adams77
Kanalizasyoncu
Şu makaleyi paylaşmak belki faydalıdır.islam fırjkalarının bu konudaki görüşleri özetlenmiş..
MÂSUMİYET (İSMET)
Suçsuz, günahsız, kabahatsiz, anlamına gelen bir terim. Masumiyet, suçsuzluk demektir. Ismet de bu anlamdadır.
Allah Teâlâ'nın peygamberlerine en büyük lütuflarından biri ismet (masumluk)tur. Ismet, peygamberlere mahsus bir sıfattır ki, bu ilâhî nimet ve ihsan sayesinde peygamberler her türlü günahları işlemekten değerlerini düşürecek fiillerden korunmuşlardır. Ismet, peygamberlerin irade, ihtiyar ve kudretlerini gidermez. Ihtiyar ve kudretleri baki kalmakla beraber, devamlı olarak günahtan kaçıp taatte olurlar.
Şia'ya göre, peygamberlerin, doğumlarından itibaren; Mutezilenin çoğunluğuna göre, bulûğ çağından itibaren; Mutezileden Ebul-Hüzeyl (v. 235/849) ve Ebu Ali el-Cübbâî (303/916) ite Ehl-i sünnet'in çoğunluğuna göre ise, peygamber olarak gönderildikten sonra masumiyetleri vaciptir.
Peygamberlerin masumiyetlerini dört yönde incelemek mümkündür:
1- Inançta Ismet: Islâm ümmetinin hepsine göre; peygamberler küfür, şirk, dalâlet ve bid'atlardan masumdurlar. Fakat Hariciler'in Ezârika kolu, peygamberlerin günah işlemelerini caiz görür. Halbuki, onlarca günah işlemek küfürdür. Bu fasit esaslarına binaen peygamberlerin kâfir olmalarını da caiz görmüş oluyorlar.
Peygamberlerin masumiyeti konusunda aşırı bir şekilde titizlik gösteren Şia, takiyyeten küfür izhar etmelerini caiz görür.
2- Tebliğde Ismet; Yine, Islâm ümmeti, peygamberlerin Allah'tan kullarına tebliğ ettikleri dinî hükümlerde yalan söylemekten ve tahrifatta bulunmaktan masum oldukları hususunda icma etmiştir. Ne kasten ve ne de yanılarak bunu yapmalarını caiz gören olmamıştır.
3- Dünya işleri ile ilgili fetvalarda masumiyetleri: Islâm ümmeti, peygamberlerin dünya işleri ile ilgili fetva ve içtihatlarında kasten hata etmelerinin caiz olmadığında icma etmiştir. Yanılarak hata etmelerini ise, bazı âlimler câiz görmüş, bazıları ise caiz görmemiştir.
4- Fiillerde Ismet; Peygamberlerin fiillerinde masum olup olmadıkları hakkında beş ayrı görüş vardır:a) Haşviyye; peygamberlerin kasden büyük ve küçük günah işlemelerini caiz görür.Peygamberler, hiç bir zaman kasden herhangi bir günah işlememişlerdir. Dünya işlerinde nadıren yanıldıkları olmuştur. Daha önce doğrusunu öğrettikleri bazı din işlerinde yanılmanın hükmünü öğretmek için Allah tarafından unutturuldukları olmuştur. Bu cümleden olarak Hz. Peygamber (s.a.s), bazı namazlarında yanılmıştır. Gayet zeki ve uyanık olan peygamberin namazda yanılmış olması, yanılmanın hükmünü açıklamak gibi bir hikmete dayalı olmalıdır.
b) Mutezilenin çoğu; peygamberlerin kasden büyük günahlarla, nefret edilen küçük günahları işlemelerini caiz görmezler; ancak nefret edilmeyen küçük günahları caiz görürler.
c) Mutezile'den Ebu Ali el-Cubbaî (v. 303/916) peygamberlerin kasden büyük ve küçük günah işlemelerinin caiz olmadığını, ancak, te'vilde hata etmelerinin caiz olduğunu söyler.
d) Yine Mutezileden en-Nezzam (v. 231/845) ve ona tabi olan bazı âlimler ise; peygamberlerin kasden büyük ve küçük günah işlemelerini caiz görmediği
gibi te'vilde hata etmelerini de caiz görmez. Sadece unutma ve yanılmalarını caiz görürler. Peygamberlerin itap olmalarının da günah işlemelerinden değil, unutma ve yanılma sebebiyle olduğunu söylerler.
e) Şia ise; peygamberlerin nübüvvetten önce ve sonra küfürden, büyük-küçük her türlü günahlardan, te'vilde hatadan, unutmak ve yanılmaktan masum olduklarını ileri sürer.
Peygamberler melek değil beşerdirler. Bu sebeple zelleleri ve hataları olabilir. Zelleleri ise yüce makamlarına göredir. Nadıren yanılma ve hata etmelerinin hikmeti beşer olduklarının isbatı içindir. Tevbe ve istiğfarları ise; işledikleri günah için değil, ibadet için veya ümmetlerine öğretmek içindir.
/Hasılı kelam görüldüğü üzere islam fırkalarının kahir ekseriyeti peygamberlerde ismet sıfatına inanıyorlar...
Güzel kardeşim sizin kendi alim ve şeyhlerinizedede masumiyet var.
Yaratılış bakımından bizden farklı mı yaratıldılar? Biz insan ise onlar nedir? Bu hadis onlar için geçerli değil mi?