Tevbe İle Öze Dönüş (Genç birikim Dergisi nisan sayısı)

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,764
Tepkime puanı
984
Puanları
113
konuya yazacaktım. ama benimle aynı düşünen biri yazmış bile. o nedenle yazmıyorum.
sıkı durun kimmi benimle aynı görüşte.
@CENGİZHAN

bende cumhuriyet ve laikliğin islama en uygun yönetim biçimi olduğunu düşünüyorum. tıpkı cengizhanın belirttiği nedenlerden ötürü. hatta yanılmıyorsam sayın başbakanımızda mısıra aynı tavsiyede bulundu.
@CENGİZHAN bu defa dilini eşşek arısı soksun demeyeceğim.ilk defa sivri dilli olmadan yazmışsın.
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
UMUTLU OLMAK
Kavgasız zamanların geçmediği şu asırda sukunete kapı aralar olduk.Umut taşıyan heybelerde umutsuzluk kol geziyor artık.Çağdan ümidini kesen insanlık, çocuklarından da el etek çekince gençliğin gidişatı daha vahim bir hal alır oldu.
Geçmişin yaralarını kapatamayan gönüller, farkında olmadan yaslarını zürriyetlerine yansıttıkları için geleceğe yeşeren gözlerle bakacak evlat sahibi olamıyorlar.
Ya da ‘biz yaşadık,onlar yaşamasın’ tahayyülünde yardımcı olmayı abartarak sorumluluklarının farkındalığına mani oluyorlar.Babalar çok küçük yaşlarda çocuklarına geleceği temin edebilme yarışına girmiş.Hayat şartları gün geçtikçe zorlanmasına rağmen çoğu babalar gelecek kurtarma yarışından kendilerini alı koyamıyorlar.
Müslümanlar elbette edindikleri maddiyatla karunu değil Hz Süleyman a.s mı örnek edinmeliler.Velakin vahyi emrin tercihinde bile zorlanıyorken acaba zenginliğin şükrünü edebilecek şahsiyete bürünebilmiş midir muhatabımız?
Her hangi bir alışveriş merkezinin önünden geçtiğiniz de bir zamanlar belli bir kesim dışında ayak basılmayan yerler şimdi muhafazakarların neredeyse sık periyotlarla yokladığı yerler haline geldi.
Eğlenmeyeceğiz demiyoruz hakeza hayatın sınırlarını belirleyenin Kuran-sünnet olması gerektiğini düşünüyoruz.Tevbe zırhının bir an dalgınlığa maruz kalmadan akıldan çıkarılmaması gerektiğini,kulun her düşüşünde arzuhalini kendisini tüm yönüyle bilen yaratıcıya arzetmesini umuyoruz.
Tefekkür ettiğim bir zaman diliminde kısa bir yolculuğa çıkmıştım ki…
Bu yolculuk esnasında iki gencin konuşmalarına şahid oldum.Bir şans oyunundan kazandığı çok cüz i bir miktarı babasının elinden almasından dem vuruyordu.Babasına ‘peder’ diyordu.Sonra tazminat davası açtığı bir şahsa dair dava akabinde alacağı parayı boş işlerde kullanacağının vaadinde bulunuyordu.Bazı argo cümlelerini anlayamamıştım.
Derken o gençlerle aynı vasıtaya bindik.Şöfor namaza giderken dolmuşun kapısının açılıp kapanmasını sağlayan kumandayı gençlerden birisine verdi.İnsanlar geldikçe açıyor sonra kapatıyordu.Bir ara iki çocuklu bir bayan ve arkadaşı bindiler.Çocuk kapıya her yaklaştığında kapıyı açıyor uzaklaşınca kapatıyordu.Kadınlar kendi aralarında ‘görüyor musun adam otomotik kapı yaptırmış helal olsun’ dediklerinde gülümsedim.Genç çocukta duymuştu ,amacıda buydu zaten.İnsanlarla eğlenmek.
Şöyle bir baktığımız zaman çokta önemsenmeyecek bir şaka olarak görünse de insanları ti-ye alarak yaşanan bir hayat öyle bir nokta da muhatabını es geçebilirdi.Bu takmayışlar bir gün insanın kaybı olur.
Gençler sözlerine dikkat etmeden yaşıyorlar.Ağızlarından çıkan sözlerin hatta yeminlerin bile mahiyetini anlamıyorlar bazen.Belki nasihat edecek bir baba-anne yoktu.Ve ya kulaklarını çekecek bir büyük yoktu etraflarında.Şimdi ne oldu da hala aynı seyirde devam ediyor insanlık?
Neden çocuklar hala hedefsiz yaşamaktalar?
Neden ahiret bilinci verilmiyor çocuklara?
Neden teslimiyeti ilk önce aile fertleri yaşamıyor?
Neden iman nameleri damarlarda dolaşırken kardeşine düşmanlık besleyecek melodiler barınıyor yüreklerde.
Neden günde beş kere af dilerken bizler affedici olamıyoruz?
Neden geçmişteki acıları sanki yeni yaşamışcasına ısıtıp duruyoruz?
Neden hayata bakış ölçümüzü Kuran-Sünnet doğrultusunda yapamıyoruz?
Allah tevbe edip temizlenenleri sever şiarını unutup neden temizliğe azmeylediğimiz yüreklerimizi defaatle kirletiyoruz.
Neden bir zamanlar güvenle,sevgiyle,itaatle kurulu aile düzenlerimiz şimdi yıkılmaya mahkum edilmiş.
Neden başıboş yaşıyoruz?
Neden Ahireti unutuyoruz?
Niçin tevbe ettikten sonra ısrarla aynı hataya dönüyoruz.Sonra yeniden tevbeye sarılmıyoruz.
Herşey bitmiş değil,vakit geç değil.Allah kötülükleri iyiliklere çevireceğini vaad ederken gelin günaha bulanmış ömrümüzün kalan demlerini umutlar yeşerterek geçirmeye söz verelim.
Şeytanın oyuncağı olmayacağımıza söz verelim.
Kendimizde ki tüm kötü huyları,beğenilmeyen yanları önce nefsi tüm ihtirasları bırakacağımıza söz verelim.
Sonra yeni bir tevbe ile yeniden doğalım bu fani dünyaya temiz bir ruhla.
Tevbe ve iman edip iyi işler yapanlar başka.Çünkü bunların kötülüklerini Allah iyiliklere çevirir.Allah çok bağışlayıcıdır,çok merhametlidir.Her kim tevbe edip iyi bir şekilde çalışırsa muhakka o Allah’a makbul biri olarak döner.Onlar yalana şahit olmazlar ,boş şeylere rast geldikleri zaman vakar içinde gelip geçerler.‘Onlar Rablerinin ayetleriyle nasihat edildikleri zaman ona karşı kör ve sağır tavır takınmazlar.Onlar ‘Ey Rabbimiz lütfunla bizlere eşlerimizden ,zürriyetlerimizden gözler aydınlığı ihsan eyle ve bizi Allah’tan korkanlara rehber yap derler. Furkan 70-74
Hayat ;sınanan ademoğluna en acı kıymıkları batıra dursun,yürekler dağlansa da dirilme adına var gücümüzle Allah’a teslim olmaya gayret edelim.
Vaad edilenler, dünyada asla elde edilemeyecek bir vasıf belki. Sadece iman ederek bu vasıflara nail olmak istemez misiniz?
Haydi hep birlikte tevbe edelim.Rabbim bizleri duası kabul edilenlerden eylesin(amin).

Büşra Betül

Not:Genç birikim Dergisi Şubat ayı için gönderilmiş yazı,dergi çıktı ama elime gelmedi bir sıkıntı olmadıysa yayınlanmış olmalı yoksa marta kalmıştır.


Büşra kardeş,

Oldukça iyi bir yazı üslubunuz var. Özellikle dil bilgisi açısından kusursuz denebilecek bir yazı disiplinine sahipsiniz...

Klasik dini öğrenme ögeleri yanında,genellikle islami yazarların çok noksan bıraktıkları:

İslamda MÜSBET İLİMLERİN yeri ve
İslamda ÇALIŞMA VE ÜRETMENİN yeri konularında yazılar
bekliyorum..

Selam..
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul



Büşra kardeş,

Oldukça iyi bir yazı üslubunuz var. Özellikle dil bilgisi açısından kusursuz denebilecek bir yazı disiplinine sahipsiniz...

Klasik dini öğrenme ögeleri yanında,genellikle islami yazarların çok noksan bıraktıkları:

İslamda MÜSBET İLİMLERİN yeri ve
İslamda ÇALIŞMA VE ÜRETMENİN yeri konularında yazılar
bekliyorum..

Selam..

Allah razı olsun bütünüyle Rabbin verdiği bir ikram ,
Ben nakıse bir kul.
Verdiğiniz konular ilgi alanım değil ama

denemeye çalışırım ne zaman bilmiyorum tabi.

Vealeykumselam
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Allah razı olsun bütünüyle Rabbin verdiği bir ikram ,
Ben nakıse bir kul.
Verdiğiniz konular ilgi alanım değil ama
denemeye çalışırım ne zaman bilmiyorum tabi.

Vealeykumselam


Güzel kardeşim,

Size bahsettiğim iki konu, bu gün islam aleminin EN BÜYÜL İKİ
SORUNU,İKİ BÜYÜK PROBLEMİDİR...

Tüm islam aleminin bu gün Batının ve hıristiyanların kulu ,kölesi olmasının, tüm müslüman ülkelerin sefaletinin nedenleridir...

İnsanları ibadetlerini tam yapmaya,dine önem vermelerine
davet Kur'anı Kerimde olduğu gibi asırlardır islam bilginleri ve islam yazarları tarafından yapılmaktadır...

Bu nedenle yukardaki konuları ilgi alanınıza almanızı önemle
talep ederim. Bu konulardaki yazılarınız islama çok daha büyük bir hizmet olacaktır,emin olunuz....
 
Katılım
15 Kas 2006
Mesajlar
6,088
Tepkime puanı
637
Puanları
0
cengizhan yine müspet ilimdir tutturmuşun senin mezhebini bulacam az kaldı..
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
cengizhan yine müspet ilimdir tutturmuşun senin mezhebini bulacam az kaldı..

Güzel kardeş,

1) Senin müsbet ilimlere karşı bir alerjin var anlaşılan..
Bunun tek sebebi olabilir, lise eğitimi yapamamak..

2) Benim mezhebim konusunda senin bu merakın niye..???
Senin mezhebin nedir, var mı,yok mu. benim UMURUMDA bile değilken....?????

Kardeş benim mezhebimi bulmaya çalışma yerine ,vaktin
kur'an okumaya ayır...

Müsbet ilim öğrenmeye ayır diyecem ama ,onu becerebileceğini zannetmiyorum....

Selam kardeş
 
Katılım
15 Kas 2006
Mesajlar
6,088
Tepkime puanı
637
Puanları
0


Güzel kardeş,

1) Senin müsbet ilimlere karşı bir alerjin var anlaşılan..
Bunun tek sebebi olabilir, lise eğitimi yapamamak..

2) Benim mezhebim konusunda senin bu merakın niye..???
Senin mezhebin nedir, var mı,yok mu. benim UMURUMDA bile değilken....?????

Kardeş benim mezhebimi bulmaya çalışma yerine ,vaktin
kur'an okumaya ayır...

Müsbet ilim öğrenmeye ayır diyecem ama ,onu becerebileceğini zannetmiyorum....

Selam kardeş

Lise eğitimi alamamak derken? senin gibi 5tanesi gelsin kardeş snn bahsettiğin müspet ilimler fizik kimya matematik ise..
 

barayev

Doçent
Katılım
24 Mar 2010
Mesajlar
608
Tepkime puanı
21
Puanları
0
Dinsizliğin ve Ateistliğin bir başka tanımı da LAİKÇİLİKTİR.
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Dinsizliğin ve Ateistliğin bir başka tanımı da LAİKÇİLİKTİR.


Laikliğin ne olduğundan haberi olmayan kişiler...

Körü filin yanına götürüp sormuşlar bu nedir diye...

Kör elleri ile dokunmuş filin kulağına ve yoklamış
ve cevap vermiş:

- Bu bir yorgandır...

Arkadaşımızın laiklik tarifi de aynen öyle..

Laiklik bir fildir.....:D
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Tevbe İle öze dönüş


Kavgasız zamanların geçmediği şu asırda sukunete kapı aralar olduk.Umut taşıyan heybelerde umutsuzluk kol geziyor artık.Çağdan ümidini kesen insanlık, çocuklarından da el etek çekince gençliğin gidişatı daha vahim bir hal alır oldu.
Geçmişin yaralarını kapatamayan gönüller, farkında olmadan yaslarını zürriyetlerine yansıttıkları için geleceğe yeşeren gözlerle bakacak evlat sahibi olamıyorlar.
Ya da ‘biz yaşadık,onlar yaşamasın’ tahayyülünde yardımcı olmayı abartarak sorumluluklarının farkındalığına mani oluyorlar.Babalar çok küçük yaşlarda çocuklarına geleceği temin edebilme yarışına girmiş.Hayat şartları gün geçtikçe zorlanmasına rağmen çoğu babalar gelecek kurtarma yarışından kendilerini alı koyamıyorlar.
Müslümanlar elbette edindikleri maddiyatla karunu değil Hz Süleyman a.s mı örnek edinmeliler.Velakin vahyi emrin tercihinde bile zorlanıyorken acaba zenginliğin şükrünü edebilecek şahsiyete bürünebilmiş midir muhatabımız?
Her hangi bir alışveriş merkezinin önünden geçtiğiniz de bir zamanlar belli bir kesim dışında ayak basılmayan yerler şimdi muhafazakarların neredeyse sık periyotlarla yokladığı yerler haline geldi.
Eğlenmeyeceğiz demiyoruz hakeza hayatın sınırlarını belirleyenin Kuran-sünnet olması gerektiğini düşünüyoruz.Tevbe zırhının bir an dalgınlığa maruz kalmadan akıldan çıkarılmaması gerektiğini,kulun her düşüşünde arzuhalini kendisini tüm yönüyle bilen yaratıcıya arzetmesini umuyoruz.
Tefekkür ettiğim bir zaman diliminde kısa bir yolculuğa çıkmıştım ki…
Bu yolculuk esnasında iki gencin konuşmalarına şahid oldum.Bir şans oyunundan kazandığı çok cüz i bir miktarı babasının elinden almasından dem vuruyordu.Babasına ‘peder’ diyordu.Sonra tazminat davası açtığı bir şahsa dair dava akabinde alacağı parayı boş işlerde kullanacağının vaadinde bulunuyordu.Bazı argo cümlelerini anlayamamıştım.
Derken o gençlerle aynı vasıtaya bindik.Şöfor namaza giderken dolmuşun kapısının açılıp kapanmasını sağlayan kumandayı gençlerden birisine verdi.İnsanlar geldikçe açıyor sonra kapatıyordu.Bir ara iki çocuklu bir bayan ve arkadaşı bindiler.Çocuk kapıya her yaklaştığında kapıyı açıyor uzaklaşınca kapatıyordu.Kadınlar kendi aralarında ‘görüyor musun adam otomotik kapı yaptırmış helal olsun’ dediklerinde gülümsedim.Genç çocukta duymuştu ,amacıda buydu zaten.İnsanlarla eğlenmek.
Şöyle bir baktığımız zaman çokta önemsenmeyecek bir şaka olarak görünse de insanları ti-ye alarak yaşanan bir hayat öyle bir nokta da muhatabını es geçebilirdi.Bu takmayışlar bir gün insanın kaybı olur.
Gençler sözlerine dikkat etmeden yaşıyorlar.Ağızlarından çıkan sözlerin hatta yeminlerin bile mahiyetini anlamıyorlar bazen.Belki nasihat edecek bir baba-anne yoktu.Ve ya kulaklarını çekecek bir büyük yoktu etraflarında.Şimdi ne oldu da hala aynı seyirde devam ediyor insanlık?
Neden çocuklar hala hedefsiz yaşamaktalar?
Neden ahiret bilinci verilmiyor çocuklara?
Neden teslimiyeti ilk önce aile fertleri yaşamıyor?
Neden iman nameleri damarlarda dolaşırken kardeşine düşmanlık besleyecek melodiler barınıyor yüreklerde.
Neden günde beş kere af dilerken bizler affedici olamıyoruz?
Neden geçmişteki acıları sanki yeni yaşamışcasına ısıtıp duruyoruz?
Neden hayata bakış ölçümüzü Kuran-Sünnet doğrultusunda yapamıyoruz?
Allah tevbe edip temizlenenleri sever şiarını unutup neden temizliğe azmeylediğimiz yüreklerimizi defaatle kirletiyoruz.
Neden bir zamanlar güvenle,sevgiyle,itaatle kurulu aile düzenlerimiz şimdi yıkılmaya mahkum edilmiş.
Neden başıboş yaşıyoruz?
Neden Ahireti unutuyoruz?
Niçin tevbe ettikten sonra ısrarla aynı hataya dönüyoruz.Sonra yeniden tevbeye sarılmıyoruz.
Herşey bitmiş değil,vakit geç değil.Allah kötülükleri iyiliklere çevireceğini vaad ederken gelin günaha bulanmış ömrümüzün kalan demlerini umutlar yeşerterek geçirmeye söz verelim.
Şeytanın oyuncağı olmayacağımıza söz verelim.
Kendimizde ki tüm kötü huyları,beğenilmeyen yanları önce nefsi tüm ihtirasları bırakacağımıza söz verelim.
Sonra yeni bir tevbe ile yeniden doğalım bu fani dünyaya temiz bir ruhla.
Tevbe ve iman edip iyi işler yapanlar başka.Çünkü bunların kötülüklerini Allah iyiliklere çevirir.Allah çok bağışlayıcıdır,çok merhametlidir.Her kim tevbe edip iyi bir şekilde çalışırsa muhakka o Allah’a makbul biri olarak döner.Onlar yalana şahit olmazlar ,boş şeylere rast geldikleri zaman vakar içinde gelip geçerler.‘Onlar Rablerinin ayetleriyle nasihat edildikleri zaman ona karşı kör ve sağır tavır takınmazlar.Onlar ‘Ey Rabbimiz lütfunla bizlere eşlerimizden ,zürriyetlerimizden gözler aydınlığı ihsan eyle ve bizi Allah’tan korkanlara rehber yap derler. Furkan 70-74
Hayat ;sınanan ademoğluna en acı kıymıkları batıra dursun,yürekler dağlansa da dirilme adına var gücümüzle Allah’a teslim olmaya gayret edelim.
Vaad edilenler, dünyada asla elde edilemeyecek bir vasıf belki. Sadece iman ederek bu vasıflara nail olmak istemez misiniz?
Haydi hep birlikte tevbe edelim.Rabbim bizleri duası kabul edilenlerden eylesin(amin).

Büşra Betül


Not : Şubat ayı için yolladığım yazı nisana çıkmış attığım mailde dosya açılmamış
vardır bir hayır ,zaten ay da yazıyorum bu durum beni tenbelleştiriyor :(
 
Üst