Bu konuyla ilgili ilave bir nakil yapalım. Uludağ Üniversitesi'nden Dr. Veysel Kaya şöyle diyor:
Yalnız, bu satırların yazarına göre İbn Teymiyye ve öğrencisinin [İbn Kayyım'ın] Cehennem azabının sonlu olduğu yönündeki kanaatleri son derece açık iken, … selefi çizgideki bazı yazarların, İbn Teymiyye’nin böyle bir şeye kail “olamayacağı”, onun bu izahlarının kendi görüşü olmayıp başkalarından aktarma olduğunu kanıtlamak için harcadıkları çaba hayret vericidir. İbn Kayyım el-Cevziyye’nin aktardığına göre, kendisi hocası İbn Teymiyye’ye cehennemin sonsuzluğu konusunu sormuş, İbn Teymiyye de problemin büyük ve oldukça müşkül olduğunu ima etmiş; daha sonraları da öğrencisinin bu isteğine istinaden söz konusu risalesini [İbn Teymiyye, er-Redd ‘alâ men kâle bifenâi’l-cenne ve’n-nâr ve beyânü’l-akvâl fî zâlik (nşr. Muhammed b. Abdillah es-Semherî), Riyad: Daru Belensiyeti’r-Riyad 1995.] kaleme almıştır. İbn Kayyım, Şifâ’ü’l-‘alîl fî mesâ’ili’kadâ’ ve’l-kader ve’l-hikme ve’t-ta‘lîl, Beyrut ts., s. 435. İbn Kayyım, Şifâ’ü’l-‘alîl’inde de Hâdî’l-ervâh’taki görüşlerini benzer bir tarzda aktarmaktadır: Şifâ’ü’l-‘alîl, s. 416-436. Her iki eser arasında bu konu bağlamında önemli sayılacak bir fark mevcut değildir. (Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 18, Sayı: 1, 2009. s.532)