir sey mi var.

Hz Isa, Matta Incilinde ne diyor; «Ben Tevrat'ı kaldırmak için değil, fakat doğruluğunu tasdik için. Onun bir noktası bile değişitirilmemelidir»

Seriat madem kalkmadi, o zaman misalen neden domuz eti, helal kabul ediliyor?
Senin kendi görüsünü bilemem ama, hristiyan dünyasinda seriatin hükmü yoktur, hristiyanligi ahlaki degerlere indirdiler. Kelimenin tam manasiyla seriati tasviye ettiler. Yeni ahitte zaten seriata dair pek bir sey yoktur, seriat sende gecen söylemistin, eski ahitte var, ancak bunun terk ettiler, halbuki kitabta Hz,Isanin tamamlamaya geldiginden bahsedilir. Belki kizacaksiniz ama, gecende ifade ettigim gibi hristiyanlik seriatsiz bir dindir.

Baska bir husus daha var, önceden bir kac defa anlatmistim, su videoya rastladim , incilin cevirisinde yüzlerce hatalar yapilmis. Bakiniz alman 3sat kanalinda cikan videoda belgeselde anlatilior, Hz. Isa yazili bir metin birakmadi, ögretileri sözlü rivayet edilip, cok sonralari hatirda kalanlar yaziya döküldü diye devam ediyor. Münster Universitesinde yapilan arastirmaya göre yüzlerce metin yanlis ceviri yapilmis. Ve orjinal bir Incil olusturmaya calisiyorlarmis.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Gecen sefer baska anlatiyordun, hatadan mi döndünüz yoksa baska bir sey mi var.

Hz Isa, Matta Incilinde ne diyor; «Ben Tevrat'ı kaldırmak için değil, fakat doğruluğunu tasdik için. Onun bir noktası bile değişitirilmemelidir»

Seriat madem kalkmadi, o zaman misalen neden domuz eti, helal kabul ediliyor?
Senin kendi görüsünü bilemem ama, hristiyan dünyasinda seriatin hükmü yoktur, hristiyanligi ahlaki degerlere indirdiler. Kelimenin tam manasiyla seriati tasviye ettiler. Yeni ahitte zaten seriata dair pek bir sey yoktur, seriat sende gecen söylemistin, eski ahitte var, ancak bunun terk ettiler, halbuki kitabta Hz,Isanin tamamlamaya geldiginden bahsedilir. Belki kizacaksiniz ama, gecende ifade ettigim gibi hristiyanlik seriatsiz bir dindir.

Baska bir husus daha var, önceden bir kac defa anlatmistim, su videoya rastladim , incilin cevirisinde yüzlerce hatalar yapilmis. Bakiniz alman 3sat kanalinda cikan videoda belgeselde anlatilior, Hz. Isa yazili bir metin birakmadi, ögretileri sözlü rivayet edilip, cok sonralari hatirda kalanlar yaziya döküldü diye devam ediyor. Münster Universitesinde yapilan arastirmaya göre yüzlerce metin yanlis ceviri yapilmis. Ve orjinal bir Incil olusturmaya calisiyorlarmis.

Hatadan da dönmedim, başka bir şey de yok. İki söylem arasında aslında fark yok. Ama size bir türlü anlatamıyorum. Evet. Hristiyanlığın uygulanan bir şeriatı yoktur. Çünkü şeriatı İsa Mesih tamamlamıştır. Bizim için kendisini kurban ettiğinde inananlar da tamamlanmış oldu. Yasa ölüm getirir, iman ise sonsuz yaşam. Örneğin; domuz serbest bırakılmıştır çünkü artık yasa amacına ulaşmıştır. İnsanı ağzından giren değil, ağzından çıkan sözler kirletir. İsa Mesih yazılı eser elbette bırakmadı. Yeni Ahit onun öğrencileri ve Havarileri tarafından yazıldı. Bu yeni bir bilgi değil. Biz bu insanların vahiy aldığına inanıyoruz. Vahiy kavramına inanmayan biri için yukarıdaki yorum yapılabilir. Yanlış çeviri ise Kur'an dahil her eserin başına gelmiştir. Önemli olan orijinal metnin devamıdır. Çeviri hataları düzeltilir.

Bakın ben şeriatla ilgili hiç konuşmuyorum. Sözü Pavlus'a bırakıyorum. Eğer anlamakta zorlanıyorsanız yapabileceğim bir şey yok.

Romalılar 3:

"[SUP]21[/SUP] Ama şimdi Yasa’dan bağımsız olarak Tanrı’nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor.
[SUP]22[/SUP]Tanrı insanları İsa Mesih’e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur.
[SUP]23[/SUP]Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.
[SUP]24[/SUP]İnsanlar İsa Mesih’te olan kurtuluşla, Tanrı’nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar.
[SUP]25-26[/SUP]Tanrı Mesih’i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa’ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı.
[SUP]27[/SUP]Öyleyse neyle övünebiliriz? Hiçbir şeyle! Hangi ilkeye dayanarak? Yasa’yı yerine getirme ilkesine mi? Hayır, iman ilkesine.
[SUP]28[/SUP]Çünkü insanın, Yasa’nın gereklerini yaparak değil, iman ederek aklandığı kanısındayız.
[SUP]29[/SUP]Yoksa Tanrı yalnız Yahudiler’in Tanrısı mı? Öteki ulusların da Tanrısı değil mi? Elbet öteki ulusların da Tanrısı’dır.
[SUP]30[/SUP]Çünkü sünnetlileri imanları sayesinde, sünnetsizleri de aynı imanla aklayacak olan Tanrı tektir.
[SUP]31[/SUP]Öyleyse biz iman aracılığıyla Kutsal Yasa’yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa’yı doğruluyoruz."



Romalılar 7:
"



Bilmez misiniz ki, ey kardeşler –Kutsal Yasa’yı bilenlere söylüyorum– Yasa insana ancak yaşadığı sürece egemendir?
[SUP]2[/SUP]Örneğin, evli kadın, kocası yaşadıkça yasayla ona bağlıdır; kocası ölürse, onu kocasına bağlayan yasadan özgür olur.
[SUP]3[/SUP]Buna göre kadın, kocası yaşarken başka bir erkekle ilişki kurarsa, zina etmiş sayılır. Ama kocası ölürse, kadın yasadan özgür olur. Şöyle ki, başka bir erkeğe varırsa, zina etmiş olmaz.
[SUP]4[/SUP]Aynı şekilde kardeşlerim, siz de bir başkasına –ölümden dirilmiş olan Mesih’e– varmak üzere Mesih’in bedeni aracılığıyla Kutsal Yasa karşısında öldünüz. Bu da Tanrı’nın hizmetinde verimli olmamız içindir.
[SUP]5[/SUP]Çünkü biz benliğin denetimindeyken, Yasa’nın kışkırttığı günah tutkuları bedenimizin üyelerinde etkindi. Bunun sonucu olarak ölüme götüren meyveler verdik.
[SUP]6[/SUP]Şimdiyse biz, daha önce tutsağı olduğumuz Yasa karşısında öldüğümüz için Yasa’dan özgür kılındık. Sonuç olarak, yazılı yasanın eski yolunda değil, Ruh’un yeni yolunda kulluk ediyoruz.
Yasa ve Günah[SUP]7[/SUP] Öyleyse ne diyelim? Kutsal Yasa günah mı oldu? Kesinlikle hayır! Ama Yasa olmasaydı, günahın ne olduğunu bilemezdim. Yasa, “Göz dikmeyeceksin” demeseydi, başkasının malına göz dikmenin ne olduğunu bilemezdim.
[SUP]8[/SUP]Ne var ki günah, bu buyruğun verdiği fırsatla içimde her türlü açgözlülüğü üretti. Çünkü Kutsal Yasa olmadıkça günah ölüdür.
[SUP]9-10[/SUP]Bir zamanlar, Yasa’nın bilincinde değilken diriydim. Ama buyruğun bilincine vardığımda günah dirildi, bense öldüm. Buyruk da bana yaşam getireceğine, ölüm getirdi.
[SUP]11[/SUP]Çünkü günah buyruğun verdiği fırsatla beni aldattı, buyruk aracılığıyla beni öldürdü.
[SUP]12[/SUP]İşte böyle, Yasa gerçekten kutsaldır. Buyruk da kutsal, doğru ve iyidir.
[SUP]13[/SUP]Öyleyse, iyi olan bana ölüm mü getirdi? Kesinlikle hayır! Ama günah, günah olarak tanınsın diye, iyi olanın aracılığıyla bana ölüm getiriyordu. Öyle ki, buyruk aracılığıyla günahın ne denli günahlı olduğu anlaşılsın.
[SUP]14[/SUP]Yasa’nın ruhsal olduğunu biliriz. Bense benliğin denetimindeyim, köle gibi günaha satılmışım.
[SUP]15[/SUP]Ne yaptığımı anlamıyorum. Çünkü istediğimi yapmıyorum; nefret ettiğim ne ise, onu yapıyorum.
[SUP]16[/SUP]Ama istemediğimi yaparsam, Yasa’nın iyi olduğunu kabul etmiş olurum.
[SUP]17[/SUP]Öyleyse bunu artık ben değil, içimde yaşayan günah yapıyor.
[SUP]18[/SUP]İçimde, yani benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum. İçimde iyiyi yapmaya istek var, ama güç yok.
[SUP]19[/SUP]İstediğim iyi şeyi yapmıyorum, istemediğim kötü şeyi yapıyorum.
[SUP]20[/SUP]İstemediğimi yapıyorsam, bunu yapan artık ben değil, içimde yaşayan günahtır.
[SUP]21[/SUP]Bundan şu kuralı çıkarıyorum: Ben iyi olanı yapmak isterken, karşımda hep kötülük vardır.
[SUP]22[/SUP]İç varlığımda Tanrı’nın Yasası’ndan zevk alıyorum.
[SUP]23[/SUP]Ama bedenimin üyelerinde bambaşka bir yasa görüyorum. Bu da aklımın onayladığı yasaya karşı savaşıyor ve beni bedenimin üyelerindeki günah yasasına tutsak ediyor.
[SUP]24[/SUP]Ne zavallı insanım! Ölüme götüren bu bedenden beni kim kurtaracak?
[SUP]25[/SUP]Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’ya şükürler olsun! Sonuç olarak ben aklımla Tanrı’nın Yasası’na, ama benliğimle günahın yasasına kulluk ediyorum."
 

Kimya_ı Saadet

Ordinaryus
Katılım
1 Nis 2013
Mesajlar
2,052
Tepkime puanı
219
Puanları
0
@Mesihçi sen akıllı birine benziyorsun ama şu yukarıdaki yazdıklarını gördükçe haline güleyim mi, ağlayayım mı bilemedim. trajı-komik bir durum :)

amacını tamamlayan doküman tedahülden kalkar, yerine yenisi yazılır. görevimiz tehlikede olduğu gibi. kendini imha eden doküman.

ne zamana kadar yürürlükte? amacını tamamlayana kadar. kime göre, neye göre? vahiy alan insanlara göre. o zaman Allah gökten vahiy yağdırırken sen şemsiyeyle mi dolaşıyorsun? acaba hiç anlatmasan mı mesihçi? koskoca Allah dünyanın sonunu görememiş, vahiyi taksit taksit indiriyor. böyle yavaş, yavaş gelişmelere göre :laugh: Koskoca Allah'ı raportör yapmışsınız. Tevbe estağfirullah!

kusura bakma ama çok uyduruk bir durum. dayanamadım çok güldüm :laugh: Allah'ta seni güldürsün mesihçi. yalnız Kendisini bu kadar aciz (haşa), bilgisini bu kadar kıt (haşa) gösterdiğiniz için güldürmeyebilir.meğer korkmakta haklıymışsın. başına şimdiye kadar bir şey gelmemesi mucize. aman dikkat et. yolda yürürken başına saksı bile düşebilir.
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
Hatadan da dönmedim, başka bir şey de yok. İki söylem arasında aslında fark yok. Ama size bir türlü anlatamıyorum. Evet. Hristiyanlığın uygulanan bir şeriatı yoktur. Çünkü şeriatı İsa Mesih tamamlamıştır. Bizim için kendisini kurban ettiğinde inananlar da tamamlanmış oldu. Yasa ölüm getirir, iman ise sonsuz yaşam. Örneğin; domuz serbest bırakılmıştır çünkü artık yasa amacına ulaşmıştır. İnsanı ağzından giren değil, ağzından çıkan sözler kirletir. İsa Mesih yazılı eser elbette bırakmadı. Yeni Ahit onun öğrencileri ve Havarileri tarafından yazıldı. Bu yeni bir bilgi değil. Biz bu insanların vahiy aldığına inanıyoruz. Vahiy kavramına inanmayan biri için yukarıdaki yorum yapılabilir. Yanlış çeviri ise Kur'an dahil her eserin başına gelmiştir. Önemli olan orijinal metnin devamıdır. Çeviri hataları düzeltilir.

Bakın ben şeriatla ilgili hiç konuşmuyorum. Sözü Pavlus'a bırakıyorum. Eğer anlamakta zorlanıyorsanız yapabileceğim bir şey yok.

..

Sezin ne demek isteddiginizi anladim, ancak bu söylediklerinin ne kadar tutarsiz oldugunu degistirmez.
Bunu hakaret anlaminda söylemiyorum, durumu tespit etmek icin ifade ediyorum.

Üstelik bir din düsünün ki hic bir kural ve nizam koymasin. Allah var , ancak bizim isimize karismaz bir kac ögüt verir olur biter demeyi ben Allaha hakaret kabul ederim. Hadi desenizki Hz, Isa dini tamamladi bunu anlayacagim, ancak sizin söylediginiz sanki dünya hayati tamamlanmis gibi, is bitti, artik kurallara falan gerek yok gibi bir sey bu.

Bakiniz, din niye vardir? Hidayet yolunu , kurtulus yolunu , Allaha giden yolu bulmak icin ve kurtulusa ermek, yaradana kavusmak icin degil mi?
Eger bu is tamamlandi bitti derseniz, hükümlere uymaya da gerek kalmadi derseniz, dinin amacinin hic bir manasi kalmmamis olur.

"Hz. Isa´ nin senin günahlarin icin kendini feda ettigine inan" bu is bitsin. Böyle bir sey olabilirmi ya. Bu nasil bir sorumsuzluk bilincidir ,
kural tanimamizliga ancak bu sekilde kilif bulunabilirdi zaten. Bu zihniyette olan insanlarin, insanligin basina neler actigini cümle alem biliyor zaten.

Bu isin tamamlanip bitmedigini,( yani seriatin) size basit bir örnekle anlatayim.
10 Emiri bilirsiniz degil mi? Madem bu is tamamlandi o halde 10 emire uymak gereksinimi de yoktur o halde. Peki bunlarin bir iki tanesine misalen, hirsizlik yapma, adam öldürme gibi bir iki hususa uyulmasa ne olur bu dünyada ?


GÖrüldügü gibi bitmis bir sey yok, hükümlere uymamak gibi bir seyde söz konusu degil. Seriat bu dünya batana kadar gereklidir. Zaten gerekli oldugu icin yeni yeni kanunlar yapiyor insanlar kendi elleriyle. " Gerek yok, tamamlandi, bitti, hüküm kalkti demek" akil kari degildir. IYI DÜSÜNÜN !!
Umarim belirgin bir sekilde anlatabilmisimdir.

NOT: bana sakin Pavlus demeyin su hayatta en cok gicik oldugum sahsiyetlerdendir kendisi.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
@Mesihçi

Ramazan Ayı ile ilgili görüş ve düşüncelerin nelerdir gardaş ?

Sizin böyle ay ve günleriniz var mıdır ?

Orucunuz bizim orucumuz gibi midir ?

Sahur var mıdır ?

Oruç tutuyorsanız, sonunda bizim gibi bayram var mıdır ?

Dininizde kurban var mıdır ?
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
tut ağacı şu adamı da gardaş ettinya kendine hadi hayrını gör diyamiyecem çünkü onda hayır yoktur kendine bile şeri dokunacak cehennemi görünce keşke toprak olsaydım diyecek böyle giderse
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Sezin ne demek isteddiginizi anladim, ancak bu söylediklerinin ne kadar tutarsiz oldugunu degistirmez.
Bunu hakaret anlaminda söylemiyorum, durumu tespit etmek icin ifade ediyorum.

Üstelik bir din düsünün ki hic bir kural ve nizam koymasin. Allah var , ancak bizim isimize karismaz bir kac ögüt verir olur biter demeyi ben Allaha hakaret kabul ederim. Hadi desenizki Hz, Isa dini tamamladi bunu anlayacagim, ancak sizin söylediginiz sanki dünya hayati tamamlanmis gibi, is bitti, artik kurallara falan gerek yok gibi bir sey bu.

Bakiniz, din niye vardir? Hidayet yolunu , kurtulus yolunu , Allaha giden yolu bulmak icin ve kurtulusa ermek, yaradana kavusmak icin degil mi?
Eger bu is tamamlandi bitti derseniz, hükümlere uymaya da gerek kalmadi derseniz, dinin amacinin hic bir manasi kalmmamis olur.

"Hz. Isa´ nin senin günahlarin icin kendini feda ettigine inan" bu is bitsin. Böyle bir sey olabilirmi ya. Bu nasil bir sorumsuzluk bilincidir ,
kural tanimamizliga ancak bu sekilde kilif bulunabilirdi zaten. Bu zihniyette olan insanlarin, insanligin basina neler actigini cümle alem biliyor zaten.

Bu isin tamamlanip bitmedigini,( yani seriatin) size basit bir örnekle anlatayim.
10 Emiri bilirsiniz degil mi? Madem bu is tamamlandi o halde 10 emire uymak gereksinimi de yoktur o halde. Peki bunlarin bir iki tanesine misalen, hirsizlik yapma, adam öldürme gibi bir iki hususa uyulmasa ne olur bu dünyada ?


GÖrüldügü gibi bitmis bir sey yok, hükümlere uymamak gibi bir seyde söz konusu degil. Seriat bu dünya batana kadar gereklidir. Zaten gerekli oldugu icin yeni yeni kanunlar yapiyor insanlar kendi elleriyle. " Gerek yok, tamamlandi, bitti, hüküm kalkti demek" akil kari degildir. IYI DÜSÜNÜN !!
Umarim belirgin bir sekilde anlatabilmisimdir.

NOT: bana sakin Pavlus demeyin su hayatta en cok gicik oldugum sahsiyetlerdendir kendisi.

Sizin "gıcık olduğunuz" Pavlus bize göre bir peygamberdir. Ayrıca Günah işlemekten kaçınmamız gerektiğini, İsa Mesih'in kurbanından sonra artık tekrar günaha dönemeyeceğimizi de o söyler. Sandığınız gibi özgürce yaşayan, dilediğini yapan insanlar değiliz. Zaten günah içinde yaşayan bir insan gerçekte iman etmemiştir. Tutarsız değil sadece farklı. Çok farklı çalışıyor mantıklarımız. Birbirimizi anlamayacağımız gibi ısrarla sizinle aynı konuyu tartışıp aynı mesajları yazıyoruz. Hristiyanlık din değildir der çoğu Hristiyan. Belki bu konuda onlarla anlaşırsınız.

Romalılar 6:
"[SUP]15[/SUP] Öyleyse ne diyelim? Yasa’nın yönetimi altında değil de, Tanrı’nın lütfu altında olduğumuz için günah mı işleyelim? Kesinlikle hayır!
[SUP]16[/SUP]Söz dinleyen köleler gibi kendinizi kime teslim ederseniz, sözünü dinlediğiniz kişinin köleleri olduğunuzu bilmez misiniz? Ya ölüme götüren günahın ya da doğruluğa götüren sözdinlerliğin kölelerisiniz.
[SUP]17[/SUP]Ama şükürler olsun Tanrı’ya! Eskiden günahın köleleri olan sizler, adandığınız öğretinin özüne yürekten bağlandınız.
[SUP]18[/SUP]Günahtan özgür kılınarak doğruluğun köleleri oldunuz.
[SUP]19[/SUP]Doğanızın güçsüzlüğü yüzünden insan ölçülerine göre konuşuyorum. Bedeninizin üyelerini ahlaksızlığa ve kötülük yapmak üzere kötülüğe nasıl köle olarak sundunuzsa, şimdi de bu üyelerinizi kutsal olmak üzere doğruluğa köle olarak sunun.
[SUP]20[/SUP]Sizler günahın kölesiyken doğruluktan özgürdünüz.
[SUP]21[/SUP]Şimdi utandığınız şeylerden o dönemde ne kazancınız oldu? Onların sonucu ölümdür.
[SUP]22[/SUP]Ama şimdi günahtan özgür kılınıp Tanrı’nın kulları olduğunuza göre, kazancınız kutsallaşma ve bunun sonucu olan sonsuz yaşamdır.
[SUP]23[/SUP]Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı’nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa’da sonsuz yaşamdır."
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@Mesihçi

Ramazan Ayı ile ilgili görüş ve düşüncelerin nelerdir gardaş ?

Sizin böyle ay ve günleriniz var mıdır ?

Orucunuz bizim orucumuz gibi midir ?

Sahur var mıdır ?

Oruç tutuyorsanız, sonunda bizim gibi bayram var mıdır ?

Dininizde kurban var mıdır ?

Ramazan orucu güzel bir şeydir ama keşke orucun sonunda mükellef iftar sofralarında tıka basa karınlar doyurulmasa da işin ruhaniyeti bozulmasa diyorum. Çok gösterişe kaçıyor.

Bizde oruç vardır. Katolikler belli günlerde tutarlar. Paskalya (Diriliş) Bayramından önceki 40 gün tutup sonunda da bayram yaparlar. Bu kitabın emri değildir. Gelenektir. Biz ise her zaman oruç tutabiliriz. Belirli bir günümüz yoktur. Bizim orucumuzda sahur ve iftar kavramları yoktur. Çünkü ne zaman biteceği bilinmez çoğu zaman. Örneğin İsa Mesih'i örnek alıp 40 gün kesintisiz tutan da olur, 1 hafta tutan da...

Ben o kadar dayanıklı değilim. Bir hafta kadar tutabiliyorum. Şu şekilde tutuyorum. Bir hafta boyunca hiç bir şey yiyip içmiyorum. Sadece suyla yaşıyorum. Çoğu Hristiyan'da böyle yapar. Ama eğer kişinin gücü yoksa sevdiği bir şeyden bir süre vazgeçmesi de oruçtur. Mesela bir hafta sigara içmemesi gibi. Oruçta amaç dünyevi zevklerden uzaklaşıp kendini Rabbe adamak ve Rabbe yaklaşmaktır. Bir sıkıntısı olan, bir dileği olan Hristiyanlar çoğu zaman oruç tutup dua ederler ve çevrelerini de buna davet ederler.

İnancımızda kurban vardır. İsa Mesihten önce insanlar günahları için ve dilekleri için hayvanları kurban ederlerdi. İsa Mesih (Tanrı Kuzusu) bizler için kendisini kurban ettikten sonra hayvan kurbanı bitti. Kurban inancımızın temelini teşkil eder. Eskiden günahlar için ve bazen de dilekler için dana, koyun gibi hayvanlar kurban edilirdi. Keçi ise tüm günahlara bedel olarak çöle salınırdı (günah keçisi kavramı buradan gelir.) İsa Mesih tüm günahların bedeli olarak kurban olduğunda ise tüm bunlar sona ermiştir. Zaten baştan beri İsa Mesih'in kurbanına işaret etmek için vardır bu kurallar. Günahın ücreti ölümdür...
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
@Mesihçi gardaşım, aşağıdaki sorularıma da cevap verebilir misin ?

1- Hz.İsa Peygamberimiz zamanında oruç vardır. Peki İsa Peygamberimizin zamanındaki oruçta sizin söylediğiniz oruç gibi midir ?

2- Hz.İsa Peygamberin, diğer peygamberlerimize göre en fakir peygamberlerden olduğu söylenir. Bu konuda herhangi bir araştırmanız var mıdır ?

3- Hz.İsa Paygamberimize (Tanrı Kuzusu) yakıştırmasını ilk defa sizden duydum, bunu hangi kaynağa dayandırmaktasınız ?

4-Hz.İsa Peygamberimizin "kendisini kurban etti" dediniz. Bu kurban ediliş -size göre- kendi iradesiyle mi, Cenab-ı Hakkın emriyle mi?

5-Hz.İsa Peygamberimizin "tüm günahların bedeli olarak kurban edilmiştir" şeklinde cümle kurmuşsunuz. Özellikle bu cümleyi detaylı şekilde açıklamanızı rica ediyorum.

6-Cenab-ı Hakkın, muhteşem sıfatları olan Esma-ül Hüsna vardır. Bu sıfatların hepsi Kur'an-ı Kerim mucize beyanda zikredilmiştir. Siz Allahü Teala'nın (Tanrı'nın) bu sıfatlarını kabul eder misiniz ? Bu konudaki görüşleriniz nelerdi.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
tut ağacı şu adamı da gardaş ettinya kendine hadi hayrını gör diyamiyecem çünkü onda hayır yoktur kendine bile şeri dokunacak cehennemi görünce keşke toprak olsaydım diyecek böyle giderse


Hz.İsa Peygamberimiz zamanıdır.

Hz.İsa Peygamber, çok sevdiği bir dostunu ziyaret için bir memlekete uğrar.

Arkadaşı onu, o arkadaşını çok sever ve muhabbet ehlidirler.

Karşılaşınca hasretle birbirlerine sarılırlar.

Yine o beldede yaşayan, alkolik, günahkar, sokaklarda ve çöplüklerde yatıp kalkan, pislik içerisinde, yüzü katran misali bir günahkar vardır.

Hz.İsa Peygamberimiz ile o arkadaşının birbirlerine muhabbet ile sarıldıklarını kenardan gizlice seyir ederek görünce çok üzülür, pişman olur, ciğeri yanar.

-Benim neden şu yalan dünyada bir tane dahi arkadaşım yoktur, niye şöyle bi dostum yoktur diyerek hayıflanır.

Hz.İsa Peygamber'in o arkadaşı, bu adamın kendilerini gizliden seyir ettiklerini görür ve şöyle der.

-Ey pislik içinde yüzen günahkar adam ! Neden bize bakıyorsun, neden dostluğumuzu gözlüyorsun, git yanımızdan, yakınımızdan der ve şöyle dua eder " Ya Rabbi! Hem bu dünyada, hem öteki dünyada, beni ve o adamı bir araya getirme"

Cenab-ı Hak, İsa Aleyhisselama vahiy gönderir ve şöyle buyurur; "Biz o günahkar kulumuzun duasını kabul ettik, kendisini cennetimize layık gördük. Biz arkadaşın olan kulumuzun da duasını kabul ettik. O, diğeriyle aynı mekanda bulunmama duası ettiğinden, onu da cehenneme layık gördük"

Kaynak : Bostan, Şeyh Sadi Şirazi k.s.



Şindi @ömerusta kimin ne mal olacağını, iman ile mi göçeceğini, imansız mı gideceğini, böğüre böğüre can mı vereceğini, Allah cc Dostlarına düşman olanların halini ve ahvalini bilebilir misin ?

Kalpleri evirip çeviren Cenab-ı Hak değil midir ?

Habil ile Kabil, iki ayrı noktada da olsa GARDAŞ değil midir ?
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Mesihçi gardaşım, aşağıdaki sorularıma da cevap verebilir misin ?

1- Hz.İsa Peygamberimiz zamanında oruç vardır. Peki İsa Peygamberimizin zamanındaki oruçta sizin söylediğiniz oruç gibi midir ?

2- Hz.İsa Peygamberin, diğer peygamberlerimize göre en fakir peygamberlerden olduğu söylenir. Bu konuda herhangi bir araştırmanız var mıdır ?

3- Hz.İsa Paygamberimize (Tanrı Kuzusu) yakıştırmasını ilk defa sizden duydum, bunu hangi kaynağa dayandırmaktasınız ?

4-Hz.İsa Peygamberimizin "kendisini kurban etti" dediniz. Bu kurban ediliş -size göre- kendi iradesiyle mi, Cenab-ı Hakkın emriyle mi?

5-Hz.İsa Peygamberimizin "tüm günahların bedeli olarak kurban edilmiştir" şeklinde cümle kurmuşsunuz. Özellikle bu cümleyi detaylı şekilde açıklamanızı rica ediyorum.

6-Cenab-ı Hakkın, muhteşem sıfatları olan Esma-ül Hüsna vardır. Bu sıfatların hepsi Kur'an-ı Kerim mucize beyanda zikredilmiştir. Siz Allahü Teala'nın (Tanrı'nın) bu sıfatlarını kabul eder misiniz ? Bu konudaki görüşleriniz nelerdi.


1) Evet o zaman da oruç vardır. Aynen dediğim gibidir.

2)Böyle bir şeyi araştırmadım.

3)Yuhanna 1: "
[SUP]29[/SUP] Yahya ertesi gün İsa’nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!
[SUP]30[/SUP]Kendisi için, ‘Benden sonra biri geliyor, O benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ dediğim kişi işte budur."

4)Her ikisi de aynı andadır.

5)

Yuhanna 1:29 ve Yuhanna 1:36’da İsa’nın Tanrı Kuzusu olduğu söylendiğinde, O’nun günahlar için kusursuz ve nihai kurban olduğu bildirilmekteydi. Mesih’in kim olduğunu ve ne yaptığını anlamak için, işe Mesih’in bir “günah sunusu” olarak gelişiyle ilgili peygamberlikler içeren (Yeşaya 53:10) Eski Antlaşma’yla başlamalıyız. Aslında, Eski Antlaşma’da Tanrı tarafından verilen kurban sisteminin bütünü, Tanrı’nın Kendi halkının günahları için kefaret olarak sağlayacağı İsa Mesih’in gelişi için ortamı hazırlamıştı (Romalılar 8:3; İbraniler 10).

Yahudi dini hayatı ve kurban sisteminde kuzuların kurban edilmesi çok önemli bir rol oynuyordu. Vaftizci Yahya, İsa’dan, “Dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu” olarak söz ettiğinde (Yuhanna 1:29), onu duyan Yahudiler derhal birkaç önemli kurbandan birini düşünmüş olmalıydılar. Fısıh bayramı çok yaklaşmış olduğundan, ilk düşünce Fısıh kuzusunun kurban edilmesi olabilirdi. Fısıh bayramı, Yahudiler’in en büyük bayramlarından biridir ve Tanrı’nın İsrailliler’i Mısır’daki köleliklerinden kurtarışını anma günüdür. Hatta Fısıh kuzusunun öldürülüp kanının evlerin kapılarının süvelerine sürülmesi (Mısır’dan Çıkış 12:11-13) Mesih’in çarmıhtaki kefaret edici işinin güzel bir resmiydi. Mesih’in kendileri için öldüğü kişiler, O’nun bizi ölüm meleğinden (ruhsal ölümden) koruyan kanıyla örtülmüşlerdir.

Kuzularla ilgili bir başka önemli kurban da, Yeruşalim’deki tapınaktaki günlük kurbandı. Tapınakta, halkın günahları için her sabah ve her akşam bir kuzu kesilirdi (Mısır’dan Çıkış 29:38-42). Bu günlük kurbanlar, bütün diğerleri gibi, insanları Mesih’in çarmıhtaki kusursuz kurbanına işaret etmek içindi. Hatta İsa’nın çarmıhta öldüğü zaman da, tapınakta akşam kurbanının yapıldığı zamana denk gelmiştir. O zamanki Yahudiler ayrıca, “kesime götürülen kuzu gibi” getirilecek olan ve çektiği acılar ve sunduğu kurbanın İsrail için kurtuluş sağlayacak olan Biri’nin gelişini önceden bildiren Eski Antlaşma’daki Yeremya ve Yeşaya peygamberleri de iyi biliyorlardı (Yeremya 11:19; Yeşaya 53:7). Tabii ki, bu kişi “Tanrı Kuzusu” İsa Mesih’ten başkası değildir.

Kurban sistemi düşüncesi bugün bize tuhaf gelse de, ödeme ya da zararı telafi etme kavramları hâlâ kolayca anlayabildiğimiz kavramlardır. Günahın ücretinin ölüm olduğunu (Romalılar 6:23) ve günahımızın bizi Tanrı’dan ayırdığını biliyoruz. Ayrıca, Kutsal Kitap’ın hepimizin günahkâr olduğumuzu ve hiçbirimizin Tanrı’nın önünde doğru kişiler olmadığımızı öğrettiğini de biliyoruz (Romalılar 3:23). Bizler günahımızdan ötürü, Tanrı’dan ayrıldık ve O’nun önünde suçlu olarak dururuz. Bu yüzden, sahip olabileceğimiz tek umut, O’nun bizim Kendisiyle barışmamız için bir yol sağlamasıdır. Tanrı da, çarmıhta ölmesi için Oğlu İsa Mesih’i göndererek aynen bunu yapmıştır. Mesih günahlara kefaret etmek ve Kendisine iman eden herkesin günahlarının cezasını ödemek için ölmüştür.

Şimdi bizler eğer O’na iman edersek, O’nun çarmıhta günah için Tanrı’nın kusursuz kurbanı olarak ölümü ve üç gün sonra da ölümden dirilmesi aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olabiliriz. Tanrı’nın bizim günahımıza kefaret eden sunuyu Kendisinin sağlamış olması, Müjde’nin yüce iyi haberinin bir parçasıdır. Bu, 1 Petrus 1:18-21’de çok açık bir şekilde bildirilir: “Biliyorsunuz ki, atalarınızdan kalma boş yaşayışınızdan altın ya da gümüş gibi geçici şeylerle değil, kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih’in değerli kanının fidyesiyle kurtuldunuz. Dünyanın kuruluşundan önce bilinen Mesih, çağların sonunda sizin yararınıza ortaya çıktı. O’nu ölümden diriltip yücelten Tanrı’ya O’nun aracılığıyla iman ediyorsunuz. Böylece imanınız ve umudunuz Tanrı’dadır.

6)Esmaül Hüsna Tanrı'yı açıklamaya çalışan sıfatlardır. Tanrı'yı açıklamaya değil 99, 99 trilyon sıfat yetmez. Ben Tanrı'yı Kutsal Kitap'ta yazdığı kadar tanıyorum. Ötesini ancak kendisi bilir.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
tam mesihcinin azına bal sürecek hikaye biz çok dinledik bu hikayeleri işte sizin şeyhlerinizin şıhlarınızın kurandışı yakıştırmasıdır bunlar
oysaki ayet sabittir kimlerle dostsanız onlarla haşrolunursunuz
ikici ayet sana onları dost edinmeyin onlar kafirlerin ta kendileridir
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
tam mesihcinin azına bal sürecek hikaye biz çok dinledik bu hikayeleri işte sizin şeyhlerinizin şıhlarınızın kurandışı yakıştırmasıdır bunlar
oysaki ayet sabittir kimlerle dostsanız onlarla haşrolunursunuz
ikici ayet sana onları dost edinmeyin onlar kafirlerin ta kendileridir

İşte herkesin kendine göre bir dünyası var kavanoz dipli. Kimse kavanozundan çıkmak istemiyor... Yaşadığınız fanusu bir an terketseniz panik krizinden gidersiniz. Size ve Fayansçı akrabanıza (Artık oğlunuz mu babanız mı neyse) artık üzülmüyorum. Siz galiba böyle de mutlusunuz...
 
Üst