Neşe Yeşilova Şiirleri

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
yazının başlığına bir yorum:

göze bir şey kaçınca, hemen ovuştururuz gözlerimizi ve yabancı maddeyi dışarı atmak için vucud bir yandan biz bir yandan elbirliği ile çalışırız.

aşk da böyle bir şey mi denmek isteniyor acaba :)

abi Neşe Yeşilova'nın Lal kitabından şiirleri...o şiirin başlığı öyleydi ilk onu ekledim....dediğin gibi olabilir...Neşe hanımı gördüğümde sorarım ;)
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
abi Neşe Yeşilova'nın Lal kitabından şiirleri...o şiirin başlığı öyleydi ilk onu ekledim....dediğin gibi olabilir...Neşe hanımı gördüğümde sorarım ;)

neşe hanıma bizden de selam söyleyin. o öyle denmez dediler doğrusu: aşk gözün çapağı değildir, gözün yağıdır dediler deyin... o içeri kaçmazmış, içerden dışa akarmış... içerden içeri akarsa yandığının resmiymiş dediler de deyin :)
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
sahte tebessüm

alay durağında tamtam sesleri
alay ki dudakta sözü gıdıklar
hâsılat-ı çevgan: yedi at yedi mızrak
seferdeyiz balçık sıvayın sefaletinize
ya çevirin yolu ya da yoldan çekilin
güneşe yürüyecek tekmil kara atlılar
iştihanız kadar açsız s/açılırız
vehimlerini kut/sayanlara
ihanetin y/eli değmeye görsün
rahvan geçer acılar acılar kalbim/izden
ah anlasalar yedeğimizde aşk var
yine de her helis fırtınada o rüzgar
neden saçlarımızı insafsızca sorgular
cirit attığınız kaçıcı meydan
kaçına sayın saat haykıracak
küsüp gitmişliğimiz
nizamsız sevda yürüyüşlerinizde
gülüp geçmişliğimiz var
kahkaha mezbelesinden
şimdi çinko damlara sa/vururken
dinletmiyor şarkısını yağmur
canı delen mızrak daldırıldı çuvala
söze sığınak olunca haczedilirmiş dudak
uçurun yüzünüzdeki masum kuşları
tebessüm sakil duruyor çehrenizde
pençelerde karanlığın ördüğü öykü gibi
eğimli haritalar açar ayaklarınıza sinsice
intihar eğilimli yollarınız
her dağın uçurumu yüzlerinizi öğütür
çuvalı delip geçeli mızrak
açmıyor bahçelerde gül fidanları


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
Rulet...

bilardo topları gibiydik
hayatın ıstakasında
acıları yayından fırlatıyorken
hüznün boşluğuna
kederlerin perçemlerine tutunmuş
ölü kelebeklerle
girverdik sevdanın koynuna
gözlerin ışık sesli
al kara(n)lıklarımı gözbebeklerinde yıka
ışıt
her doğan günün
alaca şafağında
sığınacak şafak altı düşmezken payıma
ruhum
as kurut ütopyalarında
sınanmış yağmurlarımı
ilikle ömrüne sevinçlerimi
metropellerin bilboardlarından
düştün tarçın kokulu gecelerime
buğusunda zamanın
iri düşler doğurduk
aşkı tam şakağından
rus ruletinde vurduk


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
tis dikeosinis ilye (ey adaletin güneşi)

kilitlenirken gözlerimize fener artığı son ışık
dipsiz ve çetin o rüya sarmalıyor geceyi
tek tek çekiliyor ağlar tekneye usulca
çağanozların ayaklarına dolanmış istavroz gibi
sirtakisini bozuyor haşhaş şarkılarının şafak

ölüm pistinde raksediyorken ruhlar
nasipsiz lakin alıcı kuşlar saklayıp baharlara
buzuki tellerinde oynaştırıyoruz umudu
varsıl sidrenin meyvesi kadar sahici
kudretnarı yetiştiriyoruz ademelmasında yemişsiz
pederşahi sükunetiyle mirasyedi ve üryan
çadır çiçekleri gibi doygun ve haramzade
yutkunurken muktedir olamayan iktidarımıza

ömre ''gül siparişidir'' gece dikenlerinden arınmış
ecel gibi çöküyor göğsümüze rüyaalr içiçe ardışık
kaç yasaklı kolluk kuvvetlerinin nutuklarında
yekinir tene yengisinden sirayet tekmil acı
bir alay dolusu kehribar tespihte sıralı sanrı

bırak bizi meczup bizi kaçkın bizi kovgun saysınlar
ellerimizi birleştiremeyen acemi ateşkeste
çevreleyip gece gündüz ölçün sınırlarımızı
hayat ihlaller ihtilaller ve ihanetlerle barışık

*bir greece şarkısının adı*


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
aşkın su hali

bir alev düştü suya adı: aşk ve su ayna oldu yangınımıza
serlevha ayartınca sırrını külliyenin
son duvara da mıhlandı mavi çini
mor bir lale düşürdü kalemkarlar üstüne
rivayet o ki
o dem telaşla tek hamlede
tutuştu kızıllığı kamaşan bu şafağın

endamı görülmemiş müstesna seyirlerde
kaybolan simyasında son niyet de çekildi
sahipkıran düşte tanımsız nun eşkali
vurulurken şakağından sözlerle
yine kan mı temizler kulakta tevatürü

ah efendim bir görseydiniz
halesinden nur saçan taç edindim rüyamda
üstüme giyindim tüm gün/ahsız çölleri
serabı köz deminde salıverince tenim
usulca damlarım nemsiz dudaklara

ey yangınımın gizlenmiş son mavisi
sevmek kor tutmaktır nazlanan ellerimde
çitlerinden devrilen gül öbekleriyle
tarhlarında gezinmek ay(kı)rı sevilmenin
ardından bakakalur kıvrılan son kavisi

en galiz küfürleri savururken cehennem
ardıç kuşları doluşur çırpınıp saçlarıma
kükrer karanlıkların en öfkeli bestesi

ey mor mosmor morum/su
yandığında korum/su
küliyen kırıldığım zorum/su

bilmelisin yazılırken yordu hikayem
alfabemde yerin yok renklerim mor ötesi
sızarken belamir'den aşk serkeş avuçlarına
palazlanır yıldırımın yalnızlık senfonisi

nakkaş kaldır aradan alnımı çizen sırrı
henüz okunmamışken risalem mahfilinde
tecride dil bağlamış mor allenin işi ne
aslolan savruluşsa kaybedecek yerim yok
bizatihi fırtınanın çölünde b/içtiği kendisiyim
ey neyzen söyle niçin
-dünyayı teşvik için-
ateşte yol bulup dönmekte şu semazen

sanırmısın ''kûn'' emriyle
suya sıçrayan kıvılcımlar
aşk mesnevisi yazamaz
hele zamandan düş tefekkür et gerçeği

ne diye korkar
ıpıssız külliyede yangınlar tözümüzden
sor haydi nefese ateşin lisanı ne
ruhumun teknesinde neden alevden kitre

ey nakkaş neden
su içre kül eyleyen
söz dururuken köze namzet ebruzen


Neşe Yeşilova
 

TevekkuL

...
Katılım
4 Mar 2007
Mesajlar
1,660
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Konum
İs. / Üs.
Web sitesi
mutevekkil.blogcu.com
Gözüme kaçtı aşk...
Önce bir sızı, sonra gözyaşı...
Sonra izi kaldı... Kızardı...
Kan çanağına döndü...
Biri üfledi, dindirdi...
Kanama durdu...
Biraz sızı kaldı...
Bir müddet onunla yaşadım
O da olgunlaştırdı...

Üfleyip dindirene
Biraz acısını bırakıp olgunlaştırana
Buna dayanacak gücü verene
Hamdolsun...
 

Limon

Üye
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
kapilmayi gogun maviligine,
bir günesle butun bir gun mutlulugu,
unutalı yıllar gecmis aradan.
inansaydım sana eskisi gibi,
hatirlat derdim belki yine,
sen yoksun ey ask insanlar arasında yangın yerleri,
kisa yakinliklarin yikintilari var.
isin kotusu daha sevginin basinda,
ellerinde hesap cetvelleri,
kâr ve zarar hesapliyor insanlar.
kisiler aciyacak, kin duyacak
ve sevecek de bir zaman,
fakat surekli sevgiler siginagini sildim aklimdan.
bir zaman resmin olan cebimde ey sevgili!
simdi dorde katlanmis,
ilk kolesterin tahlili.
ve asli olmayan bir seye,
beni bunca yil inandirdi diye,
dargin olecegim fuzûli’ye.
ask, yoksun sen, seni biz uydurduk,
saatleri unuttuk, aklimizca zamanı durdurduk.

HÜSREV HATEMİ -AŞKA REDDİYE
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
meşru müdafaa

yazdığım aşk mektuplarına sar tütün kıyılmışlığındaki hüznümü içine her
çekişin de sevgi sözcüklerimi yanan ucunda yalnızlığım küllensin...

kokulu mumlar bıraktım işret için
işaret diye durağan göllerinize
bir ışıltıdır aldı
ateş böceklerinin yansımalarından
fiesta gecelerinin sahte gülüşlerini
ah hüznüme söz geçirebilsem
meşru müdafaa deyip her geceyi
düğün gecesi ilan edeceğim
vecd içinde yaşanmış rafine aşklara
daha dün yolum kapınızdan geçmişti
bir çığlık gözlerin işgalinden nasıl taşarsa
öylesi sessizlikti tebdil-i kıyafet
bakmıştınız lakin görmediniz
-zaten görmek için de bakmamıştınız ki-
sevinin sizi ıslatamadan
yağmurunuzu çaldı göz pınarlarım
gün/eşiniz bol olsun
gitmesine gideceğim de
seni terk edemediğim
havada asılı kalmış inceden
tuhaf bir aşk kokusu var


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
ziyân/kâr gözlerin

/gözlerin ışığını kaybetmiş iki kara zindan/

zifiri itiraf kesti şahdamarımı
zemheri soluğuyla sessizce öperken
kefareti ödenir büyük gün/ahın
iğde kokusuyla göveriğ çimlendi ölüm
kirlenir toprak ve kilde kararır arkaik kazı
kanırtan içimizdeki güzü kışı ve yazı
susmak şirpençedir gecenin koynunda
söz ayak diplerimle alçaldıkça
çiğnendikçe vurgununu lanetler


/gözlerin denizinde boğulmuş iki yeşil ada/

gebe kaldığım bekaretimden sancır ilk dördün
yırtılan yerlerimden kusar ellerini titreyiş
dalgası çırpıntısız saf/satanın
yosun telaşlarında allanıp pullandı dirim
ağlarken ıslanır kumsal ve kan ayartır pusatı
ağartan yazımızda anı zamanı ve saati
duymak gün ortasıdır kavgamın kırbacında
ses balçığı çeperlerime sıvadıkça
çatladıkça mahşerimi aralar


/gözlerin gözlerimde oluşmuş iki mavi göl/

hürriyetime mi pusu kurmuş civalı yağmur
ziftlenmiş kanatlarını kim yolar martıların
çığlığı sarsılırken zamanda huruşanın
eylülün sırnaşık sapağında söz kesti s/erim
damlarken dondu su ve dirim ölümde sayılı
şaklatır kayalara günü ayı ve yılı
görmek tel örgüdür bulmanın yasağında
kör dövüşü tüylerinde beyazını döktükçe
sıçrattıkça kan dölünü güllerimi yaralar


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
simeranya'da aşk

kanayan suskularda
çehresi solmuş aşktan geriye
iki yürek gölgesiydik
akkor denizlerine fırlattığımız
mendil bile sallayamadan ardından
yakamozlara gömdük esrikliğini
sonra sürgün ettik
ruhumuzu simeranya'ya


sahte cennetlere düştük
irem bahçelerince aldatıcı
aymaz aydınlığımızda
farklı dillerden konuşur olduk sevdayı
kiminde vefa kimi aldatış
ama hep o aşka adanış
râm oluşlarımız
handede raks eyleyen sözlere

tutanaklarında infaza kırılmış kalemler
üç ayakların yağlı urganında boynu
ve vaveylesı arşa çıkar vicdanın
kederler hep kederdir simeranya'da

yaktığımız ateşlerde gelgitlerimiz
kanadıtutuştukça pervanenin
döker küllerini korlar üstüne
şahmaran yapar dansını
semazenler tutar yasını
figana boyar ebruli dağları
ağlasak sanrısı düşer aşkın
gözlerden beyaban yalımlarına
firakın ceste ceste fevvaresinden

âşiyanında kızıl günün
kaknüs küllerinden devinip
belki simurg olur
efsaneleşip dillerde
müptelâsı olduğumuz aşkları
sükûta kanatır yalnızlığımız
kalabalıklarda


Neşe Yeşilova
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
dil-ötesi

normal5y64hx0.jpg


vaktidir sessizliği diriltmenin​

panik-atak çarçabuk kesiverdi şahdamarını
güvercinler artık ölü, mercan damlası gözleri
kıvrılıp yılan gibi güne düştü son gülüş
dağılıverdi kollarımızda sancılıyken yaz düşü
bilemezdik doğarken yapayalnızlığına âdem
yine yalpalayarak mı dönecekti çâresiz

b/elletmediler çaldılar kelâmı dilimizden

zem/zemine susayan kaç ahu sahrâda zâyi
kaç hacer’e çilegâh gidişlerle gelişlerin s/arası
topukların aşındırdığı kumuldan fışkıran
cesedi kıyamda beşer nur mu yağacak sanır
kaylûle uykularındayken ruhunun karası

aldanma hurdahaş olmuş emellerin iblisi
kâbil'in alnıma sürdüğü lekede oynaş dur
lâkin kıyma hâbil'imin yüzündeki tenhâya

izleniyordunuz sırtınızda emânetti terekemiz

ifrit bakışlarınızdan bilindin/iz
parola:sağlam adım yanaş-kaynaş-vur
tepetaklakken yer değiştirmiş ellerinizle
kaçar-adım ilerlerken ayaklarınız

hey siz;
bu toprakların kin tohumlu cinleri
bilesin/iz aşınmaz çiğnenmekten alnımız
hakk’ın cilvesiyle yazılmış çizgisine el-hayâ

şühedâ ki göklerde kutsuyor her neferi
toprağımızda n/ârınız yok çekin ellerinizi

yordamınız sizde kalsın buluruz yolumuzu
y/önümüz güneşe ya tutmayın kolumuzu
s/alın üstünüzden ardımız-sıra devleşen korkunuzu
koşar-adım geçiyorken mâverâya
söylenmeli şahâdetin en görkemli türküsü
gayrısı dil-ötesi


Neşe Yeşilova
 
Üst