DostunDostu ile Röportaj

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
@DostunDostu bu yaşınıza kadar sizi en çok idrak etmenize yardım eden oluşum nedir? Fiil , zikir, okuma, ders, kitap yada insan ile sohbet...hangisi ilk sırada..
Aslında hepisi. Öncelik sırası verirsek

İlk önce tarikat dersleri. Sohbet çok önemli.

Sohbet demişken, bizim kültürümüz sohbet geleneğine dayalı. Bizde fazla kitap okunmaması normaldir. Çok kitap okuyan toplumların fetleri bireyselleşmiştir. Bir araya gelmezler, toplanmazlar. Sohbet geleneği bizde hala devam eder. Onun için okuma oranının düşük olmasını yadırgamamak gerek çünki onun yerini dolduran daha iyi bir dinamik var. Sohbette hem sosyal ilişki hem bilgi edinme iç içedir. Boşverin Avrupa toplumunu. Bizim konseptimiz onlarınkinden kat kat başarılı..
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,949
Tepkime puanı
2,072
Puanları
113
Konum
Mars
@DostunDostu

Bakara 124.ayeti nasıl anlamalıyız?
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
dostundostu bir soru soracağım yazmıştım 50 tane soru sordum düzeltiyorum :) silsilelere bakıldığında kadirilik,rufailik halvetilik cerrahilik uşşakilik şazeliye sadiyye vs birçok tarikatın silsilesi cüneydi bağdadi hz.lerinden gelen bir silsile.zamanla farklı tarikat isimleri almış. 1.sorum zamanla nasıl bu kadar farklı isimde birçok tarikat ismiyle devam etmiştir? neden ayrı kollar oluşmuştur? bir diğer sorum nakşi silsileleri bildiğimiz beyazıd bestami hz.lerinden devam eden bir silsile. nakşilerde daha sonra farklı kollara ayrılmıştır,ama isimleri değişmemiştir neden sizce? mesela kadirilik rufailik gibi ayrı isimler devam etmemiştir,hepsinin ismide nakşidir.menzilinde ismailağanında iskenderpaşanında erenköyünde. geçmiştede öyle görüyorum.bilmiyorum yanlışmıyım.kendi içinde farklı kollara ayrılsada isim değişmemiş. bir diğer soru silsile itibariyle hz.ebubekir efendimize giden nakşi silsilesine benzer başka bir tarikat silsilesi varmıdır? bir diğer soru bir mürşidin kaç halifesi olur? hayattayken bildirir mi? bu konularda son yıllarda tartışmalar çok biri ölmeye görsün mirasçısı pek çok çıkıyor,bana şurada halifelik verdi,bana şu icazet belgesini verdi bana şöyle dedi falan işte.sonra tarikattan birileride bunların bir kısmını yalanlıyor yok onlar halife değildiler,efendinin hüccetli halifeleri sadece şunlardı vs. bu arada hüccet nedir? bir diğer soru zikir videolarını seviyormusunuz? bir diğer soru gavs kutup vs konularıda son yılların favori konuları bunlar hakkında düşünceleriniz nedir?
Cemali öyle sualler sormuşsun ki mübarek :)

Bildiğim kadarına cevap vermeye çalışacağım. Hatam olursa Allah affetsin! Neyse boşver affetmesin, ahirete de bir şeyler kalsın. Bitlenmiş insanların bitini ayıklamak onun hoşuna gidiyor. Havalı, gran tuvalet karşısına çıkan tiplerden pek haz etmez habreriniz olsun. Mesela böylelerine; ''sen kimsin ulan kendini ne sanıyorsun aciz herif hani lan günahların, alın bunu burdan'' derse şaşırmayın..

Güzel kardeşim Allah, tarikatlerin her birisini insanların farklı farklı mizaçlarına göre şekillendiriyor. Zaman ve makânın niteliğine göre oluyor bu. Tıpkı farklı iklimlerde açan başka başka çiçekler gibi insanlarda farklıdır. Bu çiçeklerin toprağı, havası, suyu farklıdır. Onun için bir yeri irşad etmekle vazifeli Kâmil Mürşid o yerin ikliminde açan çiçeklere göre bahçıvanlık yapar. Terbiye usûlüde buna binaendir. Kâmil Mürşid elinde seyr-i sûlukunu tamamlayan bir müridin nefsi kemal derecesine ulaşınca ona irşad vazifesi verilir. Şayet şeyh efendi hayattaysa bu eleman aynı yerde irşad yapmaz. Çünki bir yerde iki aslan olmaz. Çatışma olur, kalpler sûkut bulmaz. Zira arada iş yapan münâfıklar çoktur. Müridlerin seyri sağlıklı olmaz. Yani anlıyacağın sakat bir durum. Zaten irşad görevini yapacağı yeri de söylerler ona. Lakin dikkatli olmak gerek. Şeyhin ağzından işitmedikçe şeyhlik iddiasında bulunan adamlara itibar edilmez.

Bahçıvan demitik ya. Aslında bahçıvan Allah'tır. Şeyh efendi güneştir. Güneşin çiçekten haberi ne kadar olursa o kadar haberdardır. Asıl terbiye eden, işi çekip çeviren Allah celle celalühudur.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir

Nakavt edemesemde zayıf noktalara vurarak puan alayım diyorsun yani.. :D

Yani ama sana çıkış kapısı da bırakıyorum.


images
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
@lafons7275 sen eskiden bayağı bi tevazu falan yapardın. Hafif övgü gelince Estağfirullah, biz kimiz ki, derdin. Hatırlarmısın hatta tartışmıştık. Sahte tevazu ayakları yapma demiştim. Ne oldu da böyle oldun sen adamım? :D
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Sadece kelimeler üzerine olması gerekiyor diye düşünüyorum... Sembolleride kelime olarak algılayabilirmiyiz?
Kullandığın profil resmine bakıyorum. İbrahim peygamberin Mısır medeniyeti ile olan ilişkilerine bakıyorum ve bir analiz çıkartıyorum. :)

Mısırlılar o dönemde hiyeroglif yazı kullanıyorlardı. Ayette ki, bir takım kelimelerle sınadık, denmesi bununla bağlantılı olabilir. İlginç alanları açıyor bu. Üstüne gidilmeye değer asında. Adams sende yaz artık, neymiş merak ettim..
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
@lafons7275 sen eskiden bayağı bi tevazu falan yapardın. Hafif övgü gelince Estağfirullah, biz kimiz ki, derdin. Hatırlarmısın hatta tartışmıştık. Sahte tevazu ayakları yapma demiştim. Ne oldu da böyle oldun sen adamım? :D

Pardon sen beni nerde övdün de ben tevazu yapmadım.?

Adamsları yanlış yönlendirme. Zaten beğenecek yer arıyor adamslar.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,949
Tepkime puanı
2,072
Puanları
113
Konum
Mars

Kullandığın profil resmine bakıyorum. İbrahim peygamberin Mısır medeniyeti ile olan ilişkilerine bakıyorum ve bir analiz çıkartıyorum. :)

Mısırlılar o dönemde hiyeroglif yazı kullanıyorlardı. Ayette ki, bir takım kelimelerle sınadık, denmesi bununla bağlantılı olabilir. İlginç alanları açıyor bu. Üstüne gidilmeye değer asında. Adams sende yaz artık, neymiş merak ettim..

Dediğim gibi kelimeler ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Kelimenin en güzeli diğer kelimelere önder olur yani en güzel ve en doğru her zaman en önde olur gibi

Nuh gemiyi yaptığında sıra İbrahim 'e gelir. Nuh 'un inşa ettiği gemi 'nin denizde yüzebilmesi için doğru kelimelere ihtiyaç vardır bu yüzden İbrahim bir takım kelimeler ile sınanır ve doğru olanı deneme yanılma yöntemi ile bularak bulduğu en doğru kelimeyi önder yaparak her zaman en başa geçirir ve böylece gelişimin önünü açar.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Pardon sen beni nerde övdün de ben tevazu yapmadım.?
Eaıııhhhh o zaman vacib oldu. Hadi bakalım bismillah

lafons sen çatlamış toprakların yağmur yüklü bulutu, direksiz kubbelerin direğisin. Kıymetini bil..:gul
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir

Eaıııhhhh o zaman vacib oldu. Hadi bakalım bismillah

lafons sen çatlamış toprakların yağmur yüklü bulutu, direksiz kubbelerin direğisin. Kıymetini bil..:gul

Gerçekten neden boşandığını merak etim. İçimden bir ses bütün sorumluluğun sana ait olduğunu söylüyor. Anlatmak istemiyorsan sorun değil ben ara ara sorarım.
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul

Aslında hepisi. Öncelik sırası verirsek

İlk önce tarikat dersleri. Sohbet çok önemli.

Sohbet demişken, bizim kültürümüz sohbet geleneğine dayalı. Bizde fazla kitap okunmaması normaldir. Çok kitap okuyan toplumların fetleri bireyselleşmiştir. Bir araya gelmezler, toplanmazlar. Sohbet geleneği bizde hala devam eder. Onun için okuma oranının düşük olmasını yadırgamamak gerek çünki onun yerini dolduran daha iyi bir dinamik var. Sohbette hem sosyal ilişki hem bilgi edinme iç içedir. Boşverin Avrupa toplumunu. Bizim konseptimiz onlarınkinden kat kat başarılı..

Fazla kitap okumak karıştırmak açık büfede yemek yemeğe benziyor.Size katılıyorum ancak hiç okumadanda olmuyor.
Başlarda bize sadece belli kitapları okutmuşlardı sonrasında istediğinizi okuyun dediler o zamanda biz istemedik luzum görmedik..

Demek önce dersler ve sohbet..maşallah daim olsun..derslere devam ediyormusunuz? sohbetler tarikat düzeyinde mi yoksa hakikat düzeyinde mi?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst