Neşe Yeşilova Şiirleri

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
ağlamayacağım

üflesek biliriz ıslığımız az çıkacak
birleştir/ince dudaklarımızı
bir türkü hoyrat düşer bağbozumu güzlere
meneviş sancılar ç/eker saksıya menekşe
mahrem bakışı bileyler akışlarımızı

kal biraz
gitmen ağırlaştırır ayaklarımızı
eşiğimiz mor salkımlar b/ağlatır fasl-ı bahara

'h ü z n ü u s a n d ı r a n k a d ı n'
s/anılır adım

bahtıma haber salan karmaşık bilmecem
benim olmayan rüyada sınandım
dürürlünce ipek/ten olur ellerimde gün
mekanın şakaklarını belletme namlulara
çocuklar uykulu düş/erken kentin öte yakasında
intiharların yen içinde kalmış utancında


aşk kan kardeşin mi ey matem
ardışık rüyalara göz kırpma emaneten
keskin dille yaz şiirini hasseten hıncına
iki kere öldür
s ö z e ş k i y a s ı n ı

yok saydım şairliğimi
saydamdır mısralarım
ayartma gecenin mazbatasını
şiire sözüm var
a ğ l a m a y a c a ğ ı m

Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
o hikayedir ki yittikçe arttığımız

hadi
neyimiz var
içtenlikle sorun neyimiz
dar vakitte yazılmış ivedi hikayemiz
üstüne üstlük virane bildiğimiz
yıkıldı yıkılacak kederli hanemiz
bir de hicretinden usanıp dillendirdiğimiz
kırk satırda lime lime gönül kabemiz

neyimiz var neyimiz
hele sorun yine de siz
belki de biz
aşkı tersinden yazıp düz okuyan bilgeyiz
ya varsa elimizde birikmiş çok şeyimiz
farzet sazlıklarda sarhoş olmuş neyimiz
faş edilmemiş sırra aşk üfleyen neyzeniz
dillenip söylenmemiş uşşak besteyiz
ama kendimize batan gül dalında dikeniz
incinse de kalbimiz kanasa da tenimiz
dar da olsa vaktimiz bu bizim hikayemiz


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
açığa aldığım sevgili

çılgınca yağan yağmurda ıslanırdık
çelimsiz rüzgarın alnında saçlarımız
altın şafaklara verip sırtımızı yaslandık
aşkın eli kolu kelepçeli sevdiğim

hangi ırmak taşırır gözyaşımızı
hangi rüya sığınak kaçamaklarımıza
tohum ekip gül veren kaç tarladır
umudu katık ettiğimiz sinesinde
söyle yüreği sağır sultan yarim
yetmeyen hangi nefeste ahvalim
hal-i pür melalini anlatır özlemin

eğer seçmeli aşksa aradığın
törpülenmiş gülüşümde yitirme kendini
uçurum çitlerinin ardında kalbim
ısıtmak isterdim üşüyen yerlerini
taşlara hapsolmuş derin bakışlarımla
imgenin göçmen kanandında okşamak
fesleğen kokulu güngörmüş saçlarını

ıslığımın şiddetinden kırılır faylar
artçılarının endamında öyküsü derinliğin
yazmak isterdim sana parmağımdaki ışığı
renklerini prizmadan nasıl sağdığımı
kadehimde oynaşır güneşin öfkesi
hangi odalarda uyutayım hüznümü
büyüleyen tütsünü kaç kafur saklar

artık göç başladı kaygan zeminde
yüreğimde erittiğim dağ gibi madenler
istila etti kalıplardaki ayak izlerimi
kalbin kapısına dayandı arayıcı fişekler
kovanından döküldü ihanetin kusmuğu
ey kalbimde açığa aldığım sevgili
toprağın yangısı ısırır itibar etmediğin bedeni
buğusundan döker geceye mahrem rahmini
tozundan utanır tavan arası düşlerim


Neşe Yeşilova
 

izem

Asistan
Katılım
14 Kas 2006
Mesajlar
844
Tepkime puanı
0
Puanları
0
yüreğine sağlık Arzu:)
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
hikayemiz yazılırken ordaydık

hikayemiz yazılırken ordaydık

tükenme ihtimali olmayan
aşklar saklar sanırdım gözleriniz bitimsiz
pürneşe nakaratlar yoktu belki dilimde
ama derindi hisseme düşen
özlem kokan sevda şarkıları

bilirdim sesi telaşsız
hep kısıktı kalbinizin ritminin
heyecanı da mı olmadı hiç

''kapınızın önüne bırakılmış karanfilleri ezdiğinizden beri
masum karanfil kokusu taşırım
ayaklarınızdan bulaştırdığınız kalbimde''

aşk evinizin önünden geçtik bir kere
tıklayıp odalarınızın pencerelerini
ürküttük fesleğen saksısında çifte kumruyu
gölge düşürdük perdelerinize
görüntümüz yansıdı duvarlarınıza
renk/siz
açmazlarımıza ışık beklerken
sığınak bildiğimiz kalbinizde
temiza çekiliyorduk kimsesiz
yetmedi gönlümüzden uçurduğumuz
ateş kuşlarıyla ateşe verdik bacanızı
kalmasın diye hiç iz

büyülerken aşk küçülüyorduk
çare/siz
oysa olabildiğince tepki/sizdiniz
sahi bütün bunlar olurken
bizden haber/siz miydiniz


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
olmayan gün/eş'e

dönüp kır çitlerini
muhteris sınırlarla çevrelenme
epriyen düşlerini yenile

öğrenip kazanmanın lezzetini
notaları dilinde eriyen şarkılar fısılda
repliği düşerken gözlerimin
mey/hoş suskuda kal mah/pus
bağışla sarsak kalbin hacizli icazetini
buyurgan ferman geçerken mülteci ellerimden
kaç kalem seçer kağıdın endamını
aşk sanıp eşk yazar adını cürmün

nun ki imlaya kaç hece harcayan
aç gönlünü bakıver
yetmez
usulca bırakıver kentin sur diplerine
söylenceden vazgeç
dilek ağaçları dökmüş çaputlarını
sancılı sarnıç üzerlerine renk renk
picasso'nun sarı intiharlarına öykünüp
bozbulanık akıver
mutat buluşma su ile toprak arası
taşıver sertlerime sataşıver
ya gelemeseydik
akamasaydık
bula(n)masaydık

asi ve seğiertgen
gidiyorduk dört nala doludizgin
yığınla müfrezeler geçiyorken içimizden
ayaklarımızda yok olacaktı koskoca ordu
taun sonrası karantinalı günlerde aşk
sayrılı nefes doğuracaktı hüzne

ya dola(n)masaydık geceyi güne ve düşe
çalıntı mersiyeler öğretecektim saçlarıma
döküverecekti iğde çiçeklerini

iyi ki geldin sıcak yanım
ölümü sol köşede eritti bakışların


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
duvar

el ilanları zayi olmuş
müebbet ayrılıklar
hüner bilir özlemi
tasalanma
hangi yeşili diksem aramıza
çıldırır ortancalar

uykulu masada kağıt
mürekkep sanki sağır
duymaz ki
beduh hakkı için kalem
aşk içmek ister hokkadan

tuğlanın sırrında doğrul duvar
unutma
iki tuğla arası harçtır aşk
örselenmiş sevda fısıldar
çelimsiz çocukların parmak uçları
çizilir böğürtlen dikenlerinde
usulsüz ağlarlar

ağlama duvar
gçzler hain neminde tuz saklar
vakistsiz gözyaşında
ansızın kan tutar
mutedil ol dayan
yalnızlık da elbet birgün susar
yıkılma duvar


Neşe Yeşilova
 

doğuhan

Profesör
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
1,425
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
38
Konum
orta dünyalar
ellerin duvarları ,taşaları ağlarda,
gözyaşımız kuruduğun gördün mü?
Gönülü yumuşatan muhabbeti ara,
Sohbeti en koyusundan sürdün mü?

Aşk ,aşk diye düşenler yollara
yorulmadı ne bir ara,ne mola,
Allah diye düşen en kutlu yola,
Arkasına baktığını gördün mü?
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
haraç mezat
umudun basamakları içime indiğinde
kadim mahzenin şarap kokusuydu gün
sancıyan yanlarıma söz verdim
yatıracaktım dünden kalanın esrikliğine
sonra derin uykulara salacaktım
söz değmemiş yalnızlığı

katmerleşirken hüznüm küf kokusuyla
bendim avare çizginen nakışlarda
bilirim çıkmaz aşk lekesi bulaşan
eprilmiş sandık sarısı sanki
belki de şeytan el değmişliği
saplanmış bir kez mızrak burarak
kanırtıp durur içimin narlarını
binlerce defa parçalar

zamanın ölüm sarkacında aşk
vebali ağır günahlardan
gölgesi vurur izbe duvarlarına kalbin
üstünden silkeleyip ışık selini
dipsiz kuyulara gömer ritmini
öutluluk dilencilerinin
kapı arkasından kaderin avuçlarına
efsane aşk niyetine bıraktığı
kaç sahte kıvanç akçesi
haraç mezat yürekte


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
siluet

menfur cinayette
suya düşüyor adamın aksi
dolunayı şahit tutup
şavkında geceyi kutsayarak
öfkeli yağıyor yağmur
köhne kentin caddelerine
çarmıhıyla kadın silueti
zamanın gergefine iz bırakıyor
gül yangınlarında
buhurdan gibi tütmede ağuları

adam vurgun yaralı
kadın hayali
uzatamıyor akor elleriyle
bengisu iksirini
gömüyor adamı baldıran
kadının ellerinde kırkikindi yağmurları
erkeğin üstünde kan sızan feryat

menfur cinayette
suya düşüyor adamın aksi
negatif kanlarda pozitif çırpınışlar


Neşe Yeşilova
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
adam vurgun yaralı
kadın hayali
uzatamıyor akor elleriyle
bengisu iksirini
gömüyor adamı baldıran
kadının ellerinde kırkikindi yağmurları
erkeğin üstünde kan sızan feryat


Ah bu kadınlar...
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
kahraman

tanımsız ülkenin kahramanı
içine sıkışmış anların bütünü
kırılmış camlarda
yelkovan akrep arası gerginlikte
belirlenen zamana değil
ötelere vuruş
kastın aşka ise yara almaz
ne hoyrattır bilirsin
tamiri başka eş zaman dilimi
zembereğine sarmış ömürleri

takılanın
paydası
ölümleri

sil seilebiliyorsan anları
hafızası kirli noktalardan
öyle kara delikler doğurur ki
benek sandığın günahlar
anaforlarında saman çöpü kadar
çaresiz
tüy gibi hafif kalırsın

kanayan ve kanatan
aczini
mukavemet sanan
kahraman
sıradışı olsan da
seni de yanıltır zaman


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
''dışım gölge içim güneş yeniden''

hakikati uğurlarken gölgeler
yalnız bizdik avare boşlukta
kavimler göçünden arta kalan
nefesimizin buğusuydu takılı kalmıştık
mahkum muyduk alıp verişe
ne karanlık duruşumuz
haykırdık setlerden akarak
''içim gölge dışım güneş''

özümüzde ara zamanlar gördük
dilimlerinde parçalanmış anlar
yarıklarında kanayan ömür
dedin ki
yazma artk vazgeç
aşkı fırlat güneşe yansın
sanrısı düşsün izdüşümlerince
her huzmesi tutsun eteğinden
semaha dursun gölgen
tennuresinden saçsın nurlarını
fikrin mahzeninde toza batmış ne varsa
yağsın üstüne üşümelerin

hançereden boşluğa salınan feryada
asılır zamanın gölgeleri tel tel
yağar gecenin üstüne
simlenir tüllerinde nakışlar

yıldızı yetim ayça geceler
zifiri avlularına
dingin tayf arar da bulur
ulvi mabedinde
avazemdeki yankı
titretir zamanı
haykırır boşluklarımıza
''dışım gölge içim güneş yeniden.''

Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
adresi firari sevmenin

külhan avlulara açılan hayatların
zamandır tüketen naçar eşkâlini
yamadık ağıyan tenimzideki
direnci şafak kızıllığında
tutunduğum gözlerin bakmasını
uzandığım ellerin tutmasını
ne zaman öğrenecekse işte o an
zulasında hükmünü sürer aşk

ansızın gel diyorsun ya hani
mektup gibi düşüyorum yollarına
allanıp pullanıp boy aynalarında
resmini çekiyorum ömrümün
mıhlanmış sûretimin gözbebeklerinden
renkli vitraylarla döşe içinin odalarını
aşk koksun köşe bucak ilticalarım
kim bulmuş ki adresini sevmenin

kaçkın bahardım ayaz mevsimde
içime açıyordum taç yapraklarımı
filizlerim derinime verir sürgünü
köklerim ömrüme toprak taşır
pusuların ilmeğinde meneviş
hadi silin beni coğrafyanızdan
oysa hasret türküleri söylerdim
asılıp endazesi olmayan küreklere
ardı sıra aşk sandalını sürüklerdim
ritimsiz pusulasız çarpmayan yüreklere


Neşe Yeşilova
 

Berke

Kıdemli Üye
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
3,878
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Konum
Masal Aleminde
ansızın gel diyorsun ya hani
mektup gibi düşüyorum yollarına
allanıp pullanıp boy aynalarında
resmini çekiyorum ömrümün
mıhlanmış sûretimin gözbebeklerinden
renkli vitraylarla döşe içinin odalarını
aşk koksun köşe bucak ilticalarım
kim bulmuş ki adresini sevmenin
Eline sağlık Arzu kardeş.
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
uzak tut kendini

yüzüyorken alnımdaki atein denizinde
damla damla ölüm mü şimdi dudakların
endişelerimde yer yer çiçekler sevişiyor
sınırlanmış dilin azizliğine ver kahramanlığı

her şiir yalnızlık
eksik ışıklar topluyorum mevzilenmiş yangından
gölgesi vurulmuş aşina duvardan arta kalan

yine ardışık rüyalara teslim gece
kanayan kaç tırnak arasından toplarım kendimi
ahşap kerevete unutulmuş paslı çivi gibiyim
batarken ellerine hangi duvara düşer kan

yorgunum çıkarmam seyr ü seferlerimi rayından
daha sureti toğrağa yaslanmış
ruhu gökyüüznde salınan
kayırsız seyrettiğimiz kaç ölüm var

uzak tut kendini
her gidişimde ardımdaki izle kavga eden

sıkışıp kalma iki duvar arası gözlerime
kuru tut dudaklarının cehennemini
ki üşür nefesim düşer gölgen kapımda ağlarsın


Neşe Yeşilova
 

izem

Asistan
Katılım
14 Kas 2006
Mesajlar
844
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ellerine ,yüreğine sağlık Arzu.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
yazının başlığına bir yorum:

göze bir şey kaçınca, hemen ovuştururuz gözlerimizi ve yabancı maddeyi dışarı atmak için vucud bir yandan biz bir yandan elbirliği ile çalışırız.

aşk da böyle bir şey mi denmek isteniyor acaba :)
 
Üst