burayada koypalayayım
sayın verda.. kuran'ın ulaşılması gereken anlayışı gerçekten uzun
emekler istiyor.
bugün başlarsanız yarın anlarsınız diyemeyiz.
fakat biryerden başlamak gerekir.
bizler tüketerek gelişiyoruz. çocukluktan hazırcı olarak süt anneden,
tüm gün kucakta, aman yavrum canım yavrum. tükete tükete
erginlik dönemine ulaşıyoruz. sonra taklit ediyoruz, kendimizden
birşeyler üretene kadar uzun yıllar tüketmemiz gerekiyor.
birşeyleri tüketmeliyiz. bu bizi bu aleme getirenin sorumluluğu.
tüketmeyi istemeliyiz. siz isteyin ben vereyim buyuruyor Allah.
kuranın anlaşılabilirliği için belkide kuranı tüketmeliyiz.
yoksa hiçbir zaman üretemeyeceğiz.
kuran anlaşılmaya çalışılarak tükenmez, fakat üretemezsek tükenir.
çağımızda ki gibi.
ek olarak;
belli başlı kişilerin kuranı daha iyi anlayacakları meselesi içinde şunu
söyleyelim.
yahudiler içinden bazı peygamberler geldi. mesela hz.isa
bazı bilginler hz.isa'nın neyi temsil ettiğini anlayamadılar. hatta
bu kişiler ömürlerini kutsal kitapları tevrata, ve diğeri talmutlarımıydı,
bunlara harcadıkları halde Hz.İsa'nın neye çağırdığını anlayamadılar.
işte ilim meselesi burada ortaya çıkıyor. bu ilim nasıl bir ilim
yunusun dediği gibi ilim ilim bilmektir ilim kendini bilmektir.
mesele çok ilim bilmek değil. kendini bilmek.