kardeşlerim bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek adına açılmış bir konudur hiç kimseyi karşı almak veya yandaş olmak adına değildir
yazılan yazılara itirazı veya eleştirisi ek bilgisi olan kardeşlerim katılsın bu konuyu enine boyuna konuşalım doğru olanı bulalım istiyorum lafons kardeşimle bu mevzuyu birkaç kez konuştuk fakat kendisi ikna olmadı bana özelden sorular yönelti bende buraya sansürsüz bir şekilde kopyalıyorumki sizlerde katılın bilgilenin bilgilendirin hayırlı paylaşımlar
selamun aleykum.
biz dileseydik diyor yani isteseydik yapsaydık gibi diyor
Kardeşim bu ayeti nasıl yorumlayacaksın?
muhammed 16:
Ey Muhammed! Onlardan seni dinlemeye gelenler de var. Senin yanından çıktıkları zaman kendilerine ilim verilen kimselere alay yoluyla: "O demin ne söyledi?" diye sorarlar. İşte onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği kimselerdir.Onlar sadece kendi heva ve heveslerine uyarlar.
bak lafons yukarda peygamber efendimizi dinlemeye gelenlerden bahzediyor yani münafıklardan bahzediyor kafirlerden değil bu mühürleme mevzunu şöyle anlamak gerekir kalplerini çevirmişler gözlerini yummuşlar kulaklarını tıkamışlar gibi duymuyorlar görmüyorlar sanki kalplerini
mühürlenmiş gibi kapatmışlar manasındadır
yoksa ALLAH c.c. kalpleri mühürlese idi tövbe kapısı kapanır idi yani imana gelme mevzu yok olurdu bizdende tebliğ kalkardı bu mevzuyu kırk kere açıkladım arapcada geçen her kelime türkceye çevirince tıpa tıp aynı manaya gelmez onun için mealden anlıyamazsanız bir mevzuyu tevsire bakarsınız oda insanlara vede ilimlerine göre değişir yani benim anladığım bu şekildir anlayışımı doğruluyan delillerimde
tövbe kapısının kıyamete kadar iştihat kapısının kıyamete kadar ne kapandığı nede kapanacağı yoktur yani açıktır
bizede ölene kadar tebliği açıktır vede farzdır iman meselesidir cihattır
Şuara 201: Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.[/QUOTE]
burada yine şunu anlamamız gerekiyor o kafirler kendilerine davet geldiği halde iman etmekten geri duruyorlar taki azap günü gelince o azabı tadacaklar yani burada ALLAH c.c. azap etmek için kul yaratmadı her kulu bir harikadır bir ayettir fakat kullar kendileri şeytana uyarlar vede azabı görürler
yukardaki ayet bu gün inmiş gibi bir uarı taşır bu ayette dine davet görevi yapar nasıl cennetin güzelliğinden bahzeden bir ayet tebliğ ediyorsa cehennem den bahzeden ayetlerde tebliğ ederler
buşekilde devam etmeyelimde katılmak isteyen kardeşlerimizde faydalansın
yazılan yazılara itirazı veya eleştirisi ek bilgisi olan kardeşlerim katılsın bu konuyu enine boyuna konuşalım doğru olanı bulalım istiyorum lafons kardeşimle bu mevzuyu birkaç kez konuştuk fakat kendisi ikna olmadı bana özelden sorular yönelti bende buraya sansürsüz bir şekilde kopyalıyorumki sizlerde katılın bilgilenin bilgilendirin hayırlı paylaşımlar
Araf 100:
Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne varis olanlara şu gerçek apaçık belli olmadı mı ki, biz dileseydik onları da (öncekiler gibi) günahları yüzünden cezalandırırdık. Biz onların kalplerini mühürleriz de onlar hakkı işitmezler.
100- (Bütün bunlar,) Sakinlerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanları doğruya erdirme(ye veya ortaya çıkarmaya yetmez) mi? Eğer Biz dilemiş olsaydık onlara günahları nedeniyle bir musibet isabet ettirirdik; ve kalplerine damgalar vururduk da onlar böylelikle işitmeyenler olurlardı.
bak kardeşim ne inat adamsın yanlışta ısrar iyi değildir Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne varis olanlara şu gerçek apaçık belli olmadı mı ki, biz dileseydik onları da (öncekiler gibi) günahları yüzünden cezalandırırdık. Biz onların kalplerini mühürleriz de onlar hakkı işitmezler.
100- (Bütün bunlar,) Sakinlerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanları doğruya erdirme(ye veya ortaya çıkarmaya yetmez) mi? Eğer Biz dilemiş olsaydık onlara günahları nedeniyle bir musibet isabet ettirirdik; ve kalplerine damgalar vururduk da onlar böylelikle işitmeyenler olurlardı.
biz dileseydik diyor yani isteseydik yapsaydık gibi diyor
Kardeşim bu ayeti nasıl yorumlayacaksın?
muhammed 16:
Ey Muhammed! Onlardan seni dinlemeye gelenler de var. Senin yanından çıktıkları zaman kendilerine ilim verilen kimselere alay yoluyla: "O demin ne söyledi?" diye sorarlar. İşte onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği kimselerdir.Onlar sadece kendi heva ve heveslerine uyarlar.
bak lafons yukarda peygamber efendimizi dinlemeye gelenlerden bahzediyor yani münafıklardan bahzediyor kafirlerden değil bu mühürleme mevzunu şöyle anlamak gerekir kalplerini çevirmişler gözlerini yummuşlar kulaklarını tıkamışlar gibi duymuyorlar görmüyorlar sanki kalplerini
mühürlenmiş gibi kapatmışlar manasındadır
yoksa ALLAH c.c. kalpleri mühürlese idi tövbe kapısı kapanır idi yani imana gelme mevzu yok olurdu bizdende tebliğ kalkardı bu mevzuyu kırk kere açıkladım arapcada geçen her kelime türkceye çevirince tıpa tıp aynı manaya gelmez onun için mealden anlıyamazsanız bir mevzuyu tevsire bakarsınız oda insanlara vede ilimlerine göre değişir yani benim anladığım bu şekildir anlayışımı doğruluyan delillerimde
tövbe kapısının kıyamete kadar iştihat kapısının kıyamete kadar ne kapandığı nede kapanacağı yoktur yani açıktır
bizede ölene kadar tebliği açıktır vede farzdır iman meselesidir cihattır
Şuara 201: Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.[/QUOTE]
burada yine şunu anlamamız gerekiyor o kafirler kendilerine davet geldiği halde iman etmekten geri duruyorlar taki azap günü gelince o azabı tadacaklar yani burada ALLAH c.c. azap etmek için kul yaratmadı her kulu bir harikadır bir ayettir fakat kullar kendileri şeytana uyarlar vede azabı görürler
yukardaki ayet bu gün inmiş gibi bir uarı taşır bu ayette dine davet görevi yapar nasıl cennetin güzelliğinden bahzeden bir ayet tebliğ ediyorsa cehennem den bahzeden ayetlerde tebliğ ederler
buşekilde devam etmeyelimde katılmak isteyen kardeşlerimizde faydalansın