Hatem-İ velİ

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
[/FONT][/B][/COLOR] Hadisin Kaynağı olarak zikredilen (Suyûtî, Kitabu'l-Arfi'l-Verdi fî Ahbâri'l-Mehdi; Cârullah, no: 1494, s. 99. Bl. 7, Hadis no: 13) bu kitab senin elinde varmı? Biz sana bunu soruyoruz ! Varsa ordan yaz !

İmam es-Süyûtî’nin, el-Arfu’l-Verdî isimli risalesine, “Bu, Mehdi konusunda varit olmuş hadis ve eserleri (âsâr) topladığım bir cüzdür” sözleriyle başlamıştır.

Yani hem hadisleri ve hemde Hadis dışındaki sözleri cü'zde toplamıştır.

Dolayısıyla bizzat kendisi -eserindeki bütün rivayetlerin- hadis olmadığını söylemiş.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
İmam SUyûti naklettiği bu hadise hadis değildir mi demiş ? Yoksa, bizatihi hadis olduğunu mu bildirmiş ! Burada laf salatası yaparak kimi kandırmaya çalışıyon zavallı echel ! Alıntıladığın bilgiler E.Sifilin sözleri ! Biz sende bu eser var mıdiye sorduk ? Sen ise, bize yalan söyleyerek E.Sifil'in yazdıkalrını delil olarak getirip asıyorsun !
Böyle bir sahtekârlığı nası yedirdin kendine ?
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
İmam SUyûti naklettiği bu hadise hadis değildir mi demiş ? Yoksa, bizatihi hadis olduğunu mu bildirmiş ! Burada laf salatası yaparak kimi kandırmaya çalışıyon zavallı echel ! Alıntıladığın bilgiler E.Sifilin sözleri ! Biz sende bu eser var mıdiye sorduk ? Sen ise, bize yalan söyleyerek E.Sifil'in yazdıkalrını delil olarak getirip asıyorsun !
Böyle bir sahtekârlığı nası yedirdin kendine ?

Kardeş hadis dediğine dair yazıyı ekle , Arapça ibare yaz, boş konuşma,
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
İmam SUyûti naklettiği bu hadise hadis değildir mi demiş ? Yoksa, bizatihi hadis olduğunu mu bildirmiş ! Burada laf salatası yaparak kimi kandırmaya çalışıyon zavallı echel ! Alıntıladığın bilgiler E.Sifilin sözleri ! Biz sende bu eser var mıdiye sorduk ? Sen ise, bize yalan söyleyerek E.Sifil'in yazdıkalrını delil olarak getirip asıyorsun !
Böyle bir sahtekârlığı nası yedirdin kendine ?

İmam Suyutî nakleder.Der ki Buhari rivayet etti , Tirmizi rivayet etti vs. Ve sadece Hadis nakletmez.Ashab, tabiin sözlerini de nakleder

Sen ise Suyutînin her eserine aldığına hadis diyorsan , sana söylenecek birşey dahi bulamıyorum
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Kardeş hadis dediğine dair yazıyı ekle , Arapça ibare yaz, boş konuşma,

Asıl boş-bomboş konuşan sensin ! Hadis olmadığını ve Kâb'a ait olduğunu mu söylemiş İmam Suyûti ?.. Bu ibareyi sen gösterdin mi ? Gelmiş burada E.Sifilin kusmuk şeklindeki yorumlarını yumurtluyorsun ! Başka yaptığın bir şey yok !
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Asıl boş-bomboş konuşan sensin ! Hadis olmadığını ve Kâb'a ait olduğunu mu söylemiş İmam Suyûti ?.. Bu ibareyi sen gösterdin mi ? Gelmiş burada E.Sifilin kusmuk şeklindeki yorumlarını yumurtluyorsun ! Başka yaptığın bir şey yok !

Tamamda altına türkçe imam suyuti yazıp hadis diyorsun.Arapça kitabı ve ibareyi buraya naklet.Neden yapmıyorsun.Ve hala boş konuşuyorsun
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bir defa,E.Sifil'in Kâb hakkında sadece "İsrâiliyâtçıdır" şeklindeki bühtanı ve yaftası bile onun hiç bir sözünün kaalealınmamsıçin yeterliiken, sen tutup delil olarak buraya yazıyorsun ! Hasudluğunuz ve nasibsizliğiniz yüzünden ne yapacağınızı dahi şaşırmış durumdasınız !
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ

Tamamda altına türkçe imam suyuti yazıp hadis diyorsun.Arapça kitabı ve ibareyi buraya naklet.Neden yapmıyorsun.Ve hala boş konuşuyorsun

Biz kitab elimizde var demedik ! Sana ne demiştik ; "Elinde bu kitab varsa Arapça metnini sen yaz da bilelim!" dedik...Halâ bu kitabın sende olup-olmadığını öğrenebilmiş te değiliz ! Ne diye E.Sifil'in yorumları değil kendi araştırmam dedin de yalan söyledin ? Senin hangi sözüne itimad edilsin şimdi?
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Bir defa,E.Sifil'in Kâb hakkında sadece "İsrâiliyâtçıdır" şeklindeki bühtanı ve yaftası bile onun hiç bir sözünün kaalealınmamsıçin yeterliiken, sen tutup delil olarak buraya yazıyorsun ! Hasudluğunuz ve nasibsizliğiniz yüzünden ne yapacağınızı dahi şaşırmış durumdasınız !

Dikkat edersen ben israiliyat demiyorum.Ben kimsenin etkisinde değilim.Bunu önce anla ve boş işlerle iştigal etme millete de laf atma.

الْعُرْفُ الْوَرْدِيُّ فِي أَخْبَارِ المهدي .

Bahsettiğin eser: El-Arful Verdi Fi Ahbaril Mehdi

الْحَمْدُ لِلَّهِ ، وَسَلَامٌ عَلَى عِبَادِهِ الَّذِينَ اصْطَفَى . هَذَا جُزْءٌ جَمَعْتُ فِيهِ الْأَحَادِيثَ ، وَالْآثَارَ الْوَارِدَةَ فِي المهدي

İmam Suyutî şöyle diyor : Hamd Allahadır.Selam da seçtiği kulların üzerinedir.Bu kendisinde hadisler ve âsâr(hadis dışında sözler)'i cem ettiğim mehdi hakkındaki cüzdür.

---

Yukarıdaki verdiğin hadise birazdan bakacağım.Eğer rivayeti bulursam , hadis dememişse bakalım ne diyeceksin.Vesselam
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Dikkat edersen ben israiliyat demiyorum.Ben kimsenin etkisinde değilim.Bunu önce anla ve boş işlerle iştigal etme millete de laf atma.

الْعُرْفُ الْوَرْدِيُّ فِي أَخْبَارِ المهدي .

Bahsettiğin eser: El-Arful Verdi Fi Ahbaril Mehdi

الْحَمْدُ لِلَّهِ ، وَسَلَامٌ عَلَى عِبَادِهِ الَّذِينَ اصْطَفَى . هَذَا جُزْءٌ جَمَعْتُ فِيهِ الْأَحَادِيثَ ، وَالْآثَارَ الْوَارِدَةَ فِي المهدي

İmam Suyutî şöyle diyor : Hamd Allahadır.Selam da seçtiği kulların üzerinedir.Bu kendisinde hadisler ve âsâr(hadis dışında sözler)'i cem ettiğim mehdi hakkındaki cüzdür.
---
Yukarıdaki verdiğin hadise birazdan bakacağım.Eğer rivayeti bulursam , hadis dememişse bakalım ne diyeceksin.Vesselam
[/QUOTE]

Kitabın asıl açıklamsı senin dedğin gibi değildir. Bak açıklıyorum İyi oku da öğren !


İmâm-ı Suyûtî -rahmetullâhi aleyh- Hazretleri gibi büyük bir muhaddisin Hadis kitabına aldığı bir rivâyete "Hadis değildir!" demek nasıl bir cür'ettir? Nitekim İmam-ı Suyûtî'nin değişik Hadis kitaplarındaki, Hazret-i Mehdi'nin zuhuruna dâir rivâyet ettiği Hadis-i şerif'leri bir araya toplayarak "Kitâbu'l-Burhân fî 'Alâmeti'l-Mehdiyyi'l-Âhiri'z-Zamân" adında bir eser neşreden Ali bin Hüsâmeddîn Muttakî el-Hindî, yazdığı mukaddimede şu ifâdeleri kullanmaktadır:


"Asrın müctehidi olan Şeyhülislâm Celâleddin es-Suyûtî'nin 'Kitâbu'l-Arfi'l-Verdî fî Ahbâri'l-Mehdî' ismindeki eserini okudum. Bu kitab, Hazret-i Mehdi hakkındaki hadisleri toplayıp biraraya getirmiş... Ancak bölüm bölüm ayırmamış. Ben bu hadisleri bölümlere ayırarak tasnif ettim. Ve yine İmam Suyûtî'nin Cem'ül Cevâmi ismindeki kitabından bazı hadislerle, Ikdıddurer fi Ahbar'il Mehdiyy-il Muntazar adındaki diğer bir eserden aldığım değişik hadisleri de kitabıma ilâve ettim." ("Ahir Zaman Mehdi'sinin Alâmetleri", Gonca Yayınevi, İstanbul, 1986)

Bu zâtların "Hadis'tir." dediğine Sifil neye dayanarak "Hayır, Ka'b el-Ahbâr'ın sözüdür." diyebiliyor?

Asırlardır ehl-i İslâm'ı tenvir eden bu muhaddislerin doğruluğuna ümmet-i Muhammed şâhiddir. Senin şâhidin kim?..

Hazret-i Mehdî ve âhir zaman fitneleriyle ilgili yazılmış ilk ve en eski Hadis kitabı olan "Kitabu'l-Fiten ve'l-Melâhim"i derleyen Nuaym bin Hammad -rahmetullâhi aleyh- Hazretleri, iki yüz bin Hadis-i şerif'i sened ve metinleriyle ezbere bilen ilk devir Hadis hâfızlarından ve muhaddislerindendir; bu sahadaki en eski rivâyetlerden olan sözkonusu Hadis-i şerif'i de eserinin Mehdî Aleyhisselâm'la ilgili olan "Beşinci bâb"ında zikretmiştir. (Bkz.: "Kitâbu'l-Fiten ve'l-Melâhim", s. 205, nşr. Süheyl Zekkâr, Beyrut, 1993)

Onun Ka'b -radiyallahu anh-den rivâyet ettiği bu Hadis-i şerif'i İmâm Celâleddin es-Suyûtî -rahmetullâhi aleyh- başta olmak üzere, Mehdi Aleyhisselâm ve âhir zamanla ilgili Hadis-i şerif'leri tasnif ve rivâyet etmeleriyle meşhur olan pek çok muhaddisler eserlerinde açıkça zikretmişlerdir.

Bunlardan bâzıları;



"Kitâbu'l-Arfi'l-Verdî fî Ahbâri'l-Mehdî":

Yukarıda da izah edildiği gibi; İmâm-ı Suyûtî -rahmetullâhi aleyh- Hazretleri bu Hadis-i şerîf'i "Kitâbu'l-Arfi'l-Verdî fî Ahbâri'l-Mehdî" adlı eserinin 7. Bâb'ında, "Mehdî'nin Yardımcıları" hakkındaki delillerden on üçüncüsü olarak zikretmiş ve sıhhatinin zayıflığına dâir tek bir kelime sarfetmemiştir. (Bakınız: "Kitabu'l-Arfi'l-Verdi fî Ahbâri'l-Mehdi", Cârullah Efendi, nr.: 1494, vr. 98b, 7/13)

Binâenaleyh İmâm-ı Suyûtî Hazretleri gibi, rivâyetleri herkesçe kabul görmüş büyük bir muhaddis bu Hadis-i şerîf'i sıhhatinde şüphe etmeyip, kitabında Mehdî'nin alâmetlerini bildiren haberler arasına almakta tereddüt etmezken; sen ve senin gibi câhillerin hiçbir delile dayanmaksızın bunları reddedip, kendi kendine büyüklük taslamaya ve "caka satmaya" kalkışmasının mânâsı nedir?



"el-Kavlu'l-Muhtasar fî Alâmâti'l-Mehdiyyi'l-Muntazar":

Muhaddislerin en meşhurlarından olan İbn-i Hacer el-Mekkî -rahmetullâhi aleyh- in "el-Kavlu'l-Muhtasar fî Alâmâti'l-Mehdiyyi'l-Muntazar" adlı eserinde de Hadis-i şerîf'in sıhhati hakkında en küçük bir şüphe ifâdesine yer verilmediği gibi; aksine eser muhtasar bir risâleden ibâret olduğu için, bu rivâyet Mehdî'nin alâmetleriyle ilgili meşhur rivâyetler kâbilinden zikredilmiştir. (İbn-i Hacer el-Mekkî, "el-Kavlu'l-Muhtasar fî Alâmâti'l-Mehdiyyi'l-Muntazar"; 13ª yaprağı, 3. Bâb, Had. no.: 22)



"İkdu'd-Dürer fî Ahvâli'l-Mehdiyyi'l-Muntazar":

Yahyâ bin Ali el-Makdisî -rahmetullahi aleyh- de Mehdi Aleyhisselâm'la ilgili Hadis-i şerif'leri toplu bir biçimde beyân etmek maksadıyla yazdığı "İkdu'd-Dürer fî Ahvâli'l-Mehdiyyi'l-Muntazar" isimli eserinin "Mehdi'nin Zuhûrunun Alâmetleri" adını taşıyan dördüncü bölümünde; Mehdi Aleyhisselâm'dan önce gelecek ve ona zemin hazırlayacak olan bu zâtın zuhur şekline, nesebine ve mânevî ordusu olan "Bayraklılar"la biraraya gelişine işâret eden Hadis-i şerîf'i sahih ve mütevâtir haberler arasında zikretmiştir:

"İmam Mehdî Aleyhisselâm'ın zuhûruyla ilgili olarak, meydana gelecek olan alâmetleri beyân eden apaçık esaslar ve onun imamlığından önceki fitneleri, hâdiseleri ve işâretleri tâyin eden mütevâtir haberler gelmiştir. Nitekim; 'Kinde soyundan ayağı sakat bir şahsın batı cihetinden çıkıp, yardımcıları olan 'Bayraklılar'la birleşmesi' bunlardandır." ("İkdu'd-Dürer fî Ahvâli'l-Mehdiyyi'l-Muntazar"; Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr.: 1690, vr. 36b.)

Gerek Hazret-i Mehdî, gerekse onun alâmetleri hakkındaki rivayetlerin kaynağı Resulullah Aleyhisselâm'dan başkası olmadığına göre; Ka'b -radiyallahu anh- gibi güvenilir bir tabîin bu bilgiyi kendisi mi uydurmuştur? İmâm-ı Suyûtî Hazretleri gibi büyük bir âlim ve diğer meşhur muhaddisler bu Hadis-i şerîf hakkında: "Mütevâtir Haber'dir." diyerek, Ümmet-i Muhammed'i tutup uydurma ve yalan bir söze mi bağlamışlardır?

"Tahric" kelimesinin sözlük anlamına bakması bile kâfi iken bu iddia ile ortaya çıkması, eğer cehâletten kaynaklanmıyorsa doğrusu çok büyük bir yalan ve çok büyük bir iftirâdır! Çünkü zâten Hadis ilminde "Tahric"in mânâsı; "Resulullah Aleyhisselâm'dan gelen bir Hadis'i ilk râvîlerine dayandırıp, onların rivâyetlerinden çıkarmak"tır!..

3. Sifil bu "sefâletnâme"lerle yetinmeyerek, hesap oyunları ile Hadis-i şerif'te râvî eksikliği olduğunu iddiâ etmekte; "Bu rivayeti nakleden Ebû Nuaym hicri 229 yılında vefat etmiştir. Ka'b el-Ahbâr ise Hz. Osman -r.a.-'in hilafetinin sonlarına doğru (yani hicri 35 yılından önce) vefat etmiştir. Dolayısıyla Nuaym b. Hammâd ile Ka'b el-Ahbâr arasında 194 yıl bulunmaktadır. Söz konusu rivayetin senedinde ise Nuaym b. Hammâd ile Ka'b arasında sadece iki ravi yer alıyor." demektedir.

Sifil iki râvi ve Ebû Nuaym ile beraber, üç kişinin ömrünün 194 yıl sürmesinin imkânsız olduğunu iddia etmektedir ki, sırf inkâr için gayet mümkün bir hesabı bile mümkün değilmiş gibi göstermeye çalışmaktadır. Nitekim Ka'b -radiyallahu anh- Hazretleri de 100 yıldan fazla ömür sürmüş bir zât-ı muhteremdir.

İmam-ı Suyûtî Hazretleri
Rivayet Ettiği Hadis-i şerif'leri
Mânevî Âlemde Resulullah Aleyhisselâm'a Danışan
Büyük Bir Zât-ı Âlî, Müfessir ve Muhaddis İdi.

Hazret-i Mehdî ve Hâtemü'l-Velî Hakkındaki Hadîs-i şerif'leri "Kitâbu'l-Arfi'l-Verdî fî Ahbâri'l-Mehdî" adlı eserinde toplayan İmâm-ı Suyûtî meşhur "Celâleyn Tefsiri"nin müellifi olan büyük bir âlimdi. Birçok "Tefsir" ve "Hadis" eserleri neşretmişti.

İmâm-ı Şa'rânî Hazretleri "Mîzânü'l-Kübrâ" adlı eserinde İmâm Celâleddîn es-Suyûtî'nin Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'i uyanık bir hâlde yetmiş beş defâ gördüğünü, rivâyet ettiği Hadis-i şerif'leri bizzat kendisine sorup tasdik ettirdiğini haber vererek şöyle buyurmuştur:

"Kitap ve Sünnet'ten idrâk ettiklerini kitaplarına kaydetmeden ve onlarla ibâdet etmeden önce, her şeyi Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-den sorar; 'Yâ Resulellâh! Biz bu âyet'ten böyle anladık, filân kimsenin bildirdiği Hadîs-i şerîf'inizden şöyle anladık! Siz bunu beğeniyor musunuz, beğenmiyor musunuz?' der, onun -sallallahu aleyhi ve sellem- sözü ve işâreti ile hareket ederdi." (Mîzânü'l-Kübrâ)

Eserinin başka bir yerinde ise, Suyûtî'nin üzerindeki bu Peygamberî destekle ilgili şöyle bir hâtırasını nakleder:

"Talebelerinden Abdülkâdir eş-Şâzelî'nin yanında, Celâleddîn es-Suyûtî'nin el yazısı ile yazılmış bir kâğıt gördüm. Kendisinden, Sultan Kayıtbay'dan istediği bir şey için aracılık etmesini isteyen bir şahsa yazılmıştı.

Suyûtî bu yazısında şöyle diyordu:

'Ey kardeşim!

Bil ki şu güne kadar, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile uyanık ve karşı karşıya olduğum hâlde yetmiş beş defâ bir arada bulundum. Hükümdarların yanına gittiğim taktirde Resulullah'ı -sallallahu aleyhi ve sellem- göremeyeceğimden korkmasaydım, kaleye gidip Sultan'dan senin için elbette yardım dilerdim. Ancak ben, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-in Hadîs'lerinin hizmetine koşan bir kimseyim, muhaddislerin rivâyet ettikleri Hadîs'leri ona arzederim ve onun desteğine her zaman muhtâcım!'" (Mîzânü'l-Kübrâ)
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0

Biz kitab elimizde var demedik ! Sana ne demiştik ; "Elinde bu kitab varsa Arapça metnini sen yaz da bilelim!" dedik...Halâ bu kitabın sende olup-olmadığını öğrenebilmiş te değiliz ! Ne diye E.Sifil'in yorumları değil kendi araştırmam dedin de yalan söyledin ? Senin hangi sözüne itimad edilsin şimdi?

العرف الوردي في أخبار المهدي

El-Arful Verdî Fi Ahbaril Mehdî (İmam Suyutî)

19844.jpg


Orjinal Arapça Nüsha:

وأخرج ( ك ) أيضا عن كعب قال : علامة خروج المهدي ألوية تقبل من المغرب ، عليها رجل أعرج من كندة

Ka'b dediki : Mehdinin çıkış Alameti .........

Gördüğün gibi bu Rivayeti İmam Suyutî Ka'b(ra)'ın sözü diye nakletmiştir.Hak meydana çıkarsa kabul etmesini de bilmelisin.Resulullah dedi ki çıksaydı ben kabul edecektim.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ

العرف الوردي في أخبار المهدي

El-Arful Verdî Fi Ahbaril Mehdî (İmam Suyutî)

19844.jpg


Orjinal Arapça Nüsha:

وأخرج ( ك ) أيضا عن كعب قال : علامة خروج المهدي ألوية تقبل من المغرب ، عليها رجل أعرج من كندة

Ka'b dediki : Mehdinin çıkış Alameti .........

Gördüğün gibi bu Rivayeti İmam Suyutî Ka'b(ra)'ın sözü diye nakletmiştir.Hak meydana çıkarsa kabul etmesini de bilmelisin.Resulullah dedi ki çıksaydı ben kabul edecektim.


Yukarıdaki yazımı oku ! İşkemben konuşmasın !
Bir de bize "Mursel Hadis" neye denir onu bir açıkla ?
 

Hattabi

Ordinaryus
Katılım
24 Ara 2013
Mesajlar
2,452
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Yukarıdaki yazımı oku ! İşkemben konuşmasın !
Bir de bize "Mursel Hadis" neye denir onu bir açıkla ?

Kardeşim , ben sana ibareyi gösterdim.Burda haklı çıkıp seninle cedelleşmek gibi bir amacım yok.Gerisi sana kalmış.Allaha emanet ol.İmam Suyutî gördüğün gibi hadis diye değil , bizzat Ka'b(ra)'ın sözü diye nakletmiş.Vesselamu Aleykum ve Rahmetullah.Konu benim açımdan kapanmıştır.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Kardeşim , ben sana ibareyi gösterdim.Burda haklı çıkıp seninle cedelleşmek gibi bir amacım yok.Gerisi sana kalmış.Allaha emanet ol.İmam Suyutî gördüğün gibi hadis diye değil , bizzat Ka'b(ra)'ın sözü diye nakletmiş.Vesselamu Aleykum ve Rahmetullah.Konu benim açımdan kapanmıştır.

Konuyu çarpıtma !
Elbetteki Mursel hadisler "Tâbiîn'in, Sahâbe'nin ismini yâd etmeksizin rivâyet ettiği" Hadis-i şerif'lerdir. Bu Hadis-i şerif'ler İmâm-ı Mâlik, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe, İmâm Ahmed bin Hanbel ve daha birçok âlim tarafından sahih kabul edilmişlerdir. İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe ve İmâm-ı Mâlik "Mürsel Hadis"i kayıtsız-şartsız kabul eder, yalnız Hadîs'i rivâyet eden râvînin "sika" (güvenilir) olmasını yeterli görürler. İslâm'ın ilk devirlerinde Mürsel Hadis'lerle amel edilmiştir. Hattâ İbn Cerîr et-Taberî (ö. 310/922): "Mürsel haberi mutlak olarak reddetmek hicrî ikinci yüzyılın başında ortaya çıkan bir bid'attir." demiştir. Buhârî ve Müslim gibi mûteber Hadis'çiler eserlerinde Mürsel Hadis'lere yer vermişler, bunları delil olarak zikretmişlerdir. (Buharî, "Ezân", 95; Ebû Zehra, "Usûlü'l-Fıkh", s. 111)


 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir

العرف الوردي في أخبار المهدي

El-Arful Verdî Fi Ahbaril Mehdî (İmam Suyutî)

19844.jpg


Orjinal Arapça Nüsha:

وأخرج ( ك ) أيضا عن كعب قال : علامة خروج المهدي ألوية تقبل من المغرب ، عليها رجل أعرج من كندة

Ka'b dediki : Mehdinin çıkış Alameti .........

Gördüğün gibi bu Rivayeti İmam Suyutî Ka'b(ra)'ın sözü diye nakletmiştir.Hak meydana çıkarsa kabul etmesini de bilmelisin.Resulullah dedi ki çıksaydı ben kabul edecektim.
@alitufan2003 kardeşim ne diyorsun?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Hatem-i Veli Hazretleri (k.s.) bundan sekiz asır önce yaşamış Şeyhu'l-Ekber Muhiddin-i İbnu'l Arabî Hazretlerinin (k.s.) merakına mucib olmuş ve "Acaba kim olabilir?" diye düşünmüş ...
Bu arada hatiften gelen bir ses kendisine ;" Yâ Muhiddin! Bu iş senin zannettiğin gibi değildir. Bu ancak, ahir zamanda gelecek bir veliye ikram edilecektir." demiştir.

Muhiddin-i İbnu'l Arabî Hazretleri bu hatifi sese muttali olduktan sonra aynen şu sözleri söylemiştir:
"Bütün basar ve basiretimi derhal alem-i gayba çevirdim. Bu zâtın isim ve sıfatını , makamını ve olduğunu anlamak istedimse de Cenab-ı Hak bu saydıklarımdan hiç birine beni muttali kılmadı."(Atiyyeye-i Subhaniyye , Risâle-i Gavsiyye Şerhi Sayfa 63-64 Çeviren: Bekir Uluçınar)

Muhiddin-i İbnu'l Arabî Hazretleri Hatem-i Veli'ye verilecek olan makamın kendisine ve kendisinden önce gelmiş hiç bir veliye verilmediğini beyân ederek ; "Allah-u Tealâ bu Hatem-i Velâyeti ne bize, ne bizden evvelkilere nasib etmeyip, bu makamı bizden saklamıştır." buyurmuşlardır.


Bakınız: Cevâhirullah , Cilt 1 - Sayfa :38-39 Ömer Öngüt
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Muhiddin-i İbnu'l Arabî Hazretleri (k.s.) başlangıçta bu sıra muttali kılınmamıştı. Daha sonra çok merak ettiğinden ötürü Allah-u Tealâ perdeyi kaldırmış ve bütün açıklığıyla bu sırra onu muttali kılmıştı... Bu ilk tecelliyât idi. Muttali kıldıktan sonraki tecelliyâtından sonra ise, bu hususta mustakil bir eser yazdı.
Şöyle ki;

Şeyhu'l-Ekber Muhiddin-i İbnu'l Arabî Hazretleri (k.s.), Hatemu'l-Evliyâ olan zatın makam ve mertebesini , Allah katındaki ulviyetini ve evliyâullah hazerâtı arasındaki yüce mevkiini beyân etmek için "Ankâ-i Muğrib Fi Ma'rifeti Hatemu'l-Evliyâ ve Şemsu'l-Mağrib" isminde bir eser yazmış, ancak bu eser şimdiye kadar hiç Türkçeye çevrilmediği için, daha çok diğer iki eserindeki beyânları le alınmış, bu kitabındaki beyânlar üzerinde hiç durulmamıştır.
Halbuki bu eserde, Hazretin O'nunla ilgili nice muhteşem ve mükemmel beyânları vardır ki, O'nunla ilgili şu müşahadesi bunlardan yalnızca biridir.
"Ben sona erdirme ve sıdk imamlığına oturmuş bir şekilde Allah Velilerinin Hatmini hakkıyla gördüm. O'nun hudutlanmış olan sırrı benden kaldırıldı. Ben O'nun elini kabul etmekle emrolundum. O'nun sıddık ve sıddıkların en sadığından aşağıda bulunan Farûk'a karşı çok mütevsazi olduğunu gördüm." ( Ankâ-i Muğrib Fî Ma'rifeti Hatemu'l-Evliyâ - Şehid Ali Paşa No: 1287 14 a-14 b yaprağı )

Bakınız: Cevâhirullah , Cilt 1 - Sayfa :39 Ömer Öngüt
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Şimdi gördünüz mü, hadis konusunda metin tenkidi yapan ehl-i Rey imam- azam ekolünün geçerliliğini, fıtrata uygunluğunu.

Başka konularda millete hadis inkarcısı eyyamcılığı yapıyor, hatta kiminiz utanmadan sıkılmadan Kur'an inkarcısı ile aynı hatta daha beterler diye iftira ediyorsunuz.

Burada bir hadisle birbirinize girmişsiniz.
Hele ilk mesaj tam evlere şenlik, yuh artık Mü'minim iddiasında bulunanlar ne boş şeylerle uğraşıyorlar.

Sizdeki hastalığı ben tespit ettim, sizde övücülük hastalığı var.
İlla Allah'tan gayrı bir insan, nesne vs... Allah'ı över gibi övüyor, bundan sevinç duyuyorsunuz.
Allah'ı övme ise sadece tesbihi elinize alıp Ya Allah demek zann ediyorsunuz.

Ben size bir şey söyliyeyim, bu bir hakaret filanda değil, bir tespit,
Kur'ana ve sahibine zerre saygınız yok, zımnen çok derinlerde saygılıyım diye kandırıyorsunuz kendinizi, ama fiilleriniz tam bir fail, taban tabana Kur'anda tarif edilen İbrahim A.S dinine tabi tevhid ehli bir müslünana zıtsınız. Sürekli boş işler ve iddialarla uğraşıyorsunuz.

Allah içinde bulunduğunuz hipnozdan çıkıp, akledenlerden olmayı nasib etsin.


iPad 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
 
Üst