İmam-ı Gazâlî ve Ledün İlmi

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Ha, köşeye sıkışınca cevabını vermediğin soruların cevabı "vesile " oluyor; işkembeden salladıklarının cevabı ise "aracı"oluyor öyle mi? Sana göre "aracı" olanlar, başkalarına göre neden "vesile" olmasın ki? Buna bir mani mi var ?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Yaw, şu festivale bir bakın arkadaşlar !Aklından zoru olan birisi gelmiş burada Kuran-ı kerimde geçen gönderilmiş bir veli ismi arıyor! Rabbimiz,bir rivayete göre sayıları 124 Bin olan peygamberlerinin ismini dahi Kuranda zikretmemişken, gelmiş-geçmiş sayıları belki de milyarları bulan evliyâyı mı zikredecekti? Hem sonra bütün peygamberlerin ve evliyânın isimleri tutalım ki, zikredildi, bunun için daha kaç tane Kurana-ı kerim gibi kitap lazım gelirdi artık siz düşünün !!!
Eskilerimiz bir insanın akıl ve zekâ seviyesini onların sordukları sorulardan ve herhangi bir konudaki beyanlarından hemen anlarlarmış... Şimdi, siz de bu tasavvuf ve evliyâ düşmanının derekesini anlayın ve karar verin diyoruz.
FesubhanAllah-FesubhanAllah!
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Ha, köşeye sıkışınca cevabını vermediğin soruların cevabı "vesile " oluyor; işkembeden salladıklarının cevabı ise "aracı"oluyor öyle mi? Sana göre "aracı" olanlar, başkalarına göre neden "vesile" olmasın ki? Buna bir mani mi var ?
Bilakis bunu yapan sizsiniz.
Kuranın nüzul sebeplerinin en önemlisi açık ve seçik olarak aracılık kavramını yok etmektir, Kuranı Allahın halie ile hiç okumadığınız için bunları görmemeniz normal.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Yunus Süresi
62.İyi bilin ki, Allah'ın veli kulları için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklar.

Birde Allahın veli kullarına seviyor gibi görünmeye çalıştılar.Ayeti inkar ediceklerinden kıvırıyorlar işte.Siz bir tane veli kulu tanımıyorsunuz.

Sizin için sırf "İbn-i Teymiyye" var sanırım.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bilakis bunu yapan sizsiniz.
Kuranın nüzul sebeplerinin en önemlisi açık ve seçik olarak aracılık kavramını yok etmektir, Kuranı Allahın halie ile hiç okumadığınız için bunları görmemeniz normal.



Cebrail Aleyhisselâm Allah'la peygamber arasında aracı değil miydi? Vahiy alma olayı bazı kereler Cebrail A.S. olmadan da olmuştu...Buna rağmen Cebrail A.S. yine aracılık görevini yapmadı mı? Keza, Peygamberler Ümmetleri ile Allah arasında aracı değil mi ? Esbabatevessül bir tür aracı kullanmak değil mi?
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
@Yahayy
@(((__meftun__)))

Cümlelerinizde çok fazla hata var.Hepsine cevap vermeye ömür yetmez.
İbn-i Teymiyye gibi birinin peşinden gideceğinize gerçek islam alimlerini tanıyın.

Kuran ve sünnete aykırı şeyler okuacağınıza gerçek islam alimlerin eserlerini okuyun.


Mesajlarınız çok boş kalıyor kendinizi ifade edemiyorsunuz.Size verilen cevaplarıda anlamayınca heralde size cevap vermektende millet yoruldu.

Akıllıya bir cevapda yeter anlar.Fakat kibiriniz var.Nefsiniz daha eğitilmemiş.
Sevmediğiniz o veli kullar nefslerini nasıl eğitmiş bir bakın bakalım.

Bayezid-i Bestâmî -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki:

"Unuttuğunda cahil olacağı için, kitaplardan bazı şeyler ezberleyen kimselere âlim denmez. Hakiki âlim, öğrenmeden ve ezberlemeden, dilediği anda Hakk'tan ilim alabilen kimsedir."

DAHA TASAVVUFU ANLAMAMIŞLAR VELİ KULLARI BİLMİYORLAR.NE DENİLSE BOŞ KALIR.BİRDE İLMİ LEDÜNÜ AÇIKLAMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ BU KADARDA OLMAZ.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
“Allah’a andolsun ki benim bayrağım Muhammed (S.A.V)’in bayrağından daha büyüktür! Benim bayrağım nurdur. Altında bütün insanlar ve cinler ve peygamberlerden olanlar bulunuyor.”

*( Bayazidi Bestami ve İslam Tasavvufunun özü, Celal Yıldırım, Demir Kitabevi, Aralık 1978 baskısı, sayfa 263 ).


“Benim bir benzerim ne gökte bulunur; ne de benim sıfatlarımın bir benzeri yeryüzünde bilinir!”(Yukarıda adı geçen kitap, sayfa,sayfa 265 ).*

“Musa Peygamber, Allah’ı görmek istedi. Ben ise Allah’ı görmeyi değil, Allah beni görmeyi irade buyurdu!”(Yukarıda adı geçen kitap, sayfa 320*

“Kendimi (noksanlıklardan) tenzih ederim, şanım ne de yücedir !”
“Eşyanın ta kendisi olduğu halde eşyayı izhâr eden Allah’ı tenzih ve tesbih ederim.”
“Doğrusu sonradan meydana gelen mahlûkatın vücudu, Yaradanın vücudunun aynıdır.”
“Kul Rab’dir; Rab de kuldur. Keşke bilseydim mükellef olan kimdir ?”
“Bayezid-i Bestemi (K.S.) Hazretlerine sorulmuş :
- Hakk’ı bilmenin manası nedir ?
Cevap vermiş :
<< Hiçbir Hak yok, mutlaka ben oyum! >> “

Bunlar hafif daha küfrün bini bir para da ben gene de hafif olanları yazayım istedim, senin Beyazıd a o ledün ilmi neler söyleymiş bak... Yoksa bunlar Beyazıda ait değil diyip sıvışacak mısın? Buyur.

Ayrıca ben kimsenin peşinde filan değilim, huccete dayalı konuşan herkesi dinlerim.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Cebrail Aleyhisselâm Allah'la peygamber arasında aracı değil miydi? Vahiy alma olayı bazı kereler Cebrail A.S. olmadan da olmuştu...Buna rağmen Cebrail A.S. yine aracılık görevini yapmadı mı? Keza, Peygamberler Ümmetleri ile Allah arasında aracı değil mi ? Esbabatevessül bir tür aracı kullanmak değil mi?[/COLOR]
Değildi.
Aracı değil görevli idi, nebi As'ın kendine verilen vahyi bize iletme görevi idiyse, Cebrail de Allah'tan aldığı vahyi nebi As a getiren görevli idi.
Peygamber amcasına, kızına vs bile Allah ile arasında aracılık payesi vermedi, her şahıs kendi amelinin karşılığını bulur, kimse kimseye aracılık, yancılık yapamaz. Aracılığın tanımını kavra öyle konuşalım hacı dede
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Değildi.
Aracı değil görevli idi, nebi As'ın kendine verilen vahyi bize iletme görevi idiyse, Cebrail de Allah'tan aldığı vahyi nebi As a getiren görevli idi.
Peygamber amcasına, kızına vs bile Allah ile arasında aracılık payesi vermedi, her şahıs kendi amelinin karşılığını bulur, kimse kimseye aracılık, yancılık yapamaz. Aracılığın tanımını kavra öyle konuşalım hacı dede


Yaw, İslâm dininden hiç mi hiç haberin dahi yok ! İslâmda kefillik ve kefalet diye bir müessese dahi vardır. Sen kendi akllınla olaylara "vesile, görevli" damgası vurmaktan başka bir şey yaptığın yok ! Neyin vesile neyin görev ve neyin aracılık olduğu senin onayından mı geçecek ? Delil ve beyyinen ise görüldğü gibi hiç yok ! Sadece laf ve lakırdı ile cevap veriyorsun !
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Yaw, İslâm dininden hiç mi hiç haberin dahi yok ! İslâmda kefillik ve kefalet diye bir müessese dahi vardır. Sen kendi akllınla olaylara "vesile, görevli" damgası vurmaktan başka bir şey yaptığın yok ! Neyin vesile neyin görev ve neyin aracılık olduğu senin onayından mı geçecek ? Delil ve beyyinen ise görüldğü gibi hiç yok ! Sadece laf ve lakırdı ile cevap veriyorsun !
Beyyine olmaz olur mu?
Allah'ın sözü sizin için beyyine olmadığı için yazmadım, ama Allah'ı kaale alacaksan yazayım.



Zümer 3:
Elmalılı Hamdi Yazır:
İyi bil ki Allahındır ancak halîs din, onun berisinden bir takım veliylere tutunanlar da şöyle demektedirler: biz onlara ıbadet etmiyoruz, ancak bizi Allaha yakın yaklaştırsınlar diye, şübhe yok ki Allah onların aralarında ıhtilâf edip durdukları şeyde hukmünü verecek, her halde yalancı, nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz

“De ki: “Şu ortaklarınıza, Allah ile aranıza koyup yardıma çağırdıklarınıza dönüp baktınız mı? Gösterin bana, onlar bu toprakların hangi parçasını yaratmışlardır? Yoksa göklerde ortaklıkları mı var? Ya da onlara yazılı bir belge verdik de ondaki açık hükümlere göre mi davranıyorlar? Hayır; bu zalimlerden birinin diğerine verdiği söz, onu aldatma dışında bir anlam taşımaz.”*(Fatır 35/40)

“Ey insanlar! Rabbinizden sakının; bir günün korkusunu taşıyın ki,, o gün ne baba oğlu adına ödeme yapabilecek, ne de oğul babası adına bir ödemede bulunabilecektir. Allah’ın verdiği söz doğrudur; sakın bu hayat sizi aldatmasın.*O çok aldatan (şeytan), sakın sizi Allah ile aldatmasın.”*(Lokman 31/33)

Allah ile arana aracı koyma hacı dede, sonra Allah tarafından kınanmış ve terkedilmiş olarak kendini ıssız sahralarda bulursun, Allah'ın kınaması Ahmedin, Mahmudun, Ömerin kınamasına benzemez.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Yaw, şu festivale bir bakın arkadaşlar !Aklından zoru olan birisi gelmiş burada Kuran-ı kerimde geçen gönderilmiş bir veli ismi arıyor! Rabbimiz,bir rivayete göre sayıları 124 Bin olan peygamberlerinin ismini dahi Kuranda zikretmemişken, gelmiş-geçmiş sayıları belki de milyarları bulan evliyâyı mı zikredecekti? Hem sonra bütün peygamberlerin ve evliyânın isimleri tutalım ki, zikredildi, bunun için daha kaç tane Kurana-ı kerim gibi kitap lazım gelirdi artık siz düşünün !!!
Eskilerimiz bir insanın akıl ve zekâ seviyesini onların sordukları sorulardan ve herhangi bir konudaki beyanlarından hemen anlarlarmış... Şimdi, siz de bu tasavvuf ve evliyâ düşmanının derekesini anlayın ve karar verin diyoruz.
FesubhanAllah-FesubhanAllah!

Kuranda veli ismi arıyorsa kuranda vardır

talut buna örnektir
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Değildi.
Aracı değil görevli idi, nebi As'ın kendine verilen vahyi bize iletme görevi idiyse, Cebrail de Allah'tan aldığı vahyi nebi As a getiren görevli idi.
Peygamber amcasına, kızına vs bile Allah ile arasında aracılık payesi vermedi, her şahıs kendi amelinin karşılığını bulur, kimse kimseye aracılık, yancılık yapamaz. Aracılığın tanımını kavra öyle konuşalım hacı dede

değişen ne ?Gorevi alıp insanlara tebliğ etmişsse bu aracılıktır
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
onu kurana yönledirirsen aracılık yapmış olursun
Hayır vesile olmuş olursun.
Bunların anladığı istilahi manada aracılıktan bahsediyoruz. Adam diyor ki, biz istiyoruz ki müridim hesap yüzü görmesin, biz müridimiz yerine evraklarını halledelim cennetteki makamına yerleştirelim, aracılık yapalım... Yani devlet dairesine girecek puanı alamayan memur adayını topille içeri alacak, müdürün yanında değerli sözü geçiyor ya bu aracının, bu!
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Hayır vesile olmuş olursun.
Bunların anladığı istilahi manada aracılıktan bahsediyoruz. Adam diyor ki, biz istiyoruz ki müridim hesap yüzü görmesin, biz müridimiz yerine evraklarını halledelim cennetteki makamına yerleştirelim, aracılık yapalım... Yani devlet dairesine girecek puanı alamayan memur adayını topille içeri alacak, müdürün yanında değerli sözü geçiyor ya bu aracının, bu!

islam boyle bir aracılığı red eder

Allahtan alıp kula verme işi aracılıktır.Allah isteseydi kuranı dağ başına bırakırdı gidin alın okuyun ne anlarsanız anlayın derdi

vesile ile aracılık arasındaki fark nedir?
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
islam boyle bir aracılığı red eder

Allahtan alıp kula verme işi aracılıktır.Allah isteseydi kuranı dağ başına bırakırdı gidin alın okuyun ne anlarsanız anlayın derdi

vesile ile aracılık arasındaki fark nedir?

İşte Allah'ın reddettiği aracılıkran bahsediyoruz, Allah'ın redettiği bir aracılık olduğunu biliyoruz değil mi?
Önce ona bir karar verelim. Ayetlere tekrar bakalım,

"İyi bil ki Allahındır ancak halîs din, onun berisinden bir takım veliylere tutunanlar da şöyle demektedirler: biz onlara ıbadet etmiyoruz, ancak bizi Allaha yakın yaklaştırsınlar diye, şübhe yok ki Allah onların aralarında ıhtilâf edip durdukları şeyde hukmünü verecek, her halde yalancı, nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz

“De ki: “Şu ortaklarınıza, Allah ile aranıza koyup yardıma çağırdıklarınıza dönüp baktınız mı? Gösterin bana, onlar bu toprakların hangi parçasını yaratmışlardır? Yoksa göklerde ortaklıkları mı var? Ya da onlara yazılı bir belge verdik de ondaki açık hükümlere göre mi davranıyorlar? Hayır; bu zalimlerden birinin diğerine verdiği söz, onu aldatma dışında bir anlam taşımaz.”*(Fatır 35/40)

Müşrikler Allah ile aralarında, kendi nam ve hesaplarına Allah'a aracılık edecek, bu konuda bir hüküm yada yetkileri olduğunu varsaydıkları aracı rabler icad etmişlerdi, İslam bunu yıkmak için gelmede mi?

Vesile yol göstermek, işaret emek, bilgi vermek, uyarmak gibi fiiller için kullanılabileceği halde aracılık daha kapsamlı bir mana içeriyor ki, Aracılık edenin, aracı olduğu konu hakkında, yetkisinin ve hükmünün olduğunu ifade eder. Allah böyle bir yetkiyi asla kimseye vermediğini, kimsenin bu konuda Allah'ın indirdiği bir delili olmadığını beyan ediyor.

Buna Kur'anın inmesine aracı olmak, Kur'anın insanlara tebliğ edilmesine aracı olmak gibi kullanımlarını karıştırmamak gerek, tarikat ve tasavvuf ehli bu şekliyle alıyormuş gibi kelime oyunu yapıp, üstte belirtilen gerçek manası ile Allah ile kul arasındaki ilişkiye aracılık etmek olarak uygularlar, örnek:

Duasına aracı olmak (Kur'andan anlıyoruz ki, asla mümkün değildir)
Hesabının görülmesinde aracı olmak ( yine Kur'andan anlıyoruz ki asla mükün değildir)

“Ey insanlar! Rabbinizden sakının; bir günün korkusunu taşıyın ki,, o gün ne baba oğlu adına ödeme yapabilecek, ne de oğul babası adına bir ödemede bulunabilecektir. Allah’ın verdiği söz doğrudur; sakın bu hayat sizi aldatmasın.*O çok aldatan (şeytan), sakın sizi Allah ile aldatmasın.”*(Lokman 31/33)


Tapatalklandı.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Duasına aracı olmak (Kur'andan anlıyoruz ki, asla mümkün değildir)
Hesabının görülmesinde aracı olmak ( yine Kur'andan anlıyoruz ki asla mükün değildir)
Tapatalklandı.


Kuranın hangi ayetinden bunları anladın ? Ayetlerin meallerini çarpıtmadan yaz!
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Semerkant müftüsü, hoca (Ubeydullah Ahrar) hazretleri hakkında söylemediğini bırakmayan bir adam.. Bir gün meclisinde yine ağzına geleni söylerken, hazır bulunanlardan biri ona diyor ki: «Bu ettiğiniz gıybet gayet kötü bir şeydir ve hakka tam aykırıdır. Siz de tasdik edersiniz ki eğer hoca hazretleri mükemmel bir veli değilse, her halde devlet sahibi bir insandır. Böyle bir insanın meziyetlerini görmemek size reva mı?» O anda çekiştiriciye öyle bir hal olmuş ki öz ağziyle şu itirafta bulunmuş: «Haklısınız! Ama ne yapayım ki nefsim beni bırakmıyor, böyle konuşmaya zorluyor!» Herkesin ağzı açık kalmış.

Mevlana Kadızade'nin eserinden: Bizzat naklettiler:

— Sultan Ebu Said Mirza'nın ölüm haberi geldiği gün yolda o müftüye rastladım. Gözlerini benden ayırıp başka tarafa bakarken tahkir edici bir sesle: «Esselamü aleyküm» dedi ve durmadan atını sürüp gitti. Halbuki iki gün evvel yolda yine bize rastlamış ve türlü alakalar göstermişti. Bu tavrı üzerine anladım ki bir maksadı var.. Birkaç gün sonra öğrendim ki müftü, şehrin büyükleriyle birlik olmuş ve artık meclisimize gelmemek ve sözümüze itibar etmemek hususunda bir çoğunu kandırmış. Hatta mal ve mülkümüze el konabileceğine dair fetva vermeğe bile kalkışmış.

«Reşahat» sahibi:

— Hoca Mevlana ismindeki bu müftünün hoca hazretlerine etmediği düşmanlık kalmamıştı. Hoca hazretlerinin dünya nimetlerini toplamaktan, mal ve para cemetmekten başka emeli olmadığını yayıyor, onu bir sahtekar olarak belirtiyordu. Nihayet bütün itibarını kaybetti ve tek başına sefil ve perişan, ortada kaldı. Bu haliyle bile «Bizim bu perişanlığımızı hocanın tasarruf ve kerametine yormayınız!» diyor ve hakka yanaşmıyordu.

Nihayet feci bir ishale tutuldu ve necaset içinde öldü. Öleceğine yakın, daha önce de olduğu gibi suçunu itiraf ediyor, her şeyi nefsine uymak yüzünden yaptığını söylüyor ve hoca hazretlerinden af rica ediyor. Hale şahit olan, eski müftünün bu sözlerini hoca hazretlerine anlatmış.. Diyor ki «Hoca hazretlerine arzettim. Gayet müteessir oldular. Öyle hissettim ki onun suçundan geçip af buyurdular
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Şu yukarıda anlatılan, aklını kullanmak zor gelip, yüce bellediği şahsiyetlere kiraya vererek kolaya kaçanların aslında nasıl bir İslam istediklerini açıkca anlatıyor.
Gerzek bir müridin kendi işkembe-i kübrasından anlattığı son derece yanlı ve hakkaniyet dışı bu deli saçması bile , tevhid, İslam konuşulurken araya dini argüman olarak serpiştirilebiliyor.

Bunlar bile hakkı savunduğumuz için sabrettiğimizin göstergesi, yoksa bu deli saçmalarına verilecek başka cevaplar da var, ama Allah için bu kadarı ile yetinmek bile nefis terbiyesi, sabır taşına kafa atıyoruz resmen.


Tapatalklandı.
 
Üst