yorumların hepsini okumadım ama bu mesihçi müslüman mahallesinde salyangoz mu satmaya çalışıyor,derdi neymiş,siyonistlik görevimi yapıyor,
ne istiyor,.
müslüman kardeşlerimden konuyu bilen kısaca yazabilir mi ?
İslam ne kadar Arapların ay tanrıçasına dayanıyorsa, Hristiyanlık da o kadar zeusa dayanır...
çok saçma ve çok bilgisizce bir ifade.İslam ne kadar Arapların ay tanrıçasına dayanıyorsa,
Kıta avrupasının tüm güneyi boyunca antik çağ yunan inancı hakim olmuştur. Ege'de yeni yeni yayılmaya başlayan hıristiyanlık gittiği bölgelerde yaşayan insanların eski dini inançlarıyla karşılaşmış onlarla bir çeşit uzlaşma yollarını denemiştir. Zeus'un yerine Tanrı baba, hıristiyanların bugün Rab İsa dedikleri Hz.İsa'yı Tanrının oğlu (zeusun oğlu) konumuna getirecek şekilde bir incil tahrifatı ve düzenlemesi getirilmiştir. Mısır'ın bugün kü hıristiyan kıpti'lerin ta o dönemlerde bizans ve romalı hıristiyanları kafirlikle suçlamaları da işte bu sebeplere dayandırılmaktadır.Hristiyanlık da o kadar zeusa dayanır...
çok saçma ve çok bilgisizce bir ifade.
İslam öncesi cahilliye devrinde araplar ay tanrısı ve üç kızı lat, uzzat ve mannat 'ın ilah olduklarına inanıyor ve heykellerine tapınıyorlardı. İslam putperestliği ret eder.
İslamda dünyanın uydusu ay'ı kutsayan bir ifadeye rastlayamazsınız. Ay'ın ikiye bölünmesini anlatan Kur-an ayeti, cahiliye devrinde ayı kutsayan ve ilah olarak sunan cahilliye dönemimin putperestliğe dayanan hükmünün ortadan kaldırdığını ay'ın ikiye bölünmesi şeklinde müjdeler.
İslamda İmanın 6 şartından ilki : Allahın bir'liğine inanmaktır.
İslamın 5 şartından ilki : Allah c.c 'tan başka ilah olmadığına ve Resullah s.a.v 'ın Allah'ın elçisi olduğuna inanmaktır.
La ilahe illallah. Allah'tan başka tapılacak ilah yoktur, onun eşi benzeri ve ortağı yoktur. Bu tehvid inancını hıristiyanlıkta bulamazsınız.
Teslis inancına yer veren hıristiyanlık 3 tanrısal erk, güç ve müktedirliğe yer vermiştir.
tahrif edilmiş hıristiyanlık ile İslamiyetin Allah'a olan inancı arasında zerre kadar benzerlik yoktur.
Hıristanlığın ortaya çıkışından yaklaşık 350 yıl sonra hıristiyanlık sil baştan düzenlenmiştir.
Kıta avrupasının tüm güneyi boyunca antik çağ yunan inancı hakim olmuştur. Ege'de yeni yeni yayılmaya başlayan hıristiyanlık gittiği bölgelerde yaşayan insanların eski dini inançlarıyla karşılaşmış onlarla bir çeşit uzlaşma yollarını denemiştir. Zeus'un yerine Tanrı baba, hıristiyanların bugün Rab İsa dedikleri Hz.İsa'yı Tanrının oğlu (zeusun oğlu) konumuna getirecek şekilde bir incil tahrifatı ve düzenlemesi getirilmiştir. Mısır'ın bugün kü hıristiyan kıpti'lerin ta o dönemlerde bizans ve romalı hıristiyanları kafirlikle suçlamaları da işte bu sebeplere dayandırılmaktadır.
Siyonist, mason bir de illuminaticiymiş mesihçi. Salyangoz, börtü böcek ne bulursa satıyor.Siyonist, mason bir de illuminaticiymiş mesihçi. Salyangoz, börtü böcek ne bulursa satıyor.
Ya hu artık tüm dünya bunlardan bıktı.Kendi memleketlerinde bile bakın neler yapıyorlar.
"Kilise'nin Milyonlarca Mağdurları İçin İnisiyatif"adı altında örgütlenerek insanları bilinçlendirmeye çalışan, aralarında eski papazların da olduğu bir grup hıristiyan, paneller düzenleyerek, kitapçıklar basarak halkı kiliseye karşı uyandırmaya çalışıyorlar. Kilisenin milyarlarca dolarlık servetine dikkat çeken araştırmayı hazırlayanlar kiliseden kaydınızı sildirin ve kiliseye yardım etmeyin diyorlar. Ve hazırladıkları kitapçıkta İncil'den alıntılar yapıp, kilisenin icraatlarının İncil'e aykırı olduğunu, en büyük sahtekârların papazlar olduğunu belirtiyorlar ve bunların İsa Aleyhisselâm'ın yolundan gitmediklerini yazıyorlar. İsa Aleyhisselâm'ın ve onu takip eden ilk üç yüzyıldaki hıristiyanların yaşantısı ile bugünkü papazların yaşantısının kesinlikle farklı olduğunu, hatta Hazret-i İsa'nın papaz, papa gibi şeyler bırakmadığını söylüyorlar. "Tanrıya evet, kiliseye hayır!" diyorlar. Papazların zina mahsulü çocuk sahibi olduğunu, kilisenin sahte evrak düzenlemek, kara para aklamak, silah ticareti yapmak gibi yollarla büyük gelirler elde ettiğini, medyada parmağı olduğunu yazmaktadırlar. Gerçekten bunlar doğru. Gerçekten bunlar doğru söylüyor.
Bu kilise dedikleri papazlar; İslâm dininin o devirdeki bölücülerinin devamıdır. Zira İsa Aleyhisselâm İslâm dinini tebliğ etmiştir. Ahir son zamanda gelecek Muhammed Aleyhisselâm'ı müjdelemiştir. Bugünkü İncil'de bile bu müjdeye dair ifadeler vardır.
Ancak daha sonra gelen din kurucu bölücü papazlar onun tebliğinde olmayan şeyleri dindenmiş gibi göstererek yeni bir din kurmuşlardır. "Hıristiyan" ismini de bunlara kendileri vermiştir.
"'Biz Hıristiyanız' diyenlerden de söz almıştık." (Mâide: 14)
Bu ilâhi beyanda: "Hıristiyanlardan" ifadesi yerine: "Biz hıristiyanız diyenlerden." ifadesinin kullanılmasının sebebi; bu ismi onların kendi kendilerine verdiklerine işaret etmek içindir.
Nitekim havarilerin "Müslüman" olduklarına Âyet-i kerime'de şöyle işaret ediliyor:
"Havârîlere: 'Bana ve Peygamber'ime iman edin!' diye vahyetmiştim (ilham etmiştim). Onlar da: 'İman ettik, bizim müslümanlar olduğumuza şâhit ol!' demişlerdi." (Mâide: 111)
Bu papazların ise bütün maksatları kendi kurdukları dinin, para düzeninin devam etmesidir. Hakikatin ortaya çıkmasını istemezler. Her fırsatta iftira etmekten çekinmezler.
Bugün nasıl İslâm dininin bölücülerinin en büyük icraatı para toplamaksa bu kiliselerin de en büyük icraatı para toplamaktır. Çok büyük paralara hükmederler. Küresel ekonomide sözü geçecek derecede Karun gibi büyük servetlere sahiptirler.
Dikkat ederseniz bu murdar kâfirlerin küfrünü hoş gören bugünkü İslâm dininin bölücüleri de en büyük parayı toplarlar. Banka kurarlar.
"Kalpleri ne kadar da birbirine benzemiş!" (Bakara: 118)
yapmayın sn. Mesihçi. bu söylediğinize sizde inanıyor musunuz?Hristiyanlık ilk günkü haliyle sağ ve salimdir.
yapmayın sn. Mesihçi. bu söylediğinize sizde inanıyor musunuz?
Hz.İsa' a.s 'dan sonra Peygamber Efendimiz s.a.v 'in peygamberlikle müjdelenmesine kadar ki zaman dilimi içinde hak din konumunda olan Hıristiyanlığı yaymak için havariler hıristiyanlığın doğduğu yerde tutunamadan coğrafya değiştirmişlerdir. Yani Hz.İsa'ya şahitlik yapan ona komşu olan, O'nunla doğup büyümüş, birlikte yaşamış insanların bulunduğu alandan daha uzaklara göç eden havarilerden söz ediyoruz. Hz.İsa a.s 'a ihanet eden havarinin var olduğunu biliyoruz.
Hıristiyanlık ilk günkü gibi sağ ve salim olması iki şeyden dolayı mümkün değildir.
-İnsan oğluna Yüce Ra'bimiz sayıları binlerce tutan peygamberler gelmiştir. Peygamber gönderilen kavimler çoğunlukla uyarıları dinlememişlerdir. Az veya çok sayıda inananı olduğu durumlarda bile Peygamberlerinin vefatından sonra tekrar atalarının adetlerine uymuşlardır.
-Hıristiyanlık doğduğu topraklardan çok daha uzaklarda M.S 325 yıllarında İznik' te yeniden düzenlenmiştir. İznik konsilinin Hıristiyanlığın temel esaslarını reforme uğratıp, getirdiği düzenlemeler, yaptığı eklemelerden sonra hıristiyanlığın ilk günkü gibi sağ ve salim olduğunu iddia etmek nasıl mümkün olabilir?