Sakal bırakmakla ehli sünnet olunmaz ..

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
"Ey sakallarını tıraş eden müslüman! Sen bu konuda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e mazeretler sıralarken, O sana şöyle dediği zaman ne yapacaksın? ‘Ben senin için iyi bir örnek değil miyim? Daima ahireti düşünüp, fitneler diyarı, geçici dünya hayatına aldanmamak gerekir Çünkü dünya hayatı gerçekten çok kısadır.Ahiret hayatı ise ebedidir" Bu sözler seni düşündürmüyor mu?Sağır ve kör müsün sünnetlere?.Peygamberlerin ortak sünnetlerden birisi de sakal bırakmaktır.Hala bunu anlamış değilsiniz..Sakal düşmanlığı mı yapmak istiyorsunuz?.

kimse resululaha sav efendimize mazeret falan göstermiyor bizim davamız sizin gibi leredir
şekilci islama karşıyız saç sakal sarık cübbe bunlar uygulansada uygulanmasada sahibinin
düşünce vede sevgisine dayanır ama sizler bunu sünnet der dayatırsanız dinde olması gerekenlere girer bu yanlıştır sakal düşmanlığımı yapıyorsunuz diyorsun kıl ile çula düşmanlık edecek kadar veya kıl ile çula minnet edecek onlardan medet umacak kadar aptalmıyım
öylemi görüyorsun yanılıyorsun
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
sünnet deyince ne anlıyorsunuz? Birisi çıkıp tırnak kesmek , etek traşı olmak da sünnetten değildir derse size göre doğru mu söylemiş olur?

evet doğru demiş olur temizlik imandadır bizlerde temizliğe dikkat ederiz peygamber efendimiz de temiz giynir temiz yer temiz gezerdi
her müslümanda böyle düşünür
bakın arkadaşlar sünneti anlamıyorsunuz sünnet kavramı peygamber efendimizi sevdiği yaptığı vede bizlerede tavsiye ettiği şeylerdir
eğer sünnetleri terkte ısrar edilirse peygamber sevgisinde azalma olur saygısızlık olur ama her beşerin yaptığı gibi peygamberimizde tıraş olmuş tırnak kesmiştir bunu sünnet edemezs,iniz ederseniz bizde yanlış yaptığınızı haykırırız
 

maksut ibrahim

Kıdemli Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
5,889
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Hadis: Allah bana sakalimi birakmayi biyigimi kisaltmayi emretti


Allah Peygamberimize sakalini birakmayi biyigini kisaltmayi hangi tarihte emretmis?

Ve nerede emretmis ?
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
evet emrettiyse ayet nerde ?bunu desdekleyen bir ayet en azından
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
sünnet deyince ne anlıyorsunuz? Birisi çıkıp tırnak kesmek , etek traşı olmak da sünnetten değildir derse size göre doğru mu söylemiş olur?

evet doğru demiş olur temizlik imandadır bizlerde temizliğe dikkat ederiz peygamber efendimiz de temiz giynir temiz yer temiz gezerdi
her müslümanda böyle düşünür
bakın arkadaşlar sünneti anlamıyorsunuz sünnet kavramı peygamber efendimizi sevdiği yaptığı vede bizlerede tavsiye ettiği şeylerdir
eğer sünnetleri terkte ısrar edilirse peygamber sevgisinde azalma olur saygısızlık olur ama her beşerin yaptığı gibi peygamberimizde tıraş olmuş tırnak kesmiştir bunu sünnet edemezs,iniz ederseniz bizde yanlış yaptığınızı haykırırız

Galiba sen sünnet hususunda pek bilgin yokmuş meğer.."Sünnet" kelimesinin anlamı gayet geniştir ama bunu burada anlatmaya çalışırsak konu uzayıp gider.Aşağıda ki listeyi iyi okuyalım ve amel edelim İnşaallah...


Hz. Muhammed'in S.A.V Sünnetleri
Peygamber Efendimizin Günlük Hayata Ait Sünnetleri

1- ) En çok Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutardı. Neden böyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah'a sunulur.sorulduğunda da şu cevabı verirdi: " Ameller her pazartesi ve perşembe Allah'a ( c.c.) sunulur. Oruçlu iken amelimin Allah'a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Müslüman affedilir. Ancak dargın olan kişi müstesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar için "bunları geri bırakın" der.2- ) Cumartesi ve pazar günleri de umumiyetle oruç tutardı. ve şöyle derdi: " Bu iki gün müşriklerin bayram günleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım.3- ) Yüzüğü gümüştendi, yüzüğü akik taşıydı.4- ) Gözleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.5- ) Ahlakı Kur'an'dı.6- ) Umumiyetle cuma günü yıkanırdı, bazen de terk ederdi.7- ) Çocuklara karşı çok merhametliydi.8- ) Su içtiği zaman 3 defa nefes alır, üç nefeste içerdi ve " Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. " buyurdu.9- ) Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.10- ) Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaad ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.11- ) İçinde su içilen bir cam kasesi vardı.12- ) Sukunu uzun, gülmesi azdı.13- ) Hİzmetçiye söyledikleri sözlerden biri de " Bir ihtiyacın var mı? " idi.14- ) Eza veren kötü huyu olmazdı. Birisinin diğeri aleyhine olan sözünü de kabul etmezdi.15- ) Kendisine meleklerin gelmesi ve Hz. Cebrail (as) ile konuşması sebebiyle pırasa, sarımsak, soğan gibi şeyler yemezdi.16- ) Yaslanarak yemek yemezdi. Arkasından iki kişi yürüyemezdi.17- ) Gece ağzına misvak sürmeden kalmazdı.18- ) Gusulden sonra abdest almazdı.19- ) Tebbessüm etmeden kesinlikle konuşmazdı.20- ) Ramazan Bayramında bir şey yemeden camiye çıkmazdı.21- ) Kurban Bayramında kurban kesilmeden evvel bir şey yemezdi.22- ) Üçten sonra sözü tekrar etmezdi.23- ) Gece veya gündüz uyuyup da uyandığı zaman mutlaka misvak kullanırdı.24- ) İkram edilen kokuyu geri çevirmezdi.25- ) Biad esnasında kadınların elini tutmazdı.26- ) Bir yudum su ile dahi olsa iftar etmeden akşam namazını kılmazdı.27- ) Gülüşü tebessümlerden ibaretti.28- ) Hastayı ancak üç günden sonra ziyaret ederdi.29- ) Şu beş şeyi hiçbir zaman yanından ayırmazdı; Ayna, sürme kabı, tarak, misvak ve ustura.30- ) Lamba ile kendisine aydınlık yapılmadıkça karanlık evde oturmazdı.31- ) Bir yerden kalkarken mutlaka " Subhaneke Allahümme Rabbi vebi hamdike la ilahe illa ente estağfiruke ve etübi ileyke" der ve şöyle buyururdu: " Yerinden kalkarken kim bunu söylerse mutlaka mecliste kendisinden südur eden günahları bağışlanır."32- ) Hiçbir şeye hayır demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse evet derdi. İstemezse sükut ederdi.33- ) Abdestini kendisi alırdı. Kimseden yardım istemezdi. Vereceği sadakayı da bizzat kendi eliyle verirdi, kimseyi bunun için rahatsız etmezdi.34- ) Ne yemek ne de başka bir şey O'nu akşam namazından alıkoyamazdı.35- ) Dişlerini temizlemeden uyumazdı.36- ) Daima misvağı başucunda bulunurdu, öylece uyurdu. Uyanınca hemen onunla dişlerini fırçalardı.37- ) Kahkaha ile gülmezdi.38- ) Yemeğe suya üfürmezdi. Kabın içinde nefes almazdı.39- ) Kendisinden kötü söz işiteceği kimseye yanaşmazdı. ( Buhari )40- ) Bir vali tayin ettiği zaman ona sarığı kendi eliyle sarıp giyindirirdi. Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.41- ) Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.42- ) Yanına çocuklar geldiği zaman onları tebrik eder, güzel karşılar ve onalara dua ederdi.43- ) Hurmayı yer ve çekirdeğini tabağa atardı.44- ) Buğday ekmeği ile hurma yerdi v " Bunlar pek hoştur. " derdi. ( Tayalisi )45- ) Üzümü ağzına teker teker koyarak yerdi. ( Taberani )46- ) Hediye edileni yerdi, sadakayı yemezdi. ( İbn-i Said )47- ) Üç parmak ile yerdi, onları silmeden iyice yıkardı.48- ) Hanımlarından biri yatıp uyumak istedikleri zaman ona 33 kere Subhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere de Allahuekber demesini emrederdi. ( Mendi )49- ) İnsanları birbirine bağlamak ve sevindirmek için hediyeleşmelerini emrederdi. ( İbn-i Asakiri )50- ) Güneş tutulduğu zaman kılınan küsuf namazında köle azad edilmesini emrederdi.51- ) Nazar değmesinde ( hastalanınca ) Kalem Suresi 51, 52. ayetlerin okunmasını emrederdi.52- ) İnsana ait 7 şeyin gömülmesini emrederdi: Saç, kan, tırnak, diş, pıhtılaşmış kan, perde, hayız kanı. ( Hakim )53- ) Oruçlu iken iftar edeceği zaman ilkin su ile başalardı. Suyu iki veya üç defada nefes alarak içerdi yani bir defada içmezdi.54- ) Yüzüğünü sağ eline takardı. ( Müslim )55- ) Yüzüğünü sol eline takardı. ( Buhari )56- ) Yüzüğünü sağ aline takardı sonra sola değiştirirdi. ( İbn-i Asakir, Aişe (r.a. )57- ) Cinlerden ve nazar değmesinden Rabbine sığınırdı. Nihayet Muavvizeteyn nazil olunca onları okumaya başladı. Diğer duaları terk etti. Ani ölümden Allah'a sığınırdı, ölümden önce hastalanmasını isterdi. ( Taberani )58- ) Her namazdan sonra abdest alırdı. ( Buhari )59- ) Kurfuaz şeklinde ( Dizlerini karnına birleştirerek ) otururdu.60- ) Başına sarık sarıp ona kuyruk yaparak, iki omuzu arasından sarkıtırdı.61- ) Bütün vakitlerde Allah'ı (c.c.) zikrederdi.62- ) Gece karanlığında gündüzün ışığında gördüğü gibi görürdü. ( Beyhaki )63- ) Enine doğru misvak kullanırdı.64- ) Sabah namazının sünnetini kıldığı zaman sağ ayağının üzerine yatardı.65- ) Aksırınca " Elhamdülillah" derdi. Bunu işiten " Barekallah" derdi. Tekrar Efendimiz: " Yehdina ve Yehdikümullah" derdi.66- ) Aksırdığı zaman elini ya da elbisesini ağzına koyardı, sesini alçaltırdı.67- ) Ayaktayken öfklendiklerinde hemen otururlardı. Otururken öfkelendiklerinde hemen yatarlardı. Böylece öfkeden teskin olup giderdi.68- ) Öğleden önce dört rekatı kaçırdıkları zaman onu farzı müteakiben iki rekattan sonra kılardı.69- ) Arkadaşlarından birini üç gün görmediği zaman onu sorarlardı. Eğer gaib ( kayıp )ise ona dua ederlerdi.70- ) Dualarının daha şümüllü olanını severdi, diğerlerini terkederdi. ( Taberani )71- ) Tabaklanmış koyun postunda namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( İbn-i Said )72- ) Bahçelerde namaz kılamaktan hoşlanırdı. ( Tirmizi )73- ) Duasına " Subhane Rabbiyel aliyyül ağlel vehhab " ile başlardo.74- ) Açlıktan beline taş bağlardı. ( İbn-i Said )75- ) Yeşilliğe akan suya bakmaktan hoşlanırdı. ( Ebu Nuaym )76- ) Ağzı kapanan kaptan hoşlanırdı.77- ) Hediyeyi kabul edrdi. Ona karşılık olarak bir şey verirdi. Sadakayı kabul etmezdi. ( Taberani )78- ) Kıraatini ayetlerin başında dura dura icra ederdi. " Elhamdülillahi Rabbil Alemin" der, sonra durur " Errahmanirrahim" der ve yine dururdu.79- ) Cuma günü namaza gitmeden önce bıyıklarını kırpardı, tırnaklarını keserdi.80- ) Namazda esnemekten hoşlanmazdı.81- ) Dağlamak, yani bir nevi tedavi şeklinden ve sıcak yemekten hoşlanmazdı ve şöyle buyururdu: " Soğuk yiyin çünkü bereketlidir. Dikkat edin sıcak yemekte bereket yoktur. " ( Ebu Nuaym )82- ) Nübüvvet mührünün görülmesinden hoşlanmazdı.83- ) Çok sorulmaktan hoşlanmazdı ve bunu ayıplardı. Ama Hz. Ebubekir (r.a) sorduğunda cevap verirdi ve bundan hoşlanırdı. ( Taberani )84- ) Yemeği ortasından yemekten hiç hoşlanmazdı.85- ) Yürüyüşünden aciz ve tembek olmadığı anlaşılırdı.86- ) Secdede bazen kendisinden geçinceye kadar uykuya dalardı. Gözleri uyuyup kalbi uyumadığı için sonra klakıp abdest almaya ihtiyaç duymadan namazını kılardı. ( Ahmet bin Hanbel )87- ) Son sözü şu olomuştur: " Namazı sakın terk etmeyin. Namazı sakın terk etmeyin, elleriniz altında bulunanlar hakkında Allah (c.c )'tan korkun, adaletle muamele edin. ( Ebu Davud )

Günlük Hayatta Sünneti Seniyye.

1.Hayırlı işlerde sağı, adi işlerde solu kullanmak.2. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.3. Yemeğe besmele ile başlamak, Allah’ın sonsuz ikram ve nimetlerini tefekkür ederek yemek, sonunda da hamd etmek.4. Yemekte tabağın kendi önümüze gelen tarafından yemek.5. Yerde bir sofra bezinin üstünde yemek. İhtiyaç olduğu takdirde masada da yenilebilir.6. Yemeğe sofradakiler ile beraber başlamak.7. Acıkmadıkça yememek, tam doymadan yemeği bırakmak.8. Tabağa az yemek koydurtup artık bırakmamak.9. Sofrada sağ dizi dikip, sol dizi yere yatırmak.10. Saf ipek ve saf altın ümmet-i Muhammed’in erkeklerine haram kılınmıştır.11. Selamı yaymak. Selam, kelamdan önce gelir.12. Eve girince ilk söz ev halkına selam vermek olmalıdır.13. Selamla birlikte samimiyetle, tebessüm ederek musafahada bulunmak.14. Musafaha ile birlikte, hürmet, samimiyet ve şefkate vesile olan kucaklaşmalar yapılabilir. Süfli hisleri uyandıracak sarılmalar caiz değildir.15. Musafahada önce eli uzatan çekmelidir. Biz çekersek buluşmadan memnuniyetsizlik manası çıkabilir.16. İlmiyle amil din adamları ile adil devlet başkanlarının eli öpülür, beşeri hisleri yok olmuş yaşlı hanımlara selam verilebilir, gerekirse eli de öpülebilir. Yeter ki fitneye sebep olmasın.17. Hediyeleşmek ve gelen hediyeye aynıyla veya daha güzeliyle karşılık vermek.18. Az gülmek, gülünce kahkaha ile değil, tebessüm ederek gülmek. Mütebessim olmak.19. Çoğu zaman susmak, tefekkür etmek, ihtiyaç olunca konuşmak.20. Tane tane, orta bir ses tonuyla konuşmak. Çok mühim şeyleri üç defa tekrar etmek.21. Konuşmaya Allah’ın adıyla başlamak ve Allah’ın adıyla bitirmek.22. Nefsi ve dünyalık bir şey için öfkelenmemek. Bir hak zayi olduğunda ve uhrevi meselelerde, Allah ve din hakkı için öfkelenmek.23. Doğru sözle şaka ve mizah yapmak.24. Boş işler (malayani) ile iştigal etmemek.25. Uyku için yatınca önce sağ tarafına yatmak, sağ yanağını sağ avucunun içine koymak ve o günün muhasebesini yapmak.26. Yüzükoyun yatmamak.27. Yatağa girdiğinde avuçları açık olarak birleştirerek İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyup avucunun içine üfleyip sonra bütün vücudunu sıvazlamak, bunu üç defa tekrarlamak.28. Beyaz giymek.29. Mest giymek.30. Ayakkabı giyerken önce sağdan başlamak, çıkarırken de önce soldan çıkarmak.31. Takke ve sarıkla başı kapatıp namazı öyle kılmak.32. Soğan ve sarımsak kokusuyla mescid ve meclislere yaklaşmamak.33. Üzerinde kudsi kelimeler ve ayetler yazılı eşya ile tuvalet ve pis yerlere girmemek.34. Misafire elinde bulunandan ikramda bulunmak. Misafir ve ziyaretçileri temiz bir kılık kıyafetle karşılamalı.35. Aksırınca sesi az yükseltip, “Elhamdülillah” demek. Böyle diyene de “Yerhamükellah” demek. Bize dediklerinde “Yehdina ve yehdikümüllah” diye cevap vermek. Bu üçe kadar böyle mukabele şeklinde devam edebilir. Üç defadan fazla aksıran olursa, nezleden aksırmıştır ve mukabele gerekmez.36. Esnemeyi mümkün olduğu kadar gizlemek. Ağzı elle kapayarak gidermeye gayret etmek. Namazda iken esneme gelirse, ayakta ise sağ elin, diğer hallerde ise sol elin tersi ile ağzı kapatmak münasip olur.37. Davete icabet ve hediyeyi kabul etmek.38. Kapıyı üç defa vurmak, cevap verilmezse geri dönüp gitmek. “Kim o?” diye sorulduğunda, “Benim.” dememek, kendimizi açık bir şekilde tanıtmak, maksadımızı belirtmek. Kapının tam karşısında durup içeriyi gözleme durumunda bulunmamak. Biraz kenarda durarak, ailedeki mahremiyeti görmekten içtinap etmek.39. Ayakta bevletmemek. Tuvalette idrar saçıntısından, korunmak. Hadiste kabir azabının çoğunun idrar saçıntısından ileri geldiği bildirilmiştir. Tuvalete ihtiyaç için oturduğu vakit ön ve arkanın kıbleye karşı dönük olmaması gerekir.40. Banyo yapılan yere bevletmemek. Çünkü vesvesenin çoğu bundandır.41. İnsanların istifade ettiği gölgeliklere, yol ve yol kenarlarına, çeşme ve pınarlara bevletmemek, pisletmemek ve de tükürmemek. Hadiste, bunu yapanların lanetlenmesinden korkulacağı bildirilmiştir.42. Kasık ve koltuk altı temizliğine titizlik göstermek. Buralardan ayrılan parçalar temizken ayrılmasına da dikkat etmeli ve cünüp iken buraları tıraş etmemelidir. Bu tür temizlik caiz olsa da sünnete uygun değildir.43. Büyük ve umumi banyolarda tesettürle yıkanmalı, peştamal kullanılmalı.44. Mümkünse her abdest alışta misvak (fırça) kullanmak.Diyanet İşleri Başkanlığının neşrettiği misvak hadisi tercümesinde şöyle bir hüküm mevcuttur: “Misvaktan kasıt dişlerin temizlenmesi, ağız içindeki kötü kokunun giderilmesi ve mikropların yok edilmesidir. Bunu temin eden Erek ağacından başka fırçalar da varsa, o da misvak yerini tutar.”45. Emin ve muttaki insanlarla istişare etmek, neticedeki karara tevekkülle uymak.46. Cömertlik. “Cömert Allah’a yakın, cimri ise Allah’a uzaktır. Cömertlik kökü cennette olan bir ağacın dünyaya sarkmış dalıdır. Kim o dala tutunursa o dal onu cennete çeker.”47. Çok tefekkür etmek. “Tefekkür gafleti izale eder. Ölümü tefekkür etmek fani lezzetleri acılaştırır. Eşyanın üzerindeki fena damgasını gösterir.”48. Borçlanmalarda durumu yazıyla veya bir şahitle tevsik etmek. Böyle bir tedbir asla itimatsızlık sayılmaz. Anlaşmalarda değişik tevil ve tefsirlere yol açacak boşluklar bırakılmamalıdır. Durumu net olarak tespit etmek lazımdır.49. Bir yakını vefat eden Müslüman kardeşini teselli ederek taziyede bulunmak. “Allah merhuma rahmet etsin.” şeklinde dua yapılır. Taziye ziyareti vasati üç gün içinde yapılır. Üç günden sonraki ziyaretlerde vefatı hatırlatıp hüznü deşmek uygun olmaz. Evinden cenaze çıkan kimseler üzüntüden dolayı yemek hazırlayıp sofra kuramazlar. Bunun için vefalı komşular bir müddet bu eve yemek getirirler. Böylece hüzünlerine ortak olduklarını fiilen göstermiş olurlar. Cenaze sahibi üç gün kendisine kolayca erişilebilecek bir ortam hazırlar ve böylece kardeşlerinin taziyede bulunabilmelerine imkan tanınmış olur50. Ölmüş kimseleri hayırla yad etmek.51. Mevtanın ardından yüksek sesle ve çırpınarak, saç baş yolarak ağlamamak. Böyle yapmak kadere itiraz ve Cenabı Hakkın takdirini itham etmek olur. Ayrıca bu mevtaya iyilik değil azaba vesile olur.52. Sekerat halindeki hastalara “La ilahe illallah, Muhammedün rasulullah.” şeklinde telkinde bulunmak. Hastanın dudaklarını temiz ve ıslak bir bezle sulandırıp kurumamasını sağlamak. Ölüm vaki olup son nefes verilince, okumalar durdurulur ve cenazenin uzağında devam edilebilir. Çenesinin açık kalmaması için mendil ve benzeri şeylerle başa bağlanır. Gözleri açık ise kapatılır.53. Kabirleri ziyaret etmek. Gafleti dağıtır ve uhrevi tefekküre vesile olur. Kabristanın kapısına yaklaşınca, kabir halkına gizlice selam verilir. “Ey kabir sakinleri, esselamu aleyküm. Sizler bizden önce geldiniz, bizler de sizleri takip edeceğiz. Size Allah’tan af ve mağfiret dileriz.” Şeklinde selam ifade edilebilir. Sonra ziyaret edilecek merhumun ayakucu tarafından yaklaşılır. Yüzüne müteveccihen veya kıbleye karşı durulur. Kur’an ve dualar okunabilir. Ziyaret esnasında mezarları çiğnemek mekruhtur. Şayet geçip gitmek için başka müsait yol yoksa, merhuma sevap hediye edilerek, geçilebilir. Mezar üzerindeki yeşillikler yolunmaz, bilakis çiçekler ekilir. Kurumuş otlar ayıklanır.54. Hasta akraba, dost ve arkadaşları ziyaret etmek. Onlara teselli ve ümit vermek. Ziyareti uzun tutmamak. Hastanın hoşa gitmeyecek hallerini başka yerde anlatmamak.55. Sıla-i rahimde bulunmak. “Akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise Allah’ın rahmeti inmez.”56. Zemzem suyunu hürmeten ayakta ve kıbleye karşı dönerek içmek.57. Anne-babaya itaat etmek, onlara ihsanda bulunmak, kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.


Peygamber Efendimizin Unutulan Sünnetleri

Müsafeha etmek (iki müminin karşılaştıkları zaman toka yaparak salavat okumaları).Hutbenin arapça okunması.Sakalın dudaktan itibaren bir tutam olması.Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması.Mübah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılması (oda,taksi,dükkanv.s. ).Namazları başı açık kılmamak.Abdestte ayakları üç defa yıkamak.Pantolonu katlayıp koymak.Pantolonu oturarak giymek.Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek.Ölen kimsenin kılmadığı namazlar için iskatın yapılması için vasiyet etmesi.İstişare etmek.Sakal ve bıyık bırakmak.Çevreyi temizlemek..Çıplak ayakla namaz kılmamak.Abdest aldıktan sonra kıbleye dönüp su içmek.Suyu üç yudumda ve oturarak içmek.Kabeye dönerek başında besmele sonunda hamd ederek başı kapalı olarak içmek.Bıyıkları kaşlar kadar uzatmak.Kabristandan geçerken selam vermek ve onbir İhlas okumak.Ölüye definden sonra telkin vermek.İslam nikahı kıymak.Tırnak kesmeye şehadet parmağından başlamak.Tırnağını Cuma günü kesmek.Yatarken sağ tarafına yatmak.Abdestli yatmak.Yemeğe tuz ile başlamak.Sofrada sirke bulundurmak.Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek.Uşur vermek (Farz)







 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
birde sünnet bildiğini zannediyorsun zavallı aciz kardeşim arap çorbası bir listen var içinde farz var sünnet var günlük insan yaşantısında olması gerekenler var işte bunu seçmektir kuran yolu bunu ayıklamak bizim işimiz yani müslümanların senin benim ama siz hağla ısrar ederek kendi gözünüze toprak atıyorsunuz kör oluyorsunuz
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
birde sünnet bildiğini zannediyorsun zavallı aciz kardeşim arap çorbası bir listen var içinde farz var sünnet var günlük insan yaşantısında olması gerekenler var işte bunu seçmektir kuran yolu bunu ayıklamak bizim işimiz yani müslümanların senin benim ama siz hağla ısrar ederek kendi gözünüze toprak atıyorsunuz kör oluyorsunuz

Konumuz sakal meselesidir.Sadece ondan bahsedeceğim..

Sünnete uygun sakala karşı çıkanlar münafıktır.Zira hayatın her safhasında peygamberimize uymak farzdır.Durum böyle olduğu halde bu kadar basit olan bu güzel sünneti geçerli mazereti olmadan terkedenler yarın Allah divanında hesap veremezler.Anasından, babasından, kardeşlerinden, bacılarından,eşinden, dostundan, ondan, bundan korkup çekinerek sakal bırakmayanların imanlarının zayıf olduğunu taahhüt ederim.Zira sünnete uygun olan sakala düşmanlık münafıklık ve kafirliktir.Müslüman asla sakala düşman olmaz.Ancak geçerli mazereti varsa ona diyecek bir sözümüzde olmaz.Var mı başka bir itirazınız?..
.

Hem peygamberimizi sevdiğini iddia edip de onun sünneti olan sakala karşı allerjisi olanlar neyi mazeret uydururlar?KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN BEN DE SAKALLIYIM VE SAKALI SEVİYORUM. Yaşım 53..8 seneden beri de emekliyim.30 yaşımdan beri sakalı kesmiş de değilim.Bugüne kadar hiçbir şey de kaybetmedim.

Karısının ağzına bakıp da sakalı kesenlerin haline gülüyorum.Takva ehli bir hanımefendi sakallı olan eşinin sakalına razı olur.Ona asla muhalefet etmez.Zira o hanımefendi takvanın gerektirdiği sünnete sımsıkı sarılma bahsinde asla taviz vermez ve verdirmez.İşte öyle hanımefendilere müjdeler olsun derim.Mesele sakalla bitmiyor ama o peygamber sünneti olduğu için erkeklerin sakalını kesmesi ona muhalefettir.Peygamberimize ittiba etmek cenneti kazandırır.Ah keşke bu hikmetleri bilseydiniz sakal hususunda boş laflar etmezdiniz.Sakal ve bıyığını geçerli mazereti olmadan kesmek, aynı zamanda gavurlara benzemektir.Bu inceliğe de dikkat etmelisiniz.Her hususta gavurlara muhalefet etmek Allah'ın rızasını kazandırır.Allah'ın razı olduğu bir şeyden razı olmayanlar öncelikle imanlarını tazelesinler diyorum.İmanları sorgulamak haddimiz değildir.Ancak biz zahiri hallere göre konuşuruz.Nitekim kişinin aynası ameline göre belirlenir.Kuvvetli ve sağlam bir iman sahibi olan bir mü'min, asla bildiği ve yapabileceği sünnetten taviz vermez vesselam...
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
sakal ile takfalık oluyorsa senin alevi dedeleri senden daha takva çünkü inanıyorumki onun kılları
senden fazla
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
sakal ile takfalık oluyorsa senin alevi dedeleri senden daha takva çünkü inanıyorumki onun kılları
senden fazla

Dikkat et sözlerine, sokak konuşmasından nefret ederim.Konumuz sakal sünnetidir.ANLAŞILAN O Kİ, SENİN SAKALA BAYAĞI ALLERJİN VARMIŞ.NE ANLATSAK BOŞA GİDİYOR.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
alerjim falan yok bilader sokak ağazı konuşmayıda sevmem ALLAH c.c. peygamber efendimiz sav
me benzemek isteyipte aklen şeklen dinenen benzeyen kullarından eylesin amin
sakalınızın hayırını görün hayırlara vesile olsun
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
alerjim falan yok bilader sokak ağazı konuşmayıda sevmem allah c.c. Peygamber efendimiz sav
me benzemek isteyipte aklen şeklen dinenen benzeyen kullarından eylesin amin
sakalınızın hayırını görün hayırlara vesile olsun

Hadi gel sen de son demlerinde sakallı olarak yaşa, ne olur!. :clap2:
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,764
Tepkime puanı
984
Puanları
113
sakal ile takfalık oluyorsa senin alevi dedeleri senden daha takva çünkü inanıyorumki onun kılları
senden fazla

yanlış.yine alevilerin azda olsa islamla irtibatları var. yahudi hahamlarının kılları daha fazla demen gerekiyordu.galiba onların takvaları bizimkilerden daha fazla.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Getirin bakayım bu (Kiminiz ittifak dersiniz kiminiz icma dersiniz.)fetvaları.
kadınlara benzemek niyeti ile sakal kesmek haramdır.Birde sultan emredince ve müslümanların çoğunluğu sakallı iken sakal kesmek haram olur.Fetvasını genellleme yapmak ilmi değil indi bir görüştür.


Yine cahilce aklınsıra "sakalsızlıkta olur ve yaşanır" gibisinden bir fikri ile bir soru sormuşsun ama bende sana soruyorum.Önce bir ayet verelim sonra kısaca izaha geçelim..

NİSA SURESİ-59.Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.


Hilafet devletinde olsak ve halifemiz dese ki "erkekler sakallı olacaklar, kadınlar ise çarşaflı olacak." diye emir buyursa ona itaat etmeyecek misin?

İslâm ümmetine bir hâlife tayin etmenin vacip olduğunda icma ve ittifak vardır..
Ehl-i Sünnet vel Cemaat'e göre, hâlife tayin etmek halk üzerine ve naklî delillerin gereği olarak vaciptir. Çünkü, Sahih-i Müslim'de zikredilen bir hadis'lerinde, Peygamber Efendimiz; “Bir kimse hâlifeye itaatsizlik ederse, Allah'a hesap vereceği gün bu suçu için mazeret bulamaz. Üzerinde biat bulunmadan ölen bir kimse, Cahiliye Araplarının öldükleri gibi ölmüş olur” buyurmuşlardır. (Ahmed İbn Hanbel, IV, 96.) - (Müslim, İmaret, 13).

Ehl-i sünnet mezhebine göre, halife tayin etmek halk üzerine ve naklî delillerin gereği olarak vâçibtir. Zira Hz. Peygamber (s.a) “Bir kimse, zamanının imamım bilmeden ölürse, cahiliye devrinde yaşayan (müşrik ve putperest) kişilerin ölüşü gibi ölür”Müslümanlar için bir imama (siyasi lidere,halifeye) mutlak surette ihtiyaç vardır. Müslüman halkla ilgili dinî hükümlerin infazı, cezaların tatbiki, düşmanlara karşı ülke sınırlarının korunması,müslümanlardan ordu teşkil edilmesi, sadakaların, yani vergi*lerin toplanması, zorbaların, soyguncuların ve eşkiyanın zabt u rabt altına alınarak kahredilmesi, cuma ve bayram namazlarının ifa edilmesi, insanlar arasında ortaya çıkan ihtilafların ortadan kaldırılması, hukuk üzerine kaim olan şahitliklerin kabulü, velileri bulunmayan küçük yaştaki oğlan ve kızların evlendirilmeleri ve ganimet mallarının taksim edilmesi, gibi önemli hususlar imam (halife) sayesinde icra edilir”
Bunlara benzeyen ve ümmete mensup fertler tarafından ifa edilemeyen diğer işler için de durum budur.

NOT: KONU UZAYIP GİDER.KONUMUZUN SAKALLA İLGİLİ OLDUĞUNU DA UNUTMAYALIM...
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,118
Tepkime puanı
1,428
Puanları
113
Konum
Muamma...!
kaç yaşındasın kaç yıldır sakal bıraktın de hele taşıya biliyormusun sakala küfür ettirmeden taşıyorsan devam et

Hocam isminiz gerçek hayatta da Ömer mi? Eğer öyleyse Hz. Ömer (r.a.) gibi yaşıyabiliyor musunuz? Yaşayamıyorsanız isminizi değiştirmeniz lazım gelmez mi bu dediğinizden hareket edecek olursak?
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
evet hz ömer efendimize benim yüzümden laf küfür geliyorsa vallahi adımı değiştiririm layık olamadığım adı taşımam
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
sakal lı insanların islam dışı yaptığı hareketlerin gerçek müslümanlara küfür olarak döndüğünü görmekteyiz öyle hacı hoca hikayeleri varki insanlar tiksinir olmuş hacı hocadan elbette hepsini tenzih ederim lakin birazda haklılık payları var
belkide karşı fiğüranların oyunu düzenidir bu tiksindirme ama müslüman akıllı vede basiretli olur
bu oyunu bozmak adına o sakalı keserim ama o küfrü ettirmem diyorum öylede yapan biriyim
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
kaç yaşındasın kaç yıldır sakal bıraktın de hele taşıya biliyormusun sakala küfür ettirmeden taşıyorsan devam et

Hem peygamberimizi sevdiğini iddia edip de onun sünneti olan sakala karşı allerjisi olanlar neyi mazeret uydururlar?KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN BEN DE SAKALLIYIM VE SAKALI SEVİYORUM. Yaşım 53..8 seneden beri de emekliyim.30 yaşımdan beri sakalı kesmiş de değilim.Bugüne kadar hiçbir şey de kaybetmedim.

Galiba sen bu mesajımı okumamışsın.Allah'a hamdolsun kiş ben bugüne kadar kimseye sakalıma küfrettirmedim..Sakal bırwkma semünin neden ağrına gidiyor.Bir yerde memur musun?Ailen mi izin vermiyor?Sakal bırakmakla her şey bitmiş olmuyor ama önemli olan takva ehli olmaktır.Takva ehli olan bir kimsenin sakala karşı olması asla düşünülemez.Varsa eğer böyle bir düşünce, o zaman o kişinin takvalığı yapmacıktır.Bir sünnet veya bir ibadet zorla ve sevmeyerek yapılıyorsa onda hayır yoktur.İbadetlerin en güzeli ve makbul olanı, severek ve huşu bir şekilde yapılandır.Ben sakalı Allah için seviyorum ve hiç de kınamacının kınamasından asla çekinmem.Biz ebu cehil ve papaz sakalı bırakmıyoruz.Sünnete uygun bir sakal bırakmaya çalışıyoruz.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
sakal lı insanların islam dışı yaptığı hareketlerin gerçek müslümanlara küfür olarak döndüğünü görmekteyiz öyle hacı hoca hikayeleri varki insanlar tiksinir olmuş hacı hocadan elbette hepsini tenzih ederim lakin birazda haklılık payları var
belkide karşı fiğüranların oyunu düzenidir bu tiksindirme ama müslüman akıllı vede basiretli olur
bu oyunu bozmak adına o sakalı keserim ama o küfrü ettirmem diyorum öylede yapan biriyim

Sakal kisbesi adı altında, sakalı istismar edip üçkağıtçı, hilekar ve sahtekarları, kim olursa olsun bana gönder!.Vallahi eşşek sudan gelene kadar onları pataklamazsam eşşek gibi anırmaya hazırım.. :pokey::Cool:
 
Üst