Risaleden Bir Ölçü ile Getirdikleri

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Merak ediyorum bugün kabul ettiğiniz şeyh efendiler kimlerdir?

Es'ad Erbili hz.lerini başta Saidi Nursi hz.leri kabul etmiş, tarikat dersi almış. Sizin kabul edebilmenizi normal karşılıyorum. Hakeza halefi Sami Ramazanoğlu hz.lerini. Umarım silsileyi devam ettirenleri de kabul ediyorsunuzdur.

Hep inkar, inkar olmuyor. Gerçekten merak ettim. Bildiğiniz kabul ettiğiniz mürşidi kamiller var mıdır yoksa her ne kadar Saidi Nursi hz.leri sözünü tashih etmiş ise de tarikat zamanı bitmiştir diye mi düşünüyorsunuz.

Soruyu paylaşmak istedim. Zira selef ulemasından da Kur'an'da bana ya da eserlerime işaret vardır diyenleri ben bilmiyorum. Mektubatta ya da sair eserlerde hatta hadisi şeriflerde isim benzerliği var diye bu sözler bana söylenmiştir diyen var mıdır başka? Şimdi adı Ömer olan herkes hz. Ömer'e söylenmiş övgülerden nasibdar mıdır? Bunu samimi ve ciddi olarak soruyorum. Herhangi bir art niyet taşımadan. Zira risaleleri ve nurcuların hizmetini küçümsemek benim haddim değildir. Bunları teşvik makamında söylenmiş sözler olarak anlıyorum ben. Fakat imamın bir dediğini cemaat on alıyor ve yüz anlatıyor. Böyle olunca iş tarikatlara ve meşayihi kiram hz.lerine sataşmaya kadar varıyor. Tarikat zamanı değildir, sahabe mesleği, velayeti sugra-kübra vs. Belki bizim cevap vermemiz, karşı gelmemiz bu sözlerin sahipleri için bir rahmet oluyordur kim bilir.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Pek ikna olamadım. Galebe çalamadınız. Ya medeni değilim ya da cevap tam olmadı :) el cevaz şimdi risalelerden getirir.

Neyse bazı meseleleri şimdilik geçelim. İçişlerinize karışmayalım. Bizim meselelerimize gelelim.

1. Zaman tarikat zamanı mıdır?

2. Zamanımızda süluk etmiş, tamamlamış, irşada mezun, kamil bir şeyh var mıdır? Var ise bildikleriniz var mıdır? Vardır herhalde; belki; kim bilir deyip geçiştirelim mi yoksa?

Bu konularda ne dersin?
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Talib seni ikna etmek gibi bir derdim yok kardeşim. Zira her ne kadar senin gibi Kur'an emrine tabi olmuş kişilerin unvanı olan "medeni"lere galebe çalmak ikna ile olsa da mutaassıbane bir fikrin değişmesi çok zordur. Sen risalei nur mesleginin inceliklerini bileydin bu şekilde yazmazdın ama oda olur inşallah diyelim.
Medeni olmasaydın icbar ile olması gerekirdi ama icbar ile yola getirecek devlet-i şer'iyye olmadığı için bunu da yapamıyoruz..:)

1. Evet zaman tarikat zamanıdır da siz tarikatta mısınız orası meçhul. Her gün senin gibi nette gezen ve gözü kulağı harama tesadüf eden biri nasıl oluyorda az ye, az uyu, az konuş, çok ibadet et, nefis terbiyesi yap, insanlardan uzaklaş, riyazete gir, çile çek, her daim rabıta-i mevt yap, her daim şeyhinde fani olup kalpte sırda hafide ihfada önce salik ol sonra şeyhin seni esmai ilahiyede elinden tutsun gezdirsin gibi usul-i tarikatte uygulanan neyi yapıyorsunuz? ben çok iyi biliyorumki %99.9 unuzda zikir çek yeter uygulaması var..

Hepsini geçtim, zaman tarikat zamanıdır diyen hanginiz kendi mezhebinizin muamelatını tam biliyor ve tatbik ediyorsunuz? Malum şeriati eksik olanın tarikati de sakattır, hatta şeriati yani muamelatı eksik olan tarikat verilmez bile. Hanginizin şeriati tam? Veya itikadı ehl-i sünnete tam muvafık? Mesela cenabı hakkın vahdeti ne demektir? şuunat-ı ilahiye ne demektir? bunların cevabını öğrenip imanınızı netleştirdinizmi? yoksa şeyh bilir yeter, biz virdimizi çekelimmi var?

Veya kader meselesi? diyelimki adam silahla ateş edilip öldürüldü. diyelimki silahla ateş edilmeseydi o anda yine ölecekmiydi? Ecel birmidir tegayyür edermi? Sen kendi tarikatında öğrendiğinle ne cevap vereceksin?

2. vardır, adının illaki şeyh olması, postnişin olması gerekmez, ararsın bulursun kardeşim, arayan belasını da bulur mevlasını da demişler wesselam...

1. Nefsim adına hepsini kabul ederim. Dediğiniz hususlara dikkat etmek isteyen biriyim ama daha nefsimize tatbik edemedik. Dua et o da olur inşaallah. Tarikatlı olmak ile bazı saydıklarınızın bir alakası yoktur. Risale oku bul cevabını mı diyorsun :) Neyse alakalı değil bize göre.

Hem zaman imanı kurtarmak zamanı diyorsunuz hem de tarikatlı olmak için neleri ortaya koyuyorsunuz. Tarikatın bir vazifesi de imanları kurtarmaktır. Bırak alsınlar geleni. Kimisi tarikatlıyım demekle kalsın en azından imanını kurtarsın kimi de gerçekten süluk etsin.

2. Sizin nurculuk anlayışı biraz farklı galiba. Bilmiyorum kendi liderlerinizin bir yönüyle bu konuyla alakası var mı. Yani onları mürşid olarak mı görüyorsunuz.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Abi net ortamında soru soruyorsun. Net üzerinde bunların cevaplarını bulmak benim için bir kaç dakikadır sadece. Ama sen diyorsun ki, "Sen kendi tarikatında öğrendiğinle ne cevap vereceksin?" Böyle bir şey yoktur. Bununla ne demek istiyorsun, farkında mısın ben anlamadım. Tasavvufun gayesi, amacı başkadır. Fıkıh öğretmek, kelam öğretmek değil. Medreseyi ve tekkeyi beraber götüren yerler de vardır ama mürşidi kamilden alınacak olan ilim zahiri ilimler değildir. Bunları öğreten alimler vardır. Şuunat diyorsun, ecel vakti değişir mi diyorsun. Bunları bir kelam kitabında okursun, risalelerden bakarsın. Buna itirazı olan yoktur. Ama bunları tarikatta öğrendin mi sorusunu garipsedim. Bir felsefeci gelse şu meseleyi tarikatta öğrendin mi diye sorabilir mi? Onun gibi bir şey bu. Her ilmin bir kapsam alanı vardır. İnsan süluk ettikçe bazı bilgiler kalbine de akabilir. Öyle derler. Bilir gibi konuşmaktan Allah'a sığınırım. İhya'da ilim bahsi var idi. Ladikli Ahmet Ağa var idi. Ümmi idi, soru sordukları zaman, dur bekle gardaşım der, Hızır aleyhisselam'a sorup gelir imiş. Yani dedikleriniz ile tarikatlı olmak ile bir alaka kuramadım.
 
Üst