Örtümüz..

CANSUYU

Profesör
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
1,256
Tepkime puanı
228
Puanları
0
Konum
İSTANBUL
Ben tesettür ve başörtüsü kullanmamanın Günah olduğunu
düşünmüyorum....

Ben çarşafın arapların kıyafeti ,
Türbanın ,rahibelerin kıyafeti olduğunu düşünüyorum.

İlgili ayetteki ÖRTÜNÜN ifadesinin ben giyim manasında olduğunu, yani giyinin dediğini.

Ayetin devamından da , dışarıda erkekleri RAHATSIZ ETMEYECEK, onların da siz kadınları ,rahatsız etmeyecek şekilde, normal giyim kullanınmasını çıkarıyorum.

Bu fikir bu gün birçok din alimlerinin de görüşüdür....

senın inancın sana benımkide bana sen fıtne için foruma giriyosun bence
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,765
Tepkime puanı
984
Puanları
113
cengiz dilini eşşek arısı soksun emi:D
bu konuda seninle epey benzer düşünüyoruz.
haklı olduğun bir konuda bile dilinin sivriliği nedeniyle neredeyse haksız çıkacaksın.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Ben tesettür ve başörtüsü kullanmamanın Günah olduğunu
düşünmüyorum....

Ben çarşafın arapların kıyafeti ,
Türbanın ,rahibelerin kıyafeti olduğunu düşünüyorum.

İlgili ayetteki ÖRTÜNÜN ifadesinin ben giyim manasında olduğunu, yani giyinin dediğini.

Ayetin devamından da , dışarıda erkekleri RAHATSIZ ETMEYECEK, onların da siz kadınları ,rahatsız etmeyecek şekilde, normal giyim kullanınmasını çıkarıyorum.

Bu fikir bu gün birçok din alimlerinin de görüşüdür....

Oldu olacak biraz daha ileri gidin ve bazılarının yaptığı gibi bu konuda icma var deyin getsin

Bizim dinimiz ihtimaller dini değildir! Kesin bilgi dinidir. İhtimaller üzerinden hükümler çıkarılıp varsayımlar yürütülemez! Allah ıslah etsin ve acil şifalar versin.
Bunlara gerçekten üzülüyorum. İslam'a rağmen helak olmak ne kadar acı verici!
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
cengizhan sen böyle yazınca fakiriye haksızlık ettiğimi düşünüyorum.
hadisi şeriflere hikaye diyecek kadar alçalma istersen


Bu gün kitapçılardaki kitaplarda:

8.000 bin civarında sahih addedilen ve
600.000 civarında da uydurma hadis vardır.

Hadis konusunun ne kadar suistimal edildiğinin
farkında değil misiniz..???

Buyurun size iki hadis...




Köpek giren eve melek girmez. (müslüm 2104, tirmizi 2955, buhari 8c. 3749, 13c 5954)

köpek ve suret bulunan eve melek giremez. (nesei 4261)

Bu hadisler ne diyor..???????????????????


<b>






</b>
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Köpek giren eve melek girmez. (müslüm 2104, tirmizi 2955, buhari 8c. 3749, 13c 5954)

köpek ve suret bulunan eve melek giremez. (nesei 4261)

Bu hadisler ne diyor..???????????????????


<b>






</b>

Sünnetle amel etmenin önemini ve güzellğini savunan bir sünnet ehliyle, mealcilik anlayışını öne çıkartan bir kimsenin tartışması bize hakka ulaştırır mı? Hayır
Aynı şekilde Kuran ve sünnet ehli müslüman bir kimsenin, her söz ve ameline kuran ve hadis delili getirirken, hadisleri inkar eden veya Kuran'a uyarsa kabul ederiz yoksa reddederiz diyen birinin sadece hevasından delil getirmesi bizi hakka ulaştırı mı? Hayır

O halde selefin; bidat ehliyle münazara etmeyi şüphe oluşturur gerekçesiyle yasaklamasını dikkate almak gerekiyor.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Sünnetle amel etmenin önemini ve güzellğini savunan bir sünnet ehliyle, mealcilik anlayışını öne çıkartan bir kimsenin tartışması bize hakka ulaştırır mı? Hayır
Aynı şekilde Kuran ve sünnet ehli müslüman bir kimsenin, her söz ve ameline kuran ve hadis delili getirirken, hadisleri inkar eden veya Kuran'a uyarsa kabul ederiz yoksa reddederiz diyen birinin sadece hevasından delil getirmesi bizi hakka ulaştırı mı? Hayır

O halde selefin; bidat ehliyle münazara etmeyi şüphe oluşturur gerekçesiyle yasaklamasını dikkate almak gerekiyor.

aaaa rica ederim cengızhan elde ettiği müspet ilimler sayasınde yanılırmı rica ederim
içindekini kusmaya başladı başörtüsü yok bir adım sonra namaz 3 veya 2 vakıttır diyecek 1 adım sonra eşek eti yenir diyecek
bir adım sonra islamda çok eşlilik yok diyecek sonra mescidi aksanın medine yakınlarında olduğunu soyleyecek
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
@CENGİZHAN sünneti hüccet kabul etmezsen baş örtülerini yakalarının üzerine alsınlar ifadesini
tabi ki giyim olarak algılarsın.

iffet bir tabirdir.Günahsız insan gösterin siz bana ondan sonra iffete değer biçin
ama şunu söyleyebilirim ki her kim bir ayeti bile inkar,tevil ve tahrif ediyorsa o iffetsizdir.Hem de insana değil Rabbine karşı iffetsizdir.
Rabbim her türlü iffetsizlikten bizi korusun..
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Sünnetle amel etmenin önemini ve güzellğini savunan bir sünnet ehliyle, mealcilik anlayışını öne çıkartan bir kimsenin tartışması bize hakka ulaştırır mı? Hayır
Aynı şekilde Kuran ve sünnet ehli müslüman bir kimsenin, her söz ve ameline kuran ve hadis delili getirirken, hadisleri inkar eden veya Kuran'a uyarsa kabul ederiz yoksa reddederiz diyen birinin sadece hevasından delil getirmesi bizi hakka ulaştırı mı? Hayır

O halde selefin; bidat ehliyle münazara etmeyi şüphe oluşturur gerekçesiyle yasaklamasını dikkate almak gerekiyor.




Kuran ve sünnet ehli müslüman bir kimsenin, her söz ve ameline
kuran ve hadis delili getirirken, hadisleri inkar eden veya Kuran'a uyarsa kabul
ederiz yoksa reddederiz diyen birinin sadece hevasından delil getirmesi bizi
hakka ulaştırı mı?
Daha yazınıza başlarken Benim şu forumda onlarca kez tekrarladığım cümleyi alıpi çarpıtarak,cümlenin yarısını,söyleyip diğer yarısını çıkartarak, insanı

HADİS İNKARCIĞI İLE SUÇLAMAYI BİR MÜSLÜMAN YAPMAZ..

Hadis konusunda defalarca yazdığım şudur:

Kur'anı kerime uyan, ve akla aykırı olmayan hadisler. baştacımızdır.

İslamiyete sokulmuş 600.000 civarındaki UYDURMA HADİSLERİ NE YAPACAĞIZ..?????????????????????????????


Soruyu size de sormamız gerekiyor, o zaman:


Köpek giren eve melek girmez. (müslüm 2104, tirmizi 2955, buhari 8c. 3749, 13c 5954)

köpek ve suret bulunan eve melek giremez. (nesei 4261)

sizr kaynaklarıyla beraber iki hadis...

Ne diyor bu hadisler..,,
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
Köpek giren eve melek girmez. (müslüm 2104, tirmizi 2955, buhari 8c. 3749, 13c 5954)

köpek ve suret bulunan eve melek giremez. (nesei 4261)
,[/B]
ne diyor bu hadisler.
mesela defi hacet için girdiğiniz yerlerde ne yaparlar.
necaset sizce ne ifade ediyor?
domuz hakkında ne düşünüyorsunuz?
mesela domuzlardan bekçi olarak yararlanabilse idi onunla aynı evi paylaşırmıydınız?
putla yaratılıp durdukları halde Allah'a vede insanlara ne zararları var?
kimi zaman ebu cehillere haksızlık yapılır.onları cahil cühela taşın,tahtanın önünde tapınıyorlar diye itham edilirler.
ebu cehil ve avanesi ilah edindikleri aklın ürünü vede şeytanın yardımı ile putların temsilcisi olduğu bir ilah/lara inanıyorlardı.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Saçma sapan sorular....

Sizin o çarşaflı ve başörtülü kadınlardan kaçı ,iffetini layıkı ile koruyor ,siz biliyor musunuz...????

Yukarıda söyledim, Çarşaf edepsizliği örtmez diye hem
evet diyorsunuz, hem dönüp aynı şeyi tekrar söylüyorsunuz...

Edep, iffet ve namusun kılık kıyafetle
HİÇBİR İLGİSİ YOKTUR.

Bu ülkenin kadınlarının açık olanı da vardır ,kapalı olanı da vardır. Açık olan kadınların, ve de kapalı olan kadınların içlerinde iffetliler de vardır ,iffetsiz olanlar da vardır............

İffeti salt onu koruyanların sayısıyla değil, iffetin taşıdığı anlam ve ahlaki değeriyle ele alınması gerekir.
iffetlilerin sayısını laik bir sistem içinde neden sorguluyorsun ki?
laik sistem, vatandaşlarına iffetli olun şeklinde ne yoğunlukta mesaj veriyor?
laik mahkemeler, iffetli olan ve iffetli olmayan arasında hukuku açısından bir ölçü alıyor mu?
eğitim ve öğretimde iffet konusunda genç nesile yönlendirici eğitim sunuluyor mu? iffeti öğretip özendiriyor mu?
kim ki çıkar bu kemalist laik rejimde iffetli sayısını araştırıp soruşturursa onun gerçek niyeti hakkında kuşku duymamızı engeleyemez.
bu sistem on yıllarca etek-dopyes propagandası yaptı, bu sistem on yıllarca çarşaf giyenler hakkında, vurun k... ismiyle filmler, tiyatro oyunları, 19 mayıs törenleri gazete, dergi tv radyo yayınlarıyla örtünme aleyhinde yayınlarda bulundu.
baskı ve şiddet politikaları geliştirdi, 28 şubatlar yaşandı.

bir nesil 20 yılda yetişir. bugün 20 yaşında olan her bir kişi 15 yıl geriye giderek o yıllardan itibaren başlayan din ve maneviyat karşıtı müfredatla gençleri zehirledi.

Demek ki iffetsizlik-edepsizlik ahlaksızlık konularında olup biten tüm rezaletlerin diğer ucunda sistemin laiklik politikalarının sorumluluğunu aramak gerek.
Çok değil 15 yıl önce mecliste başörtülü olduğu için dokunulmazlığı kaldırılıp meclisten kovulan milletvekili..
üniversite kapılarında başörtüsü nedeniyle eğitim-öğretim ve iş edinme haklarından mahrum bırakılan onbinlerce insanın dramasını yaşadık.
Allah korkusu-sevgisi, ahiret inancı ve imanlı hiçbir erkek veya kadın iffetsizliğe örnek gösterilemez.
toplumda cinsel köle olarak çalıştırılan kadınların çoğunluğu tanınmamak, şüphe çekmemek, yakalanmamak düşüncesi ve büyük ölçüde de kötü niyetle tesettürlü giyinerek ortalıkta dolaşıyor. Arabanın içinde başörtü çıkarıp çantasına koyan ve her halinden ne olduğu bilinen örnekleri laiklerin hanesine yazın.
BEN BU GÜNE KADAR SOKAKTA ,ÇARŞIDA ,PAZARDA HİÇ
ÖRTÜNMEMİŞ KADIN GÖRMEDİM...

KİMSE DE GÖREMEZ ,MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Örtünmemiş kadın ancak çıplaklar plajında görülebilirler,oraya da üye olmayanı sokmazlar..
Sen herhalde avustralyadaki aborjinlerle türkiyedeki çarşı pazarda gezinen ahaliyi karıştırdın.
tümüyle örtünmemiş kadın imajı brezilyanın amazon ormanlarında, avustralyadki aborjinlerden ibarettir.
Ben tesettür ve başörtüsü kullanmamanın Günah olduğunu
düşünmüyorum....

Ben çarşafın arapların kıyafeti ,
Türbanın ,rahibelerin kıyafeti olduğunu düşünüyorum.

İlgili ayetteki ÖRTÜNÜN ifadesinin ben giyim manasında olduğunu, yani giyinin dediğini.

Ayetin devamından da , dışarıda erkekleri RAHATSIZ ETMEYECEK, onların da siz kadınları ,rahatsız etmeyecek şekilde, normal giyim kullanınmasını çıkarıyorum.

Bu fikir bu gün birçok din alimlerinin de görüşüdür....
yapı-bina yol-köprü mühendislerinin bina tasarımları projeleri birbirlerinden çok farklı şekilde olabilir, bir mühendis diğer bir mühendis ile proje yarışına girebilir.
Ama aynı farklılık ve çeşitliliği din adamlarıi ve alimler üzerinde denemek, uygulatmak isteyenler sapkınlık içine girerler.
Din yeryüzüne peygamber aracılığıyla vahiylerle duyurulduktan sonra değiştirilmesi, farklı biçim ve şekillere sokulmaya çalışılması reforme çabaları ancak din karşıtı unsurlarınca dile getirilen şeylerdir.

ben başörtüsünün günah olduğunu düşünmüyorum demek giderek günah silsilesinin tümüne meşruluk kazandırmak için basamak olur.
örtünmek, fiziki bünyenin şu kadarını kapsar şeklinde modacı aklıyla hareket edip bunu dinle alakasını kurmaya çalışmakta son derece yine haddi olmayarak din işlerine burnunu sokmak anlamına geldiğini hatırlatalım.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Kadınlar hangi kültürde olurlarsa olsunlar örtünmelidirler.Bunun bahanesi olmamalı.Saçların örtülmesine gelince Rabbin hoşuna giden saçların örtülmesidir.Ancak saçlarını örtmeyen kadına namussuz diyemeyiz.

1. Korintliler 11

"5 Ama başı açık dua ya da öğretmenlik eden her kadın, başını küçük düşürür. Böylesinin, başı tıraş edilmiş bir kadından farkı yoktur.13 Siz kendiniz karar verin: Kadının açık başla Tanrıya dua etmesi uygun mu?"
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Saçma sapan sorular....
Sizin o çarşaflı ve başörtülü kadınlardan kaçı ,iffetini layıkı ile koruyor ,siz biliyor musunuz...????
Yukarıda söyledim, Çarşaf edepsizliği örtmez diye hem
evet diyorsunuz, hem dönüp aynı şeyi tekrar söylüyorsunuz...
Edep, iffet ve namusun kılık kıyafetle
HİÇBİR İLGİSİ YOKTUR.
Bu ülkenin kadınlarının açık olanı da vardır ,kapalı olanı da vardır. Açık olan kadınların, ve de kapalı olan kadınların içlerinde iffetliler de vardır ,iffetsiz olanlar da vardır............

Aman Allahım ! Farz çarpı farz olan "tesettür" emrini inkâr insanı elbetteki dinden çıkarıır !Ama, İslâm Dinini seçmiş olanları çıkarır tabi ki ! Henüz bir dine intisab etmemişer için böyle bir şey söz konusu olmaz ! Çünkü, onlar zaten imanşla müşerref olmamışlardır.

Not :
UBEYDUN Siz zaman geçtikçe daha ne kadar haksızlık ettiğinizi yavaş-yavaş anlayacaksınız ama, işte şu jetonlar bir türlü zamnında düşmüyor işte ! :)))
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
ŞEKİLCİLİK İSLAM'IN UFKUNU DARALTIR


— Kadın tecrit edilerek örtünmesi isteniyor. Kezban Hatemi, Kur'an'da baş örtme yoktur diyor. Örtünme var mı, yok mu? Bu konudaki dayatma nedir?
— Kur'an'da örtünmeden bahsedilir, ama nasıl örtünüleceği, şekli açıklanmaz. İran'daki gibi çarşaf mı giyilecek, peçe mi takılacak, bunlar net değildir. Şekil üzerinde durmak, İslam'ın geniş ufkunu daraltmak olur, zevksizlik olur. Hatta İslam dinini bir kostüm dini haline getirmek olur ki, bunlar yanlıştır. Başörtüsü de aynı şekilde üzerinde durulacak usul, yani imanın ve İslam'ın esaslarından, şartlarından değildir. Bunlardan dolayı, insanın adeta dinin dışında tutulması dinin ruhuna aykırıdır. Bu konuda dayatmalar, ısrarlar ifrattır ve zorlamadır. Hatta nefret ettirmedir. Gönülde sevgi önemlidir, sevdirme önemlidir. İşin kaynağıyla irtibat önemlidir. Herkes hoşgörü ister, ben de kendi telakkilerim, kabullerim içinde hoşgörü isterim. Benim de buna ihtiyacım vardır. Ancak böyle olursa, toplumun değişik parçaları bir araya gelebilir. Aynı ölçüde ben de herkesi bağrıma basmalı ve kabullenmeliyim. O kadar çok müşterek yanımız var ki, teferruatta bölünüp parçalanmamalı. Caminin içinde birbirimize düşeceksek, şekilden önce ruh veya muhtevayı öne alıp avluda barışacaksak, orada barışı sağlamalıyız.
Türban Meselesi

'Okullarımızdaki başörtüsü sorunu, çok hassas hale geldi. Ancak şu kadar söyleyeyim, okumayı istemek ile okumamak arasında kalan bir insan ne yapmalı' Ülke ve millet adına okumak mı yararlıdır, okumamak mı' Dinin füruata ait bir meselesinde bu denli hassas olmak mı, yoksa tercihini başka istikamette kullanmak mı gerekli' Kişi kanaatı vicdaniyesi ile bu mevzuda hükmünü verip öyle davranmalıdır. Bana göre okumayı tercih etmelidirler.'

Kadınların Başını Örtmesi Şart mıdır?
-Kadının başını örtmesi meselesi bir iman meselesi ölçüsünde önemli değildir. Allah'a karşı kulluk, umumi manada kulluk meselesi ölçüsünde önem arz etmez bunlar. Teferruata ait meselelerdir. Nitekim, yani Allah'a iman meselesi ta Mekke'de efendimize tebliğ edilmiş. Namaz meselesi orada bize farz kılınmış, daha sonra zekat farz kılınmış. Ama tesettür meselesine gelince biraz farklı. Zannediyorum peygamberliğin 16'ncı, 17'ncı senesinde Müslüman kadınların başları açıktır.


Başörtüsü ve Müslümanlık

-Ben geçenlerde İran'dan geldim. Seçimlerden sonra orda gençlerin pek çoğu mollalardan bıkmış durumda. Molla rejiminden bıkmış durumda. Örtünmeden bıkmış durumda zorla örtünmeden bıkmış durumda. Ve çoğu bu şikayetlerini dile getiriyor. Fakat Türkiye'de insanlar tam tersine çarşaf giyme ve başını örtme mücadelesi veriyor. Böyle bir tezat nasıl açıklanabilir?
-Aslında zannediyorum böyle bir tezat var başta. şimdi insanlar bir şeye inanırlar inandıkları ölçüde onu yaşarlar. İnandıkları ölçüde duygularını temsil ederler. Hatta dinin esasları gibi olmasa bile esasatı gibi kabul ederek kılık ve kıyafette de bir hususiyete gidebilirler. Şimdi iki şey var. Biri, gerekir ki demokrat düşünen insanlar bu da galiba demokrasinin gereği deyip onlara bazen müsamaha ile baksınlar. Bir tarafa düşen şey budur. Bir diğer tarafa düşen şey şudur. Bunlar Allah'a iman gibi haşre, neşre iman gibi, hatta namaz gibi asıl sayacağımız temel meselelerden olmadığı için bir toplum içinde bunları toplumun değişik kesimleriyle kavga etmeye vesile haline getirmemelidirler. Yani karşılıklı yaşanıyor bu. İran'daki durumla Türkiye'deki durum çok farklı yani. Türkiye öyle bir kaç tane çarşaf giyen insanın bir kaç tane şöyle böyle kılık-kıyafeti olan insanın İran'a özenmesi şeklinde alınmamalı bence. Yani temelde İran İslam dedi, burada da deniyor biraz biraz da bilememeden meseleyi. Orada insanlar inançlarına göre bir hayat tarzı içine çekilmediler. O ölçüde inanmadıkları bir hayat tarzının içine itildiler. Yani Humeyni idaresi gelinceye kadar orada sokaklar aynı Türkiye'deki gibiydi. Gelince birden bire herkes çarşaf giyecek dediler yani Taliban'ın hareketi gibi. Herkes sakal bırakacak dediler, herkes şunu yapacak bunu yapacak dediler.
Aslında bu tehlikeli bir şeydi, çünkü dine ait meseleler gönül rızasıyla yapılırsa iradeyle yapılırsa sevabı vardır. Bunların tepelerine binerek bunları yaptırsanız sevap olmaz orda o meselede sevap olmaz. Ve o iş devam da etmez bir yerde patlar aksi zuhur eder. O şiddettir, baskıdır o açıdan insanların iradesine saygılı olunması lazım.düşüncesini yaşayan insanlar da herhalde nazar-ı müsamaha ile ele alınması lazım. Yani her iki tarafın ifratı tefriti var denebilir ki iki tarafta da hoyratlık yaşanıyor.


ALINTI: http://tr.fgulen.com/content/view/2257/5/
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Velyadribne bi humurihinne ala cuyubihinne

@CENGİZHAN kardeşim siz metafizik ile ilgileniyorsunuz ama şu ayetin bana mealini bir yazarmısınız?
Çevirisini nasıl yapıyorsunuz merak ettim...
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun

Daha yazınıza başlarken Benim şu forumda onlarca kez tekrarladığım cümleyi alıpi çarpıtarak,cümlenin yarısını,söyleyip diğer yarısını çıkartarak, insanı

HADİS İNKARCIĞI İLE SUÇLAMAYI BİR MÜSLÜMAN YAPMAZ..

Hadis konusunda defalarca yazdığım şudur:

Kur'anı kerime uyan, ve akla aykırı olmayan hadisler. baştacımızdır.

İslamiyete sokulmuş 600.000 civarındaki UYDURMA HADİSLERİ NE YAPACAĞIZ..?????????????????????????????


Soruyu size de sormamız gerekiyor, o zaman:


Köpek giren eve melek girmez. (müslüm 2104, tirmizi 2955, buhari 8c. 3749, 13c 5954)

köpek ve suret bulunan eve melek giremez. (nesei 4261)

sizr kaynaklarıyla beraber iki hadis...

Ne diyor bu hadisler..,,

Soruyu daha önce sormuştun bende bunun üzerine Kuran'dan başka veya Kuran'a uymayan hadisleri almam diyen birine hadislerden delil getirilmez dedim. Zira şimdi yapacağım gibi yine konuya dair bir hadis nakledeceğim ve sen kabul etmeyeceksin. Dolayısıyla uzatmanın da gereği kalmıyor ama ben yine de vereyim inş.

Bizim ile sizlerin arasındaki fark; hadisler Kuran'a aykırı (!), benim aklıma yatmadı, bana saçma geldi gibi salt aklı öne alan yaklaşımlarda bulunmayışımızdır.
Hadis sahih ise aynen Kuran ayetlerinde olduğu gibi delilleri bir bütün olarak değerlendiririz.

Şimdi;

“Benden önce hiçbir peygambere verilmemiş beş şey bana verildi. “…Benden önce hiç kimseye helâl kılınmadı ve ben hem kırmızıya, hem siyaha gönderildim. Ba na: “İste, o sana verilecek” denildi. Ben isteğimi ümmetime ya paca ğım şefaat olarak sakladım. O, inşa allah sizden Yü ce Allah’ın huzuruna ona hiç bir şeyi ortak koşmadan çıkan kimselere erişecektir.”

A’meş dedi ki: Mücahid’in görüşüne göre kırmızıdan kasıt insanlar, siyahtan kasıt cinlerdir.

İbn Abdilberr dedi ki: “İlim adamlarının dediklerine göre simsiyah (köpek) şeytan dır. Yani böyle bir köpek menfaat sağlamaktan uzak, zararı ve eziyeti ihtimali yakın
bir yaratıktır. Bunlar düşünme ile anlaşılacak konular değildir. Kıyas ile bu neticelere ulaşılamaz. Bu hususlar da Peygamber s.a.v’in dediği kabul edilir.

Ben (Abdul lah b. es-Samit): Ey Ebu Zerr dedim. Siyah köpek ile kırmızı köpek ve sarı köpek ara sında nasıl bir fark vardır? Ebu Zerr de di ki: Kardeşimin oğlu, senin bana sorduğun şekilde ben de Rasulullah s.a.v ’e sordum. Şöyle buyurdu: Siyah köpek bir şeytandır."

Yukarıda vermiş olduğun hadisleri işte bu hadislerle birlikte değerlendiririz ve mesele bizim açımızdan netliğe kavuşmuş olur. Tabi sizi bilemem.
Elbette hadisleri Kuran'a uymuyor diye reddeden birine yine hadislerle delil getirilmez ama belki merak edenler başka kardeşler vardır diye bunları naklettim.

İslam'a İslam dışı bir mantıkla yaklaşmayı bırakın. Akla, mantığa yahut hikmete ve felsefeye uygundur diye dine inanmak küfürdür. İnanmayı kendi hakikati içinde ve sırf Allah böyle emretti diye inanmak gerekir.

Diyoruz ki; Peygamber s.a.v. böyle demiştir, emretmiştir, o, "yok, ben Peygamber s.a.v. tanımam. Benim din anlayışım budur!" diyor. SubhanAllah!

Kusura bakma ama copy paste ilim okumuş kişilerin Peygamberimizin s.a.v sünnetini inkar etmelerine tahammül edemiyoruz. İnsan hiç bir şey bilmese de haddini bilmeli. Sen heva ve hevesine göre hüküm veriyorsun, Allah'ın ayetlerini ve Peygamberin sünnetini ise bu amaçla kullanmaya çalışıyorsun. Onlara teslim olmak yerine onları teslim almaya çalışıyorsun. Bundan daha büyük hastalık olur mu?

Biz böyle bir din bilmiyoruz. Birilerine göre doğru olabilir, güzel ve estetik görünebilir ama biz İslam'ı Rabbimizin gönderdiği şekilde kabul ettik. Ona öyle inandık.

Allah bizlere merhamet etsin.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Tesettür:
“Kadınların başlarını örtmesi iman meselesi ölçüsünde önem arzetmez. Allah’a karşı kulluk, umumi manada kulluk ölçüsünde önem arzetmez bunlar. Teferruata ait meseledir. Nitekim, Allah’a iman meselesi Mekke’de Efendimize tebliğ edilmiş, namaz meselesi orada bize farz kılınmış, daha sonra da zekât bize farz kılınmış. Ama tesettür meselesine gelince biraz farklı. Zannediyorum Peygamberliğin 16. ve 17. senesinde müslüman kadınların başları açıktır. Temel meseleler varken, teferruatla uğraşılmamalı.”
Bu sözleri ve beyanları nurculuk dinine göredir.
İslâm dininde tesettür kesinlikle farzdır.
Allah-u Teâlâ Nûr sûresi 31. ve Ahzâb sûresi 59. Âyet-i kerime’lerinde tesettürün farz olduğunu beyan buyuruyor.
“Resulüm! Mümin kadınlara da söyle. Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, ırzlarını namuslarını korusunlar. Ziynet yerlerini açıp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz ve eller) müstesnâdır. Başörtülerini (göğüs ve boyunları görünmeyecek şekilde) yakalarının üstüne koyup örtsünler.” (Nûr: 31)
“Resulüm! Zevcelerine, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle. Zaruri bir ihtiyaçları olup dışarı çıkmak istedikleri zaman, dış elbiselerini üzerlerine giysinler. Bu onların ahlâksız kadınlardan olmadıklarının bilinmesi ve incitilmemesi için daha elverişlidir.” (Ahzâb: 59)
Bu, İslâm dinine göredir. Nurculuk dinine göre değil! Tesettür kesin olarak uyulması gereken bir emirdir ve iman meselesidir.
Allah-u Teâlâ emir ve hükümlerini koymuş onu yasaklarıyla sınırlamıştır.
“Bu hükümler Allah’ın hudutlarıdır. Kim Allah’ın hudutlarını aşarsa kendisine yazık etmiş olur.” (Talâk: 1)
Allah-u Teâlâ, “Kim bu hudutları aşarsa kendisine yazık etmiş olur.” buyuruyorken, “Tesettür teferruattır!” ya da “İman meselesi değildir.” demek açıkca bu hudutları aşmak demektir. Bu Âyet-i kerime’leri inkâr etmek demektir.
O, kendi kurduğu dinine kendi zan kitabına göre böyle söylüyor.
“Doğrusu bir çokları bilmeden heva ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar.” (En’am: 119)
Âyet-i kerime’lere ve Allah-u Teâlâ’nın hükümlerine ters konuştuğu için nefis arzusunu ilâh edinmiş şirke düşmüştür.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Resulüm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? Onu şirkten sen mi koruyacaksın.” buyuruyor. (Furkan: 43)
“Tesettür meselesine gelince biraz farklı. Zannediyorum peygamberliğin 16 ve 17. senesinde müslüman kadınların başları açıktır. Temel meseleler varken teferruatla uğraşılmamalı.” diyor.
Yani Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e tesettür Âyetleri ilk yıllarda gelmediğini bunun için önem arzetmediğini; teferruat olduğunu söylemek istiyor.
Bütün insanlar ve cinler Hazret-i Kur’an’ın bir hükmünü, bir harfini dahi inkâr etseler, hafife alsalar, hepsi kâfir olur. İsterse emir ya da hüküm Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in son nefesinde inmiş olsun. Artık o kesin hükümdür, emirdir. Biz iman ederiz. İslâm dininin hükümleri zamanla ilgili değildir. Hüküm geldikten sonra ona imandan başkası düşünülemez. “16. senede gelmiş, 17. senede gelmiş, 18. senede gelmiş” diye hüküm basite alınamaz, bu açık bir küfürdür.
Âyet-i kerime’de:
“İşte böyle, çünkü onlar Allah’ın indirdiğinden tiksinip hoşlanmamışlardır.” buyuruluyor. (Muhammed: 9)
Oysa inananlar için tesettür kesinlikle uyulması gerekli bir farzdır.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz zamanında savaş sebebi dahi sayılmıştır.
Asr-ı saâdet yıllarında Beni Kaynuka yahudilerinden bir kuyumcunun mümin bir kadının tesettürüne, başörtüsüne el uzatması savaş sebebi sayılmış ve savaşılarak yahudi erkekleri öldürülmüştür. (Hişam: c. 3, sh: 66)
Allah’ın hükmü bu kadar önemli bir meseledir.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Cengz han bu meslede <Mesihiden de geri kalmış...Hele Kezban Hatemiden referans alması ne kadar traji-komik bir durum...
 
Üst