Muhammed Es’ad Erbîlî Hazretleri'nden şiirler

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Kardeş emeğinize sağlık ama; burası "ŞİİR" köşesi bu yazınızı İslami Hayatta İslami Önderler başlığına yazabilirdiniz mesela :)
 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
Altı-yedi yaşlarında mahallenin yakınındaki Deve kayası denen bir taştan düşüp ayağı kırıldığında duygularını şu dörtlüklerle dile getirmiştir:

Tıfl iken cezbe buldum

Musibetle ihtila oldum

Şükür olsun sabır kıldım

Hamdimiz Mevlaya olsun

Cesedim kayadan düştü

Ciğerim yandı tutuştu

Mürşidim geldi yetişti

Hamdimiz Mevlaya olsun

Sabi idim sabreyledim

Her daim şükreyledim

Allah (c.c.)'tan hediye bildim

Hamdimiz Mevlaya olsun

Seyyidlerin küçüklüğü, ayağının kırılmasına verdiği tepki bile pek farklı oluyor...
 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!


Gönül sultanlarina hayran kalmamak eldemi...
Her sözleri derya...
Her sözleri gönüle teselli...
Rabbimiz bizleri layik eylesin inseAllah...

 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
Allah aşkını ve Hazret-i Peygamber’i konu alan bütün şiirlerinde sevgi ve duygu coşkunluğu mükemmel bir ifade gücüne ulaşır:

“Gönül nûr-i cemâlinden hâbibim bir ziyâ ister
Gözüm hâk–i rehinden iy tabîbim tûtiyâ ister.”
 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com


“Tecillâ-yı cemâlinden habibîm nevbahar ateş
Gül ateş, bülbül ateş sünbül ateş hâk ü hâr ateş.”
.

“Nûr-ı basarım serdeki sevdâ-yı Mûhammed
Sevdâ-yı serim dîde-i şehlâ-yı Muhammed.”
 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!

Rubailer...

Senin askinla Mecnun gibiyim, deli gibiyim, fakat söhretim yok.
Bu durumum baskalari tarafindan bilinmiyor.

Senin hasretinin yarasiyla heran feryat etmekten baska bir isim yok...

Senin lütfuna nail olabilmek icin eli bos geldim.
Elim o kadar bos ki ihtiyarim, secme durumum bile yok...


Ya Rab, bana ne ilim ne ma´rifet, ne de makam mevki verdin.
Allah´a sükürler olsun ki, kendisiyle övünebilecegim bir seyim yok...

Insan suretinde ancak bir cesedim var.
Varligim olsaydi ben dünyada zevk sürerdim, fakat bir seyim yok.
Varlik iddiasindan uzagim...


Es´ad benim ne bir yurdum ne de gitmeyi istedigim bir yer var.
Dostum, Sevgilinin güzelliginden baska bir bekledigim yok...

 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!

Rubailer...

Cana can katan bu bayram, dünyayi cennet gibi yapmis.
Birak, bütün kardesler izzetle safa bulsunlar...


Ben Senin kaslarinin hilalini; yani ay gibi olan kavisini görmeden bayram etmem
ve cennet-i a´lada olsam matem elbisesini cikarmam...

Ey melek yüzlü, ayriliginin derdiyle oturup kaldim.
Senin mihrabindan ayri kaldikca bayram namazi kilamam...

Dert ve üzüntü yemegim, elem rizkim, yarali gönlümün kanini iciyorum.
Ah ü feryad arkadasim, inlemek sazim, sevda hastaligi dostum ve Sevgilim...

Senin kirmizi dudaginin ayriligiyla gönlüm nasil kan olmasin?
Sensiz huri ve gilman ile ruhuma istigna gelmez; gönlüm onlarla teselli bulmaz...

Ey gonca dudakli, gönül bülbülü Senin icin deli olurken,
dünya güzelliklerini seyretmeyi istemek mümkün mü?...


Hz. Mevla Sana bir daha kavusmayi nasib ederse,
Es´ad perisan olduguna üzülmez...

 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!

Rubailer

Cam ve ardic agacinda eger meyil, istek olsaydi Sevgilinin boyuna benzerdi...

Bütün dünyanin Sevgilisi bu kadar bilmezlikten geldikce delirtici sevda,
aklimi basimdan alip beni cöllere saldi...

Siyah sacini anlatmak icn söze baslanirsa bahsin
dilden dile dolasmasi caiz görülür...

Ben, Sevgiliye can vermekte tembellik eden o dilenciden sidk ve sefa beklemem...

O ay parcasi güzel bana eziyet etmekten vazgecmez.
Ey gönül, bu is Sevgililerin adetiymis...


Eger benim basima gelenler, dillerde dolasmaya baslarsa
Mecnun´un söhreti, bir tomar gibi dürülüp atilir...


Iki gözüm cifte nöbetci olali beri Es´ad,
Senin gül yüzüne cokca bakamaz oldu...


 

adalı

Profesör
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
1,907
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
adali81.blogcu.com
Divân-i Es’ad’dan...

DİVÂN-I ES’AD’DAN...


Senin aşkınla Mecnûn’um ve lîkin iştihârım yok
Dem-â-dem dâğ-ı hasretle figandan başka kârım yok

Metâ-ı lütfunu almak için sermâyesiz geldim
O dürlü bir tehî-destim ki hattâ ihtiyârım yok

Ne ilm-ü ma’rifet verdin ne câh-u menkıbet yâ Rab
Bi-hamdillah ki bir zerre medâr-ı iftihârım yok

Benî nev’-i beşer resminde ancak bir heyûlâ var
Cihânda kâm alırdım ben olaydı ger o varım yok

Ne dârım var benim Es’ad ne de meyl-i diyârım var
Cemâl-i yârdan başka diğer bir intizârım yok


•​

Senin aşkınla Mecnun gibiyim, deli gibiyim, lâkin şöhretim yok. Senin hasretinin yarasıyla her an feryât etmekten başka bir işim yok.

Senin lütfuna nâil olabilmek için eli boş geldim. Elim o kadar boş ki; ihtiyarım, seçme durumum bile yok.

Yâ Rab, bana ne ilim ne ma’rifet, ne de makam ve mevki verdin. Allah’a şükürler olsun ki, kendisiyle övünebileceğim bir zerrem bile yok.

İnsan sûretinde ancak bir hayâlim var. Varlığım olsaydı ben dünyada zevk sürerdim, fakat bir şeyim yok.

Es’ad benim ne bir yurdum, ne de gitmeyi istediğim bir yer var. Sevgilinin cemâlinden başka bir beklediğim yok.

 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!
Rubailer...

Uzlet semasinin en yüksek noktasinda parlayan günes benim.
Eziyet ve sikinti ülksesinin san, ve seref sahibi benim...

Himmetimin devlet kusu, feleklerin dolasma yerine konmaz.
Simdi onun seyran ve gezme yeri tecerrüt ve yalnizlik aleminde mekansizdir...

Bastan ayaga ask hazinesiyim. Altin ve gümüs kaydindan kurtuldum.
Göz yasimdan meydana gelen yakut ve mercan dünyayi doldurur...


Karanlik gece bile kara bahtimdan karanlik dilenir.
Benim kara bahtim gökte dolasmaya ciksa, altin isiklar sacan ayi karaya boyar...


Gönlümün icindeki atesten sikayet etmem.
Zira, ah ve figan bulutum ile göz yasi yagmurum, onu söndürür...


Mihnetler, eziyetler denizinin girdabi, sabir gemisi olsa nedir?
Bir gün olur hasret dalgalari, Hizir´in kaptanliginda gecilir...


Ey Can, ayrligin acisi gönlümün icinde lale bahcesi acmis; gönlümü kana boyamis.
Es´ad gibi sen de, kardeslerinin meclisinin bahcelerini unut...


 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!

Rubailer...

Ayrilik diyarinin yöneldigim günden beri kan aglayan gözüm,
ayrilik cesmesi olmus...

Sevgilinin bulundugu mecliste hayat kadehinden icerken kavusmanin gül meclisini kacirdim,
bana ayrilik dikeni kaldi...

Rahat uyumak ne mümkün?
Ben bülbül gibi her gece ayrilik yildizlarini sayar olmusum...

O ay yüzlüyü bir kerre olsun rüyada görmeyi isterim,
fakat kader gözü üzerine ayrilik tozlari perde olmus...

Vaiz, benim gibi deliye cennetten haber verme,
ayriliktan perisan olan Kevser ile kanmaz...


Bu ayriliktan rahati kacan ve aglama usulünü ögrenmeye calisan asiklari kiyamete kadar,
bu hallerinden memnundur.
Ask atesi ve ayrilik cilesi onlari bezdirmez...

Ey Es´ad, gerci sabrimi sevda illetine verdim ama,
gönlümün yarasi, ayriligin hatira ve nisanesi olarak kaldi...


 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!

Rubailer...

Dünya bahcesi ister harap olsun, ister olmasin.
Benim gönlüm ister yanip kebap olsun, ister olmasin...

Vücudumun binasini gözyasi seli yikti.
Deli gönül ister erisin, ister erimesin...

Felegin; dünyanin dönüsünde kismetim, gecenin karanligi oldu.
Alemde günes ister olsun, ister olmasin...

Üzüntülü zamanimda bana teselli veren yoktur.
Alemde bir yüce sahsiyet ister olsun, ister olmasin...


Gönlümü askinla meyhaneye cevirdim.
Senin sarhosunum, sarap ister olsun, ister olmasin...


Yakub Peygabere nese veren Yusuf Peygamber´in kokusu ve rengidir.
Ey gonca agizli güzel, gül suyu ister olsun, ister olmasin...

Ali´nin babasiyim, ama sifa nedir bilmem.
Es´ad ister mutlu olsun, ister olmasin...


 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Aşıkların eğlencesidir âh-ı şeb-i âne
Feryad u figândır tarab-ı ışka nişâne
Çak olduğuna sinesi eyler mi teessüf
Uğrarsa eğer zülf-ü perişanına şâne

M.E.E.
 

hasret-yolcusu

Asistan
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
836
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Konum
Kayıp sehir..!

Muallim Naci´nin bir Gazeline Naziredir...


Nice Sirin´in güzel yüzünün al-kirmizisindan daha güzelsin.
Öyle ki daglari delen binlerce Ferhad´in aklini basindan aldin...


Yüzünün nurlu isiklari,
lacivert elbisede gökteki günesin güzelligini elbette geride birakir...

Süslü, renkli elbise ile gül bahcesine gel de sereflendir.
Cennetin tavusu, boyu, posu ve kanadindan utansin.
Kendinin güzelligiyle magrur olan tavus kusu,
Senin güzelligine bakip da kendinden utansin...


Güzelsin, dünyanin her tarindan, sagindan solundan, güneyinden kuzeyinden ;
herkes Senin güzelliginin seyrine gelmis...

Bastan ayaga ruhsun, cisimsiz bir can ve heyulasin (1) .
Sen benzeri olma ihtimalinden uzaksin...

Gülüm,
kirmizi goncayi andiran dudagini arayalip gülerken cennetten,
cennetin degerli bir tasi akiktan, ordaki kardesten,
oradaki fidan ve resim gibi güzel Sevgiliden iyisin...

Ey can,
yuvasiz Es´ad dilsiz ve perisan bir hale düstü.
Sevgilisinin lisanindan ve hayalinden istifade edemiyor ;
O´nun sesini duyamiyor ve hayalini gözünde canlandiramiyor...
...
..
.
(1) Heyula :Esyanin gercek olan kismi ; tasavvufta, ruh-u a´zam.​
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Altı-yedi yaşlarında mahallenin yakınındaki Deve kayası denen bir taştan düşüp ayağı kırıldığında duygularını şu dörtlüklerle dile getirmiştir:

Tıfl iken cezbe buldum

Musibetle ihtila oldum

Şükür olsun sabır kıldım

Hamdimiz Mevlaya olsun

Cesedim kayadan düştü

Ciğerim yandı tutuştu

Mürşidim geldi yetişti

Hamdimiz Mevlaya olsun

Sabi idim sabreyledim

Her daim şükreyledim

Allah (c.c.)'tan hediye bildim

Hamdimiz Mevlaya olsun

Ümmühan Hanım yazmış olduğunuz şiir Muhammed Esad Erbili Hazretlerine ait değildir...

Şiirin sahibi Yahyalılı Hacı Hasan Efendi'dir...(KS)

Yanlışı düzeltelim inşallah...

Şiirde geçen "mürşidim" ifadesi Esad Efendi için söylenmiştir...
 
Üst