Selam Fakr
Sen benden elimi taşın altına sokmamı istiyorsun bende bunun kağıt üzerinde yada böyle net üzerinde olacak işler olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Zekatı tam verenlerden olmak istiyor isek gerçek olana O 'nun bizden razı olması yada rızasını kazanmamız için bir araya gelip enine boyuna sesli ve zamanlı olarak konuşarak çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Kısaca face of face
Selam
Anlıyorum...Ama uzun süre birilerine rahat bir şekilde dile getirdiğiniz davranışı burada da göstermenizi umardım...
Selam Fakr
Kişi bağlamında Muhammed(as) 'yi alamazsın yani kısaca elçiyi kendi katmanına yada boyutuna dahil etmiş olursun.
Bana örnek kılınan bir kişi benim donanımda olmayacak.Allah neden melek göndermedi mi de benim gibi bir ''beşer'' gönderdi adams?
Onunla bizim aramızdaki tek fark ''ona vahyedilmesi'' değil midir?Ne kendi katmanım-türüm değil- sınırlıyorum ne de ulaşılamaz boyuta çıkartıyorum.Kendi gibi aynı tür'den olan herkes O'nun yaşadığını yaşayacaktır.Sadece lafzi ve mana itibariyle korunan vahiy durumu müstesna.Bütünü görmek lazım.
Selam Fakr
yapmaman gereken şeyleri yapıyorsun Sesli düşün fakat yazılı düşünme
Senin bulunduğun yerden öyle görünebilir fakat dilersen birde gel benim bulunduğum noktadan bakı ver.
Seni anlama adına soru sordum ve verdiğiniz cevap üzerine bunu dile getirdim.Yani aslında sizin taraftan bakarak bunu yaptım.Ve diyorum ki yanlış ifade ettim ise siz kendinizi daha iyi tanımlayacak olarak buyurun tanımlayın ve sorduğumuz sorulara cevap verin.Böylece olay daha netleşmiş olur.
Resül = elçi
Vahiy = hatırlatma
Sünnet = tanımsız bunun yerine tarık, tarikat yada şeriat 'ı koymalısın.
Sorularımıza kısa cevap vermeyi tercih etmişiniz.40 yılın birikimi bu kadar değildir değil mi?
Biraz 40 yılı ortaya çıkarmaya çalışalım.
Elçi kimdir/kimlerdir?Kaç türlü elçi vardır?Görevleri nedir?
Hatırlatma diye tanımladığınız vahiy sadece Resul özelinde Peygamberlere mi yapılır?Neden?
Sünnet kavramı sizin için açık olduğu ifade edilen kitab da neden tanımsız bırakıyorsunuz?Başka sizin için açık olmayan hususlar var mı?Bu kavram kitabta ne anlamda kullanılmaktadır?
Selametle...