Ebu Hanife'ye İBLİS diyen İmam

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
“Kim kardeşine ‘ey kâfir!’ derse, şübhe yoktur ki onu (kâfirliği, ey kâfir diyen ve kendine kâfir denilenin) ikisinden birisi kendisine döndürür (ikisinden biri kâfir olur).”

Hadisi inkar eden Kafirdir diyenlerin hükmü nedir ?

ALLAH KÜFÜR ETMEYIN DIYOR

KÜFÜR EDENLERIN HÜKMÜ NEDIR ?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
İnna lillahi

yahu lafons hayatınız hep alıntı
hiç bir konuda fikriniz yok işiniz gücünüz taklit, alıntı
hadi mezhebi taklidinizi anladık da
başkasının cevabını kendi cevabınız diye getiriyor, kopyala yapıştır yapıyorsunuz ya hani bu kadar da mı aciz ve cahilsiniz?
insan kendisini ifade ederken bir başkasından alıntı da getir ama her cevap baştan sona alıntı mı olur Allah'ınızı severseniz

neymiş 8 forumda yazı yazıyormuş
de get Allasen :D

yahu gidin biraz kitap okuyun kitap

İmamı Azam diyor ki:

Olgunluğa erişmemiş yeni yetismelerle çok konuşma, senli benli olma.

Uydum İmama...
 

cihad38

Profesör
Katılım
4 Nis 2013
Mesajlar
1,087
Tepkime puanı
18
Puanları
0
içimiz dışımız tartışma oldu,bir tartışma hastalığı sardı herkesi, kimse kendi dediğinden başkasına eyvallah demiyor,öyle bir hal aldıki dilimiz herkese,her yere uzar oldu,

konuşulan kişi peygamber mi,ashab mı, alim mi,Allah dostu mu,imam mı vs.. hiç farketmiyor,

sanki herkesin her konu hakkında ihtisası varmış gibi,aynı kişi hadisten,fıkıhtan,siyerden,tefsirden ve aklınıza gelecek olan herşeyden anlıyor ve en doğrusunu biliyor..

sahi müctehid olmak için hangi ilimleri okumak gerekiyordu veya bilmek.

günümüz islamı en çok müctehidinin olduğu altın zamanını yaşıyor olmalı, her forumda en az onlarca hemen hemen her konuda fikrini söyleyebilen insanlarla (müctehidlerle) dolu.

kimin ne olduğu,ne kadar ilim tahsil ettiği, kimlerden etkilendiği,neyi bilip neyi bilmediği karışmış durumda,kısaca at izi it izine karıştı.
net ortamında kirli veya temiz bir çok bilgiye hızlıca ulaşılabiliyor olması bunu mümkün kılmakda..

ilerleyen forum günlerinde şöyle bir uygulama olsa; artık yazı yazma dönemini kapatsak, videolu sohbet ve tartışmalar,münazaralar yapsak.

herkes kamerasını açsa ve inlemi konuşuyoruz,cinlemi konuşuyoruz, konuştuğumuz kişinin sıfatına bakarak konuşsak veya konuşulsa.en azından yüzünde müslümanlık sıfatı var mı anlasak,...

forum yönetimine duyrulur, bize daha samimi sohbet imkanı olan bir ortam hazırlayın, kopyala yapıştırı olmayan, elimizde kitaplarımız ve bildiklerimizle paylaşım yapabileceğimiz bir ortam oluşturun. ortada birde sırayla söz verecek adil bir sunucu,işte o zaman belli olur alimleri ipine takmayan alimlerimiz...
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Sanırım İsmet Özel demişti; kafa karışıklığı bazen iyidir, insan bir kafası olduğunu anlar

İsmet Özel DOGRU söylemis

Hz. Ömerin kafasi karisti müslüman oldu

Ebu cehilin kafasi karismadi müslüman olmadi

Kafasi karismayan dogru yolu bulamaz

Benim dinim bana atam dan kaldi deyip yoluna devam eder
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
İsmet Özel DOGRU söylemis

Hz. Ömerin kafasi karisti müslüman oldu

Ebu cehilin kafasi karismadi müslüman olmadi

Kafasi karismayan dogru yolu bulamaz

Benim dinim bana atam dan kaldi deyip yoluna devam eder

İdrakimizin olgunluğu aklımızın derecesine göre değil, imanın derecesine, onun kemalâtına tabidir. Üstad efendilerimizden, ulema- yı izamın sahih haberlerinden öğrendiğimize göre, iman cihetiyle bir mümin ile bir velî aynıdır. Bir çoban ile evliya aynıdır. İmanda değişiklik olmaz. İmanın azı çoğu olmaz; ya vardır, ya yoktur. Çünkü iman şek ve şüphe götürmez, tereddüt kabul etmez.

Peki, idrake de yansıyan büyük fark nerededir? Aradaki fark kemalâttadır . Nasıl bir padişah ile onun sarayındaki bir hizmetkârın insan olma hasebiyle aralarında bir fark olmadığı halde, riyaset, kemalât ve mertebe itibarıyla farklılarsa, imanda fark yok, fakat imanın kemalâtında fark vardır. Mertebelerinde, marifetullah ve muhabbet-i ilâhide fark vardır.



Şu halde; öncelikle noksanlık idrakten gelir. Bunun için insan insana kızdığı zaman “ey idraksiz insan!” der. Yani “niçin aklını inkişaf ettirmedin, niçin izanını geliştirmedin?” Bu geriliğin elbette fıtratımızla da alakası var. Hz. Adem a.s.’ dan günümüze kadar olan insanlık tarihine baktığımız zaman, insanoğlu kemalâta da yozlaşmaya müsaittir. Eğer insanoğlu melek gibi Allah’ın dinine Rasulullah’ın sîretine muhabbetle mensup olsalardı, ilk insan bir peygamber olduğuna göre, son insan olarak bizlerin de onun evladı olmak hasebiyle, aramızda miskal zerre fark olmaması lazım gelirdi.



Demek ki ilk insan bir peygamber olduktan sonra, ikaz ve irşad için Şit a.s ., Lût a.s., Nuh a.s. gibi 124 bin peygamberin gelmesi, Hz. Adem a.s.’ ın evlatlarında meydana gelen değişmeden dolayıdır. Nefsinin ve şeytanın kandırması, dünya cazibesiyle yozlaşması sebebiyledir.



İnsanlar üzüm suyu gibidir. Sirke de olur, şarap da olur, pekmez de olur. Şu halde insan ıslah edilirse, üzüm suyu misali, pekmez olur. İnsan ıslah edilmezse, kendi haline bırakılırsa şarap olur.



Hocaların “ey insanoğlu, niye şarap oldunuz” demeye hakları vardır, ama şarap olmaya müsaade ettiklerinden, daha doğrusu ıslah etmeye daha lâyık hizmet edemediklerinden bir derece mes’uliyetleri de vardır.

İnsanın ilk ölümü hasetten meydana gelmiştir. Ayrıca ilk insanın Allah Azimüşşan’ın nimetlerinden uzaklaşmasının sebebi de hırsı yüzündendir. İnsanın bir nefsi vardır. Rasul -i Kibriya s.a.v. Efendimiz’in beyan buyurduğu üzere: “Mümin, şu beş çetin şeyle karşı karşıyadır: Kendisini kıskanan mümin, kendisinden nefret eden münafık, kendisiyle çarpışıp savaşan kâfir, devamlı çekiştiği nefs ve kendisini saptırmak için can atan şeytan .. ”


Şu halde nefsi vardır azdırır, şeytanı vardır baştan çıkarır. İnsan beş düşmanı arasında, beş yol ortasında kalmış garip bir yolcu misalidir ki; bu beş düşman ile istikameti bulması zorlaşır. Onun için insanın irşada ihtiyacı vardır, ikaza ihtiyacı vardır, terbiyeye ihtiyacı vardır. Ne zaman bu terbiye ortadan kalkarsa, ne zaman bu irşad eksiltilirse, insan üzüm suyu misali iken şarap olabilir. Ne zaman da irşad devam ederse, bu devam eden irşadın himayesi sürerse, o insan pekmez olabilir.



İlk cinayet hasetten oldu. Azrail a.s.’ ın ilk kabzettiği ruh katil sebebiyle bedenden ayrıldı. Şu halde insanların nefsinin cibilliyeti olan kötü haller, irşada müsait bir kâmil insan tarafından terbiye edilmeye muhtaçtır ki, Hakk’ın yolundan şaşmasın.
 

cihad38

Profesör
Katılım
4 Nis 2013
Mesajlar
1,087
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Ebû Cehl, bir gün kâfirleri toplayıp, Peygamberimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) kastederek;

“Ben onun elinden, ancak O’nu öldürmekle kurtulurum. Eğer siz de bana yardımcı olursanız namaz kılarken, bir taş atıp öldüreceğim.” dedi.

Kâfirler de yardım edeceklerine dâir söz verdiler.

Sabahleyin Peygamber efendimiz namaz kılarken, Ebû Cehl eline bir taş alıp yürüdü. Yaklaştığında birden rengi değişti, titreyerek geri döndü.

Kâfirler, Ebû Cehl’e şaşarak; “Niçin geri döndün?” diye sorunca; “O’nun yanına yaklaştığım zaman öyle hırçın bir deve ile karşılaştım ki, ömrümde öyle heybetli deve ne görmüş, ne de işitmiştim. Biraz daha yaklaşsaydım muhakkak beni öldürürdü!” dedi.

Cebrâil aleyhiselâm bunu Peygamber efendimize haber vermiştir. Peygamberimiz; “Eğer daha yaklaşsaydı elbette onu yakalardı.” buyurmuşlardır.

Ebû Cehl yine bir gün kâfirleri toplayıp; “Muhammed sizin yanınızda namaz kılar mı?” dedi.

Oradaki kâfirler de; “Evet!” dediler. Ebû Cehl; “Eğer ben O’nu o hâlde iken görürsem başını ayağımla ezeceğim!” dedi.

Bir gün bu dediğini yapmaya giderken, daha yaklaşmadan eliyle yüzünü silerek geri döndü.

Kureyş kâfirleri ona dönüp; “Ne oldu, niye döndün?” deyince, “O’nunla benim aramda bir ateş kuyusu meydana geldi. Zebânîler bana hücum ettiler. Geri döndüm!” dedi.

Ebu cehilin kafasi karismadi müslüman olmadi


onun kafası senden fazla karıştıda,hidayet Allah'dan olunca hidayet nasip olmadı.

peygamber (sav) çokda kafa karıştırmayı sevmezdi..

Lüzumsuz soru sormaz ve sorulmasından da memnun olmazdı.
Önceki ümmetlerin helak oluş sebeplerinden birinin de çok soru sormaları olduğunu beyan etmiştir.

"Size bir şeyi yasakladım mı, ‘niçin, neden?' diye sormayın. Bir şey emrettiğim zaman da onu elinizden geldiğince yapmaya çalışın." (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, K.S.-2231)
Allah Resûlü (sav)'ne yönelik sorular yeni dini emir ve yasaklar getireceğinden, ümmetine olan şefkatinden dolayı böyle bir olayın yaşanmasını istemezdi.
Sorduğu soru sonucu bir yasağın gelmesine vesile olan müslümanın bir cürüm işlemiş olacağını (Buhari, Müslim, Ebu Davud, K.S.-2232),
Allah'ı kimin yarattığını soracak ölçüde ileri gidileceğini (Buhari, Müslim, Ebu Davud, K.S.-2233),
insanların şerlisinin, âlimleri sınamak, yanıltmak amacıyla zararlı konulardan soru soranlar olduğunu söylerdi.(Rezin, K.S.-2235)
 

cihad38

Profesör
Katılım
4 Nis 2013
Mesajlar
1,087
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Burada ben kafirim diyen ÜYE varmi ?


Tımarhanede ben deliyim diyen var mı?

bilmediği konu hakkında BİLMİYORUM diyen var mı ???

ya da bi halt bilmediğini bilen var mı ??

bugünde hep sorularla geçecek sanırım.:)
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Zâhiri Mü'min olup tartışmasız bir şekilde küfrü îcâb ettirecek inanç, söz veya fiiline rastlanmayan bir kişiye kâfir demek bir şekliyle kişiyi nasıl kâfir yaparsa, zâhiri münakaşasız küfür olup, o küfrü hükümsüz kılacak îmânî ve İslâmî söz veya fiiline şâhid olunmayan birine Mü'min demek de şu sözün sâhibini kâfir yapar. Zîrâ birincide îmâna küfür, ikincide de küfre îmân denilmiş olur ki, her ikisi de küfürdür.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Kâfire ‘Kâfir’ Dememek Modası Ne Zaman Çıkmıştır?

Kâfire kâfir dememek, kâfirlerin Müslümanlarla eşit hâle getirildiği, ardından da hâkimiyet elde etmeye başladığı Tanzîmât’tan i'tibâren âdet hâline getirilen şahsiyyetsizlik damlayan çirkin bir bid’attir. Bu, daha sonra hep -İslâm ile alâkasız olarak- İslâm dışı siyâset îcâbı bir muâmele olagelmiştir. Bu tavrın, kimilerince İslâmî bir kılıfla aslî hüvviyyeti örtülmeye çalışılsa da İslâmî hassâsiyyetle uzaktan yakından hiçbir alâkası yoktur.

Zâhirde kâfir, hattâ açık ve azılı İslâm düşmanı olanlara kâfir demek, aslâ bir sû-i zan değildir. Bunun sû-i zann olduğunu söylemek, mes'eleyi bilmemek veya yalan söylemek, buna âyetten veya hadîsden delîl getirmek ise, kelimeleri tahrîf etmiş olmakla Allah’a ve Resûlüne iftirâ etmektir. Asıl hâli küfür olan insanlara kâfir deyip kâfir muâmelesi yapmak, Şerîat’in emri olup işin zâhirine bakar ve kesin bilgiye muhtâc değildir. Aksi bir iddiâ Şerîat’in birçok ahkâmını iptâl eder.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Bir yazının başını sonunu okumadan işine gelen ve seni haklı çıkaracak kısmını alırsan işte sapla samanı böyle karıştırırsın.


Bak konuyu yine sabote etmeye kalkışıyorlar
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Burada ben kafirim diyen ÜYE varmi ?


Tımarhanede ben deliyim diyen var mı?

bilmediği konu hakkında BİLMİYORUM diyen var mı ???

ya da bi halt bilmediğini bilen var mı ??

bugünde hep sorularla geçecek sanırım.:)

Tımarhanede ben deliyim diyen var mı? TIMARHANEDE OLMAYIP DA BEN DELIYIM DIYEN ÜSTELIK DE ELINDE DELI RAPORU VAR

bilmediği konu hakkında BİLMİYORUM diyen var mı ??? Var Adamin birisine sen hocamisin dedim

evet hoca yim dedi. Bir soru soracagim bilirmisin dedim bilirim dedi

Bende Hz. Ademe inen ilk ayet hangisi dedim

bilirim diyen hoca bilemedi .

Ben de sana soruyorum

Hz. Ademe inen ilk ayet hangisi ?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Tımarhanede ben deliyim diyen var mı? TIMARHANEDE OLMAYIP DA BEN DELIYIM DIYEN ÜSTELIK DE ELINDE DELI RAPORU VAR

bilmediği konu hakkında BİLMİYORUM diyen var mı ??? Var Adamin birisine sen hocamisin dedim

evet hoca yim dedi. Bir soru soracagim bilirmisin dedim bilirim dedi

Bende Hz. Ademe inen ilk ayet hangisi dedim

bilirim diyen hoca bilemedi .

Ben de sana soruyorum

Hz. Ademe inen ilk ayet hangisi ?

Hz. Adem as. canlandığı an ilk olarak hapşurdu. Etrafındaki melekler ona Elhamdulillah demesini söyledi. O da öyle dedi. Yani ilk inen ayet Elhamdulillah'tır. En doğrusunu Allah bilir demeyi de ihmal etmeyiz.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Evet cevap veremeyince kopyala yapistir yapiyorlar

Kuran kopyala yapıştırdır. Allah'tan Cebraile, ondan Peygamberimize.

“Her kim Kur’an hakkında kendi görüşüyle bir şey derse, isabet etse ( doğru dese) de muhakkak hata etmiştir.” (İmam-ı Gazali hz. İhya, c.I, sh: 195 terc. Serdaroğlu, 1973; Tirmizi, Tefsir: 1 No : 2951, 5/199 Tirmizi, tefsir: 1/2952. Ebu Davud, İlim: 5/3652 )
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Hz. Adem as. canlandığı an ilk olarak hapşurdu. Etrafındaki melekler ona Elhamdulillah demesini söyledi. O da öyle dedi. Yani ilk inen ayet Elhamdulillah'tır. En doğrusunu Allah bilir demeyi de ihmal etmeyiz.

lafons7275: Hz. Adem as. o sırada peygamber değildi. Peygamberlere görev verilmeden önce günah işleyebilirler. Ama günahlarında ısrar etmezler ve işledikleri o günahlar kasıtlı ve nefsani değildir.


Kendi söylediklerini bir daha oku bakalim kendi söylediklerinle kendin celisiyorsun
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
lafons7275: Hz. Adem as. o sırada peygamber değildi. Peygamberlere görev verilmeden önce günah işleyebilirler. Ama günahlarında ısrar etmezler ve işledikleri o günahlar kasıtlı ve nefsani değildir.


Kendi söylediklerini bir daha oku bakalim kendi söylediklerinle kendin celisiyorsun

Ben kafamdan konuşmam, söylediklerim ayet, hadis, menkıbe veya alim sözleridir. Çeliştiğimi zannettiğin yer nerde?
 
Üst