"Hiçbir bıçak kendi sapını kendi yontamaz. Hiçbir hâkim de kendini muhâkeme edemez, başka bir hâkime muhtaçtır. Bu sebeple mü’min, hiçbir zaman kendi kendine hâlini güzel görmemeli, kendi zannınca gidişâtını makbul saymamalıdır. Dâimâ bir istikâmet aynasında vaziyetini gözden geçirip hatalarını düzeltmeye çalışmalıdır. Bu istikâmet aynası ise, Kur’ân’ın fiilî bir tefsiri olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve O’nun nurlu izinden zerre kadar ayrılmama hassasiyetiyle yaşayan, peygamber vârisi mürşid-i kâmillerdir."